‘’Yetenek yetersizliği‘’
Beşiktaş bu sezon rakip ceza alanında en fazla topla buluştuğu maçlardan birini oynadı ancak kaybetti. Bu yenilgi sadece Türkiye Milli Takımımız’ın kalecisi Mert Günok’un performansıyla açıklanamaz. Zaten kalede Mert gibi bir kaleci varken gol bulabilmek için daha iyi vuruşlar yapmanız gerekir. Beşiktaş hücum hattında kenar forvet olarak görev alan oyuncuların son vuruş özellikleri yeterli seviyede değil. N’Koudou zaman zaman dar alanda ikili mücadelelerde yeteneğini konuştursa da ceza alanı içinde tıkanıp kalıyor, kilidi kıracak anahtar hücum aksiyonunu yapamıyor.
Diaby için fazla yazmaya değmez, Beşiktaş’ın kesinlikle daha iyisine ihtiyacı var. Burak zaman zaman iyi şutlar atmış olsa da adeta başka marka cep telefonu markasıyla şarj edilemeyen pahalı telefonlar gibi. Sadece Şenol Güneş yönetiminde yüzde 100’lük performansına yaklaşabiliyor. 37 yaşında Atiba’nın defansif rolden çok ofansif ağırlıklı oynatılmak zorunda kalınması ise bu kadronun en büyük çelişkisi!
Gecenin sorusu
Beşiktaş yönetimi Sergen Yalçın’a gerçekten Beşiktaş kalitesinde bir kadro vermek için scouting ve transfer ön görüşme çalışmalarına başladı mı?
Maçın starı
Özellikle ilk 1 saati estetik yoksunu bir maçtı. Mert Günok’un Elneny, Burak ve Lens’in şutlarındaki kurtarışları maça damga vurdu.
Maçın olayı
Başka santrforun o dakikada o pozisyonda skor 1-0’ken penaltı almak için dört takla atacağı pozisyonda Demba Ba ’nın oyuna devam etmesi.
Kısa mesaj
Lamı cimi yok, bu kadro yetersizliği teknik direktörlük özelliklerine gereğinden fazla güvenen Avcı’yı kısa sürede yedi. Sergen Yalçın gibi bir değerin benzer sıkıntıları yaşamaması için şimdiden önlemler alınmalı!
‘’Mariano uçurdu‘’
Sezonun 2. yarısında Galatasaray’ın sezonun ilk yarısına göre daha dinamik ve verimli oynamasını sağlayan üç faktör var: Belhanda yerine Emre Akbaba’nın takıma dönüşü, Saracchi ve 2020’de diğer kanat beki Mariano’nun eski yüksek kalite fabrika ayarlarına dönmesi. Saracchi erkenden sakatlanıp çıksa da Emre Akbaba kaldığı yerden devam ederek gol perdesini aralayan isim oldu: İlk golde topa son değen Galatasaray formalı oyuncu Feghouli olsa da pozisyonun gerisi Kasımpaşa savunmasının Hababam Sınıfı filminde yapılan cinsten hataları zinciri sonucu geldi. Pozisyonu geliştiren, olgunlaştıran ise Mariano’nun iyi pası sonrası stop edip rakip savunmanın dengesini allak bullak eden Akbaba’nın oyun vizyonu oldu. Skoru 2-0’a getiren penaltı öncesi Emre Akbaba’nın başarılı röveşata denemesi, sakatlığı boyunca bile mesleğinde gelişmek için nasıl kafa patlattığının, hayal kurduğunun ispatı. Falcao’nun yokluğunda Adem’in yükselen performansı da uzun maratonda değerli bir artı.
Gecenin sorusu
Saha zemini neden böyle oldu? Uzun süre ligin en iyi zeminlerinden biriydi, izlerken üzüldüm.
Maçın starı
Bu maç özellikle de üçüncü gol Mariano’nun yüzde 100’le oynadığı zaman Galatasaray’ı nasıl yukarıya taşıdığının net bir kanıtı: Mariano yüzde 100’ü ile oynayınca alelade orta yapmıyor adeta kenardan içeri verdiği ara paslarla kilit patlatıyor!
Maçın olayı
Erkenden kopan, voltajı düşük bir maç izledik. Galatasaray, Kasımpaşa’nın presinden rahat kurtuldu ama bir tanesinde Lemina’nın top tekniği ile buz seviyesi soğukkanlılığını birleştirdiği an etkileyiciydi.
Kısa mesaj
Sezonun ilk yarısında Galatasaray, Kasımpaşa gibi kendi gücünde olmayan takımlar karşısında bile zorlanıyordu. Dün gece ise maçı erkenden bitirdi. Onyekuru da yüklenmeye devam ediyor, son düzlükte daha da dinamik ve verimli bir Galatasaray müjdeliyor.
‘’Kevin Sergen Boateng‘’
Beşiktaş, Sergen Yalçın yönetimindeki 2. maçına da yüksek tempoda başladı. Tempoyu yükselten ana faktörler yine karşı pres ve direkt hücum stratejisiydi. Her zaman özel bir futbol zekâsına sahip olan Yalçın, teknik direktörlüğünde de bu sayede güncel futbolun belirleyici dinamiklerini gayet iyi analiz ediyor. Ozan Tufan özeli, Alanya ve Malatya genelinde olduğu gibi oyuncu kadrosuna da taktik direktif olarak anlatıyor. Disiplinli bir teknik direktör olan Sergen Yalçın anlamayanın da hiç adına, kariyerine bakmıyor: Bu yüzden inatla tek pas oynamak yerine sürekli top ayağına gelince mental yorgunluk sebebiyle eveleyen geveleyen Ljajic yerine 2. yarıya Boateng ile başladı. Belirleyici katkı ise Beşiktaş’ın topu rakip kaleye yakın yerlerde kazanmaya çalışması ve 16’da Ruiz’in bile rakip ceza alanı ile orta saha arası bölgede karşı prese katılması. Pres de aynı şekilde öncelikle kısa yoldan gole gitmek için yapılınca gerçekten etkili.
Gecenin sorusu
Alper Ulusoy’a sormak istiyorum: 54’te Gökhan’a sarı gösterdiğiniz müdahalenin daha serti 55’te Diaby’e yapılmadı mı? Sarı kart ya da ikisinde de kart göstermedenfaul vermek standardının gereği değil mi? Vida’nın ayağına basılmasını atladın. Gökhan- Kenan pozisyonunda Gökhan, “Var’a bak” diyorsa bir zahmet bakıver.
Maçın starı
Gökhan Gönül, yine sahanın en iyisiydi. Elneny, daha çok iki stoperin arkasına sarkarak oynadı ve stoperlerinin ileri çıkan beklerin çaprazına ekstra sağ iç sol iç olarak konumlandırılmasını sağladı. Bu düzen Gökhan’a çok uygun.
Maçın olayı
Boateng’in ilk maçında ilk golünü atmasını sağlayan şık vuruşu. Ayrıca Ganalı yıldızın fiziksel açıdan bu kadrodaki bazılarına göre eksiği yok fazlası var.
Kısa mesaj
Sergen Yalçın'la yakalanan hava çok önemli. Sezonun kalanında şampiyonluk mücadelesi tabii ki devam etmeli ancak bir yandan bir dahaki sezon Sergen Yalçın futbolunda daha verimli olabilecek potansiyelde oyuncular ile şimdiden temasa geçilmeli.
‘’Kolay ama önemli‘’
Son 2 lig maçında Saracchi’nin yaptığını, Uruguaylı solağın yokluğunda, sağ bek Mariano yaptı: İçeri ezbere havadan şişirmek yerine yerden bakarak görerek Adem’e al da at dedi. Mariano bu işleri Galatasaray’daki ilk 2 yılında fazlasıyla yapmıştı, bu sezonun 2. yarısında da tekrar yapmaya başladı. Eski günlerini hatırlatan cinsten bir gol katkısı da Donk’tan geldi: Altıpasta top kontrolünü iyi yapmak golün yarısıdır, Donk çok iyi kontrol edip derme çatma santrforla aşık atabilecek estetik bir vuruşla skoru 2-0’a getirdi.
İlk 30 dakika Galatasaray’ın kurduğu üstünlüğün aslan payı, kolektif hücum presin: Kayseri kalecisi İsmail ne eliyle ne de ayağı ile oyunu başlatamadı, topu sürekli gelişigüzel dikmek zorunda kaldı. Sonuçta Galatasaray daha 12. dakikada topa sahip olmada yüzde 78 gibi büyük bir üstünlük kurmuştu. Ancak Seri daha önceki iki maçta sergilediği gerçek kalitesini sergileyemeyince sahneye Ömer Bayram çıktı: Muslera kurtardı, Ömer attırdı, Galatasaray kazandı.
Gecenin sorusu
Galatasaray’ın kolektif fizik kondisyonu neden her maç 60’tan sonra düşüyor? Son 10 maçta en az 4. kez (Başakşehir, Malatya, Ankaragücü maçları) buna şahit oluyoruz.
Maçın starı
Ömer Bayram. Belki Onyekuru yüzde yüz kondisyonuna ulaştığı zaman sol önde kendisine yer bulamayacak. Ama bu sezonki performansı, Galatasaray için hayat kuraran kar lastiği kadar etkileyiciydi.
Maçın olayı
Onyekuru’nun döner dönmez asist yapması ve Terim’in ilk golünden sonra Feghouli’ye içten sarılışı: Fatih Terim hepimizden iyi biliyor ki geçen sezonun son 10 maçındaki Onyekuru ve Feghouli yine o seviyelerinde oynarlarsa Galatasaray’ın şampiyonluk şansı %30 artar!
Kısa mesaj
Lider Sivasspor’un aldığı 5-1’lik ağır yenilgi sonrası Galatasaray taraftarı daha da coşkuluydu. Rakip sürekli silbaştan yapmak zorunda kalan Kayserispor da olsa Falcao ve Saracchi yokken farklı ve kolay kazanmak önemliydi.
‘’Sergen hoca etkisi ve sınırları‘’
Sergen Yalçın’ın gelmesi bile daha Beşiktaş maça çıkmadan camiayı moral açıdan başka havaya soktu. Bu yüzden Rize’de alınacak galibiyet, 3 puandan ötesiydi. Galibiyet de ekstra katkı yapması gerekenler vardı. Ljajic iki golde de belirleyici katkı verse de oyunun genelinde zirve performansından uzaktı. Yine sezon başından beri Beşiktaş’ta en “ekstra katkı” yapan iki oyuncu Gökhan Gönül ve Atiba galibiyetin mimarları oldular. Sergen Yalçın, Avcı’nın pratikte 3. stoper fonksiyonunda daha çakılı bek olarak kullandığı Gökhan Gönül’ü ofansif açıdan özgürleştirdi ve kolektif açıdan daha verimli kullandı. İlk 45’te 5 dakikada 5 kez rakip yarı alanda top kazanılmasını sağlayan karşı pres gücünün azaldığı 2. yarıda Gökhan Gönül, sezon başından beri ligde hiçbir Beşiktaş sağ kanadının yapamadığını yaparak usta işi bir gol katkısı yaptı. Atiba ilk golün asistini yaptığı gibi 2. yarıda sakat sakat oynamasına rağmen takımı ayakta tuttu. Aminu karşı karşıya pozisyonda kaçırmasa ne mi olurdu? Bir zahmet Karius, yenilen golde kaleci olduğuna dair biraz olumlu sinyal verse ne olurdu ise o olurdu!
Gecenin sorusu
Karius, ilk yediği golde gördüğümüz gibi Beşiktaş’ın ideal kalecisi değil. Vida’nın da hatası bile olsa, ideal kaleci dediğin altı pastaki hava topunda öyle bir çıkar ki topla beraber herkes uzaklaşır!
Maçın starı
Gökhan Gönül, derme çatma sağ açığa kramponunu ters giydirecek bir gole imza attı. Gol dışında da gayet iyi oynadı.
Maçın olayı
İlk 20 dakikada Beşiktaş’ın Abdullah Avcı’nın hayalindeki karşı presi başarıyla yapması. Tabii asıl değerli olan o karşı preste kapılanlarla ne yaptığın, daha iyi oyuncu malzemesi ile o pres daha da verimli olur, en azından birinde gol olur!
Kısa mesaj
Rizespor deplasmanında Sergen Yalçın’ın maç hazırlığı da oyuna müdahaleleri de yerindeydi. Lakin asıl müdahale etmesi gereken Beşiktaş yönetimi: Bu kadronun en az yarısı değişmeli ve üst seviyeye taşıyacak oyuncular şimdiden tespit edilmeli!
‘’Hangisi daha kötü?‘’
Kötü gidişatta Avcı’nın yaptığı hataların da payı vardı. Ancak İzmir’de de gördüğümüz gibi tüm hata Avcı’da olmasa da Avcı’nın en büyük hatası bu kadronun Beşiktaş tarihsel kalitesinde futbol oynayabileceğine inanması.
İlk 60 dakika Beşiktaş’ın sadece 2 şut girişimi vardı, onun da sadece bir tanesi Göztepe kalesini tutmuştu. Genç Rıdvan ve daima genç Atiba’nın mücadelesi dışında ilk 1 saatte Beşiktaş adına pozitif az şey vardı.
Beşiktaş’taki bazı oyunculardan daha kötü olan tek isim Hüseyin Göçek’ti.
Necip de kötü mücadele etmedi ama Beşiktaş’ın rakip sahaya topu taşıyıp pozisyon geliştirmek için mücadeleden de fazlasına ihtiyacı var. Zaten Beşiktaş forması giyip mücadele etmeyenlerin Beitar Jerusalem veya Hansa Rostock’ta oynamalarını dilerim!
Faranjit olmuş Gökhan ve sıkıntılı Caner girdikten sonra Beşiktaş’ın en azından pozisyon geliştirmesi için kalite aşısına ihtiyacı var. Beşiktaş yüklendi ama geç kaldı, en sonunda da Beto ’ya takıldı.
Geç kalmadan asıl kalite aşısı merkeze yapılmalı!
Gecenin sorusu
Mis gibi yeni stadın açıldığı maçtan önce misafir takım otobüsüne saldırmak ne kadar çirkin bir tutum. Bir sürü Göztepe taraftarı tanıdım hepsi de böyle çirkin bir şeyi aklından bile geçirmeyecek kadar düzgün kişiler. Peki, kim bunlar ve neden yaptılar?
Maçın starı
Halil Akbunar, Göztepe tarihinin en zor döneminde ta amatör küme seviyesinde bu takımın formasını giymeye başlamıştı. O da takımı ile beraber yükseldi, takımını da yükseltti. Yeni statta ilk golün ona nasip olması ekstra anlamlı oldu. Serdar Gürler de çok iyi bir maç çıkardı.
Maçın olayı
VAR sistemi geldikten sonra Hüseyin Göçek’te düzelme sinyalleri vardı. Geçen sene VAR hakemi Halis Özkahya onu tekrar yaktı, son zamanlarda da VAR’daki hakemlerle uyumsuz, sürekli tedirgin. Bu da maç performansını çok düşürüyor!
KISA MESAJ
Sezonun kalanında Beşiktaş’ı çalıştıracak teknik direktöre sabırlar dilerim. Bu oyuncu grubunu düzeltmek, beni sakinleştirmekten daha zor. Bunu başaracak hoca ile zaten yıllarca çalışmak gerek!
‘’Nargilesiz Kruse sahası‘’
Fenerbahçe maça iyi hazırlanmış, çok iyi bir maç başlangıcı yaptı. Top rakibe geçer geçmez nerede geçtiyse orada başlayan Fenerbahçe karşı presi ilk yarıya damga vurdu ve hücum sürekliliği ile taçlandırılan bir oyun üstünlüğüne dönüştü.
Emre yedek başlamaya ikna edilince Ozan-Gustavo ikilisinin önderliğindeki karşı pres, Fenerbahçe’nin oyun kurucusuna dönüştü. Gustavo’nun %97 isabetli pas oranıyla oynadığı ilk yarının 30. dakikasında Fenerbahçe çoğu öne 100 isabetli pas yapmıştı. Ancak bu oyun üstünlüğünü uzun süre skor üstünlüğüne dönüştüremedi, çünkü isabetli şut oranı 60. dakikada 15’te 4’tü. Dirar yine iyi oynamasına rağmen Fenerbahçe uzun süre sol kanadı solak oyuncusuz oynadığı için 70’e kadar isabetli orta oranı da düşük kaldı.
Ancak Vedat yine bir şekilde golün oluşmasını sağladı. Skoru 1-0’a getiren golde Vedat yaptığı çapraz koşu ile başta onu tutan Ponck olmak üzere yerleşik Başakşehir savunmasının tüm düzenini bozdu. Kruse de geceye damgasını vurdu: Gece hayatı olmayan fiziksel açıdan güçlü bir Kruse, Fenerbahçe’ye dün gece olduğu gibi teknik açıdan hayat verecek kalibrede bir oyuncu.
Gecenin sorusu
Ersun Yanal, gerçekten de tarif ettiği Ersun Yanal futbolunu oynattı. Bu oyun üstünlüğünün daha önceden skor üstünlüğüne yansıması için iyi bir ofansif sol bek ve Ciğerci’den daha yetenekli bir sol ön gerekmez mi?
Maçın starı
Kruse, Vedat’ın çapraz koşusu ile boşalttığı alanı çok iyi işledi. Topu olabilecek en doğru yere vurarak, o gole kadar gecenin starı olan kaleci Mert’i çaresiz bırakacak kadar usta işi bir vuruşla perdeyi açtı. İkinci golde de asistin asisti Kruse’den. Bu daha Max“imum” Kruse değil, fiziksel toparlanış süreci yeni başladı.
Maçın olayı
Maç sonunda Elazığ- Malatya ve tüm depremden etkilenen yerlerdeki insanlarımız için sahaya atılan atkılar, formalar. Dilerim TFF zamanında bir Beşiktaş maçında benzer bir destek organizasyonu yapıldığındaki hatasını tekrarlayıp ceza vermez!
Kısa mesaj
Ben hiçbir futbolcuya kendinizi eve kapatıp keşiş olun demiyorum. Messi- Ronaldo örneklerinden yola çıkarak “Kendinize ne kadar iyi bakarsanız, o kadar verimli oynama şansınız yükselir, iş etiği gereği yükselmeli” diyorum. Bir ay önce gece hayatı hatasından dönen Kruse de dün gece bunu kanıtladı.
‘’Başlık bulmak zor!‘’
Sivasspor maçındaki berbat performanstan sonra taraftar haklı olarak bir reaksiyon bekliyordu. Lakin kalede yine Karius başladı, o zaman Utku neden kadroda yer alıyor? Fabri ’yi Beşiktaş ’a kazandıran Sambade ile neden teknik kadroda devam edilmedi? Kafamda bitmek bilmeyen sorular Ö Reaksiyon mu? Reaksiyon ne arar bu birkaç tanesi hariç ruhsuz oyuncu güruhunda ve onlar üstündeki kontrolünü kaybeden Abdullah hocada? Santradan hemen sonra Zidane ruleti deneyip top kaptırmak ve 30. saniyede golü yemek varken reaksiyon da neyin nesi?
‘VAR’dan ofsayt icat etti
Altıpastan koskoca kale yerine kafayla Erzurumspor ’un yedek kalecisi Kayacan’a geri pas verir gibi topa vuran var, isyan eden N’Koudou’nun servislerini heba edenler gırla var Ö 32’de N’Koudou artık o kadar yüksek kalite bir servis yaptı ki Diaby bile sağıyla gol attı! 38 ’de Diaby Beşiktaş’’a geldiğinden beri açık ara en iyi şutunu attı, gol oldu. Ancak hakem bey, Karius bile kalede olsa görüş açısını engelleyemecek bir pozisyonda VAR’dan ofsayt icat etti: Hakem elbisesi giyen şahsın babasını hatırlayınca şaşkınlığım geçti!
Bu kış zor biter
66’’da Sissoko’nun golünden önceki şutta Karius nasıl oldu da topu çeldi, ona şaşırdım biraz! Bir alt ligde 18 maçta 21 gol atabilen üstelik Obertan ve Pote gibi iki hücum kozunu oynatmayan yedek ağırlıklı Erzurumspor 162 dakikada Beşiktaş’’a 6 gol attığına şaşırmış mıdır acaba? Erzurum çok mu soğuktu, asıl soğuk Beşiktaş futbol takımının gerçeği mi? Birkaç tanesi hariç bu oyuncu grubu ile Abdullah Avcı birlikteliğinde bu kış zor biter!