Arama

Popüler aramalar

‘’Sadece bir futbol adamı değil...‘’

Sadece ülkemizde değil tüm dünyada spor faaliyetleri durduruldu. Tabii ki spor sektöründe toplumsal ilgi anlamında en çok etkilenen branş futbol. Liglerin ileri bir tarihe ertelenmesi kararını kulüpler desteklerken kafalarda da soru işaretleri vardı. Bu konuda öncü kulüp Galatasaray oldu. Aslında ligin ikinci yarısının en formda takımı olarak şampiyonluk rüzgarını arkasına almış Sarı- Kırmızılı ekip belki de bu ertelemeyi en son isteyecek takımdı. Ancak Fatih Terim tutarlı açıklamalarıyla öncü olurken bu söylemlerin derbi haftasına gelmesi de polemik konusu oldu. Oysa aynı Terim erteleme kararı çıkmadan derbi sonrasında takım idmanlarını iptal ederek tutarlı tavrını sürdürdü. Aslında bu bir riskti çünkü federasyon devam edeceğini açıklamıştı. Ama sağlığın her şeyden, şampiyonluktan da önemli olduğunun bir mesajıydı bu davranış. Nitekim sağduyu hakim oldu, beklenen karar çıktı.

3 ihtimal görünüyor

Şunu çok iyi biliyoruz; derbi maçına Muslera, Falcao gibi isimler ayaklarını sürüye sürüye gönülsüz çıkmışlardı. Bu psikolojinin şu anda onarılma zamanı bana göre. En azından alınan kararla futbolcular rahat bir nefes aldı. Bunun küresel bir salgın olması nedeniyle durumu anlayışla karşılayacaklarını düşünüyorum. Bundan sonraki safhaya gelirsek; Fatih Terim’in A-B ve C planları vardır mutlaka. Bunların başında sıkıştırılmış fikstür ve seyircisiz bir lig sonu. İkincisi pek ihtimal vermiyorum ama Play-Off’lu bir bitiş. Bu konuda en tecrübeli hoca diyebiliriz. Daha önce oynandı ve şampiyon oldu. 3. ihtimal ise eğer şartlar uygun olmazsa gelecek sezona sarkan bir karar. Bütün bu opsiyonları anlatarak takımı psikolojik anlamda diri tutmak kolay değil. Bu tabii ki sadece Galatasaray için değil, tüm takımlar için de geçerli. Ama bu karar alınmadan önce en avantajlı takımlar içinde olmasına rağmen, ertelemenin gerektiğini söyleyen ilk teknik adam olarak Fatih Terim sadece bir futbol adamı olmadığını göstermiştir...

22 Mart 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Beşiktaş'ta büyük iş yapar‘’

Kayserispor şu anda ligde son sırada olsa da Anadolu takımları içinde en değerli yabancı isimlerden birine sahip diyebiliriz. Sarı-Kırmızılı ekibin orta alandaki ismi Mensah’tan gerçekten izlenince etkilenmemek mümkün değil. Sezon başı Fenerbahçe’nin ve sonradan Galatasaray’ın da gündeminde olan Ganalı şimdi de Beşiktaş’ın radarına girdi. Kendi kişisel fikrimi söyleyeyim... Bu adı geçen 3 kulüpteki orta alanlara baktığımızda rahatlıkla oynar derim. Fizik olarak, yetenek olarak oyun görüşü olarak 8 ya da 10 numara da iş yapar. Koşu yapısı, ayaklarına hakimiyeti, dripling yeteneği ve isabetli pas atabilme özelliklerine baktığımızda bir orta alan oyuncusundan daha ne beklenir diyebilirsiniz... O beklenti bana göre daha skorer olması ve istikrar diyebilirim.

Mensah, büyük takım oyuncusu

Kasımpaşa’da ilk sezonunda ligimizi yeni tanıdığı için beklentiye cevap veremedi. Kayserispor’da ise kiralıktı ama daha göze batan bir performans gösterdi. Zaten bu performansa bakıp Atletico Madrid’e 3.5 milyon Euro verip bonservisi alındı. Sonrasında biraz da kulübün yaşadığı krizler, belirsizlikler kafasını karıştırdı ve inişli çıkışlı bir form grafiği çizdi. Her şeye rağmen kaliteli bir kumaş ve 25 yaşında. Yani üzerinde fazlasıyla durulmaya değer bir oyuncu. Zaman zaman bazı futbolcular için söyleriz büyük takım oyuncusu diye. Bu tanıma fazlasıyla uyuyor Mensah...

Orta alana zenginlik katar

Gelelim Beşiktaş’ın ilgisine; Sergen Yalçın bu tarz oyuncuları sever. Atiba seneye 38 yaşında, Elneny kiralık olarak baktığımızda orta alanın yenilenmesi şart. İyileşen hazır bir Dorukhan, Sivasspor’da kiralıkta pişen Fatih ve yanlarında Mensah olursa hiç de fena olmaz. Tabii ki bu oluşumda Atiba ve Elneny’yi dışlamıyorum. Ancak onlarla birlikte böyle bir orta alan zenginliği gücünüze güç katar derim.

Belirleyici unsur Kayseri’nin durumu...

Madalyonun diğer tarafı tabii ki para... Sözleşmesi 2022 Haziran da bitecek olan Mensah için bonservis parası ne kadar olacak. Şu anda liglerin akıbeti belli değil. Ama normal şartlara dönülürse bu transferde belirleyici unsur Kayserispor’un ligde kalıp kalmaması olur. Küme düşerse böyle maliyetli bir oyuncuyu bir alt ligde bütçesel olarak elde tutmak zor olduğu İçin Beşiktaş’ın işi kolaylaşır. Kayserispor ligde kalırsa Beşiktaş’ın içinde bulunduğu mali darboğaz nedeniyle transfer kolay olmaz...

21 Mart 2020, Cumartesi 07:24
YAZININ DEVAMI

‘’Yokluğu etkilemez‘’

Trabzonspor şampiyonluk yolunda ilerlerken, son bir ayda iki Premier Lig oyuncusu ile karşıklı anlaşarak yollarını ayırdı. Bahis oynadığı gerekçesiyle önce Sturridge ile fesih yapıldı. Mikel'le de korono endişesi nedeniyle karşılıklı mukavele fesihi yapıldı. Trabzon cephesinden bakarsak son zamanlarda biraz da huzursuz görünen ve bunu da dışa vuran bir isimdi Mikel.

Yıldızlar isterse...

Kısa bir süre önce Fenerbahçe maçında ırkçı saldırıya uğradığını söyleyip memnuniyetsizliğini dile getirmişti. Şimdi korona nedeniyle gitme isteğine saygı duymak gerekiyor. Kulüp de böyle davranmış. Eksikliğinin takım için bir sorun yaratmayacağını düşünüyorum. Mikel, katkı açısından ne bir Sörloth, ne bir Sosa ne de bir Nwakaeme. Umarım bu isimlerden böyle bir söylem gelmez. Gelirse Trabzonspor'un aynı duyarlılığı karşılayacağını sanmam.

19 Mart 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’4 puan VAR'da gitti‘’

Trabzonspor, Başakşehir karşısında ne üzüldü ne de sevindi. Aslında Bordo-Mavili ekibin hedefi mutlak kazanmaktı. Tabii ki taraftarın tribünlerde yer almaması önemli bir eksikti. Çünkü 12. adamı yanında görmeye alışmış Trabzonspor, seyircisiz oynamaya alışmış rakibi karşısında 2 puanı kaybeden taraftı. Aslında daha iyi oynayan, isteyen Trabzonspor niye kazanamadı sorusunun cevabına gelince; Karadeniz ekibinin en önemli silahı Sörloth’un çok koşmasına çok çalışmasına rağmen gol yollarındaki etkisizliği buna sebep oldu. Norveçli forvetin uzun süredir takımın skor yükünü taşıyan isim olarak yorulduğunu söyleyebiliriz.

Hakemler uykuda

Hal böyle olunca bu defa bu rolü Nwakaeme üstlendi. Nijeryalı biraz da tek kanat oynayan Trabzonspor’da inisiyatif koyan oyuncuydu. Ekuban diğer kanatta hücumdan çok rakibin güçlü sağ kanadını tutmak zorunda kaldı. Hoş Nwakaeme‘ye ceza alanı içinde Skrtel tarafından yapılan hareket net penaltıydı ama ne maçın hakemi ne de VAR’daki hakemin görmemesi ister istemez polemikleri de köpürttü. Pozisyonu açıklamaya, irdelemeye pek gerek yok. Bariz bir penaltı, müdahale çok net.

VAR nasıl uyarmaz!

Hakemin gözünden kaçtı diyelim, VAR nasıl uyarmaz. Anlamak zor. Video hakem uygulaması aslında tam da bu tip pozisyonlar için var. Trabzonspor sadece bu maçta değil, 1-1 biten Gaziantep mücadelesinde de VAR’da kaybetti. 90+3’te Nwakaeme’nin attığı gol VAR’da iptal edildi. Gerekçesi, pozsiyon başlangıcında Abdülkadir Ömür’ün faul yapması... Kimileri tartışabilir ancak pozisyon pek de faul gibi değil. En azından VAR müdahalesi gerektirmeyen gri bir pozisyon. Dolayısıyla son 1 haftada 3 maçlık yoğun lig fikstürüne çıkan Trabzonspor, 4 puanı VAR’da kaybetti diyebiliriz. Yanlış kararlar verilmese belki de şu anda Bordo-Mavililer zirvede 5 puanlık fark açmış olacaktı.

Normale dön Başkan

Başakşehir maçının önüne geçen penaltı pozisyonu sonrası Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun beyanatlarına değinmekte fayda var. Evet başkan, kulübün, camianın haklarını savunacak birinci isim. Ama sezon başından beri örnek başkan olarak takdir ettiğimiz Ağaoğlu’nun yüzüne taktığı maskeyi yalanlarcasına yaptığı konuşmayı biraz yadırgadım. Oysa başkana, şimdiye kadarki çizgisine uygun bir açıklama daha yakışırdı. Sanırım kendisi de bu söylemden rahatsız olmuştur. Üstelik ‘lig şimdi tescillensin’ sözü sosyal medyanın arayıp da bulamadığı bir cümleydi. Aslında bu cümleye önü ve arkasıyla bakıldığında maksadın ne olduğunu anlayabiliyorum. Ama ben yine de sevgili başkanın şampiyonluğun en büyük adayı Trabzon’un başkanı gibi sezon başından bugüne kadarki tavrında olmasını isterim...

17 Mart 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Eşitlik bozulmadı‘’

Trabzon ilk yarıda rakibine oranla daha üstün taraftı. İlk 45 dakikada baskılı ve golü arayan Trabzonspor, karşısında ise savunma pozisyonunda olan bir Başakşehir izledik. Ancak tek taraflı oyunda ‘Çok gol pozisyonu var mı?’ derseniz ‘Çok yok’ derim. Trabzonspor’un orta alanda oyun kurmasına izin veren Başakşehir birkaç pozisyon hariç ceza alanına rakibini sokmadı. İlk yarıda çokta akılda kalan bir futbol izlemedik... Özellikle Başakşehir hem ritm açısından hemde tempo açısından beklentinin altındaydı. İkinci yarıda Başakşehir daha ofansifti. Koskoca 90 dakikanın sadece defansta geçmesi mümkün değildi. Zaten bu oyun mentalitesindeki değişiklik gol ve pozisyonlar getirdi. Demba Ba ile öne geçen Başakşehir skoru uzun süre koruyamadı ve Skrtel’in kendi kalesine attığı golle maç 1-1’e geldi. Aleksiç yerini Berkay’a bırakırken, Trabzonspor’da Abdülkadir’in sakatlanıp çıkması talihsizlikti... Son bölümde skoru bozma çabaları vardı. Eşit puanla maça çıkan iki ekip yine eşit puanla haftayı kapattılar.

Gecenin sorusu

Son 10 maçtaki skorer performansı ortada olan Demba Ba attığı golde nasıl bu kadar markajsız olabilir?

Maçın starı

Mert Günok ve Uğurcan Çakır. İki kalecinin de yedikleri gollerde yapabilecekleri fazla bir şey yoktu. Ama kurtardıklarına baktığımızda gerçekten takımları adına kurtarıcı oldular.

Maçın olayı

Birincisi yeni sakatlıktan çıkan Abdulkadir Ömür’ün yine sakatlanıp sahayı terk etmesi. İkincisi ise Skrtel’in, Nwakaeme’ye yaptığı harekette penaltının verilmemesi.

Kısa mesaj

Trabzonspor tek taraflı hücum anlayışından vazgeçmeli. Sadece Nwakaeme ile sol kanattan gelmek her zaman yeterli olmayabilir. Dün olduğu gibi...

16 Mart 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ankaragücü geri döndü‘’

Süper Lig’de tehlikeli bölgede yer alan iki ekip Başkent’te karşılaştı. Küresel salgın nedeniyle seyircisiz oynanan maç hem izleyenler hem de oynayanlar İçin gerçekten motivasyonu etkiliyor. Ancak bu hassas dönemde bu önlemi almak zorunda olduğumuzun da bilincindeyiz. Maça iyi başlayan taraf ev sahibi Ankaragücü, çabuk oyuncularıyla Rizespor defansının dengesini bozdu. Sağdan kullanılan kornerde genç stoper Burak karambolde topu kendi kalesine gönderdi. 22’de Rodrigues ile gelen ikinci Ankaragücü golü Sarı-Lacivertli takımı rahatlattı. Ancak devre böyle biter derken Rizespor, Garmash ile farkı bire indirip soyunma odasına umutla girmeyi başardı. İkinci yarıda üst üste pozisyonlar bulan Rizespor’dan Talbi’nin 53’te yakın mesafeden kafa vuruşunda top üst direkten çıktı. Skoru koruma duygusuyla savunmaya çekilen Ankaragücü karşısında Karadeniz ekibi daha baskındı.

Önemli fırsatlar buldu

64’te Diomande ile çarpışan Ankaragücü Kaptanı Sedat Ağçay, aldığı darbe sonrası hastaneye kaldırıldı. 72’de ise baş dönmesi nedeniyle Rizespor kalecisi Gökhan Akkan yerini Tarık Çetin’e bıraktı. Samudio’nun nefis şutunda Ankaragücü kalecisi Ricardo adeta uzadı, gol izni vermedi. İkinci gol İçin risk alan Rizespor karşısında Ankaragücü önemli fırsatlar buldu ama final pas ve vuruşlarında başarılı olamadılar... 89’da Sasse ile beraberlik şansını yakalayan konuk ekipte Kitsiou golü önleyen isim oldu. Başkent’te dün gece ilk yarıda atılan gollerle gülen taraf Ankaragücü oldu.

14 Mart 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Havayı korumak için kazanmalı‘’

Derbi haftasında Galatasaray geçen sezonki havasını yakalamış gözüküyor. Sonuçlardan çok, oynanan futbol umudu artırıyor. Muslera faktörü, tartışmasız Karius’un önünde. Özellikle uzaktan şutlarda Muslera, meslektaşına fark atar performans olarak. Bu konuyu açmışken Galatasaray’ın rakip ceza alanına pas veya yan toplarla girdiğinin, şutör bir takım olmadığının da altını çizelim.

İlk yarıya oranla daha oturmuş ve formda bir Galatasaray savunması var. Saracchi sol bekte yerini her geçen gün sağlamlaştırıyor. Marcao - Luyindama’ya göre Marcao - Donk ikilisi daha önde. İkinci yarıdaki en büyük artılardan biri Mariano, Sevilla günlerini hatırlatıyor.

Falcao için ideal düzen

Orta alanda herkes Lemina diyor ama Terim’in en etkili ismi Seri. Bu bölgenin birbirini tamamlayan oyunculardan oluşması en büyük artı. Lemina savunmanın arasında kontrolü sağlarken, Seri merkezde pas istasyonu görevini başarıyla yapıyor. Ömer Bayram takımın orta alandaki dinamosu. Hem duran toplardaki artan etkisi hem de oyunun iki tarafını da oynayabilmesi takıma büyük bir dinamizm katıyor.

Forvet hattı ligin ilk yarısıyla siyah ve beyaz kadar farklı. Onyekuru, Falcao, Feghouli üçlüsü form olarak üst seviyeye geldiler. Özellikle şu anki sistem ve hücum setleri, tam da Falcao gibi bir golcünün istediği gibi...

Daha bitirici olmalılar

Ancak başta da söylediğim gibi Galatasaray şutör bir takım değil. Akınlarını ceza alanına girerek sonlandırması iyi gözükse de final noktasında eleştiri alıyor. Özellikle Onyekuru gol vuruşlarında daha bitirici olmalı.

Orta alanın savunmadan gelen toplarda baskı yediğinde zor anlar yaşadığı da bir gerçek. İki bekin arkasına atılan toplarda zafiyet yaşadığını söylemek de mümkün. Tabii ki iyi hücum, beraberinde riski getirir.

Sergen Yalçın ile birlikte baskılı ve daha atak oynamaya başlayan Beşiktaş karşısında, Galatasaray şampiyonluk havasını korumak için kazanmak zorunda ama kolay olmadığı bir gerçek.

14 Mart 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Gururumuzsun Başakşehir!‘’

Başakşehir kurada Kopenhag’ı çekince ‘tam dişimize göre’ demiştik. Ancak rakibin kolay bir lokma olmadığını ilk yarıda gördük. Disiplinli, çok koşan aynı zamanda hızlı hücum geçişleri yapabilen bir rakip karşısında Başakşehir beklenenin altında bir tempodaydı. Evinde olduğu İçin yenilecek bir golün rövanş için zorluk yaratacağını düşünerek temkinli oynayan Okan Buruk’un öğrencileri maçın başında yan direkten dönen bir topla gole yaklaştı. Ama en etkili pozisyonumuz 33’te geldi, Visca’nın ortasında Demba Ba’nın şutu dışarı çıktı. İlk yarı itibarıyla rakibin bizi iyi analiz ettiğini ve ön bölgeden baskı yaparak baskılı alan savunmasıyla oldukça rahatsız ettiğini gördük.

Bravo Edin Visca

İkinci yarı biraz daha vitesi yükseltince rakip ceza alanında daha çok göründük. Ancak baskıya rağmen panik yapmayan Kopenhag’a karşı bir taraftan da savunmayı düşündük. 74’te Başakşehir hücumunda depara kalkan Crivelli’nin lifi attı ve çıkmak zorunda kaldı. Crivelli’nin yerine giren Robinho, İrfan Can’ın pasında kaleci ile karşı karşıya yerden yolladı, Demba Ba dokunamayınca top boş kale yerine dışarı gitti. 88’de Visca’nın penaltısı ise galibiyeti getirdi. Tabi ki Korona salgını organizayonları etkiledi ve çoğu ya ertelendi ya da iptaller geldi. Şu bir gerçek ki eğer bu maçın rövanşı oynandığında gol yemeden aldığımız 1-0’lık bir skor avantajıyla sahaya çıkacağız. Umarım Visca ile gelen bu altın gol bizi çeyrek finalist yapar...

13 Mart 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI