Yiğidolar evindeki son maçta Gençlerbirliği’ne acımadı. Kırmızı-Beyazlılar, Kone’nin penaltısıyla öne geçti, Yatabare’nin golüyle kazandı. 60 puana ulaşan Rıza Çalımbay’ın öğrencileri son haftaya 3. sırada girdi. İç Anadolu ekibinin Devler Ligi hedefi için önünde sadece 90 dakika kaldı.

Sivasspor’da hedef bu sezonun son iç saha maçını 3 puanla kapatmaktı. Pandemi sürecindeki fikstüre çok da iyi başlayamayan Yiğidolar son haftalarda tekrar fabrika ayarlarını yakalamayı başardı. Dün gece Gençlerbirliği karşısında ilk yarıda sonuca erken gitmek isteyen bir Sivasspor vardı. Başkent ekibinin kalesini önce Mert Hakan ile yoklayan ev sahibi ekip Nortfeld’i geçemedi. Ardından baskı penaltıyı getirdi ve Kone takımını 1-0 öne geçirdi. Bu gol aynı zamanda Sivasspor’u rahatlattı. Hedefi 3.’lük olan Rıza Çalımbay’ın öğrencileri ayaklarına gelen bu fırsatı kaçırmamak için maça iyi motive oldu. Gençlerbirliği ilk yarı performansı tatmin edici değildi... Bu maça çıkarken matematiksel olarak düşme riski uzak da olsa yaşayan Hamza Hamzaoğlu’nun öğrencilerinden daha etkili bir futbol bekliyordum.

Bu fırsat kaçmaz!

İkinci yarıya Gençlerbirliği daha baskılı başladı. Üstüne gelen rakibi karşısında Sivasspor orta alanda kaptığı toplarla gollük pozisyonlar yakaladı. Çalımbay ikinci yarıda Erdoğan ve Hakan Arslan’ı alıp güç tazeledi. 66’da Gençler hücumdayken kaptıkları topla hızlı hücuma geçtiler. Erdoğan’ın asistinde Yatabare skoru 2-0’a taşıyıp bir anlamda takımı adına 3 puanı garantiledi diyebiliriz. Bu maçta dikkati çeken Sivasspor’da yeni sezonda olmayacak olan iki isim Emre Kılınç ve Mert Hakan’ın hırslı futbollarıydı. Son haftaya 3.’lük şansını oldukça yükselterek giren Sivasspor ayağına gelen bu fırsatı kaçırmaz sanırım...

İki takım için de artık bu sezon bir an evvel bitsin duygusuyla sahaya çıkmıştı. Galatasaray için kazanmak bir nebze olsun umuttu. İpler elinde değil ama son iki maçta alınacak 6 puan Avrupa kapısını belki açar diye oynadı Galatasaray. Göztepe kadro olarak farklı bir 11’le sahaya çıktı. İlk yarıda pas yüzdesi yüksek gözüken Galatasaray rakip ceza alanında yine etkisizdi. Akıllarda kalan Feghouli'nin nefis pasında Emre Akbaba’nın mutlak gollük pozisyonu dışarı atmasıydı. Konuk ekibin hucümlarına bakarsak biraz gol atacaklarına inansalar skoru değiştirebilirlerdi. İkinci yarı da penaltı kaçıran Galatasaray rakibini yüreklendirdi. İzmir ekibinin Mossoro ve Napoleoni'nin mutlak pozisyonlarını Okan önledi. 67’de Napoleoni'nin sayılmayan Göztepe golünün iptali düşündürücü bir karardı. Son bölümler risklerin alındığı dakikalardı. Napoleoni vazgeçmedi kafa ile beraberliği getirdi. İmzayı Emre Akbaba attı. 90+7'de genç Yunus Akgün son sözü söyledi. Özetle Tatsız tuzsuz bir maç geride kaldı.

Gecenin sorusu

İçerdeki son maçı olmasına rağmen Galatasaray’ın sıradan bir motivasyonla oynaması kabul edilir mi...

Maçın starı

Emre Akbaba.

Maçın olayı

Penaltı atışını Adem kullandı, Beto kurtardı hatalı çıkış nedeniyle tekrarlandı. İkinciyi Belhanda’nın da dışarı atmasıydı.

Kısa mesaj

Penaltı atışını bile kullanamayan Galatasaray Göztepe gibi ligin en formsuz takımına karşı üstünlük kuramıyorsa bu kadrodan yeni sezonda göreceğimiz isim sayısı çok çok az olacaktır...

Pandemi sonrası oynanan maçlara göre yapılan puan cetvelinde son iki sırada olan iki ekip İstanbul’da karşılaşacak. Göztepe ligde hedefi olmayan bir takım olarak süreci tamamlayacak. Galatasaray saha içi ve saha dışı faktörlerin tamamen aleyhinde gittiği bu dönemde son iki maçı kazanıp teselli bulmak istiyor. Terim‘in öğrencileri önce şampiyonluktan, sonrasında ikincilikten sonrasında da üçüncülükten kopunca tek ümit ilk dört içinde bitirip Avrupa Ligi’ne katılabilmek kaldı. İşte Göztepe maçı bu umudu sürdürmek için oynanacak bir karşılaşma.

Yakalar mı yakalanır mı?

Bir taraftan Beşiktaş ve Sivasspor’u yakalar mıyım, bir taraftan da ezeli rakibi Fenerbahçe ile Alanya’ya yakalanır mıyım endişeleri yaşayan Galatasaray için aslında kafaca bitmiş bir ekip deyimini kullanmak mümkün. Sadece Fatih Terim en azından kötünün en iyisiyle bitirmek için eldeki düşük profilli kadroyu motive etmeye çalışıyor. Şu bir gerçek ki Göztepe maçından çıkacak hiçbir sonuç bu Galatasaray takımı için sürpriz olmaz.

Seyircisiz ikisi de düştü

Bu iki maç Galatasaray’ın gelecek sezonki takım planlamasında bazı soru işaretli oyuncular için de belirleyici olacaktır. Göztepe’de hücum oyuncusu sıkıntısı var. Jerome, Deniz Kadah ve Serdar Gürler’in sakatlıkları sürüyordu. Wilczek de bunlara eklendi. İzmir ekibi de bir an evvel sezonu bitirip geniş bir revizyon yapmayı planlıyor. Özetle iki ekibin de tadı yok. Ortak özellikleri taraftarıyla müthiş motive olan iki takım seyircisiz ortamda en çok etkilenen ekipler oldular.

Kısa mesaj

Galatasaray haftalar sonra kazanıp bir nebze olsun moral bulmanın peşinde. Ev sahibi için kağıt üzerinde 3 puana çok yakın olduğu bir 90 dakika diyebiliriz... Geçen sezon 33. haftada Başakşehir‘i devirip liderliği ele geçiren Galatasaray’ın, bu sezonki 33. haftasına bakarsak, nereden nereye...

Ön plana kim çıkar?

Son haftalardaki kötü gidişte saha içinde en fazla çırpınan isimlerden biri Emre Akbaba’ydı. Skorun gelmesi için yine onun bir şeyler yapması gerekecek. Galatasaray adına fark yaratacak tek isim Emre olur gibi görünüyor.

Kasımpaşa kazanıp kopmak, Rizespor da kazanıp lige tutunmak için sahaya çıkmıştı. Bir hafta içinde zorluk derecesi yüksek karşılaşmalar ve maç sıklığının teknik adamları arayışa ittiğini gördük. Çaykur Rizespor’un hocası Ünal Karaman unutulmaz geri dönüşle kazandığı Kayserispor maçından sonra Kasımpaşa karşısına 5’li savunma hattıyla çıktı. Genç Burak, Oğuz Kaan ve Alberk ile Diamande’yi ilk 11 izledik. İlk yarısı düşük tempoda birbirlerini kontrol eden iki boksör gibiydiler. Hata oranı ve pozisyonu az ilk 45 dakikada kalecilere fazla iş düşmedi. İkinci yarı nefis bir golle başladı. Kasımpaşa atağında dakikalar 56’yı gösteriyordu. Rizespor savunmasından dönen topa Hajradinovic sol ayağıyla çok sert ve isabetli vurdu ki kaleci Tarık’ın bu golde yapabileceği fazla birşey yoktu... Aslında Ünal Karaman ikinci yarı için sarı kartlı Burak’ı ve Garmash’ı alıp daha ofansif bir planı vardı. Ama bu gol planlarını bozdu diyebilirim...

Tamam mı devam mı?

Rizespor’un beraberlik çabaları yeterli gözükmedi. 78’de oyuna giren Anıl Koç topla ilk buluşmasında usta bir vuruşla skoru 2-0’a getirdi... Arda Kardeşler’in Rizespor aleyhine verdiği penaltı kararı bana göre haksız bir karardı. Atışı kullanan Thiam topu yan direğe çarptırıp dışarı attı. 90 dakikanın özeti 3 puanı hak eden kazandı. Kasımpaşa bu galibiyetle ligde kalışını perçinledi. Çaykur Rizespor’un kalan iki maçına bakarsak işi kolay değil. Özellikle haftaya içeride Yeni Malatyaspor’a karşı tamam mı devam mı maçına çıkacaklar...

Başkentte pandemi sonrası ilk 3 puan için sahaya çıkan Galatasaray, son sıradaki rakibi Ankaragücü karşısında gol pozisyonuna giremeden ilk yarıyı bitirdi. Ankaragücü ise en 4 net pozisyondan yararlanamadı. Terim’in öğrencileri topa sahip olmada maharetli ancak rakip ceza alanına girmede ve son vuruşlarda etkisizdi. İkinci yarısında biraz daha kımıldar gibi oldu ama sonuç yoktu. Ankaragücü genç Emin’in tecrübe eksikliğinden kaynaklanan penaltısıyla öne geçti.

Bu maçın Alanyaspor yenilgisinden farkı son vuruş farkıydı. Alanyaspor yakaladıklarını atabilecek silahlara sahipti. Ankaragücü’nün eksik tarafı bu olduğu için sadece penaltı golüyle kazanan taraftı. Sonuçta pandemi sonrası kazanamama serisini sürdüren Galatasaray Başkent'ten de eli boş döndü.

Gecenin sorusu

Fatih Terim’in bu kadar sorumsuzluğuna duyarsızlığına rağmen Belhanda’ya tahammül etmesi. Kulübeden kim gelirse gelsin Faslı’dan daha faydalı olacağı kesin.

Maçın starı

Okan Kocuk çok zor zamanda kaleyi Muslera’dan devraldı. Önünde devamlı değişen savunma hattına rağmen ortalamasını vasatın altına indirmedi.

Maçın olayı

17 yaşında ilk 11 oynayan Emin Bayram’ın üstelik sahaya kaptan olarak çıkması.

Kısa mesaj

İstatistiksel farkın Galatasaray’a fark getirmediği ortada. Bu sistemde ancak kaliteyle başarılı olacağını daha önce gördük.

Alanya’da oynamadan iki gol bulan bir Alanyaspor izledik ilk yarıda. Galatasaray, beklendiği gibi Seri merkezli pas futboluyla rakibi bir sağa bir sola koşturup ara toplarla da gol atmayı planlamıştı. Ancak bu sistemi uygularken oyuncu kaliteniz yüksek olmalı. Şu anda çaresizlikten çıkan 11’le bu sistemi uygularken arıza çıkmaması mümkün değil. Nitekim 40 dakika belki çok pozisyon bulamadınız ama rakibine temposuz etkisiz hale getirmişsiniz. Ancak bir taç bir uzun toptan yenilen iki hata golü bence sistemin arızasıdır. Neyse ki Adem kaçırdığından daha zorunu atarak farkı bire indirip ikinci yarı için bir umut oldu...Maçın ikinci yarısında ilk yarının kopyası gibiydi. Rakip ceza alanına kadar çok iyi gelen ama son vuruşları beceremeyen bir Galatasaray izledik. Fatih Terim kulübesine dönüp baktığında gerçekten fazla alternatifi yoktu. Bu 11’den bir puan veya puanlar çıkartmayı denedi sonuna kadar. Oysa Erol Bulut kulübesi bakıp istediği hamleleri yapacak gücü vardı... Nitekim bu hamlelerde geldi. Yine de istatistik olarak Galatasaray çok üstün gözükse de skoru korumak isteyen rakibi açamadı...

Gecenin sorusu

Rakiplerinin puan kaybettiği bir periyotta ayağına gelen 3.lük şansını yakalamışken yenilen iki golde bu kadar büyük hata yapılır mı?

Maçın starı

Papiss Cisse, attığı gollerde farkını gösterdi. Son vuruşlarda ne kadar etkili bir oyuncu olduğunu dün gece bir kere daha gösterdi.

Maçın olayı

Bana göre maçın kırılma anlarından biriydi, ikinci yarıda Belhanda’nın ortasında Adem’in nefis kafasının yan direkten dönmesi

Kısa mesaj

Artık ilk ikinin belli olduğu Süper Lig'de üçüncülük çok kıymetli. Yeni sezonda Avrupa’da olabilmek için bu şansı kullanmalı Galatasaray...Ancak 8 maçlık pandemi sonrası 5. haftayı oynayıp hala 3 puanla tanışamamak düşündürücü.

Pandemi sonrası kara bulutların üzerinden bir türlü ayrılmadığı Galatasaray, Alanya’nın güneşli havasında aydınlığa çıkmak istiyor. Son 3 maçta 9 gol atan kupa finalisti Alanyaspor karşısında bu kadar sakat ve cezalıyla deplasmandan iyi sonuç alabilirler mi? Şampiyonluk şansını kaybetmiş ancak Avrupa kupalarında mücadele etmek için ilk 4 içinde olmak en büyük hedefi şu anda Galatasaray’ın. Alanyaspor’un istikrarlı kadrosu ve golcü yapısıyla Galatasaray eğer maçı 11’e 11 oynarsa, öncelikle en iyi yaptığı iş olan topu kendinde tutarak rakibe tempo yaptırmamayı deneyecektir. Şu ana kadar Okan Kocuk kaledeki performansıyla göz doldurdu. Bu maçta da hücum hattı etkili Alanyaspor karşısında çok iş düşecek.

Pes etmek yok!

Bana göre Başakşehir ve 10 kişi kalıp kaybettiği Trabzonspor maçındaki futbolu hem istatistik açısından hem de sahadaki etkisi açısından başarılıydı. Fatih Terim, Beşiktaş’ın Kayseri’de kaybetmesinin ardından Alanya’da pandemi sonrası ilk galibiyeti hedefleyecektir. Tüm eksiklere rağmen sistem takımı olan ve bunu sahada uygulayabilen Galatasaray, zorlu rakibi karşısında 3 puana oynayacak. Terim’in felsefesinde pes etmek yoktur sonuna kadar mücadele vardır. Tabii ki Erol Bulut muhtemelen Fenerbahçe Teknik Direktörü olmadan önce ezeli rakibe çelme atmak için takımını motive edecek.

Ön plana kim çıkar?

Muslera, Lemina, Feghouli, Falcao, Saracchi ve Trabzon maçı öncesi ayrılan Onyekuru’dan yoksun bir Galatasaray’da Adem’in cezasının tamamlaması bir nebze olsun yüzleri güldürdü. Forvetsiz kadroda Emre Akbaba ile gol arayan sistem en azından Adem ile daha etkili olabilir.

Kısa mesaj

Alanyaspor ev sahibi olarak kazanabilecek güçte, ama bir Galatasaray galibiyetinin son iki maçta skora bakmaksızın, oynadığı futbolu değerlendirerek sürpriz olmayacağını düşünüyorum...

Lider Başakşehir zirve yolunda sahasında favori olduğu bir maça çıktı dün gece kendi sahasında. Denizlispor ise bu sezon Süper Lig’deki ilk yılında inişli çıkışlı bir grafik çizdi şimdiye kadar. İçeriden çok dışarıda daha çok puan toplayan Horozlar ilk yarıda az hata ve iyi bir savunma ile Başakşehir’e gol şansı vermedi. Başakşehir’in geriden oyun kurmasına müsaade eden Denizlispor kontrollü bir alan savunmasıyla mücadele etti. Aslında Antalyaspor maçındaki eksik isimlerin kadroya dönmesiyle Epureanu hariç ideal takımla sahaya çıkmıştı. Başakşehir zaman zaman kanatlardan zaman zaman da içeri verkaçlarla golü arasa da kaleci Tolgahan veDenizlispor savunmasını geçemeyince soyunma odasına iki takım da 0-0’lık skorla gitti. İkinci yarıya ilk yarının güveniyle etkili başlayan taraf Denizlispor’du. 50. dakikanın içinde Rodellaga ile iki kere net gol pozisyonu yakalayan Denizlispor, Mert’i geçemedi.

Mustafa Yumlu ve penaltı!

‘Oyunda tam dengeyi kurdum’ derken Denizlispor kalesinde golü gördü. 65. dakikada sağ kanattan kullanılan duran top organizasyonunda Crivelli kafa ile takımını 1-0 öne geçirdi. 77’de ise sol kanattan Crivelli’nin ortasında top ceza alanı içinde Mustafa Yumlu’nun eline çarpınca Abdulkadir Bitigen penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Visca sert bir vuruşla skoru 2-0’a taşıdı. Başakşehir ilk yarısında zorlandığı Denizlispor karşısında ikinci yarıdaki baskısıyla gelen gollerle 3 puanı alıp 31. haftayı da lider bitirmeyi başardı.