Abdullah Avcı’nın gelişiyle birlikte büyük bir değişim yaşayan Trabzonspor var. Karşısında ise bu kez ligin nispeten rahat durumki takımlarından Malatyaspor takımı olacak. Ligde taşların yerine oturmaya başladığı böylesi bir dönemde Trabzonspor mutlak kazanmak zorunda. Makasın hafta hafta kapandığı ortada. Abdullah Avcı ve ekibi bu fırsatı kaçırmak istemeyecektir. Çünkü galibiyet halinde, liderle fark 6 puana inecek.

Artık hep favori...

Bu durumun formda ve istikrarlı Trabzonspor takımı adına büyük bir motivasyon kaynağı olacağını düşünüyorum. Malatya önünde kontrollü, sabırlı, dikkatli oyun ve bu oyunun da sonuçları üzerinden dakikalar ilerleyecektir. İlk golün gelişi, dakikası, hangi tarafın bu golü bulacağı da senaryonun ilerleyişinde önemli olacak. Haftalar ilerledikçe oyun planı, tam da Abdullah hocanın tarif ettiği şekilde gelişen ve belirginleşen Trabzonspor’un pozisyon üretme konusunda da seviyesi yükseliyor. Berat, Bakasetas ve Yunus Mallı, büyük değişimin büyük fark yaratanlarına eklenince Trabzonspor her maça favori çıkacak gibi...

Çilingir oyuncu çok

Nwakeme problem çözen belki de tek çilingir oyuncuyken, şimdi problem çözen oyunculara içeriden Djaniny de eklendi. Ekuban zaten öyleydi. Hamza hocanın uzun süredir hücumda kullandığı isimlerle ürettiği oyun, rakiplerine büyük zorluklar yaşattı. Yine etkili hücum silahları Trabzonspor takım savunması içinde erir mi birlikte göreceğiz. Tetteh öne çıkan futbolcu olabilir Malatyaspor adına. Youssouf’un gidişi ise savunma anlamında etkilemiş gözüküyor. Trabzonspor’un gelişen oyununun tek engeli, hafta içi uzunca süre konuşulan zemin konusu olabilir.

Djaniny, Ekuban, Nwakaeme üçlüsüne Bakasetas'ın da eklenmesi, hücumda çeşitliliği artırdı. Ligin yüksek hedefli takımları içinde, kadro mütevazılığı da düşünüldüğünde, en ne oynadığı belirgin takımına dönüştüler. Emin adımlarla ve nokta transfer doğrularıyla Trabzonspor ‘Buradayım’ mesajı vermeye devam ediyor.

Maçın başlarında, kısa süreli bir ritim yakalayama harici olumsuz bir görüntüsü olmadı Trabzonspor'un. Oyun üstünlüğünü eline aldıktan sonra da kazanma adına tüm oyunları sergilediler. Djaniny, Ekuban, Nwakaeme üçlüsüne bu kez Bakasetas'ın da eklenmesi, hücumda çeşitliliği artıran unsur oldu. Bakasetas ilk 11’de başladığı ilk maçında onunla özdeşleşen gol ya da asist beklentisini de attığı golle gerçeğe dönüştürmüş oldu.

Uzun zamandır ‘Ters gelen takım’ unvanıyla Trabzon'a gelen Denizlispor takımı ise hücumlarını genelde bireysel beceri üzerine kurgulamış gibi gözüktü. Alan daraltan, boy kısaltan, sert, bloklar arasını rakibinin hücum oyunlarına kapatan misafir takım uzun süre bu oyununda başarılı da oldu.

