Daha 1. dakikada Elia’nın enfes şutunu Fatih’in aynı güzellikte kurtarışı, mükemmel bir maç izleyeceğimizin habercisiydi. İrfan’ın korneri, Kasımpaşalı oyuncuların uykusuyla birleşince Demba Ba boş kaleye yuvarlayarak Başakşehir’i öne geçirdi. 6’da orta sahada Aytaç’ın kaptırdığı top Türkiye’nin “son 7 senedeki en verimli profesyonel futbolcusu Visca”ya geldi, Visca da Crivelli’ye, “Al da at” pası verdi: 2-0. Caiçara kulübe ilk geldiği günlerdeki gibi etkiliydi. Tabii bunda Visca ile oynamasının ve hücum ettiği kanatta Q7’nin olmasının etkisi de vardı. 27’de Başakşehir soldan geldi, Fernandes kendi kalesine attı. Bir dakika sonra yine soldan atak, ortayı Visca tamamladı, Fatih çeldi, Demba Ba kaleye yuvarladı: 4-0.

Quaresma seçti!

Bu iki golde de rastlantı mıdır bilmem, Q7 Başakşehir’in atak yaptığı kanattaydı! İkinci devre Başakşehir vites küçülttü, Kasımpaşa 3 net pozisyon kaçırdı ardından. 63’te Visca bu kez Elia’ya attırdı: 5-0... 66’da Kasımpaşa penaltı kazandı. Q7 penaltıyı yaptırdı, topu Tiam’a verdi. Aytaç, Tiam’a gidip, “Ben atacağım” diye ısrar etti. Tiam vermedi, Aytaç vazgeçmedi. Başakşehir taraftarı Q7 tezahüratı yaptı. Q7 taraftarı selamladı, ikili hâlâ tartışıyordu. Q7 ikisini de gönderdi ve “topunu” alıp golünü yaptı: 5-1. Oysa ki 1. penaltıcı kendisi, o topu Tiam’a vermek yerine kendisi başına geçerdi, peşin peşin atardı.

Son haftaya kadar

Lige 2 mağlubiyetle başladıktan sonra 15 maçta 9 galibiyet 6 beraberlik alarak zirveye yaklaşan Okan Buruk liderliğindeki Başakşehir, ilk devredeki hücum becerisini ve coşkusunu korursa son haftaya kadar şampiyonluk yarışında kalır.

Alanyaspor, deplasmanda son 4 haftada 10 puan kazanan Denizlispor’u 5-1’le geçti. Bu maç Alanyaspor’un Süper Lig macerasında en çok gol attığı dış saha maçı oldu.

İlk 30 dakika son derece düşük tempoda geçerken kaleci Stachowiak’ın kurtardığı Djalma şutundan sonra maçın en önemli pozisyonu 33. dakikada Oğuz’un kafa şutunu Ceyhun Gülselam’ın çizgiden çıkartmasıydı. Maçın kırılma anı da bu pozisyon oldu.

Sol bek Bergdich ve stoper Mustafa Yumlu’nun yoklukları ev sahibine pahalıya patladı. Lopez’in sol kanadı savunmakta yetersizliğini Efecan ve arkadaşları çok iyi değerlendirdi. Welinton 35’te Salih’in kornerinde, 42’de Fernandes’in ortasında Denizlispor’u 2 gol atarak cezalandırdı. Djalma Campos’un 43’te Baiano’nun ortasında attığı kafa golü tek kelimeyle harikaydı.

Tezahüratlarla oyalandılar

Özdilek’in Aissati hamlesi oyunu dengeledi ama pozisyon zenginliği artmadı. Sahadaki oyunla pek ilgilenmeyen Denizlispor taraftarları, “Betoncu istifa”, Alanyaspor taraftarları da, “Antalya kümeye” tezahüratlarıyla oyalandılar.

Son dakikalarda yine gol yağdı. 72’de Cisse, Musa’nın defans arkasına attığı pası gol yaparken, 83’te Estupinan Denizlispor’un tek golünü attı. 86’da sahanın yıldızı Efecan Karaca, topu Onur’a çıkarttı, genç oyuncu vuruşuyla maçı noktaladı: 1-5.

Galatasaray’ın bu sezon şampiyon olabilmesi bir futbol mucizesi olur. Göztepe maçının esami listesine ancak 17 oyuncu yazılabildi. Galatasaray’ın ilk 11’inde 34 yaşında 1, 33 yaşında 6 oyuncu vardı. Takımın en genci 23 yaşındaki Marcao, ondan sonraki Ömer Bayram (28)! Rakipleri kadar koşamayan, yüksek şiddette koşu yapamayan futbolcularla yapılan kadro planlaması resmen iflas etmiştir. Maçın kırılma anı Belhanda’nın, Serdar’ı düşürmediği 62. dakikaydı. Belhanda kart cezalısı olmamak için dokunmadı, Halil de bu fırsatı kaçırmadı! Göztepe çok haklı bir galibiyet aldı. Galatasaray beraberliği yıkılmayacak fırsatlar bulsa da, Göztepe’nin de çok sayıda fırsatı kullanmadığını unutmayalım. Jerome hücumda da savunmada da çok faydalıydı. Soner ve Castro çok iyi oynadı, Beto, Falcao’nun net pozisyonunda 2 puanlık kurtarışı imzasını attı. Halil ve Serdar da defansını ileride kuran her rakibi perişan edebileceklerini gösterdi.

Gecenin sorusu

Bu kaçar mı Falcao? Bu kadar büyük paralar verilen bir futbolcudan karşı karşıya kaçırmasını değil, olmayacak pozisyondan gol çıkarmasını beklerler.

Maçın starı

Serdar Gürler. Maçın en iyisi değildi belki ama maçtan Malatyasporlu meslektaşı Mina’nın acısını paylaşması harikaydı. Hayat yalnızca futbol değil...

Maçın olayı

Kaptanların tartışması. Top oyundayken, Donk topu kaptıran Selçuk’u ısrarla azarladı. Selçuk gururuna yediremedi, cevap verdi. Oyunu bırakıp bir 10 saniye tartıştılar. Acayip! Oysa ikisi geçen maç sonu sorumluluk bizde demişlerdi!

Kısa mesaj

Göztepe muhteşem stadına geçiyor. Rakipleri gerçekten çok ama çok zor İzmir deplasmanları bekliyor!

Bazen futbola dair her şeyi yapar, kazanamazsın. Dün gece de öyle bir geceydi.

62’de Caner’in enfes ortasına Ljajic kafayı vursa, 75’te Roco, Atiba’nın aşırttığı, 82’de Elneny, Lens’in ortaladığı toplarda, net golleri yapabilseler bugün karamsar çıkan gazeteler tahmin ediyorum Beşiktaş’ı övgüye boğacaktı. Futbolun klasiği işledi, atamayana attılar!

Sergen Yalçın’ın risk alan Beşiktaş savunmasına ceza kesmesi için oyuna aldığı Bifouma adeta bir sihirbaz gibi şapkadan tavşan çıkarttı, enfes golüyle Beşiktaş’ı yıktı.

Beşiktaş 25. dakikadan golü yediği 85’e kadar sezonun en iyi topunu oynadı. Dönen topları kazandı, pas kalitesi önceye göre yüksekti, kanat bekleri hücuma katıldı, pozisyonlar yakaladı, neredeyse hiç pozisyon vermedi. Sonuç kötü olunca bütün bunlar unutulmamalı.

Gecenin sorusu

Elneny çıkmalı mıydı? Savunmaya yardım edecek isim eğer Güven olacaksa Elneny çıkmamalıydı. Avcı oyunu tam manasıyla Rus ruletine çevirdi, aldığı risk çözüm üretmeye yetmedi.

Maçın starı

Bifouma... Avcı riskleri almışken Sergen Yalçın onu süratinden yararlanmak için sahaya almıştı. 22 dakikada enfes bir gol atıp, bir de penaltı kazandırdı.

Maçın olayı

Sergen Yalçın kaybedebilirdi, kazandı. Sağlam savunmasının önüne Robin, Murat ve Donald’la duvar ördü, gol yememeyi ve Bifouma hamlesi ile de golü bulmayı başardı. Maç sonunda, Yalçın’ın senaryosu gerçek oldu.

Kısa mesaj

Caner kart cezasını kupada çekecek belki ama 10 takım arkadaşı daha varken itirazdan kartları hep o görüyor. Bu ne kötü bir alışkanlık, her şeye kart görecek kadar itiraz edilmez.

Çok heyecanlı bir maç oldu. İki takım da kazanabilirdi, iki takım da 2’şer puan kaybetti ancak pozisyonlara ve kırılma anlarına bakarsak asıl kaybeden Palut’un takımı oldu. Kruse’nin maçın başında kaçındığı fırsat gol olsa belki başka bir maç olabilirdi! Göztepe pozisyon için her yüklendiğinde pozisyon buldu. Castro’nun golünde Altay uyurken yakalandı. 1-0’ken Serdar, 2-1’ken önce Serdar sonra Jerome maçı kopartacak fırsatları heba etti. Fenerbahçe’de Kruse’nin varlığı hücum kalitesini çok yükseltti. Muriç, hücum için ne önemli bir silah olduğunu asistiyle gösterdi. Fenerbahçe’nin en iyi oyuncusu Serdar’dı. Kestiği kritik atakların yanında üstünde markaj olmasına rağmen enfes bir gol daha attı. Yanal’ın artık bir kadro istikrarı yakalaması lazım. Sağlam bir ön libero ve maçı bitiren hücumcular Fenerbahçe’nin sorununu çözer. Formsuz rakipler 5 Avrupa Kupası maçı oynarken Fenerbahçe puan farkı yapmalıydı. Mazeret değil çözüm üretme zamanı geldi, geçiyor.

Gecenin sorusu

Sorumsuzlara ceza yok mu? Dirar ve Deniz değişemeyecek karara itiraz ederken, Gassama kendisine yapılan faulden sonra sarı kart gördü. Yöneticileri olsam verebileceğim en ağır para cezasını verirdim!

Maçın starı

Alpaslan. Bilmiyorum hocası penaltı tekrarında yine onun mu atmasını istedi. Ancak berbat ilk penaltıdan sonra, tekrar kullandığı ve gol yaptığı için değil, 3 hayati kademe ile Beto’yu ve takımını gollerden koruduğu için.

Maçın olayı

Penaltı’nın tekrarı. Sık rastlamayacağımız bir durum. Penaltı kaçtı, devamında Rodrigues golü yaptı, belki de maç bitecekti. VAR doğru kararla penaltıyı tekrarlattı. Penaltıda orta ve yardımcı hakem nereye bakar onu da MHK söylesin!

Kısa mesaj

Altay bu hafta da ayağıyla topu oyuna sokarken rakibe gollük bir fırsat daha verdi. Bıkmadan usanmadan çalışmak zorunda. Ya da uzun vursun!

Karşılaşma biterken Fenerbahçe’nin hedef santrforu Ozan Tufan’dı. Ersun Hoca, Muriç’in yokluğunu eldeki oyuncularla çözemedi. Gerçi Alper ilk yarıda bir gollük şut attı, bir de Moses’e gollük pas verdi ama Fenerbahçe hücumda çok kısır kaldı. Özellikle Moses çok etkisizdi. Solda Tolga, önde Alper, sağda Moses ve arkasında Ozan ile anca bu kadar etkili hücum yapılır! Belki duran topta gol bulursun o kadar. Fenerbahçe, Mete Kalkavan’ın iptal ettiği penaltı kararında çok şanslıydı. Bence faul yoktu. Çok kritik bir dakikada Öğretmenoğlu’nun doğru yardımıyla kazanılan, “duran topların kralı” penaltıyı ise Emre çok kötü kullandı. Malatyaspor, Guilherme’nin önderliğinde daha kreatif bir kadroya sahip olsa da bu fırsatı kullanamadı. Gökhan Töre’nin Hasan Ali’ye mağlup olması skorda belirleyici oldu.

Gecenin sorusu

Yeni bir santrfor? Mevlüt tam da bu günler için alınmıştı. Muriç sakatlandı, Mevlüt de! Bir üçüncü santrfora kesin olarak ihtiyaç var. Alper kötü oynamadı ama Fener maçı hücumda Ozan Tufan’la tamamladı.

Maçın starı

Farnolle Yaptırdığı penaltıda Emre’yi bekleyerek maçın kaderini de belirleyen kurtarışa imzasını attı. Topu oyuna daha iyi sokabilirse emekli olana kadar yüksek ücretlerle ülkemizde oynar.

Maçın olayı

İtiraz, itiraz, itiraz Evet hakemlerimiz büyük hatalar yapıyor ancak futbolcuların karar doğru olsun olmasın bitmeyen itirazları oyunun tadını iyice kaçırıyor. Ve zaten çoğunluk kartları itirazdan görüyor.

Kısa mesaj

Altay çok yüksek potansiyelli bir kaleci ama yan toplarda çok hata yapıyor. Ekstra, ekstra, ekstra antrenman yapmalı. Yoksa büyük kaleci olamaz.

Göztepe enfes bir pas organizasyonu ile golü bulduğunda dakika 9’du. Jerome kontrol edip Napoleoni’ye verdi, Napoleoni defans arkasına koşan Soner’in önüne bıraktı, Soner kendi vurabilecekken, öyle güzel bir pas yaptı ki; Serdar’a topu boş kaleye atmak kaldı: 1-0. Yeni hocaları İlhan Palut’a güzel bir golle “hoş geldin” diyen Göztepeli oyuncular maçı 2 dakika sonra kopartacaklardı, Napoleoni’nin sağ alt köşeye giden şutunu Farnolle harika kurtardı.

Ataklar sıkıntı

Sonra topu Malatyaspor aldı ancak İlhan Palut’un savunma organizasyonu misafirin pozisyon bulamadan devreyi tamamlamasını sağladı. Berkan hücuma hiç çıkmayarak, Titi de gerektiğinde kademeye gelerek Guilherme’nin etkinliğini sıfırladı. İyi savunma yapan Göztepe ataklarda bir o kadar başarısızdı.

Beto terse...

Malatya penaltıdan golü bulana kadar sahada “Bu da çok güzeldi” diyeceğimiz hiçbir aksiyon olmadı. Bu oyalama işi Göztepe’de bir maç taktiği halini almışken, Malatya’da orta sahadaki Donald’ın ve kanat oyuncularının etkisizliği maçı 0-0’a bağlamıştı. Çok kötü bir maç yöneten Arda Kardeşler Alparslan ile Eren arasında penaltı çalınabilecek pozisyona “devam” dedi, yakın mesafeden Berkan’ın eline gelen topa ise VAR hakemi önerisiyle penaltı! 83’te Gökhan penaltıyı harika kullandı, penaltı canavarı Beto’yu terse yatırdı: 1-1.

Kötü maç kötü bitti

Arda Kardeşler çok hata yaptı. Mesela devre arasında sahaya girip itiraz eden Çağdaş Atan’a yalnızca sarı kart çıkarttı! Oysa iki hafta önce Kemal Özdeş sahaya girdiği için kırmızı kart ile atılmıştı. Maç o kadar kötüydü ki, seyretmek için iki takım oyuncuları da kuruş vermez! Çok daha iyi olmalılar. Alparslan ve Eren de biten maçtan sonra kırmızı kart görerek, kötü maça maçtan sonra da devam ettiler!

Kayserispor’a hafta içi 1 milyon 200 bin lira, 180 bin Euro para dağıtıldı. “Ooo tam da Fenerbahçe maçı öncesi nereden çıktı bu para” dediler. 4 büyüklerde oynayan çoğu futbolcunun 1 aylık maaşı, tüm kulübe dağıtıldı. Kayserispor batmış olmasa, başkan bırakıp gitmezdi! Bülent Uygun’un motivasyonu ve taktik yaklaşımı ile Fenerbahçe’yi yenen büyük ihtimalle düşer. Çünkü iflas var! Neden mi yazdım? Küme düşen takımlara 2 sene önce Fenerbahçe, geçen sezon da Başakşehir 4’er puan kaybedip şampiyonluk yitirmişti. Bu maçlar o yüzden çok önemli. Moses’ın ve Muriç’in direkten dönen şutları, Rodrigues’in biri çok net 2 pozisyonda golleri kaçırışı, Gustavo’nun direkten dönen şutu, Lung’un iki güzel kurtarışı, Ozan vuracakken Tolga’nın topu çekişi güle oynaya dönmeye yetecek fırsatlardı... Bülent Uygun, Emre’yi yakaladığı yerde dripling yaptırdı, ustayı koşturdu, yordu. Çok önemli bir ayrıntıydı.

Gecenin sorusu

Kruse ne zaman dönecek? Hücumların zenginleşmesinde ne denli önemli olduğu yokluğunda anlaşılıyor. Fenerbahçeli oyuncular taktik bir bilinçle değil içgüdüleriyle hücum ediyor.

Maçın starı

Umut Bulut, maçı getiren golü attığı gibi, savunmaya da müthiş destek verdi. Dursun Özbek 3 sene önce işe yaramaz diye gönderdi!

Maçın olayı

Yakaladın mı atacaksın. Kayserispor ilk yarıda “Adebayor’un kestiği atak” dışında, bir tane de ikinci yarıda pozisyon yakaladı ve Fenerbahçe savunmasının yaptığı tek yerleşim hatasında golünü yaptı.

Kısa mesaj

87’de Ozan, önüne gelen boş topa net bir vuruş yapacakken, Tolga topu önüne çekti. Birazcık çevre kontrolü olsa Ozan belki de en az 1 puan getiren vuruşu yapacaktı.