Arama

Popüler aramalar

‘’Bir dizi yanlış‘’

Emre Belözoğlu çok kötü bir sınav verdi kanımca.

Şampiyonluk mücadelesindeki en kritik maçta kritik hatalar yaptı çünkü.

Bir yılı aşkın süre maç oynanmamış, sonrasında da ayları kapsayan sakatlık yaşamış Mesut Özil'le başlamak çok lüks oldu bence.

Dolayısıyla Osayi Samuel gibi atletizmi olan bir futbolcuyu bu kadar uzun süre kenarda tutmak da büyük bir hataydı.

Büyük olasılıkla Mesut Özil'in yerine Osayi oynasa büyük ihtimalle Gökhan Gönül o kırmızı kartı görmeyecekti.

Gökhan Gönül'un kırmızı kartı da tarışma kaldırır kesinlikle.

Son adamdan olamaz, aşırı sertlikle de değil, e geriye ne kaldı?

Bu kadar çok yorulmuş ve yipranmisken Valencia'nin ancak 90 attı da oyundan alınması da hanesine eksi yazar Emre Belözoğlu'nun.

Elbette maçın yarısından fazlasını Alanyaspor gibi bir takıma karşı bir kişi eksik oynamak azımsanmayacak dezavantaj.

Ama "büyük takım" olmak, vizyoner teknik direktör sınıfına terfi etmek tam da bu durumlarda gözümüzün içine içine sokar kendisini.

Emre Belözoğlu'nun tercihleri yüzünden dün akşam kazanacak bir futbol oynamadı Fenerbahçe. Aksine Alanyaspor'un rahat kazanacağı maçı direkler mani oldu birazda.

Elbette futbol sürprizler oyunudur, ama bu beraberlikle çok ama çok azalttı kanımca şampiyonluk şansını Fenerbahçe.

29 Nisan 2021, Perşembe 22:55
YAZININ DEVAMI

‘’İlk yarıda keyif verdi!‘’

Her Fenerbahçelinin özlediği futbolu oynadı,

sezonun en çok ve isabetli şutunu attı, net bir skorla soyunma odasına gitti.

Emre Belözoğlu'yla sınıf atlamışlar deyim yerindeyse.

Sosa saha içinde tam bir patron.

İrfan Can araya pas atmak konusunda uzman gibi. Ölçüyor, biçiyor resmen.

Pelkas gününde olsa daha İlk yarıda maçı bitirdi bence Fenerbahçe.

Valencia sezgisi, koşuları ve son vuruşlarıyla klas kokuyor.

Mert Hakan gizli kahraman. Her defasında doğru yerlerde bulunma, doğru yere topu gönderme uzmanı.

Ozan Tufan her deliğe tıpa. Takım oyuncusu anlayacağınız.

Attila Szalai defansif ve ofansif yönde bir defans oyuncusu nasıl oynarın klibi adeta.

Nazım Sangare'nin Gökhan Gönül'u aratmadigina inanıyorum.

Harun Tekin mi? Tam bir canlı bomba.

Kasımpaşaspor'un attığı iki gol de Harun'un dikkatsizliği ve yaşadığı özgüven sorunun hediyesi.

Açıkçası Emre Belözoğlu'yla artık kişiliğini bulmuş Fenerbahçe. Kalitesine yakışanı oynuyor, Erol Bulut zamanındaki gibi fıtık olmuyor artık sarı lacivertli taraftarlar.

Ancak gene de Emre Belözoğlu'nun ikinci yarıdaki oyuncu değişiklikleri sorunlu bence.

Mert Hakan ve Ozan Tufan'i aynı anda oyundan almak gibi.

26 Nisan 2021, Pazartesi 00:09
YAZININ DEVAMI

‘’Bu viraj da kayıpsız!‘’

Şampiyonluğa oynayan bir takım daha disiplinli oynamak, ayrıntıların hayati öneminin ne kadar önemli olduğunu biraz daha fazla içsellestirmek zorundadır.

İlk yarıda kontrollü oynasa da bariz şekilde bocaladı Fenerbahçe.

Açıkçası kalitesini sahaya yansıtamadı ilk yarıda sarı lacivertliler.

Szalai'n golü bu yarıdaki üstüne bir nevi örtü oldu.

Şu bir gerçek, Mert Hakan, Ozan Tufan, İrfan Can ve Sosa'nin birlikte oynaması en hafif deyimiyle oynayan, sorun çözen ve oyunun merkezinde yukarı çıkarıyor Fenerbahçe'yi.

İkinci yarıda bir kişi eksik kalmış takip karşısında futbol oyununun zorunlu kıldığı disiplin adına şapkasını önüne koyup ciddi şekilde düşünmek zorunda bence Sayın Emre Belözoğlu.

Deyim yerindeyse Mahmut atıldıktan sonra "bu iş bitti" mottosuyla oynadı Fenerbahçe.

Oysa futbol böylesi uygulamaları asla kaldırmaz.

Elbette Altay Bayındır'in sakatlığı büyük bir eksiklik, ama Harun Tekin hiçte aratmadı meslektaşını. Maçın son dakikalarında kurtardığı penaltı bunun en önemli kanıtıdır her halde.

Pelkas'in golü her yönüyle alkışı hakediyor. Ama bu golde bence aslan payı Ozan Tufan'nindir.

Giuliano ve Sinan Gümüş'un oyuna, futbola odaklanmaktan ziyade rakibi töhmet altında bırakmak konsantrasyonuyola oynamalarını asla ahlaki bulmuyorum.

Ligin boyu hepten kisalmisken bu galibiyet ve üç puan hiç şüphesiz hayati önem taşıyor.

Dolayısıyla böylesi bir virajı kayıpsız dönmek çok ama çok değerli.

Emre Belözoğlu'yla Fenerbahçe'nin bariz şekilde karakter kazandığı bir gerçek. Yolu açık olsun hakedenin.

18 Nisan 2021, Pazar 21:53
YAZININ DEVAMI

‘’Nihayet!‘’

Sezonun ilk yarısındaki Trabzonspor maçının ikinci yarısında oynadığı futbolu oynadı nihayet dün akşamki maçın ikinci yarısında Fenerbahçe.

Emre Belözoğlu bu kadar kısa sürede ancak bu kadar dokunabilirdi takıma.

İlk yarıda İrfan Can özgüven sorunu yaşadı. İnsani bir durum, anlamak lazım. Ama ikinci yarıda ilk yarıdaki halini tekzip etti ve kalitesine ve kendisinden yakışan bir performansla oynadı.

Oyuna akıl, öngörü ve çevre görüşü katıyor Sosa, bu yaşına rağmen hemde.

Valencia tam bir kalite. Çabuk, zeki ve hareketli. Son vuruşları yetersiz. Belki de yaş sorunu kim bilir.

Pelkas her an her şey yapabilecek bir futbolcu. Örneğin Valencia'nin gölündeki kafayla yaptığı asist.

Her halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, Emre Belözoğlu kısa sürede bile takımına dokunmuş. Topa sahip olmak, agresiflik, iyi futbol oynamak... hayli mesafe katetmiş sarı lacivertli futbolcular.

Skordan bağımsız olarak her Fenerbahçeli mutludur büyük olasılıkla dün akşam izlediği takımının sahaya yansıttıklarından.

Gaziantep fk'nin golü tartışılamaz. Altay dışarda bloke ettiği topu içeri taşıdı.

Artı doksanda Mirallas'in İrfan Can'a yaptığı tartışmasız fauldü, ama görmezden geldi sayın Mete Kalkavan.

12 Nisan 2021, Pazartesi 21:24
YAZININ DEVAMI

‘’Uyum da coşku da yok‘’

Fenerbahçe'nin bu kadroyla yarı kadrosundan yoksun Yeni Malatyaspor'u yenmemesi en hafif deyimiyle izaha muhtaç.

Uyum yok, ahenk yok, özgüven yok.

Ne var peki?

Panik var, telaş var, beceriksizlik var. Reaksiyon ve kadro kalitesine yakışan yetenek ve beceri de sahaya, skora yansimayinca düş kırıklığı kaçınılmaz oldu doğal olarak.

Emre Belözoğlu'nu şimdiden yerden yere vurmak insafsizlik gibi görünebilir belki.

Ama eğer Gökhan Gönül'un yerine Nazım Sangare oynasa Fenerbahçe o golü yemezdi büyük ihtimalle.

Aylardır suya sabuna dokunmuyor Gustavo. Aylardır oyunun merkezinde kadro kalitesine yakışan bir katkı veremedi ve beklenen futbolu oynamadı sarı lacivertliler.

Peki bu durumda Pelkas, İrfan Can, Ozan Tufan ve hatta Sosa neden aynı anda sahaya sürülmez.

Bu kadar kaliteli ve geniş kadronun akan oyundan gol atamaması biraz manidar değil mi?

Caner Erkin, Gökhan Gönül... Futbolcularına saygım var ama takım oyunu sekteye uğruyor onlarla artık.

Samatta'da ısrar da doğru değil bence.

Valencia veya Thiam daha doğru tercihler bence.

Açıkçası bu kadar eksiği olan bir takım karşısında oyunun ve skorun böylesi kabul edilebilir değildir.

Sayın Emre Belözoğlu eğer gerçekten büyük teknik direktör olmak yolunda iddialı ise bu tür ayrıntıları görmek, gözetmek zorundadır.

08 Nisan 2021, Perşembe 21:39
YAZININ DEVAMI

‘’Kritik 3 puan!‘’

Kolay değil, neresinden baksanız Sırat'tan geçmek anlamı taşıyor böylesi süreçlerde bu tür maçlar.

Sezon başında oluşan büyük beklenti ve sonrasında yaşanan bir düşkirikligi.

Dolayısıyla tedirgindi Fenerbahçeli futbolcuların büyük çoğunluğu.

Gökhan Gönül'un kariyerine saygım var. Zaten o da haddini (yada yaşını) bilerek oynuyor. Doğal olarak risksiz oynuyor.

Caner Erkin ve Sinan Gümüş takım oyuncusu olmaktan uzaklar.

Ferdi Kadıoğlu'ya tercih edilmesi bence manidar.

Gustavo bile sorumluluktan kaçıyor, Ozan Tufan çevre görüşü kavramından bihaber oynuyor.

Bütün bunlar da Fenerbahçeli futbolcuların psikolojik durumunu anlatıyor kanımca.

Yani kalite ve kapasitesinin karşılığı performansı sergileyemiyor maalesef ligimizin en değerli oyuncuları.

Emre Belözoğlu ile giderek kalitesine ulaşacak bu geniş ve kaliteli kadro, buna yürekten inanıyorum.

Ama yoğun ve detaylı antrenmanlar yapılması koşuluyla.

İrfan Can, Mert Hakan, Osai Samuel ve hatta Samatta'yi özgüvenli oynatmayı başarmak koşuluyla.

Açıkçası gerekli ve yeterli çalışma sorunu var bence Fenerbahçe'nin.

Bu sorunun farkına varır ve gerekeni yaparsa Emre Belözoğlu, sarı lacivertli takımın şampiyonluk şansı kimsenin hayal etmediği bir düzeye çıkar bence.

05 Nisan 2021, Pazartesi 21:29
YAZININ DEVAMI

‘’Top kaybetme makinesi‘’

Kaleci Altay Bayındır, Attila Szalai ve Ozan Tufan dışında kalitesinin karşılığı performans sergileyen futbolcu göremedik bir kez daha. Top kaybetme makinesi sanki Fenerbahçe. Organize olmakta çok zorlanan bir takım bu kadar kolay nasıl topu kaybeder, anlaşılır gibi değil. Demek ki, saklambaç oynuyor sarı lacivertli futbolcular hafta boyunca yapılan antrenmanlarda.

Böylesine önemli bir maçta Samatta'yla başlamak da Ozan Tufan'siz sahaya çıkmak da başlı başına teknik direktör yetersizliğidir.

İlk yarıda yaratılan ender pozisyonlardan en önemlisinde Nazım Sangare'nin dürterek topu Pelkas'in önüne bırakması gerekirken sorumsuzca şut atmaya yeltenmesi ise Fenerbahçe'nin oyun, takım ve taktik disiplininden bihaber olduğunu anlatsa gerek.

Sergen Yalçın ve takımını alkışlamak emeğe saygının gereğidir.

Kenar yönetimi sahaici bütünleşmesi üst düzeyde.

Siyah beyazlı futbolcular etle tırnak gibi. Kovanından boşalmış arılar gibi bütünleşiyorlar sahanın her yerinde ve oyunun tamamında. Gordon Milne'nin Beşiktaş'indan sonraki en "Takım gibi" takım bu Beşiktaş.

Sarı lacivertli futbolcular adına üzülüyor insan. Bu kadar geniş ve kaliteli bir kadronun başında böylesine sıradan bir hoca mı olmalıydı, yazık.

Bahse girerim liglerimizde Fenerbahçeli futbolculardan daha çok koşan, efor sarfeden başka bir oyuncu gurubu yoktur. Bu da kaliteli olduğu kadar karakterli kadro anlamına gelir bence.

Ama bir enstrüman ne kadar kaliteli olursa olsun eğer akortsuzsa kakafoniye yol açar sadece. Maalesef tam da bu işte Fenerbahçeli futbolcuların verdiği görüntü ne yazık ki.

Halil Umut Meler küçük bir kaç hata dışında iyi bir yönetim sergiledi bence. En azından gördüğünü çalıyor, eyyam yapmıyor, dilerim böyle devam eder.

21 Mart 2021, Pazar 21:35
YAZININ DEVAMI

‘’İstifa diye bir şey var!‘’

Fenerbahçe'nin oynadığı oyun "Takım" kavramıyla asla bağdaşmıyor.

Hafta boyunca nasıl bir antrenman yapıyorlar, yada bu kaliteli kadro bunca antrenmandan sonra sahaya çıktığı halde nasıl aynı dili konuşamıyor, anlamakta zorlanıyorum gerçekten.

Demek ki bir hoca çok kaliteli bir kadroyu bile sıradanlaştırmiş, örnek; Fenerbahçe ve Erol Bulut.

Keza, bir hoca ortalama bir kadroyu vezir edebiliyormus pekala. Örnek; Beşiktaş ve Sergen Yalçın.

Oyun ve takım disiplini yerlerde sürünüyor Fenerbahçe'de. Osayi şapkadan tavşan çıkarmak için oynuyor. Her defasında iki, üç kişinin arasına dalıyor hemde pas opsiyonları varken.

Keza ikinci yarının başında pas verecek iki müsait arkadaşına rağmen Nazım Sangare'nin şut denemesi.

Ya Altay'in rahatlıkla bloke edebileceği topu Serdar Aziz'in kendi kalesine göndermesine ne demeli. Bu nasıl takımdaşlık, nasıl takım ruhu, birbirinize küs mü yoksa sarı lacivertli futbolcular?

Maalesef, sıradanlaştı bu harika kadro Erol Bulut sayesinde.

Yazık, gerçekten çok yazık. Kendi sahasında kediye dönüştü koca Fenerbahçe.

Sayın Erol Bulut, istifa diye bir şey var, unutma.

14 Mart 2021, Pazar 21:01
YAZININ DEVAMI