‘’Gençler 'Göz' çıkardı!‘’
Hamza Hamzaoğlu’nun takımın başına geçmesinin etkileri, Fenerbahçe maçıyla sekteye uğrasa da dün de devam etti. Göztepe’yi ağırlayan Başkent ekibini yine golcüsü Stancu sırtladı. Rumen forvet iki golle yıldızlaştığı maçta gol sayısını 10’a çıkardı, krallık yarışında da zirveyi kaptı. Tam bir heyecan fırtınasına sahne olan karşılaşmada gol perdesini 29’da Stancu açtı. 34’te Göztepe Reis’le cevapladı. 1 dakika sonra ise Sio sahne aldı, ev sahibi yeniden üstünlüğü yakaladı. Gol sağanağının ardından takımlar oyunlarını toparladı, dengeli dakikalar başladı. Devre biterken tabelada 2-1 yazıyordu.
Seri sona erdi
67. dakikada ise günün yıldızı bir kez daha söz aldı. Gençlerbirliği, Stancu’nun şık golüyle farkı 2’ye çıkardı. Gassama’nın hatalı pasında Rumen futbolcu Stancu, topu röveşatayla ağlara gönderdi: 3-1. 83’te skora bir daha denge gelebilirdi. Ancak Göztepe’nin şanssızlığı topun; bir türlü bekleneni veremeyen Eren’le buluşmasıydı. Berkan Emir’in sağdan ortasında ön direkteki Eren müsait pozisyonda yaptığı kafa vuruşunda net fırsatı harcadı. 84’te Beto farkı önlerken kalan bölümde sonuç değişmedi. Bu sonuçla Gençlerbirliği puanını 17’ye çıkarırken, 7 maçlık yenilmezlik serisi sona eren Göztepe 20 puanda kaldı. İlhan Palut, İzmir ekibinin başında ilk yenilgisini aldı.
‘’Horoz direkten döndü‘’
Denizlispor’un Başakşehir’i de dahil ederek son 3 maçta topladığı 7 puan takdirlik. Mehmet Özdilek, Yücel İldiz’in ayrılığı sonrası bozulan takım ayarlarını düzeltti. Başakşehir gibi organize hücum konusunda ligin en iyi örneklerinden birini sergileyen rakibe karşı duruşları ve takım savunmaları son derece doğru. Zaten özellikle böyle bir maçta buna önem vermezseniz dağılma süreniz en fazla 30 dakika. Visca’nın 54’te bulduğu fırsatı santrayla sonuçlandırmasına rağmen oyun disiplininin bozulmaması, geriye düşme psikolojisinin tuzağına düşülmemesi Özdilek adına pozitif unsurlar. 60’ta Barrow’la verdikleri cevap da doğru oyunun hakkıydı ev sahibi adına.
28 farklı oyuncuyla
Okan hoca, Abdullah hocanın mirasına konmak yerine yeni bir planı işliyor ve her geçen maç kusursuz 50- 60 dakikalar üretiyor. Nitekim dün de finalleri yapabilse ilk yarıdan kopabilirdi maç. Ancak 14 haftada deplasmanlarda kaybedilen 9 puan gözönüne alındığında kendisine sıkı önlem almaya başlayan rakiplere karşı da ceza sahası beceriksizliği yaşamaması elzem görünüyor. Çünkü bu tür tehlikeli dış sahaların son anlarında Barrow’un kaçırdığı yüzde yüzlük gol kadar şanslı olmayabilir. Yine de geride kalan süreçte ligde 28 farklı oyuncu kullanmasına rağmen oturttuğu sistem ve sahaya yansıtılanlar çok değerli ve alkışı hak ediyor.
‘’Göz Göz'den hat-trick‘’
Göztepe, İlhan Palut’la kendini buldu. İlhan hocanın yükselişinde öne çıkan özelliği oyuncuların bireysel performanslarına olan etkisi. 1. Lig’de tecrübesini ilk kez yaşayan bir iskelet kadroyu Süper Lig’in kapısına getirmesi bunun izahı. Göztepe’nin de isim isim kadrosuna bakıldığında gözüken en büyük eksiği bu. Özgüvenini kaybetmiş, bir türlü kalitesinin gerektirdiği seviyeyi yakalamayı başaramayan bir ekip. Nitekim İlhan Palut kısa sürede oyuncuları kendine getirmeyi başarmış. Halil ve Serdar’ın çıkışı, sağ bek Gassama’nın katkısı, Soner ve Napoleoni uyumu anlatıyor tüm bunları net olarak. Daha 1 dakika bile dolmadan gelen Halil golü, Serdar’ın 48 ve 58’deki işi bitiren vuruşları zorlu Ankaragücü deplasmanında kazanmaya yetti.
Ankaragücü’nün işi zor
31’de İlhan’la umutlansa da Ankaragücü’nün ayağa kalkması pek mümkün görünmüyor. Kalitesi ligin altında kalan kadro, hiç ama hiç katkı veremeyen kulübe, teknik direktörün Mustafa Kaplan’ın elini kolunu bağlıyor. Transfer açılsa bile işleri kolay olmayacak. Yazık bu taraftara...
‘’3 dakikada zafere‘’
Süper Lig’in 13. haftasında Başakşehir, sahasında konuk ettiği Antalyaspor’u 60. dakikada Clichy ve 63’te Aleksic’in golleriyle 2-0 mağlup etti. Bu sonuçla Başakşehir puanını 25’e yükseltti ve maç fazlasıyla 2. sıraya yerleşti. Antalyaspor ise galibiyet hasretini 6 maça çıkararak 12 puanda kaldı.
Okan Buruk’un ikinci yardımcısı konumundayken Antalyaspor’dan teklif alarak teknik direktörlük kariyerine ‘merhaba’ diyen Tomas, sezon başından bu yana çalıştığı Başakşehir’i iyi analiz etmiş. Alan bırakmadan; kompakt bir savunmayla yakın oynayarak durdurmaya çalıştı güçlü rakibini. Ancak 3 dakikalık konsantrasyon kaybımaçın kaderini değiştirmeye yetti.
Clichy şov!
İrfan Can’ın sağ kanattan ortasında Elia’nın dokunuşuyla ceza sahası dışına açılan topa Clichy gelişine sol çaprazda yerden sert ve düzgün vurdu, meşin yuvarlak filelerle buluştu: 1-0. Clichy şov sonra da devam etti. 3 dakika geçmedi, yıldız sol bekin sol kanattan ceza sahası içerisine çevirdiği topla buluşan Aleksic’in şutu savunmaya çarptı ve fark 2’ye çıktı: 2-0.
‘’Alanya'nın dönüşü!‘’
Bir ilçe takımı için Süper Lig’de kalıcı olmak önemli bir istikrar, ancak her sene ligde kalmayı güçlükle başaran takım olmak güzel bir profil değil. Bu resmi değiştiren isim ise ilk 6 haftada oynattığı futbolla Erol Bulut olmuştu. Sonraki 6 maçta gelen 5 puan ise yakışmayan bir düşüştü. Tabloyu yeniden artıya çıkarmak isterken ligin en sıkıntılı takımı Ankaragücü’nü ağırlamak fırsat elbet. Bu şansı geri çevirmedi Turuncu-Yeşilliler. 16’da Efecan çabalı, Bakasetas damgalı golle başlayan şov, 24’te Baiano asisti, Djalma golüyle sona erdi. Sonrası disiplini koruyan, vites artırmaya gerek duymayan ev sahibi kontrolüyle geçti. 84’te de Bakasetas üçledi, Djalma uzatmada attığı iki golle maçı bitirdi: 5-0.
Kaplan ne yapsın!
Bir parantez de konuk ekibe. Mustafa Kaplan’ın 3 oyuncu hamlesine bakmak yetiyor aslında. 19, 16 ve 23 yaşındaki 3 altyapı oyuncusuyla böyle bir deplasmanda oyuna müdahale etmek zorunda kalmak çaresizliğin en net resmi kuşkusuz. Hocanın ya da sahadakilerine yapabileceği çok fazla bir şey yok. Asırlık çınarın bu hale gelmesinde kimin payı varsa, kim bir çıkar elde etmişse onlar övünsün eserleriyle.
Maçın adamı Djalma
Djalma Campos attığı 3 golle günün yıldızıydı, takımını adeta sırtladı.
‘’Epureanu'nun gecesi‘’
Başakşehir’in ligde ve Avrupa’da yakaladığı yenilmezlik serisi, Galatasaray’ın 41 maçlık hegomonyasına son verilmesiyle gelen özgüven, Okan Buruk’un karşılaşma öncesi iddialı açıklamaları... Evet aslında çok daha farklı bir gece hayal etmiştik stadı dolduran taraftarla birlikte. Ancak sahada bu hayale ortak olmayan bir kişi vardı: Epureanu. Moldovalı stoper geçen sezonun son bölümünde yaşadığı sakatlıkla şampiyonluğun kaçmasında en önemli nedendi. O dönemden bu yana toparlanamamıştı zaten, dün geceki 45 dakikalık dayanılmaz performansı da miadının dolduğunun kanıtı artık. Üstüne bir de zorunlu değişiklikler gelince kaliteli ayakların cezayı kesmesine şaşılmaz.
30’da penaltıdan Veretout’un golüne daha cevap vermeyi düşünemeden Epureanu şov başladı. 40’ta Kluivert, 45’te Dzeko ikramları geri çevirmedi, hatta klas vuruşları teşekkürdü adeta. Takımını tanıyamayan Okan Buruk’un Robinho ve Berkay’la yaptığı ofansif hamleler basın toplantısındaki iddiasının karşılığı elbet ama iş işten çoktan geçtikten sonra bir anlamı kalmadı. Yine de geç değil. Buradan alınacak dersler Almanya’da turu getirebilir, getirmeli.
‘’Mert Hakan yıldız olur‘’
Bursa’da değeri bilinmedi, Altınordu tedrisatından geçti. 3. Lig’de Tire’yi sırtlarken skora katkısı dikkat çekti. Ofansif bir orta saha oyuncusu olarak 2. Lig’deki Menemen’de de tabela yapmaya devam etti. Bu performans Samet Aybaba’nın Sivas’ta yardımcılığını yapan ve alt liglerde birçok oyuncunun yukarı çıkmasında rol alan Yılmaz Bal’dan kaçmadı, hocasına ısrarla onu aldırdı. Sivas’taki ilk sezonu sakatlık ve Hakan Keleş’in tercihi nedeniyle pek verimli geçmedi. Ayrılık kararını vermişti. Denizli’ye gidiyordu. Rıza Çalımbay, ‘Kal, yıldız ol’ dedi. Hocasını dinledi, geride kalan 11 haftada Süper Lig’in en dikkat çeken oyuncularından biri haline geldi.
Her maçta skora çok yakın
Hücumda her iki ayağını kullanabilen, sürekli oyun içerisinde olan, takım disiplininden hiç kopmayan ve sahada basmadık yer bırakmayan bir 10 numaradan bahsediyoruz. Özgüveni yüksek, Avrupa’da oynamaya ant içmiş, son derece düzgün bir karakter. En önemli özelliği ise gol atmayı çok seven bir yapıya sahip olması. Çok fazla pozisyona giriyor, bitiriciliğini geliştirmesi halinde zaten herkesin peşine düşeceği bir oyuncu. Önemli olan şimdi farketmek. Belhanda’dan kurtulmak isteyen Galatasaray’ın 10 numara pozisyonu Emre Akbaba’yla birlikte uzun yıllar Mert Hakan Yandaş’a emanet olabilir. Yıldız potansiyeli onda fazlasıyla var. Üstelik sözleşmesi sona ereceği için son derece makul bir maliyetle.
Emre Kılınç rekabete girer
Emre Kılınç için çok fazla bir şey söylemeye gerek yok herhalde. Uzun süredir zaten 4 büyüklerin radarında olan artık kendini ve yapabileceklerini ispatlamış bir oyuncu. Galatasaray’da direkt oynamasa bile her zaman kaliteli bir alternatif, rekabete gireceği oyuncuyu da performansıyla yukarıya taşıyabilecek bir kenar oyuncusu olabilir.
‘’Crivelli'yle bağlan zirveye‘’
Akhisar’da kupayı kaldırıp, banko düşer denilen Rize’yi neredeyse Avrupa kapısına kadar getirdikten sonra büyük takım hocası olma yolundaki son sınavını vermek adına Başakşehir’e imza atan Okan Buruk takdire şayan işler yapıyor. Abdullah Avcı’nın 4 sezon zirveye oynayan oyunun ve oyuncu grubunun üzerine konmak yerine analiz edilebilen, ancak önlem alınamayan bir futbol üretti adeta. “Bu takım Roma’lı gruptan da çıkar, Avcı’nın yarım bıraktığını da tamamlar” dedirtiyor yakaladığı form grafiğiyle ve 4 büyüklerde bile olmayan kulübesiyle. Disiplinli bir Avusturya takımını 3-0’la bozguna uğrattıktan sonra cuma sabahı dönüp pazar günü aynı tempo ve arzuyla sahada olmak kolay iş değil. Bunun zorluğunu Ankaragücü’ne karşı ilk 10 dakika ciddi şekilde yaşadılar zaten. İlhan ve Kitsiou’nun kötü son vuruş denemeleriyle sonuçlanan iki gol girişimi var.
Crivelli farkı
Konuk takımın baskısına son veren isim ise Wolfsberger’i dağıtan Crivelli oldu, oradakine çok benzeyen bir golle. Caiçara’nın asistine de bir alkış tabii. 77’de Visca’nın asisti daha güzel elbet, Crivelli’nin dokunuşu yine aynı; soğukkanlı ve net: 2-0. Son cümle Ankaragücü’ne... Metin Diyadin ve eldeki kadronun çabası gururlu. Aydın’ın teselli golü de öyle. Ancak bu şartlarda tabelaya yansıtabilecekleri çok şey yok. Kabul etmek gerekir; ligde kalmaları mucize.