‘’Yetmedi mi?‘’
Bünyamin Gezer son haftaların en skandal hakemiydi. Trabzon’da vermediği penaltı, Vestel Manisa maçında vermediği penaltı, Ümit Karan’ın gölgesine verdiği penaltı, İbrahim Toraman’ı attırdığı kırmızı kart ile Bobo’nun pozisyonu arasında ne fark var? Bünyamin Gezer’in iyi niyetli olduğunu kesinlikle zannetmiyorum. Beni işin ilgilendirmez. Polislik kutsal bir meslek ama saygı da gerek. Sahadaki profesyonel futbolculara davranış şeklin hiç de hoş değil. Hakem camiasının yüz karasısın. Önce adam olacaksın. Ama sende boncuk buldular galiba... En kritik maçlara gönderildin ama iş bitirici olarak.
Neyse... Bünyamin Gezer tabii dün geceki skorun bir parçası. Ancak, hani iyi günde, kötü günde taraftardın. Beşiktaş takımının sana en çok ihtiyacı olduğu dün gecede senin de payın var. Tribün bağırıyor, ‘Demirören yeter... Beşiktaş Başkanı sözünü tutar... Yönetim istifa’ diye. Bir insan parasıyla ancak bu kadar rezil olur. Diatta mı, İbrahim Kaş mı? Bin kere İbrahim Kaş.
Merakımdandır... İstanbul’da 2 milyon Sivaslı var deniliyor. Ve Sivas lider. Dün tribünde 150 tane Sivaslı vardı. Fener yola devam ediyor. Beşiktaş takımını tetikçiler bitiriyor. Kim, ne pay alırsa alsın ayıp ediyorlar. Bu kadar uğraşılmaz. Bende diyorum: “Federasyon istifa”.
‘’Dağıldık‘’
Sadece kafa olarak değil, bedenen de hazır olmadığımız bir maç. Adamlar da inanamadı zaten. Arada tek bir fark vardı: Biz ayakta duramıyoruz, düşen kalkamıyor, onlar ayakta duruyor. İki gündür Londra-Liverpool arasında gittik geldik. Hiç böyle bir sonuç kimsenin aklından geçmiyordu. Maça sadece biz değil, takım da belli ki hazır değildi. İki gündür herkesin aklı cumartesi gecesinde... Keşke o gece yaşanmasaydı. Keşke o maç ertelenseydi. TFF’nin aklı fikri Türk Milli Takımı... Ancak bilmeliler ki milli takım, bu takımlardan oluşuyor. Liverpool ya da bugünkü PSV maçı, Norveç maçından daha mı önemsiz? Olaya bu yönden bakınca, Başkan Demirören ve arkadaşlarına hak veriyorum. Moral bozukluğu yanında takımın kadro yapısı da ilk maça göre farklıydı. Bazı oyuncular var ki olmazsa olmaz; Tello, Gökhan Zan. Doğrusunu isterseniz, ilk maçtaki gibi huzurlu bir beklenti içinde değildik. Ama hayal de kurmuyor değildik, ya tutarsa diye... Ama tutmadı, çünkü İbrahim Üzülmez’in bölgesinde Benayoun ve Crouch’u durduramadık. Ve tabi ki dağıldık. Değil bu kelime hafif kalır, darmadağın olduk.Adamların düşüncesi, gol ve direk kale... Senin düşüncen; gol yememek, 20 pas yapıyorsun. Hâl böyle olunca, olacağı da buydu. Ben bu maçı zaten kayıp hanesine yazmıştım. Asıl kıyamet, yarından sonra Sivas maçına kadar kopacak. Çünkü Beşiktaş’ta artık saha içine giremez oluyoruz. Bunun sebebi ne taraftar ne takım... Sebebine sebep olanlar, çok kısa bir süre içinde ne olursa olsun bedelini ödemeli. Yalnız Mehmet Sedef’e bir sözüm olacak: Burak Yılmaz’la çok dolaştı. Ama yanlış huy edindi. En çok öğrendiği şey de yerden kalkmamak... Bu maçtan şu sonuç çıktı. Gelecek günlerde Beşiktaş’ın da, Federasyon’un da sıkıntılı günler yaşayacağı.
‘’Toplu katliam‘’
Sadece cumartesi günkü Fenerbahçe maçı değil, sezon başından beri Beşiktaş’a yapılanlar A takıma özel değildi.
Aynı senaryolar PAF Takım, B Genç Takım ve Yıldız Takım için de işleniyor. Geçen hafta Galatasaray ile oynanan B Genç maçı, 2 hafta önce Trabzonspor ile oynanan PAF maçı. Bütün bu maçlarda maalesef adalet dağıtımında hep olumsuzluklar Beşiktaş’a yapılıyor.. Farkında mısınız?
Adaletsizlikten bihaber olandan adalet istiyoruz. Bundan tam 3 ay önce, BJK TV’de Kara Kartal Forum programında, yüksek sesle bağırdım kimse kulak vermedi. Tahkim Kurulu’nu ve Denetleme Kurulu’nu açıklayan TFF, MHK ve Disiplin Kurulu hâlâ açıklayamamıştı. Bugün, TFF’nin yayınlamış olduğu kitapçıkta Disiplin Kurulunun isimleri yoktur. Çünkü ortayı bulamamışlardı. Haluk Ulusoy, Cemal Aydın ve kulüpler pazarlığında ibre bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu. İşte benim o günkü feryadım, başta Başkan Yıldırım Demirören olmak üzere herkeseydi. Müdahil olun, olmassanız 5. haftadan sonra Beşiktaş katledilecektir diye söyledim.
Kaynak: Beşiktaş TV Kara Kartal Forum Programı sezonun ilk iki programı...
O günlerde Cemal Aydın’dan medet uman Beşiktaş Yönetimi, bugün TFF’ye değil, Cemal Aydın’a gitsin, yalvarsın işleri daha kolay olur. Çünkü bu Federasyonun Başkanı Haluk Ulusoy değil, Cemal Aydın.
Sivas maçına PAF Takımı
Yıldırım Demirören ve arkadaşlarının Sivasspor maçına PAF Takımı ile çıkma kararını destekliyorum. Ancak bu kararı tek başına yüklenmesinler. Camia olarak kenetlenme zamanı. Hemen Liverpool maçı sonrası Genel Kurul çağrısı yapsın, gündem maddesi sadece Federasyon olsun. Bu toplantı sonucu da her türlü yetkiyi alsın. PAF Takımı ile oynama kararını almaları doğru, ama bunu uygulamak için Genel Kurul onayı şart. Çünkü bu sadece Beşiktaş Yönetim Kurulu’na yapılan bir saldırı değil, Beşiktaş ailesine yapılmış bir saldırıdır. Bütün Beşiktaşlı yazarlara da sesleniyorum; şimdi birlik zamanı...
Fenerbahçe kupaya PAF Takımı ile çıkacağız diyordu, çıkamadılar. Doğrusu Fenerbahçe bu işi çok iyi biliyor. Hani dediler ya, “Bu işi sahada değil, masa başında kazanmasını öğrendik” diye... Keşke 100. yılda Beşiktaş şampiyon olmasaydı. Anasının ak sütü gibi kazandığı şampiyonluğa, leke sürülüyor. Herkes 100. yılı diline dolamış. Siz bırakın onu da, Galatasaray’ın dört sene üst üste şampiyon olduğu süreçteki aldığı desteğe ne demeli?
Açıkça belirtmeliyim ki, bu sene çok daha fazlasıyla destek alıyorlar. Kimin sayesinde mi? Hadi bilin bakalım size bir bilmece. Kim o..? Baba ve oğul...
NOT: Sivasspor maçına çıkması söz konusu olan PAF Takım oyuncuları hazır kıta bekliyor. Muhammed ve Kubilay da dahil.
‘’Arzuman mı arzunan mı?‘’
Hani şiddeti önleme yasası vardı. Son zamanlarda millet olarak birlik-beraberlik mesajları veriliyordu. Kenetlenmemiz gerektiği, bilhassa statlardaki görüntüler bizleri çok mutlu ediyordu.
Dün geceki derbi bu açıdan çok önemliydi. Gel gör ki; tek hedefleri, şartlar ne olursa olsun “3 puan” diyen Fenerbahçe yönetimi hafta sonu gündeme damgasını vurdu. Ve iki gündür saha içinden çok, saha dışını konuşmaya başladık. Fenerbahçe istediğini elde etti... Her şartta onlar için 3 puan. Demek ki; ‘şaibeyi’ saha içinden daha çok saha dışında aramak lazımmış.
Maç başladığında “İsmet Arzuman’ın Allah yardımcısı olsun” diyordum. Ama işi Allah’a bırakmamak lazım. İsmet Arzuman, işini kendi halletti. Nasıl mı?
Daha ilk yarı, 5-10-15-22-23-32 ve 43. dakikalarda çaldığı düdükler tamamen Beşiktaş’ın aleyhine... Arada sırada ince ayarlar, bir de Cisse ile İbrahim Toraman’a sarı kart. Zaten aksak olan defansı tamamen ‘zıp zıp’ oynamaya yetti. Serdar Kurtuluş, Tello, Gökhan Zan defansın olmazsa olmazları.
Neyse... Ben yine Arzuman’a döneceğim. Cisse’ye sarı kart var, aynı hareketi yapan Gökhan’a niye yok? 56. dakikada Burak’a sarı kart ama Aurelio yapınca devam... Semih’in sarı kartı var, Ali Tandoğan’ı çekiyor 2. sarıdan kırmızı olması lazım... Dakika 77, Deivid, Serdar’a faul yapıyor 2. sarı kart ve kırmızı.
Geliyoruz son dakikaya... Higuein golü atmış; Arzuman’dan başka herkes golü izliyor. Yazık Arzuman... Futbol hakemlik hayatın bu sene sona eriyor ama Fenerbahçe’ye de kıyağın iyi oldu.
‘’Çay demsiz!‘’
Kazanan daima haklıdır. Ancak doğduğum yerin takımı Rizespor’a bir tavsiyem var. Galibiyet golünü attıktan sonra daha oyunun bitmesine 40 dakika var. Yere düşen kalkmıyor. Sakın ola ki, Rize’deki maçlarımızda rakip aynı davranışta olursa Beşiktaş tarafının kızdığı gibi kızmayın. Asıl üzüldüğüm; hakem sedyeyi çağırıyor, “Eyvah!.. İnşallah bir sakatlık yoktur” diyoruz. Ama taç çizgisinden dışarı çıkan sihirli bir el değmiş gibi canlanıveriyor ve oyuna giriyor. İşte bu kısmı ayıp, hiç yakışmadı. Beşiktaş dün sahada sadece yedek takımla değil, yedek seyirciyle de gelmişti. 65. dakikaya kadar...
Beşiktaş için itibar maçıydı. Son iki sezonun kupa beyi itibarını da kaybetti, puanını da... Sakın sahadaki futbolcular bir daha ‘Ben niye oynamıyorum’ diye problem yaratmasınlar. En kötüsünün milyon dolar olduğu oyuncu kadrosunda bu derece silik ve yetkisiz olması yakışmadı. Parada gitti, itibar da. Kaçak oynadılar, top almaktan korktular. Olacağı buydu. Ben daha çok öz kaynak üzerindeki oyunculara baktım; İbrahim Kaş, Sedef, Aydın, Batuhan... İbrahim Kaş yerinde değildi. Sedef ilk yarı önünde Aydın arkasında Baki... Düşünün Sedef’in halini. Aydın’ın koşmasını bırakın, yürürken bile benden ağırdı.
Higuain’i herkes çok merak ediyordu. 7. dakikada golü atınca sevindim. Basit olanı yapsa işi çok daha kolay ve takımına da çok daha faydalı olacaktı. Topun, sibobunu aradı. Biz de golden sonra Higuain’i aradık. Yazık oldu... Hem itibar gitti, hem para... Ben biraz rahatım; biri doğduğum yer, biri doyduğum yer... Fazla acıtmadı.
‘’Düdüğün adaleti‘’
Trabzonspor-Konyaspor maçında Erdinç, Konyaspor’lu Washington’u sırtından tutup indirdi; Devam!.. Fenerbahçe-Manisa maçında Lugano, altı pasta Manisaspor’lu Rafael’i indirdi; Devam!.. Denizlispor maçında ise Ümit’in “rüzgarına” penaltı...
Bu üç kararda da hakem aynı; Bünyamin Gezer. Gezer, Serdar Tatlı havasında. Daha doğrusu, onun gibi kabadayılık yaparak bir yere gelmek istiyor. Türkiye’de gelirsin, ama Edirne’den ötede yoksun.
Şimdi renklere göre mi bu kararlar, yoksa kuralları mı işleyeceğiz? Niçin bu konuyla giriş yaptım diye düşünebilirsiniz. İstemeden yine 2004-2005 sezonuna geleceğim.
Cem Papila, Samsunspor maçında 5 kırmızı kart gösterdi, Ahmet Yıldırım’ınki hariç hepsi de doğruydu. Aynı Bünyamin Gezer gibi... Ama ondan sonra ne oldu? Cem Papila, Erman Toroğlu’nun deyişiyle; ‘Yumuşadı’ veya benim deyimimle korktu, cesaret edip atamadı, Fenerbahçe’ye de yol verdi. Vedat Yüksel, Ankaraspor maçında gözünün önündeki golü görmeyerek iptal etti. Beşiktaş belki de şampiyonluk yolunda en büyük darbeyi yedi. Bunu sezon sonunda da göreceğiz. Vedat Yüksel, 2 hafta sonra da maç aldı. Demek ki, Bünyamin Gezer de Trabzon’a, Fenerbahçe’ye ve Galatasaray’a kıyak yaparak art arda maç aldı, mükafatını gördü.
Beşiktaş’a olanlarda ise, Başkan masaya yumruğunu vurup “hakemliği bitecek” dedikleri ya FIFA oldu, ya da her hafta maç aldı. İşte Beşiktaşlı’nın isyanı burada. Kararların adil olmasını istiyorlar. Kendilerine yontulmasını istemiyorlar. Niçin bu kararlar adil değil ya da niçin Beşiktaş’a yapılan haksızlıklarda prim dağıtılıyor, mükafat veriliyor?
Galatasaray’a 9 maçta 8 penaltı, 17 takıma toplam 8 penaltı. İşte isyan burada...
Ben geçen hafta “Rüştü affedilmesin” derken, asıl amacım yılda 72 maç oynanan liglerimizde naklen yayınların dışındaki maçlarda büyük sıkıntılar yaşanabileceği için söyledim. Bakın, dakika bir gol bir... Trabzonspor da Yattara’nın affını istiyor. Bu taleplerin sonu gelmeyecek.
Bugün, mecburi gündüz mesaisi ile son iki senenin kupa beyi olarak Beşiktaş İnönü’de... Rakibin ligdeki durumu hiç önemli değil. Oynamadan hiç bir maç kazanılmaz. Ancak Ertuğrul Hoca, dönüp biraz kulübeye biraz da tribüne bakıp, İnönü’deki 90 dakikaya da aç oyuncuları sahaya sürerse, daha sağlıklı olur düşüncesindeyim.
‘’Aah Nusret Bağış Kiper!..‘’
Farkındaysanız son üç sezondur seyirci tribünden tamamen kaçmış durumda. Bu konuda takımının en büyük destekçisi olan Beşiktaş taraftarı, stadını doldurmakta. Federasyon hakemleri her ne kadar Siyah-Beyazlılar’a darbe vursa bile, maalesef bazı yaptırımlarıyla da Beşiktaş ailesini çok üzmekte.
Maçın skoru bir kenara, Büyükşehir Belediye daha doğrusu Abdullah hoca, talebelerine dersini o kadar iyi çalıştırmış ki, 1 puanı hakettikleri gibi, 3 puanı kaçırdılar desek yanlış da olmaz. Ancak dünkü maçın saat 16.00’da oynanmasına hiçbir şey demiyorum, olabilir. Ama bu işlerin planlı programlı olması lazım. Aah Nusret Bağış Kiper aah, toprağın bol olsun. Gıyasettin Yılmaz yalnız kaldı ama talimatlar başka yerden geliyor. Dün saat 14.30’a kadar Anadolu Yakası’nda motor hariç Beşiktaş İlçesi’ne girmek yasak. Neden? Avrasya Maratonu... Gavur eziyeti gibiydi. İnsanlar yollarda perişan oldu. Galatasaray maçını gündüz, Fenerbahçe maçını da dün oynatabilirdin. Siz bu maçı, hem de onbinlerce insanın yürüyüş yaptığı, kilit noktası Beşiktaş olmasına rağmen bugüne veriyorsanız, ben de size “yuh be” derim. Bu hep Beşiktaş’a mı olacak.
Maça pek değinmedim. Girilecek bir tarafı da zaten yoktu. İster yorgunluk, ister Liverpool rüyasından hala uyanılmadı deyin... Ne diyorsanız deyin. Beşiktaş’ın her koşulda galip gelmesi gerekirdi. Bana göre bunlar mazeret değildi. Sıkıntının bir diğeri de; diğer rakipleri gibi eyyamcı düdükler çalmayan, adam gibi maç yöneten, kritik noktalarda yol vermeyen bir hakem Oktay Demiray sahada olunca (kendisini kutluyorum) kıpırdayacak hali kalmayan Beşiktaş’ın dün sakalı kesilmişti. Her sakal gür çıkar, bu maçtan da çok ders çıkar.
‘’Yakıştı be‘’
Son yirmi gündür Beşiktaş ve nüfus kağıdında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazan herkes çok sıkıntılı günler geçirmişti. Tadımız tuzumuz hiç yoktu. Huzura ve bir galibiyete çok ihtiyacımız vardı. Cenaze evinde bayram olmaz ama, dün gece Fenerbahçe beraberliğinden sonra Beşiktaş’ın almış olduğu galibiyet, inanıyorum ki herkese bayram havası estirdi.
Maçtan önce Kartal Yuvası’nın açılışı vardı. Gelirleri de Mehmetçik Vakfı ve şehit ailelerine bağışlandı. Beşiktaş taraftarını ayrı bir yere koymak istiyorum. Maçtan önce öyle güzel görüntüler vardı ki, inanın kiminle konuştuysak, kiminle selamlaştıysak herkesin yüzünde bir nurluk vardı. Siz bakmayın maçın pozisyonsuz geçtiğine. Belki fazla pozisyon yoktu ama, tribündeki yürek sahada vardı.
Hiç birini birbirinden ayırmıyorum. En çok eleştirilen Gökhan Zan, İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez başta olmak üzere çıktığı ana kadar Serdar Kurtuluş, yerine giren Koray, Cisse, Delgado kısacası kulübedikiler de dahil olmak üzere herkes yüreğini ortaya koymuştu.
Marsilya ve Porto maçlarında top sevmemişti Kartal’ı, ama dün gece top sevdi. Maçın bir kader anı vardı. O da, golden iki dakika önce Hakan’ın altı pasta muhteşem topu kurtarışı maçın kader anıydı, dönen top gol olmuştu. Evet, dünkü galibiyete çok ihtiyacımız vardı. Köpeklerin, itlerin cirit attığı, kan emen şerefsizlerin yaratmış olduğu bu huzursuz günlerde başta Ertuğrul Sağlam ve talebelerini Türk milleti adına tebrik ediyorum. Dün gecenin en güzeli olan ve hakikaten yeri dolmayacak biri vardı... Beşiktaş taraftarı... Helal olsun size. Maçın hakemini de iyi yönetiminden dolayı ayrıca kutluyorum.









































