‘’Necip ve Ljajic‘’
Hatırlamayanlar olabilir. Necip Uysal, Ağustos ayında 2021’de bitecek sözleşmesindeki 8 milyon liralık maaşını 4 milyon liraya indirmiş ve kontratını 2 sene uzatmıştı. Bu sezon için bugünün kuruyla yaklaşık 450 bin Euro maaşından vazgeçti. Bir başka bakış açısıyla senelik 2 milyon liradan 2 sene kontrat uzattı. Helal olsun ona... Karantinadan çıktı, aslan gibi de oynadı. Sağa koyarsın oynar, ön liberoya koyarsın oynar, stopere koyarsın oynar... Kızmaz, küsmez, bırakmaz, hep elinden gelenin en iyisini yapar. Ama ne hikmetse kimse onu çok da beğenmez... 2,5 milyon Euro maaş alıp düz koşu yapan Lens konuşulmaz. O, hak ettiği saygıyı görmeyi bırakın, bir hatası 15 dakika konuşulur. Necip, çok iyi bir futbolcu olmayabilir ama gerçekten 10 numara karakteri olduğunu düşünüyorum.
Hayal kurduran bir oyuncuydu
10 numara demişken... Ljajic’e de değinmek lazım. Aslında bu yazı onun için... Lütfen kulüpten biri, bu yazıyı ona okusun. Çok yetenekli bir futbolcu. Biliyoruz çünkü sahada neler yapabildiğini gördük. Kendisi 3 milyon 250 bin Euro’luk bir kontrata sahip. Seneye de 3,5 milyon Euro alacak! Son 2 sezonunda bugünün kuruyla yaklaşık 61 milyon lirayı cebine koyacak... Beşiktaş, bu kadar ücreti Ljajic gününü gün etsin, geceleri gönlüne göre takılsın diye vermiyor ki... Veriyor çünkü, o hayal kurduran bir futbolcuydu. Tek başına hocası Sergen gibi maçı takımın lehine değiştirebilecek bir oyuncuydu. İyi oynayacaktı, yıldızı biraz daha parlayacaktı. Kendisi de kulüp de hem başarı hem para kazanacaktı.
Atiba’dan utanmıyor musun?
Şahane kontratla kendini ve ailenin geleceğini kurtarmış olabilirsin ama insanda biraz utanma olmaz mı kardeşim! Isınmada eller paltonun cebinde, 15 dakika oynuyorsun o da top ayağına gelince... Bu sezon takımının 8 maçında 135 dakika forma giymişsin ayıp değil mi? Sen, formayı ve sahada liderliği istediğini gösterecek kadar çalışırsan Sergen Yalçın senden formayı alır mı? Senin kulübüne, hocana, takım arkadaşlarına, taraftarlara, en önemlisi kendine hiç mi saygın yok? Mesela Atiba’dan utanmıyor musun?
Sana kontrat verenlere küfrediliyor
Senden istenen küçücük şeyler var. İyi antrenman yapman, iyi beslenip, iyi dinlenmen. Hepsi bu kadar! Bunları yaparsan o kazandığın devasa paranın yanında şu ana kadar hak etmediğin parayla ölçülemeyecek kadar büyük sevgi seli yaşayacaksın... Ama lütfetmeyeceksin, bu senin işin! Sana bu büyük kontratı bunun için verdiler... Sana bu kadar maaş verdikleri için kontratı yapan insanlara küfrediyorlar. Ve önceki gece sosyal medyada gördüm ki sana kızan kadar hâlâ umut bağlayan da bir o kadar taraftar var.
Taraftarlara borçlusun!
Son 1,5 sezondur bir profesyonel futbolcu olarak yaptıkların da, yapmadıkların da ayıp... Bütün ay çalışıp yaklaşık 300 Euro maaş alabilen milyonlarca taraftar, becerilerine, diplomalarına rağmen işsiz olan insanlar senden haftada bir gün teknik kalitene yakışır performans bekliyorlar. Şahsen hiçbirine borcun yok ama hepsine borçlusun! Git hocanla konuş, sorunun varsa çözmene yardımcı olmaya çalışacaklardır. Gerekirse ki gerektiğini düşünüyorum, psikolojik destek al. Bize o iyi günlerindeki Ljajic’i izlettir. Kendine birazcık saygın varsa yap bunu... (Bu yazı yalnız Ljajic’e değil, profesyonellik ahlakı Ljajic gibi olan tüm futbolculara yazılmıştır).
‘’Bravo Sergen Yalçın‘’
Beşiktaşlı futbolcular Atiba’nın önderliğinde “büyük kulüp” oyuncusu olduklarını ve Türkiye’de kendileriyle oynanacak hiçbir maçta rakibin mutlak favori ilan edilmeyeceğini gösterdi. Sağ bek oynayan Dorukhan da, genç Rıdvan da, genç Montero ve Necip ikilisi de hatasızdı. Onların hatasız performanslarını sağlayan da şüphesiz ki önlerinde oynayan Josef de Souza ile Atiba’ydı... İkili mücadeleleri kazandılar, pas açılarını kapattılar, hücuma da kalite kattılar. İlk golde Josef, Skrtel’i oyun dışı bıraktı Atiba golü attı, ikinci golde Atiba genç oyunculara “profesyonellik, konsantrasyon, pozisyon bilgisi” dersi olarak gösterilebilecek şekilde gol attırdı. Mensah yalnız kendisi için değil takımı için oynamalı. Ghezzal harika paslar yaptı, “çok bilenlerin beğenmediği Larin” de bu sezonki beşinci golünü attı! Tabii bütün bunlar ilk yarı değerlendirmesi. Son şampiyon Başakşehir ikinci yarı oyuna döndü ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
Gecenin sorusu
Beşiktaş’ın kadrosu yetersiz mi? Dün geceki maç gösterdi ki kadro Türkiye ligi için yeterli. Yeter ki, saçma sapan kartlarla, hastalık ve sakatlıklarla kadro çok eksilmesin... Her pozisyonda iyi bir alternatif var artık.
Maçın starı
38 yaşının içindeki büyük profesyonel yine döktürdü. İkili mücadeleleri kazandı, savunmayı rahatlattı, bir gol attı, bir de attırdı. Mesleğine, hocasına, takım arkadaşlarına saygısına, çok saygı duyuyorum.
Maçın olayı
Hoş geldin Utku. Sergen Yalçın ve yönetimin Ersin ve Utku ile devam kararına çok saygı duymuştum. Utku, 52’de Demba Ba’nın 2 metreden yaptığı vuruşu kurtararak maçın krize girmesini engelledi. Yolu açık olsun.
Kısa mesaj
Ligin kalan maçlarında Beşiktaş ilk, Başakşehir ikinci yarıdaki gibi oynasınlar şampiyonluğun en büyük adayı olurlar. 90 dakikayı aynı şekilde oynamak lazım.
‘’Suskunlar!‘’
Haftanın açılış maçında Kasımpaşa, Göztepe’yi ağırladı. Ev sahibi ekibin gole yaklaştığı anlar vardı ama İzmir temsilcisi kapanan ve tempoyu yavaşlatan taraftı. Topun oyunda kalma süresi 49 dakika süren mücadelede gol sesi çıkmadı.
Kasımpaşa’da Koita’nın yavaş yavaş formunu bulması takımın gol pozisyonu bulmasını kolaylaştırıyor. Sadece golü düşünmüyor, güzel de paslar atıyor. 11. dakikada attığı bu paslardan birinde günün şanssız adamı Hodzic aldığı topla Göztepe kale sahasına kadar inip topu ağlara gönderdi ama gol 4 dakikalık incelemenin ardından ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Pas Hodzic’e atıldığında Boşnak futbolcunun sırtı kaleye dönüktü ama sanıyorum ayak topuğu Göztepe kalesine rakibinden 3-5 santimetre yakındı! Hodzic bir kez de Hajrodinovic’in harika pasıyla golle burun buruna geldi ama genç kaleci İrfan Can mutlak golü önledi. Göztepe’nin ilk yarıdaki başarılı pasörü Halil, gol pozisyonlarındaki etkisiz elemanı ise İdeye oldu. Nijeryalı futbolcu biri tam manasıyla “al da at” pası olan iki ikramı değerlendiremedi.
Harika kurtardı
Hajredinovic’in dar açından yaptığı vuruş direğe çarpıp auta giderken, 55’te Aytaç’ın yaptığı gollük vuruşu kaleci İrfan Can kornere uzaklaştırdı. 66. dakikada İrfan Can yan topa çok kötü çıktı, yumrukladığı top Yusuf Erdoğan’un önüne düştü, kale boştu, ancak top Yusuf’un yürüme ayağına gelmişti, top boş kale yerine auta gitti. Tüm Göztepeli futbolcular derin bir oh çekti. Genç kaleci İrfan Can maçın sonlarına doğru Varga’nın gollük şutunu da harika kurtardı. Son dakikada da Koita müsait pozisyonda topu kafayla auta atınca maç berabere bitti.
Yükü ne kadar taşır...
Göztepe’de İrfan Can adeta 1 puana imzasını attı. Soner ve Halil Akbunar her zaman olduğu gibi diğer arkadaşlarından daha iyi oynadı. Göztepe’nin santrforları gol atmaya başlamadan bu oyuncular yükü daha ne kadar taşır onu da bilmek güç...
Göztepe için çok da iyi oynamadığı bir deplasmandan puanla dönmek iyi, Kasımpaşa için çok pozisyon yakaladığı maçtan beraberlikle ayrılmak kötü oldu.
Hakem Burak Şeker ve VAR hakemleri Aytaç’a yapılan penaltıyı çalmayarak hata yaptılar.
‘’Altay'dan sevgilerle‘’
Fenerbahçe farklı kazanabileceği Göztepe maçında 3 puanı cebine yine daha önceki maçlarda olduğu gibi genç kalecisi Altay’ın maçın sonunda yaptığı kurtarışla koydu. Altay’ın önündeki Nazım, Tisserand ve Caner yeni, ortada Sosa yeni, sağda Valencia solda Pelkas, önde Samatta yeni… Bu tabloda 3 sezondur puan kayıplarıyla dönülen İzmir’de 3 puan kazanmak çok önemli… Fenerbahçe açısından sevindirici olan takımın önde baskı yapma konusundaki isteğiydi. Soldan Caner, sağdan Nazım ile hücum ettiler. İkinci devrenin başındaki baskı, pozisyon zenginliği izlenmeye değerdi. Ben maçın oyuncusu olarak Ozan’ı seçtim ama Göztepe’nin genç kalecisi İrfan Can Eğribayat çok zor pozisyonlarda harika kurtarışlar yaptı ve takımını oyunda tutmayı başardı
Gecenin sorusu
Bu kadar kolay kart görülür mü? Göztepe ikinci golü atınca 5 Fenerbahçeli hakemi abluka altına aldı, akılları sıra kararı değiştirtecekler! İki sarı kart gördüler, hem de adeta bile bile! Cezası olmalı…
Maçın starı
Ozan Tufan...Erol hoca milli futbolcuyu ağırlıklı olarak hücuma dönük oynatıyor. Yine de çok top kazandı, dripling yaptı, penaltı kazandırdı ve üçüncü golün pasını yaptı. Çok iyi gidiyor
Maçın olayı
Altay’ın kurtarışı…En kritik anda yapılan kurtarış Fenerbahçe’nin iki puan yitirmesini engelledi. Altay gelişiyor. Biraz yan top, biraz ayak tekniği geliştiğinde Türkiye’de tutamayız.
Kısa mesaj
Sinan’ın ve Ozan’ın paslarında Cisse’nin kaçırdığı goller bir eleştiri sebebi olabilir ama adam golcü!…Türkiye’nin en rahat pozisyon bulan santrforu o...Fenerbahçe’de de çok gol atacak.
‘’Kupası var golü yok!‘’
Formundan son derece uzak bir takım olarak Şampiyonlar Ligi’nde cehennem gibi bir gruba düşen Başakşehir, Göztepe maçını yeni bir başlangıç görüyordu. Baskılı başladılar, ceza alanına çok sayıda orta yaptılar ancak Göztepe defansının hatasız oyunuyla ilk yarıda sadece iki pozisyon buldular. O da Alexic’in kullandığı kornerde Ponck’un son derece müsait durumda vurduğu kafa şutunun auta gidişiyle harcandı.
Atamayacakları belli
Genç ve yetenekli Mete Kaan’ın Soner’e çarpıp kaleye gitmekte olan topunu Atınç çizgiden çıkardı. 65’ten itibaren fiziksel olarak düşmeye başladılar, oyun disiplininden koptular, uzun topa döndüler, gol atmayı beceremediler. Aslında oyun öyle ilerledi ki, Başakşehirli futbolcular gol atamayacaklarını, Göztepeli oyuncular da yemeyeceklerini biliyorlardı.
Hücumu da yaparsa
Göztepe takım savunmasını yaparken disiplininden kopmayan bir takım haline geldi, mesele topu kazandıktan sonra yapılacak hücum aksiyonlarında... Dün Soner, Mossoro ve Yalçın kötü oynayınca kaleci Mert sezonun en rahat maçını çıkardı. Koca maçta rakip kaleye atılan şut sayısı yalnızca bir! Atınç mükemmel oynadı, özellikle yan toplarda harikaydı. Alpaslan da hatasızdı. Kaleci İrfan Can belki kurtarış yapmadı ama çok güvenliydi ve oynarken çok eğleniyor. Göztepe savunmayla ayakta duruyor, iyi hücum etmeye başladığında parlayacak. 58. dakikada Tripic’in Mete Kaan’ın ayaklarına takılıp penaltı almaya çalışmasını Özgür Yankaya yutmadı.
‘’Göztepe uzatmada yıkıldı‘’
Göztepe, sezonun en iyi 60 dakikasını oynadığı, çok pozisyon yakaladığı müsabakada 2 puanı dikkatsizliğiyle kaybetti. 3’te Tripic’in pasında Halil karşı karşıya yaptığı vuruşta kaleci Günay’ı geçemedi. 7’de Maxim topu sağdan kaçan Güray’a, Güray Muhammet Demir’e yuvarladı, o da tekte sol alt köşeye bıraktı: 0-1. Sonra ilk yarının sonuna kadar Göztepe yakaladığı fırsatları kullanamadı. 10’da Mossoro vurmak yerine kontrol etmeyi deneyince pozisyon kaçtı. 23’te Yalçın gollük vuruşu yapamadı. 28’de Soner’in frikiğinde Günay kıpırdayamadı bile ama top az farkla auta çıktı. 32’de Tripic şutladı, üst direkten döndü. 40’ta Tripic Günay’la karşı karşıya kaldı, topu ağlara gönderecekken Kana Bıyık yetişti.
Sumudica’ya fırça yok mu!
49’da Soner’in vuruşu auta giderken golün sinyali geldi. 50’de Halil’in sağdan ortasında Tripic topu kafa ile altı pasın içine çevirdi, Soner boş kaleye yuvarladı: 1-1. Coşkulu, tempolu oyun ikiyi de 61’de getirdi. Mossoro’nun pasında Ideye Göztepe’yi öne geçirdi: 2-1. Hafta içi Sumudica’nın oyunculara attığı fırça futbolseverlerce izlendi. Konuşma çok çarpıcıydı ama belli ki antrenmanlar aynı kalitede değil! Futbolcular güçsüz, temposuz, savunmaları 5’li olmasına rağmen çok dağınık.
Yine de 90+1’de Maxim’in takipçiliği, Alpaslan’ın dikkatsizliği ile penaltıyı, aynı futbolcunun vuruşu ile beraberliği yakaladılar: 2-2. Seyircisiz oynamanın sıkıntısını en çok yaşayan takımlardan biri Göztepe. Şu maç seyircili olsaydı fark olurdu... Tripic, Halil, Ideye, Berkan ve Soner çok iyi oynadılar. Yalçın ise rakip ceza alanına girmeyi daha çok düşünmeli. Göztepe iki puan kaybetti, Gaziantep 1 puan kazandı.
‘’Malatya'da kazanan yok‘’
Malatyaspor’un ilk yarıda önde yaptığı baskı oldukça başarılı ve bunaltıcıydı. Ancak Malatyaspor’un kazandığı çok sayıda ikinci top Göztepe takım savunmasının doğru alan paylaşımı ile pozisyon dahi olmadan bitti. Göztepe’nin çoğu takımda olmayan futbol sanatçısı Soner 19’da defans arkasına doğru koşu yapan Halil’i harika bir pasla ödüllendirdi. Halil için golü yapmak da hiç zor olmadı: 0-1. Geçen haftaki maç değerlendirmemde doğru bir transfer olduğunu belirttiğim genç kaleci İrfan Can kötü bir zamanlama ve kontrolsüz bir girişle penaltıya sebebiyet verdi. Daha çok oynamak için Galatasaray’ı bırakıp Malatyaspor’a dönen Adem Büyük kaleci İrfan Can ve topu ayrı köşelere gönderdi: 1-1. İdeye önde topu saklayan güçlü bir oyuncu. Halil Akbunar savunmada Murat Paluli’ye iyi destek verdi. Ancak, 24’te defansa yardım etmek isterken Adem’e yaptığı müdahaleye ülkedeki hakemlerin yarısı penaltı verirdi.
Duran top silahı
Halil’in çabası gayet iyi ancak dikkatli olması lazım. 39’da Tripic’in kornerinde Atınç’ın yakın mesafeden sol ayağıyla yaptığı vuruş direğin hemen yanından auta gitti. Denizlispor maçından sonra bu maç da gösterdi ki Göztepe’nin hücumda en önemli silahı duran top organizasyonları olacak. 45’te Malatyaspor öne geçme fırsatını kaçırdı, Hafez’in soldan ortasında Umut kötü bir kafa şutuyla pozisyonu harcadı.
İyi oynamadan 4 puan
Maçın ikinci devresinde ise sakatlıklar, oyuncu değişiklikleri ve benzer sebeplerle tempo bir hayli düştü. Malatyaspor’da penaltıyı alan Youssef, orta sahada İssam Chebake ve Cueva arkadaşlarından daha etkili göründü. Malatyaspor’lu futbolcular baskılı oyunlarına hücumda bilinç ve yaratıcılık ekleyebilirlerse geçen sezonki sıkıntıyı yaşamazlar. Göztepe ise çok da iyi oynamadan iki maçta 4 puan yapmayı başardı. Oyun gelişime çok açık. Bize güzel maçlar seyrettirecekler. Maçtaki en güzel görüntüler pozisyon gereği yaşanan çok sert faullerden sonra canı yanan oyuncuların birbirlerine dostça davranışlarıydı.
‘’Hatay son şampiyonu yıktı‘’
Başaksehir iyi yaptığı hiçbir şeyi yapamadı, Hatayspor yapabileceğinin neredeyse en iyisini yaptı ve Süper Lig’e haklı bir galibiyetle başladı. 53 yıl sonra Süper Lig'e ulaşan Hatayspor'un transferlerini genelde beğendim ancak ilk müsabakada takımın şampiyonluğunda en önemli rolü oynayan kaleci Akın'a forma verilmesi şık olurdu. Ne olursa olsun Ömer Erdoğan’ın öğrencileri, harika bir takım savunmasıyla, net pozisyon vermeden, yakaladıklarını gol yaparak kazandı ve alkışı hak etti.
Tarihe geçti
36'da şiir gibi bir gol buldu Hatayspor. Başakşehir'in orta sahada gevelediği topu kapan Sackey topu Diouf'a, Diouf da çok güzel bir koşu yapan Selim'in önüne bıraktı. Selim, Epureanu ve kaleci Mert'i kolayca çalımlayıp, kulübünün Süper Lig tarihindeki ilk golüne imzasını attı: 1-0. Okan Buruk devrede, merkezden Aleksic'i çıkartıp, Kerim Frei'yi kanada alarak Hatayspor'un savunma yerleşimini bozmaya çalışsa da son paslardaki kalite düşüklüğü ve Hatay savunma dörtlüsünün kenar ortalardaki başarısı alkışlanacak cinstendi.
Penaltıyı atladı
60'ta Gökhan Karadeniz'in şutunda Mert önemli bir kurtarışa imza attı. 63'te Aabid arka direğe düzgün kesse Hatay fişi daha önce çekebilirdi. Akdeniz ekibinin 68'deki duran top organizasyonu şahaneydi, bu sezon bu organizasyonla birkaç gol atarlar. 75'te Demba Ba iyi pozisyonda kötü vurdu. 90+1'de şampiyon taçtan gol yedi. Barbosa, Traore'nin pasında maçı bitirdi: 2-0. Bu pozisyonda Başakşehir oyuncularının aldığı pozisyon Okan Buruk’a çok şey anlatacaktır. Yusuf, Pablo Santos, Mesut ve Popov çok kritik müdahalelerle alkışı hak etti. Sackey iyi direndi. Gökhan çok klas. Diouf forma girince çok katkı sağlar. Ribeiro ise rakibi de kendi takımını da yakabilir. İlk yarıda Ribeiro-Aleksic mücadelesi bence penaltıydı. Topa bile bakmadan rakibe sarılmayacaksın!