Arama

Popüler aramalar

‘’Yüksek kalite‘’

Aykut Kocaman 10’lu bir blokla savunma tercih etti. Bu anlaşılabilir. Çünkü dün sahaya çıkan kadrolarda Siyah - Beyazlıların bariz bir üstünlüğü vardı. Hiçbir Beşiktaşlı eşleştiği rakibiyle ikili mücadele potansiyeli açısından geride değildi. Bu az rastlanır bir durum. Rosier’den Larin’e kadar büyün oyuncular rakipleriyle eşit ya da üstün durumdaydı. Zaten oyunu geniş alana açtığı her seferinde eksik kaldıklarını gördük. Bu salt fiziksel üstünlükten değil, hareketlilik ve güven farkı da açıktı. Buna bir tek Crivelli itiraz etti. Dolayısıyla Kocaman’ın planı mantıksız değil. Vida ve Welinton rakip yarı sahanın ortasında ve en yakın orta sahayla arasında hiçbir Başakşehirli yoktu. 8 Beşiktaşlı’ya 10 Başakşehirli eşleşerek bir denge kurabildiler. Beşiktaş ilk yarıda 404 başarılı pas yaparak rekor kırdı ama gol beklentisi Başakşehir’in 0.72 Beşiktaş’ın 0.39’du.

Denge sorunu yaşıyorlar

İkinci yarıda Başakşehir’in bulduğu gol Beşiktaş’ın ön alanı boşaltıp geri çekilmesinden. Burada bir denge kurma konusunda sorun yaşıyorlar. Topu alıp oyunu soğutmakta… Ya topyekun bir baskı ya da geri çekilip kontra kovalıyorlar. Evet lig boyunca bundan da çok şey çıkardıkları kesin ama Başakşehir’i 1-0’ken buyur etmek de risk. Keza 2-1’de de. Rakibe korakor oyunda elde edemeyeceği bir şans verdiler. Ve Başakşehir bu sezon belki ilk kez bu oyunlardan skor çıkardı. Fakat Beşiktaş her seferinde büyük güvenle vitesi artırıp öne geçti. Ve bu gitgellerde her yönüyle lig ortalamasının çok üzerinde bir maç oldu.

13 Mart 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En iyi 30 dakika‘’

Laf olsun diye değil gerçek bir pres, hücum 4’lüsünün her seferinde geri dönüp işi orta sahaya bırakmayacak bir takip yapması... Ve sezonun en fazla ceza sahasında olduğu ilk yarısını geçirdi Fenerbahçe, ki aslında bu 30 dakikada oldu.

Maçta 2-0’a kadar en komple Fenerbahçe’yi izledik. Laf olsun diye değil gerçek bir pres, hücum 4’lüsünün her seferinde geri dönüp işi orta sahaya bırakmayacak bir takip yapması... Topu mümkün olduğunca çabuk geri kazanmak için gereken her şey. Şöyle özetleyebilirim: Valencia ve Gökhan’ın defansif katkısı da ofansif katkısı da birbirlerine yakındı. Belli ki Mert Hakan’a da ‘asla acele etme’ denmiş. Ağırdı ama acele etmediği için çok kayıp da yapmadı.

Palut’un hamlesi

Önde başarılı pres gelince savunma geri koşmak zorunda kalmadı ve biz hemen herkesi hücumun bir parçası olarak görebildik. İki kanatta da üçgenleri kurup Valencia ve Pelkas’ın soğukkanlı driplingleri gelince Fenerbahçe net bir akın sürekliliği sağladı. Ve sezonun en fazla ceza sahasında olduğu ilk yarısını geçirdi. Ki aslında bu 30 dakikada oldu. 2-0 ve ardında Palut’un zorunlulukla karışık yaptığı Diomande-Hadziahmetoviç değişikliği oyunu değiştirdi. Mücadele yerine sakin ayağa top yapan bir ekstra oyuncu Fenerbahçe’nin presini sayısal olarak kırdı. Fenerbahçe de kontra oyununa dönünce Konyaspor iyi hücum etmeye başladı.

Valencia’sız oyun imkansız

Erol Bulut’un bu durumu değiştirmek için yaptığı orta sahayı tazeleme hamlesi Gustavo-İrfan ve Ozan’a rağmen istenen sonucu vermese de İrfan’ın -Samatta’ya pası gibi- katkısının olacağı konusunda izler vardı. Uyum arttıkça pas yüzdesi de artar. Ve Fenerbahçe dün yine çok iyi olan Altay’ın performansına daha az bağımlı olur.

İki de önemli mesaj var:

1-Aslında yapabilir ama belli ki Pelkas kanadı değil merkezi istiyor. Orada bambaşka oluyor. (Başarılı oyuncuya geçmiş olsun)

2-Zaman zaman basit hatalar yapsa da Valencia’sız bir oyun Gustavo’suz oyundan daha imkansız.

09 Mart 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Oyun tamam sonuç yok‘’

Terim’in oyuncu tercihlerinin hafta içi oynanan kötü oyunun yanı sıra rakiple de ilgili olduğu kesin. Sivas’la salt fiziksel mücadeleye girip Etebo’yu geride tek merkez kesici olarak bıraktığınızda size sorun çıkarması büyük ihtimal. Bu yüzden Taylan-Belhanda ikilisiyle topa sahip olup geniş alanda hücum etmeyi planladı. Beklerini çıkardı. Onyekuru ve Babel’i, Falcao’ya yakınlaştırdı. Defansif anlamda da Fajr ve Ziya’nın öndeki üçlüyle özellikle de Gradel’le, onun da Hakan Arslan’la bağlantısını kesmek istedi. Aslında bunları başardı ama sakarlıklara çare bulunamadı. 2 golün Rıza Çalımbay’ı sadece karşı presteki başarı sebebiyle memnun ettiğini ama istediği oyunu göremediğini düşünüyorum. Terim ise muhtemelen istediği her şeyi sahada gördü ama skoru alamadı.

Baskıyı yükselttiler ama...

Maçta ikinci yarıda Galatasaray, baskıyı dakika dakika yükseltti. Yatabare’nin arkasındaki hızlı üçlüyü hiç yüzü dönük topla buluşturmadılar. Pres tamdı. Terim, 2-2’den önce Falcao’nun arkasındaki üçlüyü değiştirmeye niyetlendiğinde buna neden gerek duydu acaba diye düşündüm. Çünkü bitiricilikte sorun olsa da baskıyı başlatan ekibin hep birlikte değişmesi riskli olabilirdi. Sivas nefes alamıyordu. Belki dar alanda daha kolay işler yapabilecek taze bir kuvvet istedi.

Falcao, tedirginliği attı

Takımdaki değişiklikler sonrası, özellikle Gedson çıkınca yenen golün de etkisiyle Sivas kalabalık çıkarak oyunu dengeledi. Orta saha baskısı kırıldı. Buna rağmen Gradel’in kırmızı sonrası 1 dakikada girilen 3 net pozisyonda Ali Şaşal yıldızlaşamasa ya da şutları biraz bakarak çekseler Galatasaray 3 puandan fazlasını alabilirdi. Galatasaray’ın alabildiği sadece tedirginliğini üzerinden altmış bir Falcao ve 1 puan oldu.

08 Mart 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Golcüler sezona damga vuruyor‘’

Süper Lig’de geçirdiği 2 sezonda toplam 5 gol atan Larin’in dün sahadaki çözüm üreten seri oyuncu olduğuna inanmak zor. Yalçın’ın, en büyük başarılarından biri onun geldiği seviye. ‘Bu adama bu kadar para verilir mi?’den ‘İyi yatırım gerçekten’ noktasına geldik. Keza geçen yıl sakatlığı nedeniyle Portekiz Ligi’nde toplam 66 dakika oynamış Aboubakar’ın, lige damgasını vurduğunu da şimdiden söyleyebiliriz. Bu iki hücum adamıyla yola çıkmış olmak bile başlı başına delilik olarak görülebilir. Kalede Ersin-Utku ikilisiyle sezona başlamış olmak gibi. Beşiktaş dün iyi oyunlarından birini oynamadı. Hatta 2. yarıda yenilen presi açmak konusunda yaşanan sıkıntı bu sahada bu sene az görülen bir durum. Sa Pinto, takım şeklini değiştirmeden oyun merkezini ileri çekmeyi başardı. Ghezzal, Ljajic gibi iki pasör, Rıdvan ve Rosier gibi hızlı oyuncuların desteklediği bitirici 2’li karşısında bu plana geçmek cesurca. Bunu ceza sahası aksiyonları dışında iyi uygulayabilmek ise başarı. Ancak Vida ve Welinton ikilisi her seferinde öncü müdahaleler yaparak bu oyunun doğru şekilde sonlanmasını engelledi.

Paniklemezse sonuç buluyor

Töre oyuna girene kadar bu baskıyı hiç kıramadılar ama telaşa da kapılmadan soğukkanlı ve hatasız bir oyun sergilediler. Beşiktaş paniklemediği sürece bir şekilde sonuç buluyor. Dün bu, savunma arkasına atılan toplarla oldu. Ancak hala topu rakibe bırakmadan bir oyun soğutma yapabildiklerini söylemek zor. Böyle olunca da Ersin’in çok da doğru olmayan müdahalesi gibi hata, her şeyi riske atabiliyor. Direkten dönen top gol olsa bu konu çok daha büyük bir tartışma yaratabilirdi. Bu durum rakipler için başka bir plan imkanı sunuyor. Bundan önümüzdeki haftalarda yararlanmak için plan üreteceklerdir.

07 Mart 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe hareketsiz kaldı‘’

İlk yarı Fenerbahçe'nin Çin Seddi'ni fiskelerle geçme çabasını izledik desem o bile fazla olabilir. Neredeyse hiç denemedi. Mesut 3 gün öncesinden de yorgun ve oyun planının ne olduğunu anlamamış bir yüz ifadesiyle sahadaydı. Kalecisiz kaleye kaçırdığı golü bizim bildiğimiz Mesut, gözü kapalı kolları ve tek bacağı bağlı atar. Dışarı vurdu. O zinde olmayınca hücumun iki kanadının Antalya gibi bir savunmaya karşı çalışması da mümkün değil. Çok ağırdılar. Bütün iş Sosa'ya kaldı. Pelkas'a çok az döndüler. Osayi ise adam geçmeyi denemedi. Bütün bunlar önde top kaptırma endişesinden … Normal olarak 'atağı bitirin' direktifiyle sahaya çıkmış olmaları kesin. Bulut'un 'sabırlı oynayacağız' deyişini de hesaba katmalı. Çok hareketsiz kaldılar. Samatta'nın sırtı dönük oyundaki yokluğu da önemli tabii. Antalya savunması sadece durdu ve yavaş yavaş sağa sola hareket etti. Araya hiç adam kaçırma girişimi olmayınca rahat ettiler. Belki Osayi yerine Valencia sağda olsa hem bir fiziksel direnç hem de dripling ihtimali olabilirdi.

Güntekin Onay: Samatta ne iş yapar?

İstatistikler ne diyorsa o

İkinci yarıya da öyle başladı. Önce yarım sonra tam 3'lü savunmaya geçti. Mesut/İrfan değişikliği ve asıl Naldo oyundan alındıktan sonra Fenerbahçe rakip ceza alanına nihayet girmeye başladı. 3'lünün özellikle sağının yarattığı boşluklardan da Antalya yararlandı. Özellikle son 10 dakika inanılmaz pozisyonlar izledik ki, Antalya'nın savunması ve Fenerbahçe'nin iç saha hücumu göz önüne alındığında bu büyük sürpriz. Ancak skor maç öncesinde istatistikler ne diyorsa o şekilde ortaya çıktı. Tisserand'ın laubali ikramını şahane değerlendiren Fredy'nin ikramını Mesut'un inanılmaz geri çevirişi de maçın olayı oldu.

Fenerbahçe'ye Kadıköy şoku! Erol Bulut tarihe geçti!

05 Mart 2021, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Riskler ve sorular‘’

Karaman, Galatasaray’ın maç başı baskı dinamiğine önlem alarak başladı. Merkezi ekstra daralttı. Geriden de rakibi merkeze yönelterek. Tabii ki bu oyun riskler de taşıyordu. Konuk ekip orta saha presini deldiğinde, savunma beklerini çizgiye indirebilirse burada sayısal üstünlük sağlanıyordu. Onyekuru ve Mohamed'i sol ve sağda üçgenlerin parçası yaptıklarında şanslar da yakaladılar. Özellikle Yedlin, Arda, Mohamed üçgeni fena çalışmadı. Ancak bunun istenen sıklıkta olduğunu söylemek zor. Ankaragücü'nün fark yarattığı bir başka konu ise rakip sahaya zaman zaman kalabalık yerleşip Galatasaray'ı orada meşgul etmek oldu. Gitgele çevirmediler. Dengeyi kaybetmediler. Devre sonunda 4'er şut denenmişti.

Oyun Galatasaray açısından avantaj yaratsa da Terim son iki maçta olduğu gibi sadece oyuncu değiştirmekle yetinmedi. Devre arasında oyunu da değiştirdi. Falcao'yla iki santrfora döndü. Kerem ve Onyekuru'yu da içeri çekerek beklerini oyuna soktu. Önde 6'lı bir hat istedi. Marcao ve Donk da sırasıyla akınlara katıldı. Ankaragücü savunma merkezinin başını ağrıtacak bir kalabalıkla birlikte risk de çok arttı. Lobjanidze'nin (hem de Muslera’ya) Atibavari golünden sonra gelen Mohamed'in kırmızı kartı bu oyunun belki de sadece onun için tasarlanmış olması itibarıyla plana çok büyük hasar verdi. Kilit taşı yerinden çıktı.

Burada 2 soru sormak lazım: Acaba devre arasında oyunu değiştirmeden Feghouli ve Belhanda'yı almak ne sonuç verirdi? Ve Mohamed atılır atılmaz bu oyuncuların girip oyunu değiştirmesi daha doğru olmaz mıydı? Çünkü toparlanmak zaman aldı.

04 Mart 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Rus Ruleti!‘’

Tedirgin oynadılar. Bu Malatya’yı oyuna daha fazla soktu. Golden sonra yine Beşiktaş’ın oyunu söndürememe sıkıntısı baş gösterdi. Maç her seferinde Rus Ruleti'ne dönüyor.

Necip’in yerine Mensah’ın girişi: Atiba hücuma yardım eden oyuncuyken, Necip çıktığında orayı Mensah’la ikileyince pres eşleşmelerinde Malatyaspor kendi sahası çevresinden eksik kaldı. Savunma dengesi bozuldu. Atiba da ekstra oyuncu olarak pozisyona girdi ve golü attı. Bunun kadar önemli olan, Atiba’nın topla içeri girip hiç acele etmeden, kalecinin boş bıraktığı köşeye ölçe biçe yaptığı vuruş. Çoğu santrfor yaradana sığınıp vururdu. Golünde bilgelik var. Atiba öyle bir standarda alıştırdı ki, bu yaptıkları normal geliyor. Ama öyle değil. O tüm ciddiyetiyle ‘gençler bilse, yaşlılar yapabilse’ deyişiyle alay ediyor. Farkı yaratan detay buydu.

İlerleme şart

Malatya’nın maça Beşiktaş’ın kendi oyunuyla cevap vererek başladığını söylemek lazım. Öndeki 4’lü iyi bir presle rakibinin zor zeminde oyun kurmasını engellediler. Ama Beşiktaş’ın savunmasını kıramadılar. Vida-Wellington oyunu kuramadılar ama kalabalık prese karşı savunma standardını bozmadılar. Topa sahip olunduğunda oyun katılımları ise eksik kaldı. Tedirgin oynadılar. Bu Malatya’yı oyuna daha fazla soktu. Golden sonra yine Beşiktaş’ın oyunu söndürememe sıkıntısı baş gösterdi. Tempoyu istedikleri seviyeye çıkarmadıkları oyunlarda bu onları zorluyor. Maç her seferinde Rus Ruleti'ne dönüyor. Oyunu demlendirme konusunda ilerleme şart.

03 Mart 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Erol Bulut'un şansı!‘’

Bu sonuç, Pelkas’ın kişisel bir başarısıydı. Alanı geçişi, şut tercihi, her şeyiyle... Sonrasında oyundan çıkışı ise topu zaten alacak olan Trabzonspor’a ikram gibi oldu. Hakemin Bakasetas’ın yüzüne, Valencia’nın koluyla müdahalesine penaltı çalmayışı Bulut’un şansı oldu.

Açık söylemek gerekirse Fenerbahçe ilk 11’ini gördüğümde bu Erol Bulut’un kadrosu olmaz dedim. Mert Hakan ve Sosa’yı önde Mesut’la desteklemek yumuşak bir yapı oluşturacaktı ve Bakasetas için bundan daha ideal bir yapı olamazdı. 35’ten sonra da oyun buna evrildi zaten. Ancak öncesinde planın iyi işlediğini söylemek lazım. Szalai ve Gökhan’ın top çıkarmaya yardım eden oyunları, Trabzonspor ön alan baskısını kırdı. Sosa ve Mert Hakan bu bölümde en iyi oyunlarını oynadılar ve yüzde 75’lere varan oranda topa sahip oldular.

Reaktif değişiklik yapıldı

Deplasman ilk yarılarındaki en fazla isabetli şuta ulaşsalar da Uğurcan seviyesini zorlayacak kalite şutlar çıkaramadılar. Uğurcan’ın başarısını yer tutma üzerinden tarif edebiliriz. 35’ten devre sonuna kadarki oyun hakimiyetin elden kaçtığını gösteriyordu. Ve çözüm de Pelkas’ı merkeze alıp Mesut’u Valencia’yla değiştirmek olmalıydı. Ama Erol Bulut bekledi. Bu, Mert Hakan ve Sosa’yı da yıprattı. Bu, aslında Bulut açısından temel bir sorun. Öncül değil reaktif değişiklik yapıyor. Aslında reaktif de değil, bıçak kemiğe dayanınca demeli.

Avcı için tam tersi...

Sorun ortaya çıkıyor ama dokunmadan büyümesini bekliyor. Ve böyle olunca da sorun her yeri etkiliyor. Pelkas’la şahane bir gol bulmuş olmalarına rağmen değişikliklerin oyunu yeniden ele alma konusunda işe yaradığını söyleyemeyiz. Bu, kişisel bir başarıydı. Alanı geçişi, şut tercihi, her şeyiyle... Sonrasında oyundan çıkışı ise topu zaten alacak olan Trabzonspor’a ikram gibi oldu. Hakemin Bakasetas’nın yüzüne, Valencia’nın koluyla müdahalesine penaltı çalmayışı Bulut’un şansı oldu. Tabii Avcı için de durum tam tersi.

01 Mart 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI