‘’Başakşehir direniyor‘’
Ligde kalma mücadelesi veren Başakşehir; Malatyaspor'u, Tolga, Ömer Ali ve Aleksic'in golleriyle 3-1 geçti. 1 maç fazlası bulunan Aykut Kocaman'ın ekibi, tehlikeli bölgeden çıktı.
Başakşehir önde baskıyla başladı. Daha ilk dakikada Acquah’tan gelen topta Demba Ba kaleci Abdulsamed ile karşı karşıya kaldı ama pozisyonda genç kaleci başarılıydı. Visca’nın varlığı ve takımın ön alanda baskıyı eskisine göre daha iyi yapması Başakşehir’in artısıydı. Tabi Aykut hocanın orta sahada kullandığı Yusuf ve Tolga’nın gücü de bu baskıda önemli rol oynadı. Kanat bekleri Ömer Ali ve genç Cemali hücuma biraz daha çıkabilseler, pozisyon zenginliği de artabilirdi. Ev sahibi Deniz’in uzun topunu ustaca indiren Demba Ba’nın Guiliano’ya verdiği pas, Brezilyalı'nın defansına arkasına nefis bıraktığı topa, orta sahadan gol bölgesine çok doğru koşu yapan Tolga’nın vuruşuyla 26’da öne geçti: 1-0. 61’de Yaşar Kemal Uğurlu’nun Başakşehir lehine verdiği yanlış penaltı kararı, VAR’dan Deniz Türüç faul yaptığı için döndü. 17’de Fofana’nın defansa çarparak kornere, 28’de Adem Büyük’ün kale direğinin yanından auta giden kafa şutu ile gole yaklaşan Malatyaspor, golü 72’de buldu. Hafez’in yaptığı ortada takımın büyük ustası Adem Büyük topu tavana astı: 1-1.
Malatya puan alıyor derken...
76’da Yaşar Kemal Uğurlu, Semih’in, Duarte’nin formasından çekmesini çok iyi yakaladı ve verdiği penaltıyı Demba Ba kullandı. 21 yaşındaki Abdulsamed sağına yatarak kurtardı. Malatyaspor, “Puanı kopardı, koparıyor” diye düşünürken Ömer Ali defanstan sekip önüne gelen topu muhteşem bir şutla sağ üst köşeye güdümlü füze gibi gönderdi: 2-1. Sadece çok güzel değil, belki de ligde sezonun en değerli golüydü takımı adına... 90+1’de Visca’nın pasında Alexic’in vuruşu maçın sonucunu belirledi: 3-1.
‘’Göztepe'ye büyük şok!‘’
Bir stoperin takım için ne kadar önemli olduğuna şahit olduk. Göztepe, Ankaragücü deplasmanında yalnızca 3 puanı değil sarı kart cezalısı durumuna düşen Alpaslan’ı da kaybetmişti. Ve Mihojevic maçın ilk yarısında takımın en etkisiz oyuncusuydu. Yoğun maç trafiğinden kurtulduktan sonra normale dönen Sivasspor top rakipteyken baskıyı çok iyi yaptı, Halil’e nefes aldırmadı, N’Diaye’yi iyi kapattı. Kazandığı toplarla da, Mihojevic’le dengesini kaybeden Sarı- Kırmızılılar’a 23 dakikada 4 gollük bir fatura çıkardı. 23’teki gol iyi bir futbol geleceği olan İrfan Can’a anlatmakla öğrenemeyeceği bir ders olmuştur. Genç kaleci topu taca vurmak yerine kontrol etmeyi deneyince topu kapan Yatabare takımını kolayca öne taşıdı: 0-1.
Kanadı savunamadılar
İkinci gol de Murat ve Halil’in hiç savunamadığı sol kanattan geldi. 38’de Gradel’in vuruşunu İrfan Can uzaklaştırdı, dönen topu ceza sahası yayında kontrol eden Fajr topu 90’a yolladı: 0-2... Uğur’un soldan harika ortasını Göztepeli savunmacılar seyrederken doğru bir koşu yapan Boyd üçüncü golü attı. Devre olmak üzereydi ki, bu kez defans arkasına güzel bir koşu yapan Boyd’a Ahmet Oğuz harika bir pas verdi. Amerikalı futbolcu kendisinin iki, takımının 4. golünü yaptı. Ünal Karaman ikinci yarıya 3 değişiklikle başladı ama golü bulan taraf yine Sivas’tı. Yatabare 55’te skoru 5-0’a taşıdıktan sonra Göztepe kıpırdadı. Ndiaye 60’ta harika bir gol attı. 62’de Titi 5-2, 90+2’de Diabate 5-3 yaptı.
‘’Galatasaray yarışta‘’
Belhanda tartışmaları ile geçen haftanın ardından kağıt üstünde kolay gözükse de çok zor bir maçı kazandı Galatasaray. Hatayspor gibi bir takımı deplasmanda yenen Kayserispor her takımın başına dert açabilir.
Fatih Terim doğru bir kararla çift santrforla başladı. Bu Mohamed'e, 'Falcao dünya yıldızı ama senden vazgeçmeyeceğim' mesajıydı. Galatasaray açısından ilk yarıda en rahatsız eden görüntü Luyindama'nın yaptığı bireysel hatalardı.
Cepheden gelen hava toplarında harikalar yaratan Luyindama top ayağına geldiğinde Muslera için rakipten daha büyük tehlike halini alabiliyor. Falcao attığı golle büyük bir golcü olduğunu tekrar belgeledi. Feghouli attığı gol pasıyla bu takımın en kaliteli ayaklarından biri olduğunu yine gösterdi.
Gecenin sorusu
Kriz olur mu? Kriz falan olmayacağını gösteren bir yardımlaşma ve dayanışma vardı sahada. Belhanda tartışmasını uzatmanın kimseye bir faydası yok.
Maçın starı
Onyekuru'nun ilk golünde Ramazan'ı geçişi ve verdiği pas mükemmeldi. Pozisyonu da harika sonlandırdı. Son golde Sapunaru'nun onu yakalayamayacağı çok belliydi. Fatih Terim boş yere ısrar etmemiş.
Maçın olayı
Luyindama'nın hatalı pasında Henrique'nin kaçırdığı fırsat maçın kaderini belirledi. Gol olsaydı bambaşka bir senaryo seyredebilirdik.
Kısa mesaj
Başka kulüplerde büyük sorunlara yol açan ve yönetilemeyen krizler Galatasaray'ın başına geldiğinde o sezon mutlu sonla bitiyor. Bakalım tarih tekerrür edecek mi?
‘’Başakşehir 90'da rahatladı‘’
Gençlerbirliği’ni deplasmanda 1-0 mağlup eden Başakşehir, Aykut Kocaman yönetiminde ilk 3 puanını alırken, 11 hafta sonra kazandı. 90’da Demba Ba takımını 29 puana taşıdı. Başkent ekibi ise 21 puanla ligin dibinde kaldı.
Kadro kalitesi çok daha yüksek olan kazandı. Visca’nın sakatlanmasının ardından oynadığı son 10 lig maçında 6 mağlubiyet 4 beraberlik alan Başakşehir kadro zenginliğini iyi değerlendirdi. Oyuna giren Rafael, Visca, Demba Ba, Youssouf, Tolga Ciğerci isimlerine bakarsanız galip gelen takımın Başakşehir olmasını doğal karşılarsınız. Gerçi gol 90’da kaleci Nordfeldt’in büyük hatasıyla geldi. “Süper yıldızlarla” oynamaya alışık oldukları için Galatasaray ve Fenerbahçe’de barınamayan Tolga, 90’da ceza alanı dışından şutladı, Demba Ba Nordfeldt’in elinden kaçırdığı topu güzel takip edip takımını galibiyete taşıdı: 1-0
Çok pas, yavaş hücum
Başakşehir çok pas yaptı ama çok yavaştı. Kontrol, yana, kontrol öbür yana, kontrol geriye, kontrol santradaki arkadaşa, oradan geriye... Sonra bir tur daha... Kimi zaman bir tur daha... Tabii ki, ciddi bir özgüven sıkıntısı yaşanıyor ama bu kadar yavaş oynanırken rakip savunma ceza alanına yerleşiyor. Ya bireysel beceriyle çözeceksiniz, ya da rakibin hata yapmasını bekleyeceksiniz.
Volkan’ın maçı
73’te Gençler öne geçecek fırsatı yakaladı, Lima’nın şutunda kaleci Volkan Babacan takımı
adeta ateş çemberinden çıkardı. 80’de Demba Ba’nın auta giden şutundan sonra, 89’da Polamat atıldı ve sonrasını biliyorsunuz. Gençlerbirliği için ligde kalmak artık çok ama çok zor.
‘’Alanya, Göztepe'yi yıkamadı‘’
3 haftadır kazanamayan Alanya, 3 maçtır kaybetmeyen Göztepe’yi ağırladı. İzmir ekibi Fatih’in kendi kalesine attığı golle öne geçerken Akdeniz temsilcisi Tzavellas’la cevap verdi. Nefes kesen 90 dakika sonunda iki takım da 1’er puanla yetindi.
Şüphesiz ki Süper Lig’de maçlarını seyretmekten en keyif aldığımız takım Alanyaspor. Saha yerleşimi harika, iyi pas yapıyorlar, atak kanadını çok iyi değiştiriyorlar. Futbolseverlerin büyük çoğunluğu Göztepe’nin kontratak oynamasını bekliyordu. Ancak Ünal Karaman’ın ekibi önde baskıyı çok iyi yaparak başladı, hücuma çok adamla gitti. 13’te akan oyunda Halil sağdan ortayı yaptığında 4 Göztepeli Alanya ceza sahasındaydı... 23’te Bareiro önce Alpaslan ve Atınç’ı, sonra da İrfan Can’ı avladı ama “gri pozisyonda” gelen gol hakem Tugay Kuan Numanoğlu tarafından iptal edildi. Verilseydi de takdir hakkına girerdi. 43’te Tzavellas müzait pozisyonda İrfan Can’ın üstüne vurdu, genç kaleci çabuk başlattı, Halil’in ortasını uzaklaştırmak isteyen Fatih kalecisi Marafona’yı gafil avladı: 0-1.
Tzavellas’ın çığlığı
Sonra çoğunlukla övgü dolu sözlerle bahsettiğimiz Alpaslan ve Atınç’ın hava toplarına seyirci kaldığı dakikalar başladı. 45+3’te Davidson, 45+4’te Berkan bomboş vurdular. 55’te de golü buldular. Tzavellas, Kadzior’un kornerinde enfes bir kafa şutu attı. Aynı Tzavellas’ın sarı kartı olan Jahovic’i ikinci sarıyla attırmak için çığlık çığlığa yere atışını yemeyen Tugay Kaan Numanoğlu’nu kutlarım...
Atan’a alkışlar
Göztepe açısından kırılma anı 52. dakika. Skor 1-0’ken gelişen kontratakta Halil’in sağdan yaptığı ortaya Soner klasına yakışır bir vuruş yapabilse Göztepe, İzmir’e cebinde 3 puanla dönerdi. Alanyaspor Göztepe’nin iki katı şut atıp, 3 katı pozisyon yakalayıp kazanamadı. Çağdaş Atan’ı sonuca rağmen bir daha kutluyorum. İrfan Can ise harika iki kurtarışla, Halil de yine bir şekilde goldeki katkısıyla fark yaratan Göztepeli oyunculardı.
‘’61 yıl sonra gelen zafer‘’
Luckassen 15. dakikada kırmızı kart gördüğünde, “Maçın kaderi belli oldu. Büyük ihtimalle Göztepe kazanır, üstelik rahat kazanır” diye düşünmüştüm. Birçok futbolsever de öyle düşünmüştür. Göztepe gerçekten hayati bir 3 puan kazandı ama sonuçtan mutlu olan Göztepeli oyuncuların oynadıkları oyundan memnun olduklarını hiç zannetmiyorum. Kırmızı kart Suat Aslanboğa’nın yorumu... Luckassen’in niyeti topla oynamak ve oynuyor ama devamında Ndiaye’nin bileğine basıyor. Bu pozisyonda faul ve kart vermeyecek hakemler tanıyorum. Aslanboğa’nın kararına saygı göstermek gerek.
Top can çekişti
Kırmızı karttan sonra dengeli geçen, “Al gülüm, ver gülüm” paslarıyla dolaşan top 26’da Atınç’ın güzel pasıyla canlandı. Berkan, Halil’e oynadı, Halil’in arka direğe kestiği topu gole çevirmek Ndiaye için zor olmadı: 1-0. Sonra yana pas, geriye pas, 5 metre öne pas, 3 metre geriye pas, 20 metre sağa pas, 15 metre sola pas oyunu izledik. Paslar da baygın paslar. Top ayaktan ayağa dolaşırken can çekişiyordu!
İrfan Can’ın hatası
İkinci devreye Paşa 11, Göztepe 10 kişi gibi başladı. Yusuf’un zayıf şutunda İrfan Can’ın blokaj hatasında top direkten dönerken ev sahibi şanslıydı. Yusuf’un bir sonraki gollük şutunu da İrfan Can yaptığımız övgülere değer şekilde kurtardı. Kasımpaşa oyundan düşerken, Berkan’ın gördüğü kırmızı Göztepe’yi paniğe sürüklese de Göztepe müsabakayı kazanmayı başardı. Yazımın sonunda Aykut Kocaman, Ersun Yanal ve Ünal Karaman’a soruyorum. Taraftarı olsanız çalıştırdığınız takımların maçlarına kaç lira bilet ücreti ödeyerek gidersiniz? Hatta gider misiniz?
‘’Cezayı Halil kesti‘’
Takımın korner kullanırken orta sahada rakip forvetten 1 kişi fazla beklersin, o kadar! Savunmacını, rakibin atlet oyuncusuyla birebir bırakmazsın. Hem de Halil Akbunar gibi bir oyuncuyla! Bu, gole davetiye çıkartmaktır. Siz bu savunma duruşunu bile takımınıza yaptırmıyorsanız, Halil de cezayı keser. Göztepe, Ünal hocanın geçen hafta stopere yerleştirdiği Alpaslan ve Atınç’la daha sağlam durdu. 40’a kadar net pozisyon vermedi. Fenerbahçe’nin ilk çalışılmış organizasyonu Sosa’nın ortaladığı, finalde Szalai’nin vuramadığı toptu. Sosa’nın gollük vuruşunu da İrfan ilk yarıda harika kurtardı. Ancak Ndiaye’in Altay’ın üstüne vurduğu, Diabate’nin Jahovic’in gollük vuruşuna engel olduğu Göztepe pozisyonları da çok netti. Göztepe oyun planından hiç kopmadan, soğukkanlı ve kademe hataları yapmadan kapandı, geniş alanda kontratak kovaladı, 3 puanı cebine koydu dönüyor.
Oyundan keyif almadılar
Jahovic’in takıam girişi Ndiaye’yi de daha etkili bir oyuncu haline getirdi ama Göztepe’de Kaptan Halil Akbunar yine belirleyici oyuncu oldu. Fenerbahçe kalesine dönük en büyük tehditti. Maçın skorunu belirleyen golle kendisi için unutulmaz bir anı daha kazandı. Göztepeli oyuncular ne kadar rahatsa, Fenerbahçeliler o kadar gergindi. Oyunun hiçbir dakikasında oynadığı oyundan keyif almadı. Üzerlerinde anormal bir baskı var, çok gerginler. Hızlı oynamıyorlar, acele oynuyorlar. Aşırı motivasyon ve endişe yapabileceklerinin çoğunu yapmalarına engel oluyor. Göztepe için kabus bitti diyebiliriz. İyi olmayan oyunlarla 4 maçta 1 puanlık süreçten sonra Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarından 6 puanla çıkmak büyük iş… Denizi geçip çayda boğulacaklarını sanmıyorum.
‘’Göztepe Başakşehir'i yaktı‘’
Göztepe’nin özellikle ilk yarıda bariz üstünlük kurduğu bir karşılaşma oldu. Sarı-Kırmızılı ekip Halil, Berkan ve Soner üçlüsüyle yine fark yarattı. Jahovic atamasa da, hatta takımının atacağı bir golü şanssızlıkla engellese de rakip stoperleri bozan, klas bir santrfor. İlk 10 dakikada Halil’in ortasına uzadı ama vuramadı, Berkan’ın pasında yaptığı vuruşu Mert kurtardı. Klas oyuncu demişken Soner’e de bir yer açmak lazım. Göztepe’nin ustası 24. dakikada Gassama’nın sağdan yaptığı ortada, Başakşehir orta saha oyuncuları topu seyrederken, güzel bir koşu ve harika bir kafa şutuyla tabelayı değiştirdi: 1-0.
Alpaslan ve Atınç
48’de Duarte’nin getirdiği topa müsait pozisyonda Berkay berbat vurdu ve ibre tekrar Göztepe’ye döndü. Yine Soner Usta’nın pasında Jahovic penaltıyı aldı. Zulj enfes bir penaltıyla 53’te takımını yine öne taşıdı. 59’da gelişen Başakşehir atağında Deniz takımını maça ortak etti: 2-1. Göztepe ve Ünal Karaman derin bir nefes aldı. Başakşehir’e gelince, biri bana “Geçen senenin şampiyonu 24. haftada küme düşme hattında olacak” deseydi, “Yürü git işine benimle futbol konuşma” derdim ama gelinen nokta bu! Başakşehir artık, zihinsel olarak tükenmiş, içgüdüleriyle oynayan, pozisyon hataları yapan ve panik duygusu net olarak gözlenen bir takım. 16 hafta uzun bir süre ama bu duyguyu yenemezlerse işleri çok zor.