Arama

Popüler aramalar

‘’Cesur yürek!‘’

Dün gece her şey istediğimiz gibi başladı. Nasıl ilk maçta Lizbon’da ilk yarıda çok kötüysek, evimizde bunu tersine çevirdik. Orta alanda Mahmut’un maç öncesi sakatlanması nedeniyle Aleksic ve İrfan’ın yanında Azubuike’yi gördük. Çok kontrollü ve sabırlı futbol bize ilk yarıda istediğimiz skoru getirdi. Rakibe bir pozisyon hariç nefes aldırmadık. İki duran toptan gelen iki golle soyunma odasına moralli gittik.

Bu arada İspanyol hakem Vietto’nun Azubuike’nin bileğine basmasında ikinci sarıdan kırmızı göstermesi gerekirdi. Bu faulden Aleksiç nefis bir frikikle ilk yarının skorunu belirledi. Birinci yarıda herkes görevini yaparken iki kanat Elia ve Visca biraz daha üretken olabilirdi.

Visca sonra açıldı

İkinci yarıya moralli başlasak da kafalarda ‘ya bir gol yersek endişesi’ de vardı. Ba ve Aleksic ile 3. golü rahatlıkla bulabilirdik. Rakip ise oyundan çok bizim hatamızı bekliyordu. Nitekim o hatayı da bir yan toptan gelen kafa golüyle değerlendirdi Portekiz ekibi. Tabi ki bu dakikalarda biraz demoralize olduk.

Açıkçası yüksek tempoda yorgunluklar açığa çıktı. İşte burada Okan Buruk oyuncu değişikliklerini biraz daha öne alabilirdi. Artık ‘bitti’ derken dün pek de gününde olmayan Visca sahneye çıktı ve 90 artıda karşılaşmayı uzatmalara götüren golü attı. Uzatmada penaltıdan zaferi getirdi. Okan Buruk son ana kadar vazgeçmedi, cesurca savaştı ve kazandı.

28 Şubat 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Yeter ki inansınlar!‘’

İlk maçtaki futbola bakarsak fazla umutlu değilim. İlk maçtaki skora bakarsak ‘neden olmasın’ diyebilirim. Ancak gerçekçi olmak gerekirse Lizbon’da rakip takım taraftarları bile kendi takımlarının böyle bir performans göstermesine şaşırmışlar. Hal böyleyken belki de bizim kötü günümüzde oluşumuz onları şahlandırmış olabilir.

Başakşehir’in turlaması için 2-0 yetiyor. Kadro gerçek gücünü sahaya yansıtırsa rakibi yenebilecek, bu sonucu alabilecek güçteyiz. Gruptan çıkarken en son maçta Almanya’da galibiyet lazımdı ve istediğimiz skoru aldık. Eğer aynı kollektif ruhu yakalarsak turu geçeriz. Yeter ki inansınlar, biz onlara inanıyoruz.

27 Şubat 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Son 2 hafta aldatmasın‘’

Beşiktaş’ta iyi futbola rağmen son iki hafta da alınan bir yenilgi bir beraberlik yüzleri güldürmedi. Sezonun unutulmaz maçlarında birini oynayan ve Trabzonspor’u sahadan silen Siyah-Beyazlı ekibin bunun karşılığının alamaması takımda moral olarak bir ümitsizlik yaratmış olabilir mi... Bunun böyle olup olmadığını en büyük göstergesi bu haftaki Alanyaspor deplasmanında göreceğiz. Rakibin de üst üste iki yenilgi alması ister istemez Erol Bulut ve öğrencilerini farklı motive edecektir. Akdeniz ekibi için Avrupa’ya gitmek için kupa şansları da devam ediyor. Ancak ilk 7 için şampiyonluk yarışında olmak isteyen iki ekibin belki de buraya kadar diyecekleri maç da olabilir.

Hedef ilk 4’te olmak...

Sergen Yalçın göreve gelirken kimseye söz vermedi. Tek bir hedefi var Beşiktaş’ı sezon sonunda en azından Avrupa kupalarında oynayabilecek bir yerde bitirebilmek. Bu ilk 4 içinde ki her yer demek bana göre. Bunun benzeri hedefi Alanyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut için geçerli. Yani maç öncesi tablo benzer hedeflere ulaşmak için mücadele eden iki takımın maçı diyebiliriz. Alanyaspor’un oyun anlayışına baktığımızda genlerinde hücum olan bir ekip. Beşiktaş’ın bu futbol anlayışında olan bir rakibi iyi analiz edip ona göre bir sistem uygulaması gerekir.

Sergen, Alanya’yı iyi tanıyor

Geçen hafta Nwakaeme’siz Trabzonspor’a karşı tek forvet Sörloth’u tutamayan Beşiktaş bu defa karşısında iki kanadı çok iyi kullanan şut atan ve son vuruşlarda başta Cisse olmak üzere etkili silahları olan bir rakip bulacak. Aslında anlatmak istediğim şu; Trabzonspor karşısında iyi futbol ve Alanyaspor’un son iki hafta da aldığı yenilgiler aldatmasın. Ama madalyonun bir yüzü de Sergen Yalçın geçen sezon bu takımda çalıştı ve birçok futbolcuyu ve özelliklerini çok iyi tanıyor. Yani rakibin artılarını ve eksilerini çok iyi biliyor. Dönemsel olarak kısaca Sergen Yalçın için bu üç maç zor diyorduk. 9 puan alırsa yarışın tam içinde olur demiştik ama son iki maçtan bir puan çıktıktan sonra Alanyaspor karşısında kazanmaktan başka çaresi olmadığı ortada. Bu tabloya bakarsak Beşiktaş için maçın önemine siz karar verin...

26 Şubat 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Hak ederek kazandı tarih yazdı‘’

Fenerbahçe’nin rakip kim olursa başlangıçta baskısı olurdu. Fener’den beklenen futbol Galasataray’dan geldi. Terim, yüksek pas kalitesinin etkisiyle rakibine üstünlük sağladı. Fenerbahçe ilk tehlikeli akınını penaltı pozisyonunda yakaladı. Gol sonrası Galatasaray’ın demoralize olabilir diye düşündüm. Rakibin üstüne giden Galatasaray kornerden gelen topta Donk ile beraberliği yakaladı. İlk 45 dakikaya bakarsak Galatasaray, Kadiköy’de son yıllarda en iyi futbolunu sergiledi diyebiliriz. Galatasaray dirençli ve akıllı savunma anlayışıyla Fenerbahçe’nin istediği baskılı oyunu kurdurmadı. Penaltıya gelirsek Fenerbahçe lehine verilen penaltıya bakarsak bunu da vermesi normal. İkisini de vermese kimse niye vermedin demezdi. Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki fark şuydu. Fenerbahçe Gustava’yı ararken, Galasataray şu ana kadarki en iyi ismi Lemina’yı aratmayacak bir futbol sergiledi. Zaten bu futbolu ile Galatasaray 20 yıl sonra Kadiköy’de hakederek kazanırken tarih yazdı.

Gecenin sorusu

Kendi sahasında oynamasına rağmen Fenerbahçe orta alanı rakibine bu kadar teslim etmesi. Tamam Gustava yok ama bir oyuncunun eksikliği bu kadar hissedilir mi?

Maçın starı

Bana göre Lemina’yı aratmayan futboluyla Seri ve savunmada Donk hem ilk golü atarken hem de kademeleriyle presiyle, son golü atan Onyekuru da geceye imzasını attı.

Maçın olayı

Uzun süredir derbiler de görmediğimiz bişey bir teknik adamın Kırmızı kart görmesi. Sanırım bunun bir açıklaması vardır ama Ersun Yanal’ın herhalde meslek hayatında gördüğü ilk kırmızı kart.

Kısa mesaj

Fenerbahçe stoper konusunda sezon başından beri bir türlü istikrar sağlayamadı. Jailson ile bu mevki olmuyor bundan sonra sanırım Yanal ısrarından vazgeçer...

24 Şubat 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sivas yeniden zirvede‘’

Ligin ikinci yarısında türbülansa giren Sivasspor kendisi gibi üst sıralarda yer alan rakibi Alanyaspor karşısında mutlak 3 puan İçin sahaya çıktı. Kış şartlarına ve cuma akşamı olmasına rağmen tribünlerdeki destek görülmeye değerdi. Oyuna baskılı başlayan Sivasspor daha 7. dakikada sezonun ilk penaltısını kazandı. VAR kararıyla gelen penaltıyı Mert Hakan gole çevirerek takımını öne geçirdi. Ev sahibi ekip aslında bu maç öncesi önemli isimlerinin sakatlığı nedeniyle endişeliydi.

Özellikle sol bek mevkiinde Uğur ve Ziya, stoperde Caner’den yoksun çıkması Rıza Çalımbay için zor bir geceyi işaret ediyordu. İlk yarıda iki takım da oyunu tutmaya çalıştı. Alanyaspor zaman zaman etkili ataklar geliştirdi, ancak final etkisiz kaldı.

Büyük moral oldu

İkinci yarı gerilim filmi gibiydi. İki teknik adam da hamleler yaptı. Çalımbay, Emre Kılınç’ı oyuna alarak ofansif anlamda skoru perçinlemeyi hedefledi. Erol Bulut ise Fernandes ve Mustafa Pektemek’i alarak Sivas’ta teslim olmaya niyeti olmadığını gösterdi. Ev sahibi skoru korumaya oynamadı, tam tersi ikinci golü aradı. Alanyaspor’un da karşılık vermesi izleyenlere zevkli bir 90 dakika geçirtti. Bu sonuçla Sivasspor maç fazlasıyla tekrar liderliği yakalayarak büyük bir moral kazandı...

22 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En büyük tehlike favori olmak‘’

Trabzonspor yıllar sonra İstanbul’a lider geliyor ve hedefi lider dönmek. Genel kanı yarınki maçta Trabzonspor’un ağır bastığı şeklinde. Bence Karadeniz ekibi için en büyük tehlike, bu maçta favori gösterilmesi. Çünkü iki takımın son maçlarına bakarsak; ev sahibi kaybeden, konuk ekip ise kazanan olarak sahaya çıkacak. Takımları masaya yatırdığımızda eksileri ve artıları nelerdir bir bakalım...

Saha-seyirci faktörü

Beşiktaş’ın en büyük artısı saha ve seyirci. Diğer bir artısı da Elneny ve Atiba gibi önemli ikilinin savunmanın önünde yer alması. Tabi ki Sergen Yalçın’ın Atiba’yı her zamanki konumunda oynatması şartıyla. Çok formda olmasa da Burak Yılmaz faktörü. Siyah-Beyazlı ekipte eksilere gelirsek; iki kanat bekinin istenilen seviyede olmaması yani yetersizlikleri önemli bir handikap. Tabi ki bir başka sıkıntı da stoperde Vida’nın yanında Ruiz’in performansının inişli çıkışlı olması. Bunların haricinde bir başka soru işareti Karius! Alman kaleci bu maçta olumlu veya olumsuz belirleyici faktörlerden birisi.

Eğer baskı yerse...

Trabzonspor’a bakarsak takım olarak aksayan bir taraf yok. Üstelik deplasmanda sadece Sivas’ta kaybetmişler, o da 150 gün önce. Obi Mikel cezalı, Nwakaeme yetişecek gibi. Her şeye rağmen kadro geniş ve 1-2 eksikliği tolere edebilecek güçte. Trabzonspor İçin tek eleştirim; oyunlarını 90 dakikaya yayamamaları. Dikkat ederseniz sadece golcü Sörloth ile değil kaleci Uğurcan ile de öne çıkan bir takım. O nedenle baskı yediği zaman savunma zaafı yaşamaları en zayıf tarafları diyebilirim. Özetle; Beşiktaş kaybederse lige erken havlu atma durumu olur. Trabzonspor kaybederse yara alır. Ama kazanırsa şampiyonluk yolunda çok büyük bir avantaj yakalayacağı kesin...

21 Şubat 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Umutlar İstanbul'a kaldı‘’

Portekiz’de öyle bir ilk yarı oynadık ki inanılır gibi değil. Evet erken bir golle yenik duruma düştükten sonra bu kadar tecrübeli bir kadronun ilk yarı bitimine karar çaresizliği anlaşılır gibi değil. Ben maç öncesi takımımızda kim ön plana çıkar sorusuna Mert Günok demiştim. Ama o kadar kolay hücumlar yedik, o kadar çok gol pozisyonu verdik ki Mert performansına rağmen soyunma odasına 2- 0 yenik gitmekten kurtulamadık. İşin acı tarafı, hadi futbolun savunma kısmını yapamadık, peki hücumda nasıldık derseniz kocaman bir sıfır. Yıllardır Başakşehir’i izlerim, hiç bu kadar kötü görmedim.

Derin bir oh çektik...

İkinci yarıda kurgu kısmen değişti. Okan Buruk, Gulbrandsen’i alıp orta alana Berkay’ı aldı. Bir anlamda orta alandaki zafiyeti gidermekti. Nitekim ikinci yarıda kalemizde 3. golü yine basit bir hata ili görmemize rağmen oyunda kalmayı başardık. Okan Buruk, ilerleyen dakikalarda risk alıp Skrtel’in yerine Elia’yı soktu. Rakibinde temposu düşünce pozisyonlar bulduk. Demba Ba ile kazanılan penaltı bizim için umut oldu. Visca ile farkı ikiye indirdik ve acaba ikincisi olur mu diye çabaladık. Tabii ki bu arada rakibin üst direkten topunda derin bir oh çektik... Geceyi özetlersek dün geceki maçtan çıkan skor oynadığımız futbola göre sevindiriciydi. Tur için umudumuz var ama bildiğimiz Başakşehir gibi oynarsak!

21 Şubat 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Dış saha fobimiz yok‘’

Başakşehir, Lizbon’da zorlu bir mücadeleye çıkacak. Portekiz takımları her zaman güçlü dinamik ve fizik kaliteleri oldukça yüksektir.

İç sahada kaybetmeyen Sporting’e karşı deplasmanda oynamanın zorluğu bilinen bir gerçek. Ancak gruptan çıkarken büyük bir özgüven kazandık. Son maçımızda deplasmanda o dönemde Alman Ligi’nde lider olan Gladbach’a karşı tek şansımız vardı.

Başakşehir’e, kadronun kalitesine güveniyorum. Okan Buruk’un öğrencileri dış saha fobisi olmayan bir ekip olarak Lizbon’da hem iyi futbol hem de avantajlı bir skor yakalayacağına inanıyorum.

Kaleci Mert’ten başlayan ve Demba Ba ile biten içi dolu 11’e gönülden başarılar...

20 Şubat 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI