Altay teknik direktörü Serkan Özbalta çıktığı ilk maçta kadroya yaptığı radikal dokunuşların karşılığını aldı. Bence ülkenin iyi sol beklerinden biri olan Naderi’den aldığı formayı kaptan Özgür’e verdi. Sağ bekte Cebrail’i bekletti, Tolga’yı oynattı. En uçta, Deniz Kadah’ı görevlendirdi, Bamba’yı bekletti. Kadro kalitesi ve moral açıdan önde olan, taraftarıyla da harika bir atmosfer yakalayan Göztepe’yi deplasmanda yendi.

Lis kusursuz oynadı

Kaleci Lis kusursuz oynadı. Murat yaptığı 4 mükemmel müdahale ile Altay’ın en faydalı oyuncusu oldu. Kazımcan takımını ön bölgeye taşıyan oyuncuydu, yetmedi bir de penaltı aldı. Göztepe atakları sonuç yaratmazken, Altay, penaltı dahil olmak üzere attıkları ilk 2 şutta 2 gol bulmayı başardı. İkinci golden sonra Göztepe oyun düzeninden çıktı, Altay baskıdan güzel paslarla çıkıp harika kontralar yaptı. Özgür’ün direği yalayarak auta giden şutu, Rodrigues’in vermediği pas maçı daha o dakikalarda bitirecek nitelikteydi.

Hakem şanslıydı

Hakem Barış Saka, Obinna’yı ikinci sarıdan cezalandırmayarak büyük hata yaptı ama şansı yanındaydı ki, Altay kazandı.. Futbol şansı, ilk golü bulması halinde farka koşabilecek Göztepe’nin hiç yanında olmadı. Çok pozisyon yakaladılar, Lis’i, Murat Akça’yı, direği aşamadılar. Altay takviye yapmazsa, Serkan hocanın başarması yine de mucizelere bağlı.

Altay 108. yaşını kutluyor. Çok özel bir gündü... Üzülerek söylüyorum ki; kulüp sahipsiz... Ve sahipsiz bırakan Özgür Ekmekçioğlu değil. Şu an transfer hamleleri yapamıyor olabilir ama 108 yaşındaki kulüp bir tek Ekmekçioğlu’nun sırtında gidiyorsa, düşünmek lazım! Başkan, takımı BAL’a düşmekten kurtarıp, Süper Lig’e taşıdı... İnsaf ve biraz vefa gerek... Hayati önemdeki maçta 10. dakikadan bitene kadar istifaya davet doğru bir davranış asla değil. Maça, biri direkten auta giden 2 pozisyonla başlayan Altay, sonrasında topa sahip olan Alanyaspor’du... 28’te Efecan’ın pası ile sağdan gelen Eduardo’nun altı pasa çıkardığı topa dokunan Emre Akbaba takımını öne taşıdı: 0-1.

Hakem ortak etmedi

Sonra Rodriquez’in arka direğe kestiği topta, Borja rakibinin hiçbir müdahalesi, teması yokken yükseldiği hava topunda kendi kalesine golü attı. Rizespor- Galatasaray maçından beri maç alamayan kıdemli yardımcı Serkan Olguncan ofsayt bayrağını kaldırdı! Karar yanlıştı, VAR düzeltir diye bekledim. VAR’daki Özgür Yankaya ve Volkan Narinç “Ofsayt doğru” diyerek maçın kırılma anında yanlışa ortak oldular! Maç belki de başka bir noktaya gidecek, taraftar da maça dönecekti. Müsaade etmediler.

Mutlu, mesut...

İşte bu yüzden “Altay sahipsiz” dedim. Aslında İzmir futbolu sahipsiz... Çünkü, Nihat Özdemir’in yönetim kurulunda tek İzmirli yok, girmesine engel olanlar utansın! Alanyaspor, bu kaotik ortamda Oğuz’un nefis plasesi ile 2-0’ı yakaladı, Altay’ı derinde ve sıkıntıda bırakıp, 3 puanı cebine koyup, Alanya’ya doğru mutlu mesut yola çıktı...

4 gün önce Beşiktaş'la Katar'da uzatmalara giden ve penaltılarla maç kaybeden Antalyaspor için çok zor bir maç, Göztepe için de büyük fırsattı... Göztepe, yorgun Antalyaspor’u çok rahat yendi. 3 gol atan Ndiaye şov yaptı.... İlk gol 22’de Soner’in serbest vuruşunda Crivelli’nin zamanlama hatasını iyi değerlendiren Atınç’ın kafa şutuyla geldi. Antalyaspor’un en etkili pozisyonu 45’te yaşandı. Hakan Özmert’in ortasında Fredy iyi yükselip sert bir kafa şutu attı, pozisyonu iyi takip eden İrfan Can harika kurtardı. 48’de Baku, Halil’i kaçırdı, Veysel, kaptanı acemice indirince, 51’de penaltıyı kullanan Ndiaye, Boffin’i terse yatırarak ilk golünü imzaladı: 2-0. 60’ta kötü yerleşen defansın arasına ‘doğru bir koşu’ yapan Baku, Ndiaye’ye nefis bir ara pas yaptı, Senegalli futbolcu çok şık bir plaseyle kendisinin ikinci takımının 3. golünü kaydetti: 3-0.

Hakem Göçek damga vurdu!

Obinna müthiş direnci ve temposuyla orta saha ve savunmadaki arkadaşlarının üstünden büyük yük alıyor... 78’de atılan 4. golde de önemli bir katkısı vardı. Topu alıp Soner’e verdi, Soner de Ndiaye’ye... Buraya kadar güzel bundan sonrası mükemmeldi. Ndiaye dripling yaptı, bire birde Kudryashov’u düğümledi, topu sol ayağıyla sol çatala gönderdi: 4-0... 64’te Soner’in attığı pasta Halil bomboş kaleye gidecekken, yerde yatan Ndiaye için güzelim atağı kesen Hüseyin Göçek zamanında nasıl FIFA kokartı taktı, aklım hâlâ almıyor! Deneyimli hakemin, Aslanagiç’e 67’de gösterdiği ikinci sarı kart da bence yanlıştı...

Göztepe oyun olarak kazandı ama skor üstünlüğünü alamadı. İkinci 45’te olağanüstü bir baskı kurdu, çoğunlukla Obinna’nın kazandığı dönen toplarla hücum üstüne hücum yeniledi, ancak son paslar ve son vuruşlar kötü olunca, beraberliği yakaladığı maçta, 90+6’da İrfan Can, Belhanda’nın şutunu harika kurtarmasa 1 puan da uçacaktı. Göztepe’nin defanstan çıkarken kaptırdığı top Yunus’a geldi. Yunus, Balotelli’ye verip koşuya başladı, dünyaca ünlü İtalyan, 25 metreden İrfan Can’ın koruduğu kalenin sağ üst köşesine adeta bir füze yolladı: 0-1. Balotelli 19. dakikada ceza alanı yayından bir başka gollük şut attı, İrfan Can sol al köşeden uzaklaştırdı, dönen topa Yunus’un şutunu Arslanagiç önledi.

Rassoul’dan ters vuruş

30’dan sonda maçın hakimiyeti artık Göztepe’deydi. 52’de Soner’in defans arkasına attığı müthiş pası Jahovic heba etti, vuruşunda top direkten auta gitti. Göztepe’de Tijanic geçişlerde son pasları heba ettiği için Obinna bu kez topla Demirspor defansının arasına koştu, çevre kontrolü sıfır olan Rassoul, gol yemesi zor gözüken kalecisi kötü bir pas attığı Muric’i mağlup etti: 1-1.

Sıkıntı finalde

Nestor’un takımı tempo olarak çoğu maçta rakipleri bitiriyor ancak son pas ve vuruşlarda biraz daha başarılı olmak lazım, emeklere yazık oluyor. Yunus Akgün, 3’e 2 gelişen atakta golü değil pası düşünmeliydi. Tam Göztepeli oyuncular iyi mücadele ettiler ama Obinna veAtınç harika oynadılar.

Karagümrük maçını, tribünlerin, 'Sen oyna Sepil, sen oyna', 'Takım gelecek hesap verecek' tezahüratlarıyla tamamlayarak İstanbul'a gelen Göztepe, maçı kazanmasına yetecek skoru maçın ilk devresinde alabilirdi. Savunmada dikkatli, hücumda çok etkili bir Göztepe seyrettik. Sergen Yalçın gittikten sonra, 'Koşmaya başlayan' Beşiktaş'ı önde baskı yaparak şaşkına çevirdiler. Maçın başında Ndiaye ile gelen gol ve devamındaki baskı ligin düşme hattındaki takımla şampiyon takım arasında çok fark olmadığını gösteriyordu. Soner'in kötü kullandığı, Ersin'in kurtardığı penaltı ve Tijanic'in direkten dönen topunda şans Beşiktaş'ın yanındaydı. Beşiktaş'ın attığı 2 gol de harikaydı. Baskı altındaki Ghezzal’in pasında Kartal topla harika çıktı, Oğuzhan'ın pası enfes, Larin'in vuruşu mükemmeldi. Ghezzal'in nefis çalımı ve ardından sol alt köşeye giden vuruşu da şahane! Batshuayi'nin ofsayt olduğu için iptal edilen golünde pası veren Pjanic'in bileşik hareketleri, Batshuayi'nin toplu topsuz koşuları, Ghezzal'in tekniği, Ersin'in kaledeki heybeti, Can'ın, Kartal'ın ve Oğuzhan'ın istekleri bu sezonun kalanında çok keyifli maçlar izleyeceğimizi müjdeliyor. Oyun üstünlüğü olan Göztepe taraftarlarını gururlandıracak bir oyun oynadı.

Sepil'i pişman etmemek gerek

Son 15 dakikada kaçan 4 pozisyon 1 puanı değil 3 puanı dahi getirebilirdi. Takımın takviyeye ihtiyacı var ancak takviye kurtarır mı bilemem. Göztepe 2. Lig’deyken 7.5 milyonDolar'a satın alıp, layık olduğu Süper Lig'e taşıyan, çok önemli tesis hamleleri yapan ve camiayı ayağa kaldıran Mehmet Sepil'i de pişman etmemek gerek! İyi gün dostu olursanız, kötü günde yanında kimseyi bulamazsınız.

Tek başına bir adam, futbolcuları kendinden zengin. Onca olanaksızlığa rağmen dev bütçeli rakiplerine kafa tutuyor. Süleyman Hurma, şahane bir takım kurarken İzmir’in sembolü muhteşem bir taraftarı olan Göztepe küme düşmemek için mücadele ediyor. Mehmet Sepil, taraftarın belki vefasızca protestolarına maruz kalıyor ama bu kulüp transfer bekliyor. Hurma, Farioli’nin yerine bir başka diplomasız Volkan Demirel’i kulübeye sürdü. Takımın oyunu bir gram gerilemedi. Öyle kaliteli bir kadro ki; sonradan oyuna girenlerden biri Milan, diğeri İsveç Milli Takımı’ndan İbrahimovic’in yakın arkadaşı. 11. dakikada yılın karambolü oldu. İki topu Vivano kurtardı. Bir top direkten döndü. Bir topu da savunma çizgiden çıkardı. Göztepeli futbolcular şanssız, Karagümrük ise şanslıydı. Topun kontrolü misafir takımdaydı. Daha iyi oynadı. Bir başka kırılma anında yine şans onların yanındaydı. 71. dakikada Berkan harika ortaladı, Adis altı pastan kendisi için kolay olanı yapamadı.

Yetersiz görülen Caner’le

5 dakika sonra Pereira’nın Fenerbahçe için yetersiz gördüğü Caner topu sağ üst köşeye yolladı: 0-1. Golden sonra Karagümrük’ün kullanamadığı 4 net pozisyon daha geldi. Hep överek bahsettiğimiz Göztepe taraftarı, oyuncuyu gerdi. Yönetimi istifaya çağırdı. “Sepil gol gol gol” tezahüratları vardı. Takımın performansını beğenmeyebilirler, yönetimi beğenmeyebilirler ama başkanın kulübü nereden nereye getirdiğini unutmasınlar. Vefasız Göztepe taraftarına yakışmaz.

Top rakipteyken savunmayı 5'leyen Hatayspor, savunmanın önündeki Sackey'in de yardımıyla pozisyon vermedi taa ki 21. dakikaya kadar! Denizli Alsancak Stadı'ndaki ilk golü, efsane teknik direktörünün eski günlerde çokca yaptığı gibi, ceza alanı dışından sol ayağıyla topu sağ üst çatala gönderen Pinares yaptı.

Riberio'nun ortasında Fatih Kurucuk'un indirdiği topta Diouf'un attığı gol de stadyuma yakışır güzellikteydi. Oyun ezberi daha iyi olan Hatayspor ikinci yarıda daha iyi oynadı. 2. Lig'den alınan Burak yediği tek çalımdışında defansın sigortasıydı. Orta saha oyuncuları Altaylı oyunculara göre oyunu iki yönlü daha iyi oynadığı için Riberio organizasyonuyla çok pozisyon yakaladı.

Altay'ın şahane bir evi var

48'de İbrahimtopla çıkarken kaptırdı. Riberio'nun şutunu Lis kurtardı. 71'de Diouf'un karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruşta top, Lis'in dokunuşuyla yön değiştirdi ve top direkten sahaya döndü. 75'te Denizli, çok maç eksiği olan Naderi'yi çıkarıp Paixao'yu oyuna aldı, Thiam'ı savunmaya çekti. Lobjanidze birebir kaldığı Thiam'ı geçip 6 pasa nefis bıraktı, Saint Louis topu adeta boş kaleye yuvarladı: 1-2

Sarı kartlı Kamara'yı oyunda tutmak için takdir hakkını kullanan Mete Kalkavan'ın kolayca çaldığı penaltıyı Lis kurtardı. Kornerde Altay şanslıydı. Riberio'nun vuruşunda top direkten autu boyladı. 88'de Paixao kolay pozisyonda zayıf bir şut atınca Hatayspor 3 puanı hanesine yazdırdı. Hatay'ın 3 puanı Altay'ın yıllarca ev sahipliği yapacağı şahane bir evi var. Devrede takviye zamanı.

Sarı-Kırmızılı takım ilk 60 dakikadaki iyi oyununun karşılığını puan olarak da aldı. Takım savunmasında hata olmadığında, Atakan ve Obina orta sahada ayakta kaldığında Murat Paluli de rahatlıyor, Berkan da... İşte o zaman Göztepe, formdaki kaptanı Halil, moralli ve etkil santrforu Jahovic, maestrosu Soner'le her takımı yenecek bir kimliğe ulaşıyor. Yağmur altında oynanan müsabakada Ertuğrul'un acemice, bilinçsizce Jahovic'i formasından çekmesini iyi yakalayan Ümit Öztürk penaltı noktasını gösterdi, topun başına geçen Jahovic, Günay ile topu ayrı köşelere gönderdi.

Direkler kurtardı!

45+1'de Dicko ceza sahası yayından vurdu, Atakan'dan seken kop kaleci İrfan Can'ı aşıp üst direkten dönerken Göztepe şanslıydı. 3 dakika sonra ise Göztepe şansla değil, beceriyle harika bir gol yakaladı. 45+4'te HalilAkbunar, Obina'nın kendisine gönderdiği topu tekte Jahovic'e bırakırken enfes pasında Caulker ve Ertuğrul adeta konu mankeni gibi kaldı! Jahovic, Günay'ı şık bir vuruşla avladı: 2-0. 58'de Obinna bir çuval inciri berbat etti, takımını 10 kişi bıraktı. 60'da Recep Niyaz güzel bir vuruşla farkı bire indirdi. Yaklaşık 30 dakika savunma yapan Göztepe'yi 78'de Kenan'ın, 90+5'te Caulker'in şutlarında direkler kurtardı... Bu 3 puan iyi günlerin habercisi..