‘’Çarşı pazar karıştı‘’
Sanırım böyle bir lig sonunu kimse beklemiyordu. Beşiktaş maçı 1-1'e getirmiş ve Karagümrük 10 kişi kalmışken aldığı riskin bedelini ödeyerek maçı kaybetti. Beşiktaş, artık klasik haline getirdiği ön alan baskısını ilk 20 dakika yüksek dozajda yapmaya çalıştı. Souza ve Ghezzal ile top kazandı ama bunu pozisyona çeviremeyince Karagümrük en iyi yaptığı pasla çıkışları ısrarla denemeye başladı. N'Koudou ve Ghezzal’ın Larin ile arasındaki mesafeler kapanmayınca Karagümrük kalesinden rahat top çıkardı. Üstüne bir de Ljajic omzundan sakatlanıp çıkınca Sergen Yalçın 70. dakikaya sakladığı en önemli hamlesini erkenden yapmak zorunda kaldı. Karagümrük'te topu alıp stoperlerini yayda oynatan Beşiktaş, Karagümrük’ün pasla çıkışlarını bir kaç faulle durdursa da savunma arkasında derin boşluklar bırakarak riskli bir oyun oynadı. Biglia ile merkezden topu sola getiren Karagümrük ikinci denemesinde müthiş organize bir gol attı. Üstüne benzer pozisyonda 2’yi bulmaya çok yaklaştı.
Faturayı ödedi
İkinci yarıyla birlikte Beşiktaş topuyla tüfeğiyle beraberliği aradı. Vida öne çıkarak oynadı ve baskının artmasına yardımcı oldu. Gol de onun kazandığı topla geldi. Kulübesi neredeyse sıfır olan Sergen hoca 1-1'den sonra da Vida’yı önde tutarak riski yükseltti. Üstüne bir de Zukanovic ikinci sarıdan atılınca Beşiktaş öne doğru esnemeye devam etti. Fakat stoperler o kadar önde oynayınca savunma arkası boşluklar Karagümrük'e bir gol daha hediye etti. Bazen 1 puan sizi şampiyon yapabilir ama Beşiktaş riski aşırı yükselterek işi bu maçta bitirmek istemenin faturasını ödedi. Son hafta artık elde hesap makinası herkes gol hesabı yapacak.
‘’Hayata dönüş‘’
Ozan, Gökhan cezalıyken sağ beki idare etti ama Gönül varken Ozan’ı yine orada kullanmak ilk 35 dakika Fenerbahçe’yi kötü gösterdi. Fenerbahçe topa sahip olsa da hücumunu çizgiye doğru genişletemedi, top kayıpları sonrası bek arkasından pozisyon yedi. Mert Hakan’ı çıkarıp Gönül’ü almak Fenerbahçe adına o dakikaya kadar yapılmış en doğru hamleydi. Ozan merkeze gelince ikinci toplara oynadı ve Ankaragücü merkezini savunmak için ekstra önleme mecbur kaldı. 10 dakikalık sürede Fenerbahçe hem oyunu hem de Ozan’la tabelayı eşitledi.
Risk varsa kazanç var
Emre Belözoğlu kariyerinin başında yüksek yoğunluklu risk aldığı maç olarak dün geceyi defterine kaydedecek gibi görünüyor. Ozan ve Gönül ile ilgili kararını düzeltmenin ardından 79’da Cisse, Gustavo ve Thiam’ı oyuna alarak büyük bir risk alan Emre hoca oyunun kaderini değiştirdi. Gününde görünmese de Valencia’yı oyunda tutmak, ikinci topları feda etme pahasına Ozan’ı çıkarmak ve peşinden uzatmalarda gelen Valencia golüyle kazanmak. Fenerbahçe, Beşiktaş’ın Galatasaray’a yenildiği bir günde şampiyonluk yarışının içinde kalmayı başardı. Beşiktaş 81 puanda kaldı, Galatasaray tüm maçlarını kazansa da maksimum 84’e ulaşabiliyor. Şimdi Fenerbahçe 85’e ulaşıp Beşiktaş’ın 84’te kalmasını bekleyecek.
