Arama

Popüler aramalar

‘’Fenerbahçe yarı finalde‘’

Kırklarelispor’un maçın büyük bölümünde oyunu 1. ve 2. bölge arasında derin savunmayla oynaması Fenerbahçe’de özellikle Zajc, Ekici, Tolgay üçlüsünün performansını belirleyici kıldı. Beklenen seviyeden uzak kaldılar. Oyunu enine genişletip araya toplar atmayı yeterince denemediler. Rakip savunmayı istikrarsızlaştıramadılar. Verkaç denemeleri başarılı olamadı. Öte yandan dinamik bir baskıyla çabuk top kazandıklarını söyleyebiliriz. Bu tip bir oyunda iki kanat hücumcusunun çizgiye bayrak oynaması, akın yönünün hızlı değiştirilmesi gerekir ki bunun olduğunu söylemek zor.

Kısır bir oyunda...

Maçta Fenerbahçelileri umutlandıracak birkaç şey de yok değil. Falette her ne kadar savunma yönünde zorlanmasa da güvenli ve doğru paslarla oynadığını söylemek mümkün. Hasan Ali’nin nihayet dönüşü de başka bir sevinçli haber. Çünkü elde sol bek statüsündeki yegane oyuncu o. Dolayısıyla Hasan Ali ve Falette’in savunmanın solundaki büyük probleme bir çözüm ya da en azından bir alternatif olma durumunun ortaya çıkışı değerli.

45 dakika bile oynamadı

Mevlüt de yeterince etkili görünmeyebilir. Ancak yeterince top aldığı, ya da savunmanın istikrarsızlaştırılarak ona alan açıldığını söylemek de mümkün değil. Bu açıdan böyle kısır bir oyunda her ne şekilde olursa olsun gol atmış olması da değerli. Çoktandır söylediğim gibi Ersun Yanal’ın Mevlüt-Muriç ikilisini 3-5 dakika değil daha uzun süreler, belli bir düzen içinde, en azından bazı maçlarda deneyecek bir yöntem bulmalı. Mevlüt, elimdeki rakamlar beni yanıltmıyorsa ligde toplam 45 dakika bile oynamadı. Ancak kupada 6 maçta 4 gol atmayı başardı

12 Şubat 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Minimum kayıp mümkün ama...‘’

Fenerbahçe kırıcı bir fikstürden vasatın üzerinde futbol oynayarak, puan kayıplarıyla çıktı. Bu bir yönüyle iyi, bir yönüyle kötü bir senaryo oldu. Oyun bir taraftan umut verici ancak gol vuruşu tedirginliği ve MHK’ye güvensizliğin getirdiği ruh hali negatif. Bundan sonraki senaryo nasıl olur? Alanyaspor’un Fenerbahçe’ye yaptığı 6 adamlık ön alan baskısı ve kompakt oyunu uygulayabilecek başka bir takım yok. Bunu Trabzonspor da Beşiktaş da Başakşehir de Fenerbahçe’ye yapamadı. Dolayısıyla geriden oyun kurma konusunda bu maçta olduğu kadar hiç zorlanmayacaklar. Bu, büyük avantaj.

Fenerbahçe kendisi yiyor!

Ancak Fenerbahçe’nin kesin çözüm bulması gereken sorunları var. Yenilen gollerin hemen tamamı sol bek ve stoper hatalarından kaynaklanıyor. Fenerbahçe’ye kimse gol atmıyor, kendisi yiyor! İlk Alanya maçında da 3 golü de bizzat kendileri atmışlardı. Bu maçta da benzer bir senaryo oldu. Fenerbahçe, bunun altından savunmasını düzelterek değil, hücumundan ekstra işler alarak çıkmıştı. Fakat burada hasar var.

Bu ruh haliyle olmaz

Ersun Yanal’ın Gustavo’yu oyunun daha hücum yönünde kullanabileceği bir yöntem bulması lazım. Sıkışan maçlarda Mevlüt ve Muriç’i birlikte oynatmak da rakibin savunmasını bozar. Yani Fenerbahçe 4-4-2 varyasyonlarını da uygulayabilmeli. Eğer bu hücum tedirginliği atlatılırsa, Fenerbahçe’nin önümüzdeki 6 haftayı minimum kayıpla kapatması sürpriz olmaz. Ancak her şeyden önce ‘Bizi bu hakemler şampiyon yapmayacak’ ruh halinden kurtulmak lazım. Bir takımın başına gelebilecek en kötü şey budur. İlk penaltıdan Fenerbahçe golü bulana kadar Alanya maçında yaşananlar da aslında bu ruh halinin sonucu. Bu düşünce, panikten başka bir şey getirmiyor.

11 Şubat 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Mert Günok'a takıldılar‘’

Bu hava ve zemin şartlarında özellikle 2. yarıda oynanan oyun sıralamadaki yerlerin hakkını veren bir seviyedeydi. Okan Buruk’un sıklıkla uygulattığı 4-2-4 diyebileceğimiz dizilişin bu zeminde zorlandığını söylemek hata olmaz. Sivas merkez üçlüsü çoğunlukla İrfan-Mahmut ikilisine üstünlük sağladı. Buruk’un bu planı rakip ceza sahanın etrafına yüklenebildiğinde kontrol edilmesi zor. Ancak dünkü şartlarda merkezde sayısal bir eksiklik oluşuyor ve buna bağlı olarak da Elia ve Visca gibi çizgiye yakın oynadıklarında çok daha etkili olan iki oyuncu merkeze yaklaşmak zorunda kaldıkları için bu hücum gücünden yararlanmak zorlaşıyor.

Yine de dün bu şartlarda Sivas oyunu ele almışken öne geçmeyi başardılar. Hakkını verelim golü de iki santrfor avantajıyla buldular. Ancak Sivas ağır bastı. Ev sahibi için galibiyet de çok mümkündü. Ancak Mert Günok’a takıldılar.

Gecenin sorusu

İki hoca da ilkbaharda oynanıyormuş gibi ele aldılar oyunu. Güzel oyundu teşekkürler. Seyirci olarak mutluyum. Ama kazanmak isteyen bir hoca olsam bunu mu oynatırdım yoksa 2. toplara mı giderdim?

Maçın starı

Mert Hakan olağanüstü fizik çabasının yanında attığı şutlar ve defansif başarısıyla sivrildi. Bu zeminde bu mevkiyi oynamak hiç de kolay değil. Ligin yükselen yıldızlarından biri. Bana Serie A’nın A klas oyuncularını hatırlatıyor. Önü açık.

Maçın olayı

Sivas risk aldığında ve özellikle Mert Hakan’ın harika oyunuyla baskı sağladı. Okan Buruk ise Demba Ba’yı çıkararak öndeki temel pivotundan vazgeçti. Yerineyse Skrtel girdi. Hücumdan eksiltmek tamam. Ancak önce Elia sonra Ba çıkınca top tutmak çok zor oldu.

Kısa mesaj

Lider farkı eritti belki ama oyunu asla bırakmıyor. Sonuçlara bakınca klasik bir Anadolu takımı tutulması diyebilirsiniz. Ancak seyrettiğinizde öyle değil. Eksik olan 0-0 oyununda yeterli seviyeye çıkılmamış olması.

10 Şubat 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Tedirginlik yüzünden sonuç alınamadı‘’

Erol Bulut öndeki 6 oyuncusunu çok dinamik kullandı. Geniş alanda Fenerbahçe savunmasının oyun kurma sorunu üzerine gitti. 6’ya 6 baskı yaptılar. Ev sahibinin topu oyuna sokmasını engellediler. Ev sahibi çok zor yarı sahaya geçebildi, sadece sol kanadını kullanabildi. 2. bölgeden 3’e geçerken çok pas hatası yaptı. Alanya 6’lısı hemen geri döndü. Hemen her pas hatasına yine 6’lı olarak çıktılar. Fenerbahçe’nin akın yenlemesi çok zaman aldı. Kruse ve Muriç’in geriye gelip aldığı toplarda temaslı ve rahatsız edici oldular. Tolga’nın desteği el frenine dönüştü, kalabalıkta yapabileceği bir şey yoktu. Yanal ise bunu yapmak yerine klasik değişikliklerini yapıp rakibin oyunu bozacak bir gitgel oyununa döndü. Bunun bir tercih olduğu ilk yarıda dökülen Jailson ve Serdar’ın ikinci yarıda attığı uzun toplardan belli oluyor. Pozisyon verdiler. Pozisyon da buldular. Ancak Fenerbahçe’nin şut kalitesindeki düşüş bir de şut tedirginliğine dönüşünce sonuç alınamadı.

