‘’Başarısızlığı kabul etmemek!‘’
Şenol Güneş’in kontratı Haziran 2022’de bitiyor. Eğer sözleşmede özel bir tazminat maddesi yoksa Güneş, TFF’den 9 aylık maaşını tazminat olarak istiyor olabilir. Çünkü Güneş, başarısız olduğunu düşünmüyor. Görüşmenin neticelenmemesi ve önümüzdeki günlere ertelenmesinin gerekçesi bu sanırım. Bence bundan sonra gelecek Milli Takım Teknik Direktörü’nün sözleşmesine nasıl başarı primleri konuyorsa, başarısızlıkta ne olacağına dair maddeler de konulsun.
Malum 55 ülkenin yer aldığı UEFA organizasyonunda 24’e girip finallere gitmenin astronomik primleri oluyorsa, Uluslar Ligi’nde küme düşmenin, Avrupa Şampiyonası’nda sonuncu olmanın ve elbette 1987’den bu yana ilk kez bir maçta 6 gol yemenin bedelleri olmalı.
‘’Hızlı olmalıyız‘’
Dünya Kupası 2022 Kasım-Aralık aylarında Katar’da yapılacak. UEFA’dan 13 takımın katılacağı düşünüldüğünde 10 grubun birincileri doğrudan katılacak kalan 3 takım ise grup ikincileri ve Uluslar Ligi'nden gelecekler arasında oynanacak Play-Off karşılaşmaları neticesinde belirlenecek. O yüzden Hollanda maçı liderliğimizi sürdürmemiz açısından büyük önem taşıyor. Gruplara başlarken Hollanda ve Norveç’i yenmemiz bizi bugün liderliğe taşımış olsa da, Letonya ve Karadağ’la berabere kalmak işimizi tahmin edilenden daha çok zora soktu.
İhtimal yüksek...
Hollanda, Frank de Boer’in yerine Van Gaal gibi bir tecrübe abidesini Milli Takım’ın başına getirdi. De Boer’in başını yakan 3’lü savunmadan 4’lüye döndüler. Norveç ile berabere kalıp Karadağ’ı bozguna uğrattılar. Biz Amsterdam’a 1 puan farkla lider gidiyoruz. Beraberlik ve yenilgi halinde, Norveç’in Cebelitarık ile oynadığı düşünüldüğünde liderliği kaybetme ihtimalimiz yüksek.
Uzun zaman oldu
Şenol Güneş, EURO 2020’den bu yana mental olarak formsuz, bunu Karadağ maçında da fazlasıyla gösterdi. Hollanda’ya karşı klasik 4-1- 4-1’inden vazgeçmesini beklemiyoruz, çünkü hoca o taktiksel esnekliği yitireli uzun zaman oldu. Hollanda oyuna hükmetmeyi beceren bir takım olduğundan ilk maçta olduğu gibi topu alacaktır. Görünen o ki; geride bekleyip hızlı forvetlerle rakibin zaaflarına oynayacağımız bir planla oynayabiliriz. Şenol hocanın böylesi bir deplasmanda Kenan’ın savunma katkısından vazgeçmesi kolay görünmese de Cengiz’in karşı kanadında Kerem’i kullanmamız tahmin edilenden daha çok işe yarayabilir.
‘’Yeni dönem şimdi başlıyor‘’
Vitor Pereira, Fenerbahçe’deki ikinci dönemine ileri bir antrenörlük performansı göstererek başladı. 3’lü savunma üzerine kurguladığı oyun formatında Altay ve önündeki stoperler neredeyse hiç sorun yaşamazken, Gustavo sistemi ayakta tutanların başında geliyor. Ağustos’un Z raporunda arkadaki 5’li yükü önemli oranda çekti. Pereira hücum departmanını dönüştürmek için düğmeye çoktan basmış görünüyor.
Berisha ile yeni dönem
Mergim Berisha henüz 23 yaşında ve oldukça dinamik bir santrfor modeli. Salzburg’daki son sezonu kariyerinin altın çağıydı. Pereira’nın 3-4-2-1’inde en önemli rolü oynaması bekleniyor. Bu sistemin santrforundan beklenen yüksek top oyununda var olması, sırtı dönük top alıp takıma zaman kazandırması ve elbette skor yapması. Yani Samatta’nın hiç yapamadığı, Valencia’nın önemli bir bölümünü yaptığı, ‘santrforun görev listesi’nde neredeyse hiç boşluk bırakmadan ilerlemesi gerekiyor. İşi kolay değil ama yetenekleri ve dinamizmi düşünüldüğünde Berisha, Pereira’nın yeni döneme geçiş anahtarı olacak.
Mesut üzülebilir
Fenerbahçe’nin Pelkas ile ilgili başka bir tasarruf planı yoksa Rossi’nin de katılımıyla Mesut’un dakikaları azalabilir. Buna tüm Fenerbahçe camiasının hazır olması gerekiyor. Malum Mesut bir dünya yıldızı ve tüm planının onun etrafında şekillenmesi beklenebilir. Fakat Pereira’nın yeni dinamik düzeninde Mesut gibi bir 10 numaraya yer bulmak kolay değil. Haliyle yeni dönemde Mesut dakikalarını Rossi, İrfancan ve Pelkas ile paylaşmak için cömert davranmak zorunda kalabilir.
Gustavo’yu etkilemez
Pereira adaletli bir teknik direktör olduğunu her maç gösteriyor. 20 yaşındaki bir futbolcusunun performansına Mesut’u yedek bırakmak pahasına kayıtsız kalmıyor. Gustavo 6 numarada çift yönlü görevini yaptığından formasını kaptırması kolay değil. Max Meyer’in Sosa ya da Zajc’ı geçebilmek için Pereira’ya bunu ispatlaması biraz zaman alabilir. Pereira’nın çok büyük bir olay olmadığı sürece Gustavo ve arkasındaki 3’lüyü değiştireceğini düşünmek gereksiz. Bundan sonraki dönüşüm Gustavo’nun önünde oynayanlar üzerinden olacaktır.
‘’Mükemmel bir fırsat‘’
Miralem Pjanic son dakikada yapılabilecek mükemmel bir fırsat transferi. Sergen Yalçın'a saha içinde büyük bir yardımcı geldi. Boşnak futbolcu klasik bir merkez orta sahanın çok ötesinde, kusursuz bir pasör, akıllı bir oyun kurucu. 2009'dan bu yana Avrupa futbolunun üst düzey orta sahalarının arasında yer alan Pjanic; Lyon, Roma ve Juventus'ta oynadığı her sezon çift hanelerde (gol, asist) tabela yaptı. Beşiktaş'ta Özellikle Sampiyonlar Ligi'nde Josef ve Texeria ile merkezde büyük fark yaratma potansiyeline sahip. Beşiktaş bu sezon futbol aklıyla kaliteli ve güçlü bir kadro kurdu. Batshuayi ve Texeria'dan sonra Devler Ligi'nde gruptan çıkma şansını yükseltti.
‘’Fiyasko‘’
EURO 2020 hezimeti sonrası Karadağ galibiyeti, ülke futbolu adına büyük bir nimetti. Hem güvenimiz gelecek hem grup liderliğimizi devam ettirip Amsterdam’a 13 puanla çıkabilirdik ama maalesef son saniyede umutlarımız kırıldı.
4’lüye mecburuz!
Kanat bekleri günümüz futbolunun en önemli figürleri. Hem 3’lü de hem 4’lü de 105 metreyi domine edecek çift yönlü kanat oyuncusu büyük fark yaratabiliyor. Şenol Güneş’in EURO 2020 öncesi formasyon trendine ayak uyduramamasına sebep olan eksiklik de buydu. Sorun olduğu gibi devam ediyor. Ne yazık ki Milli Takımımız için 4’lünün dışında bir formasyon mümkün görünmüyor.
Kerem’i erken görebilmek
Karadağ karşısında en sönük performanslar Burak Yılmaz ve Kenan Karaman’ındı. Şenol Hoca Kenan Karaman’ın fiziksel gücünü önemsiyor, hatta bazen gereğinden fazla önemsiyor. Güneş’in oyuncularının fiziksel formları kadar psikolojik formlarını da önemsemesi gerekir. Kerem Aktürkoğlu, Galatasaray’da formunu yükseltmişken Cengiz’in karşı kanadında Kenan ile oynamak hücum hattında fazla statik kalmamıza sebep oldu.
Kötü bir görüntü...
Mert Müldür, EURO 2020’nin son maçında İsviçre’ye karşı nefis bir sol bek performansı gösterdikten sonra aradan geçen 2,5 ayda güvenini yitirmiş gibiydi. Sol bekte ritmi yakalayamadı, topu rakip sahaya taşımaktan uzaktı ve sırtını rakibine dayayarak faul kovalaması kötü bir görüntüydü.
‘’Pereira'nın yeni kahramanı‘’
Vitor Pereira her maç yeni bir yüzü alkışlatarak hikayeye yeni kahramanlar ekliyor. 2018’de katıldığı Fenerbahçe’de bir türlü garanti futbolcu olmayı başaramayan Ferdi Kadıoğlu, kendisine ısrarla formayı veren Pereira’ya nihayet teşekkür edebildi. Temposu düşen maçta ekmeğini taştan çıkaran Ferdi, bitti denen pozisyonda Altay’ın sağ beki Cebrail’den kazandığı topu ceza sahası dışından ağlarla buluşturduğunda maçın kilidini de çözmüş oldu. Peşinden Valencia’yı yaptığı asist Fenerbahçe’yi rahatlattı. Rölantide giden maçı 4 dakikada renklendiren Ferdi, Pereira’nın yeni kahramanı oldu.
Stoperler sorunsuz
Fenerbahçe’nin savunması, sezon başı olmasına rağmen hücumundan çok daha erken oturdu. İlk iki haftada 88 rakip ceza sahasında topla oynama rakamıyla geçen Altay’ı 6’da tutmak önemli bir savunma becerisi. Szalai, Kim ve Tisserand kusursuza yakın bir performans gösterdiler. Şef koltuğunda oturan Kim oyunda kaldığı 65 dakikada savunmayı yönetti, Tisserand ile Szalai’nin daha korkusuz çıkmasına yardım etti. Fenerbahçe, ilk iki haftanın en formda takımı Altay’a karşı İzmir’de çok önemli bir galibiyet alırken Milli Takım arasına 3/3 ile girdi. Vitor Pereira bu performansın en büyük mimarı. Fenerbahçe, iş bir antrenör takımı olma yolunda ilerliyor.
‘’Bu sezonun en zorlusu‘’
Vitor Pereira ve Fenerbahçe için sezon harika başladı. Sağ kenar ve sol kenar oyuncularının performansları istenen seviyeye ulaşmasa da Pereira, Helsinki maçından başlayarak Muhammed, Arda Güler ve Fatih Yiğit gibi gençlerle tüm camianın duygusunu değiştirdi. Sanırım uzun zamandır Fenerbahçe’nin aradığı duygu da buydu.
Amaçları direkt hücum
Bugün rakip Altay. Mustafa Denizli ve oyuncuları topla oynama yüzdesini kafalarına takmadan direkt hücumun incelikleri üzerine çalışıyor ve bunda da başarılı oluyorlar. İlk hafta Kayseri’ye karşı yüzde 38 topla oynamaya karşın rakip ceza sahasında 40 topla buluşma rakamına ulaşıp 3 gol attılar. Alanya deplasmanında bu rakamı 48’e çıkararak 4 gole ulaştılar. 5’li savunma merkezinde 40 yaşındaki İbrahim Öztürk’ün tecrübesinden faydalanıp alan daraltarak rakibi ceza sahasında çaresiz bırakıyorlar. Ön alanda Rodriguez, Kappel ve Bamba ile az pasla çok mesafe kat ederek RCS rakamlarını geliştiriyorlar.
Tempolu bir maç
Fenerbahçe’nin 3 stoperli oyunda hıza ve çabukluğa en çok ihtiyaç duyacağı maç olacak. İranlı sol kenar Naderi ile sağ kenarda Cebrail’e karşı Ferdi ve Samuel ekstra efora çıkmak zorunda kalabilirler. Altay bu sezon Fenerbahçe’nin karşılaşacağı en zorlu, en hızlı ve bitirici forvetlere sahip rakip. O yüzden taktiksel açıdan zenginliklerle dolu tempolu bir maç bizi bekler.
‘’Diagne'nin arzusu‘’
Galatasaray baskılı ve topa sahip olarak başladığı maçın ilk dakikalarında Taylan ile çok net bir pozisyonu kaçırdıktan sonra kalesinde hayli kolay bir gol gördü. İlginçtir Galatasaray neredeyse her Avrupa Kupası maçında ya kalecisi ya savunmasının basit hatalarıyla bir şekilde golü yiyor. Randers karşısında geri düşmenin ardından Galatasaray oyunun inisiyatifini elinden hiç bırakmasa da ilk yarıyı 1-0 geride kapattı.
Barış enerji kattı
Barış Alper Yılmaz’ın Kerem’in yerine girişiyle sağ kenarda büyük bir hareket kazanan Galatasaray, Van Aanholt’un 48’de gelen golüyle oyununun karşılığını almayı başardı. Sonrasında ise oyunun momentumu tamamen Diagne ve arkadaşlarının tarafına geçti. Diagne, Randers savunmasının önünde sırtı dönük istediği topları aldı ve gücüyle oyunu rakip ceza sahasına taşısa da direğe nişanladığı toplar, tabelanın açılmasını engelledi. Randers savunmasının, Diagne ile birlikte uğraşmak zorunda olduğu bir başka enerji deposu da Barış Alper Yılmaz’dı. Sağdan getirdiği topları ceza sahasına kadar sorunsuz taşıyan Alper, baskıda bunalan Randers savunmasının kendi kalelerine gol atmalarına yardımcı oldu ve Galatasaray tabelayı da eline geçirdi. Diagne fizik gücünün yanı sıra sürekli araması, zorlaması ve arzusuyla fark yaratıyor. Dün gece Randers’e karşı gol atamamış olsa da iki topu direkten, bir topu kaleciden döndü. Randers’in top çıkarmasına engel olacak stoper baskısını yaptı. Sanırım bu sezon Mostafa Mohammed ve Falcao’nun durumu ortadayken, Terim’in santrforda elini daha da güçlendireceğe benziyor.