Kararlarda ‘Standartsızlık’

Karşılaşmada sertliklerin hakem tarafından tam karşılıklarının verilmemesi ‘Standartsızlık’ konusunu bir kez daha net ortaya koydu. Özellikle VAR'a davet edilen pozisyonun aynı eğitim süzgecinden geçmiş hakemler tarafından farklı değerlendirilmesi büyük bir tartışmanın da konusu olmayacak mı? Trabzonspor, kupa ve derbi sonrası belki de en zor maçına çıktı dün gece. Ancak kazanmasını bildi. Açıkçası ligin yüksek hedefli takımları içinde, kadro mütevazılığı da düşünüldüğünde, en ne oynadığı belirgin takımına dönüştüler. Hedefini sürekli revize ede ede, emin adımlarla ve nokta transfer doğrularıyla Trabzonspor ‘Buradayım’ mesajı vermeye devam ediyor.

Bir maç önce kendini liderle test etmiş Trabzonspor’un, akabinde bir maç sonra lig sonuncusu ile karşılaşacak olması önemli detay... Herkes herkesi yenebilir sözü bir klişe gibi dursa da aslında gerçek. Dolayısıyla yüksek konsantrasyon şart. Nwakaeme’nin yine problem çözen başrol oyuncu olacağı da aşikar.

Beşiktaş galibiyetiyle birlikte oyun anlamında ‘doğrularını’ da perçinlemiş bir Trabzonspor var... Abdullah Avcı ile birlikte değişimin dönüşümün sancılı dönemi de aşılmış oldu. Bir maç önce kendini liderle test etmiş Trabzonspor’un, akabinde bir maç sonra lig sonuncusu ile karşılaşacak olması önemli detay... Bizim ligimizde puan sıralaması ya da puanların maçlarda yanıltıcı öngörülere sebep olduğu unutulmamalı. Herkes herkesi yenebilir, herkes herkesten puan alabilir sözü bir klişe gibi dursa da aslında gerçek... Dolayısıyla bu akşam, yüksek konsantrasyon şart.

Bu kez farklı senaryo

Lider, coşkulu, orta alanda ve hücumda güçlü, moralli, disiplinli ama açık da oynayan bir rakibe karşı uygulanan oyun planı tuttu derbide... Bu kez tam tersi bir oyun, tam tersi bir kadro ve koşullarla Akyazı’ya gelecek Denizlispor önünde; Antalyaspor maçı benzeri bir zorlu senaryo ile karşılaşılması pekala mümkün. Son maçlar özelinde bakıldığında Denizlispor’un Trabzonspor’a her koşulda zorluk çıkardığı, ters geldiği gerçeği söz konusu. Bu tip tersliklerin mantıklı izahları her zaman mümkün olamayabiliyor ama futbolda bu var. Haliyle zorluğu yüksek bir karşılaşma daha bekliyor Trabzonspor’u.

Avcı’nın Bakasetas planı

Denizli’de Trabzonspor’u bilen oyuncular var ayrıca... Sagal ve Rodallega, konuk ekip adına topla az ve öz oynayıp sonuç alabileceği oyuncular gibi duruyor. Kapanma ihtimali yüksek rakibe karşı Abdullah Avcı’nın planlarında bu kez Bakasetas hamlesi de olacak. Şut ve asist özelliği ön plana çıkabilir. Nwakaeme gibi, bire birde hatta bire bir kaçta bile üstün bir ismin bu tip maçlarda problem çözen başrol oyuncusu olacağı da aşikar...

Geçişlerde gün geçtikçe gözle görülür şekilde gelişen oyun vardı ve bu doğru oyun zirve yaptı. Trabzonspor hak ettiği sonucu, yükselen oyunuyla elde etmesini bildi. Bundan sonra masada Trabzonspor da olacak. Bu maç bunun ilanı.

Karşılaşma Abdulkadir Parmak’ın erken sakatlığı ile başladı. Muhtemelen de bu zorunlu değişiklik Abdullah Avcı planlarının değişmesi demekti. İlk yarıda topla daha fazla oynayan Beşiktaş olmasına rağmen, doğru oyun ve paslarla Trabzonspor oyunun ortağı olacağını rakibine hissettirdi. Maç öncesi planlamaların hepsinde, kağıt üstünde orta alanda üstünlük Beşiktaş takımındaydı. Ancak Abdullah Avcı ve ekibi; Berat, Flavio ve Baker’e top rakipteyken verdiği görevlendirmeler Trabzonspor’un güçlü oyununun en önemli farkıydı.

