Uğurcan’ın yediği golde yaptığı hata veya yaşadığı şanssızlık dışında ilk yarı boyunca sahadaki herkesin görevini eksiksiz uyguladığını söylesek, yanlış olmaz. Yüksek konsantrasyon ve müthiş bir oyun hızıyla maça başlayan Trabzonspor, ilk 10 dakikada 3 kez rakip kaleyi yokladı. Alanyaspor’un ise pozisyon anlamında varlığı hissettirdiği ilk tehlike, 33. dakikadaydı. Emre Akbaba’nın yakın mesafeden şutunu Uğurcan çıkardı. Savunma güvenliğini öncelik olarak belirleyip, hızlı hücumlarla gol arayan Alanyaspor, 36. dakikada Davidson’la orta alanı çabuk geçip, Diedhiou’nun vuruşuyla skor üstünlüğünü aldı. 8 kurtarışla Konya maçının yıldızı olan Uğurcan, bu kez topu koltuğunun altından kaçırdı. Onun için günün şanssızlığıydı... Galatasaray ve Konya maçlarında olduğu gibi golden sonra çabuk reaksiyon gösteren Fırtına, duran toptan durumu eşitledi. Bakasetas’ın serbest vuruşunda Cornelius, müthiş bir kafa vuruşluya topu uzak köşeye yolladı: 1-1. Devre bitirken Davidson’un plasesinde Uğurcan’ın kurtardığı pozisyon, çok kritikti.

Edgar çok yaklaştı

İlk yarıda rakip ceza sahasında 21 kez topla buluşup, 299 başarılı pas, yüzde 68 topla oynama, 20 orta ve 10 şut istatistiğiyle net üstünlük kuran Trabzonspor, ikinci yarıda baskısını daha da artırdı. Özellikle Gervinho hamlesiyle tümhücumsilahlarını sahaya süren Abdullah Avcı, Nwakaeme’yi forvet arkasına çekerek oyun planını da değiştirdi. O Gervinho, 74. dakikada geçen maçta olduğu gibi yine karşı karşıyayı kaçırdı. Pozisyonun devamında ise Babacar-Hüseyin mücadelesinde Alanyaspor’un forveti kendini yere bıraktı. Faul bile tartışmalıyken, hakemikinci sarıdan Hüseyin’i attı! 10 kişi oynamanın pratiğini daha 4 gün önce yapan Trabzonspor, son 15 dakikalık bölümde 1 kişi eksik olmasına rağmen gaz kesmedi. Ancak rakibine fırsatlar da verdi. 90. dakikada Edgar’ın kafası Serkan’dan dönerken, 90 artı 6’da yine Edgar kafayı vurdu, Alanyaspor’un kalecisi çizgiden çıkardı. Üst üste ikinci kez lider olma şansını geri çeviren Trabzonspor'da , iştah, arzu ve oyun iyiydi fakat yine sonuç gelmedi.

8. dakikada Vitor Hugo’nun gördüğü kırmızı kartın öncesinde ve sonrasında bambaşka iki senaryo vardı. Henüz 43. saniyede Hamsik’in pasında Cornelius’la golü bulan, maça avantajlı ve bir o kadar iştahlı başlayan Trabzonspor, 10 kişi kaldıktan sonra adeta sürklase oldu. 1 kişi eksik olmanın dezavantajını çok çabuk hisseden Bordo-Mavililer, kalesinde pozisyonlar verdi; 20. dakikada da golü yedi. Serdar Gürler’in ortasında Endri Çekici, şık bir voleyle durumu eşitledi: 1-1. Kanatları inanılmaz kullanan, sağlı sollu ortalarla rakibine zor anlar yaşatan Konyaspor’da Serdar Gürler, 46’da direğe takıldı. Nwakaeme’den sıyrılıp, kaleye gönderdiği müthiş şutta, Uğurcan’ın parmaklarının ucuyla yaptığı müdahale çok kritikti.

Erken attı, erken yedi

Devrede herkes Siopis hamlesi beklerken, Abdullah Avcı, Djaniny-Ömür değişikliğiyle ikinci yarıya başladı. Konyaspor, santradan 45. saniye sonra golü attı. Savunmanın uzaklaştırmadığı topun devamında, Endri Çekici bir çalımla Berat ile Edgar’ı geçti, takımını öne geçirdi: 2-1. Maçın başında Trabzonspor’un eline aldığı skor avantajı, bu kez Konyaspor için geçerliydi. Ancak bu golün ardından Bordo-Mavililer, Galatasaray derbisindeki gibi büyük takım refleksi gösterdi.

Maçın adamı Uğurcan

Risk alan, gol için bastıran Trabzonspor’un 67 ile 69. dakikalar arasında yaptıkları, kısa bir aksiyon filmi gibiydi. İsmail’in 30 metreden sert şutunu Sehiç çıkardı, devamında Djaniny’nin vuruşu direkten dönerken, Hamsik’in vuruşunda yine Sehiç başarılıydı. 75’teUğurcan, aynı pozisyonda üst üste iki kurtarış yaptı. 1 dakika sonra Peres’in ortasında Ahmet Çalık’ın uzaklaştırmaya çalıştığı top, Amir’e çarpıp, kendi ağlarına gitti: 2-2. 80’de Nwakaeme’nin pasında Gervinho karşı karşıya pozisyonu harcarken, son 10 dakikalık bölümde Uğurcan resitali vardı. Milli kaleci, önce 82’de sonra 87’de çizgi üstünde inanılmaz kurtarışlara imza attı ve neden ligin en değerli oyuncusu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Galatasaray maçının ilk yarısındaki temposuz oyun, Kasımpaşa karşısında da aynen devam etti. Derbiden farklı sadece sol bekte Denswil’i görevlendiren Abdullah Avcı, sağ önde Abdülkadir Ömür ile başlayarak ‘senden vazgeçmeyeceğim’ mesajını verir gibiydi. Geçen hafta 39. dakikada Abdülkadir’i kenara aldığı için hocayı eleştirenler, ‘taraftarın önüne atıyor’ diyenler, dün genç oyuncuyu 11’de görünce ne düşünmüşlerdir acaba! O Abdülkadir, ilk yarıda Trabzonspor’un ender iyi oyuncularından biriydi. Biraz da Hamsik ona eşlik etti. Ancak özellikle Cornelius’un yavaşlığı ve aldığı her topta çevre kontrolü yapmadan geriye oynaması, Bordo-Mavililer’in oyunu rakip yarı sahaya yıkmasını engelledi. Nwakaeme ise 32 ve 34. dakikalarda attığı iki şutla kaleyi yoklasa da, genel görüntüsünden çok uzaktı.

6 numarasız oyun

İkinci yarıda ilk hamle Berat’ın yerine Parmak’ın girmesiyle oldu. Ancak Abdulkadir, neredeyse 1 dakika sonra sakatlandı. Sakatlıktan çıkan Dorukhan’ı ısınmaya gönderen Avcı, mecburen Yusuf Sarı’yı soktu ve Trabzonspor 6 numarasız bir sisteme döndü. 53’te ise merkezden ilk kez bu kadar hızlı çıkan Bordo-Mavililer, Nwakaeme’nin pasında Bakasetas’ın ceza sahası dışından attığı golle öne geçti: 0-1. Yunan yıldız, 2 dakika sonra bir kez daha gole yaklaştı. Aynı pozisyonda iki kez şut imkanı yakaladı ama kaleci Ertuğrul başarılıydı. 72’de Abdülkadir Ömür sağdan çok iyi geldi, şutunda Ertuğrul yine izin vermedi.

Gervinho hız getirdi

81’de Eysseric ile Kasımpaşa kaleyi yokladı, devamında Gervinho’nun güzel ara pasında Ömür bir kez daha gole yaklaştı. Fildişi yıldız oyuna girdikten sonra önemli tehlikeler yaratırken, mevcut hücum planının işlemesi için olmaz olmazsa olduğunu da gösterdi. 1-0’lık skorun etkisiyle son bölümler biraz stresli geçse de, Trabzonspor İstanbul’da istediğini aldı. Skor tamam, ancak oyun olarak hala giderilmesi gereken çok ciddi defolar var.

Ligdeki konumları itibariyle her iki taraf için de final gibi bir maçtı. Kayseri 6 hafta sonra kazanıp artık ayağa kalkmak, Antalya ise alt taraftan kurtulma adına avantaj yakalamak için sahadaydı. İki takımın sadece galibiyeti düşünmesi, nefes kesen bir 90 dakika izletti. Orta sahalar çabuk geçildi, top bir o, bir diğer kaledeydi. Sadece 4 dakikalık uzatmalarda bile 3 tane yüzde 100’lük pozisyon vardı. Ancak kıran kırana mücadeleye, atılan 4 gole ve kaçan onlarca fırsata rağmen kazanan çıkmadı.

Yok böyle penaltı!

Gol perdesini 41’de Mensah açtı. Kudryashov’un eline çarpan top sonrası kazanılan penaltıyı, Kayserispor’un yıldızı golle sonuçlandırdı: 1-0. İlk yarı bitmeden hakem Koray Gençerler, Antalyaspor lehine skandal bir penaltı çaldı. Sinan Gümüş beyaz noktadan skoru dengeledi: 1-1. İkinci devrenin henüz ilk dakikasında ev sahibi, Pedro Henrique ile tekrar öne geçti: 2-1. Bu golün ardından Antalyaspor risk aldı, Kayserispor kontrataklarla 3’ü kovaladı. Podolski oyuna girdikten sonra ise tam anlamıyla fark yarattı. Attığı gol, ofsayt nedeniyle sayılmazken, Fredy’nin golünde pozisyonu hazırlayan oydu. Angolalı futbolcu, çok şık bir plaseyle topu ağlara gönderdi: 2-2.

Podolski fark yarattı

Uzatmalar dahil son 15 dakikalık bölümde maç her iki taraf için de gitti-geldi. Ancak sonuç değişmedi. Kayserispor, son 13 haftalık puan anlamında (12) oldukça sıkıntılı giriyor. Kümede kalmaları elbette imkansız değil, ancak zor gözüküyor. Antalyaspor’da ise Tamer hocanın kontratak futbolu dışında farklı planlar bulması gerekiyor. Elindeki kadro, daha iyi bir oyun sistemini hak ediyor.

Trabzonspor, Gervinho, Cornelius, Siopis, Bruno Peres ve Trondsen’in yerine Roma maçından 5 farklı isimle sahaya çıktı. Açıkçası sakatlıklar olmasa bile, 25. günde 7. resmi karşılaşmasını oynayan Bordo-Mavililer’in böyle bir rotasyona ve yenilenmeye ihtiyacı vardı.

Henüz 7. dakikada, Bakasetas kornerden 6 pasa ‘zehir’ bir top gönderdi, Okan’ın hatasında Nwakaeme’ye dokunmak kaldı: 0-1. Skoru da erken bulmanın avantajıyla kontrolü elinde tutan bir Trabzonspor bekliyorduk ki, oyun içindeki kontrasyon kayıpları Giresunspor’a önemli fırsatlar getirdi. Özellikle İsmail sol bekte çok yetersizdi. 32 yaşına gelmiş, La Liga görmüş, daha önce 2 büyük takımda forma giymiş bir ismin bu kadar güvensiz oynaması pek anlaşılır değil! Ancak her şeye rağmen Bakasetas’ın 37. dakikadaki sert şutu direk yerine ağlara gitse, Fırtına devreye 2 farklı önde girebilirdi.

Doğru hamlelerle tuttu

İkinci devrede gol için risk alan Giresunspor, en ciddi fırsatı 63’te yakaladı. Sankhare kafa vuruşunda boş kaleyi ıska geçti. Sonrasında Yusuf Sarı üzerinden Trabzonspor’un arayışları vardı. Genç yıldız, Abdülkadir Ömür’den bekleneni sadece 15 dakikada yaptı. 1 kez gole yaklaştı, 1 de önemli pozisyon hazırladı. Maçın son çeyreğinde iki hocanın karşılıklı hamleleri vardı. Orta alanı Siopis ve Parmak ile güçlendiren Avcı, Koita’yı da ileriye attı. Takım savunmasında hata yapmayan Bordo-Mavililer, bu sezon ilk kez bir resmi maçı gol yeme den kazandı. Açıkçası hem zihinsel hem de fiziksel olarak ciddi tahribat yaratan Roma deplasmanı sonrası Giresun’da kazanmak ve milli araya 3’te 3 yaparak lider girmek günün en önemli kazanımıydı.

Editörümüz Safa Can Konuksever, Trabzonspor’un bugün oynayacağı Giresunspor maçını değerlendirdi...

Trabzonspor hafta içinde Roma’da sadece maçı kaybetmedi, önemli yıldızlarının sakatlığıyla da yara aldı. Yalnızca zihinsel değil, fiziksel anlamda da tahribat yaşayarak evine dönen Bordo-Mavili takımın, bu periyotta en çok ihtiyaç duyduğu şey; sükseli bir galibiyet. Sonuçta rakibiniz 425 milyon Euro’luk kadro değeri bulunan, başında da Jose Mourinho’nun olduğu Roma’ydı. Eşleşmenin açıklandığı ilk gün, Abdullah Avcı ve öğrencileri zaten işlerinin ne kadar zor olduğunun elbette farkındaydı. Dolayısıyla böylesine bir rakibe karşı turu kaybedişin, konsantrasyon olarak lige olumsuz yansıması olmayacaktır.

Farklı 11 enerji getirir

Ancak yorgunluk faktörünü göz ardı etmemek gerekir. Cornelius, Gervinho, Peres, Trondsen gibi isimlerin sakatlık nedeniyle 90 dakikayı tamamlayamadığı düşünülürse, bugünkü Giresun deplasmanında daha farklı bir 11, takıma enerji getirebilir. Açıkçası bu 90 dakika, Trabzonspor için her anlamda yenilenme fırsatı... Roma yenilgisini unutturmak ve 3’te 3 yaparak milli araya moralli girmek Bordo-Mavililer’in havasını değiştirir.

