Arama

Popüler aramalar

‘’Amaçsız, çaresiz, şutsuz...‘’

Fenerbahçe’nin ne kadar eksiği olursa olsun Jailson’u stoper oynatması zaman kaybı. Altyapı stoperlerinden birisi şans bulup 41’de Jailson’un yaptığı hatanın aynısını yapabilir belki o ayrı. Stoper tandeminde orta saha olan iki Brezilyalı, önlerinde de Emre varken Zajc, Ciğerci ve Ekici gerilere kadar top çıkarmaya gelecekse Fenerbahçe topla oyalanır. Fenerbahçe 10’da topa yüzde 80 oranda sahip olmuş ancak ilk yarı sonunda tek bir isabetli şut atamamıştı. Maçı da isabetli şutsuz bitirdi!

Konya sağ kanadından yaptığı 2 ortayı arka direkteki Ömer Ali’nin kafası ile buluşturup az ama öz tehlikeli oldu. Isla’nın markajı iki pozisyonda da yetersiz kaldı. Ülkemizde gol çizgisi teknolojisi olmadığı için 16’daki pozisyon çok tartışıldı. Tartışmasız olan, Fenerbahçe’de her maç birden fazla oyuncunun asıl mevkisinin dışında görevlendirilmesi takım omurgasını bitirdi. Kadıköy’deki Konya maçında Fenerbahçe hem oyun hem de gol şov yapmıştı, nereden nereye gelindi!

Gecenin sorusu

18 dakika 2 kişi fazla oynayan takımın sürekli erken kötü ortalarla top şişirmesi ve kaleye çok uzaklardan kalitesiz şutlar kasması, o oyuncuların takım mantığını yitirdiklerinin en net kanıtı değil midir?

Maçın starı

Konyaspor’un sol beki Guilherme sahanın en iyisiydi.

Maçın olayı

Fenerbahçe’nin 96 dakika boyunca isabetli şut çekememesi. Bu hem teknik direktör eksikliği hem de oyuncu malzemesinin çelişkisi.

KISA MESAJ

Lig ertelense de Fenerbahçe’nin acil bir geçici veya kalıcı teknik direktörü göreve getirmesi gerekiyor. Şu anda bir takımdan çok birbiriyle son derece uyumsuz ve amaçsız bir futbolcu topluluğu söz konusu. Bu oyuncu grubu da mutlaka güncellenmeli!

15 Mart 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’15-45 arası!‘’

Sivasspor, taraftarını arkasına alarak yoğun bir doldur boşaltla başladı. Çok hızlı başlayarak, acayip bir baskı kurdu. İlk gol tam anlamıyla aralıksız içeri doldurmaların sonucu geldi. Son 10 maçın 8’inde ilk golü atan Galatasaray ise erkenden yediği golle bambaşka oynamak zorunda kaldı ve bu sezonki açık ara en güçlü oyununu 15-45 arasında sergiledi. İlk 45 sonlandığında Galatasaray’ın isabetli pas oranı yüzde 85’ti, bu oranı Sivas gibi yoğun baskı yapan bir takım karşısında deplasmanda yakalamak güçlü oyunun şifresiydi. Oyunun yönünü hızlı değiştiren diyagonal paslar, 1-0’dan sonra Galatasaray’ın mutlak üstünlük kurmasını sağladı. Falcao ve Feghouli’nin özel ustalıklarını konuşturdukları pozisyonlarda buldukları goller bu çok güçlü oyunun doğal sonucuydu. Bu sezon ilk kez bir takım, Sivas deplasmanında birden fazla gol atarken Galatasaray bunu 30 dakikaya sığdırdı. 44’te 3. golü kaçırması birinci, 59’da Seri’nin penaltıya sebep olan müdahalesi ise ikinci kırılma noktası oldu.

Gecenin sorusu

15-45’teki mükemmele yakın oyunun aslan payı Fatih Terim’indir. Peki, 77’den sonra yaptığı iki değişiklik sizce riskli miydi yoksa 3 puan adına risk almamak daha büyük bir risk mi olurdu?

Maçın starı

Hangi takımı tutarsak tutalım fark etmez, Muslera bir kaleciden öte bir fenomen. Zaten Galatasaraylı olmayanların çoğunun bile büyük sevgi ve saygısına mahzar olması bunun en büyük kanıtı.

Maçın olayı

Maalesef Mete Kalkavan’ın maçın yüksek temposunu kaldıramaması. İki pozisyon çok tartışılır.

Kısa mesaj

Galatasaray 15-45 arası gerçekten de çok üst düzey oynadı. Maçın 90 dakika toplamı da Sivas deplasmanı için çok iyi sayılır. Galatasaray’ın bunun yarısı kadar bile oynayamayıp kazandığı maçlar varken bu kadar iyiyken kazanamaması ironik oldu.

09 Mart 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bol mücadele, biraz estetik‘’

Maç Atiba fırtınası ile başladı: 3. dakikada sağ açık pozisyonundan ceza alanı içine toplu girişi derken hemen bir dakika sonra bu kez sekeni alıp hücumu tazelemeye çalıştı ve rakibi 37’lik ‘delikanlı’yı durdurmak isterken penaltıya sebep oldu. Sonunda özellikle Llajic girene kadar Beşiktaş bocalarken takımı yine bir şekilde ayakta tutan Atiba’nın mücadele gücüydü. Estetik açıdan Sergen Yalçın göreve geldiğinden beri Beşiktaş’ın en az etkileyici maçıydı, galibiyeti getiren önce mücadele sonra da Llajic’in olağanüstü golü oldu. Dakika ve maçın momentumu açısından ne kadar kritikse vuruş tekniği ve şut öncesi önünü açma açısından da bir o kadar estetik bir goldü. Golden 10 dakika öncesine kadar Beşiktaş önde top tutmakta zorlanıyordu. Sergen hocaya tek eleştirim de o bölümde Diaby’i alması konusunda: 87’de gördüğümüz gibi Diaby ceza alanında 4 farklı arkadaşı varken iftira atar gibi kontrolsüz pas atabiliyor, oraya başkasını mı düşünseniz acaba?

Gecenin sorusu

Hakem Arda Kardeşler’e soruyorum: Bir pozisyon penaltı değilse düşen oyuncu illa sizi aldatmak için mi düşmüştür, ayağı takılmış veya rakiple çarpışmış olamaz mı? Sedat’ın sarısı manasız değil mi?

Maçın starı

Atiba ile yaşı arasındaki maç, 3-0 Atiba lehine bitti: Beşiktaş’ın en çok top kapan, en çok isabetli pas yapan ve ikili mücadele kazanan oyuncusu Atiba’ydı.

Maçın olayı

Llajic’in golden sonra kulak tıkaması: Hiç gerek yok tam aksine koş tribüne, kalan haftalarda da öyle goller at önceki 6 ayı herkes affeder merak etme!

07 Mart 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Onyekuru-Falcao- Mariano-Terim‘’

Onyekuru’nun hızı, bizim lig ortalamasının o kadar üstünde ki ona en kaliteli pas atılmasa bile topla buluşup etkili oluyor. Hele iyi paslar gelince Onyekuru maçı koparıyor: İlk 22 dakikada Seri beş kez Onyekuru’yu savunma arkasına kaçırdı. Zaten maçın başında Ömer’in çok iyi kullandığı kornerde Donk’un golü erkenden gelince Galatasaray, Gençlerbirliği’ne sürpriz imkânı bile vermeyeceğini gösterdi. Ömer’in ligdeki 10. asistine imza attığı kornerde topu gönderdiği yerde hem Falcao hem de Donk yükselirken rakipten sadece bir oyuncu o da kıyıdan köşeden topa doğru yükseliyordu. Galatasaray maçın kalanında da o pozisyondaki gibi Ankara ekibini sürklase etti. 2. golde Mariano sezonun 2. yarısında döndüğü fabrika ayarlarının alameti farikası ‘Al da at’ paslarından birini verdi. Falcao bir de 69’da özel fırsatçılığını konuşturdu. Lemina yokken Emre yerine defansif açıdan daha savaşçı olan Taylan tercihi doğruydu.

Gecenin sorusu

​Galatasaray’ın son maçlardaki tek eksiği ne? Frikiklerde barajları hatalı kurması. Kadıköy’de 77’deki Ekici frikiğinde dün de 52’de Ramos’unkinde baraj hatalı, Muslera ise yine hatasızdı!

Maçın starı

Galatasaray takım olarak çok iyi . bir seviyeye yükseldi. Falcao, Mariano, Onyekuru vs tek tek çok değerli ama sezonun ilk yarısında hatalı olduğunu kabul eden Fatih Terim’i de bu yükseliş için tebrik etmek gerek.

Maçın olayı

Şehitlerimizin saygıyla anılması, maç sonrasında bu hassas konuda oyuncular ve hocaların açıklamaları.

Kısa mesaj

Galatasaray en son 8 yıl önce ligde daha uzun bir galibiyet serisi yakalamıştı. Lakin bu kez yıllar sonra gelen Kadıköy’deki galibiyet takıma ekstra bir hava da katmış.

02 Mart 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Oynanmasa olmaz mıydı?‘’

Şehitlerimizin ardından maçların ertelenmemesine inanmak istemedim. Futbolun hiçbir öneminin kalmadığı acı bir gün. Sahaya çıkmak zorunda kaldıkları için tüm futbolcuları, antrenörleri kutlarım; ben de izlemek ve yazmak istemiyorum ama maç oynanınca yazmak zorundayım. Beşiktaş, Sergen Yalçın göreve geldiğinden beri olduğu gibi yoğun presle başladı. Trabzon maçında bıraktığı yerden devam etti Beşiktaş: Presle rakibi bozdu, hücum sürekliliği sağladı, pozisyonlara girdi, golleri kaçırınca rakibin ilk net pozisyonunda golü kalesinde gördü. Gökhan arka direkte kafaya çıkamadı ama Fernandes ile Gökhan’ın sol açık-sağ bek kademesinde bile olsa hava topunda eşleşmesi başlı başına büyük risk değil mi zaten? Kalede Beşiktaş seviyesinde bir kaleci olsaydı elini uzatabilirdi o pozisyonda! Beşiktaş’ın her maç minimum 2 gol atması gerekiyor, bunun için de en az 10 pozisyona girmesi gerekiyordu. Gereğini yaptı.

Gecenin sorusu

Bu kadar acı bir olay yaşanmışken, şehitlerin aileleri düşünülerek ligler ertelenemez miydi?

Maçın starı

Böyle bir günde sahada mücadele eden herkes aynı derecede değerlidir.

Maçın olayı

Bu kadar acı dolu bir günde sahaya çıkmak zorunda kalanların vakur duruşları, had safhada saygılı tavırları, tutumları.

Kısa mesaj

Şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına sonsuz sabırlar dilerim. Başımız sağolsun, herhangi bir futbol maçı onların tırnağından daha değerli değil!

29 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Haydi gençler‘’

Ali Ece, mali olarak sıkıntı yaşayan Beşiktaş'ın kurtuluş reçetesini yazdı:

Trabzonspor maçındaki oyun ve skor arasındaki çelişki, Sergen Yalçın’ın neden daha kaliteli bir oyuncu grubuyla Beşiktaş’ı çalıştırmayı hak ettiğini bir kez daha gösterdi. Birkaç oyuncu hariç şu anda Sergen Yalçın’ın elindeki oyuncu malzemesi Beşiktaş’ın tarihsel kalite ortalamasının altında. Misal Beşiktaş- Trabzonspor maçında her iki takım kalecilerini değiştirse maç kaç kaç biterdi? Karius çok kötü oynamadı, daha kötü oynadığı en az 10 maç var ancak asıl sorun geldiğinden beri kaç maçta Trabzonspor kalecisi Uğurcan’ın yarısı kadar bile oynadı ki?

Ljajic, umrunda bile olmaz

Burak Yılmaz aslında yetenek olarak şu andaki mevcut kadronun özellikle de kadrodaki sağ açığı, sol açığı dahil tüm forvet hattının ortalamasının üstünde bir yetenek ancak Şenol Güneş yönetimindeki Burak Yılmaz’ın uzağında bir performans sergiliyor. Bunun sebebi sağında solunda oynayan oyuncuların yetersizliği de olabilir tabii ki, o ayrı. Ancak Sergen Yalçın geldiğinden beri Burak Yılmaz’ı dahi oyundan çıkartarak beklediği performans çıtasının altında kalan kimsenin kariyerine aldırmayacağını kanıtladı. Tabii bu en çok Adem Ljajiç için geçerli: Hastalanmış, geçmiş olsun. Dilerim aşk ızdırabını ya da her neyse o ızdırabını artık atlatır ancak geçen sezonun ikinci yarısını mumla aratan performans düşüklüğü devam ederse, Sergen Yalçın’ın umurunda bile olmaz!

Yönetime iş düşüyor

Boateng zaten Ljajiç’in mevkisinde iyi gidiyor. Ljajiç müşterisi olan bir oyuncu, ondan gelecek para ile skor katkısı yapabilecek kanat forvet alınabilir mesela. Çünkü artık Beşiktaş’ta forma ucuz değil! Ljajiç çok beğendiğim bir oyuncu ama oynamadıktan sonra bir manası yok! Kalan haftalarda Beşiktaş, Sergen Yalçın yönetiminde iddiasını sürdürürken bir yandan da bir dahaki sezon şampiyonluk şansı daha yüksek bir kadro nasıl kurulabilir onun çalışmalarını yapmalı. Burada transferde bütçe nedeniyle beyin cerrahı titizliğiyle çalışması gereken yönetime büyük iş düşüyor gerçekten. Saha içinde de Rıdvan, Utku, Ersin, Erdoğan, Kartal ve diğer gençlerden hangileri şampiyonlukta daha iddialı olacak kadroda yer alabilirler, bu sorunun cevabını bulmak için kalan haftalarda daha çok denenebilirler.

Her şeyi yapın!

Sergen Yalçın’ın dürüstlüğü ve netliği en az futbol zekâsı kadar değerli: Sadece altyapıdan yetiştikleri için değil de zamanındaki genç Sergen misali “Ne kadar iyi oynarsan o kadar olgun futbolcusundur” formülüne göre Sergen Yalçın’ın gençlere forma şansı vermesi yetmez. Genç Sergen’e forma verilmemişti, çok iyi performansıyla formayı genç Sergen almıştı. Gençler, o formayı alın! Almak için her şeyi yapın, şimdi tam zamanı!

27 Şubat 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’1 Yanlış 3 Doğru‘’

Fatih Terim’in Isla-Jailson arasına hücumcu kaçırma planı tam isabetti: Galatasaray bayağı iyi bir ilk yarı oynadı. Yanal’ın ise stoperde rakipler için adeta madene dönüşen Jailson’da ısrar edip bir de hücum pres yapılmayacaksa sol önde Tolga ile başlaması yanlıştı. Aslında Galatasaray son 20 yılda Kadıköy’de daha iyi ilk 45’ler bile oynayıp kazanamamıştı, bu sefer de ilk golü yedi ama Yanal’ın 0-0 kadar 1-0’ı da nasıl oynatacağına dair bir planı yok gibiydi, Tolgay tercihi büyük hata oldu. Yanal’ın maç öncesi söylediği “11’e takılmayın burası Kadıköy” sözü üzerine bir de kırmızı kartla atılması manidar oldu. Fenerbahçe taraftarı Yanal’ı çok sevdiği için değil son şampiyonluğu getiren futbolunu sevdiği için geri çağırmıştı. Fenerbahçe ‘o futbol’u en fazla 3 maçta oynayabildi. O yüzden istifaya çağrılması çok doğal. Galatasaray’da neredeyse her şeyi başarmış olan Terim, tansiyonu hep Galatasaray lehine ayarladı ve 21. yüzyılda Kadıköy’deki ilk galibiyeti almayı başardı.

Gecenin sorusu

Sürekli aynı şeyi deneyip farklı sonuç almaya çalışmaya ne denir? Ersun Yanal’ın sadece Fenerbahçe kariyerinde değil, Türkiye’de büyük takımlar kariyerindeki de son maçı mı oldu şimdi?

Maçın starı

Onyekuru bir 10 dakika kadar Diaby’e bağlasa da bir şekilde hızı ve golü iyi koklaması ile derbi tarihine damga vuran isim oldu. Ömer Bayram, Donk ve Seri de ekstra oynadılar.

Maçın olayı

Fatih Terim’in ikinci sarıyı görüp atılmasın diye oyundan almaya çalıştığı Belhanda’nın bir şekilde çıkarken bile kırmızıyı görmeyi başarması. Galatasaray o andan sonra galibiyeti koruyamasaydı, Belhanda çok daha büyük olay olurdu.

Kısa mesaj

Kadıköy’de yıllar sonra gelen galibiyet Galatasaray’ın şampiyonluk şansını fazlasıyla arttırdı. Fenerbahçe’de teknik direktörün değişmesi yetmez, yeni sezona mutlaka iyi seviyede bir yeni stoper, bir alternatif sol bek ve kenar forvet takviyeleriyle başlamalı.

24 Şubat 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Klişe mlişe ama...‘’

“Önce atanın ve tutanın iyi olacak” futbolun en bilinen klişesi ancak dün gece bir kez daha gösterdi ki son derece mantıklı bir futbol önermesi. Dakikalar 83’ü gösterdiğinde, Beşiktaş tam 43 kez Trabzonspor ceza alanı içinde topla buluşmuştu. Bu oyuncu grubu ile ancak bu kadar etkili oyun oynanabilir lakin bu bir kaç tanesi hariç ya yeteneği ya da oyun zekâsı yetersiz oyuncu grubu ile bu istatistiğe rağmen 3 puanı alamayabiliyorsun!

Sergen Yalçın bu kadroyla bu kadar yüksek kalite oyun oynatarak rüştünü bir kez daha ispatladı. Cimşir’in fizik kondisyonu yetersiz Sturridge’i kanatta oynatması riskti ama kadrosu, opsiyonları daha zengin tabii!

Beşiktaş’ın kadrosu tarihsel kalite ortalamasına göre ne kadar kısıtlı iki mecburi değişiklikten anlayabiliriz: Ofansif merkez orta saha Boateng yerine hayal kırıklığı sağ açık Boyd, sol açık N’Koudou yerine ise önlibero Necip oyuna girdi. Buna karşın Cimşir süper bir asist yapan Ekuban gibi bir kozu geç de olsa oyuna alma şansına sahipti.

Gecenin sorusu

Trabzon’un kalecisi Karius, Beşiktaş’ın kalecisi Uğurcan olsaydı maç kaç kaç biterdi sizce? Peki, Uğurcan, Trabzonspor’un kalesinde kalsa bile en azından Sörloth Beşiktaş forvet hattında olsaydı?

Maçın starı

Uğurcan ve Sörloth mükemmel oynadı. Boateng ve Elneny çok iyiydi, Gökhan Gönül ise bir kez daha Dani Alves’in Türkiye şubesi olduğunu hatırlattı.

Maçın olayı

Maçın tamamı olaydı, lig ortalamasının çok üstünde bir tempo ile fiziksel ve teknik kapışmalara sahne oldu.

KISA MESAJ

Uğurcan gibi özel bir kaleci yetiştirirsen kötü oynarken bile puan alabilirsin. Uğurcan’ı yetiştiren kaleci altyapısını, hocalarını veya en azından metodunu transfer etmeyi düşünen oldu mu hiç? -

23 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI