‘’Adana Demir'e Karagümrük şoku‘’
Karagümrük belki de bu sezon en rahat iç saha maçlarından birisini oynamış olabilir. İlk yarıda zorlanmadan rakip kaleye giden Karagümrük 2-0 önde soyunma odasına girdi. İkinci yarı dakikalar 51'i gösterirken, rahatlıkla maçın skoru ev sahibi lehine 5-0 olabilirdi. Adana Demirspor'u bu dakikalarda oyunda tutan isim kaleci Muriç'ti. Savunma olsun, hücum olsun hiçbir reaksiyon gösteremeyen Adana Demirspor'da demek ki sorun Samet Aybaba değilmiş.
Futbol anlayışı değişmeli
Üstelik oynadığı 4 karşılaşmaya bakarsak en kötü 90 dakikasıydı konuk ekibin. Bir kere Balotelli üzerine gol kurgusu gerçekçi değil. Çünkü İtalyan forvetin sadece ismi kalmış ve 90 dakikada sahada hiçbir varlık gösteremedi. Karagümrük kendi kalibresinde her takımın canını yakar. Üstelik dünkü 90 dakikada farklı kazanırken, biraz son vuruşlarda becerikli olsalar rakiplerine tarihi bir hezimet yaşatabilirlerdi. Adana Demirspor, hem oyun olarak hem de skor olarak taraftarına umut vermiyor. Yeni teknik direktörün işi kolay değil, bu futbol anlayışının acilen değişmesi gerek.
‘’Milli takım klasiği‘’
Dün gece bir milli takım klasiği izledik! Şenol Güneş Hollanda maçını düşünerek sarı kart sınırında olan isimleri yedekte tutup rotasyon bir 11 sahaya sürmüş olabilir. Ama hiçbir mazaret bizim ilk yarıda oynadığımız, daha doğrusu oynayamadığımız futbolun gerekçesi olamaz. Tamam Enes penaltı kaçırdı da diğerleri çok mu iyi oynadı. 2020 Avrupa Şampiyonası'na giderken grup maçlarındaki milli takımla bu takım arasında her yönden derin bir uçurum var. Sanırım pandemi öncesi ve sonrası olumsuz anlamda en geriye giden milli takım biz olduk. Karşımızda güçsüz ve sadece koşarak savunma yapan bir rakip karşısında gelişi güzel sağdan soldan ortalarla koskoca bir ilk yarıyı net pozisyon bulamadan bitirdik, acı ama gerçek…
Azap çektirdi
İkinci yarı malum değişikleri görünce hocam niye bize bu azabı çektiriyorsun demeden edemedik. Bu milli takımda Burak cezalıysa golcünün Halil olduğunu sen de biz de biliyoruz. Enes ısrarın hem seni hem de Enes’i bitiriyor. Mümkünse bir ara ver çocuk da hedef olmaktan kurtulsun… Oyuna devre arası giren 3 isim de gol atıp Güneş’e de bize de nefes aldırdı. Yine de bu maçı kazanmak ama böyle kazanmak çok düşündürücü. Milli takımda ciddi bir özgüven sorunu var ve Hollanda maçı öncesi iyimser olmak zor.
Umarım yanılan biz oluruz ama sıkıntı bir anda çözülecek gibi gözükmüyor. 2020 Avrupa Şampiyonası'ndaki silik görüntü devam ediyor ve ne oynadığımız belli değil maalesef… Neyse ki bireysel farklar gollerimizi getirdi de bir iş kazası yaşamadık… Bir tesellimiz de gol yemeden bu maçı bitirmek. Çünkü az ama net pozisyonlar yakaladı rakip ancak Uğurcan geçit vermedi en azından… Artık aklımız gözümüz Hollanda maçında, bu geceyi çabuk unutalım derim.
‘’Böyle yarışamaz!‘’
Galatasaray dün güle oynaya kazanacağı bir karşılaşmada Kasımpaşa önünde anlamsız bir düşüş yaşadı. Oysa ilk yarıda maçı kopartacak ve farka gidebilecekken rakip kale önündeki hovardalık maçı aleyhlerine döndürdü. Büyük takım 2-0 önde ve devre bitmek üzere yediği gol her şeyi anlatıyor. Kasımpaşa’nın gole en yakın ismi Yusuf Erdoğan ve onu tutan van Aanhold hücuma çıkıyor, topu kaptırıyor dönemiyor ve skor 2-1’e geliyor.
Kronik sorunlar
İkinci yarıya Kasımpaşa moralli, Galatasaray endişeli başladı. Genç isimler beklenen dinamizmi gösteremeyince Kasımpaşa sazı eline aldı ve beraberliği yakaladı. Dün gece Galatasaray adına şunu gördük. Uzun vadeli bir süreç için yapılanan takımın zamana ihtiyacı var. Ancak geçen sezonki kronik rahatsızlık devam ediyor. Rakip hücumlardaki kırılganlık ve kolay gol yeme alışkanlığı sürüyor. Yani oyunun ofansif yönü olumlu, defansif yönünde değişen bir şey olmadığı aşikar... Galatasaray’ın bu yarışta varlığını sürdürebilmesi için temaslı, savaşan ve inanan bir takım olması gerek. Bu üç özellik hâlâ takım içinde gelişmemiş, sadece koşmak yetmez.
Tel tel döküldü
90 dakikanın sonunda Kasımpaşa karşısında beraberliğe şükreden bir Galatasaray vardı. Güzel başlayan gece buruk bitti. 2-0’a kadar umut dolu gözüken Sarı-Kırmızılılar yedikleri ilk golün sonrasında sahada tel tel döküldü.
‘’Aslan'a hayat öpücüğü!‘’
‘Sezonu çok erken açtık, yeni transferlerin zamana ihtiyacı var’ gibi mazeretler yapılan yanlışları örtmez. Şampiyonluk parolasıyla lige başlayan bir takım bu kadar basit goller yemez. Maçın sonucundan bağımsız söylüyorum; transferde müthiş bir kalite sorunu var, bu seviye oyuncuları değiller. Geçen sezonki sağ bek sorunundan sonra bu sezon da bir sol bek sorunu yaşanacağı çok açık. Van Aanholt’un ne hücumu ne de savunması var. Kimse, ‘Hollanda Milli Takımı’ demesin, o milli takım eskisi olsa şansı olmazdı. Bir oyuncu üzerinden eleştirmiyorum ama alternatif isimlerin sanırım en kötüleri gelmiş. İkinci yarı baskılı gözüken Galatasaray’ın organize ataktan çok rakibin hatalarına bağlı bir gol arayışını izledik. Deyim yerindeyse kör dövüşü bir futbol oynandı. Hayat öpücüğü ise en eleştirilen isimden geldi.
Gecenin sorusu
Geçen sezon temposuzluk ve takımın kırılgan yapısından şampiyonluk kaçtı. Peki değişen bir şey gördünüz mü?
Maçın starı
Hep transfer eleştirisi yaptık ama biri hariç. Fransız sağ bek atletik yapısıyla gecenin en iyisiydi.
Maçın olayı
6 milyon Euro ödenerek orta sahaya çare olarak alınan Cicaldau’nun aynı Giresunspor maçında olduğu gibi, oyunda kaldığı sürede takıma hiçbir katkı yapmaması.
Kısa mesaj
Yeni isimlerin zamana ihtiyacı var da, Galatasaray’ın o kadar zaman lüksü var mı!
‘’Süper Konyaspor‘’
Konya’da maç öncesi tahmin ettiğimiz gibi bir mücadele izledik. İki ekip de teknik direktörlerin taktik disiplinine fazlasıyla bağlı olunca ceza alanına girmek zorlaştı. Başakşehir kaliteli ve birbirini çok iyi tanıyan kadrosuyla Aykut Kocaman’ın sabırlı anlayışından ödün vermedi. Konyaspor da bu oyuna aynı şekilde cevap verince hareketli ama kısır bir ilk yarı izledik. Karşılaşmanın 45. dakikası ve uzatmayı ayırırsak maçta çok fazla heyecan yoktu. Artık ilk yarı golsüz biter derken üst üste Konyaspor kalesine yüklenen Başakşehir Youssouf ile 1-0 öne geçti. İkinci yarı yenik durumdaki Konyaspor’un skoru kabullenmez futboluyla başladı. Nitekim bu futbol Çekici’nin harika golüyle ödüllendi. Bu dakikadan sonra ilk yarıya oranla daha pozisyonu bol, iki takımın da 3 puanı isteyen futbolunu izledik.
Sahne yine Cikalleshi’nin
Konyaspor sezonun ilk maçında Sivasspor’un yenilmezlik serisine deplasmanda son vermesinin tesadüf olmadığını gösterdi. Başakşehir ise Visca’nın uzun süre sonra ilk 11’de olmadığı bir 90 dakikada öne geçmesine rağmen avantajını kullanamadı. Açıkcası hızlı hücuma yatkın oyuncu yapısı olan konuk ekibe, Konyaspor kontrollü futboluyla izin vermedi. 90 dakikanın sonunda, ‘ben bitti demeden bitmez’ diyen Cikalleshi aynı Sivas maçında olduğu gibi bu defa kafa vuruşuyla Başakşehir’i yıktı ve takımını 3 puana taşıyan isimdi.
‘’Umut verdi puanı hak etti‘’
26 yıl sonra Süper Lig'e merhaba diyen Adana Demirspor ilk maçında evinde şampiyonluk adayı Fenerbahçe’yi ağırladı. Gerçekten de flaş transferleriyle lige renk katan Güney ekibinin ne yapacağı kamuoyunda çok merak ediliyordu. İlk 45 dakikada şunu gördük ki iki ekipte top ayağındayken tehlikeli oldu. Oyuna iyi başlayan Samet Aybaba’nın öğrencileri Fenerbahçe savunmasını oldukça zorladılar. Özellikle sağ kanattan Akintola ile yıpratıcı ataklar yaptı. Hücumsal anlamda iyi gözüken ev sahibi ekibin handikabı kaptırılan toplarda ya da savunmadan dönen pozisyonlarda Fenerbahçe’nin hızlı hücumlarını önleyemediler. Geçen sezondan ilk 11’de 5 ismin yer aldığı Adana Demirspor’un bazı yıldızları tolere etmek için daha savaşan isimlere ihtiyaç olduğu görünüyor... İkinci yarının hemen başında Mesut Özil ile gelen gol Fenerbahçe’yi psikolojik olarak rahatlattı. Beraberliği yakalamak için daha çok efor sarf etmek zorunda kalan Adana Demirspor’da yorulan isimler dikkati çekti.
Güçlü oyuncu havuzu!
Samet hocada zaten Balotelli, Belhanda ve Akintola’yı çıkartıp daha diri oyuncular sahaya sürdü. Gerçekten bu hamleler ev sahibi adına oyunda üstünlüğü sağladı. Ancak Adana Demirspor hücum üstünlüğüne rağmen kritik pozisyonlarda kaleci Altay’ı geçmekte zorlandı.Dün geceyi özetlersek tabii ki Fenerbahçe eksiklerine rağmen güçlü bir oyuncu havuzuna sahip ve bunun farkını sonuca yansıttı. Adana Demirspor cephesinden baktığımızda eski ve yeni oyunculardan kurulu bir ekip olarak ilk maçında umut verdi ve puanı hak eden bir mücadele sergiledi... Mavi Şimşekler gol adına ellerinden geleni yapsa da başarılı olamadılar ve sezona yenilgiyle başladılar...
‘’Hatay'da beraberlik günü!‘’
Geçen sezonun flaş takımı Hatayspor, ilk maçında performans olarak göz doldurmadı. Maç öncesi gol kralı Aaron Boupendza’nın yurt dışına transferini açıklayan teknik direktör Ömer Erdoğan, sanırım ofansif yönden Gabonlu oyuncuyu çok arayacaktır. Kasımpaşa ise önemli isimlerle yollarını ayırdıktan sonra düşüncem çok da olumlu değildi. Ancak Hatayspor karşısında ilk yarıda kaliteli, ne yaptığını bilen, oturmuş bir takım izledim. Serbest atıştan enfes bir golle öne geçtikten sonra da farkı daha artırabilirlerdi. Hatayspor’un ilk yarıda Kamara’nın üst direkten dönen kafa şutu haricinde kayda değer bir pozisyonunu göremedik. Açıkçası ilk45dakikada soyunma odasına Kasımpaşa oyun olarak da skor olarak da önde gitti.
Aranan gol gelmedi
Mücadelenin ikinci yarısında roller değişti. Hatayspor oyun ritmini yakaladı ve Kasımpaşa’yı kendi sahasına hapsetti. Üst üste pozisyonlarla rakibini bunaltan ev sahibi ekip aradığı golü bulmakta zorlandı. Ömer Erdoğan; Emre Çolak ve Kamara’yı alıp yerlerine Lobzhanidze ile Traore’yi soktu. Bu hamle beraberlik golünü de getirdi. Lobzhanidze, şık bir son vuruşla Hatayspor’a nefes aldırdı.
Paşa oyundan düştü
Kasımpaşa sıcaktan mı etkilendi pek anlayamadım ama ikinci yarı tamamen oyundan düştü. Galibiyet için büyük bir baskı kuran Hatayspor karşısında Kasımpaşa oyuncu hamleleriyle oyunu soğutmaya ve rakibin temposunu düşürmeye çalıştı. 90 dakikayı özetlersek ilk yarı Kasımpaşa, ikinci yarı da Hatayspor’un etkili oynadığı bir karşılaşmaydı, 1-1’lik skor maçın hakkıydı...
‘’İyi sinyaller verdi‘’
Fatih Terim, İskoçya deplasmanında sahaya farklı bir 11 sürdü. Özellikle Feugouli’ye orta alanda görev vermesi sürprizdi. Ama oyun olarak top ayağındayken iyi bir Feghouli izledik. Cezayirli oyuncu çok diri ve istekli bir görünüm sergiledi. İlk yarıda iki türlü Galatasaray vardı. Hücumda iyi organize olan ve etkili gözüken ekibimiz golü de hızlı bir atakta buldu. Ancak aynı kalite maalesef savunmada yoktu. Başta iki stoper olmak üzere çıkışta o kadar acemice pas hataları yapıldı ki, kalemizde golü gördük. Dün gece şunu gördük sıradan diyebileceğimiz bir İskoç takımı dahi Lyundama’yı boş bırakarak onun hataları üzerine bir kurgu yapabiliyor. Açıkçası çok rahat bir şekilde soyunma odasına gitmek varken soru işaretleriyle girmek zorunda kaldık. İlk yarıda göze batan iki isim olarak Diagne ve Kerem’i söyleyebiliriz. Zaten golümüz de bu ikiliden geldi.
Basit hatalar hâlâ yapılıyor
İkinci yarıda da Kerem fırtınası sürdü. Genç oyuncu rakip kaleyi dikine deparlarla oldukça zorladı. Arda’nın şık asisti Kerem’in çabukluğunu gösterip ağları havalandırması rahat bir nefes aldırdı Galatasaray’a. Gecenin yıldızı Kerem 3. golde yine sahne aldı ve Feoguli’ye 'Al da at' dercesine yaptığı asistle geceye damgasını vurdu. Galatasaray tur atlarken, dikine çabuk oynayan, gelecek için iyi sinyaller veren bir takım izledik. Eleştiri olarak basit hataların hâlâ yapılıyor olmasını söyleyebilirim. Her şeye rağmen ilk maçta gördüğümüz kabustan sonra güzel bir skorla gülen taraf olduk.