‘’Sonunda İzmir kazanacak‘’
Son yıllara baktığımızda ilginç başarı öyküleri izliyoruz. Karagümrük 36 yıl sonra Süper Lig’e çıktı. Bu seneye bakıyorum Adana Demirspor 26, Giresunspor ise 44 yıllık özlemi sona erdirip camialarını mutlu ettiler. Bu yıl da iki takımın bahsettiğim ekipler gibi özlemi olduğu ortada. Maç öncesi tabloya bakarsak önce teknik kadroları değerlendirelim. Altay’ın başında bir Altay efsanesi Mustafa Denizli var. Tecrübeli hoca daha önce bu ligde görev yaptı. Rizespor ile Süper Lig mutluluğunu yaşarken, Manisa ve Eskişehirspor ile bu hazzı tadamadı.
Kulübeler önemli
Son bölümde gelmesine rağmen oynadığı tüm maçları kazandı. İyi bir taktisyen ve oyunu iyi okuyan Denizli tecrübeli isimlerden kurulu kadrosuyla finali kazanmak istiyor. En önemli artılarından biri de kulübesi. Bana göre Altay savunmasına iş düşürmezse şansı çok.
3’lü oynayan tek takım
Altınordu cephesinde ise kulüple özdeşleşmiş bir isim Hüseyin Eroğlu. O futbolcularını, futbolcular da onu çok iyi tanıyor. Altay’a kar∫ı en büyük kozlarından biri bana göre bu. 3’lü savunma oynayan tek takım olarak dikkati çeken Altınordu’nun en büyük silahı enerjisi ve gücüyle birlikte sistem takımı olması... Kamuoyunda rüzgara bakarsak ibre Altay diyor. Bana göre finallerin favorisi olmaz.
Altınordu ligin en iyi kalecisine sahipken, Altay’ın da son üç sezonda krallığı kimseyi bırakmayan Paixao’su var. Altınordu’nun da gelecekte krallıklara damga vurması beklenen Enis Destan’ı var.... Sonuçta maçın kazananı İzmir olacak. İki ekibin de isimlerine yakışır bir final olsun...
‘’Alpaslan Öztürk bu ortamda biçilmiş kaftan‘’
Galatasaray’ın yeni transferi olması beklenen Alpaslan Öztürk, mevcut ortama baktığınızda biçilmiş kaftan. Avrupa’da altyapısı olan ve Ümit Milli Takım formasını giymiş bir isim. Her ne kadar inişli çıkışlı bir grafik çizse de son yıllarda gerçek kalitesini sahaya yansıtmayı başardı. Üstelik bu performansa bir de istikrar ekledi. Geçtiğimiz sezon Galatasaray‘ın gündeminde olan Kaan Ayhan ismine baktığımızda hiç de aratmayacak bir oyuncu. Açıkçası 2, 4 ve 6 numarada içiniz rahat oynatmanız mümkün. Bugün sağ bekte mi sorun var, alın koyun. Luyindama ile Donk'un pozisyonlarına gözü kapalı koyabilirsiniz.
Tek bir soru işareti var
Hem savaşçı hem hem temaslı oynayan, ayrıca hava toplarındaki hakimiyeti iyi, penaltı atabilmesi de önemli artılar. Tek soru işareti büyük takım formasını kaldırabilir mi... Bana göre yaşı ve oturmuş kişiliğiyle tam olgunluk döneminde bu transferin olması nedeniyle böyle bir sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Hepsinden önemlisi, bu özellikte bir oyuncuyu elinde bonservisiyle alıyorsunuz daha ne olsun!
‘’Altınordu finalde‘’
Samsun 1-0 kaybettiği maçın rövanşında 2-1 öne geçti, tur için gereken golü bulmak adına yüklenirken 90+7'de beraberlik sayısını kalesinde gördü. İlk kez finale çıkan Altınordu, 26 Mayıs Çarşamba günü tarafsız sahada Altay ile Süper Lig için kapışacak.
Samsun 1-0’ lık yenilginin rövanşında kazanıp final biletini almak istiyordu. Ancak karşısında iyi mücadele eden bir sistem takımı olduğunu biliyordu. Oyuna beklenildiği gibi başladı Samsunspor, etkili ataklar yaptı, Hamroun'la direği geçemedi. Altınordu ise kontaratakla cevap verdi, sürpriz golle de öne geçti. İzmir’de penaltı yaptıran Ufuk’un şut denemesi asiste dönünce Metehan ayağına gelen topu gole çevirmeyi başardı. Gol Samsun'un planlarını bozdu, final için artık yemeden 3 gol atmaları gerekiyordu.
Enis Destan fişi çekti
İkinci yarıya da baskılı başlayan Samsun, 53 te VAR uyarısıyla penaltı kazandı ve Nadir’in atışıyla 1-1’i yakaladı. Büyük baskı kurmasına rağmen kaleci Erhan’ı geçmekte zorlanan ev sahibi 81’de Yasin'in golüyle umutlandı, tur için 1 gol yetiyordu. Ancak 90+7'de Enes Destan ileri çıkan kaleci Nurullah’ın üzerinden kendi sahasından yaptığı vuruşla noktayı koydu, Altınordu 2-2'yi bulup final biletini aldı. Yerli oyunculardan kurulu kadrosuyla mücadeleden İzmir ekibi, Çarşamba günü aynı kentin takımı Altay ile Süper Lig için kapışacak.
‘’Avantaj Altınordu'nun‘’
Play-Off’un ilk ayağında İzmir’de iki gündür heyecan sürüyor. Bir gün önceki Altay-İstanbulspor maçına oranla Altınordu-Samsunspor maçı özellikle ilk yarı silikti futbol olarak. Her iki takım da maçın erken saat olmasından mı sıcaktan mı olsa gerek birbirinden çekinen iki boksör gibiydiler. Ne Altınordu bildiğimiz Altınordu ne de Samsunspor bildiğimiz Samsunspor’du... Altınordu’nun rakibini gol bölgesinde tehdit edemeyen futbolu, Samsunspor için rahat bir ilk yarı getirdi. Oysa beklentimiz iki ekibin de birbirlerine oyunlarını kabul ettirme mücadelesinden pozisyonlu renkli bir ilk 45 dakikaydı. Dolayısıyla beklentimiz umudumuz ikinci yarıya kaldı... Altınordu 49’da bir serbest atıştan Yusuf ile golü buldu. Bu dakikadan sonra ilk yarının aksine hareketli bir maç izledik. Üzerine gelen rakibi karşısında Altınordu etkili hızlı hücumlar geliştirdi. Samsunspor’un beraberliği yakalama çalışmalarında rakip ceza alanına girmekte zorlanınca dışardan şut denemelerini gördük.
Vasatı bile aşamadılar
Dakikalar 70’i gösterirken Ertuğrul Sağlam dün pek de gününde olmayan iki ismi Yasin ve Gökhan Karadeniz’i oyundan alıp yerlerine Guido ve Gökhan Alsan’ı aldı. Tabi ki son söz Samsun’da söylenecek final için. Ama bu skor Altınordu için yine de bir umut ışığı oldu. Samsunspor’un dün gece ofansif anlamda çok şey beklenen isimleri vasatı bile yakalayamadı. Dolayısıyla bu sonucun gelmesinde bu performansın etkili olduğunu düşünüyorum. Son saniye penaltıda avantajı kurtaran Erhan günün adamı oldu.
‘’Takdiri hak ediyorlar‘’
Sezon finalleri oynamak dışardan göründüğü gibi değildir. Hele böyle 40 maçlık bir sezonda şampiyon son hafta belli olacakken mutlak kazanmak zorunda olduğun bir 90 dakikada bazen kazanma hırsı, kontrolü elinden kaçırmanıza sebep olabilir. Dün de Galatasaray erken golü bulabilmek için presli çabuk bir anlayış içinde rakibine karşı oyunu domine etti. Ancak rakip böyle bir oyuna hazırdı ve öncelikleri iyi kapanıp hata yapmamaktı. Bu tarafını iyi yaparken düşündükleri kontratağı da gerçekleştirip öne geçmesini bildiler. Aslında bu yarıda Galatasaray cepheden oyunda aradığı şut imkanını bulamadı. Ama Saracchi ve Babel ile çok kaliteli ortalar gelmesine rağmen yerden ve havadan forvetlerin etkili olamadığını gördük. Açıkcası Galatasaray’ın ilk yarı planı gol olmayınca tutmadı. Artık sözün bittiği ve son 45 dakikası kalan Galatasaray ikinci yarıda her şeyini ortaya koymak zorundaydı....Özellikle İzmir’den ilk yarıdan gelen 1-1’lik sonuç şampiyonluk motivasyonu için önemli bir etkendi...
Cevabı oyuncular verdi!
Terim ikinci yarıya Mohamed, Kerem ve Şener’i alarak başladı. Özellikle Yedlin’in savunma ve hücumdaki yetersizliği dikkat çekiciydi. Çift forvet meyvesini erken verdi ve Halil skoru eşitledi. Dün gece yaşına rağmen sahanın en çok koşan, en etkili ismi Babel galibiyet golünü atarak takımına nefes aldırdı. Bu skor Beşiktaş’ın öne geçmesi halinde yeterli değildi.
Nitekim Ali Sami Yen’de gözler sahada kulaklar İzmir’deydi. Oğulcan farkı ikiye çıkardı ancak devamı olmadı. Dün gece Türk futbolu adına güzel olan sahadaki mücadeleydi. Maç öncesi konuşulan çirkinliklere en güzel cevabı futbolcular verdi. Bu oyunun bir şampiyonu olacaktı ve kazanana saygı duymak gerekirdi. Şampiyonu kutlarken şansını son maça kadar taşıyan Galatasaray’ı da takdir etmek gerekir...
‘’Hafta içi çalışmadı fırsatı tepti!‘’
Fenerbahçe için zor bir maç olduğu herkesin malumuydu. Niye derseniz bir kere karşındaki takım 17 haftadır kaybetmiyor ve şimdiye kadar ligde 17 beraberlik almış bir Sivasspor... Öte yandan Belözoğlu dönemi içinde test bir maçtı. Çünkü şimdiye kadar ki değişen sistemle kazanırken güç dengesi açısından Alanyaspor hariç çok güçlü rakiplerle oynamamıştı. Dün ilk yarıda sahaya çıkan Fenerbahçe 11’i, Sivasspor önünde şimdiye kadar ki iç saha performansından uzaktı. Pozisyonlara bakarsak Sivasspor’un da Fenerbahçe’nin de önemli gol girişimlerini izledik. Özellikle Sivasspor kalecisi Ali Şaşal hatasız bir ilk yarı oynadı. Yiğidolar aradıkları golü devre biterken fırsatçı Kayode ile buldu.
Yeterli güce sahip mi?
Fenerbahçe üstüne giderek rakibine oyunu kabul ettirmek istedi ancak karşısında çok koşan ve reaksiyon gösteren bir rakip buldu... Emre Belözoğlu ikinci yarının başında Gustavo ve hemen ardından Samuel ve Cisse’yi alarak riske girdi. Maçta Hakan ile gelen Sivasspor’un 2. golü bir anlamda Fenerbahçe için zorlu bir süreci gösteriyordu. Ev sahibinin açıkçası hem iyi savunma, hem de iyi hücumu Sivasspor gibi bir rakip karşısında yapabilmek için yeterli gücü sahip mi soru işaretiydi! Üzerine gelen rakibi karşısında Sivasspor önemli ataklarla 3. golü aradı.
Sivas hak etti ve kazandı
Son bölümlerde Fenerbahçe’den ezber bozacak bir performans göremedik. Sağlı sollu ortalarda Sivasspor savunması iyi kapandı. Açıkçası devamlı rakibin hatasını beklemek yerine organize ataklar ve şut denemeleri yapması gerekirdi Sarı-Lacivertli ekibin. Sivasspor karşısında yenik duruma düştükten sonra nasıl oynanırı çalışmamış bir Fenerbahçe izledik. Diğer sonuçlara baktığımızda Fenerbahçe ne kadar büyük bir fırsat teptiğini anlayacaktır. Sivasspor oynadığı gerçekçi futbolla hak ettiği 3 puanı aldı.
‘’Maçı orta sahada aldılar‘’
Derbide başlangıca bakarsak iki takımın da kendi oyunlarını oynamaktaki kararlılıkları dikkat çekiyordu. Ancak soru işareti, Galatasaray’ın bu maça kadarki performansı yeter miydi... İlk 45 dakikaya baktığımızda evsahibi ekip sezon ortalamasının üstüne çıkmayı başardı. Aslında Fatih Terim’in sahaya sürdüğü 11, risk taşısa da 3 puanı fazlasıyla istediği belliydi. Beşiktaş cephesinden ilk yarıya baktığımızda erken golle yenik duruma düştükten sonra oyunun momentumunu yakalamakta zorlandı. Oysa önde pres yaparak, Galatasaray’a oyun kurma izni vermemeyi denediler. Burda da rakibinin bu taktiğe karşı hazırlıklı olduğunu gördük.
Beşiktaş beklenenin altında
İlk yarının sonlarında gelen iki penaltı kararı, iki gol ve soyunma odasına önde giden Galatasaray oldu. Bir sözüm de Cüneyt Çakır’a; verdiği iki penaltı kararı da bence ağırdı. İkinci yarıda kulübelerin gücü ortaya çıktı. Ancak burda da Sergen Yalçın’ın, Ljajic ve Töre’yi alıp, Necip ile Dorukhan tercihi Beşiktaş’ı savunmaya itti. Terim’in kenardan aldığı taze isimler oyun üstünlüğünü de Galatasaray’a geçirdi. Arda oyuna girer girmez attığı golle farkı ikiye çıkartıp, takımını rahatlattı. Dünün özeti beklenenin altında bir Beşiktaş, beklenenin üstünde bir Galatasaray izledik. Bu fark ev sahibine 3 puanı getirdi.
Bana göre Galatasaray maçı orta sahada aldı dersek, yanlış olmaz. Özellikle Taylan ve Gedson performansı, Beşiktaş’ın oyun planını bozdu. Terim’in de hakkını yemeyelim kenar tecrübesi de önemli bir farktı.
‘’Başakşehir'e hayat öpücüğü‘’
Ateş çemberinin takımları fazlasıyla yaktığı bir günde Başakşehir en az kendisi kadar 3 puana ihtiyacı olan Ankaragücü’nü ağırladı. Geçen sezonun şampiyonu oldukça dramatik bir sezon geçiriyor. Epureanu ve Crivelli’nin cezalı olmaları hem hücum hem de savunmada ev sahibi için bir zafiyetti. Aykut Kocaman stoperde Duarte ’nin yanında Topal ’a yer verirken forvette Chadli ile golü planlamıştı. Ankaragücü ise Panstsil’in forvete dönmesiyle birlikte sağda Lobjanidze solda ise Pinto’yu forvette kullanırken, arkalarında Alper Potuk’u tercih etti. İlk yarı iki takım da forvetleri kendi ceza alanından uzak tutmaya çalıştı. Ankaragücü bunu bir kez deldi ve Pantsil'in şık golüyle öne geçti.
Hamleler ve goller
İkinci yarıya Kocaman, Mahmut’u alıp Deniz’i oyuna sokarak başladı. Hiç beklenmeyen pozisyonda da 1-1’i buldu. Aleksic savunmanın duraksamasını iyi değerlendirdi ve beraberliği getirdi. İki takım da ‘bir puana razı’ derken, son bölümde oyuna giren Fernandes Başakşehir ’i öne geçirdi: 2-1.