‘’Umutlar İstanbul'a kaldı‘’
Portekiz’de öyle bir ilk yarı oynadık ki inanılır gibi değil. Evet erken bir golle yenik duruma düştükten sonra bu kadar tecrübeli bir kadronun ilk yarı bitimine karar çaresizliği anlaşılır gibi değil. Ben maç öncesi takımımızda kim ön plana çıkar sorusuna Mert Günok demiştim. Ama o kadar kolay hücumlar yedik, o kadar çok gol pozisyonu verdik ki Mert performansına rağmen soyunma odasına 2- 0 yenik gitmekten kurtulamadık. İşin acı tarafı, hadi futbolun savunma kısmını yapamadık, peki hücumda nasıldık derseniz kocaman bir sıfır. Yıllardır Başakşehir’i izlerim, hiç bu kadar kötü görmedim.
Derin bir oh çektik...
İkinci yarıda kurgu kısmen değişti. Okan Buruk, Gulbrandsen’i alıp orta alana Berkay’ı aldı. Bir anlamda orta alandaki zafiyeti gidermekti. Nitekim ikinci yarıda kalemizde 3. golü yine basit bir hata ili görmemize rağmen oyunda kalmayı başardık. Okan Buruk, ilerleyen dakikalarda risk alıp Skrtel’in yerine Elia’yı soktu. Rakibinde temposu düşünce pozisyonlar bulduk. Demba Ba ile kazanılan penaltı bizim için umut oldu. Visca ile farkı ikiye indirdik ve acaba ikincisi olur mu diye çabaladık. Tabii ki bu arada rakibin üst direkten topunda derin bir oh çektik... Geceyi özetlersek dün geceki maçtan çıkan skor oynadığımız futbola göre sevindiriciydi. Tur için umudumuz var ama bildiğimiz Başakşehir gibi oynarsak!
‘’Dış saha fobimiz yok‘’
Başakşehir, Lizbon’da zorlu bir mücadeleye çıkacak. Portekiz takımları her zaman güçlü dinamik ve fizik kaliteleri oldukça yüksektir.
İç sahada kaybetmeyen Sporting’e karşı deplasmanda oynamanın zorluğu bilinen bir gerçek. Ancak gruptan çıkarken büyük bir özgüven kazandık. Son maçımızda deplasmanda o dönemde Alman Ligi’nde lider olan Gladbach’a karşı tek şansımız vardı.
Başakşehir’e, kadronun kalitesine güveniyorum. Okan Buruk’un öğrencileri dış saha fobisi olmayan bir ekip olarak Lizbon’da hem iyi futbol hem de avantajlı bir skor yakalayacağına inanıyorum.
Kaleci Mert’ten başlayan ve Demba Ba ile biten içi dolu 11’e gönülden başarılar...
‘’Kartal inanırsa kazanır‘’
Beşiktaş bu hafta bir anlamda yara sarma maçına çıkacak. Karşılaşmanın önemini futbolculara anlatmaya gerek yok. Sergen Yalçın için motivasyon konuşması bile olmasa da olur. Niye derseniz genel algı Başakşehir karşısında alınan yenilgiden sonra şampiyonluk yarışı pamuk ipliğine bağlı. O nedenle Trabzonspor karşısında alınacak sonuç bir anlamda tamam mı devam mı olacak.
Her ne kadar Başakşehir karşısında iyi oynadık rakip hiçbir şey yapmadı kazandı dense de ben aynı fikirde değilim. Eğer bu fikri doğru kabul edersek bu kadar kötü denilen Başakşehir’i yenemeyen Beşiktaş, Trabzonspor’u nasıl devirecek...
Seyircisi önünde yüzde 51
Yazımın başında dediğim gibi Trabzonspor karşılaşması hem yara sarma, hem yarışa ortak oyla hem de taraftarın tekrar gönlünü alma karşılaşması olacaktır. Evet kendi saha ve seyircisi önünde rakip çok formda ve moralli Trabzonspor’da olsa Sergen Yalçın’ın öğrencilerinin şansı yüzde 51’dir.
Her ne kadar aksayarak bölgelerde olsa Beşiktaş’ta gerçek performanslarının üstüne çıktığında maça damgasını vuracak oyuncu sayısı az da değil. Başta Burak Yılmaz olmak üzere Boateng, Ljajic, Caner ve Gökhan Gönül gibi yıldızlar Beşiktaş’ı zafere taşıyabilir.
Tribünlerin tam desteği şart
Bu maçta tribünlerinde maç sonuna kadar bu oyunculara inanıp arkasında durması gerekli. Çünkü Beşiktaş kulüp olarak çok zor bir dönemden geçiyor o nedenle sportif başarıya fazlasıyla ihtiyacı var. Ligde havlu atmanın bedeli düşünülenden de ağır olur aksi halde...
Özetle bu maç haftayı değil sezonu etkilemesi açısından Beşiktaş adına çok kritik. Kazanır mı? Bence inanırlarsa neden olmasın... Ama Başakşehir maçını acilen kafalarından silmeleri gerek.
‘’Gaziantep attı, Rize yandı‘’
Gaziantep’te alt sıralardan kurtulup rahat bir sezon geçirmek isteyen iki ekibin maçında ilk yarı oldukça hareketliydi. Çaykur Rizespor rakibin sahayı dikine ve çabuk geçen yapısını bildiği için oldukça temkinli bir savunma anlayışındaydı. Gaziantep FK ise rakibe baskı yaptı, hataya zorladı ancak ceza alanına girmekte zorlandı. Gaziantep hücumlarında kaptırılan topları hızlı hücumla kullanan Çaykur Rizespor final paslarında ve şutlarında başarısız olunca aradığı golü de bulamadı.
İlk yarıyı özetlersek 3 puanı isteyen taraf Gaziantep FK diyebilirim. İkinci yarıya Rizespor çok kötü bir giriş yaptı. Özellikle stoperde Fernandes önce Oğuz Ceylan’a yaptığı faulle sarı kart gördü. 52’de Güray’ın kullandığı serbest atışta savunmadan dönen topu Sousa ağlara yolladı: 1-0.
Sumudica çıldırdı
56’da hatalı geri pasta Fernandes’in, Kayado’ye yaptığı hareket sonrası Ali Palabıyık penaltı noktasını gösterirken Fernandes de ikinci sarıdan kırmızı gördü. Muhammed’in penaltısı üst direkten döndü. Bu penaltıdan 5 dakika sonra Talbi ceza alanı içinde topu elle kesince Ali Palabıyık ikinci kez penaltı noktasını gösterdi. Topun başında yine Muhammed vardı. Tecrübeli oyuncu bu defa da topu üstten dışarıya yolladı.
Gaziantep FK teknik direktörü Sumudica üst üste kaçan iki penaltıdan sonra saha kenarında çıldırdı. 90+1’de Djilobodji, skoru ilan eden golü attı: 2-0. Gaziantep, bu galibiyetle 30 puana ulaştı. Rize ise maç eksiğiyle düşme hattının 4 puan üzerinde kaldı.
‘’Evdeki hesap çarşıya uydu‘’
Galatasaray’da yüzler gülüyor. Şu ana kadar evdeki hesap çarşıya uydu. Fikstür avantajını firesiz geçiren Sarı-Kırmızılı ekipte ilk hedef yarışta olabilmekti ve bu gerçekleşti. Fatih Terim ve öğrencileri için lig, daha doğru bir deyimle şampiyonluk yarışı şimdi başlıyor. Terim’in öncelikli hedefi ipleri elinde tutacak noktaya gelmekti ve geldi. Zirveye baktığımızda ilk 7 takım arasında Beşiktaş ve Sivasspor ile birlikte tek kulvarda mücadele etmeyi avantaja çevirebilirler. Kupada Fenerbahçe - Trabzonspor eşleşmesini şampiyonluk yarışını etkileyecek faktörlerden biri olarak söylemek mümkün. Tabloyu böyle özetledikten sonra Galatasaray’ın neler yapabileceğine gelelim...
Psikolojik üstünlük var
Kamuoyunda Galatasaray’ın kötü futbol oynadığı, yarışın uzaklarında olduğu dönemlerde bile gerilerden gelip şampiyonluğa ortak olacağı algısı hakimdi. Çünkü geçmiş yıllardan bunu kanıtlayan performanslar gördük. Ve bu algıyı şu anki pozisyonuyla da doğrulayan Sarı- Kırmızılı ekip, psikolojik bir üstünlük yakalamış gözüküyor. Kadıköy’e 4 puan farkla gitmenin rahatlığı bence önemli bir artı. Ayrıca Fenerbahçe’de kritik oyuncuların cezaları, sakatlığı ve ofansif bölgedeki verimsizlik, Terim’in puan ümitlerini arttırıyor.
Ama unutmayalım ki Fenerbahçe’nin ve camianın en kötü günlerinde bile Galatasaray maçları motivasyonu ortada. Şimdiye kadar böyle durumlarda Galatasaray maçları kurtarıcı olmuştur Sarı-Lacivertliler için. Bu gerçeği en iyi bilenlerin başında Fatih Terim gelir. Bence Terim bu maça takılmadan sezon sonuna kadar büyük resme bakarak bir strateji ortaya koymalı. Aksi halde derbiye aşırı odaklanırsa olası bir kötü sonucun hasarları, artçılarıyla birlikte yakalanan şampiyonluk havasını yerle bir eder...
‘’Şampiyonluk rüzgarını arkalarına aldılar‘’
Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin kaybettiği haftada Trabzon arkasına şampiyonluk rüzgarını alarak sahaya çıktı. Yarıştaki rakibi Sivas karşısında Sörloth ile gelen erken gol Fırtına’yı rahatlattı.
Trabzon, nokta transferle kadrosunu güçlerdirdi. Sivasspor’a gelince; Yiğidolar önemli isimlerin sakatlığında yerlerini dolduramadığını gördük. İlk yarının sonunda kendi kalelerine attıkları 2. gol umut kırıcıydı.
İkinci yarıda Trabzon skoru korumaya yönelik bir oyun sergiledi. İlk yarıda nerdeyse hiç gol pozisyonu bulamayan Yiğidolar risk alınca pozisyon da yakaladı.
Sezonun ilk yarısında evinde kazanan Sivasspor’un ligin ikinci yarısındaki puan kaybı bu maçta da sürdü. Trabzonspor tecrübeli yıldızları genç kalecisi ve genç golcüsüyle önemli bir engeli daha kayıpsız geçmesini buldu.
Gecenin sorusu
Erken golle yenik duruma düşen Sivas, ikinci yarıda aldığı riskli futbolu ilk yarıda da uygulasa daha doğru olmaz mıydı? Çünkü Trabzonspor’a karşı defansif de oynasanız pozisyon vermeme ihtimali zayıftı.
Maçın starı
İki isim, 35’lerinde olmalarına rağmen müthiş mücadele ettiler. Sağ bekte Pereira, hem iyi savunma yaparken hem de kaliteli ortalar yaptı. Sosa ise hem kalitesiyle hem de bitmek bilmeyen enerjisiyle galibiyeti getiren isimlerden oldular.
Maçın olayı
İlk yarıda Uğur ve Nwakaeme ve ikinci yarının başında Caner Osmanpaşa’nın çıkması ve ardından 61’de Ziya Erdal’ın başdönmesi nedeniyle oyun terketmesi ilginçti. Özellikle Sivasspor’da 3 oyuncu değişikliği de zorunlu olması maçın olayı diyebiliriz.
KISA MESAJ
Kupaya veda eden ve tek kulvarda kalan ilk yarının en başarılı ekibi Sivasspor ligin ikinci yarısındaki düşüşte şampiyonluk baskısının rolü büyük. Teknik kadronun takım üzerinde bu konuda mental bir çalışmaya gitmesi uygun olur.
‘’Zafer Antalya'nın‘’
Karla kaplı zeminde, gerçekten çok soğuk bir havada turu geçmek için büyük bir mücadele vardı. İlk yarıda taktik teknikten ziyade mücadele ve şartlardan dolayı pas hatalarının çokluğu dikkati çekti. Ama pozisyon üstünlüğü anlamında Sivasspor bir adım öndeydi diyebiliriz.
Perdeyi Yasin açtı
32. dakikada Mert Hakan ile iyi başlayan atakta Yasin, Yatabare’nin asistiyle önünde bulduğu topu sert bir şutla Antalya ağlarına yolladı: 1-0. Akdeniz ekibinin ceza alanı dışından sert şut denemelerinde ise Ali Şaşal geçit vermedi.
Güney derbisi nefes kesecek
İkinci yarıya golle başlayan Antalyaspor bir anda maçın dengesini değiştirdi. Doğukan’ın beceri ve çabukluğuyla gelen şık golle beraberliği yakalayan Antalyaspor için bu skor tur demekti. Sivas’ta önce şaşkınlık sonrasında tekrar oyuna hükmediş gördük. Antalya ise kontrataklarla ikinci gol fırsatlarını yakaladı. İki teknik adamın oyuncu hamleleri ve skoru bozma çabaları vardı sahada. Ancak baskıya rağmen son dakikalar hariç aradığı gol pozisyonlarını bulamadı Sivas. Antalya turu atlayan taraf olurken, Alanya ile yarı finalde Güney derbisine çıkacak.
‘’Başarılı olacaktır‘’
Bülent Korkmaz, Antalya’da kulübün içinde bulunduğu mali darlık ve kadro yetersizliğine rağmen geçen sezon takımı ligde bırakmayı başardı. Bülent hocanın bu deneyimden sonra iyi yönetilen, yönetim olarak vecibelerini yerine getiren bir kulüpte başarılı olması ihtimali yüksek.
Göreve geldiği takımın elbette sorunları var. Gol yollarında kısır Konyaspor’a acilen format atmak zorunda. Ancak yıllardır belli bir sisteme alışmış bu kadroda hemen değişim yapmak da kolay değil.
Artı yönden bakarsak en büyük avantaj, etkili bir taraftara sahip olması...









































