‘’Her şey bitmedi‘’
Avrupa Ligi'ndeki 5. sınavında İspanyollar'ın köklü ekibi Villarreal'i ağırlayan Sivas, 75'te Chukwueze'nin attığı gol ile sahadan 1-0 yenik ayrıldı. Yiğido, Maccabi'nin takılmasıyla umutlarını son maça taşıdı. Kırmızı-Beyazlılar, gelecek hafta İsrail temsilcisini devirirse, gruptan çıkacak.
Gruptan çıkabilmek, son maçımıza umutlu gidebilmek için çok kritik bir karşılaşmaydı Sivasspor için. Ekibimiz bu karşılaşmaya da yine önemli eksiklerle çıktı. Başta Rıza Çalımbay olmak üzere Kovid-19 nedeniyle eksiklerin kulübeye de yansıdığını gördük. Biri kaleci olmak üzere 4 yedekle Villarreal karşısında hamle gücümüz de sınırlıydı. İlk yarıya baktığımızda kontrollü oynamaya çalışan Sivasspor’un gol ümidi Gradel’di. Yasin ve Yatabare’nin taşıdığı toplarla hücumda gözükmeye çalışsa da Sivas’ın önceliği savunmadaydı.
Planı tutturdu
Yani Sivasspor adına bu maçta sabırla oynayıp, 'Kazanamıyorsam da kaybetmeyeyim puan puandır' düşüncesi hakimdi. Caner’in sağ bekte, Robin Yalçın’ın ofansif orta saha oynadığı karşılaşmada, Villarreal biri direkten dönen, biri de az farkla dışarı çıkan iki önemli pozisyon yakaladı. Sivasspor ise bu yarıyı gol yemeden bitirip, işi ikinci yarıya bırakma planını tutturdu. İkinci yarı temposu düşük, iki takımın da beraberliğe razı izlenimi veren bir maç izledik.
Başka çare yoktu
Villarreal kendi ceza alanına Sivasspor’u sokmadan orta alanda oyunu kabul edip, rakibin hatalarını bekledi. Sivasspor ise hamle gücü olmadığı için elindeki kadroyu maksimal ekonomik kullanma amacındaydı. Açıkçası uzun süre gol yemeden götürdüğü bir karşılaşmada savunma akıllardan çıkmıyordu. Ancak 75’te ani bir atakta kalemizde golü gördük ve puan planlarımız bozuldu. Yenik duruma düşüktükten sonra Rıza Çalımbay’ın yokluğunda takımın başında sahaya çıkan Bülent Albayrak’ın forvete Kone’yi soktuğunu gördük. Zaten kadroya da baktığımızda başka çaremiz yoktu.
‘’Başakşehir'in gecesi‘’
Temsilcimiz Başakşehir Şampiyonlar Ligi’nde final niteliğindeki maçta bu akşam Leipzig’i ağırlıyor. Saat 20.55’teki kritik karşılaşmayı kazanırsak hem ülke puanı adına büyük bir zafer elde edeceğiz hem de böylesine zorlu grupta umutlarımızı son maça taşıyacağız.
Başakşehir grupta kader maçına çıkıyor. Leipzig karşısında alınacak galibiyet son maçımızı da anlamlı hale getirecek. Oynadığımız 4 maçtaki futbol, bize ‘neden olmasın!’ dedirtiyor. Sonuçta sadece 3 puanımız var ancak oyunumuz ve kalitemiz bu inancı veriyor. Şampiyonlar Ligi’nin en zor grubuna düşmemize rağmen her maç üstüne koyan ve rakiplerine kök söktüren bir Başakşehir, bu gece Alman rakibi karşısında kazanmak için sahaya çıkacak. Leipzig de 6 puanlı bir takım olarak en azından kaybetmeyi aklından geçirmiyor. Grupta ilk iki için bizden daha şanslılar. Ama yenersek hem puan olarak Leipzig’i yakalamış olmak hem de rüzgarı arkamıza almış olacağız. Manchester deplasmanında oynadığımız futbolu tekrarlar, yaptığımız hataları yapmazsak kazanmamız asla sürpriz olmaz.
Artık tecrübeliyiz
Artılarımıza gelince... Kaleden başlayan tecrübe, kanatların önü ve arkası çok kaliteli, orta sahamız oyunun iki tarafını da oynayabiliyor. Öte yandan hücum hattımızda hamle gücümüz yüksek ve en önemli özelliğimiz şutör bir ekip olmamız. Visca, Deniz ve Guldbrandsen gibi son vuruşları etkili isimlere sahibiz. En uçta Demba Ba yaşına rağmen müthiş bir özveriyle oynuyor. Kazanmak için telaş yapmadan sabırlı ve disiplinli oynamalıyız. Geriye de düşsek panik yapmadan rekasiyon göstermeliyiz.
Çok güzel olacak
Her maçın bir hikayesi, bir kahramanı vardır. Ama her zaman söylenen bir söz vardır. Futbolda atanın da tutanın da iyi olacak. Normal şartlarda Başakşehir’in bu yönden bir sıkıntısı yok, yeter ki gününde olsunlar. Özetle bu maçın şifresi sabır ve disiplin. Beklentimiz ve inancımız Başakşehir için, bu gece çok güzel olacak.
‘’Aslan oynamazsa Rize can yakar!‘’
Son iki sezonda Rize deplasmanları Galatasaray adına can sıkıcıydı. Skor olarak kazandı kaybetti ama en önemlisi çok önemli isimler ağır sakatlıklar yaşadı. İlkinde Emre Akbaba sonrasında Muslera ayak kırılması yaşadılar. Açıkçası unutmak isteseniz de başta Fatih Terim olmak üzere futbolcuların kafasında bu travmanın izleri silinmez. Bu durum maç öncesi psikolojik durumu gösteriyor. Maça gelince; Galatasaray, Kayserispor ile içeride oynadığı ve istatistikleri alt üst ettiği maçta 1-1 berabere kalırken tek gol penaltıdan geldi. 53 kere rakip ceza alanında topla buluşan bir takımın tek golünün penaltıdan gelmesi düşündürücü. Üstelik Rizespor, Kayserispor’a göre çok formda ve güçlü bir ekip.
Yine de etkili silahlar var
Galatasaray’ın önemli isimleri bu maçta da yer almayacak. Arda, Belhanda, Okan ve Falcao, Rize maçı kadrosunda bulunmazken, Saracchi, Omar ile Babel'in olmayışı da takımı olumsuz etkileyecek. Bunları niye yazıyorum, şu anda Galatasaray’da bir futbolcunun bile olup olmaması önemli. Ama bütün bu olumsuz gözüken tabloya rağmen Galatasaray, maçın kaderini çizecek silahlara sahip. Özellikle Feghouli, Emre Akbaba ve Emre Kılınç gibi yaratıcı ve skora direkt etki yapacak isimlerin Rize deplasmanında göstereceği performans Galatasaray’ın kaderini belirler. Tabii ki bu oyuncuların artısı, Diagne’nin de gol yollarındaki etkinliğini belirler.
Skoda havadan çok zorlayacak
Rizespor cephesinde ise moraller yerinde. Karadeniz ekibi bu maça tam kadro hazır. Son 4 maçta 10 puan toplayan Tomas’ın ekibinde Kovid’den yeni çıkan Remy’nin tam hazır olmamasını eksiklik olarak söyleyebiliriz. Fransız golcü milli maç arasına girmeden evvel formunu yakalamıştı, ama hastalık performansına ister istemez sekte vurdu. Diğer yandan Rizespor mücadele gücü yüksek, kanatları iyi kullanan bir takım. Özellikle yan ortalarda Skoda’nın hava hakimiyeti Galatasaray savunmasını oldukça zorlayacaktır. Dönen toplara iyi şutlar çıkartabilen oyunculara sahip Karadeniz ekibinin bir özelliği de serbest vuruşları iyi kullanan Boldrin gibi önemli oyunculara sahip olması.
Kritik viraj, zorlu bir maç
Açıkçası Galatasaray'ın, Rize deplasmanında kazanması için tempoyu yükseltmesi ve çabuk, dikine bir oyun sergilemesi gerekir. Çünkü Rizespor’a karşı oyununuzu kabul ettiremezseniz, kadro olarak baskıyı seven yapısıyla canınızı yakar. Özetle, Galatasaray kritik bir virajda ve zor bir 90 dakikaya çıkacak... Göze hoş gelen pas futbolu değil, mücadele ve skora dönük futbol daha gerçekçi olur.
‘’Süper Yiğido‘’
Avrupa Ligi'ndeki tek temsilcimiz Sivasspor, Karabağ'ı geriden gelip yenmeyi başardı. 8'de Zoubir'in golüne, 40'ta Kone (pen.) ile yanıt veren Yiğido, 51'de Matic'e engel olamadı. Çalımbay'ın öğrencileri pes etmedi; 58'de Kayode, 79'da Kone zaferi getirdi. Sivas, umutlarını son 2 maça taşıdı.
Koronavirüse yakalananlar ve sakatlar nedeniyle Sivasspor sahaya yedek kulübesi dahil 15 kişi çıkmıştı. Aslında rakip Karabağ da benzer sorunlarla bu maça geldi. İstanbul’daki mücadelede ev sahibi olan Karabağ karşısında Sivasspor mutlaka kazanmak zorundaydı. Alacağı galibiyet bir anlamda yola devam demekti. Temsilcimiz adına en olumlu faktör savunma hattımızın ilk defa bu sezon bir arada olmasıydı. Uzun bir aradan sonra Appindangoye yeniden bu maçla sahalara dönmüştü. Maça pek istediğimiz gibi başlayamadık. Nitekim erken bir golle savunmanın arasına atılan bir topu kalemizde gördük.
Kayode'nin golü hayat verdi
Robin Yalçın’ın 20. dakikada sakatlanıp, çıkması talihsizlikti. İlk yarı da işler iyi gitmezken penaltı imdadımıza yetişti. Kone şık bir vuruşla skoru 1-1'e taşıdı... İkinci yarı öne geçmeyi beklerken, Matiç ile 2. golü bulan Karabağ oldu. Gerçekten hiç hesapta olmayan bir goldü. Ama oyuna giren Kayode ilk topta kafa ile 2-2’ye taşıdı Sivasspor’u. Bu gol bir anlamda bizi maçta tuttu ve umutların sürmesini sağladı.
Kone tecrübesini konuşturdu
2-2'den sonra risk alıp önemli hücumlar geliştirdik... 80’de Kone tecrübesini konuşturdu ve nefis bir ayak içi ile skoru 3-2'ye getirdi. Dün gece şartlara baktığımızda kolay bir maç olmayacağını biliyorduk. Nitekim öyle de oldu ve kazanmamız gereken bir 90 dakikadan mutlu ayrılıp Avrupa kupasında yola devam dedik. Rıza Çalımbay ve öğrencilerini kutluyorum.
‘’Bulut derbi provası yaptı‘’
Fenerbahçe kupada 2. Lig temsilcisi Sivas Belediyespor’a karşı genç isimlerle sahaya çıktı. Erol Bulut’un 11’inde savunmada Serdar Aziz’in yanında Sadık Çiftpınar ve savunmanın sağında ise genç Uğur Kaan vardı. Klasik 4-2-3-1’de Ozan ile iki ön liberodan biri olan Mert Hakan, rakip gelmeyince o da öne çıktı. Ömer Faruk Beyaz, Ferdi Kadıoğlu ve Uğur Kaan gibi gençlere şans vermişti Erol hoca. Thiam ve Samatta ileride Fenerbahçe’nin gol silahları olarak Sivas Belediyespor karşısında yer aldı. Fenerbahçe ilk yarıda rakibine baskı yapsa da pozisyon değerlendirmede yetersizdi. Samatta çok yakından kaleci Necati’yi geçemezken, Thiam şık kafa golüyle Ferdi’nin nefis ortasının hakkını verdi. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoruydu...
Etkili, disiplinli, baskılı
İkinci yarıda Gustavo, Novak ve Pelkas’ı oyuna alan Erol Bulut geniş kadroyu bir anlamda diri tutmak istiyordu. Ozan Tufan’ın çıkmasıyla genç Kaan’ı bu yarıda sağ bekte gördük. İkinci yarıda baskı ve skoru artırma çabaları sonuç verdi. Erol Bulut kupa maçında biraz da Beşiktaş derbisinin provasını, taktik denemelerini yaptı diyebiliriz. Yalnız rakibin savunma arasına attığı toplarla yaptığı az sayıda hücumda kalesinde golü görebilirdi ama Altay yerinde çıkışlara geçit vermedi. 63’te Pelkas’ın golü Sivas Belediyespor’un olası bir kupa sürprizinin de önünü kapattı diyebiliriz. Ardından Thiam iki kere deneyip başaramadığı ayak içi vuruşunu üçüncü denemesinde nefis bir golle taçlandırdı ve skoru 3-0’a taşıdı. Oyunun son bölümünde rakibin direncininde düşmesiyle üst üste gollerle ev sahibi farka koştu. Özetle ilk yarıda biraz zorlansa da ikinci yarıdaki etkili, disiplinli ve baskılı futbolla Fenerbahçe rahat bir şekilde bir üst tura çıkmayı başardı...
‘’Beraberliğe razı oldu!‘’
Çok önemli isimlerinden yoksun olan Galatasaray, Kayserispor karşısında ilk yarıda topa sahip olan, bol ve isabetli pas yapan, pozisyona giren taraftı. Bu yarıda yapamadığı tek şey goldü. İlk gol pozisyonu bulan Kayserispor’du belki ama orda kaldılar. Öncelikle acaba Kayserispor taktik olarak rakibe topu bırakıp orta alanda baskı ile topu kapmayı mı planlamıştı diye düşündüm. Ancak koskoca 45 dakikada Galatasaray elini kolunu sallaya sallaya net 7-8 gol pozisyonu yakaladı ama Lung’u geçemediler. Kayserispor’un Rumen file bekçisi kalesinde devleşti ve Galatasaray’a geçit vermedi. Açıkçası Sarı-Kırmızılı ekip yakaladığı gollük pozisyonları değerlendirse, ilk yarıda 3 puanı garantilerdi...
Dar kadro zorladı
İkinci yarıda da aynı futbolu izledik. Galatasaray baskısını artırdı ama rakip savunma dikkatliydi. Muğdat’ın Linnes’e yaptığı faulü maçın hakemi Turgut Doman görmedi ama VAR yakaladı. Diagne penaltıdan bu sezonki ilk golünü atıp takımını öne geçirdi. Muğdat ikinci sarıdan kırmızı görmesiyle 10 kişi kalan Kayserispor, ilk isabetli şutunda Campanharo ile beraberliği buldu... Dar kadro hamle gücü açısından zorladı Terim’i. Beraberlik golü Kayserispor’u yüreklendirdi ve adeta savunma duvarı ördüler. Galatasaray ilk yarıda 3 puanı kaybetti ve beraberliğe razı oldu.
Gecenin sorusu
10 kişi kalan rakip karşısında ilk yarının aksine pozisyon açısından niye bu kadar yetersiz kaldı.
Maçın starı
Kayserispor kalecisi Lung takımı adına inanılmaz bir performans gösterdi. Ve gol yemeden ilk yarıyı bitirdi.
Maçın olayı
Kayserispor’un başarılı file bekçisi Lung ilkyarıda çok başarılı bir performasın ardından basit bir geri pasa çektiği şutla sakatlanmasıydı.
Kısa mesaj
Galatasaray’ın pas kalitesine dayalı oyun kurgusuna daha yüksek tempoya çıkartmalı.
‘’Sivas, Karagümrük'ü geçemedi‘’
İki takım da bu maça covid ve sakatlıklar nedeniyle oldukça eksik çıktı. Şimdiye kadar içeriden çok dışarıda başarılı olan Sivasspor aynı çizgiyi İstanbul’da da sürdürmek amacındaydı. Aslında ideal 11’lerinden uzak olmasına rağmen ilk yarıda mücadele dozu yüksek bir karşılaşma izledik. Rıza Çalımbay iyi oyun kuran ve kaleye hızlı akın yapabilen Karagümrük’ün bu kurgusunu bozmayı hedeflemişti. İstanbul ekibinin tecrübeli oyun kurucusu Biglia’nin üzerine Robin Yalçın’ı veren Çalımbay böylece hem kurguyu bozdu hem de kalesinden uzak tutmuş oldu rakibini. İlk yarı golsüz biter diye beklerken Max Gradel şapkadan tavşan çıkardı. Tecrübeli isim üst üste attığı çalımlardan sonra ceza alanına yerden kesti, Karagümrük savunmasına çarpıp top ağlara gidince ilk yarının da skoru Sivasspor adına belli oldu. 0-1
Kritik kararlar
İkinci yarı Sivasspor önde baskıyı sürdürdü. 72’de Max Gradel maçı Sivasspor adına bitirebilecek pozisyonda karşı karşıya kaleciyi geçemedi. Sivasspor adına kırılma anıydı kaçan pozisyon. 82’de Mevlüt’ün ceza alanında düşürülmesiyle kazanılan penaltı Karagümrük’ün imdadına yetişti dersek yalan olmaz. Atışı kullanan Sabo’nun ilk vuru∫unu Samassa kurtardı ancak dönen topu ağlara yollamayı ba∫ardı. İki kritik karar vardı. Karagümrük’ün penaltısı çok içime sinmedi ama VAR ile temas kuruldu ve verildi. Bir de son saniyelerde Samassa’nın elinden kaçırdığı top ağlara gitse de faul nedeniyle iptal edildi. Bence Samassa topa çıkarken rakibin bir şarjı yok gibiydi.
‘’Kupa 1 öncesi rotasyon gelebilir‘’
Okan Buruk, üst üste alınan 4 galibiyetten sonra Beşiktaş karşısında da seriyi sürdürmek istiyor. Elinde; güçlü ve moralli bir kadro var. Ancak iki kulvarda mücadele etmenin zorluğunu bilen Buruk, salı günkü Manchester sınavı sebebiyle Beşiktaş maçında rotasyon düşünebilir.
Devler Ligi’nde iddiasını devam ettirmek açısından zorlu bir Manchester deplasmanı öncesi Beşiktaş karşısına çıkacak olan Başakşehir’i bugün nasıl bir maç bekliyor... Genç teknik adam Okan Buruk, lige kötü başlangıç yapan ekibini çok hızlı bir şekilde ayağa kaldırmayı başardı. Üst üste alınan 4 galibiyetten sonra Beşiktaş karşısında da seriyi sürdürmek istiyor. Elinde güçlü, tecrübeli ve moralli bir kadro var. Belki milli takım kadrosunda olan isimler kötü sonuçlar nedeniyle biraz moralsiz biraz da yorgun olabilir. Ancak iki kulvarda mücadele etmenin zorluğunu bilen Okan Buruk, salı günkü Manchester United sınavını göz önünde bulundurarak bugünkü Beşiktaş maçında biraz da rotasyon düşünebilir.
United planı ayrı
Rakibinin kaleden başlayan ciddi savunma zafiyetini düşünürsek ofansif silahlarının hepsini bu maçta kullanacağını düşünüyorum. Çünkü Manchester United’e karşı daha savunma ağırlıklı bir kadro düşünüyordur Okan hoca.
Kısa mesaj
Süper Lig’de içeride ve dışarıda aynı formatta oynayan Başakşehir, Beşiktaş karşısına da 3 puan parolasıyla ve ofansif bir oyun anlayışıyla çıkacaktır.
Kim ön plana çıkar?
Sürpriz yok tabi ki Edin Visca. Bosnalı oyuncu, her ne kadar milli takımına gitmiş olsa da hepsinde ilk 11 oynamadı ve çok da yorgun değil. Tabii ki Visca’nın yanında Demba Ba ile orta alanda yükselen formuyla Berkay’ın, Aleksic’in ve İrfan Can’ın kilit isimler olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca Rafael ve son Gençlerbirliği maçında oyuna girip iki asistle takımını 3 puana taşıyan Chadli de Okan Buruk’un önemli kozları.