‘’Kovanın dibi delik!‘’
Maçtan önce Abdullah Avcı “Sivasspor maçı, şampiyonluk yolunda final maçlarından birisi” demişti. Herhalde Karius “Şampiyonlar Ligi finali gibi” diye anlamış olacak ki 2018’deki Real Madrid- Liverpool maçında yedikleri kadar berbat bir gol yiyerek maça başladı. Erdoğan iyi falan vurmadı, orada kalede SSK’lı asgari ücret artı yemek karşılığı kaleye geçecek herhangi birisi öyle saçma bir gol yemezdi! Sezonun ilk yarısının en iyi pasör-organizatörlerinin başında gelen Mert Hakan yokken ev sahibi Beşiktaş’ın orta sahada üstünlük kurması ve en azından Emre Kılınç’a önlem alması bekleniyordu ama ilk 45’te hiçbirini göremedik. 2. yarıda Sivasspor 10 kişi kaldığında da Beşiktaş’ta Atiba’nın bireysel direnişi dışında hiçbir pozitif reaksiyon göremedik. Beşiktaş’ın set oyunu kalitesi çok düşük. Beşiktaş tek golünü yine duran top sonucu atabildi o da tabii ki yetmedi. Kovanın dibi delikken içine istediğin kadar su taşı, boşa gider!
Gecenin sorusu
22’deki Burak- Aaron mücadelesindeki penaltıda hakem bey Stevie Wonder taklidi yaptı. Herkes VAR kayıtları açıklansın diye beklerken, acaba beyzadeler “VAR’a hiç gitmeyelim ki kaydı da olmasın” eyyamına mı başladılar?
Maçın starı
Rıza Çalımbay, Beşiktaş’ın tüm zaaflarını çok iyi analiz etmiş. En önemli silahı Mert Hakan yokken ve Sivasspor uzun süre 10 kişi oynarken Atiba ve Beşiktaş taraftarını yenmek kalede Karius varken bile kolay iş değil.
Maçın olayı
Skoru 2-1’e getiren golde Fatih Aksoy’un yaptığı asisti yıllardır Beşiktaş’ta oynayan yerli orta sahalardan beklemek “Godot’yu Beklerken” dramına döndü!
Kısa mesaj
Beşiktaş’ta futbol şubesi camianın motor gücüdür ancak bu kadar paslı ve uyduruk malzeme ile maalesef o motor çalışmaz, camia çok mutsuz olur. Maçın ertesi sabahından itibaren yönetim radikal hamleler yapmalı!
‘’Total Vedat!‘’
Sezon başında Gaziantep’in ismi Gazişehir’ken Kadıköy’deki maçta tribünleri fazlasıyla umutlandıran cinsten akıcı ofansif futbol oynayan bir Fenerbahçe vardı. Dün gece ise ilk yarıda tam tersi bir Fenerbahçe izledik çünkü ilk 11’deki 4 oyuncu en iyi oynadıkları mevkilerden farklı yerde başladılar: Sağ kanat Dirar sol bekte, forvet Kruse sol kanatta, defansif orta sahalardan Tolga sağ önde Jailson ise stoperde. Gaziantep ilk 10 dakikada Dirar-Kruse kanadından etkili geldi. Artık Ersun hoca bu yüzden mi bilinmez bir süre sonra oyuncuların yerlerini değiştirdi. Hâlbuki asıl yapması gereken Deniz Türüç, Ferdi, Rodrigues üçlüsünden ikisinin olduğu bir 11’le başlamaktı. İkinci yarıya en azından Rodrigues’le başlayınca Fenerbahçe’nin tıkalı hücum damarı açıldı. Kruse fiziksel açıdan biraz toparlanmış ama kariyer ortalama seviyesi daha yüksek. Vedat Muriç ise her maç üstüne koyuyor, artık kafası ve solu kadar sağıyla da üretiyor.
Gecenin sorusu
Muriç’in kupalig maçı tercihinde gördüğü 2. sarıdan kırmızı çok tartışıldı. Peki, asıl tartışılması gereken bu manipüle edilmeye çok açık aptalca kuralın kendisi değil mi?
Maçın starı
Solak Vedat Muriç sağ ayağıyla bir asist yaptı, bir de güzel gol attı. Ayrıca hem çok iyi ofansif servisler yaptı hem de yerden havadan orta sahası ve savunmasına büyük yardımlarda bulundu.
Maçın olayı
Hüseyin Göçek’in geçen sezon Serdar Aziz’in Galatasaray’da oynadığı dönemdeki VAR masasındaki hakeme güvenme hatasından ders alıp pozisyonu bizzat gidip izledikten sonra doğru kararı vermesi.
Kısa mesaj
Halen orijinal sol bek ve majör stoper alınmaması giden Comolli’ye fatura edilebilirse de Ersun hocanın Deniz Türüç, Ferdi, Rodrigues gibi gerçek kanat forvetleri varken ilk 11’de hiçbiriyle başlamaması tamamen hocanın çelişkisi.
‘’Bu takımda yetenek yok‘’
Guilherme işi de suya düştükten sonra Beşiktaş’ın tek çıkış yolu eldeki oyuncuların performanslarını yukarı çekmekten geçiyor. Lakin bu ne kadar mümkün, daha ilk maçtan sinyaller hiç olumlu değil. Solak Rebocho’nun sağ bek oynatılmak zorunda kalınması zaten mevcut kadronun limitlerini gösteriyor: Beşiktaş daha önce Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Arsenal karşısında solak İsmail Köybaşı’nı sağ bek oynatmak zorunda kalmıştı yani film adeta başa sardı. İkinci gol tam da sol ayağı dominant oyuncuyu sağ bek oynatma zorunluluğunun sonucu: O pozisyonda sağ ayağı dominant orijinal bir sağ bek olsaydı, solunu değil sağını uzatır ve o ortayı o kadar rahat yaptırtmazdı. İlk iki golde tabii Karius da zahmet olmayacaksa daha iyisini yapmalıydı ancak kendisi dün gece “İşim çok sıkıcı, bitse de gitsek” kayıtsızlığında takıldı!
Asıl sorun yeteneksizlik!
İlk golde Necip de tereddüt etmek yerine zıplayıp darbeli vurarak topu uzaklaştırmayı deneyebilirdi. Rebocho tipi sol ayaklı sağ bek ender görülen bir şey ama sol ayaklı sağ ön oyuncuları oldukça yaygın. Lakin 20. dakikada solak Diaby o açıdan neden sağıyla vurdu, illa sağıyla vuracaksa ofansif roldeki bir oyuncu nasıl bu kadar kötü vurabilir? Benzeri çelişki 25’te Umut’un içeriye çevirdiği topta vuramayan Oğuzhan için de geçerli! Bu tip pozisyonları say say bitmez! Özetle dün gece Beşiktaş forması giyen oyuncular içinde Caner ve N’Koudou hariç yetenek ve mücadeleyi Beşiktaş’ta oynamanın gerektirdiği kalitede harmanlayan başka oyuncu yoktu. Asıl büyük sorun bu!
‘’GOLAZO!‘’
Fenerbahçe maça aslında iyi bir başlangıç yaptı. Deniz’in usta işi frikik golünden önce de oyun inisiyatifini alan ve tempoyu kendi lehine ayarlayan taraftı. Ancak bir kez daha duran toptan saçmasapan bir gol yedi. Sezon öncesi Sivas ile oynanan hazırlık maçından beri duran toplardan hava topu savunmasında açık veriyor. Hele Serdar olmayınca ekstra açık veriyor! Dün gece Rizespor karşısında bu tip yüksek ortalarda tehlikeleri gerçekten savuran genelde santrfor Muriç oldu. 2. yarının ilk 15 dakikasında tam üç kez Muriç, Zanka’nın yapması gerekeni yaparak hava kuvvetleri komutanlığını defansif olarak da ilan etti. Ancak yetmez, Ersun hocanın bu pozisyonlar için ekstra önlem aldırması, belki de eldekilerden daha iyi aldırması gerekiyor. Maçın bir diğer boyutu yine hakemdi: Halil Umut Meler, en başta işini severek yapan, kimseye yaranmaya çalışmayan umut vaat eden bir hakemdi. MHK-TFF ortak yapımı hakem öğütme makinesi maalesef onu da geriletmiş: Muriç’e ve Melnjak’a yapılan penaltı olmalıydı, Oğulcan da sarıdan önce kırmızı görmeliydi!
Gecenin sorusu
Hem İskandinav hem siyah olmanın atletik avantajını bünyesinde bulunduran, Şampiyonlar Ligi ve İngiltere Premier Lig tecrübesi olan Zanka Fenerbahçe’nin yediği golde nasıl o kafa topuna o kadar savruk ve etkisiz çıkabilir? Bir aydır tanınmaz halde Zanka!
Maçın starı
Deniz Türüç, önce Sivas deplasmanında oyuna girip iyi etki yaptı, ardından iki maç üst üste ilk 11’de başlayıp fabrika yetenek ayarlarına dönmeye başladı. Frikik golü çok iyiydi, genel olarak performansı da hem teknik hem de fiziksel açıdan iyiydi.
Maçın olayı
Jailson, Rio sahillerinden vurdu Rize kalesinde gol oldu. Tam bir Güney Amerika “golazo”su. Hız ile kavisin muazzam harmanı bir füze golü!
Kısa mesaj
Dirar iyi oynasa da Fenerbahçe şampiyonluk şansını artırmak için yarın sabah ilk iş solak, iyi orta yapabilen mümkünse gol katkısı da verebilen, doğal mevkisi sol bek olan bir oyuncu bulmalı. Bütçe varsa gerçekten iyi bir stoper de alırs aeli dahada güçlenir.
‘’Atiba, Sportif Direktör de olsa?‘’
Nadir, hakem Aydınus’a küfür ettiyse, kırmızı kart kararı tamam ama itiraz ettiği pozisyonda Nadir’e, Vida’nın yaptığı harekete Gençlerbirliği lehine ya direkt faul ya da tehlikeli şekilde ayağını fazla havaya kaldırmaktan endirekt serbest vuruş kararı çıkmalıydı. Geçen hafta derbide Cüneyt Çakır ‘Joker’leşmese Fırat Aydınus da bu kadar kolay kartlar çıkarmayabilirdi, orası kesin çünkü maalesef TFF-MHK herkes için adalet yerine kast sistemine göre idare-i maslahat peşinde! Normal şartlarda Yasin’in, Ljajic’e müdahalesinde VAR’a gitmeden bile kırmızı çıkar lakin bizim ligde şartlar normal değil! Dün gece Beşiktaş taraftarı, dün başka takım, yarın bambaşka takım taraftarı aslında aynı fikirde: “İdare-i Maslahat” bırakın Can Yücel şiiri olarak kalsın, siz şeffaf ve adil şekilde yönetin. Öncelikle VAR kayıtlarını kamuoyu ile paylaşın, kimin hatası ise o da oyundan atılsın!
Gecenin sorusu
Gençlerbirliği eksik oynarken mecburen geriye yaslandı, peki nasıl oldu da Beşiktaşlı futbolcular bu kadar gömülü bir savunmaya karşı bu sezon bir Süper Lig maçında ilk 45’te ofsayda düşme rekorunu kırdı?
Maçın starı
Atiba sanki onu Süleyman Seba ile Baba Hakkı, Beşiktaş Köyiçi’nde büyütmüşçesine Beşiktaş’ı sırtlamaktan da ötesini yapıyor. “Heykelini dikmek gerek” denildiğinde sadece “Ben sözleşmemin gereğini yapıyorum” diyor, o yüzden heykel yetmez şimdiden Sportif Direktör olarak uzun vadeli sözleşme yapılmalı!
Maçın olayı
Karius’un konsantrasyon sorununun hortlaması. Yenilen golde eldivenine yağ sürülmüş gibiydi! Son 10 dakikada da konsantrasyon eksikliğinden iki kötü numune sergiledi.
Kısa mesaj
Geçen sezondan itibaren yani VAR Türkiye’de uygulanmaya başladığından beri tüm VAR kayıtları açıklansın. Hatanın kimde olduğu anlaşılırsa, doğru yola o kadar çabuk girilir!
‘’Ozan, Avcı, Çakır...‘’
Derbinin sonucunu belirleyen üç dinamik var:
1-Yanal’ın hatasından vazgeçip doğruyu bulması
2-Avcı’nın hatalı rakip ve mekân analizi
3-Çakır’ın idare-i maslahatçılığı Yanal’ın derbi öncesi son maçlardaki en büyük hatası Ozan Tufan’ı kanada sıkıştırmaktı. Hâlbuki Ozan’ın “merkezi dinamizmi” güçlü oyun devamlılığı için olmazsa olmaz: Atiba-Elneny merkezine karşı Ozan’ın Gustavo ile beraber hem Beşiktaş’a top yaptırmayan baskısı, hem de sahipsiz topların kazanılması savaşındaki etkisi Fenerbahçe’nin oyun üstünlüğü kurmasını sağlayan bir numaralı saha içi faktördü. Attığı jenerik golün yanı sıra Ozan’ın ilk yarıda kazandığı 6 top yine tek başına direnen Atiba’ya karşı ibreyi Fenerbahçe lehine döndürdü.
Eksik analiz
Avcı, Kadıköy’ü eksik analiz etmiş: Fenerbahçe, taraftarını arkasına alınca yani ilk golü atınca, hakemi de baskı altına alıyor ve 0-1’den dönmek derbilerde çok zorlaşıyor. O yüzden Avcı 0-0 planını daha iyi yapmalıydı, Diaby gibi bir top kaptırma makinesi yerine ya ısrarla kazanmaya çalıştığı Oğuzhan’ı maça hazır hale getirmeliydi ya da direkt Ljajiç ile başlayıp ilk 10 dakikadan Fenerbahçe’ye yüzde 71 kadar yüksek oranda topa hükmetme fırsatını vermemeliydi.
Gecenin sorusu
Serdar Aziz-Vida çatışmalarından en az birisi penaltı değil mi? Atiba’nın golünden önce pozisyon aut değil de korner değil miydi? Çakır, N’Koudou’nun pozisyonunu tekrar izlese yine devam der mi?
Maçın starı
Cüneyt Çakır, Avrupa ’da gururumuz, “Türk hakemliğimizin Batman’i. İstanbul derbilerinde ise aynı Çakır ev sahibinin Joker’ine dönüşüyor. Vodafone’da penaltı vereceği pozisyonu Kadıköy’de es geçiyor ya da o gün ev sahibi kimse ona göre idarei maslahat yapıyor.
Kısa mesaj
Beşiktaş’ın yetersiz oyunu iç işleri meselesi, hakem standartsızlığı ise Beşiktaş’ın dış işleri meselesi. Evet, mali açıdan bırakılan enkaz, saçma sapan sözleşmeler nedeniyle yönetim öncelikle o ivedi sorunları çözme derdinde. Ancak Türkiye ’de MHK vs gibi dış işleri tamamen atlarsan, başın ekstra ağırır!
‘’Fırtına'nın ihtiyacı var!‘’
Galatasaray’dan, Stoke City’ye ilk transfer olduğu dönem Badou Ndiaye’nin kariyerinin zirve noktasıydı. Osmanlıspor’un Trabzonlu teknik direktör Mustafa Reşit Akçay döneminde kontratak ağırlıklı oyunda santrfor arkası ofansif orta saha olarak büyük verim aldığı Ndiaye, Galatasaray’a transfer olduktan sonra çift yönlü bir orta sahaya dönüşmüş ve o dönem İngiltere Premier Lig’de olan Stoke için ideal bir transfer olarak görülmüştü.
Stoke o sezon düşünce Ndiaye kiralık olarak Galatasaray’a döndü. Ancak Sarı- Kırmızılılar’daki ikinci döneminde ilk yılı kadar başarılı olamadı.
Ekim’e kadar bankoydu
Senegalli, beklentiler düşük olduğunda o beklentilerin üstüne çıktı, beklentiler yükseldiğinde ise altında kaldı. Premier Lig için yeterince iyi değildi ama bir alt lig için de lüks görüldü. Ekim ayında hâlen Stoke’un banko oyuncusu olan Ndiaye, Ekim’den sonra hiçbir lig maçında 90 dakika sahada kalmadı.
Mikel de oradan geldi
İngiltere Championship’in her sene daha da gelişen bir lig olduğunu hesaba katalım ve şunu da hatırlatalım; Obi Mikel de geçen sezon Championship’te Middlesbrough’daydı. Çok parlak bir kariyer sonrası Türkiye Ligi’ne yaşı ilerlemişken gelmesi Mikel’in işini ne kadar zorlaştırdıysa, Türkiye Ligi’nde kendisini kanıtlayıp İngiltere’ye transfer olan Ndiaye’nin, Trabzonspor’daki işini o kadar kolaylaştırabilir.
Hosseini ve Kamil oynadı
Bordo-Mavililer sakatlıklar nedeniyle bu sezon da geçen sezonki gibi Hosseini gibi bir stoperini veya Kamil Ahmet gibi yedek bek oyuncusunu orta sahada oynatmak zorunda kaldı. Ayrıca Fırtına’nın kas ve fizik gücü ile rakipleri caydırıcı oyun stilinde bir oyuncuya her şekilde ihtiyacı var.
Ndiaye bu sezon Stoke City de daha çok defansif ağırlıklı orta saha olarak oynatıldı, Ünal Karaman bunu da hesaba katıyor olabilir. Ayrıca merkez orta sahanın neresinde oynatılırsa oynatılsın Ndiaye, Sosa’yı fiziksel yük açısından rahatlatacak bir oyuncu.
‘’İki değişiklikten ötesi...‘’
Avcı, sezon başındaki kötü başlangıçtan sonra Beşiktaş’ı iyi toparlamıştı. Toparlanışın merkezinde Elneny-Atiba ikilisinin olduğu 4-2-3-1 vardı. Beşiktaş, Elneny çıkana kadar 2. yarıda hücum sürekliliğini tesis edip baskı kurdu. Diaby, Caner, Ljajic üçlüsünün yerleri değiştirilmesine rağmen bir türlü golü bulamadı. Diaby çok aksadı, Caner enerjisini itiraz etmeye harcayınca Mina ve arkadaşlarının kolayca karşıladığı ezber erken ortalar yaptı. Yine de Elneny hem savunma hem de hücumda tüm sahipsiz topları, dönenleri topladığı için oyunun gidişatı Beşiktaş lehineydi. Ta ki Abdullah hoca büyük bir hata yaparak Elneny yerine Güven’i sokana kadar... Tabii ki kilidi açan değişiklik Sergen Yalçın’dan geldi: Enerjisi azalan Caner’in sol beke kaydırılmasına karşı hamle olarak zinde kuvvet Bifouma’yı sağ öne aldı. Güven’in, Bifouma karşısında ayakta kalamaması, sonrasında da penaltı yaptırması tabii ki eleştirilecek. Ancak bu hataları yapan Güven’i oyuna almak daha büyük hata!
Gecenin sorusu
Elneny neden çıkarıldı? Sakatlanıp çıktıysa yerine neden Güven girdi? Elneny çıkınca Oğuzhan girmeyecekse neden kadroda?
Maçın starı
Vida çok iyi bir performans sergiledi, 51 ve 72’de çok kritik iki müdahalesi var. Guilherme ligin en özel yeteneklerinden birisi. Bifouma, Salah-Mane klasında bir gole imza attı.
Maçın olayı
Yaşar Kemal Uğurlu’nun saçmalıklarıyla ilgili işin şakası kalmadı. İroni yapmak adına ona “Orhan Pamuk Uğurlu” demeyeceğim artık. Yaşar Kemal daha da iyi yazar ama Orhan Pamuk, Yaşar Kemal Uğurlu’nun hakemliğiyle karşılaştırınca çok büyük yazar!
Kısa mesaj
Avcı’nın, Elneny-Güven değişikliğindeki büyük hatasının yanı sıra Beşiktaş’ın bir şekilde kenar forvetlerinden daha fazla verim ve skor katkısı alması gerek. N’Koudou olmayınca, kanatlarda kilit açan ofansif aksiyonlar yetersiz kalıyor.