Göztepe galibiyeti ile moral bulan Galatasaray, Trabzonspor'u konuk etti. Kazanan takımı genelde değiştirmeyen Fatih Terim, bu mücadelede Halil yerine Babel'e forma verdi.

Trabzon cömert davrandı

Karşılaşmaya Trabzonspor hızlı başladı. Konuk takımda 5'te Bakasetas vurdu, Muslera gole izin vermedi. Galatasaray ilk on dakikalık bölümün ardından biraz toparlansa da hücuma çıkma konusunda ciddi sorunlar yaşadı. Sarı-Kırmızılılar durağan bir oyunla oyunu orta alanda tuttu. 25'te Bakasetas ceza sahasında vurdu, Muslera son anda kornere çeldi. İlk yarının son bölümünde tempo düşerken, Trabzonspor ilk 45 dakika boyunca rakibine oranla daha ciddi ataklar geliştirdi. Galatasaray ise yakaladığı bir çok köşe atışını alışıla geldiği gibi etkisiz kullandı.

Son dakika golü

Galatasaray ikinci yarıya Feghouli-Halil değişikliği ile başladı. Sarı-Kırmızılılar ikinci devrenin başında ön bölgede oynamaya çalışsa da hücumdaki sorun devam etti. Galatasaraylı oyuncular bu durumu değiştirmek için çok da bir girişimde bulunmadı. Özellikle Babel, takımını adeta eksik bırakan isimdi. Trabzonspor ise sabırlı oyununun karşılığını golle aldı. 76'da Edgar'ın vuruşunda top ağlara gitti: 0-1. 90+6'da serbest vuruş organizasyonu sonrasında, Emre Akbaba ceza sahası içerisinde önünde kalan topu ağlara gönderdi ve maça denge geldi: 1-1. Bu gol aynı zamanda da maçın sonucu oldu. Fatih Terim'in takımı son anda bir puan alsa da, kaybedilen iki puan zirveyle puan farkının kapanmasına engel oldu. Galatasaray için artık her şey çok daha zor.

Fatih Terim’in ekibi, Trabzonspor karşısında da Göztepe maçındaki gibi orta alanda etkili olmak zorunda. Taylan, Gedson, Emre Kılınç ve Kerem yükün büyük bölümünü omuzlamak durumundalar. Sadece hücumda iş yapmak yetmez, rakibin kanat oyuncularını da durdurmalılar.

Göztepe’yi 3-1 mağlup eden Galatasaray şampiyonluk umudunu sürdürdü. Haftalardır yaşadığı puan kayıpları ve oynadığı kötü futbol nedeniyle eleştirilen Sarı-Kırmızılılar İzmir’de galip gelirken ortaya da iyi bir oyun koydu. Orta alanı rakibinden alan ve takım oyununu maçın büyük bölümüne yayan Fatih Terim’in öğrencileri uzun bir aradan sonra şampiyonluğa oynayan bir takım görüntüsü verdi. Tabi Göztepe galibiyeti sadece bir başlangıç olarak görülebilir. Kalan tüm maçları final niteliğinde olan Sarı-Kırmızılılar’ın hata yapma şansı yok.

Bireysel hata olmamalı

Terim’in ekibi, Trabzonspor karşısında da yine orta alanda etkili olmak zorunda. Taylan, Gedson, Emre Kılınç ve Kerem bu mücadelede yükün büyük bölümünü omuzlamak durumundalar. Bu karşılaşmada orta saha oyuncularının sadece hücumda etkili olması yetmeyebilir. Özellikle rakibin kanat oyuncularını bu alanda durdurmak zorundalar. Savunma kısmı sadece Saracchi ve Şener’e kalırsa kaleyi savunmak çok zor olacaktır. Tabi Marcao ile Luyindama’nın da sezon boyu sık sık yaptıkları bireysel hataları yapmamaları gerekiyor. Galatasaray, Göztepe mücadelesindeki oyunu biraz daha geliştirirse, kritik virajı 3 puan alarak dönebilir.

Son haftalarda kaybettiği puanlarla şampiyonluk yarışında oldukça dezavantajlı bir konuma gelen Galatasaray, Göztepe’ye konuk oldu. Fatih Terim, eksik ve cezalı oyuncuların yokluğunda beklenen kadro ile sahaya çıktı.

Kerem sahne aldı

Galatasaray maça iyi başladı. Oyunu ön bölgede oynayan Fatih Terim’in takımı kanat akınlarıyla, rakibi karşısında gol aradı. Özellikle Saracchi’nin bölgesini kullanmayı tercih etti. Göztepe orta alanı hızlı geçerek, tehlike yaratmayı düşündü. 9’da Burekovic ortaladı, Diabate harika bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-0. Galatasaray savunmasında bu pozisyonda rakibini rahatsız eden bir oyuncu yoktu. Golden sonra yine ön bölgede oynamaya devam eden Terim’in takımı etkisini artırdı. Art arda yakaladığı duran toplardan netice alamayan Galatasaray’da beraberliği Kerem sağladı. 19’da Halil ceza sahasına hareketlenen Kerem’e çok güzel bir pas attı. Kerem bekletmeden vurdu: 1-1. 39’da bu kez Taylan, Kerem’e harika bir pas attı, ilk golde olduğu gibi ceza sahası sağ çaprazından vurdu: 1-2. İlk yarının son dakikalarında Halil ve Feghouli ile iki net fırsat yakalayan Sarı- Kırmızılı takım, belki de ilk yarıda istediği sonucu alabilirdi. Göztepe kalecisi İrfan Can takımın şansını ikinci yarıya taşıdı. Galatasaray uzun zaman sonra belirli bir organizasyon ve disiplin içerisinde oynadı ve hem oyun hem de skor üstünlüğünü aldı.

Baskı golü getirdi

Sarı-kırmızılılar baskıyla Göztepe’yi kendi yarı alanında tutmayı başardı. 64’te Halil, Nwobodo’nun ceza sahası içerindeki müdahalesi sonrası yerde kalınca, hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Kerem takımının ve kendisinin üçüncü golünü attı: 1-3. 65’ten sonra tempo düşerken, oyuncu değişiklikleri ile de karşılaşma sık sık durdu. Karşılaşmanın genelinde oyuna hakim olan, uzun bir aradan sonra bir maçı domine eden ve takım halinde mücadele gösteren Galatasaray, sahadan 3-1’lik galibiyetle ayrılarak, zirve yarışında kalmayı başardı.

Başkan'ın son dönemdeki çıkışları, yönetim ve camia içindeki bölünmeler, teknik heyet ve takımdaki rahatsızlıklar, üst üste yaşanan puan kayıpları ve bunlar yetmiyormuş gibi kadrodaki eksikler... Galatasaray, tüm bu kriz sürecinin gölgesinde, Göztepe deplasmanında belki de şampiyonluk yolundaki "Tamam ya da devam" maçına çıkıyor.

Son haftalarda kaybettiği puanlarla zirve yarışındaki iddiasını nerdeyse tamamen kaybeden Galatasaray, Göztepe’ye konuk oluyor. Fatih Terim’in takımı şampiyonluktaki az olan şansını sürdürebilmek için mutlaka 3 puan almak zorunda. Fakat bu çok da kolay görünmüyor. Takımın son haftalardaki kötü performansı, bireysel hataların devamı bu deplasmana da yansırsa Galatasaray’ın bir hüsran daha yaşaması sürpriz olmaz. Haftalardır sakat, cezalı ve korona olan oyuncularının yokluğunda Fatih Terim bu kez de forvette sorun yaşayacak. Falcao’nun sakatlığı, Mohamed'in koronaya yakalanması ve Babel’in cezalı olması nedeniyle ileri uçta Halil ya da Oğulcan ikilisinden birinin tercih edilmesini zorunlu kılıyor.

Nasıl motive edeceksiniz?

Aslında oyuncuların formsuz ve moralsiz olmasından, kadroda eksiklerin fazlalığından çok Galatasaray’ın içinde bulunduğu kriz ortamı asıl olumsuz etken olarak görünüyor. Mustafa Cengiz’in GSTV’de oyuncularına ‘şeref ve haysiyet’ hatırlatması yapmasının etkisi Florya’da henüz geçmemişken yine Cengiz’in, Fatih Terim ve Donk’u hedef alan söylemlerinin basına yansıması ipleri tamamen kopardı. Yaşanan bu sürecin ardından futbolculara ‘siz sahaya odaklanın’ demekle motive edemezsiniz. Mevcut şartlarda Galatasaray her zamankinden daha zor bir maça çıkacak. Umutlu olmak için pek neden gözükmüyor.

Bu süreçte ne yaşandı?

Galatasaray, son yıllarda yaşanan en büyük krizin gölgesinde, zorlu Göztepe deplasmanına çıkıyor. Başkan Mustafa Cengiz'in takımı hedef alan, "Futbolcuların şeref ve haysiyetlerini hatırlamaları gerekiyor. Adamların ipinde değil" sözleri ve sonrasında yayınlanan, yönetim tarafından yalanlansa da, Florya'da ciddi yaralar açan, "Donk'un seks partilerinden bıktık... Fatih Terim bir ABD'de bir Bodrum'da..." gibi ithamlar, kulüpte tam anlamıyla ortalığı karıştırdı. Teknik patron Fatih Terim ve öğrencilerinin, Göztepe karşılaşmasının öncesi veya sonrasında bu yaşananlara nasıl bir tepki koyacağı büyük merak konusu. Ancak olası bir puan kaybı ve protesto halinde, krizin daha da derinleşeceğini kestirmek güç değil.

Son altı maçından sadece beş puan alabilen Galatasaray şampiyonluk şansını neredeyse mucizelere bıraktı. Zirve yarışındaki rakiplerinin yaşadığı puan kayıplarına rağmen aradaki farkı eritemeyen Sarı-Kırmızılılar için kalan sekiz maç için umutlu olmak zor. Her ne kadar alınabilecek 24 puan ortada dursa da sahadaki görüntü hayal kurmaya dahi müsaade etmiyor. Bu kötü gidişi sadece bir nedene bağlamak doğru olmaz. Yönetim, teknik heyet, futbolcular ve hakemler bu durumun ortaya çıkmasının etkenleri.

Israr olumsuz yansıdı

Devre arasında istediği transferlerin büyük bölümü gerçekleşen Fatih Terim’in formsuz olduğu bir gerçek. Kadro istikrarını yakalayamayan Terim, güçlenmiş kadrosunu da iyi kullanamadı. Tecrübeli teknik adam hemen hemen her maçta rotasyona giderken iskelet kadroyu oluşturamadı. Üst üste hata yapan ve form durumu her geçen gün geriye giden bazı oyuncularda ısrar edilmesi de takıma olumsuz yansıdı. Öte yandan performansı yükselen Kerem ve tecrübesinin yanı sıra takımın en teknik isimlerinde biri olan Feghouli gibi isimlerin yedek kulübesinden kurtulamaması takımın üretken olamamasına neden oldu.

Gerçekçi çözümler üretilebilirdi

Fatih hocanın çözemediği en büyük sorunlardan biri de sezon başından bu yana devam eden bireysel hatalar. Bu hatalar yüzünden neredeyse her hafta kalesinde gol gören Galatasaray çok önemli kayıplar yaşadı. Bu sorun anlık ve sadece oyuncu eksenli düşünülmeseydi daha gerçekçi çözümler üretilebilirdi.

Tatil rezervasyonları hazır

Geriye düştüğü maçları çeviremeyen ve yediği ilk golden sonra toparlanamayan Galatasaray’da oyuncular takım olmaktan çok uzakta. Yenilgiyi kabul eden, her türlü sonuca razı bir görüntü sergileyen sahadaki isimler takım ruhundan çok uzakta. Hedeften kopmuş, bir hedefe ulaşmak için çaba göstermeyen oyuncu topluluğu, bulunduğu durumdan hiç rahatsız gözükmüyor. Birkaç oyuncu dışında duruma isyan eden de yok. Çoğunun yaz tatili için rezervasyonlarını yaptığı kesin. Ligin en iyi kadrolarından birine sahip olan Galatasaray’ın bu kadar kolay teslim olması kabul edilir bir durum değil.

Cezada bonkör, kararda cesur

Fakat bu kabul edişte sezon boyunca kişiye ve takıma göre standart uygulayan hakemler ve TFF’nin de payı yok denemez. TFF, Fatih Terim’in her açıklaması sonrası ceza verme konusunda son derece bonkör davranırken, diğer kulüp mensupları için uygulamalar aynı olmuyor. Sarı-Kırmızılı oyuncuların en ufak hamlesinde kuralları uygulama konusunda cesur olan hakemler, aynı maçta aynı pozisyon rakibe yapıldığında farklı bir karar verebiliyor.

Standartları uygulamalılar

Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Son oynanan Karagümrük maçında 20. dakikada Lens’in, Yedlin’e yaptığı pozisyonda kırmızı kart çıkmazken Donk’un rakibine daha az tehlikeli müdahalede direkt kırmızı çıkarmaktan kaçınmadı Ali Palabıyık. Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu konuyla ilgili ‘Tamam hakemler kötü de Galatasaray zaten kazanacak futbolu oynamıyor’ yorumlarını kabul etmek pek mümkün değil. Galatasaray iyi oynasa da kötü oynasa da hakem her maçta standartları doğru uygulamalı. Galatasaray’ın kötü oynaması ile hakemin kötü maç yönetmesi ayrı konular.

Galatasaray şu anda sahipsiz

Göreve geldiği günden bu yana diğer takımlarla ve federasyonla iyi ilişkiler kurmak için büyük mücadele veren Mustafa Cengiz ve yönetimi kendi camiası için aynı çabayı göstermedi. Hocası ve oyuncuları aldıkları cezalar sonrası kendilerini savunma konusunda yalnız kalırken, Cengiz ve yönetimi ‘beyaz sayfa’ açma çabasındaydı. Galatasaray Futbol Takımı belki de hiç olmadığı kadar sahipsiz durumda. Bu tablo da içeriye şahin dışarıya serçe olarak düzelemez. Galatasaray yönetimi her durumda hocasına ve takıma sahip çıkmalı.

Rizespor ve Hatayspor yenilgileriyle zirve yarışında ağır yara alan Galatasaray, Hatayspor’u konuk etti. Tamam ya da devam karşılaşmasında Fatih Terim, Feghouli’yi yedek bırakırken, Oğulcan’a forma verdi.

Üretemediler

İlk on dakikada orta sahada alan bırakmayan, rakibine ön bölgede baskı uygulayan Galatasaray, istekliydi. 9’da Mohamed topu ağlara gönderse de, hakem VAR incelemesi sonrası Babel’in daha önce topa elle müdahale ettiği gerekçesiyle, golü vermedi. Bu bölümde savunmada hata yapmayan Karagümrük, hücumda da toparlandı. Özellikle Lens’le hızlı hücum eden konuk takım, 12’de gole çok yaklaştı. İlk yarı boyunca hücumda çoğalamayan, pas hatalarını fazlasıyla yapan Fatih Terim’in takımı, son haftalardaki futboluna yakın bir görüntü çizdi.

Değişiklikler etki etmedi

İlk yarıda pozisyon üretmekte zorlanan, zaman zaman rakibine de gol fırsatı tanıyan Galatasaray, ikinci yarıya da aynı 11’le başladı. Daha fazla atağa çıkmak isteyen Sarı- Kırmızılılar sağ kanadı kullanmayı tercih etti. Karagümrük ise yine takım savunmasında ve yardımlaşmasında başarılıydı. 60’ta oyuna bir dakika önce giren Salibur’un şutunu Muslera hatalı bir şekilde çelince, Ndao tamamladı ve takımını öne geçirdi: 0-1. 62’de ise Gedson harika bir pasla Babel’i topla buluşturdu. Tecrübeli oyuncu, soğukkanlı bir vuruşla skora dengeyi getirdi: 1-1. 68’de iki değişikliğe birden giden Galatasaray’da Emre Kılınç ve Feghouli oyuna girdi. İkinci devrenin başında hafif kıpırdanan Galatasaray, ilerleyen dakikalarda yine oyundan düştü. Kötü futbola tepki vermeyen, durumdan rahatsız olmayan Galatasaraylı oyuncular, 1- 1’lik beraberlikle bu maçta kritik 2 puan daha bıraktı. Bu tabloda kalan maçlar için de umutlu olmak, hayalcilik olur. Görünen o ki durumdan rahatsız olan yok. Ali Palabıyık’ın yönetimine ise kötü demek çok yetersiz kalır.

Fatih Terim ve öğrencileri, yaptıkları hatalarla şu anki kötü tabloya neden olsalar da hâlâ ellerinde bir fırsat var. Karagümrük maçı, Sarı-Kırmızılılar'ın şampiyonluğu ne kadar isteyip istemediğini ortaya koyacaktır.

Ligde oynadığı son iki maçtan yenilgi ile ayrılan Galatasaray, rakiplerin de puan kayıpları ile şampiyonluk yarışında önemli bir dezavantajı olsa da şansını sürdürüyor. Fakat Sarı-Kırmızılılar’ın, Karagümrük karşısında da hata yaparsa şampiyonluk umutlarını başka bir sezona bırakacağı kesin. Çaykur Rizespor ve Hatay maçlarında kalesinde toplam 7 gol gören Galatasaray’da öne çıkan temel sorunlar; bireysel hatalar, mücadele etme isteğinin olmaması ve yanlış kadro seçimleri oldu. Fatih Terim ve öğrencileri yaptıkları hatalarla bu kötü tabloya neden olsa da hâlâ ellerinde bir fırsat var. Karagümrük maçı Sarı-Kırmızılılar'ın şampiyonluğu ne kadar isteyip istemediğini ortaya koyacaktır.

Kazanmayı istemek de önemli

Galatasaraylı oyuncular bireysel hatalar yapmaz ve takım halinde kazanmak adına mücadele ederse sonuca ulaşacaktır. Terim’in öğrencileri her zamankinden çok daha fazla mücadele etmek ve istemek zorunda. Sarı-Kırmızılı oyuncular iyi hücum etmeli, takım oyununa bağlı kalmalı, rakibine önde baskı uygulayarak alan bırakmamalı. Burada da orta sahaya büyük iş düşecek. Etebo ve Gedson’un her zamankinden fazla oyunda olması şart. Ama böylesi maçta taktiksel çözümler kadar kazanmayı istemek de önemli. Çünkü son iki maçta bunu görebildiğimi söyleyemem.

Milli ara öncesinde Çaykur Rizespor’a 4-3 mağlup olarak şampiyonluk yarışında ağır yara alan Galatasaray, Hatayspor’a konuk oldu. Zorlu mücadeleye Luyindama, Marcao, Yedlin, Taylan ve Emre Kılınç’tan yoksun çıkan Sarı- Kırmızlılar’da savunmada Donk-Gedson ikilisi görev yaptı. Fatih Terim’in orta alanda ise tercihi Etebo ve Ömer’di. Düşük tempoda başlayan mücadelede Galatasaray topla daha fazla oynasa da herhangi bir üretkenlik gösteremedi. 5’te Mohamed şutunu attı, savunmanın müdahalesiyle top az farkla kornere gitti. Hücumda daha iyi işler yapmaya başlayan Hatayspor, sahaya da ağırlığını koydu. 21’de Akintola çıkarttı, Diouf, Donk ve Gedson’a rağmen vurdu ve top ağlara gitti: 1-0. Son haftalardaki bireysel hatalar bu maçta da gecikmedi hem Saracchi hem de Gedson pozisyonu izlemekle yetindi. 29’da duran top organizasyonunu akıllıca kullanan Hatayspor’da topu ceza sahası dışında önünde bulan Ribeiro harika vurdu: 2-0. Herhangi bir taktiksel çaba içerisinde olmayan Galatasaray, hiçbir varlık gösteremedi. 36’da Diouf kafayı vurdu, Muslera son anda kornere tokatladı. Belki de sezonun en rahat ilk yarılarından birini oynayan Hatayspor, soyunma odasına daha farklı bir skorla gidebilirdi.

Değişiklikler fayda etmedi

Galatasaray ikinci yarıya dört oyuncu değişikliği birden yaparak başladı. Hatayspor savunma güvenliğini ön plana alarak kontrataklarla pozisyon aradı. Sarı-Kırmızılılar Babel ve Falcao’nun oyuna girmesiyle hücumda biraz daha etkili oldu. 59’da Etebo ortaladı, Falcao kafayı vurdu, yan direğe çarpan top auta gitti. 72’de Hatay savunma güvenliğini iyice bırakan rakibini iyi yakaladı. Diouf defansın hatasını affetmedi: 3-0. 90 dakika boyunca şampiyonluk yarışı veren bir takımdan çok, sezonu çoktan kapatan bir görüntü çizen Galatasaray, karşılığını ağır bir mağlubiyetle aldı. Oyuncu tercihlerinden başlayarak saha içinde de her şeyi yanlış yapan Sarı-Kırmızılılar, artık önümüzdeki sezonun planlamalarını yapacaktır. Hatayspor iyi oyununu 3-0’lık galibiyetle süslendi.