Kanatlar ve merkez

Dün gece rakip ataklarda “kanatlar senin, merkez benim” dedi Trabzonspor. Bu oyun kendini bilmek, güçlü ve zayıf yönlerini iyi etüd etmek anlamı taşıyordu.

Özellikle geçişlerde gün geçtikçe gözle görülür şekilde gelişen oyun vardı ve bu doğru oyun Beşiktaş maçında zirve yaptı denilebilir.

Oyunun son bölümleri haricinde, hafta içi kupa oynadığı ve ona bağlı yorgunluk semptomları gösterilmeyişi de maç içinde gücü ve enerjiyi doğru kullanma anlamı taşıyordu.

Yükselen oyunla

Kupayı Trabzon’da bırakıp, kupanın moralini yanında yeniden İstanbul’a taşıyan Trabzonspor hak ettiği sonucu, yükselen oyunuyla elde etmesini bildi. Bundan sonra masada Trabzonspor da olacak... Bu maç bunun ilanı oldu...

Trabzonspor çarşamba gecesi İstanbul’da kaldırdığı Süper Kupa’yı müzesine bırakıp, moral ve coşkusunu bu kez yanına alıp yeniden İstanbul’a gelmiş oldu...Abdullah Avcı sonrası bambaşka bir takım var artık. Kazanılan puanlar ve buna bağlı olarak yükselen özgüven, kupa ile ara ödülünü de almış oldu. Ligin liderine karşı deplasmana gelirken yaşanan bu süreç şartları eşitledi diyebiliriz.Trabzonspor hafta içi maç yaptı yorgun, Beşiktaş ise dinlendi yorumları elbette yapılabilir. Ancak ligimizin mecburi ve garip ritmi düşünüldüğünde, Trabzonspor için hafta içi maç yapmak pekala avantaj bile olabilir.

Artısı gelişen oyun...

Beşiktaş takımı, güçlü ve alternatifli orta sahası ile çıktıkları karşılaşmaların neredeyse tamamına yakınında baskın taraf. Trabzonspor’un orta alanda bu baskıyı kırması ve üstünlüğü alması lazım. Bordo-Mavililer gelişen oyunu ile herkesin dikkatini çekiyor. Futbolcu kalitesi de Berat ve Bakasetas’ın katılımıyla yükselince güçlü oyun, güçlü oyuncu birlikteliği Trabzonspor’u ligde iddialı düşüncelere itiyor.

Nwakaeme’ye dikkat

Nwakaeme ile Rosier eşleşmesi sonuca tesir edebilir. Ya da Serkan ve Rıdvan gibi gençlerin eşleşmeleri...Kanaatimce orta alanlar belirleyici unsurlar olacaktır. Ve tabii bu tip büyük maçlarda kalecilerin performansları da kilit noktadır. Uğurcan Çakır ve Ekuban Trabzon adına maçın öne çıkan isimleri olabilir.

Başakşehir'in ön alan baskısı ile başlaması, Trabzonspor'un haftalardır geliştirdiği oyunu daha en baştan bozma amaçlıydı. Kısmen başarılı olsalar da Trabzonspor'un üçüncü bölgeye geçişlerine engel olamadılar. Trabzonspor'un ataklarda rakip alanda çoğalamamaları harici taktiksel anlamda planları tuttu denilebilir ilk bölümde... Pozisyon da buldular. İlk yarının ve hatta karşılaşmanın da önüne geçen penaltı pozisyonunun barizliği karşısında, VAR’ın da delil görememesi(!) karışık kafaları daha da karıştırdı...

Bu koşullar ve iklimde, oyunun ikinci yarısının da hakimi Trabzonspor olmaya devam etti.

Oyun gelişiyor

Hakem ekibinin çifte standartları finalin önüne geçince kenarda da içeride de mücadele futbolun dışına çıkmış oldu...

Trabzonspor müzesine geçen yıldan hak ettiği önemli bir kupa taşıyarak bu sezonun da moral motivasyonunu kendi adına yükseltmiş oldu...

Oyun gelişiyor, araya da bir kupa morali girmiş oldu...

Tebrikler Trabzonspor.

Tebrikler Abdullah Avcı ve öğrencilerine...

Mükemmel bir golün altyapısı için bazen mükemmel paslaşmalar gerekebiliyor... Oyunun ve topun hakimi Trabzonspor, beklediği ilk golü güzel bir organizasyonla elde etti. Golün geliş şeklinin bir hafta önceki Djaniny golüne benzerliği önemli. Sık ve inat gerektiren tekrarlarla gelişen bu oyun, benzer golleri de beraberinde getirecek gibi duruyor. Görünen o ki, Trabzonspor lig sıralamasında aşağıdaki bir çok takıma karşı bu oyunu oynayacak. Bu oyun maçın genelinde topla daha çok oynayan, pas yüzdesi çok yüksek bir takım anlamı taşıyor. Bu oyun aynı zamanda kapanan takımlara karşı kilidin açılması için bir çok şeyin denenmesi demek. Oyun kalitesine oyuncu kalitesi de eklendiğinde işler çok daha iyi olacak orası net.

İyi bir ders niteliğindeydi

İlk somut ve doğru transfer örneği Berat Özdemir bile, dünkü oyunda farkını göstermeye yetti. Ancak, bir transferin dahi bu kadar değiştirdiği takımın, oyunun son bölümünde hamlelerle sıradan oyununa ve alışılmış takıma dönüşmesi transferlerin aciliyetine işaret gibiydi. Kazanma, kazanırken de sıkıntıya düşme hali; alabilmek için güzel bir ders niteliğindeydi..

Maç öncesi beklentinin çok ötesinde bir Konyaspor takımı vardı sahada... Bekleyecek ve kenarlardan etkili geleceklerdi. Hızlı hücumlarla da rakip kalede pozisyon arayacakları öngörüsünün çok dışında görüntü verdiler. Özellikle ön tarafta, Trabzonspor'un ise bugüne kadar zayıf bölgesi olarak tanımladığımız orta alanda sağlam baskı kurdular, pozisyon da buldular... Durum böyle olunca, ilk bölümde Trabzonspor'un pas oyununda zorlandığı görüldü. Ancak ısrarla ve inatla bu oyuna devam; güzel bir organizasyon golünü de beraberinde getirdi. Abdullah Avcı yönetiminde, sezon başı transferleri ve oyuncu kalitesinin bu denli tartışıldığı bir dönemde ısrarla oyuna yatırım bir kez daha karşılık buldu ve Trabzonspor geçmiş maçlara göre çok daha kolay bir galibiyet almış oldu.

Gecenin sorusu

Trabzonspor, yakın zamanda bir teknik adam tercihi yaptı. Abdullah Avcı teknik adam oldu. Bu aşamadan sonra teknik adamın tercihlerine saygı duymak gerekmiyor mu?

Maçın starı

Nwakame gol ve asistiyle Trabzonspor adına öne çıkan isim oldu. Ona Serkan Asan'ı ve Flavio'u da eklemek gerekir.

Maçın olayı

Türk futbolunun son dönem yıldızı, Avrupa kulüplerinin gözdesi Abdülkadir Ömür'ün yükselen form döneminde yaşadığı sakatlık karşılaşmanın olayı idi.

Kısa mesaj

Maç öncesi patlayan Pereira haberi sonrası Serkan Asan'ın üzerindeki yük on kat artmıştı. Bu yaş grubunda bir çocuğun kaldırabileceği yük gibi durmamasına rağmen, biraz da seyircisizlik avantajıyla, belki de en önemli sınavından güçlenerek çıktı Serkan Asan.