Dağıldık

Haberin Devamı ›
Sadece kafa olarak değil, bedenen de hazır olmadığımız bir maç. Adamlar da inanamadı zaten. Arada tek bir fark vardı: Biz ayakta duramıyoruz, düşen kalkamıyor, onlar ayakta duruyor. İki gündür Londra-Liverpool arasında gittik geldik. Hiç böyle bir sonuç kimsenin aklından geçmiyordu. Maça sadece biz değil, takım da belli ki hazır değildi. İki gündür herkesin aklı cumartesi gecesinde... Keşke o gece yaşanmasaydı. Keşke o maç ertelenseydi. TFF’nin aklı fikri Türk Milli Takımı... Ancak bilmeliler ki milli takım, bu takımlardan oluşuyor. Liverpool ya da bugünkü PSV maçı, Norveç maçından daha mı önemsiz? Olaya bu yönden bakınca, Başkan Demirören ve arkadaşlarına hak veriyorum. Moral bozukluğu yanında takımın kadro yapısı da ilk maça göre farklıydı. Bazı oyuncular var ki olmazsa olmaz; Tello, Gökhan Zan. Doğrusunu isterseniz, ilk maçtaki gibi huzurlu bir beklenti içinde değildik. Ama hayal de kurmuyor değildik, ya tutarsa diye... Ama tutmadı, çünkü İbrahim Üzülmez’in bölgesinde Benayoun ve Crouch’u durduramadık. Ve tabi ki dağıldık. Değil bu kelime hafif kalır, darmadağın olduk.Adamların düşüncesi, gol ve direk kale... Senin düşüncen; gol yememek, 20 pas yapıyorsun. Hâl böyle olunca, olacağı da buydu. Ben bu maçı zaten kayıp hanesine yazmıştım. Asıl kıyamet, yarından sonra Sivas maçına kadar kopacak. Çünkü Beşiktaş’ta artık saha içine giremez oluyoruz. Bunun sebebi ne taraftar ne takım... Sebebine sebep olanlar, çok kısa bir süre içinde ne olursa olsun bedelini ödemeli. Yalnız Mehmet Sedef’e bir sözüm olacak: Burak Yılmaz’la çok dolaştı. Ama yanlış huy edindi. En çok öğrendiği şey de yerden kalkmamak... Bu maçtan şu sonuç çıktı. Gelecek günlerde Beşiktaş’ın da, Federasyon’un da sıkıntılı günler yaşayacağı.