‘’İşte Ankara'nın gücü‘’
Çağlar Söyüncü ve Zeki Çelik gibi gençler alt liglerden doğrudan Avrupa’nın yolunu tuttuğunda artık Süper Lig’in papazlarından vazgeçip daha fazla aşağıdan oyuncuya kafasını çevirdi kulüpler. Teknik adamlar için de benzer politikayı uygulamaları gerektiğinin farkına ne zaman varırlar bilmem. Ancak kariyerinin tamamında alt liglerde çalışan Mustafa Dalcı, geçici olarak başına geçtiği Ankaragücü’nde; hak eden ama fırsat bulamayan çok sayıda meslektaşını başarıyla temsil ediyor. Fuat Çapa ile ‘banko düşer’ denilen takım, her hafta eksikleri artmasına rağmen puantajda yükseliyor. Alanya ve Erzurum’u yenip ayağa kalkan Denizlispor’a karşı da son derece doğru bir taktik disiplinle sonuca ulaşmayı başardılar.
Koşukavak için kritik süreç
Mütevazı hücumlarla; 21’de Atakan; 45’te Lukasik’in sayıları maçı çözerken topun arkasına da bir o kadar doğru geçtiler. Denizlispor’un ilk isabetli şutu 80. dakikada Recep Niyaz’ın attığı gol. Normal olarak stresli bir maç sonu izlesek de 6 puanlık karşılaşmanın galibi Başkent ekibi... Denizlispor için ise tablo net: Bir Anadolu takımı klasiği olarak hoca değişiminin getirdiği iki haftalık suni hareketlenme mi yaşadılar, yoksa Yalçın Koşukavak gerçekten iyi bir hoca mı önümüzdeki 3 maç gösterecek. Tebrikler Ankaragücü, tebrikler Mustafa Dalcı...
‘’Rize, Antalya'yı yıktı‘’
Covid nedeniyle kadrolar mecburi olarak o kadar değişkenlik gösteriyor ki neredeyse hiçbir teknik adam aynı takımla maça çıkamıyor. Rizespor’da bir de buna sakatlar eklenince çok daha farklı bir oyuncu grubu sahadaydı. Tunay ve İsmail’i ligde 11’de izlemeyeli çok olmuş. Antalya’da da durum aynı sayılır. Forvet Adis 11’de riske edilmedi, Podolski en uçta. Takımlar yakın, agresif ve arzulu bir şekilde birbirini tartarken 7. dakikada Yasin Pehlivan bu sezonki ilk golünü güzel bir vuruşla attı. Skor üstünlüğü Rize’ye geçince Antalya saldıran, Atmacalar kollayan role döndü. Akdeniz ekibi kapalı savunmayı aşmakta zorlanırken aldığı riskin faturasını 59’da Skoda’nun golüyle ödedi. Temkinli, ne yaptığını bilen anlayışın karşılığı bu Rize için.
Gökhan Akkan farkı!
Ersun Yanal’la ciddi toparlanma emareleri izleten Antalya geriye de düşse demoralize olmuyor, pes etmeden aramaya devam ediyor artık. Dün de öyle yaptılar. Podolski’nin 61’de attığı gol tam usta işi. Maçın tansiyonunu birden tavana çıkardı. Rize daha çok kapandı. Antalya çok zorladı, çok da yaklaştı. Ancak kaleci Gökhan, Karadeniz ekibini ayakta tutan isimdi. Hep derler ‘iyi kaleci 1 puandır’ diye. Rize için dün gece Gökhan bence 3 puandı. Poldi’nin füzesine bile dokundu ama önleyemedi. Rize hedef için belirleyici olacak bir maçı kazandı.
‘’Horoz artık susmuyor‘’
Denizlispor, lider Alanya’dan sonra deplasmanda Erzurum’a da şans tanımadı. Yeşil-Siyahlılar, Rodallega’nın dublesiyle sahadan 2-1 galibiyetle ayrılırken takımın yeni hocası Yalçın Koşukavak’la çıktığı iki maçta iki galibiyet alarak ateş hattından kurtulma yolunda dev bir adım attı.
Tehlikeli bölgeden bir an önce kurtulmak isteyen iki takımın maçı olunca haliyle tempo, mücadele, tansiyon ve heyecan yüksek. Denizlispor için lider karşısında Yalçın Koşukavak’la çıkılan ilk maçta alınan galibiyet büyük özgüven. Bu yüzden olsa gerek aynı kadro, aynı plan, hatta aynı formayla çıktı Horozlar Erzurum deplasmanına. Haftalardır kazanamayan, üstüne bir de hocasız kalan ev sahibi çift forvetle başladı. Denizli adına riskle başlayan rakibe karşı daha fazla fırsat demek bu. Nitekim öyle oldu. Rodallega önce stoper Osman’ı, ardından da kaleci Kayacan’ı yatırıp tabelaya 1-0’ı yazdı. Erzurum her zamanki gibi yetenekli ama şuursuz hücumlarla sonuç ararken Hugo 55’te bu kez 2-0’ı yaptı.
4 dakika uzatma mı!
Erzurum’un silkinmesi, kendine gelmesi için illa ki maçın imkansız hale girmesi gerek. Emrah hamlesiyle zenginlik kazanan hücum yine Emrah’ın bireysel becerisi ve mükemmel vuruşuyla golü buldu. Bu andan itibaren tam bir pozisyon düellosuna döndü ortalık. Erzurum iki kez direğe iki kez de kaleciye takılırken Denizli ise Rodallega ve Sagal’la maçı koparma şansını kullanamadı. Hüseyin Göçek de 4 dakika uzatmayla heyecan fırtınasını kısa kesince Horoz üst üste ikinci zaferini kazandı.
‘’Yeni Malatya Paşalar gibi...‘’
Yeni Malatyaspor dizilişin değil, sahaya nasıl yayıldığının önemli olduğunu en iyi anlatan takım. Hücum özelliği yüksek oyuncuların, gizli kalan savunma özelliklerini ortaya çıkarmayı başaran ve rakiplerini aldatarak deviren bir anlayış bu. İstediğiniz kadar ‘Hamza hoca 5 forvetle oynuyor’ sanın. Adem Büyük, 19 ikili mücadeleye giriyor, 4 pas arası yapıyor. 3 top kapmayla oynuyor. Umut Bulut 10 ikili mücadele kazanıyor, Kubilay sahanın en çok koşan, yani rakibe baskı yapan ismi. 11 kişi doğru savunma yaptığında, skoru değiştirme yetisi fazla olan oyuncularla 3 puanı almak da zor olmuyor. Fenerbahçe deplasmanında öyle kazandılar, dün de Kasımpaşa’yı aynı şekilde çaresiz bıraktılar. Kasımpaşa yüzde 63 topla oynamış, rakibinin iki katı kadar pas yapmış. Tabelaya yansımayan istastistiklerle ancak kendinizi kandırırsınız.
Kötüler ayıklanıyor!
45 ve 56’da Adem’in eski takımına attığı penaltılarla Malatya 19 puana ulaşırken Kasımpaşa bu rakamlardan teselli değil ders aramalı. Pandemi süreci iyi hocaları ortaya çıkarıyor. Kötüleri de bariz bir şekilde ayıklıyor. Hamza hoca geçmişte elde ettiği başarıların tesadüf olmadığını gösterirken Malatya’ya da dar kadroyla oynattığı futbolla alkışı fazlasıyla hak ediyor.
‘’Sivas uzatmadı‘’
Yiğidolar, 1. Lig ekibi Giresunspor’a karşı ecel terleri döktüğü maçı uzatmada kazandı. 90+2’de Kayode’nin attığı golle son 16’ya adını yazdıran Yiğidolar’da alternatif oyuncuların performansı Rıza Çalımbay’ı memnun etmedi.
Sivasspor, Ziraat Türkiye Kupası 5’nci tur maçında sahasında konuk ettiği Giresunspor’u 1-0 mağlup ederek son 16’ya kaldı. Maçın önemli anları ise şu şekildeydi: 25’te Kerem’in ortasında arka direkte Felix’in kafa vuruşunda top direkten oyun alanına döndü, savunma tehlikeyi uzaklaştırdı. 49’uncu dakikada orta alanda rakibinden topu kurtaran Traore sert vurdu, Ali Şaşal’ın çeldiği topu savunmada Appindangoye kornere gönderdi. 68’inci dakikada Giresunspor atağında orta alanda Traore’nin pasında ceza alanına girerken Yasin vurdu, top üstten dışarı gitti.
Girdi ve işi bitirdi
76’ncı dakikada sol kanattan Fajr’ın kullandığı köşe vuruşunda Hakan yükseldi, kafa vuruşunda direk dibinden top az farkla dışarı gitti.85’inci dakikada sağ çaprazdan kazanılan serbest vuruşu Gradel kullandı. Barajdan dönen topa bir kez daha vurdu, savunmadan seken top Hakan’ın önünde kaldı, kaptanın yakın mesafeden vuruşunu kaleci çeldi. 90+2’nci dakikada orta alanda topla buluşan Kone’nin ara pasında ceza alanına giren Kayode’nin sert şutunda top ağlarla buluştu: 1-0.
‘’Uyanış!‘’
Ankaragücü maksimum performansla kazandığı Konya maçıyla özgüvenini toparlamış. Geçici yaftasıyla takımın başına gelen Mustafa Dalcı hoca kuşkusuz Fuat Çapa’nın haftalarca yapamadığını yapmış. Yine eksikler, yine sıkıntılar sözkonusu ama takımda artan fiziksel güçle birleşen kazanma arzusu sahaya net şekilde yansıyor. Erteleme maçında Hatay karşısında da bu karakteri fazlasıyla gördük. Topu daha çok rakibine bıraktıkları ilk yarıda savunma hatasıza yakın oynadı. 50. dakikada kırmızıkolik Gökhan sahne alınca zaten momentumu da kendilerine çevirdiler. 10 kişi kalsa da dağılmayan bir ekip Hatay. Ancak Ankaragücü’nün iştahı karşısında onlar da 69’a kadar dayanabildi. Emre’nin gol vuruşunu Sarlija bitirdi.
Korumadı, kovaladı!
1-0’ı korumaya çalışmak, 2-0’ı kovalamaktan daha riskli her zaman. Nitekim Başkent ekibi de eksik rakibine karşı baskılı oyunu devam ettirdi. Karşılığını ise 89’da elde etti. Paintsil ortada fol yok, yumurta yokken omlet yaptı adeta. Kovaladı, kaptı, kaleciyi yatırdı, kaldırdı, golü attı. 4 günde Konya ve Hatay’dan 6 puan almak derdi büyük olan Ankaragücü için çok değerli. Fakat devreye kadar en az bu şekilde 3 galibiyete daha ihtiyaçları olduğunu unutmamalılar. Hatay’ın kredisi çok. Bu yenilgi yara değil ders vermeli. Özellikle iyi bir alternatif olan Gökhan’ın kolay kırmızılar için ciddi şekilde uyarılması şart.
‘’Ankaragücü'nden süper dönüş‘’
Konyaspor; İsmail Kartal yönetiminde ligin en az gol yiyen takımlarından. İsmail hoca sonuçlandırma sorununu elindeki kısıtlı bitiricilere rağmen aşmayı beceriyor. Deplasmanda buldukları 3 gol ispatı. Ancak Ankaragücü’nün freni patlamış kamyon gibi rakibin üzerine giden karmaşık hücumlarına duvar olmayı beceremediler. Takım savunması açısından en kötü maçıydı. Üstüne bir de Sehic’in kötü günlerinden birine denk gelince 3 gol attıkları Başkent’ten puansız döndüler. Lobanhidze ile 15’te öne geçip; 29’da Uğur’un penaltısı, 38’de Milosevic’in sayısıyla geriye düşen Başkent ekibi ise hiç vazgeçmedi. Börven’le 48’de bir kez daha dengelediler. En şaşaalı günlerindeki gibi oynayan Skubic yine Konya adına üstünlüğü sağlasa da Sarı-Lacivertliler galibiyete yeminli gibi 78’de Panitsil’le eşitledi, 87’de Emre’nin penaltısıyla işi bitirdi.
Bunun adı kaza değil
Zor günler geçiren Ankaragücü için dünkü performans alkışlık ama maksimum seviye. Her maç bu kadar kötü savunan bir rakip ve bu kadar yüksek mental gücü bulamazsınız. Ocak ayı çok önemli Koca Çınar için. Konyaspor için ise 4’te 3’lük müthiş seriden sonra kapıldığı rehavetten çabuk çıkması adına önemli dersler barındıran bir gece. Konsantrasyonu en üste çıkardığında ligin iyi kadrolarından olmasa da en iyi takımlarından biri haline dönüşebiliyor İç Anadolu ekibi... Fakat 9 maçta 7 gol atabilmiş takımdan, tek maçta 4 gol yemek kaza ile açıklanamaz.
‘’Tarihi anlar‘’
Şampiyonlar Ligi müziği bestelendiği 1992’den bu yana ilk kez dünyaya büyük bir mesaj için çaldı. 14. dakikadan itibaren yeniden başlayan maç öncesinde tüm futbolcular, Coltescu’nun ayrımcı söylemini, ırkçılığa karşı sembolleşen hareketle protesto etti. Webo gözyaşlarını tutamadı. Prestijden öte anlamı kalmayan 90 dakikayı ise PSG 5-1 kazandı.
UEFA Şampiyonlar Ligi son haftasında Paris Saint Germain ile Başakşehir, önceki akşam karşı karşıya gelmişti. Maç, 4. hakem Coltescu’nun Başakşehir Yardımcı Antrenörü Pierre Webo’ya yaptığı ırkçı söylem sebebiyle düne ertelenmişti. Kaldığı yerden devam eden karşılaşma öncesinde iki takım futbolcuları ve hakem üçlüsü sahaya çıktığı sırada orta sahaya dizildi. Diz çöken oyuncular ve hakem ekibi, yumruklarını havaya kaldırarak ırkçılığı protesto etti.
Neymar şov
14. dakikadan itibaren başlayan prestij maçında ise Neymar şov vardı. 21 ve 38. dakikalarda klas gollere imza atan Brezilyalı yıldız, 38’de ise penaltı kazandırdı. Atışı kullanan Mbappe farkı 3’e çıkardı. Neymar resitali ikinci yarıda da devam etti. 50’de skor 4-0 oldu. 57’de Mehmet Topal takımımızın teselli golünü kaydederken Mbappe, 62’de sonucu belirledi.