Arama

Popüler aramalar

‘’Lider yıkıldı‘’

Alanyaspor; Cisse, Welinton, Nskala, Fernandes, Djalma gibi birbirinden önemli isimlerin yerine daha iyilerini koydu. Ancak takımda yeri dolmayan tek bir isim var: Efecan Karaca. Testi pozitif çıktığı için dün sahada olmayan başarılı oyuncuyu fazlasıyla aradı Turuncu-Yeşilliler. Takım savunması yine kusursuz, kompakt oyun da öyle ama Efecan olmayınca geçiş oyunu yarım kalıyor, 3. bölgeye ulaşan toplar duvara çarpar gibi geri dönüyor. Bu da rakibin direncini artırıyor. Sezonun flaş takımını, oyunun sertliğini artırarak yıldırmayı planlamış Mustafa Kaplan. Berat’ın 41’de attığı gol de doğru planın ürünü. Alanya ceza sahasına girmek kolay değil. Genç orta saha oyuncusunun 18’in hemen önünden vuruşu kalitesinin parıltısı.

Dengeyi bozan gol

Düne kadar sadece bir maçta geriye düşmüş, o da 9 dakikacık. Gençlerbirliği bu süreyi uzatıp 75’te yakaladığı bir kontrayı Candeias’la sonuca ulaştırınca liderin dengesi iyice bozuldu, plan kaosa döndü. 83’te Bakasetas’ın penaltısıyla pes etmeyeceğini de gösterdi Akdeniz ekibinin. Yunan yıldız uzatmadaki penaltıda ise Nordfeldt’e takıldı. Aydınus’un penaltı kararları tartışılır ama Gençlerbirliği’nin can havliyle ortaya koyduğu direnç ve elde ettiği kritik galibiyet tartışılmaz. Ligde işleri karıştıran bir 3 puan oldu bu.

06 Aralık 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kaybettiren başlangıç‘’

Okan hocanın çift forvet ve yumuşak diyebileceğimiz İrfan-Berkay orta sahasıyla başlaması, kazanmaya mecbur rakip karşısında bekleyerek değil saldırarak sonuç almak istemesinden. Risk ve cesaret. Bu riskin faturası, 12. dakikada attığımız ilk şuta kadar kalemizde gördüğümüz 4 gollük pozisyon olarak döndü ama Mert, Manchester performansını telafi edercesineydi. Oyunda tuttu, fakat oyuna sokmaya yetmedi. İlk 20 dakika kuracağı baskıyı planlayan Okan Buruk, işleten ise Nagelsmann. Neredeyse nefes alamadık, her duran top tehdit, her atak organize. 26'da Poulsen ile buldukları, Mert'i kontrpiyede bırakan gol şans değil, deplasman takımı olarak agresif ve önlem alınamayan oyunun hakkı bu.

Şansı bulduk ama...

36'da Demba Ba ile bulduğumuz fırsat gol olsa kaderi değişecek belki gecenin. Ancak bizim kaçırdığımızı Mukiele affetmedi. Nagelsmann'ın kusursuz işleyen planına karşılık verme şansını yakaladık İrfan'ın golüyle. Mahmut'un girmesiyle de toparlandık. Visca ile 55'te çok net kaçırdık. 66'da Olmo'nun golüne engel olsak 71'de İrfan'la gelen ikinci, 85'te ise 3. muhteşem gol o kadar değerli olacak ki... Geride kalan 4 maçta futbolcularımızın bireysel hataları tek eksiğimizdi. İkinci yarı Mahmutlu performans gösterdi ki dün gece de Okan hocanın başlangıca dair bireysel hatası. Umutlarımızı bitiren gol ise uzatmada tanıdık isim Sörloth'tan.

03 Aralık 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kayseri'de sessiz kapanış‘’

10 kişiyle Galatasaray’a yenilmeyen Sarı-Kırmızılılar, ligin flaş takımı Karagümrük’e de geçit vermedi. Kayseri net fırsatlar yakaladığı maçı, rakibine neredeyse pozisyon vermeden tamamladı. Kıran kırana geçen mücadele golsüz eşitlikle sonuçlandı.

Pazartesi maçları seyirci varken bile çoğu zaman coşkudan yoksun geçer. Galiba taraftarsız daha da kötü. Kayserispor cephesini bir nebze anlıyoruz. Samet hocanın ikinci maçı. Takım savunmasını toparlıyor öncelikle. Galatasaray karşısında eksik kalmasına rağmen iyi emareler izledik bu yönde. Dün de daha da üzerine çıkmışlar. Koca maç rakibe net fırsat tanımadıklarını söylemek lazım. Ancak üretkenlik noktasında daha gidecek yolu var. Böyle iyi bir kadro içeride en net fırsatını yakalamak için 90+2’yi beklememeli. İlhan Parlak atsa maçı getirecek belki. Onun dışında pozisyonumsu ataklarla geçti karşılaşma. En azından kompakt ayarı tutturmuş Aybaba. Zamanla hücumdaki sıkıntıları da aşacaktır.

Biglia’yı anlayan yok!

Karagümrük’e gelince... Biglia’nın oyun içindeki yaratıcılığına ve Sabo’nun delici paslarına cevap veremiyorlar bir türlü hücumda. Yani Sobiech’le olmuyor, bu aşikar. Sonradan giren Mevlüt biraz hareket getirir gibi oluyor ama ötesine geçemiyor. Aatıf ve Jimmy ununu elemiş, eteğini asmış. Gençler Ramazan ve Ndao da onlara uyunca böyle bir deplasmanda alınan puan altın değerinde oluyor haliyle. Stoperleri Zukanovic ve Roco’dan hala yoksun olmaları da düşünüldüğünde çok da kayıp olarak bakılmaz İstanbul ekibi açısından.

01 Aralık 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kazanamayanların kulübü‘’

Haftalardır kazanamayan Erzurum ve Antalya kapıştı. Dadaşlar öne geçti, Akrepler iki golle cevap verdi. Son sözü yine ev sahibi söyledi, nefes kesen düello 2-2 bitti. Mavi-Beyazlılar’ın hasreti 6 haftaya, konuğun kazanamama serisi ise 7 maça çıktı.

Şifo hoca bu maçı kazanmayı çok istemiş. Sahaya çıkan kadro bunu gösteriyor. Gomes, Novikovas, Rashad, Obertan, Sissoko ve hatta Donald... Hepsi bireysel yeteneği yüksek oyuncular. Buna Kaan ve Murat’la kenar beklerini de ekleyebiliriz. Böyle bir takımın gol bulması zor değil. Mesele korumak. Nitekim; Mavi-Beyazlılar evinde Novikovas’ın enfes asisti ve formu artan Kaan’ın net vuruşuyla öne geçti. O ana kadar işleyen plan, mesele korumaya gelince teklemeye başladı bariz şekilde. Çünkü konuk Antalya da aynı rakibi gibi haftalardır kazanamıyor ve bu maçı çıkış noktası olarak görüyor. Haliyle Ersun Yanal da sürati yüksek Amilton ve Fredy ile gelip; Poldi ve Jahovic’le sonuca gitmeyi istedi. 60’ta Veysel, 65’te Gökdeniz’le de istediğine ulaştı aslında. Temposu ve heyecanı bir an olsun düşmeyen maçın sonucunu belirleyen isim ise dün özelinde vasatın üzerine çıkan Gomes’ti, 2-2 bitti.

Veysel Sarı yeniden sağ bekte

Antalya öndeyken farkı artırabileceği çok pozisyon üretti, kaçan boş kaleler vardı. Aynı ilk yarıda Erzurum’un buldukları gibi. Ersun hoca küçük nüanslarla daha agresif bir takım haline getirmiş Antalya’yı. Eskişehir’de sağ bek performansıyla parlattığı Veysel’i, Antyalya’da da uzun yıllar sonra o bölgeye monte etti. Tecrübeli oyuncu attığı golle hocasının tercihini doğruladı. Kırmızı-Beyazlılar için Veysel’in performansı sevindirici olduğu kadar, 3 golle takımının en skorer ismi olması ise bu kadar özel oyuncunun olduğu kadroda düşündürücü. Eminim ki Yanal ilerleyen haftalarda özellikle bunun üzerine düşecek. Dadaş için ise fişi çekemedikleri her maç sıkıntı olacak gibi duruyor.

30 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Düşler ve gerçekler!‘’

Solskjaer’in kazanmaya mecbur durumu Old Trafford’da tüm kozlarını sahaya sürerek başlamasını gerektiriyordu. Öyle de yaptı. Cavani, Rashford, Martial önde. Arkalarında Fernandes ve Fred. Topla münsabeti ne kadar üst düzey oyuncu varsa sahamızdaydı Şeytanlar’ın. Baskı, savuşturabildiğimiz sürece ilk maçtaki gibi fırsatlar sunabilirdi. Ancak ötesinde bir hırsla geldiler üstümüze. İlk 5 dakikada topa değmedik, karşılığında iki kez göbeği delerek tehdit ettiler, 7’de golü buldular. Fernandes’in golüne yapabileceğimiz bir şey yok. İlk maçın ardından aldığı tüm eleştirilere cevap verircesine bir vuruş.

Denemeye çalıştık!

Yine de sinmedi Buruk ve öğrencileri. 20’ye kadar iki kez denedik kaleyi. Visca ve Demba Ba’nın son vuruş şansları gününde değildi. Onların ki sorun değil de gününde olmayan en güvendiğiniz, en çok iş düşecek olan mevkiiniz, yani 1 numaranız olunca yapacak hiçbir şey kalmıyor. 19’da Mert’in yaşadığı onun gibi yükselişte olan bir kalecinin başına gelebilecek en büyük talihsizlik. Elinden kaçırdığı top Fernandes’le ağlara gitti.

Vites artınca...

Kabul edelim; İstanbul’da sergilediğimiz bizim maksimum seviyemizdi. İngiltere’de izlediğimiz şey ise Devler Ligi seviyesini bir kez daha hatırlattı bize. Yüksek hızdaki pas oyununa ayak uyduramadık, 20 dakikalık baskının şiddetini kaldıramadık. Yoksa takımın iştahında veya cesaretinde bir eksiklik yok. Okan hoca da, futbolcular da vücut diliyle cesur.

Baskı değil, destek!

Bolingoli’nin penaltı isteyen Rashford’a 36’daki hediyesi de geceye dair umutlarımızın başlamadan sona ermesinin resmiydi. Penaltıdan skor 3-0 olduğunda sahne bu gecelik kapandı bizim için. Deniz’in 75’te attığı gol son iki maçta direneceğimizin mesajı. Leipzig ve PSG maçları var. Kalan iki maça, “Ülke puanını bu hale Başakşehir getirmedi ki onlar kurtarsın!” gözüyle bakarsak; en azından mucizelere kalan şansımız için baskı değil destek vermiş oluruz Turuncu-Lacvertliler’e. Gecenin son sözü James’ten: 4-1.

25 Kasım 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Rize'ye uzatma şoku!‘’

Üst üste 3 maç kazanarak Hatay’a giden Karadeniz ekibi, Remy’siz de etkiliydi, zorlu deplasmanda 2 kez öne geçti. Ancak Ömer Erdoğan’ın takımı pes etmedi, uzatmada skoru eşitledi. Taraflar 1’er puanla yetindi.

Çaykur Rizespor 5 maçtır yenilmeyen, son 3’ünü kazanan bir takım. Stjepan Tomas’la attıkları her golün değerini bilen, özellikle takım halinde iyi savunan bir karaktere büründüler. Son iki maçta gol yemeden kazanmaları da bunun ispatı zaten. Ancak Hatay gibi iyi hücum yapan bir rakibe karşı deplasmanda kazanmaya çalışmak bazı riskleri almayı gerektiriyor. Remy’den yoksun çıktıkları maçta çok üretken olamasalar da Boldrin’in duran top yeteneği önemli kozları. Bunu da buldukları her iki golde de kullandılar. Atmacalar’ın 10 numarası daha 12. dakikada öyle kaliteli kesti ki savunmasına yardıma gelen Diouf kaleyi şaşırdı, klas bir kafa golüyle kendi kalecisini avladı.

Rayane Aabid’e dikkat!

Hatayspor Covid belası olmasa bu ligde çok fazla can yakacak bir kadroya sahip. 2. Lig’den bu yana oynayan Selim, Süper Lig’de 10 numarayı layıkıyla taşıyor. Traore, Akintola ligde fark yaratan oyuncular. Benim favorim ise komple bir 8 numara örnekleyen Rayane Aabid. 35’te ceza alanı dışından attığı golle de süsledi formunu.

Gökhan’dan büyük hata

Rize ikinci yarı daha fazla risk aldı, bastı, kovaladı, önde oynadı, golü çağırdı. 64’te yine Boldrin, yine duran top ama bu kez direkt kaleye ve harika bir gol daha. 5 oyuncu değişikliğini 70’ten sonra yapıp enerjiyi yenilemek, skoru korumak isteyen Tomas’ın planını uzatmada Boupendza bozdu. Gökhan’ın büyük hatayla armağan ettiği golü kolay attı. Güzel maçın hakkı beraberlikti.

23 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Karadeniz'de sessiz gece‘’

1. Lig’de takımlar birbiriyle değil Koronavirüs’le mücadele ediyor adeta... Süper Lig’de ikişer üçer açıklanan vakalar bu ligde 10’larla ifade ediliyor. Yani her takım benzer sıkıntıları yaşıyor. Bu süreç hoca farklarını da ortaya çıkarıyor. Yani takımlar bireysel performansla mı, yoksa bir taktik disiplinle mi yürüyor bunu görebiliyoruz. Covid’den sezonun başından bu yana en fazla etkilenen takım Samsunspor. Dün Ertuğrul Sağlam’dan da yoksun bir şekilde gittiler Giresun’a. Rakip de kadro olarak doğrudan üst sıralara aday yazılan bir ekip. Hakan Keleş’le 4-3-3’ü de gayet iyi oturttular. Kazandıkları 4 maçı 2.2 gol ortalamasıyla bir takım.

Değeri sonra çıkar

Ancak tüm eksiklerine ve hocasızlığa rağmen disiplinden kopmayan Samsunspor, taktiksel anlayışa sadık kalarak oynadı. Neredeyse Çotanaklar’ı kaleye hiç yanaştırmadı. Galibiyete de daha yakın taraftı. Tecrübeli file bekçisi Tolgahan, yaptığı kurtarışlarla takımını ayakta tutarken maçın da en öne çıkan ismiydi. Giresun’da sezonun flaş ismi Nalepa’yı Samsun iyi durdurdu. 5 asistli Nalepa ve takımın golcüsü Balde iptal olunca ev sahibi üretmekte zorlandı. Şu ana kadar tam kadro hiçbir maça çıkamayan Samsunspor değerini ileride daha çok anlayacağı altın değerinde bir puanla evine döndü.

22 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Erzurum'da kazanan yok‘’

İki takımın da golcüsü yok gibi bir şey. Haydi Erzurum’u anlarım. Yeni çıktılar, aradılar, ettiler, bulamadılar. Gomes’i getirdiler. Ancak Göztepe gibi Jahovic, Demba Ba performansları görmüş bir takımın forvetsiz kalması çok ilginç. O bölgeye aldıkları iki adam bir etmiyor. Ev sahibinde Novikovas ve Emrah Başsan; Göz Göz’de Halil, biraz da Soner olmasa farklı bir şeyler üretecek kimse yok sahada. Nitekim maçı da çözenler, daha doğrusu bağlayanlar onlar oldu. Halil’in asistinde 13. dakikada Ndiaye bir zahmet dokundu, 8. haftada ilk golünü attı. Göztepe, forvetinin gol atması için bir 8 hafta daha beklerse sonraki 8 hafta pek hayırlı geçmez şimdiden yazmış olalım.

Novikovas da olmasa

Üretim olmadan tüketim olmaz. Hayatın nasıl kuralıysa bu; futbolun da öyle. Dadaş’ta skordan rahatsız olan, sahada isyan eden, üretmek isteyen tek oyuncu Novikovas. Takımın attığı 3 şutun ikisi de ondan. ‘Solak penaltıcı nasıl olunur!’ dersini verdiği atışla 67. dakikada skora denge getirince bize 35 dakikalık bir eziyet kaldı. Ve itiraf edeyim, uyumamak için çok çaba harcadım izlerken maçı. Son 15 dakikada biraz hareketlenen oyuna aldanmayın. Enerjiler azalınca ortaya çıkan kuru gürültü. Maç boyunca bir izleyen olarak sadece son andaki Göztepe duran topunda heyecanlandık. Guilherme’nin enfes şutu üst direkte patladı ve iki takım da 8 puanda kaldı. Açıkçası buna da şükür edilmeli

08 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI