Arama

Popüler aramalar

‘’TEKNİK DİREKTÖR BU KADAR ÖNEMLİ İŞTE!‘’

Fenerbahçe çantada keklik olarak görülen bir maçı duran toptan attığı golle zarzor kazanabildi. Açıkçası bariz şekilde eli değmiş takımına Smudica'nin daha ilk maçında. Çeşitli nedenlerle yarım yamalak bir kadroyla maça çıktığı halde 90 dakikanın genelinde oyuna ortak oldu Rizespor.

Valencia duran toptan attığı golün dışında pek etkili olamadı, hatta belki de sezonun en olumsuz performansiyla oynadı. Öyle etkili bir taktikle oynadı ki misafir takım, Szalai, Gustavo ve Nazım Sangare dışındaki futbolcular kalitelerinin kıyısına bile ulaşamadı.

Bright Samuel Odayı çok beğendim. Erol Hoca formayı dağıtmak konusunda adil davranırsa Nijeryalı kesinlikle Valecia'yi kulübeye gönderir.

Her şeye rağmen çok önemli bir galibiyet aldı bence Fenerbahçe. Çünkü eğer bu kadar çok eksiği olmasa misafirin Erol Bulut büyük ihtimalle düş kırıklığı yaşayabilirdi. Tabi eğer Rizespor takımı Rumen hoca yerine Tomas yönetiminde dün akşam sahaya çıksa büyük olasılıkla farklı kazanacaktı sarı lacivertliler. İşte bu kadar önemlidir teknik direktör bir takım için.

30 Ocak 2021, Cumartesi 21:42
YAZININ DEVAMI

‘’Biraz daha sakin olsa keşke!‘’

Bence bu sezonki en iyi futbolunu oynadı Fenerbahçe.

Hoş, hala hızlı oynamak olgusunu içsellestirememis maalesef. Dolayısıyla hızlı oynamak ile telaşlı oynamak konusunda kafası karışık hala sarı lacivertli takımın.

Bence bu sorunsalın ana nedeni Erol Bulut.

Zira onun da yüzünde telaş yuva kurmuş deyim yerindeyse.

Doğal olarak bu kaliteli kadronun çok değerli futbolcularının çoğu kapasitesinin altında bir performans sergiliyor.

Çünkü bu biraz da İmam ve cemaat olayı.

Bunun en önemli kanıtı da pırlanta futbolcu Pelkas'in son iki maçta sakinliğini kaybetmesidir.

Çok daha zor pozisyonda attığı golleri atamadı daha müsait olduğunda son maçlarda.

Nazım Sangare, Gustavo ve Thiam hariç kalite ve kapasitesinin karşılığı performans sergileyen futbolcu yok neredeyse.

Ozan Tufan gibi bir futbolcu bile telaşın avucunda deyim yerindeyse.

Pelkas, Ozan Tufan yada başkası farketmez. Futbolcu geriye gidiyorsa nedeni büyük olasılıkla psikolojiktir. İyi de iyi bir teknik direktör aynı zamanda iyi bir psikolog değil mi?

Tabi ilk maçında "Nazar değmesin" dedirten bir futbol oynayan Attila Szalai'yi alkışlamak da borcudur boynumuzun.

Hiç hata yapmadı, nazar değmesin, futbol şansı hep yanında olsun.

Alper Ulusoy mu? Adeta sorumluluktan kaçmak için fırsat kokladı. 35'te Nazım Sangare'ye Kayserispor ceza sahası dışında yapılan tartışmasız bir faulü görmezden geldi. İki de bir de pas bağlantılarında Kayserispor lehine mendirek olması ise hayli düşündürücü doğrusu.

25 Ocak 2021, Pazartesi 21:31
YAZININ DEVAMI

‘’At sınıf ama jokey sıradan‘’

Fenerbahçe'nin çok kaliteli ve geniş bir kadrosu var. Ancak at sınıf olsa da eğer jokey sıradansa o at kalitesine yakışan bir yarış çıkaramaz.

Tamam, bu saha ve eksi on küsurlük derecede maçın bu saatte oynatılması biraz manidar geliyor bana.

İyi de bu olumsuzluk iki takım için de geçerli. Dolayısıyla, bu sonuç gerekçe olamaz Fenerbahçe adına.

Maçın genelinde Sivassporlu futbolcular birer gardiyan oldular resmen sarı lacivertli futbolculara. Ve koca Fenerbahçe'ni teknik direktörü bu gözaltı duruma bir çözüm üretemedi doksan dakika boyunca.

At sahibine göre kişner, dün akşam bir kez daha gerçekleşti bu gerçek.

Yürekten inandığım bir gerçek var, hem rakibe hem de sahaya sürdüğün onbir ve belirlediğin taktikle kendi futbolcularına halet-i ruhuyunle yakalanıyorsun Sayın Bulut, bunu asla unutma.

Ve maalesef Erol Bulut'a bu gömlek çok çok bol geliyor. Bir Fenerbahçe' nin kadro kalitesine ve oynadığı futbol ve aldığı sonuçlara bakın bir de Beşiktaş'in oynadığı oyuna, aldığı skorlara ve kadrosuna bakın.

Sadık'a kesinlikle saygı duyanlardanim. Ama dan dün oynuyor zira kumaşı bu.

Mert Hakan, Pelkas, Valencia, Novak, aklınıza kim gelirse (Gustavo hariç) kalitesine yakışan performans gösteren bir futbolcu yok neredeyse.

Umarım yanlırım ama Mesut Özil'in de Erol Bulut'la geriye gideceği endişesi taşıyorum ne yazık ki.

21 Ocak 2021, Perşembe 21:28
YAZININ DEVAMI

‘’Hala tedirgin!‘’

Şu gerçeğin altını peşinen çizmek istiyorum, Fenerbahçe'de Sayın Erol Bulut dahil bariz bir tedirginlik göze çarpıyor. Buna karşın Pelkas hariç dün akşam tüm futbolcular coşkuyla oynadı ve hemen maçın tamamında sorumluluktan biran olsun kaçınmadılar.

Nazım Sangare, Gustavo, Ozan Tufan, Valencia, Thiam, Samatta ve özelikle de Tisserand maçın tamamında konsantre olarak oynadılar.

Novak geçen sezonki performansını arattı doğrusu, ama doğal, zira uzun süren bir sakatlık yaşadı, anlamak lazım.

Pelkas biraz eski Pelkas olsa yada biraz bencil davranmasa, çevre görüşü kavramına sırtını dönmese daha ilk yarıda 4,5 farklı bir skorun altına imza atardı sarı lacivertli takım.

Valencia, Thiam, Samatta'nin ofansif yönleri tartışılamaz elbette. Ama dün akşam bu üçlü bir kaç kez de savunmadan top çıkararak oyunun savunma yönünde de katkı verdiler ki, buda takımdaşlık adına çok sevindirici.

Çok düşündürücü olan da Ankaragücü'nun ikinci yarının başındaki bunaltan baskısını Sayın Erol Bulut'un seyretmesiydi bence.

18 Ocak 2021, Pazartesi 21:47
YAZININ DEVAMI

‘’Mert Hakan kendisine gelmiş!‘’

İlk yarıda 40 dakika tek şut atamayan Fenerbahçe farklı kazanarak sahadan ayrıldı. Bunun ana nedenlerinden biri Sayın Mesut Bakkal'la dirençli hale gelmiş Erzurumspor'du. Ama diğer ve asıl neden de berbat zemindi. Maalesef çoğu stadımızın zemini hem bizi güzel futbola hasret bırakıyor hem de önemli sakatlıklara yol açıyor.

Fenerbahçe adına en sevindirici şey sahadaki oyuncuların tamamına yakınının samimiyetle mücadele etmesiydi.

Mert Hakan, Pelkas, Ozan Tufan, Thiam, Sadık, Nazım Sangare oyuna susamış çocuklar gibi içten oynuyorlar.

İlk yarıda doğru dürüst pozisyon üretmeyen sarı lacivertli takım Pelkas'in klasi ve takım aidiyetiyle kilidi açtı.

Şüphesiz Mert Hakan da hem doğru yerdeydi hem doğru yere vurdu.

Gerçeği söylemek gerekirse Mert Hakan artık kendisine gelmiş özgüven sorununu aşmış.

Ferdi Kadıoğlu çok yetenekli bir futbolcu. Ama biraz ayıp ediyor. Çünkü takımından ziyade daha çok kendisine oynuyor. Bu da takım ruhunu zedeleyen bir tavırdır. Umarım Sayın Erol Bulut ve Emre Belözoğlu bu konuda gurbetçi futbolcuya gereken yardımı sağlar. Çünkü genç çocuk ve yeterli süre almadığı için kendini ispatlamak kaygısıyla birazda böyle davrandığını düşünüyorum.

Çok 2000 rakımlı bir deplasmandan net bir galibiyetle dönmek önemlidir elbette. Ama başta Mert Hakan olmak üzere futbolcuların büyük çoğunluğunun aidiyet ve coşkuyla oynamaya başlaması çok daha değerlidir bence.

11 Ocak 2021, Pazartesi 20:37
YAZININ DEVAMI

‘’Öldü öldü dirildi!‘’

Fenerbahçe tarihinde çok az bu kadar "Dokuz doğurdu"gu maçlar oynamıştır her halde.

Misal, ilk yarıda ev sahibi adına olumlanacak tek şey Sinan Gümüş'un attığı şık goldü her halde.

Golden sonra yaslanmaktan neredeyse bel fıtığı olacaktı Sarı lacivertli takım.

İkinci yarıda da topu Alanyaspor'a bıraktı Erol Bulut, bu bir taktiktir ve anlaşılır bir durumdur. Ama ta ilk yarının ortalarında sakatlık sorunu yaşayan Valecia'ya penaltı artırmasını asla anlayamam.

Kaldı ki, ben iradesiyle topu rakibe bıraktığı inancında değilim. Aksine zorunluluktan bu görüntüyü bize izletti Erol Bulut bence.

18 tane önemli futbolcu transfer etmişsin, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birisin ama kendi sahada bile topu rakibe bırakmak zorunda kalıyorsun ve topa sahip olmakta rakibin seni ikiye katlıyor.

Maçın üç kahramanı var bence. Ozan Tufan, Pelkas ve tabiki Altay Bayındır.

Kadro kalitesi tamam. Pelkas, Ozan Tufan, Gustavo, Altay başta olmak üzere futbolcuların iyi niyetli olduğu da tartışılamaz. Ama bir özgüven sorunu var gene de sarı lacivertlilerde. Hem de teknik direktör başta olmak üzere çok kişide.

Mert Hakan dahil bir çok oyuncu bu eksikliğin sancılarını yaşıyor maalesef Fenerbahçe.

Bütün bu zaafların asıl sorumlusu da teknik direktörten başkası değildir.

Bu da önemli bir sorundur ve bu tür sorunların tamamına yakını da psikolojiktir. Dolayısıyla, tüm adres Erol Bulut'a çıkıyor.

Zaten çok maliyetli ve değerli kadroların başına ayrıca önemli maliyetle teknik direktör getirilmesinin ana nedeni de budur.

İşte biraz da bütün bunlardan ötürü öldü öldü dirildi koca Fenerbahçe.

Umarım bir an önce hem futbolcular hem de Erol Bulut bir an önce kadro kalitesine ve camianın beklentilerine yakışanı yapacak görüntüye bürünür.

07 Ocak 2021, Perşembe 21:40
YAZININ DEVAMI

‘’Rahat kazandı‘’

Maçın tartışmasız yıldızı Pelkas'ti. Ona eşlik edenler de sırasıyla Mert Hakan, Ozan Tufan ve Thiam'di. Tabi bu arada ilk kez savunmanın solunda oynadığı halde hiç sırıtmayan Sadık Çiftpinar'in hakkını da teslim edelim.

Açıkçası dün akşamki maçın başrol oyuncusu Yunanlı yıldız Pelkas'ti.

Sinan Gümüş mü? Kendisini enkonu gözden geçirmeli. Çok ve gereksiz yere yerde yatıyor veya hakemi zora sokup rakibi töhmet altında bırakmaya odaklanıyor. Oysa futbol oynamaya daha çok odaklansa hem kendisi hem de takımı kazanacak.

Valencia tam bir kalite. Gostavo da öyle. Ferdi Kadıoğlu daha çok süre oynamayı hakediyor, Sayın Erol Bulut bu gerçeği artık içsellestirmek zorunda. Aksi hâlde başında bulunduğu oyuncu gurubunu adaletli davrandığına inandıramaz ki, bu bir futbol takımı için çok büyük bir dezavantaj.

Hakemler bu sezon büyük hayalkırıklığı yaşatıyor ülkeye, maalesef. Pazar akşamı Beşiktaş'a çalınan penaltıdan daha fazla net penaltıydı dün akşam Sinan Gümüş'e yapılan. Bu hayli manidar bir durum.

Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş'in hakem himayesine ihtiyacı yok, lütfen hakemler bu gerçeği ezberleyip ve içsellestirmek zorunda olduklarını unutmadan maçlara çıksın.

Cisse mi, Thiam mı? Tabi ki, Thiam. Umarım Sayın Erol Bulut da artık bu gerçeğin ayırdına varmıştır.

04 Ocak 2021, Pazartesi 22:25
YAZININ DEVAMI

‘’Teknik direktör!‘’

Teknik direktörün ne denli önemli olduğunun çok kişi farkında değil maalesef.

Avrupa'nin en prestijli liglerinin en köklü ve büyük kulüpleri ortalama olarak bir milyar Euro'luk maliyetle kadro oluşturuyor. Ama yetinmiyor, gene ortalama olarak 10 milyon Euro'luk maliyetle teknik direktör getiriyorlar bu kaliteli kadronun başına.

Bunun tek anlamı var; en kaliteli orkestralar bile maastresoz asla potansiyelini ortaya çıkaramaz.

Futbol bir takım oyunudur. Bir bağlamanın bile ortalama olarak 7 teli var. Peki, akortsuz olmayacağına göre akortu kim yapacak?

İşte bir takımın akortunu yapan da teknik direktörden başkası değildir.

Dolayısıyla nasil ki, çok kaliteli bir enstrüman bile olmadı akortsuz olarak sadece kakafoniye yol açıyorsa, ehil olmayan bir teknik direktörün yönettiği kaliteli kadro da maalesef sadece kakafoniyi sergiler.

Yürekten inandığım ve yıllardan beri savunduğum gerçek şudur; bir takımın başarı ve başarısızlığının İlk sorumlusu başkan ve arkadaşları, ikinci sorumlusu da teknik direktördür.

Dolayısıyla, olası kötü sonuçların ardından en son suçlanacaklar futbolculardır.

O halde Erol Bulut'u göreve getiren irade Sayın Ali Koç olduğuna göre ilk sorumlu odur, ikinci sorumlu da Sayın Erol Bulut'tur şu andaki ümit törpüleyen fotoğrafın.

Şunu söylemeye çalışıyorum, kadro ne kadar kaliteli olursa olsun eğer teknik direktör ehil değilse düş kırıklığı nanik yapar her fırsatta.

Tanrı aşkına bir kez olsun önüne gelene çuvaldızla saldıran Erol Bulut'un kendisine iğne bağırdığına tanık oldunuz mu?

28 Aralık 2020, Pazartesi 23:04
YAZININ DEVAMI