Sahaiçi değil, sahadışı şartlar nedeniyle Kayserispor’un kümede kalma savaşı yaptığı bir gerçek. Nitekim yönetim futbolculara olan vecibelerini yerine getirdiğinde neler yapabildiklerini Prosinecki idaresinde gösterdiler. Dün gece Beşiktaş karşısında orta alandaki en önemli kozu Mensah cezası nedeniyle yoktu. Yine de müthiş gözü kara bir ilk yarı oynadı. Sergen Yalçın da rakibin galibiyete oynayacağını bilerek ilk11’de Necip sürprizi yapıp savunmayı sağlama almak istedi. Sağ bek Lopez’i tecrübesine güvenerek solda, Lens’in karşısında oynatması da Prosinecki’nin bir başka kumarıydı. Beşiktaş yan toplardan net gollük pozisyonlar yakaladı ama Lung’u geçemedi. İkinci yarı başında genç Rıdvan’ın hatasını affetmeyen Kayserispor, son haftaların formda ismi Hasan Hüseyin ile öne geçti. Beşiktaş bu gole 60’ta Sergen Yalçın’ın 3 oyuncu hamlesiyle cevap vermek istediğini gösterdi... Atiba ile gelen beraberlik golü 3 puan için riski artırdı. Gecenin flaş ismi Hasan Hüseyin serbest atıştan takımını tekrar öne geçirdi. Ardından gecenin kaçıranı Artem hızlı hücumda skoru 3-1'e taşıdı...

Gecenin sorusu

Sergen Yalçın’ın geleceğin sol beki olarak hazırladığı Rıdvan’ı ilk hatasında çıkartması doğru mu?

Maçın starı

Kayserisporlu Hasan Hüseyin golleriyle ve futboluyla gecenin yıldızı. Tabii ki bir başka isim de sezonun en çok kurtarış yapan ismi Lung’du.

Maçın olayı

Beşiktaş’ın böyle kritik maça önce savunma ağırlıklı, sonrasında tamamen kontrolsüz bir hücum düzenine geçmesiydi.

Kısa mesaj

Kayserispor bundan sonra oynayacağı rakipleri Başakşehir ve Trabzonspor’a hesaplarınızı revize edin dedi, bu skor ve futboluyla...

İstanbul’da Temmuz ayında malum şartlar nedeniyle 18.30’da oynanan bir maçta bu hava sıcaklığında öncelikle iki takımın oyuncularına çok hoşgörülü eleştiri yapmalıyız. Sivasspor şampiyonluk yarışında olabilmek için evindeki Kayseri yenilgisini telafi etmek zorunda olduğu bir maça çıktı. Aslında Yiğidolar 2009’da da şampiyonluğa ramak kalmış ama son anda Beşiktaş’a kaptırmışlardı. Gerçekten bu dönemleri oynamak kolay değildir. Rıza Çalımbay formda rakibi Kasımpaşa’ya karşı tüm silahlarını sahaya sürdü. İlk yarıya bakarsak mücadele vardı, hırs vardı ama orta alanı geçen ataklar genelde ceza alanlarında eridi. Tehlikeli pozisyon diyebileceğimiz notlara bakarsak çok çok azdı. 0-0’lık ilk yarı skoru maçın hakkıydı...

Kırmızı momentumu değiştirdi

İkinci yarıya Sivasspor Fernando’nun yerine Kone ile başladı. Ev sahibi ekipte de Pavelka ikinci yarıya Hajradinovic’in yerine girdi. 55’te Ndongala çıktı Yusuf Erdoğan sahadaydı. İki takım da dengeyi bozmaya çalışırken 68’de Kasımpaşa’nın sağ beki Florent, Emre Kılınç’a sert girince ikinci sarıdan kırmızı görerek takımını 10’kişi bıraktı, sayısal dengeyi bozdu. Bu dakikadan sonra üstünlüğü ele alan bir Sivasspor ve bir puana oynayan bir Kasımpaşa vardı sahada. Ancak konuk ekip eksik rakibine karşı tam istediği baskıyı kuramadı.

Tüm kozları oynadı

79’da Kone ile gelen gol ofsayt gerekçesiyle VAR’dan döndü ve iptal oldu. Fuat Çapa oyunun son bölümünde yorulan, pek de gününde olmalar Koita’nın yerine Quaresma’yı aldı. Çalımbay da Erdoğan’ı alarak tüm ofansif hamlelerini yapıp 3 puanı almak istedi. Ancak günün başarılı ismi kaleci Ramazan Sivasspor’a geçit vermedi. Beraberlik Sivasspor adına önceki maçtaki yenilgiye bakarsak buruk bir puan. Kasımpaşa için ise evinde 10 kişi kaldığı maçta aldığı bir puanı teselli olarak görmek mümkün.

Antalya’da gece olmasına rağmen sıçak havanın futbolcuları etkilediği daha ilk yarıda belli oluyordu. Lider Başakşehir 3 önemli eksikle geldiği Antalya’dan lider dönmek için kazanmak zorundaydı. Antalyaspor ise 11 maçtır kaybetmeyen bir takım olarak bu ünvanı sürdürmek için sahaya çıktı. Skrtel’in dönmesiyle klasik savunma hattını yakalayan Başakşehir’de, orta alana Mehmet Topal ve Berkay Özcan, kanatta da Gulbrandsen’i gördük. Ev sahibi ise Hakan Özmert’in yokluğunda orta alanda Fredy’nin yanına Ufuk monte edilmişti. İlk tehlike Podolski’nin sert şutu ve Mert’in kurtarışıyla Antalyaspor’dan geldi.

Demba Ba sahnede

Daha sonra Demba Ba ile fırsatlar yakalayan ama değerlendiremeyen Başakşehir atakları vardı. İlk 45 dakikadaki düşük tempoya bakarsak iki taraf da kontrollü futbolla sanki hamlelerini ikinci yarıya bırakmış gibiydiler... İlk yarı biterken Sinan ile başlayan atakta Jahovic uygun durumda Podolski ile topu buluşturamayınca takımlar soyunma odasına golsüz beraberlikle gitti...

Savunmadan büyük hata

İkinci yarıya Fredy’nin yerine Chico ile başylayan Antalyaspor sol kanattan Hamilton ile etkili ataklar yaptı. Başyakşyehir savunması tecrübesiyle kademeleri iyi yapınca pozisyonlar eridi gitti. Tamer Tuna 58’de Ersan’ı çıkartıp Celutska’yı alarak güç tazeledi. Son 20 dakika da aşırı sıcak açıkcası ‘bakalım kim ayakta kalacak’ dedirtti. Tabi ki bu bölümde daha gergin olan aradığı golü bulamadıkça kafaların karıştığı bir Başakşehir vardı. 74. dakika ev sahibi adına kader anıydı diyebiliriz. Podolski gole giderken arka adalesi atınca pozisyon bitti. Hemen ardından Demba Ba ile gelen golle Başakşehir rahat bir nefes aldı. Bu golde Antalyaspor savunmasının da büyük hatası vardı... Uzatmada ise Elia sonucu perçinledi.

Zirveyi çok yakından ilgilendiren karşılaşmada Başakşehir 11 haftadır kaybetmeyen Antalyaspor önünde 3 puan arayacak. Yeni jenerasyon diyebileceğimiz iki teknik adam Okan Buruk ile Tamer Tuna taktiksel anlamda tüm hünerlerini sahada gösterecek. Buruk, Akhisar ve Rize’deki çıkışını Başakşehir‘de şampiyonlukla taçlandırmaya çok yakın. Ancak son Galatasaray maçında kazansa belki de 'şampi' diyebileceğimiz bir noktaya gelecekti. Ama hem futbolu vasatı geçemedi hem berabere kaldı hem de Visca, Aleksic ve Mahmut'u kaybetti.

Başakşehir'i sallayacak hücumcular...

Antalyaspor cephesinden bakarsak Hakan Özmert'in yokluğu önemli bir eksi. Ancak özellikle ofansif anlamda Başakşehir‘i sallayacak silahlara sahip Akdeniz ekibi. Bu akşam her rakibi evinde devirebilecek güce sahip rahat bir Antalyaspor izlerken, karşısında şampiyonluk yolunda çok avantajlı gözükse de geçen yılki travmayı unutmayan tedirgin bir Başakşehir olacak. ‘Kim kazanır’ sorusuna gelince; deyim yerindeyse bu maçtan çıkacak hiçbir sonuç sürpriz olmaz...

Rıza Çalımbay şampiyonluk yarışında ‘kolay bir fikstüre sahip olduğumuz görüşüne katılmıyorum’ derken bu maçların zorluğunu hissetmişti. Gerçekten Anadolu takımındaki futbolcuyu büyük takımlara karşı motive etmek daha kolaydır. Dün de son sıradaki Kayserispor karşısında ilk yarıda inişler çıkışlar yaşadı Sivasspor. Emre Kılınç’ın direkten dönen şutu, Mert Hakan’ın kaçırdığı penaltı Yiğidolar’ın kimyasını bozdu. Özellikle transferin gözdesi iki oyuncunun da performansları haberlerden fazlasıyla etkilendiklerini gösterdi. Ancak ilk yarıda Kayserispor’un da hakkını vermek lazım. Pedro Henrique ve Mensah dikine yaptıkları hücumlarla Sivasspor’a zor anlar ya∫attılar. Konuk ekip önemli pozisyonlar yakalamasına rağmen ilk yarıdaki tek gol gol ceza alanı dı∫ından Hasan Hüseyin’den geldi.

İyi gününde değildi

İkinci yarıda Sivasspor’un beklenen reaksiyonunu göremedik. Baskılı gözükse de final pasları ve son vuruşlar etkili değildi. Çalımbay’ın oyuncu hamleleri Kone, Ziya ve Erdoğan katkı açısından beklentiyi karşılamadı. Yiğidolar beraberliği kovalarken penaltıdan Mensah’ın ayağından golü gördüler. Mete Kalkavan’ın bu kararda ‘Var’ uyarısı sonrası görüntüye bakmadan penaltıyı göstermesi evsahibi kulübesinden çok tepki gördü. Sivasspor bu yenilgiyle zirve yarışında ağır bir yara alırken futbol olarak da iyi gününde değildi. Kayserispor ise alt sıralardaki takımların kaybettiği bir hafta da çok değerli bir 3 puan aldı.

Kadıköy’de Fenerbahçe için prestij maçıydı. Aslında 6 maçta alınacak 18 puan Avrupa kapısını açabilme ihtimalini taşıyordu. Ancak gelecek sezon için futbolcuların kafalarındaki belirsizlik bu inancı körelten bir neden. Malatyaspor ise kesinlikle İstanbul’dan eli boş dönmek niyetinde değildi. Ancak böyle bir iklimde motive olmanın zorluğu ilk yarıda az pozisyonlu bir maç izletti. Önce Umut ile Malatyaspor sonrasında Rodrigues ile Fenerbahçe gole yaklaştı. İkinci yarıda iki takım da daha ataktı. Umut’un, Gökhan’ın pasında şık vuruşu yan direkten dışarı gitti. 66’da Gökhan Töre’nin kırmızı görmesi dengeleri değiştirdi. Fenerbahçe’nin Muriç ile gelen golü hazırlanış olarak çok şıktı. Sonrasında akılları hakemin verdiği kırmızı kartta kalan bir Malatyaspor izledik... İki tarafın da oyuncu hamleleri vardı. Sonradan oyuna giren Yusuf ve Donald ile gelen iki gol Malatyaspor İçin umuttu. Ama beraberliğe üzüleceği maçı kaybederek adeta yıkıldı Yeni Malatyaspor.

Gecenin sorusu

Hakem Ali Şansalan, Gökhan Töre’ye, çıktığı hava topu mücadelesinde gösterdiği kırmızı kartı, Emre’ye gösterir miydi?

Maçın starı

Fenerbahçe’de Ozan Tufan yenik duruma düşen takımını attığı iki golle zafere taşıyarak gecenin yıldızı oldu.

Maçın olayı

Fenerbahçe aynı Kayserispor maçında olduğu gibi sonucu kabullenmedi ve uzatmalarda attığı gollerle 3 puana ulaştı.

Kısa mesaj

Fenerbahçe’nin bu maçla birlikte gelecek sezon yapılanmasında takımda kalması muhtemel isimlerle mücadele etmesi daha gerçekçi olur...

Uzun yıllardır en iyi iç saha takımı olma unvanına sahip Galatasaray ’ın pandemi sonrası içerde seyircisiz oynadığı maçtaki motivasyonu önemliydi. Üstelik rakip 5-3- 2 formatıyla oynayarak risk alan bir takım. Nitekim kanatları iyi kullanan ve gol arayan Gaziantep FK ilk yarıda 3 net poziyon bulurken birini de gole çevirdi. Galatasaray önemli eksikleri olmasına rağmen Rize maçındaki negatif görüntüsünü silmişti. Pas kalitesi de Aslan’a çok kaliteli iki gol getirdi. Galatasaray ikinci yarıda 10 kişi kalmasına rağmen skoru 3-1’e getirdi. Aslında iyi bir ilk yarıdan sonra rahatlıkla 3 puanı cebine koyması gerekirken, Belhanda ’nın hatalı geri pası ve Ahmet ’in kırmızı kartı Sarı-Kırmızılılar’ın işini zora soktu. Son dakikalar hakemin ipin ucunu kaçırdığı dakikalardı. Gol iptalinden sonra Okan ’ın topu elinde fazla tutma gerekçesi günah çıkartma gibiydi. Maalesef pandemi sonrası hakem performansları vahim.

Gecenin sorusu

Gaziantep FK’nın 2. golünde VAR ile konuşan Alper Ulusoy’un golü vermesi. Oysa Kenan ceza alanında kalecinin aksiyon alanında ve ofsayttaydı. Ankaragücü ’nün bu hafta sayılmayan golüne bakarsak iptal olmalıydı.

Maçın starı

Feghouli geçen sezon şampiyonluğun mimarlarındandı. Dün gece de asist ve golüyle maça damgasını vurdu. Pas trafiğini nefis yöneten Cezayirli takımını 3 puana taşıyan isimdi.

Maçın olayı

Stopersiz Galatasaray ’da Lemina’nın performansı diyebiliriz. Ofansif gücü yüksek isimlere karşı ayakta kalmayı başardı.

Kısa mesaj

Seyircisiz maç olmasına rağmen sahadaki tempo ve iki takımın da kazanma hırsı takdire değerdi..

Sahaya, deplasmanda aldığı 1-0’lık skorun avantajıyla çıkan Alanyaspor ilk yarıda işi şansa bırakmadı. Oysa moralli Antalyaspor’dan daha hırslı, baskılı bir futbol bekliyordu herkes. Alanyaspor iç sahadaki etkili ve direkt kaleye giden futbolunu iki korner atışından gelen golle süsledi. Özellikle geçiş oyununu iyi yapan ev sahibi, doğru koşularla rakibin savunma dengesini bozdu. Belki atılan iki gol duran toptan ve karambolden geldi. Ancak Fernandes ile Cisse ve Efecan da önemli pozisyonlar buldu.

Fernandes direğe takıldı

Fernandes iki kez direğe takıldı. Antalyaspor ne yaptı derseniz, futbol olarak çok yetersizdiler. Buna rağmen Jahovic ve Sinan Gümüş ile şanslar buldular fakat Marafona’yı geçemediler. İlk 45 dakikayı özetlersek; oyunun tek hakimi Alanyaspor’du. İkinci yarı Antalyaspor bir direnç gösterir mi derken dakikalar 50’yi gösterdiğinde tabelada 4-0lık Alanyaspor üstünlüğü vardı. Aslında bu maç öncesi İstanbul’da Beşiktaş’ı devirmiş bir Antalyaspor’un sahaya 1-0 yenilgi ile çıkması handikap oluşturmaz diye düşünmüştük. Aynı şekilde Alanyaspor’un da İstanbul’da Başakşehir’e kaybederken akıllarının bu maçta olduğunu yorumluyorduk.

Geceye damga vurdular

Ancak bu iki yorumdan Alanyaspor için olanı tuttu ama Antalyaspor öngörümüz müthiş yanılttı. Erol Bulut takımını finale taşırken iyi futbol ve sükseli bir skorla geceye damgasını vurdu. Antalyaspor elendi ama prestij açısından da hasarlı bir maçı geride bıraktı. Alanyaspor kolay lokma olmadığını kanıtlarken gözünü Avrupa’ya dikti...