Arzuman mı arzunan mı?

Haberin Devamı ›
Hani şiddeti önleme yasası vardı. Son zamanlarda millet olarak birlik-beraberlik mesajları veriliyordu. Kenetlenmemiz gerektiği, bilhassa statlardaki görüntüler bizleri çok mutlu ediyordu.
Dün geceki derbi bu açıdan çok önemliydi. Gel gör ki; tek hedefleri, şartlar ne olursa olsun “3 puan” diyen Fenerbahçe yönetimi hafta sonu gündeme damgasını vurdu. Ve iki gündür saha içinden çok, saha dışını konuşmaya başladık. Fenerbahçe istediğini elde etti... Her şartta onlar için 3 puan. Demek ki; ‘şaibeyi’ saha içinden daha çok saha dışında aramak lazımmış.
Maç başladığında “İsmet Arzuman’ın Allah yardımcısı olsun” diyordum. Ama işi Allah’a bırakmamak lazım. İsmet Arzuman, işini kendi halletti. Nasıl mı?
Daha ilk yarı, 5-10-15-22-23-32 ve 43. dakikalarda çaldığı düdükler tamamen Beşiktaş’ın aleyhine... Arada sırada ince ayarlar, bir de Cisse ile İbrahim Toraman’a sarı kart. Zaten aksak olan defansı tamamen ‘zıp zıp’ oynamaya yetti. Serdar Kurtuluş, Tello, Gökhan Zan defansın olmazsa olmazları.
Neyse... Ben yine Arzuman’a döneceğim. Cisse’ye sarı kart var, aynı hareketi yapan Gökhan’a niye yok? 56. dakikada Burak’a sarı kart ama Aurelio yapınca devam... Semih’in sarı kartı var, Ali Tandoğan’ı çekiyor 2. sarıdan kırmızı olması lazım... Dakika 77, Deivid, Serdar’a faul yapıyor 2. sarı kart ve kırmızı.
Geliyoruz son dakikaya... Higuein golü atmış; Arzuman’dan başka herkes golü izliyor. Yazık Arzuman... Futbol hakemlik hayatın bu sene sona eriyor ama Fenerbahçe’ye de kıyağın iyi oldu.