Trabzonspor yenilgisi sonrası Alanyaspor’u konuk etmek Fenerbahçe için sırat köprüsünden geçmek gibi. Kazanmaktan başka seçeneğiniz olmayan bir karşılaşmada; stoperi Caulker’den bile 4 asistlik bir katkı alan, ligin en fazla şut çeken takımıyla oynamak tam bir kader anı bu yüzden. Üst üste maç kazanan, kupada Galatasaray karşısında yolu yarılayan moralli Alanya’da Cisse, Fernandes, Bakasetas ve Djalma’yı savunmak sezon başından bu yana savunmasıyla eleştirilen Fenerbahçe için en zor iş.

Baskıyı kurup ön bölgede sonuç ararken hep akılların büyük kısmı bu 4’lüde olmak zorunda. Erol Bulut’un kariyerinde büyük takımlara karşı deplasmanda zaferi yok. Ersun Yanal’ın ise kariyerinde maç kazanamadığı tek takım Alanya. Bu iki istatistikten hangisinin devam edeceğini bu 4’lünün Kadıköy performansı belirleyecek. Bir ritüeldir, sözleşmesi biten oyuncu bu maçlarda her zaman farklı oynar. Alanya’da Cisse ve Fernandes için bu açıdan fırsat maçları bunlar. Bunu bilerek oynayacaklar.

1. Lig’deki Anadolu derbisini Es Es kazandı. Yıldızlar topluluğu Bursa’yı deplasmanda tek golle yıkan Kırmızı-Siyahlılar, -9’la başladığı sezonda 13 puana ulaşarak ligde kalma yolunda dev bir adım attı. Timsah ise Erzurum ve Hatay’ın takıldığı haftada fırsat tepti.

Şu maçı; bu sezon Anadolu takımlarının domine ettiği Süper Lig’de üst sıralar için bir kapışma olarak izleyemiyoruz ya; sorumluları nasıl rahat uyur bilmiyorum! Ceplerini doldururken içini boşalttıkları bu büyük camiaları 1. Lig’de direnirken görmek Türk futbolu adına kayıp. Kulüpler yasası bir an önce çıksın artık. Gelelim maça...

Bursa yeni transferleri ve muhteşem taraftar desteğiyle kağıt üzerinde açık ara favori. 5-0 kazansa şaşırmamalı kimse. Ancak Eskişehir formasının ağırlığını yüreklerinin ta içine işlemiş gençler öyle bir mücadele ortaya koydu ki bir kez daha şunu gördük: Futbolda yıldızlar bilet sattırır, askerler maç kazandırır. Yani sahada komutanı çok olan değil, askeri fazla olan kazandı.

Mustafa Özer’e alkışlar

İnsan şu Alperen’i; Mehmet Özcan’ı, kaleci Ekrem’i, Metehan’ı falan izleyince, ‘Ya şu Süper Lig’deki hocalar hiç mi şuralara bakmıyor?’ diyor kendi kendine. Maçın öne çıkan üçlüsü 74’te atılan zafer golünde de başrolde. Yetenekleri bağırıyor, duyan olursa tabii...

Mustafa Özer hocayı apayrı bir alkış. Belki camia bu durumda olmasa şans bulamazdı ancak şansı ne kadar hak ettiğini fazlasıyla gösterdi.

Kazanma alışkanlığı, futboldaki en güçlü psikolojik artıdır kritik maçlar öncesi. Oyuncu grubu nasıl kazanacağını öğrenirse ve bunu alışkanlık haline getiren bir özgüvenle yapabilirse başarı kaçınılmaz. Başakşehir’in tam 16 maçtır bileğinin bükülmemesi ve son 3 maçını en az 4’er gol atarak kazanması başarısının ardındaki bu özgüvenin göstergesi. Galatasaray’ın 41 maçlık yenilmezlik serisine son verilmesi, Gladbach’tan zaferle dönülmesi bu gücü artıran etkenler. Yani Okan Buruk ve öğrencileri için Kadıköy bir tehdit değil. Aksine sezonun dönüm noktası. Çünkü Turuncu- Lacivertliler böyle bir kritik bir virajda yara alırsa yarıştan çok erken kopma ihtimali olabileceğini biliyor.

Kırklareli’nde yaşadıkları sendrom da bu maçın önemini onlar için iki kat artırıyor. Demba Ba’sız planda Crivelli’yi tek başına izleyeceğiz. Bu yüzden merkezden çok kanatları kullanan bir Başakşehir olacak, yani en iyi yaptıkları şey. Fenerbahçe’nin kenar silahlara karşı alacağı önlemler gecenin kaderini belirleyecek.

Ön plana kim çıkar?

Crivelli’nin ilk maçta attığı gol hâlâ hafızalarda. Ersun Yanal’ın öncelikli önlemi bu oyuncu üzerinde. Dolayısıyla yük daha çok Visca’nın omuzlarında olacak. Onun performansı olumlu ya da olumsuz öne çıkacak.

Bu istatistiğe dikkat

Başakşehir forması giyen Edin Visca, Süper Lig’de sahaya çıktığı son 5 maçta da gol katkısı yapmayı başardı, 2 gol, 5 asistle yıldızlaştı.

KISA MESAJ

Başakşehir geçen sezon, “Çok olanlar değil, inananlar kazanır” diyordu ama kazanamadı. Okan Buruk döneminde ise futbollarıyla, “İyi oynayanlar kazanır” dedirttiler. Bugün de her zamankinden daha iyi olmak zorundalar.

Ankaragücü ve Gaziantep’i elediler, şampiyonluk yarışındaki Başakşehir’i de dize getirdiler... 60 milyon Euro kadro değeri olan İstanbul ekibiyle deplasmanda 1-1 berabere kalan Trakya temsilcisi, evinde 0-0’la çeyrek finale yükseldi.

Kupada zaman zaman sürprizlere alışkınızdır. “Geniş kadrom var, elemeye yeter” diye düşünen kibirli hocalar boyunun ölçüsünü almıştır çok defa. Ancak bu kadar bariz bir şekilde kupada devam etmeyi isteyen bir takımın, hem de ligin en geniş kadrosunun çok büyük ölçüde as takımla çıktığı maçta bir 2. Lig takımına elenmesi şaşırtıcı doğrusu. Okan Buruk kazanmak adına elindeki tüm kozları sonuna kadar kullanıyor. Ancak Kırklarelispor aynı ilk maçta olduğu gibi sadece Başakşehir’e değil, tüm Süper Lig takımlarına topun arkasına nasıl geçilir dersi veriyor. Ankaragücü, Gaziantep FK ve son olarak şampiyonluk mücadelesi veren Başakşehir... Kupada böyle bir yoldan gelip, çeyrek final bileti almak çok ama çok büyük takdir istiyor. Bilgin Erdem ve ekibinin futbol başarısına şapka çıkarmak gerek. Üstelik hastalığı nedeniyle dün takımın başında yer alamadı bile.

Mert Sinan’a dikkat

Başkan Volkan Can’ı da hem gösterdiği misafirperverlikten hem de kupaya kattığı renkten ötürü alkışlamalı. Bir parantez de öne çıkan performanslara. Mert Sinan Pekesen’a dikkat çekelim. 25 yaşında ama geç değil. Şu anda her Süper Lig takımında rahatlıkla oynar. Trabzon patentli kaleci İbrahim de öyle. Böyle oyuncuları doğru değerlendirmek ve kazanmak lazım.

Rakibiyle ligde oynadığı son 5 maçın 3’ünü kazanmış, zirveye ambargo koyarken son 4 deplasmanından da 10 puanla dönmüş bir takımın özgüveni var Sivas’ta. Maçların bitmesini istemeyen, fiziksel güçleriyle de bunu sonuna kadar ispat eden bir görünüm verdiler hep. Devre arasında da ligin başlamasını en çok isteyen onlardı.

Cezalı Mert Hakan bile evde dinlenip, maçı izlemek yerine kafileyle geldi. Sadece takımla bir idman daha yapabilmek, arkadaşlarını motive etmek için.

Topladığı 37 puanın daha fazlasına inanıyor Rıza hoca ve öğrencileri. Yani maçla ilgili yazılacak taktiksel detaylar kadar Sivasspor’un içinde bulunduğu bu güçlü ruh hali de gecenin kaderini belirleyecek etkenlerden.

Fenerbahçe maçı gibi!

Fernando’nun beklenmeyen sakatlığı, Mert Hakan’ın eksikliği elbette önemli handikaplar. Emre ve Aaron yetişiyor. Zaten takımın içindeki güçlü ruh hali her eksiğin yerini fazlasıyla kapatıyor.

Vodafone Park’ta oynamak her Anadolu takım oyuncusu için zordur. Sivasspor’un da bu akşamki en güçlü rakibi Beşiktaş’ın iç sahadaki ayak düğümleyen atmosferi. Tabi ilk maça beklenen ilgi olursa...

Bu istatistiğe dikkat

Sivasspor’un Süper Lig’de attığı son dört golün tamamında Mustapha Yatabare’nin doğrudan katkısı var (2 gol- 2 asist).

Ön plana kim çıkar?

Mert Hakan’ın yokluğunda hücumdaki en önemli silah kuşkusuz Emre Kılınç. Sivasspor’un bu akşam onun yıpratıcı özelliğine, Yatabare’nin servislerine çok ihtiyacı olacak. Son anda maça yetişmesi bir aksiliğe neden olmazsa tabi...

KISA MESAJ

Rıza hocanın transfer talepleriyle dalga geçenler biraz bu işten anlasalar ne kadar dar bir kadroyla ligi ters düz ettiğine şapka çıkarır. Fenerbahçe karşısında yılların sol beki Ziya’nın içinden İniesta çıkaran bir hocadan bahsediyoruz.

Ömer Necati Albayrak, Galatasaray’ın renklerine katmaya hazırlandığı Jesse Sekidika’yı analiz etti...

Eskişehirspor’un bu sezon en dikkat çeken ismiydi. Bunun sebebi takımının oyun hızını artırması kadar skora yaptığı katkı oldu. 8 gol, 2 asistlik performansı transferinde etkili rol oynasa da Galatasaray’a kazandıracağı şeyler daha fazla. Özellikle durağanlıkla eleştirilen Feghouli’nin artık arkasında son derece dinamik, başarıya aç ve süratli bir alternatifi var. Bu rekabette öne çıkması dahi sürpriz olmaz. Çünkü savunma arkası koşuları kadar, birebirlerdeki soğukkanlılığı en öne çıkan özelliği. Adam eksiltebiliyor, kendisini unutturabiliyor ve her an oyunun içerisinde. Yakaladığı fırsatları değerlendirme gücü yüksek.

İşlenmemiş bir elmas gibi

Elbette özelliklerinin ortaya çıkmasında ve yaptığı skor katkısında 1. Lig’de rakiplerin Eskişehir’e karşı bıraktığı açık alanların etkisi de var. Süper Lig’de bu kadar boşluk bulamayacak ve kapanan rakiplere karşı daha fazla özellik ortaya koymak zorunda kalacak. Burada da Fatih Terim etkisi devreye girmeli. Çünkü bir kenar oyuncusunda aranan artıları üzerinden taşıyan işlenmemiş bir elmas Sekidika.

Takım disiplinini öğrenmeli

Yaşı 23 ama taktiksel olarak gelişimini tam olarak tamamlamış diyemeyiz. Takım disiplininde kat edeceği mesafeler olsa da teknik, süratli ve bitirici. Aynı zamanda hücum hattında her bölgede oynayabilme lüksü de var. Oyun içinde kanat değiştirmeye açık. Yani Galatasaray şu an belki farkında değil ama maliyeti göz önüne alındığında son yılların en akılcı hamlesini yaptıklarını fark etmeleri uzun sürmez.

Skubic ve Ömer Ali’nin yokluğuna rağmen Konyasporlu oyuncular Alanya deplasmanına son derece istekli başladı. Uzun süre kazanamama baskısının; Alanya gibi hızlı sonuca giden bir rakip karşısında getirebileceği hataları da dikkate alarak oluşturulan kurgu, 8. dakikada golü getirdi. Erdon Daci, Konya’yı öne geçirdi. Ancak golden sonra yine takımın genel psikolojisinin tam içine işleyen o bezidirici tutukluk geri geldi.

Alan savunması olmuyor

Top rakipteyken son derece bilinçli savunma, buna karşın farkı artırmaya yönelik zihinsel gücün aksine, fiziksel üstünlükle skoru koruma çabası. Her ne kadar işin akan oyundaki savunmasında hatasıza yakın performans gösterilse de Aykut Kocaman takımlarına yakışmayacak düzeyde bir duran top golüyle gelen beraberlik. Olmuyor, bu ligdeki oyuncu zekası ve yeteneği kornerde tamamen alan savunması yapmaya yetmiyor.

Kabul edilmiş çaresizlik!

Savunmadan çıkışları, ikiden 3. bölgeye geçişleri ne kadar doğru olursa olsun, takım aklını taşıyacak bir ya da iki bireysel yeteneğin yoksa senden bu konuda üstün olan takım kazanıyor. Çünkü yeteneğin getirdiği özgüven sahada galibiyet arzusunu son ana kadar yaşıyor, geriye de uzatmada Cisse’nin attığı golü çaresizce izlemek kalıyor.

Zirvede tartışmasız bir şekilde yer almak. Üstelik bunu tüm futbol kamuoyunun takdirini kazanarak başarmak. Herkesin zevk aldığı bir oyunla tüm bunları yapmak... Sivasspor teknik direktörü Rıza Çalımbay ve öğrencileri 7’de 7’nin eşiğinde Fenerbahçe’yi ağırlıyor. İlk kez güçlü rakibiyle kadro değeri dışında saha içi tüm verilerde üstün olarak karşılaşacak. Oyuncular çekinmek bir kenara kazanacaklarına eminler.

Derbi öncesi 3 önemli oyuncusu sınırda olan Fenerbahçe’nin durumu Rıza hocanın oyununa da biçilmiş kaftan. Top rakipteyken yakın, temaslı, sert oyun... Topu aldığında ise çabuk ve ezbere sonuca uzanan yol. Yani kazanmak zorunda olan konuk takımın vereceği reaksiyonlar Sivas’ın işini kolaylaştırabilir. Hakan Arslan’ın cezalı olması Yiğidolar için bir krize yol açacak gibi algı oluşsa da onun yerine oynayacak Cofie’nin bu maç özelinde Rıza hocanın planına daha uygun olması muhtemel.

Bu istatistiğe dikkat!

6 maç art arda kazanarak kulüp tarihinin Süper Lig’deki en uzun galibiyet serisini yaşayan Sivasspor, bu karşılaşmaları en az ikişer gol atmayı başardı.

Ön plana kim çıkar?

Ligin en fazla isabetli şut çeken 3 oyuncusundan biri olan Mert Hakan Yandaş, Sivasspor adına sahadaki en etkili isim olabilir. Cezası biten Yatabare de günün yıldızı olmaya aday.

Kısa mesaj

Fenerbahçe’nin kaybetmesi durumunda devreyi lider bitirme şansını yitireceği maç; Sivasspor için zirvedeki yerinin sürpriz olmadığını anlamayanlara bir kez daha anlatmak adına bir ispat 90 dakikası.