Arama

Popüler aramalar

‘’Denizli'de Fatih Paşa‘’

Kemal Özdeş’in öğrencileri, Denizlispor deplasmanında özgüvenle sahadaydı. Maçta fark yaratan en önemli isim kaleci Fatih’ti. Bergdich’e, önündeki Aissati, Barrow ve Sapunaru’nun hiç yardıma gelmemesi İlhan’ın, Denizlispor’un sol kanadını etkili biçimde kullanmasını sağladı. 27’de İlhan sağdan nefis götürüp içeri girdi şutu kale direğinden geri geldi. Aynı dakikada Rodallega’nın vuruşunu Fatih mükemmel kurtardı. Kolombiyalı futbolcu 35’te yine Fatih’le karşı karşıya kaldı, yine Fatih kurtardı. 41’de Paşa Mustafa Pektemek’le gole yaklaştı, deneyimli oyuncunun kontrolü harika vuruşu vasattı. 45’te evsahibinin kullandığı kornerde Sackey’in kafa şutunu Hafez çizgiden çıkardı!

Özgür kaçırınca...

İkinci devrede çok pozisyon vardı. Fatih, Murawski’nin ağlara giden topunu son anda direğin dibinden kornere tokatladı. Kornerde Rodallega son vuruşu yapacakken Veysel son anda topu uzaklaştırdı. İbre her geçen dakika Kasımpaşa’ya döndü. Khalili ve Thiam’ın auta giden şutlarından sonra misafir takım şahane bir pas organizasyonuyla golünü attı. Pavelka, Khalili’ye sıfıra oynadı, Khalili penaltı noktasına yuvarladı, önü açık bir şekilde gelen Hajrodinovic topu ağlara yolladı: 1-0. Aissati’nin ortasında Estupian’ın direkten dönen şutu Paşa’nın şansıydı. Özgür Çek güle oynaya atabileceği 3 net fırsatı harcayınca skor 1-0’da kaldı. Paşa’da Fatih, Hafez, Thiam ve Khalili arkadaşlarından daha iyi oynadı

29 Eylül 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Göz Göz'den siftah‘’

4 maçta tek golü olmayan Göztepe fırtına gibi girdiği maçta Serkan duvarına tosladı. 2’de Berkan ’ın ortasında, Jerome’un şutu auta giderken, 4’te Göztepe su gibi aktı. Mossoro ile Serdar’ın pas organizasyonunun Poko vurdu Serkan’ın ayağından top kornere çıktı. 12’de Serdar vurdu Serkan çıkardı ama oyunu kötü başlattı, Jerome’un pasında Mossoro karşı karşıya kaldı, Serkan kurtardı, dönen topu Serdar aşırttı, Ali Turan topu gol çizgisinden çıkardı. Serkan 17’de Serdar Gürler’in kafa şutunu soluna uçarak, 36’da Soner ’in altıpastan yaptığı vuruşu sağ direğin dibine uzanarak enfes kurtardı.

Takım bütünlüğü harikaydı

İttifak Holding Konyaspor ’un devredeki tek pozisyonu 16’daydı, Milosevic tam gol vuruşu yapacakken Alpaslan uzaklaştırdı. İkinci devrenin hemen başında Poko atılınca “Konya oyunu domine eder” diye düşünenler yanıldı. Göztepe savunmada sıfır hatayla oynadı. 75’te Anicic, Halil ’i acemice düşürdü, Özgür Yankaya penaltıyı iyi yakaladı. Alpaslan’ın penaltısında Serkan bu kez çaresiz kaldı! Göztepe ’nin takım bütünlüğü Rize maçında olduğu gibi harikaydı. Mossoro hücum geçişlerinde harika işler yaptı. Alpaslan iki kritik kademe yaparken, galibiyet golüne de imza attı. Serdar ve Soner ise uzun zamandır ilk kez bu kadar etkili oynadı. Konyaspor savunmada da hücumda da etkisizdi. Hakem Özgür Yankaya kariyerinin en iyi maçlarından birini yönetti.

21 Eylül 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Rize'de tek eksik gol‘’

Rizespor ilk yarıda harika futbol oynadı. Topa sahip olan, çabuk paslarla rakip yarı alanda çoğalan, dönen topları toplayan ev sahibi ekip ilk yarıdaki futbolunu golle süsleyemedi. İlk golünü atmak, ilk galibiyetini almak için sahaya çıkan Göztepe yan toplarda hatalarına devam etti. 5. dakikada De Pauw’un ortasında Umar altı pasta dokunamadı. 26.dakikada Soner’in yüzüne çarpıp kornere giden şut da bir yan toptu, 27’de Abarhoun’un auta giden şutu da! Savunmayı toparladı Göztepe ilk pozisyonuna 41’de girdi. Berkan’ın ortasında kaleci Gökhan topu büyük bir acemilikle elinden kaçırdı, Napoleoni’nin şutunu Vetrih çizgiden elle çıkarttı. VAR kolay pozisyonu anca 4 dakikada çözdü, kırmızı kart ve penaltı kararı iptal edildi. Göztepe ikinci yarıda “Bir ön libero nasıl oynar” dersi veren Poko önderliğinde en azından hiç pozisyon vermemeyi başardı. 67’de Serdar’ın frikiğinde top direkte patlamasa Göztepe belki de 3 puanı kapacaktı. Alpaslan da sıfır hatayla oynadı. Tamer Tuna’nın genç oyuncular Batuhan ve Ege’yi oyuna alması ise günün en güzel hareketiydi.

16 Eylül 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Vida yaktı!‘’

Günümüzde 11’e 10 oynamak çok zor iş, bir de 84 dakika olursa daha da zor. Vida rahatlıkla tehlike bölgesinin dışına atabileceği topu ıskalayıp, bir de penaltı yaptırıp oyundan atılınca maç kabusa döndü. Topa sahip olmak, rakip ceza sahasında çoğalmak isteyen Beşiktaş geniş alanda yakalandıkça pozisyon üstüne pozisyon verdi... Ön libero Elneny’nin stopere çekilmesi, orta sahanın Dorukhan ve Ljajic’e teslim edilmesi takım savunmasını her anlamda kırılgan yaptı. Nkoudou gitgide oyundan düştü. Direkten dönen iki top ve kaçan diğer fırsatlar Beşiktaş’ın büyük şansıydı. Avcı ikinci devrede savunma merkezinde Dorukhan olan bir üçlü denedi, Elneny’i yerine gönderdi, oyun dengelendi. Atiba orta sahayı, Boyd sağ kanadı, Umut da santrfor pozisyonunu çıkanlardan daha iyi doldurdu. Ancak 2 gol bir puana yetmedi. Avcı’nın bu maçtan çıkaracağı çok ders var.

Gecenin sorusu

Vida’nın alternatifi kim? Elneny’i Mahmut gibi fonksiyonel bir oyuncu olarak düşünüyor Abdullah hoca belli ki. Vida atıldığında, kanatlardan birini kulübeye alıp Roco oyuna girseydi Beşiktaş bu kadar pozisyon verir miydi?

Maçın starı

Güray. Doğru pozisyon alan, topu doğru kullanan deneyimli futbolcu çok güzel bir gol atıp, maçı bitiren golü de attırdı.

Maçın olayı

Antepli oyuncular tedavi için oyunu durdurmaya çalışırken, yapılan dripling tartışma yarattı. Adamlar İngiltere’de alışmış maçı hakemin durdurmasına, yadırgamamak lazım. Yatmamak lazım!

Kısa mesaj

Halil Umut Meler, VAR’a gidip 2 kırmızıya hükmettiği pozisyonu, kendi iradesi ve yorumuyla 1 sarıyla geçiştirmişti! Elneny yediği dirsekte “bizdeki” gibi kendini yere atıp pozisyonu gösterse başka bir sonuç çıkabilirdi.

15 Eylül 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Adem'den Büyük Gol!‘’

Dakika 87 ile uzatmanın sonu arasında geçen sürede yaşananlara film çekilir. Bu sürenin her anında, her golde, her kararda, her kartta maçın kaderi bir kez daha değişti. Babel’in golünde “bitti” dendi, bitmedi. Emre’nin yaptığı faul ve atılışı, Umut’un golü... Bitti dendi yine bitmedi. “Fauldü değildi” tartışmalarıyla uzatmanın başında geçen 2,5 dakika daha... Bir kırmızı daha! Umut’a... Son olarak Adem Büyük’ün nefis golü. Hakem tartışması sürecektir. Verdiği kararların çoğunluğu doğruydu. Kayserispor’un istekli, Galatasaray’ın “lütfen” oynadığı dönemde Luyindama’nın berbat geri pası Galatasaray’ı kaybetme noktasına getirdi. Terim’in Diagne’yi kenara, Babel’i santrforu, Emre’yi sağa alması, Kayseri’nin skor 1-0’ken iki net fırsatı kullanmaması kader anlarıydı. Abdennour’un penaltı yaptırıp atılması skorda dengeyi, oyunda üstünlüğünü Galatasaray’a getirdi. Sonrasını başta yazdım zaten. Kayserispor bir puanı hak etmişti...

Gecenin sorusu

Emre olur mu? Zor. Aklıyla değil, içgüdüleri ve yeteneğiyle oynuyor. Yeteneği büyük, pozisyon bilgisi çok düşük. Feghouli, Babel, Mariano sürekli anlatıyor o anlamıyor. Çok zamana ihtiyacı var ...

Maçın starı

Feghouli: Tartışmasız biçimde takımın en yaratıcı oyuncusu. Belhanda’ya, Babel’e, Adem’e enfes paslar yaptı. Babel gibi koşarak top isteyen takım arkadaşlarına ihtiyacı var.

Maçın olayı

Şuursuzluk... Yalnızca Abdennour’un kırmızısı şanssızlıktı ama doğruydu. Umut, Emre, Henrique ikinci sarılarını hakeme değil kendilerine sorsun!

Kısa mesaj

Bu sezon, “8 puan da kapanır 18 de” sezonu değil. Avrupa maratonu hırpalayıcı, ligdeki rakipler daha güçlü. Galatasaray rakipleri kadar koşmaz, mücadele etmezse şampiyon olamaz.

31 Ağustos 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Yıkıcı beraberlik‘’

Aykut Kocaman geçen sezon başladığından bu yana çok zaman geçti ama Konyaspor Aykut hocanın aldığı seviyeyi henüz geçebilmiş değil. Duran toplarda, savunma ve hücum harika çalışılmış, o kadar. Korner organizasyonlarında maçın başında iki net pozisyon buldular, birinde Galatasaray şanslıydı korner oldu, diğerinde Nzonzi son anda golü engelledi. Nzonzi cepheden gelen topların tamamını aldı, bekler hücuma gittiğinde stoperlerin arasına girip derinlik sağladı. Müthiş kaliteli bir oyuncu. Büyük usta Feghouli ve Mariano sağ kanadı, Babel sol kanadı çok iyi kullandı. Babel o kadar etkiliydi ki, Skubic neredeyse hiç hücuma gitmedi. İlk 30 dakikanın etkisiz ismi Seri de pas trafiğine girince Galatasaray, Seri atılana kadar resital yaptı. Golden sonra Konya rakip kaleyi hatırladı. Milosevic ve oyuna sonradan giren Miya çok iyi oynadı. Maçın kırılma anı 82’de Serkan’ın Babel’in gollük şutunu kurtarmasıydı.

Gecenin sorusu

Konyaspor, ne zaman golü yedi, takım hücum yapmayı denedi. Daha önce deneseler de ne kaybederlerdi?

Maçın starı

Diagne’nin, Adem’in ve Babel’in mutlak gollük şutlarını kurtaran deneyimli kaleci takımının aldığı puana imzasını attı.

Maçın olayı

Galatasaray’ın geçen sezon olduğu gibi Konya karşısında 2 puanı son dakikada vermesiydi.

Kısa mesaj

Galatasaray 45 ile 60 arasındaki oyunu 45 dakikaya çıkartabilirse bu ligde kolay kolay puan kaybetmez.

26 Ağustos 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Balayı bitti‘’

Galatasaray dökülüyor. Bir kişi eksik oynamak elbette zor ama Bayern Münih’le oynamadılarki! 10 kişiyken, 50 dakikada tek bir cılız şut atan takım şampiyon olamaz! Galatasaray’ın Selçuk, Seri ve Belhanda’lı orta üçlüsü, ülkemizin, savunma yapmak, rakipten top çalmak açısından en yetersiz üçlülerinden biri olabilir! Yönetimin büyük bir iş yaparak çok düşük bir maliyetle aldığı Nzonzi, bu açığı kapatır. Diagne biraz dikkatli olsa, Jimmy Durmaz’ın pasında gol yapar, Babel’in ortasını da takip etse boş kaleye atardı. Diagne yine de takımın iyilerinden biriydi, penaltıyı da getirdi, onu da Selçuk kullanamadı! Takımın ilk yarıda en kötü oyuncusu ise Belhanda’ydı. Kaptırdığı her top arkadaşlarını perişan etti. Formda bir Belhanda’yı seyretmeye doyum olmuyor, olumsuzu ise takımın el frenini çekiyor. Sonrasında, rakip santrforu sırtı dönük ve kaleye 40 metre mesafedeyken düşürüp ikinci sarıyı alan Marcao! Sonra sazı Yücel İldiz aldı. Yücel hoca her hamlesiyle Galatasaray’ın gardını biraz daha düşürdü. Recep Niyaz ve Aissati’nin pas organizasyonu oyunun hakimiyetini Denizli’ye geçirdi. Recep ve Rodallega’nın golleri çok güzeldi.

Gecenin sorusu

Fizik kalite yeterli mi? Benim gördüğüm Sarı-Kırmızılı ekip hiç hazır değil. Yüksek şiddetli koşu, neredeyse hiç göremedik.

Maçın starı

Stachowiak. Elbette maçın en çok koşan ve gol atan oyuncusu Recep Niyaz’a bu hakk ıverenler olacaktır .Ben oyumu Stachowiak’tan yana kullanıyorum. Diagne’nin şutu ve Selçuk’un penaltılarını kurtararak maçın kahramanı oldu.

Maçın olayı

Selçuk gibi bir duran top ustası, penaltıyı çok iyi konsantre olmadan, kafası karışık şekilde kullanarak büyük hata yaptı. Penaltı kaçmasaydı, maç bambaşka olabilirdi.

Kısa mesaj

Hakem Bitigen, VAR yardımıyla doğru bir penaltı verdi. Marcao’yu doğru attı. Ama Barrow’un gollük bir atağını görmeden elle oynama diye kesti. Hiç olmadı. Mariano’ya gösterdiği kart da yanlıştı.

17 Ağustos 2019, Cumartesi 11:49
YAZININ DEVAMI

‘’Şenol Güneş'e açık mektup‘’

Sevgili hocam. Kariyeriniz malum... Futbolcu olarak Trabzonspor’da kazandığınız şampiyonluklar, kupalar, teknik adam olarak milli takımda elde ettiğiniz dünya üçüncülüğü, Trabzonspor ve Beşiktaş’taki unutulmaz başarılarınız, Şampiyonlar Ligi’nde yaşadıklarınız, yetiştirdiğiniz ya da zirve yaptırdığınız sporcularınız... Bardağın dolu tarafı şahane anılarla dolu... Hatta en son Dünya Şampiyonu Fransa karşısında elde ettiğimiz unutulmaz zafer. 2002’de dünya üçüncüsü olduğumuzda, “Biz dünyanın en iyi üçüncü futbol ülkesi değiliz. Bu dünya kupasında üçüncü olduk sadece. Çok çalışmalıyız” demiştiniz.

‘Çok’ çalışmadık

2002’den bu yana hepsi birbirinden değerli federasyon başkanlarımız oldu. Çoğu federasyon başkanlığına spor adamlığından değil, iş hayatındaki başarılarıyla gelmişti. Federasyon başkanları, gazeteciler, siyasetçiler, kulüp yöneticileri ve teknik adamlar olarak doğru çalışmadık. Hiç, ‘çok’ çalışmadık. Çalışmadık. Akıntıya kürek çektik, rastlantısal başarılarla mutlu olduk.

Futbolu ayağa kaldırın

Avrupa Şampiyonası’na gidersek mutlu olurum, gidip orada başarılı olursak çok daha fazla mutlu olurum. Ama sizin hedefiniz çok daha fazlası olmalı. Cumhurbaşkanımızdan Gençlik ve Spor Bakanımız’a, belediye başkanlarından muhalefetteki siyasetçilere, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında icranın başında olan insanlara ulaşabilecek az sayıdaki spor adamımızdan birisiniz. Çökmekte olan ve bizim ısıtılan sudaki kurbağa gibi çaresizce izlediğimiz futbolu ayağa kaldırın.

Manifesto hazırlayın

Milli takımın başarısında sürekliliği tek başınıza sağlayamayacağınızı, seçkin gazeteci dostlarımızla yaptığınız toplantıda zaten söylediniz ve herkesin desteğini istediniz. 45 senesi futbolda geçen biri olarak, bu konuda size katkı sunacak futbol adamları, spor bilimciler ve medya mensuplarını zaten tanıyorsunuz. Profesyoneller var, çağdaş ülkelerin futbol politikaları ve UEFA lisans kuralları da biliniyor. Toplayın ekibi, bir yol haritası ve manifesto hazırlayın lütfen.

Federasyona reçete yazın

Eliniz bu kadar güçlüyken, bu kadar sevilip sayılıyorken her kapıyı açarsınız. 14 yabancıya serbestlikten değil, alt yapılardan başlayarak antrenör ve sporcuların yetişmesi için gerekli asgari şartlar, 17 yaşından sonra çocuklarımızın rekabetçi liglerde oynamasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması konusunda ‘kamuoyunu da bilgilendirerek’ lütfen federasyona ve güç sahiplerine reçeteyi yazın. Rezerv lig ya da pilot takım uygulamalarıyla ilgili federasyon ve kulüpler için çözüm üretin. Gerekirse profesyonel takım sayısın azalmasını tartışmaya açın.

Kaybedecek günümüz yok

İşinizin çok olduğunu elbette biliyorum, ancak kaybedecek günümüz yok... “Ben yapamam. Federasyon bunun için var” derseniz, “haklısınız” diyemeyeceğim. Kimseden rol çalmış olmazsınız. Ve çocuklarımız ve futbolun geleceği için yapabileceğiniz çok şey var. Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne giderken bu meselelerde önemli yol kat etmiş olmanız dileklerimle.

27 Temmuz 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI