‘’Mavi Şimşekler zirveye uçtu‘’
Karşılaşma, Antalyaspor için olabilecek en kötü senaryo ile başladı. Kudryashov çıkarken topu sağ ayağıyla kullanıp baskıya gelen Yusuf Sarı'ya nişanlayınca, genç futbolcunun tekte verdiği pasla Belhanda, Boffin'i rahatça mağlup ettiğinde henüz birinci dakika dolmamıştı: 0-1. Antalyaspor, 7. dakikada bir başka şokla karşılaştı. Soner'in topa müdahale etmek amacıyla yaptığı hamle Emre Akbaba'nın bacağını kırabilecek kadar sertti. Pozisyon talihsizdi, Ali Palabıyık VAR hakemi Alper Ulusoy'un uyarısıyla kırmızı kart verdi. İlk devrede Antalyaspor iki pozisyon yakaladı. Ertaç'ın kalesini boşalttığı pozisyonda Haji Wright'in topa vuramadığı top net bir fırsattı. Bünyamin'in kaparak yarattığı pozisyonda yaptığı vuruş iyi olsa yine beraberlik yakalanacaktı. Adana Demirspor'un Onyekuru ile bulduğu, hazırlanış ve bitiriliş açısından harika gol ofsayt olduğu için iptal edildi.
Her takıma kan kustururlar
İbre tamamıyla Adana Demirspor'a dönmüştü ki; 39'da sahanın Rakitskyi son adamken Wright'e yaptığı faulle oyundan atıldı. Rakitsky'nin atılmasından sonra oyun dengelendi, Ertaç, Bünyamin ve Wright'in vuruşlarında harika kurtarışlar yaptı. Antalyaspor puan alabileceği bir oyun tutturmuşken, Nakajima 59'da oyuna girip 60'ta Alper Ulusoy’un uyarısıyla atılınca ibre yine Adana’ya döndü. Oyuna sonradan giren Guldbardsen 75'te, Assambolonga 84'te attıkları güzel gollerle skoru 3-0 yaptılar. Milli ara, Nuri Şahin'in kötü gidişe dur demesi için iyi bir fırsat. Adana Demir her takıma kan kusturabilecek kadar kaliteli bir kadro
‘’Son düdüğe kadar‘’
Futbol laubaliliği kaldırmaz. Adana Demirspor 2-1 öndeyken rakibini geçmiş golle burun burunayken gol atmayı düşünmeyip, penaltı almaya çalışan Yusuf Sarı'nın verilmiş sadakası varmış. Samet'e dua etsin. Üstelik bir de ilk yarıda yumruk yemiş gibi kendini yere atışı vardı ki; bu iki pozisyon güvenilirliği açısından ciddi bir problem. Adana Demirspor, Ferencvaros'un sonuç almasını sağlayan taktikle, sprinterlerini yüzde 100'le Trabzon defansının arkasına koşturarak başladı.
Daha ilk dakikada penaltı kazanabilirlerdi, hakem takdir hakkını Trabzonspor için kullandı ki, bence doğruydu. Sonra Rodrigues'in nefis frikik golünü seyrettik. Elbette Rodrigues'in hakkını teslim ediyoruz ama Uğurcan baraj kurdurmayıp meydan okuyorsa, o şutu kurtarmalıydı. Orta sahada üstünlüğü eline alamayan, sağdaki Trezeguet ile hiç etkili olamayan Trabzonspor, Maxi Gomez'in ustalığıyla aldığı penaltıyla beraberliği yakaladı.
Maçın oyuncusu Ndiaye
Avcı'nın ikinci yarının başındaki Hamsik ve Abdülkadir Ömür hamleleri orta sahadaki üstünlüğü ele almak içindi... Oyun dengelendi ama kırılma anında şans Adana Demir'in yüzüne güldü. Trezeguet, Ertaç'ın ciddiyetsizliğini golle cezalandırabilirdi, Ertaç hatasını kapattı. Defans arkasına atılan pozisyonda misafir takım gole ulaşacaktı ki; Ertaç çıkıp kesti, dönen topta Ndiaye nefis bir kontratak golü attı.Nefes kesen maçtaNaci Ünüvar'ın topuğuyla verdiği pası nefis sonlandıran Umut beraberliği sağladı. Ama son sözü Samet söyledi. Trabzon için sarsıcı bir mağlubiyet oldu. Ama geriden gelmek bazen güçlü tutar.Ndiaye tartışmasız şekilde maçın oyuncusuydu.
‘’Yiğido, 1 puanı kurtardı‘’
Ligde ve Avrupa’da bu sezon oynadığı 9 maçta henüz galibiyetle tanışmamış olan Sivasspor çok istekli ve tempolu başladı. Yüksek tempolarıyla alan ve zaman da buldular ama son pas ve son vuruşlarda başarısız oldukları için sahadan beraberlikle ayrıldılar. İstanbulspor 60. dakikaya kadar rakip kale yokmuş gibi oynadı. Ancak 59-69 arasındaki 10 dakikada maçı kazanacak kadar pozisyon buldular. 59 ve 60. dakikalarda İbrahim iki net pozisyon yakaladı. İlkinde vuruşunu Ali Şaşal kurtardı. İkinci pozisyonda ceza alanı dışından yaptığı vuruş direğin hemen üstünden autu boyladı. 64. dakikada Ethemi, Gradel’in kaptırdığı topta, ceza alanı dışından Ali Şaşal’ın koruduğu kalenin sol alt köşesine çok temiz vurdu: 0-1 İstanbulspor, 70’e kadar Melih’le Ali Şaşal’da kalan iki şut pozisyonu daha buldu. Sonra sazı yine Sivasspor eline aldı. 80’de Die Saba arka direğe kesti, Goutas içeri çevirdi, Ulvestad kafayla skora denge getirdi: 1-1
Son vuruşlar kötü yapıldı
Sivasspor son pasları ve son vuruşları genelde çok kötü yaptı. Mesela 62’de Gradel etkili pozisyonda topun sibobunu aradı, sonunda bir pas verdi, N’Jie şut mu attı, pas mı verdi anlamadık. Böyle 10’a yakın pozisyon sayabiliriz. İsabetli şutlar tehlikeli olsa da Jensen son derece kolay gözüken önemli kurtarışlar yaptı. İstanbulsporlu futbolcuların her ikili mücadelede yerde kalması, gerek yokken sağlık ekibini çağırması zaman zaman rahatsızlık verecek boyuttaydı. Müsabakanın 7 dakika uzamasının sebebi de buydu. Sivasspor ancak milli takım arasından sonra derli toplu oynar. Mehmet Yeşil de takımının en faydalı oyuncusuydu.
‘’Savunma SOS veriyor!‘’
Avcı’nın temel prensiplerinden biri hücum ederken savunma güvenliğini bırakmamaktır. Oysa, Vitor Hugo ile oynamak adeta gole davetiye çıkarmak demek... Antalyaspor maçında da berbattı... Hem Denswil hem de Vitor çok formsuz ve yavaşlar... İki formsuz savunmacıyla oynamanın cezasını kolay kesti Ferencvaros... İlk golleri mükemmeldi. Ancak, ikinci gol Gbamin’in orta sahada 3 rakibin arasından çıkmaya çalışmasıyla, 3. gol Vitor’un yaptırdığı penaltıdan geldi. Abdullah Avcı’nın oyuncu değişiklikleri topa sahip olmak ve hücum zenginliği yaratmak içindi ama dönen topları kazanamayan takım, her uzun topta 50-60 metre geri koşmak zorunda kaldı.
Savunma tel tel dökülürken puan almanın yolu, öndeki oyuncuların verimliliğinden geçiyordu. Yakaladık ama çok kaçırdık. Maxi Gomez, Bakasetas’ın nefis bir pasında kariyerine yakışmayan bir gol kaçırdı. Yayın oradan bir vuruşunu kaleci nefis kurtardı. Üçüncüsünde nefis bir gol attı. 2. golde Umut’a verdiği pas ve Umut’un vuruşu şahaneydi. Abdülkadir Ömür sahada “lütfen” oynar gibi... Kalitesine yakışır oynamazsa kulübeden çok maç izler. Trezeguet de adeta keçi boynuzu gibi. Bir dirhem bal için bir çuval çiğnemek gerek. Nerede o eski Trezeguet! Taha 2 önemli kurtarışıyla takımı oyunda tuttu... Larsen her şeyini sahada bıraktı. Bartra olmasa durum felaketti.
Böyle mağlubiyetlerde insanın canı acıyor ama enseyi de karartmamak gerek... Savunma arızalarını çözecek Trabzonspor her kulvarda iddialı olacaktır.
‘’Demir bükülmez!‘’
Nefis, nefes kesen bir maç oldu. Atılan toplam 38 şut, goller, kaçan pozisyonlar, direkten dönen top, heyecanı son dakikaya kadar süren bir maç...Dengeli geçen ilk 15 dakikadan sonra oyunun üstünlüğünü alan ve tempoyu artıran ev sahibi ekip çok iyi bir atak organizasyonu ile 21’nci dakikada öne geçti. Kamil Ahmet ile misafirin sağ kanadını çok iyi kullanan Lobjanidze, El Kaabi’yi defans arkasında topla buluşturdu, El Kaabi vurmak yerine boş durumdaki Onur’un önüne yuvarladı ve Onur kariyerinin en kolay gollerinden birini attı: 1-0. Adana Demirspor zaten güçlü bir ekip, onlar da gol arayınca pozisyon üstüne pozisyon yaşandı. Hatayspor’u 2-0 öne geçirecek pozisyonlarda Ertaç çok önemli 2 kurtarış yaptı. Lobjanidze’nin bir şutu direkten dönerken, Erce de Hatayspor için çok kritik pozisyonlarda Rodrigues ve Belhanda’nın şutlarını harika kurtardı.
Pes etmediler
İkinci devrede de yüksek tempo ve pozisyon vardı. 55’te Gökhan’ın güzel pasında Assambalonga çok net pozisyonu harcadı. 62’de Lobjanidze’nin gollük şutunu Tayyip Talha kurtardı. Tayyip Talha sonra takımı adına 1 puanı da kurtardı. Uzatmada attığı ilk gol Samet’in elinden geldiği için iptal edilirken, uzatmanın uzatmasında Gökhan İnler’in ortasında topa vurduğu kafa şutu çatala takıldı: 1-1
‘’Sivas uzatmada yıkıldı‘’
Farioli inadından Alanyaspor oyuncuları da pasla oyuna başlarken hata yapmaktan vazgeçmiyor. Karşılıklı birer gol fırsatının kullanılamadığı ilk yarının son dakikasıda kaleci Runnarson, ceza alanından oyun kurma niyetiyle baskı altındaki Lusamba’yla başlamaya çalışınca Yatabare, topu aldı, penaltıyı kazandı. Gradel’in kullandığı penaltı da Sivasspor’a üstünlüğü getirdi. Yiğidolar, ikinci yarıda farkı artırabileceği iki pozisyonda son vuruş ve son pas beceriksizliğiyle fırsatları heba ederken Farioli’nin erken hamleleri oyun üstünlüğünü tekrar Alanyaspor’a geçirdi.
Özellikle Tayfur ve Oğuz rakip sağ kanadı çok zor duruma düşürdü. Oğuz her maç oyuna sonradan giriyor ve fark yaratıyor. 88. dakikada Oğuz’un güzel pasını Doumbia değerlendiremedi ve maç herhalde ev sahibinin zaferiyle biter diye düşündürdü. Ancak yine Oğuz’un pasında Doumbia, enfes bir dokunuşla Caner’i geçti ve Sivas kalesini devralan Ali Şaşal’ı mağlup ederek skoru belirledi: 1-1.
8 Türk’le sahada
Akdeniz ekibi ilk müsabakasında Karagümrük’ü 7 Türk’le geçmişti. Dün 8 yabancıyla başladılar ama Efecan yoktu. Efecan, Alanyaspor hücum organizasyonlarının 1 numaralı anahtarı. Eksikliği hissediliyor. Sivasspor ise zorlu süreci Malmö maçında zaferle taçlandırmak istiyorsa tıklım tıklım dolu tribünlere ve özellikle 3. bölgede yüksek konsantrasyona ihtiyacı var
‘’Topu bırakırsan patlarsın!‘’
Altın kural, çok mecbur kalmazsan atılmayacaksın! Genç Emrecan iki sarı kartla atıldığında dakika 37, skor 3-0 Beşiktaş lehineydi... Tabii ki 2 puan kaybı sadece kırmızı kartla açıklanamaz o ayrı ama çok belirleyici oldu. Beşiktaş, geçen sezon Trabzonspor'un Alanya'da yaptığı gibi önde baskıyı iyi yaparak, Weghorst'un indirdiği topla öne geçti. Salih enfes bir golle farkı ikiye taşıdı. Başarılı bir kontratakta Ghezzal'ın aldığı ve kullandığı penaltıyla 3 yaptı. Tam 'Maç bitti' diye düşünürken, genç Emrecan 37'de acemice atılınca 'Acaba' diye düşündük...
Efkan'ın devre biterken attığı muhteşem frikik golünden sonra da, "Beşiktaş ikinci yarıyı zor bitirir" dedik. Ve böyle düşünen büyük çoğunluk haklı çıktı. 11'e 11 oynarken dahi topa sahip olma oranları yüzde 71'e 39 Alanyaspor lehineydi. Valerien Ismael'in devrede takımın en klas oyuncuları Ghezzal ve Salih'i çıkarması, topa zaten sahip olan Alanyaspor'un tek kale oynayacağının kanıtıydı.
Büyük takım böyle oynamaz
Necip ve Montero savunmaya katıldı. Beşli savunma adeta bir meydan okumaydı: Atabiliyorsanız atın! 81'e kadar çok iyi savunma yaptı Beşiktaş... Ancak sadece savunma yaptı! Yapamadığı anda da 2 puan uçtu gitti. İkinci devrede topa sahip olma oranı ise çok acayipti: Alanyaspor yüzde 84, Beşiktaş yüzde 16! O yüzde 16 topa sahip olma da taç, aut ve faul kullanırken herhalde! Asla kabul edilemez! Büyük takım 11'e 10'u böyle oynamaz! Buna ne kadar 'oynamak' denir onu da bilmiyorum. Bu iki puan çok aranır! Weghorst'un çabasına şapka çıkar...
‘’Başakşehir doludizgin‘’
Yazımın başında hükmümü vereyim. Başakşehir bu sezon şampiyonluğun ciddi adaylarından biri. Erdinç Sözer'in çalıştırdığı Başakşehir lige, Ümit Şengül'ün çalıştırdığı Kasımpaşa'yı hezimete uğratarak başladı. Hayır cümlemde yanlış yok. Uygulama yanlış. Teknik direktörlük ehliyetleri olmayan Emre Belözoğlu ve Sami Uğurlu’nun maç önü sonu konuşmaları talimatlara aykırı, patronluk yapmaları değil! Prolisans kursu ise 200 bin lira. Bu, 'Dostlar alışverişte görsün' uygulamasına son vermiyorsunuz, konuşmalarına izin verin. Ayıptır! Başakşehir bazı oyuncularını dinlendirdiği maçta çok güzel 2 gol attı. 22'deki ilk gol atıldı mı yenildi mi tartışılır ama kaleci Volkan'ın uzun topunda yapılan hamle hatası sonrası, Szysz'in güzel pasında sezona formda başlayan Alexic takımını öne taşıdı:1-0.
Galibiyeti hak etti
37'de emektar Mahmut, Alexsic'in çevirdiği topta mutlak pozisyonu heba etti. 1 dakika sonra 2. gol geldi. 38'de Szyzs'in takipçiliğiyle farkı ikiye çıkardığı pozisyondan önceki hücum organizasyonu mükemmel, Mounir'in direkten dönen şutu da harikaydı: 2-0. Şampiyonluk adayı 74’te Caicara’nın pasında Mounir’in güzel pasında 3-0, 77’de Petretta’nın yaptırdığı penaltıda Deniz’in vuruşuyla çok temiz bir galibiyet aldı. Kasımpaşa’nın oyun anlayışı ve kadrosu iyi, zamana ihtiyaçları var. 2-0’da Ben Ouannes mutlak pozisyonu gol yapsaydı belki maç değişik bir yere gidebilirdi ama Başakşehir her anlamda bu galibiyeti haketti. Tebrikler Erdinç hocaya.