Beşiktaş’ın PAOK hezimetinin ardından oluşan karamsar hava, lig yaklaştıkça taraftarı endişelendiriyordur. Beşiktaş maalesef planlamasını doğru yapamadı, kadrosunu revize edemedi, gidenlerin yerleri boş kaldı, hazırlık maçı oynamadan Şampiyonlar Ligi ön elemesine çıkınca da hezimet kaçınılmaz oldu. Lig fikstürüne Trabzonspor deplasmanı ile başlamak Sergen Yalçın için büyük talihsizlik. Fakat sonraki 8 haftada bir BAY olmak üzere derbinin denk gelmemesi bir şans.

Beşiktaş 9. hafta oynayacağı Başakşehir ve 10. haftadaki Fenerbahçe maçlarına kadar ritmine ulaşabilirse fikstür rüzgarını arkasına alabilir. Zira 21 hafta üzerinden oynanacak ilk yarıda Galatasaray derbisi 19. haftaya denk geliyor. Fikstürü zor ya da kolay yapan senin performansındır. Beşiktaş şu anda hazır değil, Şampiyonlar Ligi’nden elendiği için moralsiz, gidenlerin yeri doldurulamadığı için güçsüz. O yüzden bugün Gençlerbirliği ya da Kayseri ile oynamak bile zor gelebilir. Ancak santrfor, sağ bek gibi ana problemlerini çözüp ritim yakaladığında derbiler bile kolay olabilir. Bu tamamen Beşiktaş profesyonellerinin vizyonuna, çalışkanlığına ve iş bitiriciliğine bağlı.

Mario Balotelli, çoğu antrenöre göre sorunlu, delilik derecesinde çılgın bir oyuncudur. Ama kimine göre de harika bir santrfor. Balotelli, bugüne kadar oynadığı takımlarda hiç bir zaman futbolculuğuyla ilgili sorun yaşamadı. Performanslarının bu kadar inişli çıkışlı olmasının sebebi tamamen onu yöneten antrenörlerle ilgiliydi. Profesyonel yaşamına İnter’de Mourinho ile başlayan çılgın santrfor antrenörleriyle bir ebeveyn ilişkisi kurduğunda takımı için ölümüne oynayabiliyor. City’de Mancini, 2012 İtalya Milli Takımı’nda Prandelli, Milan’da Allegri ve en barizi de 2016/18’de Nice’te manevi babası Lucien Favre için sahada canını dişine takmasıyla ideal santrfor olabilmişti. Fakat Favre gidip Patrick Viera geldiğinde kendini tamamen kapattı ve Marsilya’ya gitti.

Sergen Yalçın’a bağlı

Balotelli’nin geçen sezon Brescia ile küme düşmesi yanıltıcı olabilir. Zira acayip sorunlu bir kulüp ve oyuncu grubuyla çalışmak Balotelli’yi daha da gerdiği için neredeyse oynamadan sezon bitirdi. Eğer Beşiktaş Balotelli’yi alabilirse iş tamamen Sergen Yalçın’da biter. Sergen hoca zamanında büyük ve yetenekli bir futbolcu olduğundan Balotelli gibi çılgın bir karakteri yönetebilir. Balotelli, kendine şefkat gösterip güvende hissettiren her antrenöre karşılığını fazlasıyla verdiği için bu transfere Sergen hoca karar vermeli. Uğraşamayacaksa en başından karşı çıkmalı yoksa pahalı bir yedek santrforla sezon geçirmek zorunda kalır.

Balotelli forvet ister

Balotelli gelirse Beşiktaş’ın oyun düzeninde değişim görebiliriz. Balotelli, İnter’de Eto’o ile, Nice’te 3-5-2’nin ucunda ilginçtir dönem dönem Belhanda ile, Marsilya’ya gittiğinde Valere Germain ile ikili forvet oynayıp gol sayısını artırmıştı. Sergen Yalçın’ın Balotelli gibi bir santrfora konforlu oyun alanı yaratmak için klasik bir 10 numaradan ziyade ikinci bir forveti çılgın İtalyanın arkasında ya da yanında oynatması gerekebilir. Taraftar konusunu, ‘O işin en garanti yanı’ diyerek bir sonraki yazıya bırakalım.

Galatasaray’ın Gomis’ten bu yana ciddi bir santrfor krizi var. Kim gelirse gelsin o pozisyondaki boşluk kapanmıyor. O yüzden yeni planlamada Fatih Terim’in önceliğinin forvet olacağını düşünüyorum. Falcao sakatlıktan başını kaldıramadığı için verim alınamadı ama eğer Kolombiyalı kalacaksa Diagne’nin kulübede oturma ihtimali zayıflar. Bu durumda Diagne’nin satılması ya da kiralanması gündeme gelecektir. Falcao 34 yaşında ama kalite olarak Diagne ile kıyas kabul etmez. Eğer Falcao sağlıklıysa üzerine plan kurulmasını isteyecektir. Sanırım Fatih hoca da bu seçeneği tercih edecektir.

Belhanda satılmalı

Faslı orta sahanın Galatasaray günleri kendi adına kötü geçmiyor. Montpeiller günlerinde daha defansif oynamasına rağmen çift hanelerde gole ulaşan Belhanda’nın Nice’te Balotelli ile forvetteki uyumu dikkat çekiciydi. Fakat Galatasaray’da forvet değil orta saha karakteriyle oynadığı için beklentileri karşıladığı söylenemez. Belhanda son kontrat sezonuna giriyor ve Galatasaray’ın ondan para kazanabilmesi için son şansı. Belhanda’ya teşekkür edip iyi bonservisle satmak iki tarafın hayrına olacaktır.

Daha atlet sağ bek

Galatasaray hem sağ hem sol bekte iki iyi hücumcu bekle oynadığı için öncelik savunma olamıyor ve ters kademeden pozisyon yiyordu. Mariano’nun gidişini biraz buna yorabiliriz. Yoksa ligin en iyi hücum eden sağ bekini göndermenin izahı zor. Anladığım kadarıyla Fatih hoca sağ beke geri koşuları daha güçlü, savunma yönü kuvvetli daha atlet birini istiyor. Kaldı ki bu bölgeye Omar Elabdellaoui’nin takviye edilmesi bekleniyor.

Emre için hazırlık

Galatasaray’ın en kritik hamlesi Emre Kılınç olacak. Sivas’ta sol ve sağ forvette izlediğimiz Emre alan isteyen hızlı bir oyuncu. Zaten Fatih hocanın Mariano’yu gönderip sol beke Umut Meraş’ı istemesinin sebeplerinden biri de Emre’nin geliyor oluşu. Emre’nin iyi bir hazırlık dönemi geçirmesi gerekiyor. Çünkü halihazırda Galatasaray Arda Turan’ı aldı, Babel geri döndü, Feghouli de şimdilik kadrodayken, ekstra çaba sarfetmesi şart. Fatih hoca Emre’ye hazırlanıyorsa Emre’nin planın parçası olmak için iki kez hazırlanması gerekecek.

Lider mi kayıp mı?

Arda Turan Galatasaray için zor bir transfer. Arda’nın bize hangi halini izleteceğini kestirmek güç. Atletico’da topa karşı pozisyon alan Arda’yı mı, Barcelona’da topa sahip olan Arda’yı mı yoksa Başakşehir’deki kayıp Arda’yı mı? Doğrusu ben de merakla bekliyorum hangisini izleyeceğimi. İyi senaryoda Arda takımın sahadaki lideri olabilir. Ama bunun için Arda’nın yüzde 20’lerden yeniden 100’e çıkması, oyuncuya yeniden lider olduğunun hatırlatılması gerek. Ama bu tamamen Arda’ya bağlı. Arda’nın tüm Galatasaray’ı dönüştüğüne ikna etmesi şart.

Trabzonspor sezona Ünal Karaman ile başlayıp Hüseyin Çimşir ile şampiyonluğu kaçırdıktan sonra Eddie Newton ile Türkiye Kupası'nı kazandı. Şimdi ise yeni teknik direktör arayışına girdi. Fakat bu arayış kanımca fuzuli bir arayış. Nitekim halihazırda elinde altın değerinde bir antrenör var. Trabzonspor için en mantıklı seçenek bünyesinde zaten; Eddie Newton... Newton’u 90’larda futbolculuğundan bilenler bilir. Sert ve sağlam bir orta sahaydı. Di Matteo ile merkezde ikili oynadılar. Antrenörlüğe 2008’de Roberto Di Matteo ile başladıktan sonra West Brom ve Chelsea’ye de İtalyan hocayla birlikte taşındı. Sonrasında Guus Hiddink ve Frank Lampard’ın yardımcılıklarını yaptı. Umut vadeden ve Chelsea’nin gelecekteki antrenörü olarak görülen bir teknik adam.

Futbol aklı ‘Newton’ demeli

Newton’u Chelsea’den alıp getiren futbol aklı yeni sezonda takımı ona teslim edebilmeli. Belki şehir ve camia daha bilinen bir antrenörü istiyor olabilir. Ama dedim ya Newton gibi değerli bir antrenörü alıp Trabzonspor’a getiren futbol aklının hamasetle değil mantıkla iş yapması gerekir. Newton’un futbol felsefesine gelince; sanırım en önemli kısımlardan biri bu Trabzonspor camiası için...

Egosuz ve medeni

Eddie Newton’u ülkeden en iyi tanıyan teknik direktör ve Tivibuspor’dan değerli program partnerim Koray Palaz. Newton’u ve felsefesini Koray hocadan dinlemek en güzeli; Egosuz ve medeni ilişkili bir antrenördür. Gullit ve Vialli gibi dünya yıldızlarıyla oynadığı için yıldız oyuncu yönetiminde çok başarılıdır. Defansif bir orta sahaydı ama ofansif futbol oynatır. Golü bulduktan sonra geri yaslanmaz, topu önde tutar. Kulüpte organizasyon becerisine önem verir çünkü 35 yıl boyunca müthiş bir organizasyonun içinde futbol hayatını sürdürdü.

Fenerbahçe Ersun Yanal’la geçen sezonu 17. sıradan gelip 6. sırada bitirdiğinde taraftar nezdinde hala kredisi vardı. Fakat bu sezonu 7. bitirmek Fenerbahçe adına büyük bir başarısızlık. Bu sezonu geçen sezondan çok ayırmıyorum. Çünkü birbirine çok benzeyen iki sezon performans izledik. 2013/14 sezonundan Aykut Kocamanlı 2017/18’in bitimine kadar ortalama 31,5 gol yiyen Fenerbahçe ne hikmetse son iki sezon kalesinde ortalama 45 gol gördü. Geçen sezon 44 gol yiyerek tarihe geçen Sarı-Lacivertliler bu yıl tam 46 gol yiyerek kendi rekorunu olumsuz şekilde geliştirdi! İşte bunun izahı kolay değil.

Yeni ama mantıklı kadro!

Fenerbahçe’nin ciddi bir kadro değişimine ihtiyacı var. Ve yeni sportif yapının işe savunmadan başlaması kaçınılmaz. Bu takımın öncelikle dominant bir stopere ihtiyacı var. Hasan Ali kalmak kaydıyla önüne bir sol bek, Dirar’ın yerine sağ bek almak zorundalar. Yeni sezonda Emre Belözoğlu ve yeni Fenerbahçe antrenörünün Ferdi Kadıoğlu üzerine plan yapması işleri kolaylaştırabilir.

Kabus son buldu

Gelelim sezonun son maçına. Resmen kabus gibi geçen bir sezonun son 90 dakikasına. Fenerbahçe Emre önderliğinde maçın momentumunu her şeye rağmen elinde tuttu. Emre’nin futbol kariyerini penaltıdan da olsa golle bitirmesi en büyük şansıydı. Fakat o oyundan çıktıktan sonra işler sahada karmaşık bir hal aldı. Rize hücumda daha net akınlar geliştirdi ve neredeyse iki kat daha fazla şut denedi. Oyunun son bölümlerinde sahada iyice gençleşen Fenerbahçe maçı kazanmasına rağmen ligi 7. bitirirken, Rize kaybetmesine karşın ligde kalabildi.

Bir devrin sonu

Dile kolay. Emre Belözoğlu’nun tam 24 yıllık profesyonel futbol hayatı dün gece sonlandı. Fenerbahçe sahada onu çok arayacak ama o bundan sonra masada ter dökecek. Agresifliğiyle, fevri çıkışlarıyla saha içinde hayli sert bir futbolculuk yaşamı olan Emre’nin iyi bir sportif direktör olması Fenerbahçe’nin geleceği açısından son derece önemli. Emre Belözoğlu işe savunmadan başlayarak yeni bir kadro kurmak zorunda.

Galatasaray için daha üç hafta önce Trabzonspor’u yenip Şampiyonlar Ligi’ne katılır mı? hesapları yapılırken şimdi ligi ilk 5’te bitirebilecek mi? soruları soruluyorsa ortada büyük bir sorun var demektir. Fatih Terimve öğrencileri için sezon, Onyekuru’nun Trabzon maçı öncesi Monaco’ya zorla çağrılmasıyla bitmişti zaten. Şimdi asıl soru şu; son 3 yıldır Şampiyonlar Ligi gelirleriyle pahalı kadrolar kuran Galatasaray ligi ilk 5’te bitiremezse ya da bitirse bile Türkiye Kupası’nı Alanya kazanırsa Avrupa’ya çıkamayacak. Bu hem büyük bir gelir kaybı hem de yeni transferler için masada ellerin zayıflaması anlamına geliyor. Yani kötü senaryo gerçekleşirse Galatasaray beklenenden çok daha vasat bir kadro ile yoluna devametmek zorunda kalabilir.

Mariano niye gitti?

Mariano, Tudor’la başlayıp Terim’le biten ilk şampiyonluk sezonunda ve peşi sıra gelen iki sezonda da iyi bir performansa imza atmıştı. Fakat nedense her yaz Mariano gidecekler listesinin başında yer aldı. 3 sezonda etkili bir sağ bek performansı verdi, saha duruşu da gayet iyiydi. Oyuncu kendi gitmek istediyse birşey diyemem. Ama teknik heyet istemediyse, ya daha iyisini getirmeliler ya da bu durumu doğru bir dille açıklamalılar.

Fatih Terim kalırsa

Galatasaray’da şu an ciddi bir yönetimboşluğu olduğu görülüyor. Futbolcu da taraftar da Fatih Terim’i ‘kulübün her şeyi’ olarak görüyor. Fakat bu durum Terimiçin beklenenden çok daha yorucu olmuşa benziyor. Eğer yönetimbu tavrını değiştirmez ve Fatih hocanın arkasına saklanmaktan vazgeçmezse yaz dönemini büyük krizlerle boğuşarak geçirebilirler. Eminimki, bu durumdan en çok sıkılan Fatih Terim. Çünkü hoca kadro yapmak isteyecek, hedef koyacak. Ama yönetimden destek almadan bunu yapacak enerjisinin kalmadığı çok belli oluyor. Yönetimin Fatih hocaya bütçe, futbolculara da para kaynağı sağlaması kaçınılmaz. Aksi halde Terimsiz bir dönem yaşayabilirler -ki bu yönetimin sonu olur.

Trabzonspor için iyi başlayıp, süper devam eden bir sezon hayal kırıklığıyla bitiyor. Pandemi dönüşü şampiyonluğun en büyük favorilerinden biriyken günden güne eriyen Trabzonspor için sezon, Alanya ’dan yediği son saniye golüyle sona ermişti. İlginçtir, Alanya maçından bu yana 6 maç oynayan Bordo-Mavililer sadece 5 puan topladı. Genele bakıldığında Mikel ’in gidişi sezonun kırılma noktasıydı. Yönetimin o süreci çok daha iyi yönetmesi gerekirdi. Oyuncuyu feda ederken bugünleri hesaplayabiliyorsan başarılı oluyorsun. Trabzon için bu yıl Sörloth ve Uğurcan ’ın nefis oynadığı ama şampiyonluğu acemilikle kaçırdığı bir sezon olarak hatırlanacak. Konyaspor ’un hakkını teslim etmek gerek. Bülent Korkmaz ve öğrencileri geçen hafta Başakşehir ’i dün gece de Trabzonspor’u yenerek ligde kalma yolunda dev bir adım attı.

Gecenin sorusu

74 golle ligin en skorer takımı olan Trabzonspor yediği 41 golle ilk 6’nın en kötü savunma performansını göstererek nasıl şampiyon olma hayali kurabiliyor?

Maçın starı

Sörloth ve Skubiç geceye damga vurdu. Sörloth Trabzon adına sadece maçın değil sezonun yıldızı. Geçen hafta Başakşehir’i yıkan Skubiç, Trabzon’da Konya’yı taşıdı.

Maçın olayı

Konya’nın 3-1 geri düştüğü maçı 4-3 kazanması son dönemin en görkemli olayıydı.

Kısa mesaj

Trabzonspor için artık Şampiyonlar Ligi de tehlikeye girdi. Can havliyle oynayan Kayserispor’u deplasmanda yenemezse Sivas’ın galibiyeti felaketin boyutlarını artırır.

Fenerbahçe ilk 11 içinde deplasmanda Gaziantepspor ile birlikte en az maç kazanan takım. (4). Hatta düşme hattındaki Denizlispor’dan bile daha az puan toplamış. (17). İlginçtir yine düşme hattındaki Yeni Malatyaspor’dan daha az gol atmış (17). Beşiktaş’a karşı bu istatistik negatif okunabilir. Fakat derbilerin kendine özgü senaryoları olur. Fenerbahçe favori olmadığı bir derbiye çıkıyor.

Önce savunma...

Fenerbahçe’nin gözle görülür bir savunma sorunu var ve bu durum tüm sezon boyunca Sarı-Lacivertli takımın ayağına pranga vurdu. Beşiktaş’a karşı orijinal stoperleriyle maça başlaması kaçınılmaz. Fenerbahçe uzun zamandır bu sorunla boğuşuyor ve son iki sezonda gol yeme ortalaması 43,5’lere çıkmış vaziyette. Beşiktaş’a karşı önce gol yememe sorununu çözmeli. Şayet Serdar ve Falette ile başlayabilirse Gustavo ve Ozan’ı orta sahada kullanıp topu yönlendirebilir.

Forvetler ekstra oynamalı

Fenerbahçe’nin ilk 4 şansını son haftaya taşıyabilmesi için Beşiktaş’ı yenmesi şart. Ligin ilk yarısında oynanan maçı 3-1 kazandıkları için bu durumda ikili averaj Vedat Muriç ve arkadaşlarında olacak. Bunun için forvetlerin ekstra oynaması gerekiyor. Fenerbahçe’de homojen bir gol dağılımı yok. Vedat, bir santrfor olarak 15 lig golü attı. Bu normal bir rakam. Kruse takımdan ayrıldı, dolayısıyla Beşiktaş’a karşı sadece Vedat’tan gol beklemek yerine Ferdi, Deniz ve oynarsa Rodrigues’in sorumluluğu paylaşması gerekecek.

Ön plana kim çıkar?

Fenerbahçe hücum ederken Beşiktaş’ın sol koridoruna yönelecektir. Bu durumda Dirar-Deniz ikilisi maçın senaryosunu belirleyebilir.

Kısa mesaj

Fenerbahçe’nin ligi ilk 4’te bitirebilme ihtimali var. Bunun için Beşiktaş’ı yenip tüm umudunu son haftaya taşıyabilir.