2-1’lik skor dezavantajına rağmen dünkü maç Trabzonspor için iyi bir ‘güç testi’ fırsatıydı. UEFA Konferans Ligi’nin favorisiyle eşleşen Bordo-Mavililer, Akyazı’da kazanabileceği maçı ufak nüanslarla kaybettiği için ister istemez herkese ‘neden olmasın’ dedirtiyordu. Fakat İtalya’da çok daha konsantre bir Roma takımı vardı. Zaten Mourinho’nun sıfır rotasyonla sahaya ideal 11’le çıkması, işi ne kadar ciddiye aldıklarını gösteriyordu.

Bakasetas düşünce...

İlk maçın yıldızı Nwakaeme’ye bu kez ekstra önlem alan İtalyanlar, Hamsik’e de Trabzon’daki gibi kolay topla oynama fırsatı vermedi. Bu ikili kilitlenince Bakasetas’a ekstra yük bindi, Yunan yıldız gününde olmayınca orta saha hakimiyeti tamamen Roma’ya geçti. Cristante-Vertout-Pellegreni üçlüsü, hem savunmada hem hücumda net üstünlük kurdu. Tüm bunlara oyun içindeki kontrasyon kayıpları de eklenince, Roma ilk golü çok kolay buldu. Cristante, geri dönüşte eksik yakalanan Trabzonspor’a 20. dakikada cezayı kesti: 1-0.

Patricio’yu geçemediler

Her şeye rağmen ikinci devreye Trabzonspor çok daha istekli başladı, önemli fırsatlar da yakaladı. 48. dakikada Hamsik’in kornerinde Hugo’nun kafa vuruşunu Patricio müthiş çıkardı. 62’de Hamsik’in sert şutunu Roma kalecisi yine çok iyi kurtardı. 66’da ise Zaniolo, savunma arkasına atılan uzun topta Trondsen’e rağmen farkı ikiye çıkardı: 2-0. Roma’nın kulübeden giren yıldızı El Shaarawy, 83’te maça noktayı koydu: 3-0. Evet Bordo-Mavililer evindeki kadar iyi bir maç çıkarmadı ancak Roma gibi güçlü bir rakibe karşı, üstelik de dezavantajlı skorla deplasmana gitmelerine rağmen ‘acaba’ diye düşündürtmeleri bile bence önemli ve Trabzonspor’un neleri vadettiğinin göstergesiydi. Dün dünde kaldı, şimdi tamamen şampiyonluğa odaklanma zamanı.

Roma maçındaki kadroyu aynen sahaya süren Abdullah Avcı, belli ki oturan sistemi daha da geliştirmek, işi şansı bırakmak istemiyordu. Ancak 5-1’lik Malatya galibiyetinden farklı olarak, bu kez karşılarında hücum kalitesi daha yüksek ve geniş alanda en az onlar kadar tehlikeli bir rakip vardı. Sivasspor, özellikle Gradel-Yatabare-Kayode üçlüsüyle Bordo-Mavililer’e zor anlar yaşattı. Yiğidolar’ın hızını, Bakasetas’ın penaltısı kısa süreliğine kesti. Nwakaeme’nin şutunda Azubuike’nin eline çarpan top sonrası, Yunan yıldız beyaz noktadan Fırtına’yı 1-0 öne geçirdi.

İki füze, bir gol

İlk 45’te Trabzonspor’un diğer ciddi tehlikesini Gervinho yarattı. Fildişili karşı karşıya pozisyonu harcadı. Maçın bu denli geniş alanda oynanması izleyenlere pozisyon zenginliği açısından keyif verse de, her an gol yeme riskini barındırıyordu. İkinci yarı benzer tempoyla başlamıştı ki, 2 dakika olmadan Trabzonspor’un müthiş golü geldi. Djaniny’nin içeriğe çevirdiği topta ilk füzeyi Hamsik vurdu, kaleciden döneni Nwakaeme ikinci füzeyle çaprazdan ağlara gönderdi: 2-0.

Uğurcan’a rağmen...

55’te Hamsik’in şık pasında Gervinho golü attı, ancak pozisyon ofsayttı. 2 farkı bulduktan sonra Bordo-Mavililer biraz frene bastı, tam oyun kontrolünü eline alacaktı ki, Kayode ceza sahasında Edgar’ın müdahalesiyle yerde kaldı. Gradel’in penaltısını Uğurcan kurtardı, devamında da kafa vuruşunu çıkardı. Ancak İsmail’in uzaklaştıramadığı topu Cofie gol yaptı: 2-1. 86’da Peres sağ taraftan harika taşıdı, pasında Cornelius’un vuruşunu Ali Şaşal çok iyi engelledi. Sivasspor son bölümlerdeki baskısıyla Trabzonspor’a stres yaşatsa da, Bordo-Mavililer önemli bir engeli kayıpsız aştı, sezona 2’de 2 ile başladı.