‘’Anahtar, ekstra şutörler‘’
Fenerbahçe santrfor bitiriciliğinde sıkıntı yaşıyor. Ankaragücü karşısında İrfan, Mesut, Pelkas, Ozan gibi oyuncuların ekstra şutları belirleyici olabilir.
Ligin sonuna yaklaşmışken üsttekilerle alttakilerin motivasyon katsayıları çarpışır. Emre Belözoğlu’ndan sonra oyununu düzelten ve şampiyonluk kovalayan Fenerbahçe, küme düşmemek için can havliyle oynayan Ankaragücü’ne karşı. Fenerbahçe, Emre hoca geldiğinden bu yana ligin topa en çok sahip olan takımlarından biri. 5 orta saha karakterli bir hat kullanan Belözoğlu önde az top kaybediyor, ekstra geri koşulardan uzak duruyor. Valencia gibi bir sağ forvetten de bitirici yaratmanın arayışında sezonu bitirmeye gidiyor. Erzurum maçında tam 50 kez rakip ceza sahasında topla buluşma rakamı yakalayarak rekor kıran Fenerbahçe, santrfor bitiriciliğinde sınıfta kalıyor. Başkent’te takımı zorlayacak detay bu bitiricilik olabilir.
Bu durumda İrfan, Mesut, Pelkas ve Ozan’dan ekstra şutlarla atak bitirmesi beklenebilir.
Ozan nerede oynayacak?
Gökhan’ın cezasından dolayı sağ bekte oynayan Ozan Tufan’ın geride kalması, rakip sahadaki ikinci topları alma konusunda Fenerbahçe’yi negatif etkiledi. Ozan, dripling konusunda ligin en hızlı ve iyilerinden biriyken topsuz oyunda bek kademesine girmede, hücumu çizgiye doğru genişletmede dezavantajlara sahip. Gökhan Gönül’ün sağ bek oynama ihtimali daha yüksek. Böylelikle Ozan’ı merkeze alarak ekstra şutör yaratma fikri Emre hoca için daha iyi bir seçenek olabilir.
Son şanslar
Fenerbahçe 3 maçını da kazanırsa maksimum 85 puana ulaşabilir. Beşiktaş’ın 81’de olduğu düşünüldüğünde zaten Belözoğlu ve ekibi buna mecbur. Ankaragücü ise 38 puanda. Görünen o ki bu sezon ligde kalacak son takımın 44 puana ulaşması gerekecek. Yani iki takım açısından da hayati önem taşıyan bir 90 dakika bizi bekliyor.
‘’Devre farkı!‘’
Emre Belözoğlu’nun yapıp Erol Bulut’un yapamadığı nedir sorusunun cevabı çok açık şekilde; “Büyük takım oyunu” Erol Bulut’un 3 forvetli düzeninden 5 orta sahalı oyuna dönmek Fenerbahçe’yi az top kaybeden, çok topla oynayan bir takıma dönüştürdü. Erzurum karşısında 13 dakikada 3 farka ulaşmanın tılsımı da buydu. İrfancan’ın öldürücü paslarının damga vurduğu ilk 13 dakikada Fenerbahçe fişi çekti. İrfancan’ın bu kadar yükseldiği bir 45 dakikada Mesut Özil’i kimse bu kadar etkisiz beklemezdi. Fenerbahçe Gaziantep maçından bu yana her maçın ilk yarısını sezonun en iyisini oynamak niyetiyle sahaya çıkıyor gibi. Kasımpaşa’dan sonra Erzurum’a karşı da nefis bir ilk yarı izlettiren Fenerbahçe ikinci yarıda temposunu düşürdü. Son 15 dakikada Erzurum’u cesaretlendirdi. İki devre arasında bu kadar oyun farkı olmamalı.
Maçın sorusu
Harun her maç bir çıkış hatası yapmak zorunda mı?
Maçın starı:
İrfan Can, Mesut Özil’den beklenen paslarıyla maçın 3-0’a gelmesini sağladı. İkinci golde Valencia’ya asisti çok fantastikti.
Maçın olayı
İlk yarı 6/11 isabetli şut atan ve tam 50 kez Erzurum ceza sahasında topla buluşan Fenerbahçe’nin ikinci yarıda ilk isabetli şutunu 87’de atması.
Kısa mesaj
Fenerbahçe tam 50 kez rakip ceza sahasında topla buluşmasına karşın Erzurum’a 25 kez bu şansı tanıdı. Emre hocayı soyunma odasına bu gönderdi.
‘’Umut var ama!‘’
Galatasaray için şampiyonluk şansı matematiksel olarak devam ettiği sürece bu stres takımın üzerinde baskı yaratacağa benziyor. Başlangıç kadrosunda Muhammed ile Halil'i arkalı önlü kullanan Fatih Terim, ilk yarı boyunca hiç bir oyuncusundan beklediğini alamadı. Feghouli bu sezon herkesi vasatlığına alıştırdığından bu yana oyunun ağırlığını merkeze kaydıran Fatih hoca, planını Halil’in hareket repertuarına ve Kerem'in hızı üzerine kuruyor. Ama pozisyon bilgisi yüksek her savunma bu ikiliyi kolayca etkisiz hale getirebilir.
46’dan sonra
Nitekim Konyaspor onca eksiğine rağmen Kerem ile Halil'in alanlarını kapatmakta zorlanmadılar. Bu durum karşısında Galatasaray soyunma odasından 3 değişiklikle döndü. Babel oyuna girdiği andan itibaren hep topu sağ ayağına düşürmeye çalıştı, sürekli kaleyi aradı. Malatya deplasmanında soyunduğu kurtarıcı rolünün bir benzerini icra etmek istedi ve bunu başardı. Oyunun son bölümünde Falcao ve Donk ile forvette çözüm arayan Terim’i yine Babel güldürdü. Hollandalı üçüncü denemesinde sağ ayağına oturttuğu şutla Emre Akbaba’ya golü hazırladı. Sezon neredeyse bitmek üzere, kaldı 4 hafta. Galatasaray'ın şampiyonluk için elbette matematiksel olarak şansı var ama özellikle hücum hattında hala oturmayan bir senaryo mevcut.
‘’Beşiktaş şampiyonluğun 1 numaralı adayı‘’
Dorukhan orta saha rotasyonu için de son derece yeterli bir oyuncu. Hatta Milli Takım’a da bu özellikleri sayesinde seçiliyor. Sağ bek onun Eskişehirspor’dan bu yana yabancısı olmadığı bir bölge. Tempolu ve sert futbol stili Dorukhan’ı sağ bek için ideal bir oyuncuya dönüştürebiliyor. Yıldız olur mu bilemem ama Rosier’in yokluğunda Dorukhan, Sergen hoca için yeterli bir sağ bek alternatifi. Oyunun savunma tarafında son derece yeterli ve Ghezzal’ın kademesinde iyi bir tamamlayıcı olabilir. Dorukhan zaten bu oyunu biliyor, ona düşen Ghezzal’ı içeri itecek katkıyı vererek oyunu çizgiye doğru genişletebilmek.
Fark 3 artı 1!
Beşiktaş, rakiplerinden Fenerbahçe’ye karşı ikili averajda üstün. Dolayısıyla aradaki puan farkı 3 artı 1 olarak hesaplanabilir. Galatasaray ile deplasmanda oynayacak, ilk maçı 2-0 kazandığı için rakibine 3 farklı kaybetmediği sürece (2 farklı kaybetse bile genel averajda şimdilik iyi) avantajını korur. Kayseri maçında santrforsuz oyunda herkes aşırı istekliydi ve ısırarak oynadılar. Beşiktaş hâlâ şampiyonluğun en büyük adayı. Gökhan Töre’nin en önde oynadığı santrforsuz düzen Beşiktaş’ın bu sezonki en iyi performanslarından biriydi. En çok şut attığı (19) maçlardan birini çıkardı, üstelik 521 isabetli pas yaptı.
Aynı oyun, hayat kurtarır
Ön alanda yetenekli ayaklarla az top kaybı Sergen hocanın kalan haftalarda en önemli planı olacağa benziyor. Beşiktaş’ın kadrosu rakiplerine oranla hayli dar. 13 oyuncuyla şampiyonluk yarışı verirken şimdi 11. futbolcuyu bulmakta zorlanıyorlar. Sergen hoca oyun tarzını değiştirerek bu soruna bir çözüm buldu. Rize’de de aynı oyun hayat kurtarabilir.
‘’Siyahla beyaz kadar‘’
Fenerbahçe sezonun kendi adına en iyi ilk yarılarından birini oynadı. Sosa’nın orta sahadaki top kullanma becerisini Valencia ve Pelkas ile pozisyona çeviren Fenerbahçe ilk 45 dakikada tam 26 kez rakip ceza sahasındatopla buluştu, kaleye 14 şut attı, 9 isabet buldu ve çok dominant bir futbol oynadı.
Sosa faktörü
Emre Belözoğlu 5 orta saha karakterli oyuncuyla az top kaybına dayalı bir ön alan oyunu üzerinde ısrar ediyor. Bu Fenerbahçe’nin 3. bölgede geçirdiği süreyi uzatıyor ve ekstra geri koşuları azaltıyor. İlk yarıda Sosa’nın yönlendirmeleriyle rakip blok arasında topu alıp yüzünü kaleye dönen her Fenerbahçeli pozisyon üretebildi. Bir ara maç Pelkas ve Valencia ile Ertuğrul arasında geçmeye başlamıştı ki Valencia ve Szalai’nin golleri peş peşe geldi.
Harun dağıldı
Fenerbahçe kalecisi Harun Tekin, Kasımpaşa’ya karşı pas hatasıyla ilk golü yiyerek tabelanın eşitlenmesine yardımcı oldu, ikinci yarıda da yaşadığı bir tereddütle penaltıya sebep oldu. Maç 3-2’ye geldikten sonra da Harun’un pas hataları devam edince Fenerbahçe top çıkarmakta zorlandı. Maça çok iyi başlayıp fırtına gibi bir ilk yarı oynayan Fenerbahçe’nin ikinci yarıdaki düşüşü dikkat çekiciydi.
‘’Yeni bir fırsat‘’
Fenerbahçe Emre Belözoğlu ile oyun tarzını değiştirdi.Artık orta sahalar daha ofansif bir kurgunun parçası ve az top kaybeden bir takım olma yolunda ilerliyorlar. Başakşehir maçının son yarım saatini bir kenara bırakırsak Gaziantep müsabakasından bu yana oyunun değiştiği söylenebilir. Bu yeni düzende santrfor bitiriciliği daha da önem kazanmış durumda. Bu yüzden Fenerbahçe'nin şampiyon olabilmesi için en uçta oynayan futbolcusundan gol katkısını fazlaca alması gerekecek.
Düzen değişimi beklenmez
Fenerbahçe'nin artık oyun kurgusu biliniyor, bir oyun pratiği oluşmaya başladı. Kasımpaşa karşısında zorunlu haller dışında kadro değişimi beklenemez. Son düzlükte Fenerbahçe'nin tam da ihtiyaç duyduğu şey buydu aslında; istikrar. Kasımpaşa'ya karşı topa sahiplik yüzdesinin hayli yüksek olmasından ziyade az top kaybıyla oynamak ilk plan olacaktır. Çünkü Kasımpaşa, orta sahada kaybedilen topları en hızlı cezalandıran takımlardan biri.
Pelkas ve İrfan'ın rolü
Pelkas dinamizmi, İrfan da kalitesiyle Fenerbahçe kadrosunun vazgeçilmezi olmayı başardılar. Emre Belözoğlu, ölümcül top kayıplarını tolere etmek adına oyun merkezini hayli önde tutmak istediğinde bu ikilinin rolü daha da belirginleşiyor. İki kanatta fazladan oyun kurucu barındıran bu düzende Fenerbahçe'nin atakları bir şekilde tamamlaması sağlanıyor. Bu da az top kaybı ve az geri koşu anlamına geliyor. Kasımpaşa'ya karşı az orta çok pasla ceza sahasına girme planı bu iki oyuncu üzerinden ilerleyecektir. BAY haftadan büyük kazançla çıkan Fenerbahçe adına Kasımpaşa maçı yepyeni kapılar açabilir.