‘’İyi oynamadan kazanma serisi‘’
Oyun öncesi görüşüm, kırılgan bir savunmaya sahip Galatasaray karşısında Konyaspor’un da bol gol pozisyonu yakalar yönündeydi. Ancak erken gelen Galatasaray golü konuk ekibin planlarını bozdu. Bu golde Konyaspor’un çok itirazı olsa da Sehic ve Skubic anlaşmazlığı daha doğrusu kararsızlığı gole sebebiyet vermiş. Ancak dün şunu gördük ki erken golle rahatlaması gereken Galatasaray, risk alan gol arayan rakibi karşısında daha iyi oynaması gerekirdi. Bu hafta kaybeden Beşiktaş ile deplasmanda derbiye çıkacak olan Sarı-Kırmızılı ekipte kronik savunma zaaflarının devam ettiği bir gerçek. Dün Galatasaray seyircisinin desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı. Ön bölge ve orta alanın yeteri kadar rakibe direnç koyamaması sonucunda savunmaya ağır bir yük geldi. Nelsson ve Alpaslan özellikle bu yükü en ağır hisseden oyunculardı. İlginçtir Galasataray iyi oynamadan kazanma serisi nereye kadar sürecek.
Gecenin sorusu
Şampiyonluğa oynayan bir takım evinde bu kadar baskı yemesi normal mi! İster istemez bir yetersizlik var mı sorusu gündeme geliyor!
Maçın starı
Dünkü maçın iki yıldızı takımları bu kadar kötü oynamasına rağmen ayakta kalan iki isim Muslera ve Alpaslan diyebilirim.
Maçın olayı
Evinde oynamasına rağmen Galatasaray’ın istatistik olarak Konyapor’a ezilmesi... Gerçekten de özellikle ikinci yarıdaki rakamlar oldukça düşündürücü.
Kısa mesaj
Maçın hakemi Arda Kardeşler Galatasaray’ın golünde verdiği kararın etkisinde kalarak oyunu yönetti. Bir hakem verdiği karardan emin olmalı ve skora göre maç yönetmemeli. Bu kadar şansa rağmen kendisini geliştiremeyen ama ısrar edilen bir düdük niye?
‘’Çalımbay'ın planını Güven bozdu‘’
Beşiktaş yorgundu ve önemli eksikleri vardı, önemli mazeretleri bulunuyordu Sivasspor maçı öncesi. Ancak Sergen Yalçın bütün bunlara rağmen farklı bir 11 sahaya sürdü. Gerçekten de formda Sivasspor karşısında böyle cesur bir tercihi kimse beklemiyordu. İlk yarıda genel anlamda mücadelesi çok, pozisyonu az bir maç izledik. Bu yarıda benim aklımda kalan Güven Yalçın’ın jeneriklik nefis voleyle attığı goldü. Bir başka akıllarda kalan olay Sergen Yalçın’ın kırmızı kart görmesiydi.
Beşiktaş etkisizleştirdi
Oyun anlamında birbirine baskı uygulayan iki ekip de bol pas hatası yaptılar. Rıza Çalımbay sakat olan Fajr’ın yerine Azubuike'ye şans verdi. Ancak kanatları güçlü Sivasspor’u, Beşiktaş iyi kapatarak ilk yarıda etkisizleştirdi. Konuk ekip orta sahada Fajr'ın eksikliğini fazlasıyla hissetti. Özellikle Hakan Arslan’la iyi bir ikili olarak Yiğidolar’ın orta alanda fark yaratan ismiydi. Rıza Çalımbay Beşiktaş’ın kadrosu ne olursa olsun oyun mentalitesinden vazgeçmeyeceğini bildiği için kontrollü savunma futbolunu tercih etti.
Rıdvan'ın çabası...
Ama dün Dolmabahçe’de, Çalımbay’ın planlarını bozan isim Güven Yalçın oldu. Yerli Suarez biri vole diğeri kafa ile iki nefis gole imza attı ve gecenin yıldızı oldu. Özellikle ikinci golde Rıdvan’ın çabası ve enfes ortası görülmeye değerdi. Milli takıma çağrıldığını öğrendikten sonra çıktığı karşılaşmada Rıdvan’ın kendi kalesine gol attıktan sonra yaptığı asist genç futbolcu için büyük moral oldu. Sivasspor dün gece yapamadığı ya da Beşiktaş’ın yaptırmadığı vitesi yükseltemedi bir türlü. Oysa Beşiktaş’ı bu kadar eksikle yakalamışken daha etkili daha baskın daha çok gol pozisyonu bulan bir Sivasspor beklerdim. Oyunun sonlarında Pedro Enriqe’nin kaçırdığı mutlak golden sonra Sivasspor’un puan umutları da bitti. Beşiktaş zor geçmesi beklenen 90 dakikada zorlansa da genç yıldızlarıyla gülen taraftı…
‘’Adana Demir'e durmak yok‘’
Antalya’da maç öncesi tabloya baktığımızda iki takımın da moralleri yerindeydi. Bu kadar sakatlığın konuşulduğu ortamda sakat ve cezalı anlamında iki teknik direktörün de eli rahattı. Adana Demirspor yeni teknik direktörü Montella ile yeni formatı tutmuş görünüyor. Antalyaspor’da ise Ersun Yanal kafasındaki modeli tamoturtmuş olmasa da bir istikrar yakalama peşinde. İlk yarıda takımı adına fark yaratan rakip savunmayı tehdit eden isim Vargas’tı. Demirspor’un Arjantinli forvetinin kendi çabasıyla yarattığı pozisyonu Veysel son anda önledi. Balotelli istekli gözükse de etkili değildi. Ancak İtalyan forvet ilk yarı biterken ceza alanında havadan gelen topu Antalyaspor ağlarına yollayıp takımını öne geçirdi. Ancak VAR, Bünyamin’e, Balotelli’nin yaptığı faulü nasıl görmedi anlaşılır gibi değil.
Fredy'nin itmesi gereksizdi
İkinci yarısı hareketli bir maç izledik. Yenik durumdan kurtulmak isteyen Antalyaspor rakip kaledeki baskısının sonucunda genç Bünyamin’le beraberliği yakaladı. Hemen golün ardından kendisine arkadan faul yapan Fredy’i topu bırakıp eliyle yere itmesi gereksizdi. Oysa devam etse belki de bir golün hazırlayıcısı olabilirdi. Son bölümde iki ekibin de beraberliği bozma çabalarını izledik. Gecenin iyilerinden Vargas harika bir şutla Adana'yı öne geçirdi. Kritik 90 dakikada Milli maç arasına gülerek giren konuk ekip Adana Demirspor oldu.
‘’Kalitesiyle kazandı‘’
Fenerbahçe, Hatay’da dersini iyi çalıştığını ilk yarıda net gördük. Vitor Pereira elindeki kadro zenginliğini eksiklere rağmen rakibe göre iyi dizayn ediyor. Portekizli teknik adam Süper Lig'in moralli, tempolu ekibine sahada aynı silahla karşılık verdi. Bence konuk ekibin en önemli artısı 2 gol atarken, rakibine ilk yarıda hiç pozisyon vermedi... Tabii ki maçın bu yarıda kilit ismi Valencia oldu. Ekvadorlu’nun atılan iki golde de imzası vardı. Hatayspor şaşırtıcı tarafı önemli forvetlere sahip olmasına rağmen bu kadar etkisiz kalmalarıydı... İkinci yarıda Hatayspor baskılı gözükse de karşısında panik yapmayan bir Fenerbahçe vardı. St Louis’nin farkı 1'e indiren golü Hatayspor’u ateşler mi diye baktık ama ateşlenen tribünlerdi. Vitor Pereira oyunu soğutan hamlelerle 3 puanı korumayı hedefledi. Aslında bu korumayı yaparken etkili iki ismi çıkartması riskti. Özellikle Valencia çıktıktan sonra bu sezon ilk defa bir araya gelen Hatay savunması rahatladı.
Altay'ın yediği gol...
Dünkü maçta eleştirebileceğim Altay’ın yediği hatalı golü söyleyebilirim. Ayrıca ilk yarıda Hatayspor’un verilmeyen penaltısı var ki burda VAR niye devreye girmedi büyük bir soru işareti. 90 dakikayı özetlersek Fenerbahçe kalitesiyle kazandı. Hatayspor’da beklentinin altında oynayan isimler özellikle Lobanizdze performansı sanırım Ömer Erdoğan’ın hesaplarında yoktu. Fenerbahçe maç öncesi kritik gözüken bir karşılaşmayı rahat kazandı ve şampiyonluk yolunda önemli bir virajı kayıpsız geçti...
‘’Daha ne kadar sabır!‘’
Kayseri’ye, Alanyaspor yenilgisinin darbesiyle gelen Galatasaray’ın ilk yarıdaki futboluna baktığımızda değişen bir kadro olsa da futbol adına değişen bir şey göremedik. Özellikle şu tespiti yapalım; Galatasaray’da santrfor ve kaleci olmak büyük kabus! Çünkü bu ikilinin arasında kalan bölgede görevini layıkıyla yapan oyuncu yok gibi. Açıkçası herkes çabalıyor gibi görünüyor ama hiçbir şey yapmıyor. Şampiyonluğa oynayan kadronun futbolcuları vasatla yetinmez, daha üstüne çıkmak zorunda. Dolayısıyla sahadaki bu yetersizlik de skor olarak tabelaya yansıyor. Fatih hoca ‘sabır’ diyor ama taraftar bu oyuna, bu skora, bu futbolculara ne kadar sabreder merak ediyorum... Açıkçası Galatasaray formasını hak etmeyen çok isim vardı dün gece sahada. Büyük takım refleksi diye bir şey vardır, bu futbolculara anlatılması lazım. Kayserispor tarihi bir skora, güzel bir oyunla imza attı. Hikmet Karaman geçen sezon Ankaragücü’nün başındayken yaptığını Kayserispor başında da başardı, tebrikler.
Gecenin sorusu
Sezon başı 3 sol bek adayı içinde en pasif, savunması en zayıf bir isim olan Van Aanholt, yüksek bir ücretle bu kadroya nasıl alınır?
Maçın starı
Thiam mücadelesi ve skora katkısıyla gecenin yıldızı oldu. Takımının iyi futbolunu süsleyen isimdi...
Maçın olayı
Ligin geçen sezon en az gol yiyen takımı Galatasaray’ın bu sezon kalesini her rakibe kolayca açması
Kısa mesaj
Skordan bağımsız olarak söylüyorum, bugünkü futbolda savaşmadan, temaslı oynamadan maç kazanılmaz. Yaşı düşüreyim derken kalite de düşmüş anlaşılan. Fatih hoca acilen kadro rotasyonu bırakıp, elindeki en iyi isimleri sonuna kadar 11’de kullanmalı. Başka çaresi yok...
‘’Sivas'ın gecesi‘’
Malatya’daki Doğu Anadolu derbisini iki ekip de çıkış maçı olarak görüyordu. Henüz 3 puanla tanışamayan Sivasspor’da Rıza Çalımbay ilk 11’e küçük dokunuşlar yapmıştı. Ev sahibinde ise teknik patron İrfan Buz kalede sakatlığı geçen Ertaç’ı tercih ederken diğer isimlerde sürpriz yoktu. İlk yarı, iki takımın da hücumu düşündüğü bir 45 dakikaydı. Yeni Malatyaspor’un, Adem ve Tetteh ile skoru bozma çabaları yeterli gözükmedi. Sivasspor ise iki kanadı Gradel ve Enrique ile etkili kullansa da son vuruşlarda başarı olmayınca ilk yarıdan 0-0’lık bir sonuç çıktı. İkinci yarı daha hareketli geçti. Çalımbay, 58’de sarı kartlı Ahmet Oğuz ve orta alandan Felix’i alıp Erdoğan ile Ulstadt’ı oyuna soktu.
Kontrollü savunma ve sonuç
Karşılıklı iki teknik adamın hamleleri arasında Adem’in Sivasspor üst direğinden dönen topu ev sahibi adına şanssızlıktı. Dakikalar 70’i gösterirken golü bulan taraf Sivasspor oldu. Faysal’ın ortasında Yunan stoper Goutas kafa ile deplasmanda takımını 1-0 öne geçirdi. İrfan Buz 75’te bir hamle daha yaptı ve etkili ortaları olan Kerim Hafez’i oyuna aldı. Sivaspor ise öne geçtiği Malatya’da sezonun ilk 3 puanını almak için kontrollü bir savunma yapmayı denedi. İstediğini de aldı.
‘’Beklenen oyun normal sonuç!‘’
Yoğun maç trafiği ister istemez teknik adamları her maçta kadro rotasyonuna mecbur kılıyor. Zaten bu kadar alternatifli geniş ekip kurmalarının da sebebi bu olsa gerek. Fenerbahçe’nin de Başakşehir karşısındaki ilk 11’i belki şaşkınlık yaratmış olabilir ama Pereira sahada istediklerini yapan diri bir takım görmek istedi. Ama evdeki hesap çarşıya uymuyor. Bu maça puansız çıkan Başakşehir’in takım kalitesi ile puan cetvelindeki yeri doğru orantılı değildi. Rakip kim olursa olsun Aykut Kocaman oyun anlayışından taviz vermez. Fenerbahçe karşısında da kaleden başlayan kontrollü oyun sabırla denendi. İlk yarıda ev sahibi ekip Okaka ile gelen golle öne geçti ve soyunma odasına 1-0’la gitti.
Sorun belli
Fenerbahçe’de görünen sıkıntı şu olsa gerek. Önde basan diri ve etkili bir takım ancak rakip geriden iyi çıkıyorsa ayağa top yapıyorsa savunmayı açmakta ve gol pozisyonu bulmakta zorlanıyor. Bu zorlanmayı Sivasspor maçında da gördük, dün de benzeri bir görüntü izledik.
Hamleler yetmedi
İkinci yarıda Fenerbahçe skoru değiştirmek için beklenen değişiklikleri yapsa da beklenen oyunun geldiğini söyleyemeyiz. Biraz daha baskın gözükse de Başakşehir panik yapmadı ve gelen hücumları rahat karşıladı. Aslında iki takımı da yakından tanıdığımız için puan cetveline bakmaksızın böyle bir karşılaşma bekliyordum. O nedenle benim için çıkacak her sonuç normaldi.
‘’Kanarya iştahlı ama!‘’
Fenerbahçe 3'te 3 yaparak çıktığı Sivasspor maçında ilginç bir performans sergiledi. Önce olumlu tarafından bakarsak ev sahibi ekipte baskı, tempo, yardımlaşma ve taraftarın istediği futbol iştahı vardı. Olumsuz tarafı ne derseniz bütün bu olumluluklara rağmen ciddi bir üretkenlik sorunu gördük ilk yarıda. Açıkcası koskoca ilk 45 dakikada net pozisyon bulmadan bir karambol golüyle öne geçti.
Beraberliği hak ettiler
Sivasspor cephesinden baktığımızda Rıza Çalımbay maça iyi hazırlanmış. Rakibin 2. bölgede topla oynamasına izin verse de kendi ceza alanına sokmadı. Üstelik yakaladığı toplarla da önemli gol olabilecek pozisyonlar yakaladı. Belki attıkları gol Altay’ın büyük hatasından doğan penaltıyla gelse de ilk yarıda beraberliği hak etmişlerdi...
Yenilerin katkısı yetersiz
İkinci yarıda yine tempo yapmak isteyen Fenerbahçe bu defa sakatlık engeline takıldı. Sivasspor’u ligin ilk 3 haftasına göre çok diri gördüm. Üstelik Kayode gibi forvette önemli bir oyuncusundan yoksun olmasına rağmen kanatları etkili kullandılar. Özetlersek mücadele dozu yüksek bir 90’dakika izledik. Rıza Çalımbay milli maç arasında takımını lige döndürmeyi başarmış ve hak ettiği puanla Sivas’a mutlu döndü. Fenerbahçe’de önemli artılar olsa da yeni transferlerin katkısı yetersizdi…