Trabzonspor çok ciddi bir mağlubiyet sonrasında Kasımpaşa maçı için İstanbul’a geliyor. Kasımpaşa takımı Fuat Çapa ile birlikte istikrarlı bir görüntü veremese de, maç maç birbiriyle örtüşmeyen performansları ile de kafa karıştırıyor. Düşme hattına yakınlıklıkları yaşadıkları muhtemel stresi düşündürüyor. Bu durum oyunlarına da yansıyor ancak mevcut teknik adamla modern futbol üreticisi olma gayretleri saygıyı hak ediyor. Yusuf Erdoğan takımı adına en önemli hücum aktörü. Trabzonspor karşısında da kontrollü oyun ve hızlı geçiş silahlarıyla sonuca gitmek isteyeceklerdir.

Ne fiziksel ne taktiksel...

Trabzonspor’un, her hafta güçlendirdiği oyunundan, sert bir mağlubiyet yaşamış olsa dahi vazgeçeceği elbette düşünülemez. Sezona kötü başlayıp, Abdullah Avcı ile birlikte yükselişe geçen Trabzonspor’un büyük maç sonrası yaşanan mağlubiyetin psikolojisinden bir an önce çıkması için adeta fırsat maçı Kasımpaşa mücadelesi. O nedenle bu karşılaşma öncesi kısa hazırlık evresi; fiziksel ya da taktiksel çalışmalar kadar psikolojik hazırlık mesaisine de sebep olmuştur.

Tekrar seriye bağlayacaktır

Duygusal gerilemenin kısa sürmesi ve Trabzonspor’un bu süreci seri galibiyetlere bağlaması ile yeniden koşuya başlaması bekleniyor. İleri uçta Nwakaeme takımı adına öne çıkacaktır. Krizler güçlü oyuncuların sahaya karakter koymaları, koyarken de arkadaşlarını motive etmeleri ile aşılabiliyor çünkü.

Trabzonspor iyi kapanmaya çalışırken, çıkma konusunda başarısız oldu. Ekuban ve Djaniny bekleneni veremedi. Uzun süre sonra kaybeden ev sahibi aynı oyunu oynadı ama orta alanı rakibe bu kadar teslim etmesi gerçekten şaşırttı.

Kadro tercihiyle aldığı riski çok büyük bir kazanca dönüştüren Erol Bulut, maçı da eli çok daha güçlenerek tamamlamış oldu. Kadro tercihi ile adeta kamuoyunun ve rakip teknik ekibin kafasında oluşturduğu soru işaretleriyle de ön plana çıktı. Olmak ya da olmamak havasına sokulan karşılaşmadan kazandıkları üç puan Trabzonspor'un da serisini sonlandırdı. Trabzonspor'un mevcut bek sorunu maçta diğer unsurlarla tolere ediliyordu ki, Serkan Asan'ın yaptığı bireysel hata Trabzonspor'un tüm planlarının da sonu oldu. Karşılaşmanın başında rakibini biraz da anlayabilme adına olduğunu düşündüren "topu rakibe bırakma" durumu yaşandı.

Tüm umutları bitirdi

İyi kapanmaya çalışırken, çıkma konusunda ise başarısız oldular... Geçişlerde Ekuban'ın, Djaniny'nin bekleneni verememesi bu oyunu ilk bölümlerde daha da etkisiz kıldı denilebilir. Oyunun ikinci yarısında oyuna tamamen ortak olduğunu gösteren, istatistikleri dengelemeye başlayan Trabzonspor'un yediği gol tüm umutlarını da bitirdi. Karşılaşmada iki takım da takım savunması konusunda iyi işler yaptı. Szalai'nin sol tarafta Pelkas'la etkili

oyunu, orta alanda da Sosa'nın liderliği Fenerbahçe'de ön plana çıkan durumlardı.Hakem Uğurlu ve VAR...

Trabzonspor, rakibinin bir çok derdine rağmen, krizine rağmen orta alanda rakibinin etkili oyununa karşı etkisizliğiyle de kaybetmiş oldu. Trabzonspor, uzun zaman sonra kaybetti. Aslında benzer oyununu oynadı... Gol de bulabilirdi. Ancak orta alanı özellikle rakibe bu kadar teslim etmeleri şaşırtıcı durum olarak geceye damga vurdu denilebilir. Yine de her şeye rağmen son bölüm kaçan goller ve tartışılacak pozisyonlar da çok fazlaydı. Valencia'nın Bakasetas'a dirseğini, kısa süre bile değerlendirmeye almayan VAR ve Yaşar Kemal Uğurlu, müesseselerine olan güvensizliği perçinlediler.

Daha önce birlikte çalışmış iki teknik adamın karşı karşıya geleceği dev maç, bu özelliğiyle de dikkat çekici... Birbirlerinin oyuna dair davranışlarını, rakip formasyonlara dair yaklaşımlarını ezbere biliyor olmalılar... Oyun başlangıçlarına göre, skorlara göre, gidişata göre hatta; eski çalışma arkadaşının nasıl pozisyon alacağına dair herkesten daha fazla kanaatleri söz konusu. Aslında özeti şu, krizi fırsata çevirmek adına Erol Bulut, rakibinin krizini fırsata çevirmek isteyecek bir Abdullah Avcı satrancı izleyeceğiz.

Hedefe gizli gizli yaklaşıyorlar

Güçlü, çeşitli, geniş kadrosuyla Fenerbahçe bir tarafta, daha mütevazı kadrosuyla da Trabzonspor diğer tarafta.

Takım savunmasını düzene sokmuş, devre arası da net hamlelerle kadrosunu, oyunu ile paralel şekilde güçlendirmiş bir Trabzonspor var ve mutlak kazanmak istiyorlar. Seriyi devam ettirmek ve hedefine gizli gizli yaklaşmaya devam etmek niyetindeler... Fenerbahçe ise mutlak kaybetmemek üzerine bina etmiş olmalı kritik maçı... Olumsuz sonucun bambaşka sonuçlar doğuracağı düşünüldüğünde önce kaybetmeme, topu uzun süre rakibe bırakma, doğru geçişlerle kazanmayı istemeleri akla uygun ve yatkın ihtimal olarak geliyor.

Taktik ikinci planda çünkü...

Dev maç, ezeli iki rekabet söz konusu olunca aslında taktik konular ikinci plana düşebiliyor ama ben taktik savaşın bir çok psikolojik unsurun önüne geçeceğini düşünüyorum. 'Sabır' her iki teknik adamın da uygulamak ve sonuç almak isteyecekleri oyunlarının ana ögesi olacak gibi. Sabırlı oynayan istediği sonucu alacak. Topun daha fazla Trabzonspor’da kalacağını düşünüyorum.

Abdullah Avcı ve oyun anlayışı gol yemiyor. Rakamlarla sabit bu durum rakibi için yeni oyunlar üretmek için ekstra çaba, ekstra arayış demek. Erol Bulut ve onun oyun anlayışı ise çok fazla yeni oyun göstermedi bizlere... Bu özelliğiyle de bakıldığında 'Sabır, temkin, kontrol, itidal' gibi kelimelerle izah edilecek bir maç beklentisi de normal gibi.

Trabzonspor büyük maç psikolojisine duygusal reaksiyonları katmak yerine, Avcı doğrularını sürdürerek maçı kazanımlarla bitirecek güçte. Ancak unutulmaması gerekir, bu tür maçlarda ilk düdükle her şey anlamsız hale gelir, yeni bir hikaye yazılır. O nedenle bu büyük maç, yine büyük sonuçlar üretecektir.

Abdullah Avcı, Trabzon'a gelirken ligin dibinde bir takım almanın ötesinde; 'ligin dibinde' bir büyük takım almanın avantaj ve dezavantajlarını da satın almış oldu. Bu büyük bir risktir ve bu riski almak için yüksek özgüven, iş bilgisi, tanıma, tanımlama yeteneği gerekir. Ligin dibinde veya ait olmadığı herhangi yerde; bir büyük camianın yukarı tırmanması da tam tersine krizlere girmesi de büyüklüklükleri ile doğru orantılıdır.

Hesaplar tamamen zirve için

Önce, kazanma odaklı oyun oynayacağız mesajıyla sabır eşiği düşük camiaya güzel futbolu, estetik futbolu, baskılı futbolu bir süreliğine unutun mesajını verdi. Kadro dışılar, vaz geçişler ve bu kadro dışı bırakmalarda kullandığı dilin inceliği, yakınında oluşan kitleyi de belirgin bir şekilde kalabalıklaştırdı. Akabinde, doğru bildiği oyunu, devre arasında aldırdığı doğru oyuncularla da birleştirdi. Sonuçlara da yansıyan doğru uygulamalar Trabzonspor'u bir anda sezon başı psikolojisinin tamamen tersine döndürdü. Hedefler revize edildi ve şimdi hesaplar tamamen zirve üzerine şekillendi...

Bulut için de büyük fırsat

Ezeli rakibini konuk edecek Trabzonspor'un, rakibinin son haftalarda eleştiri konusu olan oyununa karşı nasıl bir strateji uygulayacağı merak konusu. Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Göztepe'ye kaybetmesi sonrası eleştiri oklarının hedefi olan Erol Bulut'un, takımıyla birlikte krizden çıkmak için büyük bir fırsat bu karşılaşma... Ezeli rekabette iyilik, formdalık, kadro gibi durumların önüne geçen psikolojik faktörler söz konusudur. Benzer durum bu karşılaşmada da sonuçlara sirayet edebilir pekala.

Ezeli rekabet, form durumları...

Trabzonspor büyük maç psikolojisine duygusal reaksiyonları katmak yerine, Abdullah Avcı doğrularına devam ederek maçı kazanımlarla bitirecek güce ulaştı. Ancak bu tip karşılaşmalarda şunun da unutulmaması gerekiyor. Geçmiş maçlar, ezeli rekabet, sezondaki tüm maçlar, form durumları her şey ilk düdükle anlamsız hale gelir. Ve her maçın kendine özgü hikayesi yeniden yazılır. O nedenle bu büyük maç, yine büyük sonuçlar üretecektir...

Topa sahip olma ve oyun üstünlüğünün Trabzonspor'da olduğu bir ilk yarı izledik. Açıkçası Abdullah Avcı dün akşam şu mesajı da verdi... Kadromda kim ya da hangi özellikte oyuncularım olursa olsun oyunumdan asla taviz vermeyeceğim...

Başakşehir takımı ise; korunaklı bir oyun başlangıcı sonrası, mecburi değişiklerle özellikle kanatları daha etkin kullanma yoluna girdi. Böyle olunca da oyun seyir açısından daha zevkli hale geldi denilebilir. Hafta içinde Kovid nedeniyle gün gün gelen olumsuz haberlerle şoklar yaşayan Trabzonspor takımı, İstanbul'a gelirken bir çok kıymetlisini de Trabzon'da bırakmak zorunda kaldı.

Bildiğini okudu

Sakatlarına ve Nwakaeme'sizliğine eklenen Kovidli oyuncuları, açıkçası oyun planınında en ufak bir değişiklik yaşatmadı. Kağan ve Faruk gibi iki alt yapı ürünü oyuncusunu kadroya dahil edip, savunmada ve hücumda adeta bildiğini okudu Abdullah Avcı. Takım savunması anlayışının kart sınırındaki iki oyuncusunun da zorlanmadan maç bitirmelerinin başlıca sebebiydi belki de.

Tüm takımın kaleyi korumak kadar "kaleci Kağan'ı da korumak" konusunda adeta verdiği mücadeleye; gencecik Kağan'ın da son dakika kurtarışıyla karşılık vermesi, üst üste galibiyetlere bir halka daha eklenmesine sebep oldu. Yusuf Sarı'nın maça damga vuran golü ve Kağan'ın, Faruk'un, Atakan'ın Abdullah Avcı oyununa eklemlenmesi. Hikayenin de en önemli sayfasını yazmış oldular belki de.

Ligde tüm takımlara karşı çözümü zor bir problem Gaziantep takımının oyunu... Dün de, beklendiği gibi böyle bir oyun oldu... Temellerini Sumudica'nın attığı ve Sa Pinto ile de devam edilen formasyon tüm takımların adeta kabusu gibi... Beşli savunma, üçlü orta alan ve ikili hücum... Temelinde 'Sabır' faktörünün de olmazsa olmaz olduğu bu oyunu çözmek hakikaten usta işi hünerler istiyordu. Bekleyen, iyi kapanan, bir ve ikinci bölgesini kalabalık tutabilen, topu kaptığında da hızlı geçişlerle gol arayan Gaziantep takımı maçın çok uzun bölümünde istediği oyunu hem oynadı hem de rakibine kabul ettirdi denilebilir... Trabzonspor'un da Abdullah Avcı ile birlikte 'Sabır' temelli bir oyun anlayışı içinde olduğunu düşünürsek karşılaşmanın hikayesinde en önemli faktör ortaya çıkmış oldu.

Takip noktası...

Flavio'nun müthiş mücadelesi ve mükemmel asistiyle takımı adına öne çıktığı, Bakasetas'ın yine boş geçmediği karşılaşmada Trabzonspor, sıradışı bir engeli daha aşmış oldu. Kadro kalitesini yükselten, oyununu rakibine göre de esnetebilen, şekillendirebilen, yine de rakiplerinden kısıtlı kadrosuyla Abdullah Avcı ve ekibi müthiş yükselişine devam etti. Yarışta takip noktasında da ısrarcı olduğunu rakiplerine göstermiş oldu.

Berat ve Bakasetas’ın katılımlarıyla çıktığı her maçı domine edecek duruma geldi Trabzonspor. Bundan sonra oynayacakları her karşılaşmanın mutlak favorisi gözüküyorlar. Ön taraftaki dörtlüden özellikle Nwakaeme, yine bugün fark yaratabilir.

Trabzonspor’un her geçen gün daha da gelişen ve güçlenen oyunu var. Özellikle Berat ve Bakasetas’ın da katılımları ile çıktığı her maçı domine edecek duruma geldiler. Daha dün gibi aslında... Takım savunması teşhisi ile başlanan ve akabinde uygulanan kısa dönem tedavi yöntemleriyle adeta gol yemeyen, eksilerde seyreden averajını da artılara çeviren bir takıma dönüşüldü. Üzerine doğru işler ekleye ekleye gelinen nokta ortada. Maç kazanma alışkanlığı da yakalamış oyuncu grubunun maç, antrenman coşkuları bir sonraki haftanın da habercisi gibi. Trabzonspor bundan sonra oynadığı her karşılaşmanın mutlak favorisi olarak karşımıza çıkacak.

Gaziantep değişti

Gaziantep takımı, Sumudica dönemi ile Sa Pinto dönemi arasında geçiş faslında. Değişim yaşanıyor. Önceki teknik adamıyla, yeni hocası arasında oyun anlamında açıkçası net bir fark yok. Ancak defansif disiplin bakımından eski görüntülerinden uzak oldukları notunu düşmemiz gerekiyor.

Caydırıcı bir takım

Trabzonspor özellikle ön taraftaki üçlüsüne Bakasetas’ın da eklenmesiyle daha bir caydırıcı takım, rakipleri için. Geldiği andan itibaren farkını ortaya koyan Bakasetas ve ayrıca her maçın takımı adına en önemli ismi olmayı başaran Nwakaeme, yine karşılaşmanın öne çıkacak isimleri olabilir.

Karşılaşmaya dair birçok şeyi zemin üzerinden değerlendirmemiz gerekiyor. Zemin, karşılaşmada üretilmeye çalışılan muhtemel tüm güzelliklerin de önüne geçen yegane unsur oldu. Haftalardır gelişen Trabzonspor oyununun sıradan görüntüye bürünmesinin de baş sebebiydi zemin. Hâl böyle olunca iki taraf için de sonuç odaklı bir mücadele kaçınılmazdı. Güçlü ayaklar, teknik ayaklar bir taraftan zeminle mücadele halindeyken; iki taraf için de akıllar ortak kanaat etrafında birleşmiş gibiydi. Sakatlıksız bitirmek...

Bakasetas problem çözdü

Üstüne bir de günü kayıpsız geçmek sanıyorum bu sahadan alınabilecek en büyük ödül olacaktı. Bu saha koşullarında atılacak golün büyük ihtimal bir duran top ya da sonuçları ile gelmesi beklenen bir durumdu. Bakasetas'ın ne kadar doğru bir hamle olduğu bir kez daha çözdüğü problemdeki şık golüyle görülmüş oldu. Topu alışı ve hedefe güzel şutu ile attığı gol; Trabzonspor'u bu zeminde öne geçirip, kazanmanın da yolunu açmış oldu.

Artık gizli değil

Abdullah Avcı ile sezon başı kötü tabloyu tamamen terse çeviren ve "Buradayız" mesajı veren Trabzonspor'un artık bir hedefi var. Ve hedef artık gizli olmaktan da çıkmış oldu. Patates tarlasında Bakasetas kilidi açtı, Nwakaeme ise skoru belirledi. Uğurcan ise 'tutan' olarak yükselişine devam etti.