‘’Bu kez senaryo çok farklı‘’
Trabzonspor geçen yıl dramatik bir şekilde şampiyonluk kaybetti. Ve açıkçası her kaybettiği sezon sonrası yaşadığı travmaların çok benzerini yaşayarak yeni sezona başladı. Geçen yıl da geçmiş yıllarda olduğu gibi, yarışan takımın en skorer, en özel oyuncularından üçü türlü gerekçelerle takımdan ayrıldı. Geçmiş deneyimlerimizden, gözlemlerimizden ve yaşanmışlıklarımızdan çıkardığımız sonuç ve buna bağlı beklentimiz belliydi. Trabzonspor için yeniden bir toparlanma için en az 5 yıl gerekli olacaktı.
En doğru tercihti
Newton’la başlanan sezon ve onun oyuncu tercih ve istekleriyle de şekillenen kadro, bir mühendislik harikası değildi... Ve sonuçları da hakikaten ‘yeni ve ligi bilen’ bir teknik adamın acilen alınmasını mecburi hale getirdi. Abdullah Avcı’nın mevcut kadroya gelişi ile birlikte de takım savunması prensiplerinin öncelenmesi Trabzonspor’da geceyle gündüz gibi fark oluşturdu. Kazanma odaklı Trabzonspor, hem tedavi oluyor hem de yürümeye başlıyordu. Teknik adamın da kredisi arttıkça artıyordu. Beraberinde gelen seri galibiyetlerle, yaşanan travmalardan kurtulundu... Ayağa kalkmak için 5-10 yıl beklenecek ezberi bir anda yerini ‘neden olmasın’ düşüncelerine bıraktı.
Transferde umut veriyor
Milli araya girdiğimiz şu dönemde Trabzonspor için gündemde iki konu var. Birincisi; ‘yeni seriler yakalayıp, sıralamada bir ya da bir kaç basamak daha çıkabilir miyim?’ durumu. İkincisi ise transfer konusu... Abdullah Avcı gözetiminde nokta transfer hamleleri için çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. Hazır olmamasıyla eleştiri konusu olan Yunus Mallı transferi, anlaşılabilir bir yatırım gibi duruyor. Diğer transferlerin direkt katkı vermiş olması ise; bu anlamda yapılması planlanan yeni transferler adına umut vaad ediyor.
‘’Bambaşka bir oyun‘’
Yaşanan puan kayıpları sonrası bambaşka bir başlangıç geldi Trabzonspor’dan. Abdullah Avcı, oyuncularına rakip alanda baskı talimatı vermiş olmalı ki Trabzonspor’u uzun zaman sonra ilk defa bu oyun başlangıcı ile görmüş olduk. Bu baskılı oyunun sonuçları da kısa sürede tabelaya yansımış oldu. Mevkileriyle ilgili sorunları olduğunu haftalardır düşündüğümüz ikili Ekuban ve Djaniny oyunun ilk bölümüne adeta damga vuran oyuncular oldular. Ekuban kendini en iyi ifade ettiği yerde iki gole ve eski iştahlı görüntüsüne dönerken; Djaniny, özelliklerini daha rahat sergileyebildiği serbestliği elde etmenin üretkenliği içindeydi. Orta alanda Abdullah Avcı’nın, denediği oyunda, uzun süreli kullanmak istediğini düşündüğümüz Yunus Mallı tercihi devam etti. Ancak bu oyuncunun mevcut fiziksel özelliklerinin hazır olmaması oyuncunun ‘En azından’ daha erken kenara alınmasını gerektiriyordu.
Denedi ve test etti
Teknik adamın oyunu kazanırken, 11 tercihi, hamle tercih ve süreleri itibariyle birçok konuda ‘Denemeler ve testler’ yaptığını düşünüyorum. Bazı oyuncuları, bazı mevkilerde görmek, seneye yola devam edip, etmemek de dahil kapasitelerini ölçmek gibi... Uğurcan’ın adeta devleştiği bir karşılaşmanın 4 gollü galibiyetle izahı başka türlü zor çünkü.
‘’Fırtına'nın çıkış maçı‘’
Abdullah Avcı, önümüzdeki sezon planlamasına başladıkları şu dönemlerde saha sonuçları üzerinden çok fazla yıpranmak istemeyecektir. Trabzonspor’un Ankaragücü maçıyla yeniden çıkışa geçmesi beklenen bir durum...
Sıralamaya bakıldığında; yukarıda bir Trabzonspor, aşağıda bir Ankaragücü takımı var. Form grafiğine bakıldığında ise düşüşte bir Trabzonspor, yükselişte bir Ankaragücü takımı var. Trabzonspor’un hedefi ilk 4 içinde kalmak. Ankaragücü’nün hedefi ise ligde kalmak. Trabzonspor için bu durum; hedefsizlik gibi dururken, motivasyon kaybını daha da tetikliyor. Ankaragücü’nde ise ligde kalma umudu ya da hedefi yeni teknik adam Hikmet Karaman’la büyük motivasyon aracına dönüşmüş durumda.
Kapasitesinin üzerine çıktı
Hal böyle olunca; Abdullah Avcı ile birlikte kadro kapasitesinin çok üzerinde işler yapan Trabzonspor’un, Ankaragücü maçıyla birlikte yeniden çıkışa geçmesi beklenen bir durum. Eminim Avcı da önümüzdeki sezon planlamasına başladıkları şu dönemlerde saha sonuçları üzerinden çok fazla yıpranmak istemeyecektir. Bu kadro yapısıyla sürekli seriler yapmak nasıl mümkün değilse kayıp anlamında da süreklilik arz eden seriler de anlaşılır bulunmayacaktır.
Sonuç olur, oyun olmaz
Takım savunması konusu bu yılın en önemli kazanımı ancak hücum planları konusu aynı oranda umut vermiş değil. Başlıca sebebi nokta bir santrfor olmaması, kanat sorunu, beklerin durumu süreci sonraki seneye öteletiyor. Orta alanda Bakasetas kendi yerinde oynarsa maçın adamı olmaya aday. Flavio’yu bu kez 11’de izleyeceğimizi düşünüyorum. Sonuç odaklı Trabzonspor’a dönüş, kazandırmaya devam eder. Yoksa bu kadro ile istediğiniz oyun zor.
‘’Hedefsizlik sendromu‘’
İlk soru; acaba Berat'ın yokluğunda Trabzonspor orta alan kurgusu nasıl olacak şeklindeydi. Kadro açıklandığında Abdülkadir Parmak defansın önünde, onun önünde de sırasıyla Bakasetas ve Yunus Mallı olacaktı. Yunus'un haftalardır hazır görüntü vermemesi dikkat çekse de hafta içi çalışmalardaki son hali ile kadroda olduğunu düşündük. Açıkçası yanıldığımızı itiraf etmeliyim.. Yunus yine hazır ve güçlü bir görüntü vermemesine rağmen, Erzurum gibi hem can derdinde ve hem de orta alanda sert, top rakipteyken topun arkasına çabucak geçen, sağlam bir takım karşısında neden bu tercih? Flavio'nun yükseldiği dönemde sakatlanması ve kadroda olmadığı dönemler tamam. İyileştiğine göre neden on bir başlamadığı oyuncu hakkında merakları daha artıran unsur oldu.
Yunus tercihi etkiledi
Yunus tercihi açıkçası Bakasetas'ın oyununu etkiledi. Trabzonspor, Erzurum'da hakikaten boşa geçen bir ilk 45 dakika, akabinde baskı altında da ikinci bir 45 dakika daha yaşattı taraftarlarına. Bekler ve performans konusuna girmeye bile gerek yok. Djaniny, Ekuban ve Nwakaeme gibi oyuncuların yaşadığı şeyin adına düşüş demek yeterli olmayacaktır. Değişiklikler neden bu kadar bekledi? Hedefsizlik sendromuna yakalanma hali futbolda var. Çünkü birkaç hafta önceki kazanma odaklı takımla bu takım arasında bu kadar farkın izahı zor.
‘’Tek yol 3 puan‘’
Evinde Alanyaspor’a kaybetmenin etkilerini üzerinden atmak ve yukarıda olup bitenleri kazanarak takip etmek adına önemli bir karşılaşmaya çıkıyor Trabzonspor. Tüm planlamalar kazanma üzerine... Açıkçası son 3 maçta yitirilen 6 puanın ardından zihinsel açıdan toparlanmak daha doğrusu geleceğe güvenle bakabilmek adına bugün tek yol galibiyet.
Diğer tarafta ise ligin düşme hattında olmasına rağmen bir galibiyetle camiasında büyük umutlar yeşertecek Erzurumspor var. 3 puanın mükemmelliği kadar 1 puanın da bu zorlu maç için önümüzdeki haftalara moral olacağı ortada onlar için. Mesut Bakkal’la dirençli, coşkulu ve ligde kalmayı kafasına koymuş bir takım söz konusu... Erzurum’da Aatif, Osman, El Kebir, Rashani dikkat edilmesi gereken oyuncular özellikle.
Kritik nokta; iki bek
Diğer tarafta takım savunması parolasıyla çıktığı yolda, rakiplerinden çok daha kısıtlı imkanlarla büyük puanlar topladı Abdullah Avcı. Hugo’suz oynamayı da daha önce test ettiği için orada çok fazla endişesi yok Trabzonspor’un. Beklerin kapasite sorununa, sporcuların genelinin Kovid dönüşlerinde yaşadıkları performans düşüşleri de eklendiğinde, verimsizlik daha da belirginleşti. Orada Avcı’nın tercihleri merak konusu. Aynı isimler tercih edilse bile daha defansif oynamaları, daha tedbirli oynamaları istenebilir bu karşılaşmada...
Saha zemini zorlayacak
Djaniny’nin yokluğunu geçen maçta bir hayli hisseden Trabzonspor için onun varlığı bir çok şeyin de değişebileceği anlamı taşıyor. Nwakaeme, Djaniny, Ekuban ve Bakasetas’lı teknik kapasitesi yüksek hücum gücüne sahip olan Trabzonspor’u, rakibi kadar saha zemini de bugün zorlayacak gibi duruyor.
‘’Konsantrasyon sorunu‘’
Oyuncu tercihleri ve oyuncu değişiklikleri ile ilgili önemli anlaşılmazlıklar söz konusu. Trabzonspor kaybetti evet... Ancak dün akşam çok iyi kategorideki Uğurcan'dan Nwakaeme'ye kadar birçok ismin konsantrasyon sorunları göze çarptı.
Çok ciddi bir rakip karşısında kaybetmekten kurtulamamanın birçok nedeni olabilir. Öncelikle Trabzonspor'un maç içinde genetik mirası olan hücum futboluna daha erken dakikalarda yolculuk başlatması gerekiyor. Koca bir 45 dakikanın bu kadar hoyrat kullanılması, takım savunmanıza sonsuz güveniniz olsa dahi ters tepebilir bir durum. Süre daralırken kalende gördüğün gol, oyunun bilinmezlerini de artırması anlamı taşıyor çünkü... Dün akşam Trabzonspor evinde kaybetti.
Güçlü rakibinin özellikle topla oynama oranları konusunda hassasiyeti nedeniyle gözüm bir taraftan da istatistiklerdeydi. Maç devre arasına kadar 10'ar dakikalık periyotlarla bakıldığında top %75'lerden %60'lara doğru da olsa daima Alanya takımında kaldı. Maç sonunda ise dengelenmiş oranların tabeladaki karşılığı 1-3 gibi bir skor oldu.
Alanyaspor'a kaybetmek...
Trabzonspor'un bu kadro yapısıyla da olsa hücum organizasyonlarında eleştirilecek konuları var. Özellikle de oyuncu tercihleri ve oyuncu değişiklikleri ile ilgili önemli anlaşılmazlıklar söz konusu. Trabzonspor kaybetti evet...
Ancak dün akşam çok iyi kategorideki Uğurcan'dan Nwakaeme'ye kadar birçok ismin konsantrasyon sorunları göze çarptı. Trabzonspor'da çok özel ve önemli oyuncular var... Bir o kadar da onlara uygun olmayanlar. Belki de bu gerçekle bir kez daha yüzleşilmesi açısından olumlu bakılabilir bu mağlubiyete. Yoksa Alanyaspor'a kaybetmek bu ligde her takımın başına gelebilecek bir durum...
Not: Trabzonspor, Djaniny'yi çok aradı!
‘’Ekuban'ın maçı olabilir‘’
Fenerbahçe yenilgisinin ardından Kasımpaşa’yı yenip önemli bir eşik geçişi yaşadı Trabzonspor... Alanya karşısında da sabırlı, kontrollü ve kazanma odaklı oyun devam edecektir. Özellikle Ekuban, bulacağı boşluklarla adından söz ettirebilir. Onun için bu maç, gerçek bir geri dönüş şansı.
Kasımpaşa karşısında aldığı galibiyetle yeniden başlıyoruz mesajı veren Trabzonspor’un bu haftaki konuğu Alanyaspor. Ligimizin zor takımlarından olan Alanyaspor, aynı zamanda oyuna kalite katanlardan... Topla oynama oranları, genellikle rakiplerinin çok üzerine çıkmasına rağmen bunu sonuca yansıtmadaki sıkıntıları ile dikkat çekiyorlar. Bakasetas’ın devre arası, Cisse’nin de sezon başında ayrılması, gol sorunları yaşamalarının bir büyük sebebi gibi duruyor.
Aynı kadroyla devam
Trabzonspor, Fenerbahçe’ye evinde kaybedip kazanma serisi de bozulduktan sonra gittiği İstanbul’da önemli bir reaksiyon verdi. Kasımpaşa karşısında alınan galibiyetin sıradan bir galibiyet olmadığını düşünüyorum. Bu tip psikolojileri genelde iyi yönetemeyen Trabzonspor’un tıpkı kaçan şampiyonluk sonrası toparlanması gibi ikinci bir önemli eşik geçişi yaşadılar denilebilir. Haliyle Alanya karşısında da benzer sabırlı, kontrollü ve kazanma odaklı oyunları devam edecektir diye düşünüyorum. Kasımpaşa maçındaki kadroyu sahada göreceğimizi düşünüyorum.
Alanya’nın planı değişmez
Ön tarafta ve topla oynama iştahı yüksek Alanyaspor’un eleştiri konusu olan bu oyununda radikal değişim beklemiyorum. Bu durum da Trabzonspor’un hızlı geçişlerle boşluklar bulması anlamı taşıyor. Djaniny, Nwakaeme ve Bakasetas karşılaşmada öne çıkacak isimler gibi dursa da bu kez Ekuban bulacağı boşluklarla adından söz ettirecek gibi. Onun için bu maç, gerçek anlamda bir geri dönüş şansı.
‘’Yeni bir başlangıca yelken açtılar‘’
Abdullah Avcı, Abdülkadir Parmak'ı sağ beke çekip, Yunus Mallı'yı da öne alarak oyunu ve karşılaşmayı tamamen lehine çevirdi. Bu tekli hamle ve diziliş değişimi kenar organizasyonunun hücuma etkisini daha da artırırken; ön tarafa da hem dinamizm hem de pas opsiyonları getirdi. Ön taraf oyuncularının uzun süredir bencillikleri ile saç baş yoldurdukları konuşulan bir durumdu. Gol atma hırsı, kazanma hırsı ile izah edilmesi de mümkün bu durumun, Trabzonspor'u zor duruma düşürdüğü aşikar durum. Bu karşılaşmada da Ekuban ve Djaniny gibi oyuncuların adeta "Alıp gitmeleri" ve sadece kaleyi kendilerine hedef seçmeleri; ilk golü kazanma sebebi gibi dursa da kaçanlar düşünüldüğünde büyük sorun olarak bu karşılaşamaya da yansıdı. Abdullah Avcı ve ekibi, özellikle bu iki ismin onlarla atağa kalkan ya da orada ki yerleşik oyuncu arkadaşlarının hücum isteklerini kırmaları konusunda uyarılar yapması gerekiyor.
Coşkuluydu ama...
Galibiyet golünün mimarı Bakasetas'ın pas organizasyonlarında üçüncü bölgede bu kadar yalnız gözükmesinin de ana sebebi bu bencillik gibi duruyor. Son ana kadar heyecanı yüksek tutan, maçın daha ilk bölümlerinden kopması gereken maçın kopmamasının bir nedenini de bu duruma bağlamak mümkün. Dün akşam Trabzonspor, bozulan serisinin moral bozukluğuna rağmen coşkuluydu maça başlarken. Kazanmasını da bildi ve kısıtlı kadrosuyla yeni bir seriye yelken açtı. Rüzgar ne kadar yardım eder bilinmez ama Trabzonspor yeniden bir yola girmiş oldu bu galibiyetle. Hakem konusunda birkaç not almayı düşündüm çok fazla not olunca bıraktım not almayı... Basmalar, tabanlar, fauller bir tarafa dakika 48'de korner direk dibinde bir taç atışı 'Yer düzeltmesi' oldu ki, nedenini anlamadım.