Arama

Popüler aramalar

‘’Hem geç hem de güç!‘’

Beşiktaş’ın transfer sezonunun kapanmasına bir hafta kala; Mirin ve Douglas’ın ardından Lens ile Umut Nayir’ı kadro dışı bırakması geç alınmış bir karar ama bu kararın beraberinde bazı güçlükler de hazır bekliyor. Öncelikle Beşiktaş’ın mali sıkıntı içinde olduğunu bilmeyen kalmadı sanırım. Fakat görünen o ki, Siyah-Beyazlı takımın sorunu sadece mali kriz değil; aynı zamanda ciddi bir de vizyon sorunu varmış gibi görünüyor. Yoksa Ruiz’i, Roco’yu gönderip Welinton’u, N’Sakala’yı almanın sadece maddi bir gerekçesi olamaz.

Lens niye kaldı ki?

Bu kadro dışı kararları için hayli geç kalındı. Geçen sezon bitimiyle birlikte Lens’e seni istemiyoruz denilseydi büyük ihtimal bir formül üretilebilirdi. Sen oyuncuyu aldın, Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi, lig hepsinde banko oynattıktan sonra, bir hezimetin ardından kadro dışı bıraktım dersen iş inada biner. Lens’in bu takıma hiç bir şey vermediği 2 yıldır bilinen, istatistiklerle sabit bir durum. Doğru soru, ‘Lens, PAOK maçında neden sağ bek oynadı?’ değildi, ‘Lens niye Beşiktaş’ta kaldı?’ olmalıydı. Ama bu soruyu Sergen Yalçın sormakta çok geç kaldı. Burak Yılmaz pahalı, Gökhan Gönül 300 bin Euro fazla istiyor, Caner 400 fazla istiyor diye gönderilirken yılda 2 milyon Euro’nun üzerinde kazanç sağlayan Lens’i tutmanın akılla izah edilecek bir tarafı olamaz.

Tüm vasatlar gitmeden...

Formsuzluk ayrı, yetersizlik ve vasatlık ayrı kavramlardır. Ljajic, Oğuzhan formsuz olabilirler zamanla düzelir dersin. Ama Beşiktaş’ın kadrosunda umutsuz vaka sayısı o kadar fazla ki, Larin’den Welinton’a, Boyd’dan N’Sakala’ya hepsini kadro dışı bıraksan kimse niye bırakıyorsun demez. Beşiktaş Yönetimi’nin kendine acilen şu soruyu sorması lazım; ‘Bir kaç sene içerisinde Mario Gomez’lerden Talisca’lardan Larin’lere Welinton’lara nasıl gelindi?’ Yoksa Beşiktaş her geçen sezon biraz daha vasatlaşacak ve sıradan bir takıma dönüşecek. Bu haliyle şampiyonluk yarışı vermesi kolay olmaz.

03 Ekim 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ankara'nın gücü Kayseri'ye yetmedi‘’

Maçın ilk yarısında temponun çok yükselmediğini iki tarafın da fazlasıyla kontrollü bir futbol oynamaya çalıştığı söylenebilir. Fuat Çapa; Lukasik ve Diousse merkezinin önünde Alper Potuk’u kullanarak rakip stoperlere ekstra baskı yapmayı planladı. Fakat Alper o baskıdan uzak kalınca 4’lü bir orta sahayla oynayan Kayseri oyunun üstünlüğünü ele geçirdi. Önde Kanga-İlhan Parlak ikilisini kullanan Bayram Bektaş, hemen arkalarında Hasan Hüseyin’i serbest oynatarak Ankaragücü savunmasının üzerinde baskı kurdu. Kanga’yı araya koşturan Kayseri bu atağın sonucunda İlhan’ın şutuyla golü bularak oyundaki üstünlüğünü skora da yansıttı.

Lobzhanidze hareket getirdi

Ankaragücü ikinci yarıya Lukasik-Voca değişikliğiyle başlayarak oyunun momentumunu eline geçirdi. Alper’i biraz daha merkeze getiren Fuat Çapa, Saba’yı oyuna aldıktan sonra istediği pozisyonları bulmaya başladı. Saba Lobzhanidze hızı ve dripling yeteneklerini kullanarak peş peşe pozisyonlara girdi. Hatta bir ara Kayseri kalecisi Lung ile resmen düelloya giriştiler. Sarı-Lacivertliler, kalan sürede etkili olamayınca sahadan 1-0'lık skorla yenik ayrılmak zorunda kaldı.

03 Ekim 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kapanış Antalya'dan‘’

Antalyaspor’un sezon öncesi hazırlık maçlarını izleyenler hayrete düşse de dün Tamer Tuna ve öğrencileri ligin en etkili takımlarından biri olma yolunda ilerliyor. Denizlispor’u konuk eden Antalya, rakibine karşı doğru bir oyunla galibiyete uzandı. Nuri Şahin’i dörtlü savunmanın önünde kullanan Tamer hoca, Fredy ve Amilton gibi hızlı oyuncuları savunma arkasına rahat koşturabildi. Amilton’un boşalttığı alanı iyi dolduran sol bek Eren Albayrak hücuma genişlik kazandırdı.

Uyumsuzlar

Denizlispor ise Antalyaspor’a oranla sahada çok daha uyumsuz göründü. Aissati ve Recep Niyaz ile önde top tutması beklenmesine rağmen kolay top kaybetti. Rodellega çok yalnız kaldı, Sagal’a atılan paslar genelde isabetsiz olunca hep fazladan bir kaç adım atarak topa hamle yapmak zorunda kaldı. Genel anlamda Denizlispor sahada çok uyumsuz göründü.

Veysel istikrarı

Veysel’in yetenekleri tartışılsa da oynadığı her takımda formasının hakkını hep verdi. Savunmanın göbeğinde oynamasına rağmen duran toplarda rakip ceza sahasını kontrolü altına alan Veysel, partneri Kudryashov’un pasını gole çevirerek iyi futbolunu golle taçlandırdı. Antalyaspor sezonun 3. haftasını 7 puanla kapatarak geçen sezon bıraktığı yerden devam etmeyi başarıyor. Tecrübeli ve esnek bir oyuncu grubuyla doğru bir futbol oynayan Antalyaspor huzurlu takım görüntüsü verdi.

29 Eylül 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Üretim yok mücadele çok‘’

Galatasaray Mariano-Omar değişiminden sonra oyun tarzını değiştirmek zorunda kaldı. Öndeki forvetler içeri kat etmek yerine fazla çizgide kalıyor. Fenerbahçe ligin iki referans bekine sahip olunca Arda ile Feghouli tamamen çizgiye sürüldüler. Deyim yerindeyse Terim’in bu planı Falcao’yu sahadaki en yalnız adam haline getirdi. Fenerbahçe ise uzun bir aradan sonra uyumlu bir savunma hattıyla oynadı. Fizik gücünden faydalanmak ve rakip stoperler üzerindeki baskıyı artırmak için Ozan’ı, Sosa ve Gustavo’nun önünde kullanan Erol Bulut planın karşılığını aldı denebilir. Ozan son ana kadar diri kaldı, 80 sonrası iki hızlı atak çıkışında Etebo ve Marcao onu sarı kartlık faullerle durdurabildi. Sahanın en etkili ismi olmaya başlamışken oyundan çıkması Fenerbahçe’nin ritmini bozdu.

Gecenin sorusu

Arda ve Feghouli çizgiye mahkum kalmışken Fatih hoca neden oyuna müdahale etmek için 71’e kadar bekledi?

Maçın starı

Altay Fenerbahçe kariyerindeki iyi maçlardan birini oynasa da sahanın en dikkat çekici performansını Luis Gustavo gösterdi.

Maçın olayı

71 dakika sahada kalan Falcao’nun rakip ceza sahasında bir kez bile topla buluşamaması.

Kısa mesaj

30 faulün yapıldığı, 11 sarı kartın çıktığı maçta kalite yüksek olmasa da taktiksel varyasyonlarla dolu heyecanlı bir derbi izledik

28 Eylül 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Beşiktaş nereye koşuyor?‘’

Sergen Yalçın’ın Beşiktaş tarihinin en bahtsız antrenörlerinden biri olduğunu sanırım artık söylemeye gerek yok. Malum parasızlıktan listenin 5.sırasındaki transferler yapıldığı, hatta sağbek gibi bazı önemli pozisyonlar eksik kaldığı için henüz resmi maçlar başlayalı1 ay bile olmadan önce Şampiyonlar Ligi peşinden Avrupa Ligi elenişleri geldi.

Santrfor işi bitmeli

Beşiktaş’ın Rio Ave karşısına Güven ile başlaması son zamanlardaki belki de en doğru tercihlerden biriydi. Fakat ne Güven ne Larin Beşiktaş’a seviye atlatacak isim olmanın şimdilik uzağındalar. Güven, 2 sezon önceki gelişimini sürdürseydi belki bugün Beşiktaş’ın yükünü taşıyacak noktaya gelebilirdi. Beşiktaş eğer bir pozisyon için para harcayacaksa bu kesinlikle santrfor olmalı. Aksi halde üç haftada Avrupa defterini kapattığı gibi lige de erkenden havlu atma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Necip değil Atiba

Sergen Yalçın’ın elindeki en bol seçenek orta sahada. Josef de katıldıktan sonra o bölgede bir yoğunluk oluşacak. Beşiktaş’ın orijinal bir sağ bek alması şart. Fakat eğer mali gerekçelerle alınamazsa o pozisyon için kadrodaki en uygun oyuncu Necip değil Atiba. Kabul, bekler sahadaki diğer meslektaşlarından daha tempolu ve sprinter özelliğe sahip olmalıdır. Atiba’nın 37 yaşında oluşu bir sorun gibi görülebilir ama sağ bekteki pozisyon bilgisi ve tecrübesi Necip dahil takımdaki tüm oyunculardan daha fazla. Atiba, PSV’de Fred Rutten ile orta sahada oynadı ama Advocaat gelince sağ beke geçti. İlginçtir önünde de Jeremain Lens vardı. Beşiktaş’a transfer olduğunda PSV’nin o sezonki sağbekiydi. Demem o ki, eğer sağ bek alınmayacaksa o pozisyon için doğru isim Necip değil Atiba’dır.

Welinton ve Lens bayrak oldu

Beşiktaş’ta vasatlıkları göze çarpan birden çok oyuncu mevcut ama Lens ile Welinton başı çekerler. Lens PAOK maçına sağ bek başlayıp facia bir performansa imza attığından beri toparlanamadı. Takımın en yüksek kontratlı oyuncularından birinin oynadığı son üç sezonda neredeyse hiç katkı vermemesi kabul edilebilir bir durum değil elbet. Artık soru ‘Lens sağ bek oynar mı?’dan ‘Lens Beşiktaş’ta oynar mı?’ ya evrildiyse futbolcunun kendini sorgulaması lazım. Beşiktaş böylesi bir krizin içinde bu rahatlığı kaldıramayabilir. Görünen o ki, Welinton da oynatıldıkça kaybedilecek. Sergen hocanın Montero-Vida ile bir müddet devam etmesi Welinton’un da hayrına olacak

26 Eylül 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Her maç daha iyiye‘’

Galatasaray son dönemin en iyi sezon başlangıcını yaşıyor. Fatih Terim geniş kadrosundaki her oyuncusundan verim alıyor, her maç yeni bir futbolcusunun yıldızı parlıyor. Split maçının sürprizi de Emre Taşdemir oldu. Sarrachi’nin sakatlığında 11 başlayan Emre hızı, driplingleri ve göze hoş gelen çalımlarıyla ilk yarıda en göze batan oyuncuydu. Galatasaray için ilk yarının çok iyi geçtiğini söylemek zor. Topa sahip olan ancak rakip ceza sahasında etkin olamayan Diagne ve arkadaşları 45 dakika boyunca kaleye tek bir isabetli şut çekemeseler de ikinci yarıyı domine ettiler. Maçın kırılma anı Belhanda’nın oyuna girişi oldu. Faslı orta saha girer girmez oyuna hareket kattı, topu hızlandırdı ve attığı golle maçı getirdi. Marcao ise savunmada çok iyi iş çıkardı. Donk geri dörtlünün en uyumsuzu gibi görünse de Marcao partnerinin tüm açıklarını kapattı. Babel’e yaptığı asist tam bir forvet işiydi.

Gecenin sorusu

Terim oynattığı her oyuncusundan verim alıyor. Donk’un yaşı, hata potansiyeli düşünüldüğünde Emin Bayram’a sıra ne zaman gelecek?

Maçın starı

Marcao, harika bir maç çıkardı. Donk’un hatalarını kapattı, savunmayı toparladı. Üstüne Babel’e nefis bir asist yaptı, gecenin yıldızı oldu.

Maçın olayı

Belhanda’nın oyuna girişiyle Galatasaray’ın oyuna tamamen domine etmesi.

Kısa mesaj

Galatasaray son yılların en iyi sezon başlangıcını yaşıyor. Terim geniş kadrosundaki her bir oyuncudan fazlasını alıyor. Her maç yeni birinin yıldızı parlıyor.

25 Eylül 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Galatasaray ağır favori‘’

Yaptığı transferlerin gelir gelmez performans vermesi, eskilerin formlarını yükseltmeleri Fatih Terim’in işini kolaylaştırıyor. Split, Hırvat Ligi'nin ilk 3'üne oynayan bir takım. Dolayısıyla Galatasaray bugün maçın ağır favorisi.

Geçen sezon kaçırılan şampiyonluğun ve Şampiyonlar Ligi'nin ardından Galatasaray lige de Avrupa'ya da çok iyi başladı. Yaptığı transferlerin gelir gelmez performans vermesi, eskilerin formlarını yükseltmeleri Fatih Terim'in işini kolaylaştırıyor. Galatasaray hala merkeze transfer yapmak için arayışlarını sürdürürken Taylan'ın 6 numaradaki olağanüstü gelişimi, Belhanda'nın yükselişi gibi pozitif unsurlarla Hajduk Split'i konuk ediyor. Split, geçen sezon Tudor’un çalıştırdığı, Hırvat Ligi'nin ilk 3’üne oynayan bir takım. Dolayısıyla Galatasaray bugün maçın ağır favorisi. Hajduk yüksek ihtimal kadro zaaflarından dolayı savunmayı önceleyen, geçiş oyunu üzerine plan kurup savunma arkası koşularla zaaf arayan bir anlayışa sığınacak. O yüzden Galatasaray'ın topa nitelikli sahip olması, ön alandaki top kaybını minimumda tutması gerekecek.

Yük arka dörtlüde

Terim, Neftçi maçına bakarak Diagne ile başlayabilir ve bunu sezon boyunca sürdürebilir. Böylelikle iki iyi santrforunu da sıcak tutabilir. Diagne de Falcao da sezona müthiş başladılar. Senegalli, Falcao'ya göre daha kolay top kaybettiği için rakip savunma arkası koşulara ekstra çalışacaktır. Galatasaray'da Saracchi sakat ama Linnes solda Elabdellaoui sağda rakibin hızlı hücumlarına karşılık verebilirler. Marcao oyun kurulumunda müthiş işler çıkarıyor, Luyindama da sezona iyi başladı. Bu ikili beklerden yeterli atletizm desteği alabilirse Galatasaray daha rahat bir maç oynar.Galatasaray 3 günde bir maça göre programlı ilerliyor. Fatih hoca Bakü'deki rotasyonun benzerini bugün Split’e karşı kullanacaktır. Başakşehir maçına başlayan değil, bitiren kadronun 11'de ağırlıkla kullanılması yüksek ihtimal.

24 Eylül 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’İki hocayla!‘’

Demba Ba, Mario Gomez, Aboubakar, Burak... Larin’in bu kadar vasat görünmesinin sebebi Beşiktaş’ın son 6 sezonda hep üst düzey santrforlarla oynamasıydı. Golü yapmasına rağmen etkisizliği Kanadalı santrforun gerçek yüzüydü. Yeniler arasında isabetli diyeceğimiz tek isim şimdilik Mensah. Onun dışındakiler vasat. Eğer iyi bir santrfor ve sağ bek transferi yapılmazsa Caner’den Nsakala’ya, Gökhan'dan Necip’e, Burak'tan Larin’e inmek Beşiktaş’ın bu sezon en büyük sorunu olacağa benziyor. Nuri Şahin, Antalyaspor’un sahadaki antrenörü gibiydi. Oyunu geriden kurdu, Antalyaspor’u sahaya yerleştirdi. Takım arkadaşları, büyük bir futbol aklı olduğuna bu kadar yakından şahit oldukları için çok şanslılar. Şu an Türkiye’de istisnasız her takımın orta sahasında oynar. Beşiktaş Sergen hocadan yoksunken Antalyaspor İstanbul’da iki antrenörle oynadı, biri sahada biri kenarda.

Gecenin sorusu

İki hafta önce U21 Milli Takımımız’ın forveti olarak iyi iş çıkaran golünü de atan Güven Yalçın’ın son 10 dakika bile oyuna girememesinin sebebi nedir?

Maçın starı

Sahada bir yıldız yoktu ama Mensah diğer meslektaşlarına kıyasla ön plana çıktı.

Maçın olayı

Golü hazırlayan Atiba’nın Necip’e attığı uzun pas maçın en güzel enstantanesiydi.

Kısa mesaj

Beşiktaş'ın acilen iyi bir santrfora ve sağ beke ihtiyacının olduğu çok bariz. Aksi halde büyük bir hüsran kapıda bekler.

20 Eylül 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI