‘’Müge Aralp: Önceliğimizi bisiklet sporuna verdik‘’
Şirket olarak spor yatırımlarına bakış açınız nedir?
Dünya genelinde artan spor tutkusunun yarattığı pazar yıllık 100 milyar dolara yaklaşmış bulunmakta. Sadece bilet satışları, medya hakları ve sponsorluklardan oluşan spor pazarının büyüklüğü 2005'te 46.5 milyar dolarken, önümüzdeki birkaç yıl içinde 100 milyar dolarlık büyüklüğü aşması öngörülüyor. Spora olan bu ilgiyi gören markalar büyük organizasyonlarda reklam, sponsorluk gibi işbirlikleri yaparak markalarını daha fazla kitlelere duyurmayı hedefliyor. Markalarımızdan birisi olan Alpecin de sporu destekleyen bu büyük markalardan bir tanesi.
Dünyada desteklediğiniz spor dalları var mı?
Alpecin markası olarak önceliğimizi bisiklet sporuna verdik. Tüm dünya tarafından yakından izlenen bisiklet yarışlarında takımın en büyük sponsorlarından biri olan Alpecin markası adını bisiklet sporuyla yan yana hafızalara kazıdı. 2020’den beri ekip, Alman şampuan markası Alpecin ve İtalyan iç tasarım malzemeleri şirketi Fenix ile Alpecin-Fenix olarak yeniden markalaştı ve Alpecin markası ekibin büyük sponsoru oldu. Alpecin-Fenix (AFC), Belçika merkezli bir UCI ProTeam bisiklet takımı ve ağırlıklı olarak cyclo-cross (CX) sezonunda yarışıyor.
Bu kapsamda neler yapıyorsunuz?
Saç dökülmesinde erkeklerin 1 numaralı tercihi olan marka globalde de bisiklet sporu ile özdeşleşti. Yoğun stres içeren yarışlarda yarışmacılar Alpecin ürünleri ile saçlarına dayanıklılık ve güç kazandırarak enerji topladılar. En büyük sponsorlardan biri olan Alpecin markasının logosu Fenix takımının ismi ile birleşerek yarışmacıların kıyafetlerinde yer aldı.
Türkiye'de desteklemeyi planladığınız spor dalları var mı?
Türkiye pazarına yeni giriş yapmış Almanya’nın 1 numaralı saç dökülme şampuanı markası Alpecin olarak önümüzdeki dönemde medya yatırımlarına da başlıyor olacağız. Özellikle spor programları ve futbol, basketbol, voleybol gibi Türkiye’de büyük ilgi gören spor dallarında izleyiciye Alpecin markasını tanıtmak için farklı sponsorluk ve işbirliği gibi projeleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
‘Spor ekonomisi, büyük bir gelişim ve büyüme gösterdi’
Türkiye'de spor ekonomisi gelişiyor mu?
Spor ekonomisi, Türkiye’de son yıllarda büyük bir gelişim ve büyüme gösterdi. Bu gelişme; şirketleri spor pazarına yöneltti. Markalar, spor ekonomisine sponsorluk anlaşmaları ile artık daha fazla katkı sağlıyor ve gelişimine destek oluyor. Yapılan anlaşmalar ve işbirlikleri ile spor ekonomisi daha da gelişmeye devam ediyor.
‘Bir çok erkeğin ortak problemi’
Erkek tüketicilerinize yönelik ürünleriniz neler?
İster 20’li yaşların başı ister orta yaşların sonunda olun, kalıtsal saç dökülmesi ve kepek 7’den 70’e birçok erkeğin ortak problemidir. İşte bu problemin çözümünün kafeinde gizli olduğunu keşfeden Alpecin saçlarınızın yeni kurtarıcısı olacağına inanıyoruz. Alman mühendisleri tarafından geliştirilen “dünyanın ilk Kafeinli şampuanı” olma özelliğine sahip Alpecin; kalıtsal, beslenme kaynaklı, stres gibi nedenlerle oluşabilecek kalıtsal saç dökülmelerine karşı geliştirilmiştir. Almanya’nın 1 numaralı kalıtsal saç dökülme karşıtı erkek şampuan markası. Kafein İçeren Dökülme Karşıtı Şampuan, formülündeki Kafein içeriği ile saç derisindeki saç köklerini uyararak iki dakika içerisinde saç derinize nüfuz ederek saç derinizi besler ve kökten uca güçlendirerek kalıtsal saç dökülmesini önlemeye yardımcı oluyor.
‘’Erden Timur: Galatasaray Stadı'na isim sponsorluğu gündeme geldiğinde bile müthiş heyecanlandık‘’
Galatasaray Stadı’nın isim sponsoru olan Nef’in Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “İsim sponsorluğu gündeme ilk geldiğinde olur mu olmaz mı diye düşünürken bile müthiş heyecanlandık” dedi.
Galatasaray Stadı’nın isim sponsoru olan Nef’in Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, isim sponsorluğu konusunda ilk önce Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Rezzan Epözdemir, sonrasında ise Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas ile görüştüklerini söyleyerek, “Gündeme ilk geldiğinde olur mu, olmaz mı diye düşünürken bile müthiş heyecanlandık” dedi. Kendisini iyi bir Galatasaraylı olarak tanımlayan Timur, “Sadece taraftar kimliğiyle bakmıyorum, toplumun birçok alanında vakıf olarak hizmet veriyoruz. Değer yaratacağımızı düşündüğümüz noktalarda sponsor olmaya karar veriyoruz. Güzel işler yapacağımıza inanıyorum” diye konuştu. Timur, sponsorluk sonrası ilk kez FANATİK’e konuştu.
■ Galatasaray stadına sponsor olma fikri nasıl doğdu? İlk önce Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Rezzan Epözdemir Bey, sonrasında ise Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas Bey ile görüştük. Gündeme ilk geldiğinde olur mu olmaz mı diye düşünürken bile müthiş heyecanlandık. Ben iyi bir Galatasaraylıyım ama sadece taraftar kimliğiyle bakmıyorum, toplumun birçok alanında vakıf olarak hizmet veriyoruz. Değer yaratacağımızı düşündüğümüz noktalarda sponsor olmaya karar veriyoruz. Güzel işler yapacağımıza inanıyorum.
■ Gelecek planlarınızda bunun benzeri yeni sponsorluklar var mı? Geçmişte FC Barcelona ile bir sponsorluğumuz olmuştu. Yine yurt dışında farklı sponsorluklar için görüşmelerimiz var. Ancak sadece büyük takımlara ve markalara sponsor olduğumuzu zannetmeyin. Karaçay SK, kulübüne yaptığımız ‘umudun takımı Karaçay’ sloganlı sponsorluğumuz da ilk günden bu yana kesintisiz devam ediyor.
■ Nef olarak spor yatırımlarına ne kadarlık bir bütçe ayırıyorsunuz? Şu ana kadar Galatasaray ile olan sözleşme 1 milyarın üzerinde gerçekleşti. Öte yandan Barcelona da gerçekleşti. Devam eden sponsorluk sözleşmelerimiz, Nef Vakfı’nın yürüttüğü çalışmalar var. Total bütçe yıllık olarak 100 milyon TL’nin üzerinde.
■ Spor yatırımlarına bakış açınız nedir? Toplumsal değer üretmek, topluma değer kazandırmak, değersel dönüşümü yani manevi dönüşümü yaşatmak ve geliştirmek için en katma değerli mecra spor. Nef’in de kuruluş amacı topluma değer üretmek. Çünkü dünyadaki doğa, sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, gelir adaletsizliği gibi tüm sorunların dayanağının hepsi değer. Dolayısıyla Nef’i bu amaçla kurduk, Nef bir sosyal şirket. Bazı projeleri Nef Vakfı ile hayata geçiriyoruz. Nef olarak yarattığımız değeri, topluma ulaşmanın ve mesaj iletmenin en etkin yollarından birinin spor ve futbol olduğunu düşünüyoruz. Spor sponsorlukları elbette markalara katkı sunuyor ve geliştiriyor. Fakat bu noktada da farklı düşünüyoruz. Sponsorluğu markaya katkı olsun diye yaparsak, niyetimizin sadece yüzde 10’unu hayata geçirmiş olacağımıza inanıyoruz. Nef olarak attığımız her adımın mutlaka topluma bir faydası olması gerektiğini düşünüyoruz.
‘Olimpiyatlara sporcu yetiştirmeyi hedefliyoruz’
■ Spor alanında başka ne gibi yatırımlarınız bulunuyor? Galatasaray’da stat isim sponsorluğumuz bulunuyor. Galatasaray Nef Erkek Basketbol takımının isim sponsoruyuz. Onun dışında Nef Vakfı Spor Akademisi’ni kurduk. Akademi ile bireysel sporlarda topluma katkı sağlamayı, olimpiyatlara sporcu yetiştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü sporun insan gelişiminde çok önemli bir yeri var. Hele ki günümüz için önemi giderek artıyor. Her şeyin dijitalleştiği, insanların dışarıya çıkma ihtiyacının bile kalmadığı, birçok işi dijitalde yaptığımız bir dünyada yaşıyoruz. Sporla insanların etkileşimini artırmayı, çocukları sporla dışarı çıkarmayı, sporla bütünleştirmeyi, sporla kazanmanın ve kaybetmenin normalleştirilmesini hedefliyoruz.
Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur
‘Türkiye’de ve yurt dışında 42 tane proje ürettik’
■ Nef şu anda nasıl bir noktaya geldi? Bugüne kadar kaç yurt içi ve yurt dışı projeye imza attınız? Türkiye’de ve yurt dışında 42 tane proje ürettik. Nef’in globaldeki yolculuğu farklı farklı ülkelerde devam ediyor. Önümüzdeki süreçte ABD Brooklyn’de yeni bir projemiz başlayacak. Los Angeles’ta, San Francisco’da projeler geliştiriyoruz. Almanya’da, Dubai’de, Kazakistan’da da yeni projeler geliştirmek için çalışıyoruz.
‘’"Voleybolu yeni başarılara taşımak için çalışacağız"‘’
Türkiye Voleybol Federasyonu’nun resmi sponsoru olan Bioderma’nın Pazarlama Direktörü Nazlı Malatyalı, “Sporcularımızın yanında olacak ve voleybolumuzu yeni başarılara taşımak için çalışacağız” dedi.
Voleybolu desteklemek yönünde önemli bir adım atan Bioderma, Türkiye Voleybol Federasyonu ile resmi sponsorluk anlaşması imzaladı. Bu imza ile kadın ve erkek milli voleybol takımlarının sponsoru olan şirketin Pazarlama Direktörü Nazlı Malatyalı, “Bioderma sporcularımızın yanında olacak ve önümüzdeki dönemde voleybolumuzu yeni başarılara taşımak için çalışacağız” dedi.
Malatyalı, şöyle devam etti: “Son yıllarda uluslararası düzeyde başarılara imza atan Voleybol Federasyonumuz’a sponsor olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz. Kadın Milli Voleybol takımımız son olarak Tokyo Olimpiyatları’nda hepimizi heyecanlandıran güzel bir mücadele verdi. Avrupa Şampiyonası’nda da kadın ve erkek Milli Takımlarımız’ı ve ulusumuzu yeni heyecanlar bekliyor.”
Sorumluluk anlayışı
Sponsorluk anlaşmasının Bioderma’nın sosyal sorumluluk anlayışının bir gereği olduğunu vurgulayan Malatyalı şunları söyledi: “Bioderma’da bizim için anahtar sözcük önemsemektir. Cildini önemse çünkü o senin en güçlü koruyucun!’, diyoruz ve ciltte oluşan hasarları onarmak yerine cildin kendisini koruyan ve cilde saygı duyan ürünler geliştiriyoruz. ‘Toplumu önemse çünkü o senin en büyük ailen!’, diyoruz ve işinin kalbine insanı koyan yaklaşımımız ile toplumsal konularda fayda ve farkındalık oluşturmayı önemsiyoruz.” Malatyalı, “Voleybol Milli Takımlar sponsorluğumuz sayesinde de Bioderma olarak aslında toplumsal fayda sağlayabileceğimiz ve sürekli gelişen ve dünya çapında başarılarıyla bilinen milli voleybol oyuncularının yanında olarak verdiğimiz destekle biz de Türkiye voleybolunu daha güzel bir geleceğe taşıyarak yeni nesiller için de örnek adımlar atacağız” diye konuştu.
‘Sponsorların ne kadar önemli olduğunun altını çizmek isterim’
Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ise konuyla ilgili olarak, “Ülkemizi gururla temsil eden, yüz akı olan voleybol branşının tek, daim ve gerçek hamisi Türkiye Voleybol Federasyonu olarak dünyanın birçok ülkesinde dermokozmetik denilince akla gelen ilk markası olan Bioderma ile yollarımızın kesişmesinden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Voleybol Federasyonu olarak sponsorların ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istediğini ifade eden Üstündağ, “Sürdürülebilirlik, toplumsal sorumluluk ve toplumsal fayda sağlama yaklaşımı ile çalışmalarını sürdüren Bioderma ile imzaladığımız sponsorluk anlaşması bizler için çok kıymetli” diye konuştu.
Üstündağ, “Türk voleybolu adına hayırlı, uğurlu olsun. Başta NAOS Türkiye Ülke Müdürü Bayram Kaymak ve Bioderma Pazarlama Direktörü Nazlı Malatyalı olmak üzere tüm Bioderma ailesine hoş geldiniz diyor, yol arkadaşlığı yaptığımız, değer ortağı olduğumuz, yanımızda olan tüm sponsorlarımıza da bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Galatasaray Ödülü Ali Nihat Gökyiğit’in oldu
Galatasaraylılar Derneği tarafından verilen ‘Galatasaray Ödülü’ sahibini buldu. İlki 2012 yılında verilen ve bu yıl ‘Çevre’ başlığı altında verilen ödüle, 96 yıllık yaşamının son 30 yılını Türkiye’de çevre bilincinin yerleşmesine adamış, iş adamı ve sivil toplum lideri Ali Nihat Gökyiğit layık görüldü.
Ödül gerekçesinde Ali Nihat Gökyiğit’in geçmişten bugüne Türkiye’de çevre bilincinin yerleşmesi ve çevre sorunlarıyla mücadele yolunda yürüttüğü çok yönlü, öncü ve yol gösterici çalışmaları vurgulandı. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) ve Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) kurucu onursal başkanı olan Ali Nihat Gökyiğit’in kendi adını taşıyan ANG Vakfı aracılığıyla eşinin anısına İstanbul’da kurduğu 50 hektarlık Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi de İstanbul’un ortasında bir vaha niteliği taşıyor.
‘Gurur verici’
Gökyiğit, pandemi şartları nedeniyle ödülünü evinde Galatasaraylılar Derneği Başkanı Fidel Berber’den aldı, ödül gecesine ise bir video mesajı ile katıldı. Yaptığı konuşmada Galatasaray gibi saygın bir camiadan ödül almanın gurur verici olduğunu ve bu ödülün çevreyle ilgili olmasının kendisini daha da mutlu ettiğini vurgulayan Gökyiğit, çevreyi korumak için herkesin üstüne düşeni yapması gerektiğini hatırlattı.
‘’Ergün Güler: Spor yatırımlarımızın markamıza katkısı büyük‘’
Vestel Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Ergün Güler, spor yatırımlarının markalarına katkısının büyük olduğunu söyleyerek, “Bir teknoloji şirketi olarak özellikle genç kitleye spor ile yaklaşmak, kalıcı bağ kurmayı mümkün hale getirebiliyor” dedi.
Güler, Fanatik’in sorularını yanıtladı:
Vestel olarak şu anda hangi kulüplere, sporculara ve spor dallarına sponsorsunuz?
Vestel, Türkiye’de sporun en önemli destekçileri arasında yer alıyor. Biz toplumun gelişimini kendi gelişimimizle eş değer görüyoruz, dolaysıyla ekonomik ve sosyal açılardan değer ve fayda yaratmayı ilke edindik. Spor da toplumsal fayda yaratmak adına kritik önem taşıyor. Vestel olarak kuruluşumuzdan bu yana spor ile iç içe olan bir marka profili çizdik. Sürdürülebilir bir şekilde spora yatırımlarımıza uzun zamandır devam ediyoruz. Özellikle kadın sporunun gelişimine, kadın sporcunun desteklenmesine ayrıca önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuz bizi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının güçlendirilmesi alanlarında daha fazla sorumluluk almaya teşvik ediyor. Bunun en iyi yolunu da istihdam, sanat ve spor olarak görüyoruz.
Spor sponsorluklarınız arasında voleybol önemli bir yer tutuyor...
Biz Vestel olarak Filenin Sultanları’nın başarılarını Cumhuriyet tarihinin en başarılı kadın hareketi olarak tanımlıyoruz. 2016’dan bu yana devam eden Türkiye Voleybol Federasyonu ile olan birlikteliğimiz sonucunda artık voleybolla özdeşleştik ve bu sonuç bize büyük bir gurur ve mutluluk veriyor. Türkiye’nin en başarılı takım sporu kadın voleybolu. Sultanlar her zaman bu ülkenin yüz akı oldu. Birlikteliğimiz ile de voleybol dünya liglerine ülkemizin adını altın harflerle yazılmasını sağladı. Şu an kadınlar voleybolunda Türkiye dünya dördüncüsü ise biz de bundan ancak gurur duyarız. Çünkü bu başarıda bir tutam da olsa payımızın bulunduğunu biliyoruz. Bu sebeple de diyoruz ki; Türkiye bir voleybol ülkesidir. Bu lafın altını doldurmak için çok çalışıyoruz.
Voleybol dışında hangi dalları destekliyorsunuz?
Voleybolun yanı sıra jimnastik, futbol, hentbol, yelken ve e-spor desteklediğimiz diğer sporlar. Sporun farklı dallarına desteğimizi hiçbir zaman esirgemedik. Yatırımlarımızı üzerine kurduğumuz sporlardan biri de cimnastik. Türk cimnastiğinin daha da ileri gitmesi için Türkiye Cimnastik Federasyonu ile omuz omuza çalışıyoruz. Ve bu alanda da kısa sürede önemli başarıların içinde yer almış olmak bizi çok mutlu ediyor. Geçtiğimiz Mart ayında Türkiye Cimnastik Federasyonu ile iş birliğimizi açıkladık. Aynı kadın voleybolunda olduğu gibi Türk cimnastiği de son dönemde uluslararası platformlardaki başarılarıyla dikkat çekiyordu. Biz de onların daha büyük başarılara imza atmasına yardımcı olmak istiyoruz.
Peki ya futbol?
Futbola desteğimiz Trabzonspor’un formasında göğüs sponsorluğu ile devam ediyor. 2014 yılından beri varlık gösterdiğimiz ve sahiplenicisi olduğumuz e-spor, Avrupa’da adından söz ettiren Kastamonu Kadın Hentbol Takımı ve son olarak yelkende Beste Kaynakçı ve Okyanus Arıkan’ın sponsoru olarak spor yatırımlarımızı genişlettik.
‘Spora desteğimiz sürecek’
Önümüzdeki dönemde spora destek vermeyi sürdürecek misiniz?
Türk sporunun dinamiklerini değiştirmek için verdiğimiz desteği sürdürülebilir kılmak adına önemli gayretler gösterdik. En büyük iki spor yatırımımızı Türkiye Kadın Voleybolu ve cimnastiğine yönelttik. Diğer taraftan gelişmekte olan ama gelecek vadeden branş ve sporcularımızı da destek alanlarımıza aldık. Bu hususun kritik önem taşıdığına inanıyoruz. Çünkü sporun ülkenin gelişim düzeyine önemli katkısı olduğunun farkındayız. Bu bilinçle gençlerimizi spora erken yaşta yönlendirmek, gelişimine katkı sunmak için sorumluluk almayı sürdüreceğiz.
‘Toplumsal fayda yaratma amacıyla hareket ediyoruz’
Spor yatırımları sizin için neden önemli? Bu desteklerin marka bilinirliğine ve ruhuna etkileri neler?
Spor yatırımlarımızın markamıza da katkısı büyük. Bir teknoloji şirketi olarak özellikle genç kitleyespor ile yaklaşmak, kalıcı bağ kurmayı mümkün hale getirebiliyor. Spora yapılan yatırımı hem markamıza hem de desteklediğimiz spor dallarına yapılan yatırım olarak görüyoruz. Bugün Manisa’daki Vestel City’de ürettiğimiz teknolojiyi 157 ülkeye ulaştırarak 23 yıldır sektörümüzde aralıksız ihracat şampiyonu olmamız, uluslararası organizasyonlarda dünya teknoloji devlerini geride bırakarak onlarca tasarım ve inovasyon ödülünü almamız, 19 bin kişilik istihdam kapasitesine ulaşmamız, tüketicimizin bize ihtiyaç duyduğu her noktada onun yanında olmamız gibi daha nicelerini sayabileceğim başarılarımız bu vizyonun bir sonucu. İşte biz spor ile birlikteliklerimize de bu anlayışla yaklaşıyoruz. Toplumsal bir fayda yaratma amacıyla hareket ediyoruz.
‘’'Katılımcı sayımız 15 kat arttı'‘’
Salomon Cappadocia Ultra Trail, Kovid-19 salgını sebebiyle verdiği bir yıllık aranın ardından 16-17 Ekim 2021 tarihlerinde geri dönüyor. Bir ultra maraton / patika koşusu (ultra-trail) yarışı olan ve bu branşın Şampiyonlar Ligi olarak addedilen Ultra-Trail World Tour’un yarışlarından biri olan Salomon Cappadocia Ultra Trail’de yerli-yabancı yaklaşık 3 bin sporcu parkura çıkacak. Argeus Travel & Events tarafından yedinci kez gerçekleştirilecek olan organizasyon, bir kez daha Salomon Türkiye isim sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Sponsorluk pastasını her geçen yıl büyüten Salomon Cappadocia Ultra Trail bu yıl daha fazla markadan alacağı güçle ülke tanıtımına daha fazla katkı sağlamayı hedefliyor. Ayrıca Salomon Türkiye, yapılan yeni anlaşma gereği 5 yıl daha bu saygın organizasyonun isim sponsoru olmayı sürdürecek. Argeus Travel & Events Sahibi Aydın Ayhan Güney, organizasyonla ilgili şu bilgileri verdi: “Kovid-19 salgını sebebiyle yarışımıza bir yıl ara verdiğimiz ve bu yıl ger döneceğimiz için yarış öncesinde büyük heyecan duyuyoruz. Kapadokya gibi dünya medeniyetinin simge noktalarından birinde, 3 bine yakın sporcuyu ve sporcu aileleriyle birlikte yaklaşık 5 bin kişiyi ağırlayacak olmak bizi gururlandırıyor.”
‘Sponsorlarımızla daha güçlüyüz’
Yarışla ilgili kayıt süreçlerinin devam ettiğini belirten Güney, “Bu yıl da 119 km, 63 km ve 38 km olmak üzere üç farklı yarış seçeneğimiz koşucuları bekliyor. Kovid-19 salgını sebebiyle bölge halkının, sporcuların, sporcu yakınlarının, görevli ve gönüllülerin sağlığını korumak adına kapsamlı tedbirleri de titizlikle uygulayacağız” dedi. Güney, şöyle devam etti: “Bizi gururlandıran bir başka etmen ise her yıl katılımcı sayımızı istikrarlı ve sürdürülebilir bir şekilde artırmamız. Yarışı ilk kez düzenlediğimiz 2014 yılından bu yana yıllık katılımcı sayımızı 15 kat arttırdık. Yarışımızın en uzun süreli sponsoru Voyager Balloon ile birlikte Suunto da Salomon Cappadocia UltraTrail’e desteğini sürdürecek. Türk sporunun en büyük destekçilerinden, ‘İlklerin Havayolu’ Corendon Airlines ve Türk turizminin önde gelen seyahat acenteleri arasında yer alan Touristica ise yeni sponsorlarımız olacak. Ayrıca Canon da bir fotoğraf yarışması, sergi projeleri ve fotoğraf sanatçıları ile birlikte yarışımıza ilk kez destek verecek. Yeni sponsorlarımız ve uzun süreli destekçilerimizle birlikte yaklaşık 15 marka ve kurumdan sponsorluk desteği alacağız. Sponsorlarımızla daha güçlüyüz.”
‘Bir turizm kampanyası kadar değer katıyor’
Salomon Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Atilla Kuduoğlu ise isim sponsorluğu anlaşmasını 5 yıl daha uzatma motivasyonlarını şöyle açıkladı: “Sektörel değerlendirmeleri incelediğimizde, Salomon markasının küresel çapta ultra-trail branşında lider, Türkiye çapında ise ultra-trail branşının öncüsü olduğunu görüyoruz. Gerek organizasyon sponsorlukları, gerek ürün danışmanlıkları gerekse de eğitim çalışmalarımızla ülkemizde pek çok ultra-trail atletinin yetişmesine katkıda bulunduğumuza inanıyoruz. Salomon Cappadocia Ultra Trail ise ülkemizdeki koşu ailesinin büyümesine katkı sağlamak için çok değerli bir platform. 2021 yılı, isim sponsorluğumuzun beşinci yılı olacak ve bu iş birliğini onuncu yıla taşımak için büyük bir motivasyona sahibiz. Çünkü isim sponsorluğumuza, markamıza katkı sağlama bakışından çok ülkemize için değer yaratma perspektifinden bakıyoruz. Yedi yıllık gelişimiyle Salomon Cappadocia Ultra Trail, ülkemiz için kapsamlı şekilde hazırlanmış, küresel çapta bir turizm kampanyası kadar değer katıyor. Bu değeri, ultra-trail branşının uluslararası liderlerinden de bire bir duyabiliyoruz. Önümüzdeki 5 yılda da Salomon Cappadocia Ultra Trail için yeni projeler hazırlamaya, elit Salomon atletlerini ülkemize getirmeye ve genç atletlerimizi şampiyonlarla buluşturmaya devam edeceğiz.”
Rakamlarla Salomon Cappadocia Ultra Trail
■ Yarış kapsamında; 3 bine yakın sporcu ve sporcu aileleri ile birlikte Kapadokya’da yaklaşık 5 bin kişi konaklayacak.
■ Ürgüp ve çevresinde otel dolulukları yüzde 100’e ulaşacak.
■ Organizasyonun bölge ve ülke ekonomisine katkısının yaklaşık 25 milyon TL olması bekleniyor.
■ Salomon Cappadocia Ultra Trail’in reklam değerinin ise 1 milyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
■ Sporcuların sorunsuz bir yarış deneyimi yaşamaları adına organizasyonda 600’ün üzerinde görevli ve gönüllü görev yapacak.
‘’Vestel Genel Müdürü Ergün Güler: Sporcularımızı değerlendireceğiz‘’
Vestel, Türk sporunun dünya çapında başarılar elde etmesi için verdiği desteği sürdürüyor. En büyük iki spor yatırımını voleybola ve cimnastiğe yönelten Vestel Genel Müdürü Ergün Güler, “Vestel olarak bu topraklardan aldıklarımızı yine bu toprakların sporcuları için değerlendirmeye devam edeceğiz. Voleybol ve cimanstiğin yanı sıra espora da futbola da hentbola da, yelkene de yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu topraklarda doğup, global bir teknoloji şirketi konumuna gelmiş bir marka olarak, ülkemizdeki başarılı spor dallarının da dünya markası olması yolunda geçmişte sunduğumuz desteği sürdürmeye ve Türk sporu için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Önemli eşikler...
Son yıllarda büyük ivme kazanan Türk sporu, kendisi için önemli eşikleri bir bir atlıyor. Voleyboldan, cimnastiğe, yüzmeden atletizme, okçuluktan boksa… Futbol dışında ne varsa bu listenin bir köşesine ekleyebilirsiniz. Kuşkusuz başrolü kadın voleyboluna vererek… Tabii ki bu başarılar kendi başına gelmiyor. Önemli markaların ülkemizde sporun gelişmesine katkısı yadsınamaz. O markalardan biri de Vestel. Kadın voleybolu dendiğinde akla gelen ilk markalardan biri haline dönüşen Vestel, zaten büyük bir ivme içinde olan sporun önemli virajları dönmesinde ciddi bir itici güç oldu. Aslında bu destek, şirketin sürdürülebilir eşitlik vizyonunun bir uzantısıydı. Vestel Genel Müdürü Ergün Güler, “Vestel olarak kuruluşumuzdan bu yana spor ile iç içe olan bir marka profili çizdik. Toplumun gelişiminde sporun kritik önem taşıdığının farkındalığıyla spora yatırımımızı sürekli kıldık. Özellikle kadın sporunun gelişimine, kadın sporcunun desteklenmesine ayrıca önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonumuz bizi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının güçlendirilmesi alanlarında daha fazla sorumluluk almaya teşvik ediyor. Bunun en iyi yolunu da istihdam, sanat ve spor olarak görüyoruz” dedi.
‘Bu ülkenin yüz akı oldu’
Türkiye’nin en başarılı sporunun kadın voleybolu olduğunun altını çizen Güler “Sultanlar her zaman bu ülkenin yüz akı oldu. Birlikteliğimiz ile de voleybol dünya liglerine ülkemizin adını altın harflerle yazılmasını sağladı. Şu an kadınlar voleybolunda Türkiye dünya 4.sü ise biz de bundan ancak gurur duyarız. Çünkü bu başarıda bir tutam da olsa payımızın bulunduğunu biliyoruz. Bu sebeple de diyoruz ki Türkiye bir voleybol ülkesidir. Bunu sadece sözde bırakmıyoruz. 2016 yılından bu yana voleybolun hak ettiği yere gelmesi için Türkiye Voleybol Federasyonu ile birlikte soluksuz çalışan bir marka olarak altını doldurmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Filenin Sultanları’nın bu desteği sonuna kadar hak ettiklerini ifade eden Ergün Güler, “Kızlarımız oynadıkları her maçta, katıldıkları her turnuvada bunu gösteriyorlar. Eda Erdem’den Ebrar Karakurt’a, Naz Aydemir Akyol’dan Hande Baladın’a nesil geçişini çok iyi yapan Türk kadın voleybolunun da sürdürülebilirliğine altyapılara destek olarak da katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Eda: Türkiye voleybol ile anılıyor
Fanatik’e konuşan Türkiye Kadın Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem ise şunları söyledi: “Hem milli takım hem de kulüpler düzeyinde kazandığımız başarılar ile birlikte Türkiye’de voleybola verilen değer ve gösterilen ilgi yüksek bir ivme kazandı. Ülkemizin en başarılı takım branşının voleybol olmasının yanı sıra Olimpiyatlar ile beraber bu ilgi zirveye ulaştı ve artık gönül rahatlığıyla 'Biz Voleybol Ülkesiyiz' diyebiliriz. Bunda Federasyonumuz, sponsorlarımız ve elbette takım ruhunu derinden yaşadığımız, birbirinden farklı, rengarenk karakterlere sahip takım arkadaşlarımın çok büyük katkısı var. Yeni nesillere doğru örnekler sunup, kolayca ulaşabilecekleri imkanlar sağladığımızda bu durumu avantaja çevirip hem Türk gençliğine hem de Türk sporuna hizmet etmiş oluruz. Bize destek veren herkese kalpten teşekkürler. Hep söylediğim gibi; bayrağımızı her zaman gururla dalgalandıran voleybol ile kalın.”
Cimnastiğe destek
Spor yatırımlarını sadece voleybol üzerine kurmadıklarının da belirten Vestel Genel Müdürü Ergün Güler, “Vestel olarak sporun farklı dallarına desteğimizi hiçbir zaman esirgemedik. Spor yatırımlarımızı üzerine kurduğumuz sporlarından biri de cimnastik. Türk cimnastiğinin daha da ileri gitmesi için Türkiye Cimnastik Federasyonu ile omuz omuza çalışıyoruz. Ve bu alanda da kısa sürede önemli başarıların içinde yer almış olmak bizi çok mutlu ediyor” dedi. Mart ayında çevrim içi olarak gerçekleştirilen basın toplantısında Türkiye Jimnastik Federasyonu ile iş birliklerini açıkladıklarını hatırlatan Ergün Güler “Aynı kadın voleybolunda olduğu gibi Türk cimnastiği de son dönemde uluslararası platformlardaki başarılarıyla dikkat çekiyordu. Biz de onların daha büyük başarılara imza atmasına yardımcı olmak istiyoruz. Umut vadeden, geleceği parlak başarılı genç sporcularımızla tüm camiaya dokunmak istiyoruz. Cimnastik uluslararası ölçekte en prestijli spor dallarından biri. Ülkemizde bugüne dek yeterince ilgi görmedi, ancak gençlerimiz tarihi yeniden yazıyor. Bu yolculukta ihtiyaç duydukları desteği onlara sunuyoruz ve sunmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘’‘Kaykayın büyümesine katkı sağlamak için çalışıyoruz'‘’
Tokyo’da gerçekleştirilen Olimpiyat Oyunları’nı canlı izlediğimiz şu günlerde spor ekosisteminin en çok dikkat kesildiği spor branşları arasında kaykay branşı yer alıyor. Olimpiyat Oyunları’na katılım yaşının 12-13’e inmesini sağlayan kaykay, istikrarlı yükselişini de sürdürüyor. PwC’nin 2020 yılında yayınladığı pandemi dönemi sonrası spor endüstrisi araştırmasında dünya genelinde önümüzdeki yıllarda en çok büyüme potansiyeli olan dördüncü spor branşı olarak gösterilen kaykay; her yaştan insanı bir araya getiren; coşkulu, heyecanlı, adrenalin ve eğlence dolu bir spor branşı. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde özel kaykay gruplarının oluştuğunu, çocukların çok küçük yaşlardan itibaren bu sporun parçası olduğunu görüyoruz. Bu branşın ülkemizdeki gelişiminde spor dünyasında lider olan markaların çok önemli katkıları olduğunu da görüyoruz. Bu katkıların en önemli örneklerden biri ise Sport Point Extreme yani “SPX”.
Etkinlik düzenlendi
Outdoor, extreme spor, tenis ve koşu malzemelerinin yanı sıra zengin kaykay koleksiyonuyla dikkat çeken SPX, kaykay topluluğunu bir araya getirerek, bu spora ilgi duyan ama hiç deneyimi bulunmayan kişiler için çok özel bir etkinliğe de imza attı. Bu etkinliğin detaylarını ise Olgar Genel Müdürü Barış Andırınlı anlattı: “Olgar çatısı altında faaliyet gösteren SPX, pek çok spor branşında olduğu gibi kaykay alanında da ülkemizin lideri konumunda. Ürün gamı açısından kaykay, en zengin kategorilerimizden biri. Ayrıca ‘SPX Kaykay Takımı’ ile bu spora ilgi duyan kişileri de doğru bilgi ve ürünlerle buluşturuyoruz. Çünkü bu sporun dinamizminin özellikle çocuklarımızın gelişimlerine büyük katkısı olacağına inanıyoruz. Bunun için de projelerimizi sadece ürün satışı bazında değil, çok boyutlu şekilde kurguluyoruz. Kaykay branşının büyümesine katkı sağlamak için çalışıyoruz.”
Yılın en uzun günü...
Kaykaya yaptıkları yatırımı daha da üst seviyeye taşımak adına özel bir etkinlik gerçekleştirdiklerini belirten Andırınlı, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor İstanbul’un desteğiyle Beşiktaş Kaykay Alanı’nda, 21 Haziran 2021’de ‘SPX Skate Fest’i gerçekleştirdik. Yılın en uzun günü olan 21 Haziran, uzun süredir küresel çapta ‘Dünya Kaykay Günü’ olarak kutlanıyor. Biz de bu önemli tarihte kaykay ailesini buluşturmak, İstanbullularla heyecanımızı paylaşmak istedik. Gün boyunca kaykay sesleri, İstanbul Boğazı’nda yankılandı. Beşiktaş - Kadıköy vapurlarını ya da Beşiktaş - Üsküdar motorlarını kullanan vatandaşlarımız, kaykay gösterileriyle birlikte günlerine renk kattılar” diye konuştu.
‘’Fenerbahçe'nin tarihi tabloya taşındı‘’
Fenerbahçe Spor Kulübü, “Vakt-i Fener” adıyla 114 yıllık tarihini kültür ve sanat projesine taşıdı. Kulübün 1907 yılından günümüze gelen tarihi, kronolojik sırayla anlatan görsel biyografi, sanatçı Burak Karavit tarafından bir yılda tamamlandı. Bir ilki gerçekleştirdikleri için Fenerbahçeliler adına gururlu olduğunu ifade eden Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, eserle ilgili şunları söyledi: “Vakt-i Fener, 1907’de Kadıköy’e dikilen fidanın, dallarını dünyaya açan asırlık bir Çınar oluşunu görsel bir hikâye ile anlatıyor. Milyonların içinde var olan ‘Vakt-i Fener’ini anlatan böyle bir eseri taraftarımızla buluşturmak bize gurur veriyor.”
Satış fiyatı 5 bin Euro
Sadece 1907 adet hazırlanan eserin fiyatının 5 bin Euro olduğunu kaydeden Ali Koç, projede 7 bin 480 adet görsel kullanıldığını ifade etti. Konsept üzerine çalışan mix media/kolaj sanatçısı Burak Karavit, yapımı bir yıl süren eser için Fenerbahçe Spor Kulübü arşivinden almış olduğu 1 milyon 676 bin fotoğraf ve 400 bine yakın yardımcı görsel arasından seçtiği 880 adet fotoğraf ile eserin iki boyutlu kısmını oluşturdu.
‘Kripto projesi ağustos sonunda’
Önümüzdeki dönem dijital stratejilerine ağırlık vereceklerini ifade eden Ali Koç, “Bunlardan birisi sanal market... Ayrıca YouTube üzerinden bugüne kadar 5-6 milyon TL gelir elde ettik. Bunun 25 milyon TL’ye çıkması için çalışacağız” dedi. Kripto konusunu önemsediklerini belirten Koç, “Bu projemizin tanıtımını ağustos ayı sonunda gerçekleştireceğiz. Buradan birkaç 100 milyon liralık gelir sağlama imkânımız var” diye konuştu.
‘Loca fiyatlarımız….’
Kadın futbolu şubesi kurduklarını açıklayan Ali Koç, yeni dönemde bu alanın hızla geliştiğine dikkat çekti. Ayrıca Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki loca sahiplerine de teşekkür eden Koç, “Pandemi nedeniyle bir iki maç dışında localarını kullanamadılar. Yine de desteklerini sürdürdüler” dedi. Bu yılki loca konusunda henüz satışa çıkmadıklarını anlatan Koç, “Pandeminin seyrini izlemek istiyorum. Ancak fiyatlarımız 50-160 bin Euro arasında olacak” dedi.