‘’Ders almalıyız‘’
Millilerimiz, EURO 2020’nin açılış maçında İtalya ile Roma’da karşılaştı. Gerek turnuvanın ilk maçı olması, gerekse İtalya ile kendi evinde oynamanın en zor başlangıçlardan biri olacağı, daha maç öncesinde bekleniyordu. Öyle de oldu ve İtalya maça büyük bir baskı ile başladı.
Yoğun baskıya direndik
Mancini’nin öğrencileri baskıyı en uçta takım halinde uygulayarak, bizi kendi yarımıza hapsetti. Yoğun pres altında öz güvenli ve sakin kalan Millilerimiz rakibini ceza sahamıza sokmamaya gayret etti. 22’de Chiellini kornerden gelen topa kafayı vurdu, Uğurcan son anda kornere tokatladı. Ay-Yıldızlılar her ne kadar orta alanda direnç kurmaya çalışsa da İtalya da bu bölgede hemen hemen her topu alan ve kullanan taraftı. İlk 45 dakika boyunca baskı yiyen, fakat bu durum karşısında panik yapmayan Ay-Yıldızlılar, kalesinde gol görmemeyi başardı. Bizim için oldukça zor geçen ilk yarı 0-0’lık eşitlikle sonuçlandı.
Orta alan dikiş tutmadı
İtalya ikinci yarıya da üstün başladı. Biz ise ilk 45’teki görüntümüzden de kötüydük. Şenol Güneş her ne kadar Yusuf-Cengiz değişikliğine gitse de orta alanımızı bir türlü işler hale getiremedik. 53’te Merih’e çarpan top ağlarımıza gitti, İtalyanlar öne geçti: 0-1. Şenol Güneş ikinci hamlesini orta alana yapsa da yine karşılık alamadık. 66’da Spinazzola’nın Uğurcan’dan dönen topunu Immobile tamamladı: 0-2. Bu golden sonra İtalya skorun verdiği avantaj ile tempoyu düşürdü. 79’da Uğur’un hatası sonrası İtalya topu kaptı ve Insigne farkı üçe çıkarttı: 0-3. Bu gol maçın da skoru oldu. 90 dakika boyunca hem taktiksel olarak hem de oyuncu performansı olarak doğruları yapamayan Millilerimiz, turnaya kötü bir başlangıç yaptı. Şenol Güneş bu maçı öğrencileri ile birlikte izleyip hem kendi hatalarını hem de takımının hatalarını tespit etmeli. Ortaya koyulan futbol ve alınan skor her ne kadar telafi edilebilir durumda olsa da gerekli dersler mutlaka alınmalı.
‘’İyi sinyaller verdik‘’
Antalya’daki hazırlıklarını tamamlayan milli takımımız, Almanya’ya geçerek burada Moldova ile özel maçta karşı karşıya geldi. Avrupa Şampiyonası için kadrosunu netleştirmek isteyen Şenol Güneş mücadeleye ideal on biri ile çıktı.
Bazı bölümlerde iyiydik
İlk on dakikalık bölümde orta alanda fazlası ile pas hatası yapan Millerimiz ileri çıkmakta zorlandı. Bu sorunu çok büyümeden çözen A Milliler orta alandaki etkili oyunu ile maça ağırlığını koydu. 16. dakikada Yusuf harika bir pasla Burak’ı gördü. Burak kaleci ile karşı karşıya pozisyonda golü yapamadı. 28’de Hakan serbest vuruştan ortaladı Merih’in yakın mesafeden vurduğu kafa vuruşu auta gitti. 29’da ise Damaşcan ceza sahamızda kafayı vurdu Uğurcan harika çıkarttı. 33’te Yusuf duran toptan rakip ceza alanına yerden oynadı. Zeki bekletmeden vurdu ama top az farkla yandan auta gitti. İlk yarıda tempoyu yükselttiği anlarda rakip kalede pozisyona giren millilerimiz oyuna hakim olan taraftı. Ay-Yıldızlılar'ın rakibine önemli şut şansı tanıması ise bizim adımıza ilk kırk beş dakikadaki handikabımız olarak gözüktü. İlk devre 0-0’lık eşitlikle sonuçlandı.
Baskıyı arttırdık
Millilerimiz ikinci yarıda daha iyi organze oldu ve oyunu rakip yarı alanda oynadı. Ay Yıldızlılar bu devrenin büyük bölümünde oyunun tek hakimiydi. 58. dakikada Hakan topu pası İle Burak’a oynadı. Burak ceza sahasında serin kanlı bir vuruşla milli takımımızı öne geçirdi. 1-0. İkinci yarıda daha baskılı oynayan Şenol Güneş’in takımı rakibine bu kez şut atma şansı da tanımadı. 77’de Cengiz sahneye çıktı ve farkı ikiye çıkarttı. 2-0. Millerimiz turnuvaya kısa bir süre kala çıktığı hazırlık maçını 2-0 kazanırken sınıfı geçen bir futbol ortaya koydu.
‘’Daha iyi olmalıyız‘’
Avrupa Şampiyonası çalışmalarını Antalya’da sürdüren Milli Takımımız ikinci hazırlık maçında Gine ile karşılaştı. Şampiyona öncesi kadronun 26 kişiye düşecek olması bu maçı tüm oyuncular için önemli kıldı.
Tempo düşüktü
Mücadeleye millilerimiz tutuk başladı. Birbirleri ile oynama alışkanlığı olmayan futbolcularımız bir hayli fazla hata yaptı. Gine ise yarı alanımızda uyguladığı presle pozisyon üretti. 10. dakikada savunmamızdaki hata sonrası Mert ile karşı karşıya kalan J.Kante topu auta gönderdi. 20 dakikadan sonra oyunda dengeyi kuran Ay Yıldızlılar orta alanda daha etkili oldu. Bu bölümün ardından maç orta alan mücadelesine dönerken kalite bir hayli düşüktü. İlk kırk beş dakikada iki takımda gol bulamadı ve soyuna odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.
Etkili olmadık
İkinci yarıda da millilerimiz adına değişen bir görüntü yoktu. Bu yarıda da organize olamazken net pozisyonlar da yakalayamadık. Gine ise hücumda biraz daha hareketliydi. 55. dakikada Barry vurdu Mert gole izin vermedi. Yetmişten sonra tempoyu biraz yükseltsek de hücumda varlık gösteremedik. 26 kişilik kadronun teslim edilmesinden önce yapılan son hazırlık maçı olmasına karşın bu mücadelede kendisini kanıtlamak zorunda olan oyuncularımızın yeterli çabayı gösterdikleri söylenemez. 90 dakika boyunca gol olmadı ve mücadele 0-0’lık eşitlikle tamamlandı.
‘’Galibiyet yetmedi‘’
Galatasaray ligin final maçında Yeni Malatyaspor'u konuk etti. Şampiyonluk için mutlak farklı kazanmak zorunda olan Sarı-Kırmızılılar beklendiği gibi ilk dakikadan itibaren hücumu düşündü, rakip yarı alana yerleşti. Takım halinde pres uygulayan Fatih Terim'in takımında 22'de Babel ortaladı, Halil kafayı vurdu kaleci son anda kurtardı. Orta alanı geçmekte zorlanan Yeni Malatyaspor ise kalabalık savunmayla rakibini durdurmak istedi. İlk atağını 39'da geliştiren Yeni Malatyaspor'da Adem kenardan gelen ortaya şık vurdu ve topu ağlara gönderdi: 0-1. Bu şok golle sarsılan Galatasaray, ilk yarının son bölümünde bocaladı. Sarı-Kırmızılar ilk yarı boyunca golü ararken, Adem'in golüne engel olamadı ve soyunma odasına 1-0 geride gitti.
Değişiklikler etki etti
Galatasaray ikinci yarıya üç değişiklikle başladı. Mohamed, Kerem ve Şener oyuna girerken, Arda, Emre Akbaba ve Yedlin kenara geldi. Sarı-Kımrızılılar bu değişikliklerle daha olgun ataklar geliştirmeye başladı. 53'te Kerem araya harika oynadı, Halil tamamladı: 1-1. 60'ta Şener yerden çıkarttı, Babel arka direkte tamamladı ve takımını öne geçirdi: 2-1. 62'de Babel vurdu, Ertaç son anda kurtardı. Sarı-Kırmızılılar öne geçtikten sonra üzerindeki baskıdan kurtulunca, rakibini ceza sahasına yasladı. 86 ve 87'de iki kez gole yaklaşan Terim'in takımı, Ertaç'ı aşamadı. 90+3'te Oğulcan takımını 3-1 öne geçiren golü attı. İkinci yarıda bulduğu üç golle sahadan 3-1 galip ayrılan Galatasaray, Beşiktaş'ın da Göztepe'yi 2-1 mağlup etmesiyle, genel averajla sezonu ikinci sırada tamamladı.
‘’Sürprize izin vermezler‘’
Son haftalarda çıkış yakalayan Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin kaybettiği puanlarla şampiyonluğun en büyük adaylarından biri oldu. Gelinen tablonun sürpriz olmadığı kesin. Hem bireysel hem de takım oyunu olarak özellikle son beş maçta sürekli ileri giden Sarı-Kırmızılılar'da Fatih Terim de forma girince şampiyonluk hesapları yeniden yapılmaya başlandı. Galatasaray’ın, Yeni Malatya karşında Beşiktaş ve Denizli mücadelelerine yakın bir 11 ve taktikle sahada olacağını düşünüyorum.
Baskı bu kez yoğun olur
Tek fark takım ilk dakikadan itibaren daha yoğun bir baskı kurmak isteyecektir. Her golün şampiyonluk açısından büyük anlam taşıdığı final maçında Fatih Terim’in takımı savunma ve orta alanı önde kuracaktır. Terim’in öğrencilerinin erken bir gol bulmaları halinde farka gitmeleri zor olmayacaktır. Fakat Denizli deplasmanında 45 ile 60 dakikaları arasında yaşanan stres burada da ortaya çıkarsa bu sefer baskıyı daha yoğun hissedebilirler. Böylesi finallerden tarihi boyunca birçok kez başarı ile çıkan Galatasaray ve Terim’in bu akşam bir sürprize izin vereceklerini sanmıyorum.
‘’Zirveye pençe attılar‘’
Derbi galibiyeti ile şampiyonluk şansını son iki maça taşıyan Galatasaray, Denizlispor’a konuk oldu. Ligden düşen rakibi karşısında kötü bir sürpriz yaşamak istemeyen Sarı-Kırmızılılar maça temkinli başladı. Terim’in öğrencileri her ne kadar topa sahip olup ön bölgeye yerleşse de, tempoyu yükseltmedi.
Kontrol Galatasaray’daydı
4’te Arda sert vurdu kaleci kornere çeldi. 6’da Hasan ceza sahasında vurdu, Muslera kurtardı. 19’da Hasan, karşı karşıya pozisyonda vurdu, Muslera bir kez daha gole izin vermedi. 22’de Halil kornerden gelen topa kafayı vurdu: 0-1. 35’te Muhammet ceza sahasında topa elle dokununca hakem penaltı noktasını gösterdi. Babel atışı kullandı ve farkı ikiye çıkarttı: 0-2. 42’de Sakıb ceza sahasında topa elle dokundu, hakem bir kez daha penaltı noktasını gösterdi, Emre Akbaba’nın atışını Abdülkadir kurtardı. Sarı-Kırmızılılar bulduğu iki golle soyunma odasına 2-0 önde gitti.
Mohamed rahatlattı
Ev sahibi özellikle Ali Yavuz ve Recep ile atak geliştirmeyi düşündü. Galatasaray oyun olarak durağana dönünce, Fatih Terim takıma 3 oyuncuyla müdahale etti. 62’de Recep, Muslera’yı karşı karşıya kaldığı pozisyonda mağlup etti ve farkı bire indirdi: 1-2. 82’de Onyekuru ceza sahası içerisinde yerde kaldı, hakem bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Atışı Mohamed kullandı, Abdülkadir bir kez daha penaltıyı kurtardı. Hakem VAR incelemesi sonrası, atışı tekrarlattı. Mohamed bir kez daha topun arkasına geçti: 1-3. 89’da Mohamed bir kez daha sahneye çıktı ve farkı üçe çıkarttı: 1-4. Galatasaray baştan sona üstün oynadığı mücadeleden 4-1’lik galibiyetle ayrılarak, Beşiktaş’ın yenilmesi sonrası zirve ile puanları eşitledi.
‘’Derbideki gibi oynamalı‘’
Beşiktaş derbisinde alınan galibiyet, Galatasaray'ın takım olarak motive olduğunda neler yapabileceğini göstermiş oldu. Denizli karşısında da bu inanç ve taktiksel bağlılık devam ederse Fatih Terim’in öğrencileri sonuca ulaşmakta zorlanmayacaktır.
Galatasaray geçtiğimiz cumartesi günü Beşiktaş’ı 3-1 yenerek şampiyonluk umutlarını son iki maça taşıdı. Son haftalarda takımdaki aksaklıkların çözülmesi ve eksik oyuncuların kadroya dönmesi Sarı-Kırmızılılar'ın oyun şablonunun tekrar güçlenmesini sağladı. Hem taktiksel olarak hem de futbolcuların bireysel performansındaki yükseliş istikrarı getirdi. Beşiktaş derbisinde alınan galibiyetteki en büyük pay da bu yükselişin zirve yapması oldu. Galatasaray takım olarak motive olduğunda neler yapabileceğini göstermiş oldu. Denizli karşısında da bu inanç ve taktiksel bağlılık devam ederse Fatih Terim’in öğrencileri sonuca ulaşmakta zorlanmayacaktır. Fakat şampiyonluk yarışındaki kıyasıya rekabet düşünüldüğünde Galatasaray’ın bu deplasmandan farklı bir galibiyetle ayrılması şart. Sarı-Kırmızılılar genel averajını yükseltmek istiyorsa bulduğu tüm fırsatları değerlendirmek zorunda. Bu nedenle Fatih Terim'in sahaya ofansif bir taktik ve kadro ile çıkması muhtemel. Galatasaray mücadelenin ilk bölümünde golü bulursa ligden düşen ve hedefi kalmayan rakibi karşısında farkı kovalayacaktır.
‘’Terim'in planı tuttu‘’
Sezonun en kritik maçında Galatasaray, Beşiktaş’ı konuk etti. Sarı-Kırmızılı takımda Fatih Terim güçlü rakibine karşı tecrübeli oyuncularından kurulu bir kadro ile sahaya çıktı. Beşiktaş ise beklenen on biri ile mücadeleye başladı.
Tempoyu Galatasaray belirledi
Mücadele düşük tempoda başlarken Galatasaray orta sahada topu kontrol eden taraftı. Sarı-Kırmızılılar Fernandes ve Babel ile oyuna yön vermeye çalıştı. Terim’in takımı savunmada ise Ghezzal’ın bölgesine sıkı tedbir aldı. 11'de Babel, Fernandes’in pası ile ceza sahası içerisinde topla buluştu. Tecrübeli oyucu düzgün vurdu ve top ağlara gitti: 1-0. 38'de Beşiktaş, Donk ceza sahası içerisinde yaptığı faul sonrası penaltı kazandı. Topun arkasına Ghezzal geçti, 42'de skora dengeyi getiren golü attı: 1-1. 44'te Atiba, Falcao’yu ceza sahası içerisinde düşürünce hakem bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Falcao, 45+1'de Galatasaray’ı bir kez daha öne geçirdi: 2-1. Galatasaray bu golle soyunma odasına 2-1 önde gitti.
Baskıyı arttırdılar
Galatasaray ikinci yarıda oyuna yön veren tempoyu belirleyen taraftı. Fatih Terim’in takımı ilk yarıya oranla daha etkili bir oyun ortaya koydu. Beşiktaş ise topu ileri taşımakta ciddi sorunlar yaşadı. Ghezzal ve Gökhan Töre oyuna bir türlü dahil olamadı. 56'da Saracchi net bir fırsattan yararlanamadı. 70’ten sonra Galatasaray topu Beşiktaş’a vererek karşılayan taraf oldu. Rakibinin üzerine gelmesi ile fırsat arayan Cim Bom'da 76'da Emre Kılınç ceza sahasında çıkarttı, Arda tamamladı ve fark ikiye çıktı: 3-1. 90 dakika boyunca maçın hakimi olan, takım halinde her şeyi doğru yapan Galatasaray, 3-1 kazanarak şampiyonluk umutlarını sürdürdü. Fatih Terim, sahadan istediğini alarak ayrıldı.