Arama

Popüler aramalar

‘’Dersler çıkartmamız gereken bir maç‘’

2020'de ilk 3 puanımızı almak için sahaya çıkmıştık. Şenol Güneş, beraberlikler takımı eleştirilerine son vermek için ofansif gücü yüksek bir kadro sahaya sürdü. Oyuna, kötü başladık. Ancak 1-0 yenik duruma düştükten sonra reaksiyon gösterdik. Rakibin 10 kişi kalmasının ardından sahadaki sayısal üstünlüğümüzü skora da hemen yansıtıp öne geçtik. Biri sol kanattan biri de sağ kanattan gelen iki şık golle üstünlüğü yakalamak, takımımızı oldukça rahatlattı. Bence bu yarıda görünen en belirgin sıkıntımız rakibe presteki etkisizliğimiz diyebilirim. İkinci yarıda Cenk ’in penaltısıyla farkı ikiye çıkardık. Ama dalgalı performansımız bu yarıda da devam etti. Nitekim bu kısa düşüşte kalemizde ikinci golü gördük. Oysa çok beklentimiz rahat bir maç sonuydu, öyle olmadı. Allah ’tan Mert Günok, kiritik kurtarışlarla rakibin geçişine izin vermedi. Kazandık sevindik ama ileriye dönük önemli dersler çıkartmamız gereken bir maçtı.

Gecenin sorusu

Topu rakibe vermek oynamasına müsaade etmek bir taktiktir. Ancak dün gece biz müsaade etmedik rakip oynadı. Avrupa Şampiyonası'na giderken kalesinde 3 gol gören Türk duvarına ne oldu.

Maçın starı

Rusya ’daki ilk maçta olduğu gibi dün gece de oyundan çıkana kadar ki performansıyla Cengiz Ünder gecenin yıldızıydı.

Maçın olayı

Şenol Güneş ’in kart gören, cezalı duruma düşen ve bir sonraki maç oynamayacak olan sahanın en etkili ismi Cengiz ’i oyundan alması.

Kısa mesaj

Kaleciden oyunu başlatma konusu biraz esnetilmeli. Yediğimiz golde Mert Günok, topu Merih ’e attı ve hatası sonucu kalemizde golü gördük... Yani ısrar pahalıya patladı.

16 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Chadli girdi zafer geldi‘’

Gençlerbirliği ilk düdüğün ardından Sefa’yla golü buldu, yorgun Başakşehir’e karşı farkı da açabilirdi. Ta ki 72’ye kadar... Johansson atıldı, ev sahibi ipleri eline aldı. 79’da giren Chadli 39 saniyede asist yaptı, Guldbrandsen eşitliği sağladı. Uzatmada yine Chadli sahne aldı, bu kez Topal’a attırdı, maçı kurtardı.

Başkent ekibi 28. saniyede gelen golle 1-0’ öne geçti. Çok erken ama tek paslarla organize bir gol attı Gençlerbirliği. Özellikle Sefa’nın gol vuruşu görülmeye değerdi. Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde M. United’ı deviren Başakşehir’in yorgun olma ihtimali yüksekti. O nedenle Okan Buruk farklı bir 11 sahaya sürer mi diye düşünmüştük. Ancak Skertel’in yerinde Ponck hariç aynı kadro çıktı. Erken golün şokuyla sarsılan Başakşehir ardından Gerçlerbirliği’ne net pozisyonlar verdi. Murat Yıldırım şık bir çalımla iki rakibini ekarte edip çektiği şutla yan direğe takılırken, Candeas’ın karşı karşıya kaldığı pozisyonda Mert başarılıydı. İlginç bir ilk yarı izledik. Başakşehir’in bu yarıda Demba Ba ve Aleksiç ile net poziyonları vardı. Ancak Stancu ve Sio’dan yoksun Gençlerbirliği’nden ofansif anlamda bu kadar etkin bir futbolu sanırım bizim gibi Başakşehir de beklemiyordu.

Kırılma anı kırmızı

İkinci yarıya Okan Buruk iki değişiklikle başladı. Epureanu ve Aleksiç’in yerine Mehmet Topal ile Guiliano’yu aldı. Ancak oyun değişmedi. Gençlerbirliği baskı yese de savunmada hata yapmadı. 72’de Johanson’un kırmızı kart ile takımını 10 kişi bırakması kırılma anıydı. Okan hoca Chadli ve Guldbrandsen’i de oyuna alıp tüm silahlarını sahaya sürdü.

Kahraman oldu

Bu ikili oyuna girer girmez etkisini gösterdi. Chadli’nin asistinde Guldbrandsen kafa ile Başakşehir’i 1-1’e taşıdı. Başkent ekibi ayağına gelen 3 puan fırsatını tepti.

Özetle bir İsveçli takımını yakarken, oyuna sonradan giren Norveçli de takımını puana taşıdı... Son sözü Mehmet Topal söyledi. Chadli oyuna girip iki asistle maçın kahramanı oldu.

Maçın adamı Chadli

Zorlu mücadelede Turuncu-Lacivertliler’e beraberliği getiren gol 80. dakikada Guldbrandsen’den, galibiyet sayısı ise 90+4. dakikadan Mehmet Topal’dan geldi. Bu iki golün asistini yapan isim ise Chadli’ydi. Sezon başında Monaco’dan transfer edilen Nacer Chadli, sakatlı sebebiyle uzun süre takıma katılamamış ve ilk kez Gençlerbirliği müsabakasında maç kadrosuna alınmıştı.

09 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Topu kap işi bitir‘’

Yiğidolar perşembe günü Avrupa Ligi oynadı ve biraz yorgun olabilirler. Ancak kazanmak ve Avrupa'da gruplardaki ilk galibiyetin takıma özgüven ile moral kattığı kesin. Sivasspor geçen sezon sahasında en çok kazanan ve kolay kaybetmeyen bir ekipti. Ancak bu sezon işler tersine döndü ve evinde gol atamayan, kazanamayan bir Sivasspor var. Ancak sıkıntının geçen sezonki orta alan kurgusunun olmayışından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ara toplar, dikine geçişlerdeki etkisizlik ister istemez hücumu beslemede yetersiz kalıyor. Ayrıca savunma hattındaki sakatlıklar Çalımbay’ın elini zayıflatıyor. Caner ve Aaron tandemi bozulup bekler de sakatlanınca Rıza hocanın sezon başı planlarını bozdu.

Silahları da var...

Galatasaray’ın presle başlayıp erken bir golle rakibi demoralize etme ve çok pasla oyunu tutma planına karşı Çalımbay’ın, orta alandan kapılan toplarla çabuk hücumlarla açık verebilen rakip savunma karşısında bol bol pozisyon bulması mümkün. Özellikle son vuruşlarda Kayode, hava toplarında Yatabare, hareketli ve duran toplardaki başarısıyla Max Gradel, Sivasspor’un en büyük silahları. Tabii ki sürpriz golcü kaptan Hakan Arslan gibi isimleri de unutmayalım. Ev sahibi, savunmasını iyi yaparsa, mutlaka puan veya puanlarla sahadan ayrılır.

08 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Plan tuttu Sivas güldü‘’

Sivas’ta Avrupa Kupası’nda sahaya siftah yapmak mutlaka galip gelmek için çıktık. Aslında dost ve kardeş ülke Azerbaycan temsilcisi Karabağ gibi biz de ilk iki maçta sahadan puansız ayrılmıştık. Açıkçası ‘tamam mı, devam mı!’ maçıydı. Kaybeden havlu atar, kazanan iddasını sürdürürdü. Rıza Çalımbay’ın sakatlara rağmen sahaya sürdüğü 11’de Gradel’in yerine Ninga’yı gördük. Yine Kayode kulübede, Erdoğan Yeşilyurt sahadaydı. Bu 11’e bakınca, ‘hafta sonu oynayacağı Galatasaray maçını mı düşünüyor?’ Çalımbay diye içimizden geçmedi değil. İlk yarıda etkili, baskılı ve arzulu bir Sivasspor vardı sahada. Caner ile bulduğumuz golümüz bizi stresten kurtaran, rahatlatan bir goldü. Sonrasında gol sayısını artırabilirdik ama son vuruşlarda yetersiz kaldık. Rakibin hemen hemen tek pozisyonu vardı, o top da yandan dışarı gitti. Kısaca ilk 45’te Rıza Çalımbay’ın planları tuttu.

Dengeyi koruduk

İkinci yarı dengeli oynamalıydık. Çünkü rakibin skoru bozma çabası ve olası kalemizde göreceğimiz bir gol planları altüst edebilirdi. O nedenle ikinci bir golle skoru perçinlemek hedefindeydik. Çalımbay 60’ta Yatabare ve Erdoğan’ı alıp yerlerine kısa ve çabuk iki isim Gradel ile Kayode’yi oyuna aldı. Bir anlamda daha yerden ara toplarla hücumu düşünen rakip karşısında etkili olmaktı... Hem ülke puanı hem kendi sahasında bu sezon ilk maçı kazanma duyguları Sivasspor’u kamçılayan faktörlerdi. İkinci yarı rakip tempo yapmaya çalıştı, biz de cevap vermeye çalıştık.

Kayode bitirdi

Aslında tempoyu düşürüp oyunu biraz daha soğutabilirdik. Çalımbay Ninga’nın yerine Yasin Öztekin’i alıp yenilenmiş bir hücum üçlüsüyle maçı bitirdi. Kayode’nin golü de bunu kesinleştirdi. Çarşamba günü Başakşehir’in galibiyetinden sonra dün gece de Sivasspor yüzümüzü güldürdü. Tebrikler Yiğido tebrikler Rıza Çalımbay ve öğrencileri.

06 Kasım 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Yeni bir profil gerekiyor‘’

Trabzonspor’da teknik direktör arayışları sürüyor. Yönetim bu konuda çok ketum ve ser verip sır vermiyor. Biz önce nasıl bir teknik adam profili olmalı sorusuna cevap arayalım... Çünkü şimdiye kadar bir çok isim zikredildi ama netleşen birşey yok. Abdullah Avcı ilk etapta çok öne çıksa da, hocanın uzun süreli sözleşme isteği ve prensipleri nedeniyle gelmesinin şimdilik zor olduğunu biliyorum. Sonrasında Şota, Tamer Tuna, Mustafa Reşit Akçay ve Samet Aybaba’nın adı geçti. Şu anda bu takımın başına geçecek teknik adamın kulübü iyi tanıyan bir isim olması, tecrübeli olması ve şehrin gerçeklerinden haberdar olması gerekir. Bir kere göreve geldiğinde takımı hemen motive etmesi kısaca ayağa kaldırması gerekir. Ayrıca yönetimin biraz da köşeye sıkışmış baskı altında olduğunu düşünürsek onlara da nefes aldıracak, göğüsleyecek bir hoca olmalı.

Aybaba daha mantıklı

Çünkü Ünal Karaman, Hüseyin Çimşir ve Eddie Newton ile yaşanan süreçte bu ilişki yeterli seviyede olmadı ve hem başarısızlık hem de ayrılıklar geldi. Sözü fazla uzatmadan bu mini analizden sonra adı geçen isimlere bakarsak, en uygun seçenek bana göre Samet Aybaba, sonrasında da içlerinden bir isim olarak Mustafa Reşit Akçay gibi gözüküyor. Çünkü bu dönemde Trabzonspor’un vakit kaybedecek zamanı yok. O nedenle kulübü ve camiayı tanıma açısından elini çabuk tutacak bir teknik adam tarifi ortaya çıkıyor...

02 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tek teselli 3 puan‘’

Dün gece ilk yarıda şunu çok net gördük. Galatasaray; baskı, tempo ve oyunu dikine oynamazsa ne pozisyon bulabilir ne de maç kazanabilir. Ankaragücü karşısında geriden başlayan yan pasa dayalı ve sol taraftan hücum planlı bir Galatasaray’ın atakları Başkent savunmasının karşısında etkisizdi. Öyle ki ilk 25 dakikada Ankaragücü’nün gol olabilecek iki pozisyonu varken Galatasaray’ın tehlikeli bir hücumunu izlemedik. İlk organize atak 32’de geldi ama Etobo, iyi vursa gol olabilecek bir pozisyonu sıradan bir vuruşla dışarı attı. İlk yarının son anlarında Saracchi’nin nefis asistinde Babel, kalitesine yakışır bir tek vuruşla Ankaragücü ağlarını havalandırdı. İkinci yarıda fazla değişen bir şey yoktu. Hamlelerle idare etmeye çalışan bir Sarı-Kırmızılı ekip vardı sahada. Kısaca kötü futbola rağmen kazanılan bir 3 puan Galatasaray’ın tesellisi oldu.

Gecenin sorusu

Galatasaray, ilk iki haftadaki futboluna niye dönemiyor. Haftada tek maça dönmüşken hala baskılı oynayamaması düşündürücü.

Maçın starı

55 dakika oyunda kalmasına rağmen hem savunmasıyla hem de hücuma katkısıyla Uruguaylı sol bek Saracchi.

Maçın olayı

Ligde son sırada olan ve kovidzede rakibi karşısında Galatasaray’ın zorlanması

Kısa mesaj

Sahaya çıkan 11’de yıldız yani yaratıcı oyuncunuz yoksa ya da çok az ise bugünkü futbolda kazanmanız zor. Nitekim dün de bunu net gördük sadece koşmak ve mücadele etmek, risk almadan oynamak yetmiyor.

01 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Rehavet olursa pahalıya patlar!‘’

Ankaragücü, Kovid-19 vakaları nedeniyle zor günler geçiriyor. Ancak sahaya güçlü bir 11'le çıkacaklar. Galatasaray gelen bilgilere bakarak rehavete kapılırsa, pahalıya mâl olur. Biraz gevşerseniz, canınızı yakacak bir takım Ankaragücü.

Geçen sezon iki maçta da yenemediği Ankaragücü karşısında Galatasaray'ın puan kaybına tahammülü yok. Sarı-Kırmızılı ekipte hedef Erzurum’da kazanılan başarının devamını getirmek ve seri galibiyet. Başkent ekibi Kovid-19 vakaları nedeniyle oldukça zor günler geçiriyor. Ancak altını çizmekte fayda var Ankaragücü sahaya güçlü bir 11'le çıkacak. Galatasaray’ın gelen bilgilere bakarak bir rehavete kapılması pahalıya mâl olur. Artık futbolda saha içi değil saha dışı taktiklerin de maç önceleri geçerli olduğu bir dönemdeyiz.

Sıralamada sonuncu, ama...

Alper Potuk cezası nedeniyle sahada olmayacak, ama iyi bir yabancı kaleci, tecrübeli bir savunma hattıyla birlikte Fuat Çapa’nın kendi bildiği Benelüks ülkelerinden tanıdığı transferlerle hafife alınacak bir takım değil Ankaragücü. Diyebilirsiniz ki puan cetvelinde son sırada. Ben de derim ki erteleme ve boş geçen haftalarla birlikte az maç oynamış bir Ankaragücü var. Ben oynadığı maçları izlemiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki, biraz gevşerseniz canınızı yakacak bir takım Ankaragücü.

Gerçek performansını yansıtırsa

Gelelim Galatasaray cephesine; Falcao cezası nedeniyle yok, tabii ki önemli bir eksik. Ama hücumsal anlamda eğer gerçek performanslarını sahaya yansıtırlarsa Fatih Terim’in elinde önemli forvetler var. Orta alan kurgusunda Etebo’nun cezasının bitmesi bu bölgede hocanın elini rahatlatır. Savunmanın iki kanadı ve tandem en net bölgesi Galatasaray’ın. Sanırım bu maçta da kalede Okan’ı görürüz. Genç kalecinin Erzurum performansı göz doldurdu.

Koşan bir orta saha lazım

Peki hücum hattı nasıl olur derseniz, kişisel gözlemim Babel’i Falcao'nun yokluğunda santrfor oynatıp kanatlarda Feghouli ve Emre Kılınç’ı tercih eder Terim. Orta alanı ise Etebo, Taylan ve Arda üçlüsüyle sahaya sürer. Çünkü rakibin mücadele ile puan almak hedefi karşısında koşan bir orta alana ihtiyacı var Galatasaray’ın. Tabii ki maçın gidişatına göre Diagne, Donk gibi isimler hocanın elindeki önemli silahlar.

Kısa mesaj

Sözün özü kağıt üzerinde favori olan Galatasaray, bu çok normal. Yine söylüyorum maç öncesi Başkent ekibinden gelen haberler, esen negatif rüzgar aldatıcı olabilir benden söylemesi...

31 Ekim 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Her şey alt üst oldu‘’

Maç önçesi beklentimiz rakibi domine eden, baskı yapan, oyunu Macabi Telaviv ceza alanına yıkan bir Sivasspor'du. Ancak hayal kırıklığıyla geçen bir ilk yarı izledik. Savunmadan orta alanı aşan uzun toplar İsrail ekibinin defansından döndü. Ancak ısrarla bu anlayış ilk 45 dakika devam etti. Orta alanda oyun kurgumuz baskıdan kurtulamadı. Açıkcası oyun ritmini yakalayamayan Sivasspor, bir anlamda kısır bir mücadele sergiledi. Pozisyon derseniz bizim hatamızdan rakibin net bir atağı vardı, neyse ki topa dokunamadılar. Bizim adımıza ise Gradel’in şutunun yandan dışarı çıkmasıydı. Kısaca rakibin istediği gibi geçti ilk yarı. Niye bu sezon sahasında gol atamayışını kanıtlayan bir futbol oynadı Sivasspor. Yani kapanan rakibe çözüm bulmalıydı Rıza Çalımbay... İkinci yarı yakaladığımız ilk poziyonu gole çevirdik. Yatabare, Gradel, Kayode üçlüsünün yapımı bir gol izledik. 55 te öne geçmek bizi biraz rahatlattı. Çünkü yenik duruma düşen Maccabi Tel Aviv katı savunmayı bırakıp hücumu düşünmek zorunda kalınca Sivasspor için kontratak şansı doğdu. Ancak beklenmedik anda kalemizde gördümüz penaltı golü hesapları alt üst etti. Üstelik penaltıya sebebiyet veren Camara’nın kırmızı kart görmesi ve 10’kişi kalmamız işimizi oldukça zorlaştırdı. Demoralize olup savunma disiplinini kaybedince ikinçi golü de kalemizde gördük. Kısaca öne geçip umutlandığımız gece kabusa döndü...

Gecenin sorusu

Niye katı savunma yapan bir rakibe ısrarla savunmadan uzun topla oynadık. Niye set oynayıp topu çeviren taraf olamadık.

Maçın starı

Villareal maçında olduğu gibi sahada her şeyini ortaya koyan Yatabare diyebilirim. Attığımız golün hazırlanışıyla, mücadelesiyle ayakta kalan tek isimdi. Bir topu da direkten döndü.

Maçın olayı

1-0 öndeyken Camara’nın penaltıya sebebiyet verip kırmızı kartla oyun dışı kalması planları alt üst etti.

Kısa mesaj

Rıza Çalımbay sakatlıklar nedeniyle zorda. Ancak yedek kulübesine bakarsak büyük ümitlerle alınan İspanyol ofansif orta saha Felix’e şans vermeliydi.

30 Ekim 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI