Arama

Popüler aramalar

‘’Fenerbahçe'nin ‘Gönlü' yok‘’

Kazanan takım mecburiyetten bozulmuştu. Sakat Nazım’ın yerine Gökhan Gönül, cezalı İrfan Can’ın yerine de Mesut Özil sahadaydı. Uzun bir aradan sonra takıma dönen Mesut Özil’in de performansı merak ediliyordu.

‘Beşi bir yerde’nin yeni oyuncusu Mesut Özil olmuştu. Fenerbahçe maça önde baskı yaparak başladı. Alanyaspor oyunu kendi alanında kabul edip, ani ataklarla rakibinin geride bıraktığı boşlukları kovalıyordu. Mesut Özil’in fizik olarak hazır olmadığı ve defansif futbola katkı yapmayışı takımı adına sıkıntı yaratıyordu.

Fenerbahçe’nin sahada daha iyi top yaptığı, daha etkili olduğu ilk yarıda, devre biterken maçın şekli şemali Gökhan Gönül’ün gördüğü kırmızı kartla değişti. Davidson’u son adam olduğunu unutup indiren Gökhan Gönül en önemli maçta takımını eksik bıraktı. Soyunma odasına eksik giden Fenerbahçe için ikinci 45 dakikanın daha sıkıntılı geçeceği belli olmuştu.

Emre Belözoğlu’nun hamlesi tartışılır cinstendi. Mesut Özil oyunda kalmış, Mert Hakan kenara alınıp Gustavo defansı toparlar diye sahaya yollanmıştı. İkinci yarı roller değişti.

Topu alan, yüklenen , pozisyon bulan Alanyaspor oluyordu. Direkler ve Harun’un başarılı oyunu ev sahibini frenliyordu.

Emre Belözoğlu , Mesut’u son yarım saatte dışarı alıp (devrede neden çıkarmadı) Samuel’e güvenip oyuna soktu. Moralsiz Samuel’in de hiç katkısı olmadı. Belözoğlu’nun son dakikada Tisserand ve Novak’ı oyuna alışını da bir türlü anlayamadık.

Alanyaspor 45 dakika eksik oynayan Fenerbahçe’yi deviremedi ama, rakibine darbe vurdu. Salih Uçan’ı keyifle izlediğimiz oyunun sonunda Fenerbahçe’nin şampiyonluk için artık ‘Gönlü’ yok diyebiliriz.

30 Nisan 2021, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Demek ki Fenerbahçe heyecanı seviyor‘’

“Kazanan takım bozulmaz” diyen Emre Belözoğlu beşi bir yerde ile (Sosa, Ozan, İrfan Can, Mert Hakan, Pelkas) maça start verdi. Bu sistemle oynadığı zaman top Fenerbahçe'de kalıyor. Bu 5’li topu çok iyi kullanıyor, müthiş bir pas alışverişi yapıyor, adam eksiltiyor, şut atıyor, pozisyon yaratıyor ve sonunda da goller geliyor. Valencia’nın ofansif oyuna yaptığı katkı da unutulmamalı.

İstifini bozmadı, goller geldi

Fenerbahçe maça yine önde baskı yaparak başladı. Sahadaki görüntü Fenerbahçe’nin zorlanmayacağını belli ediyordu. Nitekim de Valencia’nın golü gecikmedi. Paşa'nın gole tepkisi bile olmadı. Harun’un ikramından beraberliği yakaladılar ama sahada vurdumduymaz oynamaya devam ettiler. Fenerbahçe 'ikram' ettiği gole rağmen hiç istifini bozmadı. Topu aldı, rakibini kendi alanına hapsetti ve gollerinin devamını getirdi.

Girenler, çıkanları arattı

Son 20 dakikada girenler, çıkanları aratınca Kasımpaşa biraz kıpırdadı. Harun yine bir penaltı yapınca ve de onu kurtaramayınca Fenerbahçe durduk yerde maça heyecan getirdi. İlk devre süper oynayan Fenerbahçe’nin maçın son bölümünü sıkıntı ile tamamlamasını anlamakta zorlandık. Demek ki bu takım heyecanı seviyor.

26 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Belözoğlu ve yeni umutlar‘’

Türkiye’de taraftar, maç sonrası skor tabelasına, ardından da puan cetveline bakar.

Sonuçlar istediği gibiyse, takımına, hocasına ve yönetimine methiyeler düzer.

Gidişat iyi değilse başlar sallamaya.

Bu hiçbir zaman değişmez.

Sergen Yalçın sıfırdan bir takım yarattı. Sene başında yorumcuların büyük bir bölümü, “Beşiktaş zirve yarışında olmaz” dediler.

En büyük favori Fatih Terim’in Galatasaray’ı gösterildi.

Önemli transferler yapan Fenerbahçe ve teknik direktörü Erol Bulut için tereddütler vardı.

Şimdi gözde o!

Lig başladı, ilerledi bu defa transfer şampiyonu Fenerbahçe ve teknik direktörü topa tutuldu.

Beşiktaş iyi sonuçlar almaya başlayınca Sergen Yalçın göklere çıkartıldı.

Fatih Terim’in ise kredisi devam ediyordu.

Son haftalarda Beşiktaş puanlar kaybetmeye başlayınca, Sergen Yalçın için bile homurdananlar vardı.

Trabzonspor beraberliğinden sonra zirve hesapları şaşan Galatasaray’da Fatih Terim‘in arkasında eski destek ve kredi var mı, tartışılır.

Şu anda gözde teknik adam, Erol Bulut’un yerine göreve gelen Emre Belözoğlu.

Onu gözde yapan, Fenerbahçe’nin gitti denilen şampiyonluk şansını yakalaması.

Taraftarlar ve camia yeniden yeşeren umutlarla dolu.

İpler hâlâ Beşiktaş’ta

Fenerbahçe’nin geniş ve kaliteli bir kadrosu var.

Erol Bulut’un yaptığı yanlış tercihleri Emre Belezoğlu yapmıyor. Elindeki malzemeyi iyi kullanıyor.

Düşünün, Beşiktaş bir Aboubakar’ın sakatlanmasıyla zorlanıyor.

Galatasaray’da da durum farklı değil. Falcao ve Mustafa Mohamed olmayınca takım zor maç kazanıyor.

Fenerbahçe’de ise dünya yıldızları Mesut Özil ve Perotti sakatlıkları yüzünden daha kadroda bile değiller.

Süper Lig’de geriye 6 hafta kaldı.

Fenerbahçe 6’da 6 yapar mı?

Emre Belezoğlu’nun doğru tercihleri, doğru oyun planları ile kalan maçları kazanması imkansız değil.

Ama şampiyonluğun yine de garantisi yok.

Çünkü ipler hâlâ Beşiktaş’ın elinde.

24 Nisan 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Şampiyonluk inancı bu‘’

Başakşehir'de Kocaman, ani ataklarla gol aramak isterken, Belözoğlu'nun tek düşüncesi kazanmaktı ve bunu da başardılar. Zirve yarışına daha da sıkı tutunan Fenerbahçe'de takım, şampiyonluğa inanmış gözüküyor.

Aykut Kocaman’ı tanıyanlar maçtan önce ev sahibi Başakşehir'in topu rakibe verip, savunma tedbirlerini ön plana çıkartacağını, ani ataklarla da golü düşüneceğini tahmin ediyorlardı. Topu rakibe vermeyip, topu kaybettiğinde de ön baskıyla yeniden topa sahip olmayı düşünen teknik adam da Emre Belözoğlu'ydu. Beşi bir yerde (Sosa, İrfan Can, Ozan, Mert Hakan, Pelkas) yine ilk 11’deydi. Belözoğlu’nun tek düşüncesi maçı kazanmaktı. İlk 20 dakika Başakşehir oyunu geriden başlattı, yan paslarla tempoyu düşürmeye çalıştı.

Avantajı yakaladılar

Ömer Ali’nin jeneriklik golüyle öne geçip avantaj da yakaladılar. Ev sahibi rakibin savunmada geniş alanlar bırakmasını görmezlikten gelip, tam takım kapanınca Fenerbahçe oyunun tek hakimi oldu. 'Beşi bir yerde' maça ağırlığını koydu. Önce bir korner organizasyonu ile beraberliği yakaladılar, sonra da Pelkas’ın şık golüyle öne geçtiler. Mahmut'un sorumsuzca gördüğü kartla atılması, Fenerbahçe için bulunmaz avantaj oluyordu.

Kurtarmasa kâbusa dönerdi

Fenerbahçe eksik rakibi karşısında maçı noktalayacak golü bulamayınca son dakikalarda kısa süreli bir “şok” yaşadı. Harun sebebiyet verdiği penaltıda Visca’nın vuruşunu kurtarmasa gece Fenerbahçe için kâbusa dönecekti. Sonuçta Fenerbahçe, zorlu Başakşehir deplasmanını da 3 puanla kapatıp, zirve yarışına daha sıkı tutundu. Bu takım şampiyonluğa inanmış gözüküyor. Geride kalan maçları kazanmak şampiyonluk için yeter mi?

O da biraz Beşiktaş’a bağlı...

19 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Yarışa devam‘’

Fenerbahçe’nin istekli oyunu Mert Hakan’ın 'şık' golüyle taçlandı. Maxim'in şok golüne rağmen Kanarya "Ben bu maçı bırakmam" mesajı verdi, Valencia'yla da bunu kanıtladı. Sarı-Lacivertliler hak ederek kazandı, "Yarışa devam" dedi.

Erol Bulut’un görevdeyken hiç cesaret edemediğini Emre Belözoğlu cesaret etmiş beşi bir yerde (Sosa, İrfan Can, Ozan, Mert Hakan, Pelkas) ile takımını sahaya sürmüştü. Takımın bankosu Gustavo’yu da kulübeye çekmişti. Maç başladı, Fenerbahçe oyunu hemen rakip alana yığdı. İştahlı, istekli, topa sahip olan, topu kaybettiğinde önde baskı yapan bir takım görüntüsü çizdi. Oyunda genelde sağ kanat bindirmeleri yaptı. Önde İrfan Can, arkada Gökhan Gönül ile yüklendi. Merkezde Ozan ve Mert Hakan ile, sol kanattanda Valencia, Pelkas ve Caner ile müthiş bir baskı kurdu.

Tek eksiği golcüsü

Gaziantep rakibin baskısından kendi alanına kapandı, ani atak kovaladı. Serdar Aziz, Szalai ve önlerinde Sosa defansif oyunda çok hata yapmadılar. Rakibin yaptığı ani ataklar fazlaca olmasada sıkıntı yarattı. İlk bölümde yüzde 75 topa sahip olan, isabetli pas yüzdesi 90 olan Fenerbahçe’nin tek eksiği golcüsü idi. Belözoğlu oynanan futbola 'onay' verince devre arası hamle yapmadı. Fenerbahçe’nin istekli oyunu Mert Hakan’ın 'şık' golüyle taçlandı.

İş işten geçti!

İyi futbol ve gol gelince Fenerbahçe rahatladı dedik. Sonra rakibin kazandığı serbest atışta Maxim’in kolay topunu Altay içerde kontrol etti, hakem değil VAR golü verdi. Şok gole rağmen Fenerbahçe “Ben bu maçı bırakmam” diyordu. Valencia’nın golü de bunun kanıtı oldu. Gaziantep’in aklı ve ayakları son 10 dakikada çalışmaya başladı ama iş işten geçmişti. Maçı izlemeyenler,Fenerbahçe’nin zorlandığını sanmasınlar. Son 10 dakikayı saymazsak( skoru koruma psikolojisi) Fenerbahçe hak ederek önemli bir maçı kazandı ve “Yarışa devam” dedi.

13 Nisan 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bankolar yedek kalınca‘’

Her sezon başında olduğu gibi Fenerbahçe’yi erken şampiyon ilan edenlerin sayısı az değildi.

Arka arkaya transferler patladığında geniş kadro şampiyonluğun müjdesi olarak yorumlanmıştı.

Ara transferde eldeki kadro yetmezmiş gibi yeni oyuncular kadroya dahil edildi.

Mesut Özil ve İrfan Can Kahveci gibi pahalı ve flaş transferler sonrasında takım adeta rakipsiz gösterilmeye başlandı.

Ama işte bütün problemler, bu geniş kadro ve bir türlü iskeleti oluşmayan 11’ler ile başladı.

Düşünün kaleci Altay, sakat ve cezalı değilse Gustavo ve ara transferde alınan Atilla Szalai dışında, kadrodan kimse ‘banko’ oynayacağına ihtimal veremiyordu.

Pelkas bile...

Bu Erol Bulut döneminde de Emre Belözoğlu döneminde de değişmedi.

Nazım Sangare, Novak, Sosa, Thiam, Tisserand, Lemos, Cisse, Mert Hakan, Pelkas, Valencia gibi bir sezon önce takımlarında banko oynayanlar, Fenerbahçe’ye gelince sahadan çok kulübede kaldılar.

Nazım Sangare, Gökhan Gönül varsa, ağzıyla kuş tutsa oynamayacağını biliyor. Novak için de durum farklı değil. Caner varsa o yedek.

Tisserand ve Lemos ilk 11’i düşünmüyorlar bile.

Mert Hakan kaç dakikalık oyuncu olduğunu ve ne zaman şans bulacağını bilmiyor.

Lider oyuncu Sosa bankoluktan hamle oyunculuğuna döndü.

Beşiktaş derbisinde ve Milli maçlarda goller atmasa Ozan Tufan bile maçlara kulübede başlıyordu.

Taraftarın gözdesi Pelkas bile artık yedek kalabiliyor.

Fener haftalık yaşıyor

Thiam ve Cisse ‘sezon bitse de başımızın çaresine baksak’ havasında.

Samatta ne zaman oynayacağının farkında değil.

Samuel ve Ferdi Kadıoğlu’nun durumları da aynı.

Sarı-Lacivertli futbolcular Mesut Özil’in ve İrfan Can’ın da yedek kalmayacağını biliyorlar.

Şimdi düşünün, böyle bir takımın oyuncuları maçlara nasıl motive olurlar ve nasıl sorumluluk alırlar.

Görüldüğü gibi kötü futbol ve kötü sonuçlar asla tesadüfi değil.

İdeal 11’ini ligin bitimine doğru bile bulamayan Fenerbahçe sadece haftalık yaşıyor.

Kısacası bankolar, yedek kalınca takımın tadı da kaçtı, havası da..

12 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bir ileri bir geri‘’

Sarı-Lacivertliler kendini yarışta iddialı hale getirecek bir maçı döndüremeyip, fren yaptı. Erol Bulut gitti, Emre Belözoğlu geldi ama Fenerbahçe bir türlü takım olamadı. Kısacası geniş kadrodan iki değil, bir takım bile çıkamadı! Bir ileri, bir geri yaparak şampiyonluk gelmez.

Emre Belözoğlu, İrfan Can’a yer açmak için Pelkas’ı kulübeye çekmişti, doğru mu? Tartışılır. Rakip moralsiz ve eksik. Fenerbahçe maçın mutlak favorisi. Maç başlıyor, Sarı-Lacivertli takım topu alıyor, yüklenmeye başlıyor. Ama etkili mi, değil. Yine ferdi yeteneklerin (Ozan, Valencia, İrfan Can, Samuel) sahne alması bekleniyor. Ya da duran toplar kovalanıyor. Gol yine Valencia’nın frikik atışından geliyor. Malatyaspor’un sahadaki görüntüsü iç açıcı değil ama, rakip müdafa yapmayı rafa kaldırınca beraberliği yakalıyor.

Golde Caner nerede?

Düşünün Malatyaspor’un golle başlayan atağında Mustafa eşitliği sağladığında Caner yerine bile gelmemiş, son adamda Gustavo oluyordu. Caner bek mi, açık mı? Beraberlik golü ev sahibini ister istemez cesaretlendiriyordu. Fenerbahçe ise devreyi pozisyon bulamadan kapatıyordu. Kötü gidişatı gören Belözoğlu fazla beklemeden hamlelerini yapıyor, ikinci yarıya Pelkas ve Ferdi ile başlıyordu. Değişiklikler sonrasında Fenerbahçe oyunu rakip sahada oynamaya başladı. Başladı ama takımın bir oyun planı olmadığı için gol ‘doldur boşalt’ ile arandı.

Hamleler geldi ama...

Gol gelmeyince Fenerbahçe’den yeni hamleler geldi. Sosa, Mert Hakan, Thiam son 15 dakika sahne aldılar. Onların vücut dili ve performansları ‘biz de bu işi çözemeyiz’ der gibiydi. Sonunda Fenerbahçe kendini yarışta iddialı hale getirecek bir maçı döndüremeyip, fren yaptı. Erol Bulut gitti, Emre Belezoğlu geldi ama Fenerbahçe bir türlü takım olamadı. Kısacası geniş kadrodan iki değil bir takım bile çıkamadı! Bir ileri, bir geri yaparak şampiyonluk gelmez.

09 Nisan 2021, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kazanan daima haklıdır‘’

Maçın sonucu kadar, Emre Belözoğlu’nun sahaya süreceği 11 ve oyun planı da merak ediliyordu. Bulut gibi Belezoğlu’nun da süprizleri vardı. Ozan Tufan takıma dönmüş, Sinan Gümüş formayı kapmış banko Samuel, kulübeye geçmişti. Lig sonuncusu Denizlispor karşısına çıkan takım şaşırtıcıydı. İlk 45 dakikanın özeti; sıfıra sıfır elde var sıfırdı. Temposuz, pozisyonsuz bir ilk yarı izledik. Fenerbahçe orta alanda organize olamıyor, kanatları kullanamıyordu. Valencia ve Sinan bir sağda bir solda gözüküyor ama patlama yapamıyorlar, Samatta etkisiz oyununu sürdürüyor, Ozan ve Pelkas çırpınıp duruyordu. Teknik direktör değişmiş, takım reaksiyon göstermiyor, gol yine Caner’in ortalarından bekleniyordu. Oyundan memnun olacak ki Emre Belözoğlu 2. yarıya da aynı 11'le başladı. Sonra baktı olmuyor, Samuel ile İrfan Can'ı sahaya sürdü, sonrasında da gol geldi. Korner Caner, kafa Samatta ve kendini affettiren gol. Denizlispor'un skoru değiştirecek ne gücü ne de becerisi olmayınca Fenerbahçe futbolsuz da olsa 3 puanı kaptı. Ne demişler, 'Kazanan daima haklıdır.'

Gecenin sorusu

Denizlispor karşısına çıkan 11'i Erol Bulut sahaya sürseydi, maçtan önce topa tutulur muydu?

Maçın starı

Çok kritik pozisyonlarda yine çok kritik hamleler yaptı, Szalai yine farkını gösterdi.

Maçın olayı

Beşiktaş'a attığı gol sonrası Milli Takım'da da 2 gol kaydeden Ozan Tufan ilk 11'e, takımın bankoları (Sosa ve Samuel) kulübeye dönmüşlerdi.

Kısa mesaj

'Fenerbahçe’yi şampiyon yapmayacaklar' masalına hâlâ inananlar var mı?

06 Nisan 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI