Bildiğiniz Beşiktaş B takımı... İlk 11’de banko oynayacak 8 oyuncu yoktu... Defansta yerinde oynayan tek oyuncu Rıdvan’dı! Altay’da da eksikler vardı. Zaten dağınık Beşiktaş golü de, sakatlanan Naderi’nin yerine sol kanada geçen Björkander’in bileşik hatalarından buldu. İsveçli futbolcu önce topu hücuma atamadı, dönen topta da Güven’e gol pası verdi... Beşiktaş, Oğuzhan ve Salih’in de etkisiz kaldığı maçta, bu kadar eksikle yine de kazanabilirdi ancak Kenan Karaman bileşik hareketi yapamadığı için maçı kopartamadı... Altın kural işledi. Atamayana attılar... Bir başka pozisyonunda oynamayan oyuncu N’Sakala’nın kötü pası Altay’ın golü oldu. Mustafa hocanın pür hücumcu takımını da sahada göremediğimi belirtmeliyim...

Gecenin sorusu

Çoğu adale ve uyluk problemi yaşıyor. Her ülkeden ve uyluktan, kaliteli futbolcular sakatlık problemi yaşıyorsa, bu neden bulunacak ve sakatlık yaşanmaması için çözüm üretilecek. Neden? Daha 5 Şampiyonlar Ligi maçı var!

Maçın starı

Leandro Kappel Tam bir görev adamı...Skoru dengeye getirmekle kalmadı, Bamba’ya attığı harika pasla takımın sahadan 3 puanla ayrılmasında da başrol oynadı.

Maçın olayı

Bir Pjanic eksikti! Alex Teixeira, Batshuayi, Ghezzal, Welinton, Vida, N’Koudou, Necip, Mehmet Topal, Larin ve Montero’ya maçın ilk devresinde büyük futbolcu Pjanic de eklendi... İnanılır gibi değil! Daha 7. hafta... Antrenman ve dinlenme metodları gözden geçirilmezse, bu rüya kadro büyük hüsran yaşar... Bu kadar sakatlık olmaz, talihsizlikle açıklanamaz!

Kısa mesaj

Rıdvan Yılmaz artık A Mili Takım’da oynamaya hazır gözüküyor... Top takımdayken çok iyi, rakipteyken biraz daha gelişmeli...

Fatih hoca, Trabzonspor’a karşı yaşanan orta sahadaki zafiyetini Taylan’la çözerken, Luyindama yerine Marcao’nun başlaması da savunma hattına sınıf atlattı. Nelsson çok önemli müdahalelerde bulundu. Savunma kanatlarındaki Yedlin ve van Aanholt asli görevlerini iyi yaparken, hücumda beklenen katkıyı sağlayamadı. Hele, Aanholt’un hücumda yaptığı top kayıpları can sıkıcıydı. Galatasaray, dengeli savunmasını etkili hücumlarla süsledi. Berkgamp’a benzettiğim Halil Dervişoğlu, Lazio defansından ‘topu canlandırarak’ çıktı ama şutu savunmadan döndü. Orta saha ve forvet oyuncuları Halil’e ayak uydurabilirlerse, izleyenleri ve rakipleri gole doyurabilirler...

Muslera’nın dönüşü

Muslera’yı da kutlayalım. Sezona talihsiz başlayan Uruguaylı kaleci formuna kavuştu ve biri 0-0, diğeri 1- 0 öndeyken yaptığı iki önemli kurtarışla 3 puanı cebimizde tutan isim oldu... Cicaldau hep doğru yerde topla buluşuyor, çok gol atacaktır... Berkan’ın şanssızlığı, top arkadaşlarındayken açı yaratıp pas istemesine rağmen pasların hep yana yapılması. İnsan sinirlenir!

Kerem’in talihsizliği

Top ayağına geldiğinde heyecan verici bir oyuncu olan Morutan’ın enfes şutunun direkten dönmesi talihsizlikti. Kerem’in Halil’le geliştirdiği 2’ye 1 atakta şut atamadığı gibi pas da verememesine ‘beceriksizlik’ diyenler de çıkabilir, biz tecrübesizlik diyelim. Oynadıkça daha doğru kararlar verecektir. Net fırsatlar kaçarken, büyük ikramiye çıktı. Strakosha’nın amatörce hatası Galatasaray’ı 3 puana taşıdı. Sarri’nin, ‘bela’ İmmobile’yi oyundan çıkarması da iyi oldu. Maç Galatasaray’ın hakkıydı, hem moral, hem puan, hem de zaman kazandılar.

Göztepe’yi favori olarak gördüğüm maçta Kayerispor uzun zamandır görmediğimiz kadar iyi futbol oynayarak galibiyeti kaçıran taraf oldu. 3 hafta önce Galatasaray maçında sürklase olan takımın oyun olarak bu kadar gelişmesi övgüye değerdi. Önde baskıyı iyi yapan, adam markajı yapmamasına rağmen Göztepe’nin iki silahı Soner ve Halil’e topu aldıklarında ikili üçlü sıkıştırmalar yapan Aybaba’nın öğrencileri, bariz bir üstünlük kurdu. Henrique takımının da sahanın da yıldızıydı. Kalede güven veren İrfan Can 29. dakikada Sapunaru'nun kullandığı frikiği harika kurtardı. Brezilyalı futbolcu 49'da kaptığı topu Kvrziç'e, “Al da at” diye verdi, Boşnak futbolcu tekte vurmayınca pozisyon heba oldu gitti. Aynı dakikada Attamah'ın ortasında İlhan'ın kafa şutu felaketti. 64'te Aziz'in 4 kişinin arasından çıkarttığı enfes pasla başlayan Kayserispor'un harika kontratağı Campanharo’nun şutunun direğin hemen yanından auta çıkması ile sonlandı.

Gol 'geliyorum' dedi

Gol artık bağıra bağıra, “Geliyorum” diyordu. 72'de Fernandes'in penaltı noktasına çıkardığı topa Henrique temiz vurdu, çerçeveyi bulamadı. Henrique, 73'te Aziz Behich'in defans arkasına şahane bıraktığı topu güzel bir dokunuşla ağlara yolladı: 0-1. 78'de Lennon'un attığı gol, Ndiaye topu uzaklaştırırken kendisine faul yapıldığı gerekçesiyle iptal edildi. Süper Lig’de takımının formasını 100. Kez giyen Göztepe’nin çocuğu Halil Akbunar 86'da bu özel gününe yakışır bir şov yaptı. Taç çizgisinde Murat'tan topu aldı, Mossoro ile 2'ye 1 yapıp çizgiye indi, Soner'e çevirdi. Soner iyi oynamadığı maçı bu şahane pasın ardından golle bitirdi: 1-1. Göztepe'de, 84'te Napoleoni, şutunda kaleci İsmail’e takılmasa galibiyeti getirecekti. Kötü oynarken kaybetmemek çok önemli... Kayserisporla maç olduğunu gören taraftarlar takımlarının hanesine kafadan 3 puan yazmasınlar. Toparlandılar.

Zirveyle puan farkını bire indirmek isteyen, şu ana kadar ligin en başarılı takımı Sivasspor ile alt sıralarla bağını koparmak isteyen Antalya’nın maçında oyunun hakimi ev sahibiydi. Maçın seyircisiz olması, hastalık endişesi, önümüzdeki günler için hayata ve liglerin durumuna dair bilinmezlikler bu kadar çokken oynanan futbola şapka çıkar. Konsantrasyonu daha iyi gözüken Antalyaspor hızlı hücumlarla, Sivasspor defansının da hatalarını takip ederek çok pozisyon buldu. 6’da sahanın yıldızı ve Antalyaspor’un oyun aklı olan Hakan Özmert’in ceza sahası çizgisinden yaptığı vuruş direkten auta çıktı. 11’de Hakan Özmert arka direğe kesti, Amilton’un kafa şutu sağ direkten döndü.

Pas yapmakta sıkıntı!

Hakem Özgür Yankaya 13’te Podolski Fatih mücadelesinde hatalı bir penaltı kararı verdi. Fatih, topu Podolski’den önce uzaklaştırmıştı. Genelde şikayetçi olduğumuz VAR, Yankaya’yı hatadan döndürdü. 29’da Kudriashov’un pasını alan Sinan dönüp vurdu, iyi yer tutan Samassa kurtardı. Kalesinde 3 net pozisyon yaşayan Sivas devre boyunca golü arasa da kaliteli son pas yapmakta çektiği sıkıntı yüzünden etkisiz kaldı.

Boffin’den hayati kurtarış

71’de frikik organizasyonunda Hakan Özmert penaltı noktasına koşan Podolski’ye nefis bir pas attı, Alman futbolcu çerçeveyi bulamadı. 76. dakika Sivas için kader anıydı. Mert Hakan’ın pasında Yatabare vurdu, Boffin hayati bir kurtarış yaptı ve maça bir anlamda imza attı. 79’da Hakan Özmert yine Podolski’yi kaleciyle karşı karşıya bıraktı, Samassa kurtardı. Antalya 81’de ceza alanında takipçiliğinin ödülünü aldı. Kudryashov aşırdı, Veysel’in vuruşu takımı öne taşıdı: 1-0. Çok iyi bir takım oyunu oynayan Antalya’da Hakan Özmert, Fredy, Amilton ve Kudriashov öne çıkan isimlerdi.

Şahane olan aslında sadece 3 puan. Trabzonspor şampiyonluk yarışında çok hayati bir üç puan aldı. Kötü oynarken kazanabilmek çok önemli ama belli bir oyun kalitesini 60 dakika falan görmek lazım.

“Sosa’nın yokluğunda sorunu kim çözecek” diyordum. Hücumda Sturridge, savunmada kaleci Uğurcan çözdüler. Gerçek formundan çok uzakta olan Sturridge enfes bir pasla oyunu çözdü. Ligin en faydalı santrforlarından biri olan Sorloth da dengeyi bozdu.

Savunmada Hüseyin ve Campi iyi oynadılar. Ancak ön liberolar Obi Mikel ve Abdulkadir top tutamadığı, doğru pasla çıkamadığı için ikinci yarı Antalyaspor oyunun hakimi oldu.

Trabzonspor’un defanstaki kanat oyuncularının konsantrasyonu da sadece savunma olmaz! Antalya’dan kötü oynarken 3 puan çıktı, ancak bu maçtan çıkartılacak dersler 3 puandan önemli.

Unutmadan, üçüncü golde Kamil Ahmet’in pası da, Yusuf Sarı’nın şutu da mükemmeldi.

Gecenin sorusu

İdeal kadro nasıl olur? Sosa, Pereira ve Novak yokken ve kötü oynarken 3 gollü galibiyet alan Trabzonspor, ustalar takıma döner ve hep birlikte iyi oynarsa neler yapar kim bilir?

Maçın starı

Uğurcan. Kimileri Sörloth diyebilir, saygı duyarım. Ben ise maçın oyuncusu olarak 4 önemli pozisyon kurtaran kaleci Uğurcan’ı seçiyorum. İnşallah havalanmayacak, çok çalışacak ve Yusuf’un getirdiğinden fazlasını getirecek.

Maçın olayı

Sturridge’in yürürken katkısı. İlk goldeki gol pası nefis, ikinci golde aşırtması şahane, üçüncü golde topu Kamil’e atışı mükemmel. Hepsi bu! Daha ne lazım diyebilirsiniz? Yürürken bunu yapan, koşarken ne yapmaz!

Kısa mesaj

Nwakaeme Trabzonspor’un en istikrarlı ve en faydalı oyuncularından biri. Ancak gözle görünür şekilde bedeninden yorgunluk akıyor. Çok yük bindi, dinlenmesi lazım.

Futbolun altın kuralı, kolay gol yemeyeceksin! İlk devrenin başında ve sonunda net pozisyonlar yakalayan Altay soyunma odasına mağlup girdiyse, fırsatları kaçırdığı için değil, kolay gol yediğinden... İlk golde hem Cikaleshi'nin pasının hem de genç Soner'in doğru koşusunun ve atağı tamamlayışının hakkını vermeliyiz. Diğer iki gol ise duran top organizasyonlarından geldi. Abdülkerim’in attığı golde kaleci Lis’in yaptığı büyük hatayı kabul etmekle birlikte, A Milli Takım'a aday genç futbolcunun rahatça vurduğunu gözden kaçırmamalı.

Top direkten dönmeseydi...

Misafire gelince, futbolseverlerin izleyeceği, 'En eğlenceli' maçlar Altay’ın maçları olacak. Hücumu çok seven, çok kaliteli, atlet oyunculara sahipler. Pinares, Bamba, Thiamve Kappel çok tehlikeli bir dörtlü. Naderi ve Cebrail de hücuma enfes katkı veriyorlar. Cebrail’in topu direkten dönmeseydi, başka bir senaryo gerçekleşebilirdi. Mustafa hocanın hücum etmekte hiç sıkıntı çekmeyen takımına bıkmadan usanmadan duran top savunması çalıştıracağını düşünüyorum. Futbol aşk oyundur.

Böyle başlık attığıma bakmayın. Bu harika bir takım savunmasının, yüksek potansiyelli bir gencin attığı ve attırdığı golle ödüllendirilmesinin karşılığı. İlk yarıda beklentinin uzağında kalan Fenerbahçe, ikinci yarı Altay kalesine kâbus gibi çöktü. Et mi balık mı olduğunu, 'Bizden saklayan' Ferdi güzel vuruşuyla takımını öne taşıdı. Çok iyi futbolcu!

Takım savunmasının oturması...

Dakika 51'di ve Altay tek kurtarış yapmamıştı! İlk 2 maçta 11 kurtarış yapan kaleci Altay, ligin en çok gol atan takımına karşı bu kez maçın kahramanı olmadıysa, Fenerbahçe'nin takım savunmasının oturduğunun belgesidir. Defans 3'lüsü birarada daha yeni oynamaya başlamışken, gerçek bir santrfor yokken bu galibiyet çok değerli. Çoğu taraftarın bile kim olduğunu bilmediği Muhammed'i 11'de başlatan ve verim alan Pereira'yı bir daha kutlayalım.

Rahatlık fark yaratıyor

Valencia artık zihnen rahatladı ve bu rahatlık fark yaratıyor. 5 önemli eksikle, 'te 3 yapmak çok önemli. Eğer yarın öbür gün sırtı dönük iyi oynayan gerçek bir santrfor bulursa Sarı-Lacivertliler'i zirve yarışından kolay kolay kimse koparamaz.3

İlk hafta Trabzonspor karşısında farklı mağlup olan, kolay gol yerken çok gol kaçıran Malatyaspor, savunmada yine bol pozisyon vererek başladı. 3’lü savunma yapmak zor ve Malatyaspor bunun güçlüklerini yaşıyor. 1 ay sonra İrfan Buz’un ısrarcı olduğu bu sistem işler mi göreceğiz. 15’te Bahattin Şimşak’in yanlış yorumlayarak bacaktan seken ve kola gelen şutu Malatyaspor lehine penaltı kararı verişi yanlış, VAR uyarısıyla iptal edişi doğruydu. Göztepe, yeteneğiyle stadyuma tarafsız futbolseverleri bile çekecek kalitedeki Soner’in liderliğinde çok pozisyon yakaladı. Jahovic’in defansa çarparak kornere giden şutu şanssızlık, Soner’in getirip ön direkteki Beykan’a “al de at” diye çıkardığı topun gol olmayışı da kaleci Ertaç’ın başarısıydı. Maçın kırılma anı 54. dakikaydı.

Direkten döndü

Beykan’ın indirdiği topa Ndiaye’nin vuruşunda top yan direkten oyun sahasında döndü. İlk yarıda, adeta, bir santrfor rakip kaleye sırtı dönük oynar dersi veren Tetteh, taç çizgisi yakınlarında aldığı topla iki Göztepe savunmacısının üstüne üstüne gitti, çok klas bilek hareketiyle ikisinin arasından çıkıp, kaleci İrfan Can’ı kıpırdatmayacak çok sert bir şutla topu ağlara gönderdi: 0-1.

Hazır değiller

Göztepe sanki henüz hazır değil, camianın büyüklüğü ve taraftarın coşkusu en büyük avantajı... Malatyaspor ise 3’lü savunmayla yaşayacağı sıkıntıyı aşacak çok güzel bir skor yakaladı. Onların da sabır ve desteğe ihtiyacı var. İşini iyi yapar VAR ekipleri hakemi de, federasyonu da kurtarıyor. Çok önemli. Tebrikler.