Gecenin sorusu

Kontratında bütün penaltıları Cisse atar maddesi mi var? Erol Bulut bile Bakesetas atsın derken bu güç nerden?

Maçın starı

Erol Bulut... Oyunu çok iyi kurgulamış. Fenerbahçe’nin en etkisiz iç saha performanslarından birini serilemesinde onun payı büyük. Galatasaray’ı kupada yenip hemen sonrasında 90 dakika boyunca ayakta kalabilmek iş. Genç jenerasyonun en iyilerinden.

Maçın olayı

Jailson’un eline çarpan topun MHK’nin hakemlere verdiği direktifler çerçevesinde penaltı olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Jailson’un kolu açık ama topa hamle yapmıyor. Bu penaltının VAR tarafından verilmesinin sebebi neyse, bir açıklama yapmalı MHK.

Kısa mesaj

Sezon devam ederken penaltıda kalecinin çizgiyi az/çok terk etmesi farkı ortadan kalkınca Fenerbahçe, Kayseri’de penaltı kaçırdı, Alanya maçında gol yedi.

09 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Mevlüt&Zajc 11'i zorlar‘’

Ersun Yanal elindeki kadro ölçüsünde oyunu istediği seviyeye yaklaştırdı. Muhtemelen top çevirme hızını biraz daha yükseltmek ister. Tabii son vuruş ve pas kalitesinin de yükselmesini... Elindeki istatistik kağıdında bu kadro yapısı içinde değişiklik ihtiyacı görünmüyor. Başakşehir ve Trabzonspor maçlarının 11’ini bozmamak mantıklı.

Öte yandan Miha Zajc ve Mevlüt Erdinç’in hocanın elini genişlettiğini de söyleyebilirim. Mevlüt ve Muriç’in birlikte oynama senaryosu, özellikle iç sahada sıkışan oyunlarda iş yapar. Ya Muriç’i biraz geri çekerek 4-1-3-2 ya da 4-4-2 oynayarak veya Mevlüt’ü sol açığa atarak kapalı savunmaları açma konusunda yeni bir yöntemi olabilir. Ekici ve Tolgay’ın ise kolay forma şansı bulacağını sanmıyorum.

Dirar’la olmuyor

Aslında bir sağ orta saha oyuncusu olan Dirar’ın sol bekte son haftalarda çevre kontrolü ve adam takibi sorunlarıyla yaşattığı savunma sıkıntılarını çözmek ise elzem. Sol bek de oynayabilen Falette’i antrenmanlarda denediğini biliyoruz ancak herhalde eksik buluyor. Tabii bu kadar yokluk çekerken koskoca Fenerbahçe altyapısının bu bölgeye bir vasat/standart performanslı oyuncu çıkaramayışı üzerine de düşünmek lazım.

Yapamamak daha zor!

Bu verimsizlikte bir yapının neden hâlâ çalışmaya devam ettiğini anlayamıyorum. Son 2 senede Anadolu’dan genç bir aday bulup belli bir seviyeye getirmek bile mümkündü. 5-6 yıllık köklü yatırımları geçtim... Çünkü an itibarıyla aradığımız standart Roberto Carlos değil, Hasan Ali... Fenerbahçe’nin ilk 11’inde 3-4 oyuncunun altyapı kökenli olmasını sağlamak lazım. Bunu yapmak zor değil, şu ana kadar yapamamış olmak daha zor.

07 Şubat 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Doğru tercihler galibiyeti getirdi‘’

Rakibin genel durumundan kaynaklanan dağınıklığını unutmadan Galatasaray’ın özellikle ilk 30 dakikadaki oyununun ne kadar parlak olduğunu söyleyelim. Hem baskı hem baskı sonrası topu dolaştırma hızlıyla yaratılan tempo dikkat çekiciydi. Kayserispor hiç işin içine giremedi. İki savunma kanadını birden hücumun temel unsuru yaparak hücum alanını genişlettiler. Ve asıl önemlisi pas isabeti ve top dolaştırma hızı neredeyse ikiye katlanmıştı. Tabii Mariano’nun harika pasında Adem’in kadife vuruşuyla gelen erken golün hem takım/tribün hem de rakip üzerinde yarattığı etki de ateşleyiciydi. Muslera her zaman olduğu gibi çok net bir pozisyonu çıkarınca bu kimya kesintiye uğramadı. Yavaş yavaş azaldı ama bitmedi. Bu tip sıkıntıda dağınık bir rakibe karşı önemli 3 eksikle çıkılan maçta doğru bir tercih ve doğru bir uygulamaydı uygulanan oyun.

Gecenin sorusu

Kayseri’nin son 30 dakikadaki pozisyonlarını nasıl yorumlamak gerek? Kopartılan bir oyundan kaynaklanan durum mu? Yoksa fiziki düşüş ve rakip orta sahada pas yapmaya başladığında ortaya çıkan defansif zaaflar mı?

Maçın starı

Ömer’in 8 asiste ulaşması sezon öncesinde kendisinin dahi hayal edemeyeceği bir durum. Feghouli yine ligin 2. yarısında gaza bastı. Ancak maçın yıldızı ödülünü Mariano’ya veriyorum. Rakibin dengelerini en başından bozan pası çok iyiydi.

Maçın olayı

Galatasaray bugün Lemina’nın olmayışına rağmen oyun merkezini toparlayınca oyunu istediği gibi geniş alanda hücum ve dönen topları en kısa zamanda toplama becerisiyle donatınca ortaya işi bitiren bir adam çıktı.

Kısa mesaj

Stadın önünden ne zaman geçsem yapay ışıklandırma açık. Ama zemin hala rezalet. Memlekette müteahhit çok da ziraat mühendisi mi yok?

03 Şubat 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Atan ve tutan skoru belirledi‘’

Nefes kesen, lig standardının çok üzerine bir oyun oldu. Atan-tutan skoru belirledi. Sörloth ve Uğurcan kahramanca performanslar sergilediler. Vedat ve Altay vasat bile değildi. Dengeyi Trabzonspor lehine bozan bu oldu. Beklemediğim şekilde Fenerbahçe baskıyla başlayıp 1 dakikada 2 net pozisyon bulup 1-0 öne geçti. Trabzonspor orta sahası oyuna ağırlığını koyamadan Sörloth, Dirar’ın çevre kontrolü rakip takibi sorununu iyi kullanıp beraberliği sağladı. Fenerbahçe maç boyunca özellikle Pereira’nın arkasına ellerini kollarını sallayarak girmeyi başarsa da son pas şut etkinliği kötüydü. İlk yarıdaki 8 kornerden 1 penaltı tartışması dışında bir şey çıkaramamak da sorundu. Duran top organizasyonları hep çok zayıftı. Deniz, Emre ve Ferdi’nin oyuna girişi de çok değişiklik yaratmadı. Uğurcan güvenilir bir duvar gibiydi. Set oldu. Fenerbahçe oyunu domine etti ama Uğurcan ve Sörloth’un ekstra performansları Trabzonspor’a hak edilmiş bir galibiyet getirdi.

Gecenin sorusu

Campi’nin indirdiği top 6 pasın ortasına geliyor. Altay’ın o topa gitmeyip beklemesi üzerine durmak lazım. Genç kaleci bu yan top sorununu ne zaman düzeltme yoluna girecek?

Maçın starı

Sörloth ve Uğurcan arasında karar vermekte zorlanıyorum. Çok sağlam direnç noktasıydılar. Kararlılık, odaklanma güç ve teknikle sahadaki herkesten etkiliydiler. Uğurcan, Trabzonspor’un ürünü. Ancak Sörloth da Doğu Karadeniz’de Sörloth oluyor.

Maçın olayı

Trabzonspor öne geçtiği maçlarda en çok puan kaybeden 2. takım, Fenerbahçe ise geri düştüğü maçlarda en çok puan kazanan... Dün tam tersi bir durum ortaya çıktı. Sörloth oyun yokken sonuç çıkardı. Uğurcan da Fenerbahçe baskısına direndi Bireysel performanslar işin rengini belirledi.

Kısa mesaj

Dirar’ın çevre kontrolü adam takibi sorununu geçen hafa Visca değerlendirememişti. Sörloth cezayı kesti.

02 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Beraberliğe hayır demezler‘’

İki teknik direktör açısından da bu maçı kazanmak, haklarındaki şüpheleri tamamen ortadan kaldıracağı dev mücadele olacak. Yanal da Çimşir de galip gelmeyi çok ama çok isterler. Hayalini kurarlar. Ancak ikisinin de beraberliğe ‘hayır’ diyeceğini düşünmüyorum. Öte yandan toplamda 9 beraberlikleri olsa da iki takımın da beraberliğe oynamayı bilmediği de gerçek. Oyunu demlendirmek, soğutmaktan ziyade skor ne olursa olsun genelde takım boyunun uzadığı git-gelli maç finalleri yapıyorlar. Dolayısıyla hücumların ve kalecilerin performansı direkt etkili olacak.

Yenik duruma düşünce...

Ve tarihsel olarak da iş biraz beraberliğe kilitlenmiş gibi. 3 sezondur Fenerbahçe, Trabzonspor’u yenemiyor. Son 9 ev sahibi olduğu maçta Trabzonspor sadece 1 galibiyet alabilmiş. Son 6 lig maçında 5 gollü beraberlik var. Bu maça bakarken en çok dikkat çeken istatistikse, 0-1 ve 1-0 oyunlarında iki takımın ortaya koyduğu performans. Fenerbahçe geri düştüğü maçlarda en fazla puan toplayan takım (10p). Trabzonspor ise öne geçtiği maçlarda rakiplerine en fazla puan kaptıran ikinci ekip (14p).

Ertelenme tartışması gereksiz

İstatistikler bir tarafa bir de oyunun ruhu var. Buradaki en önemli konu form ve ritim. Bu açıdan bakıldığında hiç anlamadığım konu ise Yeni Malatyaspor maçının ertelenmesi üzerine dönen tartışma. Trabzonspor, Fenerbahçe maçına çıktığında 35 günde sadece Kasımpaşa’ya karşı oynadıkları ve 6-0 kazandıkları görece kolay bir maç dışında (Denizli eşleşmesini unutmadan) üst düzey lig mücadelesi vermemiş olacak. Ve maçın ertelenmesi sebebiyle en kontrol edilmesi zor hücumcusu, en zor kilitleri açabilen çilingiri Nwakaeme’siz çıkacak sahaya. 1 ay önceki ritme dönmek kolay olur mu?

Trabzon tatilden dönüyor!

Fenerbahçe ise 2 haftadır gol yemiyor. Başakşehir maçında 90 dakika yüksek performans sergilediler. Seviye atladılar. Başta Nwakaeme’nin bölgesini kontrol eden İsla olmak üzere Kruse gibi oyuncularda yükseliş çok net. Ozan-Gustavo merkezi tartışmasız oldu. Ve Emre’yi diri güç olarak kenarda tutabiliyorlar. Ritim ve form açısından Fenerbahçe’de tartışma kalmadı. İlk 11 belli. Ancak Trabzonspor neredeyse tatilden dönüyor ve böyle bir 90 dakikayı nasıl geçirecekleri konusunda çok soru işareti var. Öne geçtiği maçlarda ligin en çok puan kaybeden 2. takımı için Malatya maçının ertelenmesinden daha büyük bir dezavantaj olur mu?

Anlamakta zorluk çekiyorum

Üst düzey profesyonel futbol, uzun dinlenmelerle değil ritimle oynanan bir spor. Ve hamlık Trabzonspor’u kötü etkileyebilir. Yani ben Fenerbahçe yöneticisi olsam, ertelemeye bu şartlarda sevinirdim. Trabzonspor yöneticisi olsam da endişelenirdim. Ancak tartışma tam tersi oldu. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

01 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI