‘’Zorlanmadan kazandı‘’
Malatya’da çok rahat bir ilk yarı oynadı Trabzonspor. Hiç zorlanmadan gelen 2 gol Karadeniz ekibini rahatlattı. Gaziantep maçı sonrası gösterilen tepkilere bakarsak takımın etkilenmediğini ve işlerine baktığını gördük. Bence de doğru olan buydu. Hüseyin Çimşir orta alanda Sosa’nın yanına iki Abdülkadir’i koyup N’diaye ve Mikel’i kulübeye çekmi∫ti. Forvetler Sörloth, Nwakaeme ve Ekuban etkisizliğiydi. Ama bu açığı Sosa ve Abdulkadir Ömür kapattı. Sosa bir asist bir gol atarak takımını bu yarıda taşıyan isimdi. Malatyaspor golle birlikte rakibin dengesini bozdu ve üst üste beraberliğe çok yaklaşsa da soyunma odasına önde giden Trabzonspor oldu. Üstüne gidildiğinde çok kırılgan ve temassız oynayan Malatyaspor karşısında Trabzonspor Nwakaeme ile çok rahat 3. golü buldu. Başakşehir karşısına aynı puanla çıkacak olan Trabzonspor Malatya’dan mutlu dönmeyi başardı...
Gecenin sorusu
İlk yarı biterken Trabzonspor ceza alanı içerisinde Hüseyin’in eline çarpan topta Ali Palabıyık devam derken VAR dan hiçbir uyarı gelmedi mi!
Maçın starı
Tabi ki Sosa. Arjantinli gol atıyor, attırıyor ve ileri yaşına rağmen sahada basmadık yer bırakmıyor. Dolayısıyla bu kiritik galibiyetin mimarı olarak gecenin yıldızı olmayı fazlasıyla hak ediyor.
Maçın olayı
Şimdiye kadar bütün maçlarda sahada kalan ve takımı golleriyle sürükleyen Sörloth’ün ilk yarı biterken oyundan çıkması. Kendini bırakması taraftara ‘eyvah’ dedirtti Başakşehir maçı öncesi...
Kısa mesaj
27 bin kapasiteli stada sahip Malatyaspor’un kiritik bir dönemde Trabzonspor ile oynadığı maça 10 bin Taraftarı gelmesi düşündürücü. Üstelik bu rakamın 1500’e yakın misafir. İğneyi yönetime batırırken çuvaldızı Malatya taraftarı kendine batırsın.
‘’Bu gerginlik takımı etkiler‘’
Trabzonspor’un Gaziantep deplasmanından sonra aldığı tavır ve tutum bana biraz abartılı geldi. Şunu diyebilirler; “Biz bunu şimdi yapmazsak yarın daha da beter işler yaşarız.” Ancak ben maç sonrası teknik direktör Hüseyin Çimşir’i dinledim, hiç de öyle tepkili konuşmadı. Tamamen 90 dakika için küçük ama doğru bir analiz yaptığını gördüm. Şimdiye kadar bütün futbolseverlerin takdirini kazanmış, iki kulvarda da kupa mücadelesi yapan Tarbzonspor’un bu sert dili tercih etmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Futbol aklının burada devreye girmesi gerekir.
Baskı var ama...
Özellikle sosyal medya olsun, taraftarlar olsun, yerel medya olsun bir takım baskı unsuru oluşturmuş olabilir. Bu kesimlerin gazını almanın şekli bu olmamalı. Eğer bu söyleme göre hareket edilirse bundan en büyük zararı Trabzonspor görür. Son haftalarda her takım, özellikle büyük takımlarımız aldıkları her kötü sonucu hakem hatalarına yıkarak günü kurtarmaya çalışıyor. Benim naçizane tavsiyem, aynı zamanda bir Anadolu takımı olarak, Anadolu’dan çıkan ilk şampiyon olarak daha itidalli hareket etmesidir.
Başkan eskiye dönmeli
Evet, şampiyonluk yarışında parametreler değişti. İlk yedi takım içinde Fenerbahçe ve Alanyaspor’un yarıştan koptuğunu görebiliyoruz. Genelde böyle durumlarda şimdiye kadar Başkan Ahmet Ağaoğlu’un sağduyulu demeçlerine alışık olduğumuz için yapılan son açıklamaların, kullanılan sert dilin yeni Trabzonspor çizgisine uymadığını ve bu gerginliğin takımı da teknik kadroyu da camiayı da gereceğini düşünüyorum...
Bugün çok kritik
Bugün kritik bir erteleme maçına çıkacak Trabzonspor, kazanırsa Başakşehir ile aynı puanı yakalayacak. Malatya’da kadro zafiyeti olsa da yeni bir teknik direktör ile bu maça motivasyonu daha iyi olacaktır. Ligin ikinci yarısında tüm takımlar için söylüyorum kolay bir maç yok. Üstelik haftasonu içeride Başakşehir ve sonrasında Göztepe, Alanya deplasmanları var. Yani Trabzonspor gerçekçi olup, sakin kalıp şimdiye kadarki performansıyla buralara nasıl geldiyse aynı çizgide, aynı ruhla, panik yapmadan yoluna devam etmeli...
‘’Rize'den geçit yok‘’
Ev sahibi Rizespor ilk yarıda 5-2 yenildiği maçın rövanşına yeni teknik direktörü Ünal Karaman ile çıktı. Alanyaspor kupada finale yakın bir ekip olmasına rağmen zirve yarışından vazgeçmeye niyeti yoktu. Aslında son 3 haftadır puanla tanışamayan Akdeniz ekibi kötü gidişi durdurmak istiyordu. İlk 45 dakikada çok diri rakibini kalesine döndürmeyen etkili bir Alanyaspor izledik. Üst üste önde yapılan baskıyla önemli gol pozisyonları bulan Alanyaspor aradığı golü bir karambolde Bammou ile buldu. Bu yarıda Rizespor ne yaptı derseniz, sadece rakibini oynatmamaya çalıştı. Biraz devrenin sonuna doğru birkaç atak izledik ancak gol atmaya yetmedi.
Beraberlik hakkı
İkinci yarıda daha etkili bir Rizespor vardı sahada. Ancak gol baskıyla gelmedi açıkcası. Samudio adeta şapkadan tavşan çıkarttı diyebiliriz. Paraguaylı öyle bir şut çıkardı ki Marafona çaresiz bakışlarla Alanyaspor ağlarına giden topu izlemek zorunda kaldı. Alanyaspor’da orta alanda Bakasetas’ın sakatlanması, Ceyhun’un ve Salih’in yorgunluğu orta alanı rakibe kaptırdı. Son bölümde artan Rizespor baskısı Alanya ceza alanı içinde eridi. İki teknik adamın da oyuncu hamlelerini skoru bozma adınaydı. Ama Rize’deki maçın skoruna bakarsak beraberlik maçın hakkıydı diyebiliriz.
‘’Derbi travması...‘’
Derbi yenilgisinden sonra seyircisi karşısına çıkan Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki futbolu, travmayı atlatamadığını gösterdi. Duran top ustası Ekici’nin, kornerden adrese teslim ortası, Ozan’ın aynı güzellikteki kafası, Sarı-Lacivertli ekibi öne geçirdi. Bu gol dahi Fenerbahçe’yi ayağa kaldıramadı. Kruse’nin sakatlığı hücumdaki kaliteyi düşürdü. Gustavo, stoperde olunca orta alanda bütün yük Ozan’a kaldı. Tolgay’ın penaltıya sebebiyet vererek kırmızı kartla çıkması işin tuzu biberiydi. Denizli’nin beraberlik golü, maçın ikinci yarısının zor geçeceğinin habercisiydi. Fenerbahçe eksik olmasına rağmen sahada 11 kişi gibiydi. Denizli’nin panik yapması ve üstüste gelen pozisyonlarla ikinci golü bulmaları an meselesiydi. Ancak baskı 15 dakika sürdü. 60’tan sonra Denizlispor oyunda dengeyi sağladı. Nitekim Mustafa Yumlu ile gelen kafa golü Denizlispor’un deplasman daki başarılarının da göstergesiydi. Bülent Uygun, Serdar’ın golü sonrasında aynı sezonda rakibini ikinci kez yenme şansını kaçırdı.
Gecenin sorusu
Genç yaşı ve yetenekleri itibarıyla niye şans verilmiyor denilen Ferdi Kadıoğlu konusunda dün geceki bir devrelik performans sizce yeterli mi!
Maçın starı
Skor ne olursa olsun Mehmet Ekici bu takımda bu kalitesiyle niye ligin ilk yarısında kadroya alınmamış düşündürücü. Dün geçe Fenerbahçe’de duran toplar olsun akan oyunda olsun Fenerbahçe’nin ayakta kalan tek tük oyuncundan biriydi...
Maçın olayı
Tolgay’ın takımı zor bir dönemden geçerken üstelik ilk 11 şansını yakalamışken üst üste iki sarı kart ile kırmızı görüp takımını 10 kişi bırakması. Fenerbahçe’de penaltıyla gelen beraberlik golü tüm hesapları altüst etti.
Kısa mesaj
Fenerbahçe’nin maça konsantresinin özellikle aleyhine sonuçlarda aşırı şekilde bozulması. Taraftarında baskısıyla oyun kontrolünü kaybetmesi büyük takım için bir handikap...
‘’Alanya avantajı kaptı‘’
Akdeniz derbisinde yarı finalden, finale giden kupa mücadelesinde ilk yarı istekli ama gol yollarında etkisiz iki ekibi izledik. Aslında kadrolara bakarak bir saptama yapmak istiyorum öncelikle. Antalyaspor 11’i, Tamer Tuna’nın kupadan çok ligi düşündüğünü gösterdi. Alanyaspor’un 11’i ise ‘Ligden Avrupa’ya gitmem zor, Türkiye Kupası en kolay, en kestirme yol’ dercesine, as isimlerden kuruluydu. Konuk ekipte orta alanda Siopis 18. dakikada sakatlanınca yerine bir başka Yunanlı Bakasetas girdi. Özellikle orta alanda kanatlara uzanan paslarla Antalyaspor kalesinde önemli pozisyonlara girse de Alanyaspor forvetleri son vuruşlarda etkili olamadı.
Planları bozuldu!
Antalyaspor ise sadece Jahoviç ve Fredy ile rakip kalede görünürken, Sinan Gümüş arkadaşlarına ayak uyduramadı. İlk 45 dakika bize gerçekten maçın ikinci yarısı için fazla ümit vermemişti. İkinci yarıda konuk ekip adına pek de iyi geçmedi. İlk yarıda sakatlanan Siopis’ten sonra ikinci yarı sahaya çıkan Alanyaspor’da Caulker’ın yerine Wellinton’u gördük. Üst üste gelen sakatlıklar ister istemez Erol Bulut’un planlarını bozdu. Bütün bunların üzerine Welinton kırmızı kartla oyundışı kalınca, Alanyaspor 64. dakikadan sonra 10 kişi mücadele etmek zorunda kaldı.
Fırsata dönüştü...
Tamer Tuna rakibin handikaplarını fırsata çevirmek için gerekli hamleleri yaptı. Önce Amilton sonra Podolski ve Blanco ile golü bulmayı denedi. Ancak Alanyaspor iyi direndi. Kontrollü bir şekilde savunma yaparken zaman zaman Antalyaspor kalesinde hücum denemeleri de oldu. Ama 90+2’de kazanılan serbest atış, Alanyaspor için fırsata dönüştü. Nitekim Salih’in sağ kanattan kullandığı serbest atışta Fernandes’in dokunuşu Antalyaspor filelerini havalandırdı. Dış sahadan gol yemeden alınan 1-0’lık galibiyet Alanyaspor İçin önemli bir avantaj diyebiliriz.
‘’Galatasaray bu maçı da kazanırsa...‘’
Galatasaray, ligin 2. yarısındaki çıkışıyla sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın da en başarılı performansını sergiledi. 8’de 8’le yola devam etmek, sakatların iyileşmesi, yeni transferlerin müthiş katkısı ve eldeki yerlilerin yükselen formları taraftarın yüzünü güldürdü. Bu, madalyonun bir tarafı. Gelelim diğer tarafına; yani bundan sonrasına... 6 deplasman ve 4 iç saha maçı oynayacak olan Galatasaray’ı zor günler bekliyor. İlk viraj Sivas’ta.
Sahasında hepsini yendi
Galatasaray gibi zirve yarışı yapan Yiğidolar, bu sezon evinde Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon ve Alanya’yı yenerken, sadece Başakşehir ile berabere kaldı. O nedenle Sivasspor, Galatasaray’ı da yenip 4 büyükleri aynı sezonda evinde devirmenin hazzını yaşamak istiyor. Bu, Rıza Çalımbay için bir motivasyon unsuru olabilir. Ancak Galatasaray bu maçı kayıpsız geçerse, bir sonraki hafta evinde Beşiktaş derbisine büyük bir motivasyonla çıkar.
Orta alana önlem lazım
Geçiş futbolunu iyi oynayan Sivasspor’un orta alan oyuncularına önlem alması, Terim’in önceliği olacaktır. Düşük tempoyla, rahat yendikleri Gençlerbirliği’ne karşı gösterilen performans, Sivas’ta yetersiz kalır. Takım vites yükseltmeli. Muslera performansı öne çıksa da, kanatların çok etkili hale gelmesi Galatasaray’ın önemli artısı olarak dikkat çekiyor. Pas kalitesini üst düzeye getiren Galatasaray, bu özelliğiyle rakibin temposunu kesip, savunma arkasına sarkıtacağı hızlı oyuncularla galibiyeti arayacaktır.
Andone sürprizi olur mu?
Genel kanı Fatih hocanın kazanan takımı bozmayacağı yönünde. Ancak Gençler maçında nasıl ki Taylan’ı orta alanda gördük, bu maçta da bir Andone sürpriz olur mu! İstanbul’da kazandığı maçta Rumen oyuncu golleriye 3 puanı getiren isimdi. Andone sakatlıktan kurtuldu ve hazır gözüküyor. Etkili kontra oyuncusu olarak Sivas’ta Terim’in ilk 11 sürprizi olursa şaşırmam...
‘’Lider tam gaz‘’
Avrupa’daki gururumuz Başakşehir dün gece Gaziantep FK karşısında ilk yarıda epey zorlandı. Belki 90 dakikada vermeyeceği gol pozisyonunu ilk yarıda verdi. Konuk ekibin daha maçın başında yan direkten dönen atağının ardından Mert Günok’un üst üste kurtarışlarına bakarsak, Sporting Lizbon maçının yorgunluğu kısmen vardı. Okan Buruk, Avrupa Ligi’nde 120 dakika olağanüstü mücadele eden Demba Ba’yı dinlendirip, Crivelli ile tek forvet çıkardı sahaya takımını. Başakşehir adına akılda kalan Skrtel’in üst direkten dönen kafa vuruşu diyebiliriz. Başakşehir’in bu sezon dikkat çeken en büyük zaafı güçlü defansına rağmen üstüne gidildiğinde pozisyon vermesi. Bence bunun en büyük nedeni defansın önündeki oyuncuların iyi savunma yapamaması. Dün bu zaafı ilk yarıda çok net gördük.
Mert Günok hazırladı...
İkinci yarıda Başakşehir’de Elia’nın yerine Demba Ba vardı. Çift forvete dönen ev sahibi ekibi önce Clichy sonrasında İrfan Can’ın nefis golleriyle skoru 2-0’a getirdi. Ancak Gaziantep FK’nın maçı bırakmaya niyeti yoktu. Nitekim Kayode’nin yerine giren Kenan şık bir golle farkı bire indirdi. Konuk ekip tam maça ortak olma planları yaparken kalesinde 3. golü gördü. Mert Günok kaleden yaptığı pasla bu golün hazırlayıcısıydı. Crivelli’nin ortasında Günay ilk topu çıkardı, tamamlayan isim Demba Ba skoru 3-1’e taşıdı. Son bölümde oyun disiplininden kopan konuk ekip karşısında Başakşehir farkı artıracak gol pozisyonları yakaladı. Okan Buruk ve öğrencileri bu karşılaşmayı da kayıpsız geçerek maç fazlasıyla liderliğini sürdürdü.
‘’Yiğido'nun 'gücü' adına‘’
Başkent’te Sivasspor sahaya 3 puan için çıktı. Ligde zirve yarışında tökezlemek istemeyen Yiğidolar, kümede kalma savaşı veren Ankaragücü karşısında az ama net pozisyonlar yakaladı. Rıza Çalımbay sahaya ideal 11’i ile çıktı. Özellikle sol kanadı Mert Hakan ve Fernando ile kullanan konuk ekip aradığı gole çok yaklaştığı pozisyonlar yakaladı. Ankaragücü ise rakibin gücünü bilerek ilk toplarda etkili baskı uyguladı. Bu baskıdan kaptıkları toplarla da Sivasspor kalesinde gol şansı buldular ama Samassa’yı geçemediler.
36. Dakikada Stanojevic ikinci sarıdan kırmızı görünce maçın hikayesi başka bir hal aldı. Mustafa Reşit Akçay, forvetten Michalak’ı alıp yerine orta alana Faty’i koydu. İlk yarı iki takım adına da çok istemelerine rağmen gol sesi çıkmadı...
Galatasaray öncesi...
İkinci yarıda 10’kişi kalan rakibi kar∫ısında Sivasspor farkını koydu. Aslında kalelerinde golü görene kadar Ankaragücü gerçekten savunma yapmadan hücumu deneyen, gol arayan bir görüntü çizdi. Ancak Hakan Arslan ile gelen Sivasspor golü ev sahibi adına kırılma anıydı.
Bu dakikadan sonra biraz da yorgunluğun etkisiyle pas hataları ve kaptırılan topların miktarı çoğalmaya başladı. Zaten ikinci gol de böyle geldi. Mert Hakan rakipten kaptığı topla ceza alanına girdi, rakibin darbesine maruz kalınca Ümit Öztürk penaltı noktasını gösterdi. Mert Hakan penaltıda önce kaleci Ricardo’ya takıldı, dönen topta farkı ikiye çıkardı. Yatabare, uzatmada skoru 3-0 yaptı. Galatasaray maçı öncesi Sivasspor önemli bir galibiyet aldı.