‘’Sivs'a Rize baskını‘’
Sivasspor içerideki ilk zaferiyle, Rize ise deplasmanda ilk galibiyetiyle tanışmak istiyordu. Hedefi konuk ekip tutturdu. Atmacalar daha 3. dakikada Baiano’yla golü buldu, son ana kadar skoru korudu. Uzatmada Remy resital sundu: 0-2. Yiğidolar’da ise Maccabi maçı öncesi moraller iyice bozuldu.
Hafta içi Avrupa mücadelesine çıkan Sivasspor’da hedef bu sezonki ilk iç saha galibiyetini almaktı. Öte yandan Rizespor da dış sahadaki ilk 3 puanın peşindeydi. Rıza Çalımbay’ın ilk 11’inde Villareal maçından farklı iki bek Ziya ve Barış’ı gördük. Karşılaşmaya hızlı başlayan ve hemen golü bulan Rizespor oldu. Baiano orta alan çizgisinin gerisinden kaptığı topla çok hızlı çıktı ve atağı tek başına götürdü, dar açıdan vuruşunu golle sonuçlandırdı. Açıkçası Sivasspor daha oyuna ısınamadan kalesinde golün şokunu yaşadı. Özellikle sağ kanatta Yatabare’yi kullanmakta zorluk çeken Sivasspor’da dikkati çeken rakip kaleye çok az şut çekmesiydi. İlk 45’te skoru koruyan Rizespor soyunma odasına 1-0 önde giden taraf oldu.
Kontrol ve disiplin
İkinci yarıya Çalımbay iki değişiklikle başladı. Ziya’nın yerine Uğur ve Cofie’nin yerine de Yasin gördük. İlk yarıda kanatta etkisiz oynayan Yatabare’yi santrfora yani gerçek yerine çeken Çalımbay’ın daha rasyonel bir karar aldığını söyleyebilirim. Ancak hamleye rağmen pozisyon kısırlığı devam edince 67’de Kone’yi oyuna alan Sivasspor teknik patronu tüm hücum opsiyonlarını da kullanmış oldu. Zaten bu değişimden sonra oyuna kısmen dönen Sivasspor Yatabare’nin kafa şutlarıyla gol aradı. Yiğidolar orta alandaki olumsuz tablo nedeniyle ofansif anlamda bir türlü net pozisyon bulamadı. Rizespor dış sahada ilk 3 puanını Remy’nin enfes golüyle alırken kontrollü ve disiplinli futbolun karşılığını aldı.
‘’10 kişiyle çok değerli 3 puan‘’
Galatasaray’ın dün geceki oyunu ligin ilk iki haftasını hatırlattı. İki hafta da 6 puan ve iyi futbol Galatasaray’ı bir adım öne çıkartmıştı. Sonrası malum; maç trafiği, yorgunluk, yan pas futbolu ve hüsran...Tekrar hatırlanan taktik anlayışın Galatasaray’ı kımıldattığını gördük. Baskının ardından dikine ve çabuk paslarla hücum yapmayı denedi. Zaten bu anlayış bile ilk yarıda oyunun hakimi olmasına yetti. Orta alandaki hakimiyet ve iki bekin kontrollü futbolu sahaya yansıyınca aradıkları golü de buldu Sarı-Kırmızılı ekip. Erzurumpor ofansif zenginliğine rağmen ilk gol pozisyonunu 37'de Gomes ile buldu. İkinci poziyonda Marcao bire birde ne kadar yetersiz olduğunu gösterdi ve penaltıya sebebiyet verdi. Dadaşlar bu penaltıyla skoru eşitledi... Erzurum ikinci yarıda sadece rakibin hatasını bekleyen bir oyun düşüncesindeydi. Sarı-Kırmızılılar iyi mücadele ederek, 10 kişi kalmasına rağmen değerli bir 3 puanla İstanbul’a döndü...
Gecenin sorusu
Babel belki de en iyi maçlarından birini oynarken ve çok diriyken oyuncu değişikliğind e neden ilk tercihti?
Maçın starı
Falcao attığı golle eleştirilere en güzel cevabı verdi. Kolombiyalı yıldızın attığı gol iyi servis yapıldığında neler yapabilceğinin en güzel göstergesiydi.
Maçın olayı
Gecenin en önemli olayı Falcao’nun aynı faulü iki kere yapıp üst üste iki sarı karttan, kırmızı görmesiydi. Ancak Faul yapılan futbolcunun vücut diline göre kart gösterilmez. Arda Kardeşler’in performansı yetersizdi...
Kısa mesaj
Kim ne derse desin bu tandemle şampiyonluk yaşasa da Galatasaray’ın bu bölgesi en riskli yeri. Siz iki stoperi de bu futbollarıyla üst düzey bir Avrupa takımına satamazsınız...
‘’Erzurum'da Cim Bom'un işi çok zor!‘’
Erzurum, Milli maç arası ve tehir edilen Hatayspor karşılaşması nedeniyle kısa bir devre arası yapmış gibi. Hücumsal anlamda daha etkili silahlara sahipler. Galatasaray’ın maçı kazanması için tempo yapması, savaşması ve çabuk oynaması gerekiyor.
Galatasaray futbol olarak da sonuç olarak da son iki maçını iyi geçirmedi. Fatih Terim'in, Erzurum deplasmanında kötü gidişi durdurmak ve yeniden yarışın içinde olmak için tek hedefi 3 puan. Peki Erzurumspor karşısında bunu başarabilir mi? Oyun tarzı, kadro yapısı ve sahadaki mücadele, işinin çok zor olduğunu gösteriyor. Kanatları sadace iki savunmacı Saracchi ve Omar ile işleyen Sarı-Kırmızılı ekipte ön taraf ne yaratıcı ne de agresif. Hal böyle olunca iş orta alana düşüyor. Etebo cezalı, en yaratıcı isim Emre Akbaba güçsüz ve formsuz, geriye kalan isimlerin yeterlilikleri ortada. Galatasaray’ın maçı kazanması için tempo yapması, savaşması ve çabuk oynaması gerekiyor. Terim de böyle istiyor ama sahada bu anlayışın karşılığı yok.
Kamp yapmış gibiler!
Erzurumspor’a gelince; Milli maç arası ve tehir edilen Hatayspor karşılaşması nedeniyle kısa bir devre arası yapmış gibiler. Orta alanı ve hücum hattı güçlü bir ekibe karşı Galatasaray savunmasının işi zor. Ancak savunma hattının ağırlığı ve kaleci Farnolle faktörü göz önüne alındığında da zaafları olan bir ekip. İki iç saha maçında Sivas’a kaybeden, Rizespor ile golsüz berabere kalan Doğu ekibi, evinde ilk 3 puanını almanın peşinde.
Forvetler için kâbus
İki takımı kıyaslarsak hücumsal anlamda Erzurumspor daha etkili silahlara sahip. Özellikle bu oyun anlayışı Falcao ve Diagne gibi forvetler için kâbus. Bu tip forvetler baskılı oyunu, kanat ortasını ister. Galatasaray’ın temposuz pas futbolu rakip savunmaların yerleşmesi için gereken zamanı veriyor. Sanırım Terim yine Babel diyecektir santrfor bölgesinde.
Luyindama yerine Donk
Bir de tandemde artık Donk ve Marcao ikilisine dönerse daha güvenli olur. Çünkü Luyindama’yı oynatarak oyuncuyu kazanmayı hesaplarken maçları kaybetmeye başlarsınız. Kongolu'nun biraz daha zamana ihtiyacı var. Çok ağır ve oyun kurabilme beceresi kısıtlı. İki takımın mevcut performansına bakarak Galatasaray’ın işinin hiç kolay olmadığını söylemeliyim. Kazanırsa tabii ki sürpriz olmaz ama son iki maç oyunuyla asla!
