‘’Göztepe'ye yazık oldu‘’
Ne Avrupa Kupası imiş arkadaş... Fenerbahçe grup aşamasında oynadığı 5 müsabakadan sonra ligde çıktığı 5 maçta 1 galibiyet, 2 beraberlik, 2 de mağlubiyetle 10 puan kaybetti! 'Ali Koç risk almadı, kumar oynuyor' demiştik, Fenerbahçe bu seneyi de kaybediyor. Suçluyu dışarıda aramaya gerek yok... Kadronun en kaliteli ve değerli stoperi Szalai, stoperin 4. alternatif ismi durumuna düştü. Takımın en usta oyuncusu Sosa yine kulübede!
İlk devre oyun üstünlüğü de pozisyon üstünlüğü de Göztepe'de. Halil formunu yakalamış, Jahovic aç, Soner usta, takım savunması Atakan’la üst düzey. Berke, Jahovic'in gollük bir şutunu iyi kurtardı, Halil'in bir şutu direğin hemen yanından autu boyladı, sonunda Mesut'un zayıf pasını kapan Jahovic, faul yapmamak isteyen Kim'i kolay geçip takımını öne taşıdı. İnatçı Pereira, takımın berbat oyununa rağmen tek oyuncu bile değiştirmeden başladı! Halil'in vuruşu direkte patladı.
Dönen topta İrfanCan, nefis bir pasla Serdar Dursun'a golü attırdı. Hepsi o, sonra yine Göztepe kaçırdı, yine Kim iyi kademe yaptı da Fenerbahçe 1 puanı aldı. Bu arada Vitor takımın en yaratıcı ve moralli oyuncusu İrfanCan’ı çıkardı! İrfan, Mesut’a, “Ben böyle bir şey görmedim” diyordu. Adam oyuncularını bile şaşırtıyor, Fenerbahçeliler de her maç bir ümit ekran başına geçiyor. Yazık...
‘’Salladı yıkamadı!‘’
Mustafa Denizli'nin hayal dünyası zengindir. Futbolda aşağı yukarı tüm hayallerini gerçekleştiren büyük bir teknik adamdır. Ancak O bile,"Evimm, evimm" dediği Alsancak Stadı'na bir gün isminin verileceğini, aynı gün İzmir’de açılış törenine katılacağını, sonra da özel uçakla İstanbul’a geçip Altay’ın başında sahaya çıkacağını tahmin etmemiştir. Maçın sonucuna bakmayın, Trabzonspor’u en çok zorlayacak ekip Başakşehir. Güvenli, ne yaptığını bilen, sabırla doğru pası arayan güçlü bir takım. Soldan Berkay, Hasan Ali, Chadli, sağdan Ömer Ali, Guldbrandsen, merkezden Tolga ve Mahmut hem topa sahip oldular hem çok adamla pozisyon aradılar. Okaka'nın ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golü hazırlanış bakımından mükemmeldi.
Atamayana atarlar oluyordu
Okaka'nın vuruşunda enfes bir kurtarış yapan Lis devrenin berabere bitmesini sağladı. Değişikliklerle pozisyon sayısı arttı. Lis, Berkay'ın ve Alexic'in gollük vuruşlarını harika kurtardı. Visca'nın şahane ortasına Chadli dokunamadı... Visca vurdu Lis kurtardı. Visca verdi, Alexic kaçırdı. Berkay vurdu, Lis kurtardı. Murat Akça, 86’da kafa şutunu biraz aşağı vurabilse, 'Atamayana atarlar' kuralı işleyecekti. Altay eksik kadroyla Lis’in kurtarışlarıyla altın bir 1 puan kazandı. Altay hem 1 puanı, hem de 18'lik Kazımcan Karataş'ı kazandı. Yolu açık olsun.
‘’Adana Demir'den müthiş zafer‘’
Adana Demirspor çok dengeli bir ilk yarı oynadı. 19’da harika paslarla ceza sahasına gelen Güney temsilcisi Vargas’ın pasında Yunus Akgün’ün boş kaleye yaptığı plase ile öne geçti: 0-1. Altay savunması kötü günündeydi. Altay’ın ilk yarıda yakaladığı tek net gollük pozsyon da bir kornerde Akintola’nın kafasından kendi kalesine gitmekte olan şutta Muric’in yaptığı kurtarıştı. İkinci devrede Altay, Demirspor’un üstüne kabus gibi çöktü. Poko’nun güzel pasında Ahmet Rayyan arkasında kalan topu güzel alıp harika bir vuruşla takımını beraberliğe taşıdı. Orta sahada büyük üstünlük sağlayan Siyah-Beyazlılar’da 49 Pinares’in, 50’de Bamba’nın şutları kaleci Muriç’te kaldı. Ancak, Adana Demirspor’un ikinci yarıda kullandığı ilk kornerde gol bulması Altay’ı oyundan düşürdü.
Altay’a takviye şart
55’te Vargas’ın kullandığı kornerde Simon Deli indirdi, Poko ofsaytı bozduğu için Assombolonga bomboş durumda Lis’i avladı. 58’de Akintola’nın golü pozisyonun başlangıcında Vargas ofsayt olduğu için iptal edildi. 60’ta Stambouli’nin enfes pasında bomboş durumda buluşan Akintola enfes bir şutla topu sağ üst köşeden ağlara gönderdi: 1-3. Adana Demirspor Vargas önderliğinde geniş alanlardan yararlanarak etkili kotralar yaparken el frenini Montella çekti, Varga’yı kenara aldı! Vargas takımının yıldızıydı. Yunus’un güzel futbolunu anlamsız yere yatmalarla gölgelememesi lazım. Altay’da devre arasına kadar alınan her puan altın. Denizli’nin takımına 11’de oynayabilecek en az 4 takviye lazım.
‘’Antalya'dan altın vuruş‘’
Bence maçtan daha önemli bir olay var. Usta meslektaşım Cemal Ersen benden önce davrandı gıpta ettim. Bu ay İzmir Alsancak Stadı açılacak. Futbolda İzmir denince akla gelen isim Mustafa Denizli'dir. Yalnız Altay'ın sembolü değildir, İzmir'den çıktıktan sonra 3 büyükleri dolaşıp hepsini şampiyon yapmış, yuvasına dönmüştür. Alsancak'ta en çok oynayan, en çok gol atan büyük futbolcu, "Büyük Mustafa'dır" Devlet büyüklerimiz doğru kararlarla stadyumlara Fatih Terim ve Şenol Güneş ismini verdiler. Yaşayan efsanenin adı da Alsancak'a yakışır! Mustafa Hoca'dan Nuri Şahin'e geçelim, zihinsel olarak çok hazır olduğu ve doğru oyuna oyuncularına ikna ettiği çok belli. Top rakipteyken 5'li, orta sahadaki kaymalar çok başarılı, topu kazanınca ne yapacakları belli.
Mert Güzenge'ye dikkat
75.dakika, topun sahibi, doğru pas yapan, pozisyon üreten takım Antalyaspor'du. Savunmanın merkezinde oynayan Bahadır, ön livero Fredy, genç futbolcular Doğukan, Ufuk, Bünyamin ve Mukairu harika oynadılar. Maç 2. dakikada Altay'da maçın en iyi oyuncusu olan kaleci Lis'in aynı atakta 3 kurtarışı ile başladı. 49'da Bamba'nın savunmaya yardım ederken dokunduğu top Mukairu'ya pas oldu, 2 oyuncu eksilten genç futbolcu sağ alt köşeye temiz vurdu: 1-0. Antalyaspor haklı bir galibiyet kazandı. Nuri Şahin her hafta daha iyi futbol oynatıyor. Türk futbolcu Mert Güzenge isminde harika bir hakem kazanıyor.
‘’Sivas başladı! Altay bitirdi...‘’
Maç öncesinde, 34 sene önce, 38 yaşındaki Mustafa Denizli’nin Nisan 87’de, teknik direktör olarak A Milli Takım’daki ilk resmi maçında İngiltere karşısında kaptanı olan, 2000 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek final yaşayan takımdaki yardımcı antrenörü Rıza Çalımbay’la birbirlerine sarılmaları harikaydı. 5’te Rayyan’ın şutunu Ali Şaşal kolay kurtardı. Sivasspor 38’de Gradel’in sağ kanattan yaptığı ortada Yatabare şık bir kafa vuruşuyla takımını öne taşıdı: 0-1 44’te Ali Şaşal’ın iyi uzaklaştıramadığı topu Altay orta saha oyuncuları kazandı. Rayyan’ın tek pasta gönderdiği top Bamba’nın güzel vuruşuyla ağlara buluştu: 1-1. Son dakikalar top bir o kalade, bir bu kaledeydi. 85’te Paixao’nun şutunda top direkten auta gitti. Sonra, James net bir pozisyonda topa vuramadı. 86’da Uğur’un ortasında James’in kafa vuruşunu bu kez Lis harika kurtardı. 90+2 Erhan Çelenk’in şutu Ali Şaşal’da kaldı, 90+3’te Thachiano’nun kafa şutu çok kötüydü. 90+4 Gradel’in tehlikeli şutunu 40’lik örnek profesyonel İbrahim kafayla kornere attı...
Gradel bayılttı
Gradel, Altay’ın sağ kanadında oynayan rakiplerini bayılttı. Sivassporlu Uğur istikrarlı çizgisini sürdürmeye devam ediyor. Eğer Milli Takım için Almanca bilme zorunluğu yoksa A Milli Takımımıza davet edilmeyi çok hak ediyor. Altay’da kaleci Lis, İbrahim ve Pinares arkadaşlarından biraz daha iyiydi. Hakem Erkan Özdamar, 2-3 sarı kartı atlayarak notunu düşürdü.
‘’Siopis girince‘’
Göztepe, taraftarının da yarattığı harika atmosferle, rakibe baskıyı harika yaptı, Yalçın'ın önderliğinde Trabzon kalesine yakın oynadı ama Halil Akbunar'ı çok aradı. İlk dakikada Yalçın, 7'de N'Diaye, 43' te Jahovic fırsatları harcamasa bambaşka bir sonuç olabilirdi. Trabzonspor Bakasetas ve Nwakaeme' nin yokluğunda hücum organizasyonları yapamadı, savunmada da eski günlerinden uzaktı. Skor olarak yenilmedi ama orta sahada net bir şekilde ezildi! Siopis oyuna alınınca bariz üstünlük bitti. Net fırsatların hovardası Gervinho takımını öne taşıdı. Siopis, Hamsik'i çok rahatlattı. Tempoyu ayarlayan, topa sahip olan Bordo Mavililier, 86'da Baku iyi vursa iki puandan olacaktı. Şampiyonluk yarışında kötü oynarken kazanmak çok değerlidir.
Gecenin sorusu
Fenerbahçe rehaveti mi? Lider bir takım son 5 maçının 4'ünü kaybetmiş bir rakip karşısında ilk yarıdaki gibi mahkum oy namaz. Önemli oyuncular eksik olsa da konsantrasyon ve odaklanma sorununun başa ne işler açacağının ipuçlarını vere n bir karşılaşmaydı.
Maçın starı
Abdülkadir Ömür
Galatasaray maçının 40. dakikasında oyundan alınan ve taraftarın tepkisine ağlayan süper yetenek, Avcı'nın onu her maçta 11'de başlatmasının karşılığını vermeye başladı. Bir gol pası verdi, şahane de bir topuk pası. Yetmez. Ancak kafasını saçma sapan detaylara takmazsa bütün transferleri gölgede bırakır.
Maçın olayı
İlk yarıda 1 şut Ligin en golcü takımı Trabzonspor, Fener bahçe galibiyetinin moraliyle daha iyi oynar diye bekliyorduk. Yanıldık. Berbat bir şut dışında bir şey yok! Kabul edilemeyecek kadar kötü. Orta sahada yenilirseniz, kolay kolay kimseyi yenemezsiniz.!
Kısa mesaj
Göztepe taraftarlarına alkış: Maçın ilk yarısında Göztepe taraftarları çoğu büyük kulüp taraftarlarının yaratamadığı müthiş bir tribün baskısı oluşturdular. Hem de küfürsüz kafirsiz, marşlarla ıslıklarla. Öyle bir atmosferdi ki; Trabzonspor bu sezon adeta ilk kez deplasmanda oynadı. Tüm kulüp taraftarları örnek almalılar.
‘’Karamoh attı Karagümrük güldü‘’
Maç bittiği zaman röportaja gelen Jimmy Durmaz, “Rahatlıkla söyleyebilirim ki bu haftaya kadar oynadığımız en güçlü rakipti” dedi. Haklıydı... Mustafa Denizli’nin takımı sadece futbol oynamayı, goller atmayı, kaybettiği topları çabuk kazanmayı isteyen, her futbol severin keyif aldığı birtakım... Altay’ın 17 şutuna karşı Karagümrük’ün 4 şutu vardı. Altay’ın 17 şutundan 2’si, Karagümrük’ün 3 şutu çerçeveyi buldu. 23 yaşındaki Karamoh rakipler için tam bir dert kaynağı... Beşiktaş maçında Rıdvan rakibiyle girdiği omuz omuza mücadelede dağılmıştı ve Beşiktaş mağlup duruma düşmüştü. Bu kez Altay’ın en çok koşan, en faydalı olan oyuncusu Cebrail 15.dakikada Karamoh ile girdiği ikili mücadelede dağıldı. Fransız oyuncu kaleci Lis’i ve Murat’ı geçip topu kolayca ağlara bıraktı.
Mustafa Denizli sakatlanan Murat dışında tüm değişiklilerini kazanmak için yaptı. Acele oynamaları, son pas ya da son vuruşta hata yapmaları yüzünden kazanabilecekleri bir maçtan puansız ayrılmalarına neden oldu.
Süleyman Hurma farkı
Cebrail yenilen goldeki pozisyonun rövanşını Karamoh’tan aldı, hakem penaltıyı çaldı. Bu arada Karagümrüklüler 8-10 pas öncesi için faul itirazlarına başladı. 4 dakika sonra faul değil ofsayttan penaltı iptal edildi. Misafir takım usta kaptan Biglia’nın yönetiminde İzmir’den 3 puanla ayrıldı. Süleyman Hurma hoca seçimleriyle, transferleriyle ders veriyor. Keşke diğer başkanlar da futbolu Hurma’nın yarısı kadar bilselerdi.
‘’Şahane puan‘’
Halil Dervişoğlu'nun enfes ara pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Kerem doğru bir vuruş yapabilse, takım harika savunma yaptığı ilk yarıyı galip bitirecek, golün Marsilya üzerindeki etkisi yıkıcı olacaktı. Galatasaray savunmaya Marcao ve Boey'in katılımıyla kaya gibi sağlam bir görüntü verdi. Marsilya ilk yarıdaki tek pozisyonunu Muslera'nın olağanüstü kurtardığı bir Cengiz Ünder şutuyla buldu. Marsilya başka pozisyon yakalayamazken, Sarı- Kırmızılılar ilk 20 dakikada 2 kez birbirlerinin toplarına girerek, bir de Halil'in pozisyonu iyi takip etmemesi yüzünden golle bitebilecek 3 pozisyonu harcadı.
Yüksek atmosferde iyi savunma
Nelsson yine dengeli, Taylan ve Berkan yine çok çalışkan, savunmaya da yardım eden Morutan klas, Kerem ise maalesef çalışkan ama savruktu. İkinci devrede Halil’in veremediği bir pas dışında kaleciyi tedirgin dahi edemedik. Öndeki Morutan, Halil ve Karam her dakika biraz daha kayboldu. Yüksek atmosferde iyi savunma yaptık. Direkten dönen topta, boş kaleye atılamayan fırsatta şanslıydık. Ne olursa olsun, şahane puan...
Kaçan yetenek büyük oldu
Enfes bir gollük şut atan ve bir de harika gollük pas veren Cengiz'e gelince! Düşündüm de; 2015/16 sezonunda Başakşehir, Cengiz Ünder'i 700 bin Euro'ya transfer ederken, Galatasaray Garry Rodrigues için 3.5, Tolga Ciğerci için 3, Eren Derdiyok için 4, Serdar Aziz için 4.5 milyon Euro bonservis bedeli ödüyordu. Kaçan yetenek çok büyük oldu!