Kısa mesaj
Kalede Fatih Öztürk yerine Okan tercihi doğru olur. Moralsiz ve formsuz Fatih Öztürk'te ısrar edilirse daha da kötüye gidebilir, dinlenmeye ihtiyacı var. Okan geçen sezon kötü dönemde görev aldı, yine de iyi sinyaller vermişti. Şansı hak ediyor.
‘’Basit gollerin faturası ağır oldu‘’
İki farkla geriye düştüğü maçta dengeyi kuran, kalecisinin kurtardığı penaltıyla morallenen Sivasspor sonunu getiremedi. 3-3'ten sonra sonra yediğimiz goller dün geceki mücadelemize yakışmadı. Deplasmanda 3 gol atmak artımızdı ama kötü olan; gerçekten çok basit 5 gol yememizdi.
Yıllar sonra İspanya’da Avrupa’ya siftah yapan Sivasspor git gelleri çok yüksek bir ilk yarı oynadı. Maça fena başlamamıştık. Ancak hücuma çıkarken orta alanda top kaptırmanın klasik cezasıyla yenik duruma düştük. Ardından bu golün şaşkınlığıyla kalemizde 2. golü gördük. Neyse ki 2-0’dan sonra normal futbolumuza döndük. Kayode çabukluğunu gösterdi ve skoru 2-1'e getirdi. Polonyalı hakemin bana göre penaltı kararı ağırdı. İlk golde hatalı olan Samassa penaltıyı kurtardı ve takımımıza büyük moral geldi. Hemen ardından sahanın en çalışkan ismi Yatabare, Robin Yalçın'ın adrese teslim ortasında nefis kafa golüyle ilk yarının skorunu ilan etti:2-2.
Zaman zaman oyundan koptuk
İkinci yarıya geniş alan bırakmadan rakibin de moralini bozacak bir başlangıç yaptık. Rakibin hatalı geri pasında Kayode golü atsa öne geçecektik. Ancak hemen ardında Villareal‘in kullandığı kornerde top ağlarımıza gidince yenik duruma düştük. Ama Sivasspor önemli gol silahlarına sahipti. Nitekim sahneye Gradel çıktı ve nefis bir frikik golüyle 3-3’ü yakaladık...Ancak üst üste yediğimiz iki gol dün geceki mücadelemize yakışmadı. İspanyol ekibi pas kalitesi yüksek, çabuk oynuyorlar ama ara topları kesmede daha başarılı olabilirdik...
90 dakikanın içinde zaman zaman iyi futbolumuzu sürdüremedik. Deplasmanda 3 gol atmak artımızdı ama kötü olan gerçekten çok basit 5 gol yedik. Sonuca bakmaksızın yorum yaparsak, her şeye rağmen rakibine teslim olmadan elinden geleni yapan Sivasspor grupta ilk iki adayı olduğunu gösterdi.
‘’Anadolu derbisi Sivas'ın‘’
İç anadolu derbisinde iki takımın da 3 puan isteği hareketli bir ilk yarıyı getirdi. Aslında ilginçtir tempoya rağmen, fazlasıyla gol isteğine rağmen ceza alanı içinde pozisyon üretmekte yetersizdiler. Sivasspor özellikle orta alan baskısını iyi yapıp kapılan topları kanatlara taşıdı. Konuk ekip özellikle yan ortalarla rakip savunmanın dengesini bozmayı planlamıştı. Nitekim ilk 45 dakikanın tek golü de sağ kanattan geldi, ortada topla buluşan Gradel içeri girdi yerden çok sert bir şut çıkardı. Kaleci Lung’dan dönen topu kaptan Ziya, Kayserispor ağlarına yolladı ve takımını 1-0 öne geçirdi. Kayserispor orta alanda Hasan Hüseyin Acar ve Fernandes gibi çok teknik ayaklara sahip. Sivasspor’a karşı orta alandan dikine ataklar geliştirmeye çalışsalar da rakibin etkili presini aşamadılar. İkinci yarıda sürpriz diyebileceğimiz bir golle Kayserispor beraberliği yakaladı ve maça ortak oldu.
Fabrika ayarları tamam!
Bayram Bektaş yorulan isimler Fernandes ve İlhan Parlak’ı alıp yerine Lennon ve Alibec’i aldı. Ancak gününde olmayan Lung ilk golde olduğu gibi Erdoğan’ın şutunda topu sektirince Yatabare takımını 2-1 yaptı. İlerleyen bölümde Sapunaru’nun kırmızı kart ile oyun dışı kalması Kayserispor’un gücünü bitirdi. Son sözü sahanın yıldızı Fajr söyledi. Sivasspor geçen sezonki fabrika ayarlarını yakalamış, daha da üstüne çıkabilirler. Avrupa öncesi moral bir 3 puanla evlerine döndüler.
‘’Motivasyon umut verici‘’
Rakip güçlü olunca motivasyon da başka oluyor. Genelde hazırlık maçları performansımız yeterli değildir. Ama dün gece Alman Milli Takımı karşısında doğruları yaptığımızda isimlere bakılmaksızın neler yapabileceğimizi gördük. Bu maçın yazısını skordan bağımsız olarak ele almalıyız. Şenol Güneş’in sahaya sürdüğü 11’e baktığımızda olası farklı bir yenilgi havamızı bozar mı endişesi yok değildi. Üstelik eylül dönemi milli maçları pek iyi geçirmemiştik. Belki rakip de bize benzer bir anlayışla bir takım sahaya sürmesi 90 dakikayı daha dengeli hali getirmişti. Ama biz şunu net gördük ki eğer özgüveniniz varsa rakip önemli değil. Dün gece de oyunun belli bölümlerinde müthiş ve akıllı bir baskı uyguladık. Bu kararlı baskı aynı zamanda etkili top kapmalarla birleşince 3 nefis gol bulduk. Tabiki böyle güçlü bir ekol karşısında zaman zaman doğal olarak pozisyonlar verdik ve kalemizde goller gördük.
Gecenin sorusu
İlerleyen dakikalarda rakip hücumlardaki kırılganlığımız ve basit hatalarımızı gecenin bizim adımıza olumsuz tarafıydı. Bunu aşar mıyız?
Maçın starı
Kalecimiz Mert Günok başarılı performansıyla takımı ayakta tutan faktörlerdendi. Gecenin yıldızı Efecan’dı. Nasıl Alanyaspor’da alt liglerden gelip formayı söke söke aldıysa, milli takımda da verilen şansı çok iyi kullandı.
Maçın olayı
Alternatifli kadroya rağmen ortaya konan motivasyon gecenin önemli unsuru, maçın da öznesiydi.
Kısa mesaj
Sonuç olarak berabere kalsak da bardağın yarısı dolu diye bakabileceğimiz iyi bir provaydı...
‘’Zirvede tarihi fark‘’
Haftaya 7’şer puanla giren iki takımın kapışmasından tarihi bir sonuç çıktı. Çağdaş Atan’ın Alanyaspor’u ilk 3 haftada kalesinde gol görmeyen Hatay’ı adeta dağıttı, 6-0’la bozguna uğrattı. Davidson’un 3 gol atarak yıldızlaştığı maçta Turuncu-Yeşilliler, hücum dersi verdi.
Alanya’da oldukça sıcak bir havada oynandı karşılaşma. Ev sahibi, ligin yeni ekibi Hataypor karşısında etkili bir futbol sergiledi. Gerçekten birbirini iyi tanıya n ve bunu da sahaya yansıtabilen Akdeniz ekibi ilk 23 dakikada 2 gol bulup rahatladı . Aslında bu dakikaya kadarki şut istatistiği bize bir şeyler anlatıyordu. Hatayspor bu süre de hiç şut atamazken Alanyaspor ’un biri gol olan 4 denemesi vardı. Zaten ilk golün ardından geriden başlayan tek pasla organize bir gol attılar ki görmeye değerdi. Hatayspor savunma futbolunu tercih edebilir ancak bu her rakibe olmaz.
Çağdaş Atan işi çözmüş
Çağdaş Atan en azından elindeki kadro nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynatıyor. Özellikle top rakibe geçtiğinde yaptıkları etkili presle orta al andan gelişen ataklarla önemli gol pozisyonları buldular. Nitekim 3. gol de Bareiro’nun ayağından böyle geldi. Artık devre böyle biter derken yine çok organize bir atakta Moubandje ile skor 4-0 oldu. Hatayspor gerçekten bu yarıda dağıldı.
Turnayı gözünden vurmuşlar
Ev sahibi ekip ikinci yarıda daha rölanti bir oyunu tercih etti. Hatayspor ise puandan çok ilk yarıdaki ezik futbolun izlerini silmek ve farkı kapatmak için biraz daha kıpırdar gibiydi. Ancak tempoyu düşürse de golü unutmadı Çağdaş Atan’ın öğrencileri. 67’de Davidson söke söke götürdüğü topu golle sonuçlandırdı, 5-0’a taşıdı, son sözü yine aynı isim söyledi. Hatayspor bu maça kadar kalesinde gol görmemişti ama Alanya’da resmen dağıldı ve yetersiz kaldı. Alanyaspor’un yeni transferlerini izleyince yine turnayı gözünden vurduklarını söyleyebiliriz...
‘’Şampiyonluk başlangıcı!‘’
Galatasaray ilk 2 Süper Lig ve iki resmi Avrupa kupası maçıyla yakaladığı havayı son iki maçta gölgeledi. Daha sezon başı zamana ihtiyaç var diyebilirsiniz. Ancak şunu da gözden kaçırmayalım, oyun sisteminde bazı isimler verilen görevi yerine getirirken fazla abartıldılar. Oysa oynadıkları futbol zaten yapmaları gerekendi. Bu isimlerin başında Taylan ve Belhanda’yı gösterebiliriz. Orta alandaki çaresizlik, zafiyet bu iki ismin biraz kıpırdanmasıyla giderilmiş gibi geldi.
Bu performans yetmiyor
Fenerbahçe ve Rangers maçları gösterdi ki, bu kadarcık performans yetmiyor! Kolay rakipler karşısında belki işinizi görür ama daha üstüne çıkmaları gerekir. Ayrıca savunmada Luyindama’yı kazanayım derken Donk’u kaybedeceksiniz. Tamam sakatlıktan çıktı maç oynaması lazım deniyor Luyindama için. Ancak Marcao’ya yapılan baskıda Luyindama’yı uzun topa zorlayan her rakip Galatasaray’ın kurgusunu bozar. Örnek mi, son iki maç yeterli sanırım.
Puan alma şansı fazla
Gelelim bugüne; Kasımpaşa iki yenilgili bir takım olarak aldatmasın. 3 maçını da iyi oynadı, rahatlıkla 3’te 3 yapabilirdi. Tempoları var, kanatları iyi kullanıyorlar ayrıca iyi şutör ayaklara sahip. Özellikle iç sahada başarılı bir ekip olarak yorgun ve üzgün dönen Galatasaray karşısında puan şansları fazlasıyla var bana göre.
Kim ön plana çıkar?
Bu maçta Sarı- Kırmızılı ekibin orta alanda yeni transfer Etebo’yu kullanması daha akılcı olur. Etebo süre aldığı maçlarda orta alanın patronu olabileceğinin sinyallerini verdi.
Kısa mesaj!
Açıkcası milli maç öncesi lige iyi başlangıç yapan Fatih Terim’ in öğrencileri son iki maçın eleştirilerini silmek için kazanmak zorunda. Kazanabilir mi? Evet, ancak 3 puan alabilmek için tempo ve temaslı ısıran bir futbol ve de inanmak gerek... En azından olumsuzluğu olumluya çevirmek, yani Avrupa bitmişken başka bir hedef; şampiyonluk için başlangıç olmalı bu karşılaşma...