Arama

Popüler aramalar

‘’Korkunç bir sınav‘’

Beşiktaş'ın merkez orta sahası, oyuna net şekilde ağırlığını koydu. Erol Bulut açısından korkunç bir sınav oldu. Kırmızı kart sonrası bile ev sahibi, üstünlüğü alamadı.

Souza, Atiba ve Mensah üçlüsünün etrafında çok iyi bir takım inşa edilebileceğini düşünüyordum ama Gustavo, Sosa ve Ozan/Pelkas üçlüsünü böyle vasatın altında göstereceklerini doğrusu tahmin edemezdim. 5 dakikanın ardından Beşiktaş merkez orta sahası oyuna net bir şekilde ağırlığını koydu. Tüm pas kanallarını tıkayıp Fenerbahçe merkezini paralize ettiler. Sosa ve Gustavo muhtemelen bir top kaybı rekoru kırdı.

Açık kapıya dönüştü

Yanlış anlaşılmasın savunmaya çekilip bunda başarı sağlayan bir deplasman takımından bahsetmiyorum. Tam saha, olması gereken yer neresiyse orada baskı yapıp, hiç tereddüt etmeden direkt hücuma geçtiler. Fenerbahçe ise merkezden dağılınca Lemos ve Gökhan’ın tuttuğu sağ kanat özellikle açık kapıya dönüştü. Aboubakar, Mensah, Larin her kimi görseler orada ev sahibini zorladılar. Aboubakar’ın dev performansıyla 2 gol buldular. Arada Erol Bulut’un değişiklikleri mantıklı ve beklenendi ama oyunu almak anlamında bir etkisi olduğunu söyleyemeyiz. Topu Fenerbahçe aldı ama kırmızı kart sonrasında dahi oyun üstünlüğünü alamadı.

Her seferinde yakaladı

Caner’in ortaları dışında bir plan üretemediler. Öte yandan Sergen Yalçın’ın her değişikliği oyunun akışında avantajlı sağladı. Yalçın her seferinde dalgayı yakaladı diyebiliriz.

Sonlardaki kaotik baskı bir yana, Erol Bulut açısından korkunç bir sınav oldu. En önce güvenmesi gereken hiçbir oyuncudan karşılık alamadı. Altay’dan Gökhan’a, Sosa’dan Ferdi’ye kadar... Sergen Yalçın ise en zayıf halkadan fazlasını aldı. Evet maç 4-3 bitti ama oyun açısından kesin bir galibiyet oldu.

30 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bu kez garanti‘’

Galatasaray’ın dün oynadığı oyun geçen haftadan farklıydı. Kadro aynı fakat oyun farklı. Dün, geçen hafta yapamadıklarının tamamını yaptılar. Böylece şut kalitesi mahallede küçük çocukları çalıştırma seviyesinde olan Diagne’ye, zorla hat-trick yaptırdılar. Penaltı dışında attığı 2 golde bunu görebilirsiniz. İkisinde de doğru pres, doğru alan boşaltma, doğru boş koşularla pas opsiyonu yaratma vs. her şey olması gerektiği gibiydi. Bir takım nasıl genişleyip daralır, ders gibiydi.

Kale karşısında buluşturdular

Diagne’yi, demarke vaziyette topla kale karşısında buluşturacak her şey vardı. İşte geçen hafta bu yoktu. Kendilerini uzaktan, erken ortalarla Diagne’nin becerisine bırakmışlardı. Dün ise işlerini garantiye aldılar. Hem de çok daha kaliteli ve uyumlu bir kadroya karşı ve deplasmanda…

29 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Maradona benzersizdi‘’

Sahada yaptıkları o zamana kadar yapılmamış işlerdi. 82’de bugünün kurallarıyla 2-3 kişinin kırmızı kart görmesine yol açacak darbelere takıldı. Hatta buna isyan ederken kendisi oyundan atıldı. 86’da bu sertliklerle nasıl mücadele edeceğini artık biliyordu. Vücudunu, kollarını çok iyi kullanırdı. Büyük bir hız ve dengeyle dripling yaparken ona faul yapmak isteyen rakiplerle bu yolla başa çıktı. Dünya Kupaları tarihinde onun kadar büyük bireysel fark yaratmış başka bir sporcu yoktur. Pele büyüktü ama takımda hep büyük oyuncular vardı. Garrincha mı o mu daha büyük diye tartışılırdı misal. Maradona konusunda tartışma yoktu. 86’yı iyi bir takımla ama hemen her şeyde fark yaratarak kazandı. 90’da ise sadece Canniggia’dan destek alarak tartışılmaz şekilde tek başına finale çıktı. Tarihin en iyi Alman Milli takımlarından birine tartışmalı bir penaltıyla yenildi.

Mükemmel bir kötü

Sanatçıydı... Hakikiydi. Belki ‘kötü’ydü. Ama burnu havada herkese haddini bildiriyordu. Mükemmel bir kötüydü. Roma’nın güneyi Afrika diyerek aşağıladıklarını zanneden Kuzeyli züppelere Napoli’de baş kaldırdı. İlahi bir seviyeye çıktı. Kötü olan çok şeye bulaştı. Hiç kuşkusuz. Savunulacak tarafı yoktu. Ama hemen herkesten fazla sevildi, savunuldu. Tanrı’nın Eli’ydi o...

27 Kasım 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sakarlıklar ve baskı‘’

Okan Buruk’un çıkardığı orta sahayı görünce Başakşehir’in geçişlerde 180 derece farklı iki yüzü olacağını düşünmek zor değildi. Berkan, Türüç, İrfan 3’lüsü savunmadan hücuma geçerken ManU’yu zorlayacak pas opsiyonlarına sahip olacaklardı, ki öyle de oldu. Ba ve Visca biraz soğukkanlı, biraz standartlarında vuruşlar yapsalar ilk yarıda 2 gol bulmak mümkün olabilirdi.

Diğer yandan kaptırılan toplarda ManU için geçirgen yapıda olmamız da muhtemeldi. Öyle oldu. Bu sene kolay bulamadıkları koridorları bulup çok hızlı geçtiler. Kontrol edilmesi zor bir hız ve pas ağıyla geldiler.

Buna rağmen yediğimiz goller (son dakikadakini saymıyorum) onların bu becerisinden gelmedi. Biri olağanüstü bir şut, diğer ikisiyse korkunç sakarlıklarımızdandı. Yani ilk yarıda daha iyi ve daha şanslıydılar.

İkinci yarıda oyunu rölantiye alınca B. Fernandes de dışarı alınıp Mahmut oyuna girince oyunun daha dengeli olduğunu söyleyebiliriz. Biraz da korkularımızdan sıyrılmamızdan... Harika bir gol ve oyunu eşitleyecek kadar şans bulduk. Özetle baştaki oyuncu tercihlerimiz ve psikolojimizin kurbanı olduk.

Gecenin sorusu

Mahmut Tekdemir neden bu kadar dışarıda kalmaya başladı?

Maçın starı

ManU’ya geldiği günden buyana fark yaratan Bruno Fernandes dün de işi çözen oyuncu oldu. Attığı golde onu o kadar boş bırakmış olmamız çok ilginç olsa da yine de olağanüstü bir şuttu. Sonraki takipçiliğiyle attığı 2. gol ve kontrataklarda takımı yönlendirmesi mükemmeldi.

Maçın olayı

Mert’in elinden kaçırdığı topla gelen gol, milli kaleciden ömründe belki bir kez görebileceğimiz türden bir kararsızlığının sonucu. Bu maça denk gelmesi ne üzücü. Ardından Bolingoli’nin son derece gereksiz ve kontrolsüz hamlesiye gelen penaltı.

Kısa mesaj

Bu kadar tecrübeli bir kadronun boş tribünlere rağmen Old Trafford’da bu kadar baskı hissetmesi, bu baskıya teslim olması ilginç.

25 Kasım 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Özel oyuncularla farklı olurdu‘’

Muğdat’ın sakarlığıyla oluşan penaltıda Diagne’nin yaptığı net vuruş tek. Onun dışında atılan 27 şutun büyük çoğunluğu ‘muğlak’.Misal, Donk’un yanlış yere indirdiği topta Campanharo’nun gol olan vuruşu seviyesinde kaleci zorlayan bir şutu yoktu Galatasaray’ın. Önce Lung sonra İsmail toplam 12 kurtarış yapmış olsa da ‘Bunu nasıl çıkardı bu adam’ denebilecek seviyede bir şut yok. Akbaba, Feghouli, Diagne ve diğerleri büyük çoğunlukla müdahale alanına şutlar çektiler. Dün vuruş kalitesi sezon ortalamasının çok gerisindeydi. Buna Terim’in yaptığı değişikliklerin oyunu gerilettiği gerçeğini de eklemek gerekiyor.

Her değişiklikte kalite düştü

Evet %72 topa sahip olma yüzdesi bu kadar şut vs. var.Ancak diğer taraftan savunma bütünlüğünü hiç sağlayamamış, ofsayt çizgisini ayarlamayan bir Kayseri de var. İlk yarıda Akbaba ve Feghouli’nin girdiği pozisyonların ne kadar az çabayla oluştuğuna bir bakın. Oyun olgunluğu eksilerde bir rakiple evinizde oynarken, boş kaleye dokunarak gol atabileceğiniz organizasyonlar kurmanız beklenir. Bunlar yoktu. Tabii, Kovid-19 ve sakatlıklar sebebiyle yararlanılamayan özel oyuncular olsa durum kuşkusuz farklı olurdu. Ancak bu seviye bir kriz yaşayan Kayseri’ye karşı Lung’un sakatlığıyla bozulan moral denge, üzerine kırmızıyla gelen 1-0 sonrasında skoru vermek… Bunu da geçtim her oyuncu değişikliğinde baskı kalitesinin düşmesi kabul edilebilir değil.

24 Kasım 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan net favori‘’

Konuk ekip, oyun karakterini tam olarak oturtamadı. Bu şartlarda Sarı-Kırmızılılar, net favori. Ayrıca eksikler ev sahibini etkilese de, sahaya çıkacak ilk 11 için bu durum sorun olmayacaktır.

Henüz oyun karakterini tam oturtamamış 2-3 takımdan birisi Kayserispor. Kuşkusuz Samet Aybaba belli bir tamirat yapacaktır. Ancak bu kadar çabuk değişiklik sağlayabilir mi? Kayseri net gol pozisyonuna girme konusunda ligin en kötü 3. takımı (6). Sadece 4 gol atarak tarihlerinin en kötü sezonunu yaşıyorlar. Galatasaray ise ligde rakiplerine net pozisyon verme konusunda Konyaspor’dan sonra en iyi takım. Bu şartlarda Galatasaray net favori ama eksiklerin onları bir çok anlamda etkilemesini de bekleyebiliriz.

Seçenekleri daraltıyor

Testleri pozitif çıkanlar ve sakatlar, Terim’in seçeneklerini daraltıyor. Kalede Okan olmayacak. Her ne kadar tartışsak da alan boşaltma hücum hareketliliği konusunda önemli olan Belhanda da yok. Takımı farklılaştıran hareketli ön dörtlüden sadece Feghouli sahada olabilecek. Diagne’yle oynarken oyun değişiyor. Onunla santrforlu oyun, Falcao’yla 4 hareketli oynayabiliyorsunuz. Donk, Marcao’yla savunma göbeğinde sorun çıkarmaz. Galatasaray’da gerçekten temel çok eksik var. Ancak sahaya çıkacak ilk 11 için bunun, sorun olacağını sanmıyorum.

Kısa mesaj

Fatih lige iyi başladı ama duygusal olarak Okan’ın gerisinde kaldı. Şimdi yine görev onda. Hataları altında ezilmeden hemen oyuna dönebilirse sorun yaşamaz. Zaten rakip, kaleye çok zor gidiyor.

Ön plana kim çıkar?

Akbaba ve Kılınç’ın performansları temel olarak belirleyici olacak. Hücum yönünde tek pas oyununda Feghouli’ye ayak uydurmalılar. Hatta defansın yükü alarak onu rahat ettirmeliler.

23 Kasım 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Vuruş kalitesi‘’

Milli maç sonrası, cumartesi öğleden sonra, deplasmanda bu kadar farklı bir galibiyet önemli iş. Rakibin durumu ne olursa olsun. Fenerbahçe, Konya maçından 6 farklı oyuncuyla sahadaydı.. Ve 11 açıklandığında takım hiç de eksik durmuyordu. İlginç olan orta takıntısının Caner’le alakalı olmadığının ortaya çıkışı. İlk yarıda 13 orta denediler. İsabet bulamamalarına rağmen ısrarcıydılar. Karagümrük maçında olumlu sinyaller veren Mert Hakan buna itiraz eden isim oldu. Pelkas’la sağ çizgide girdiği verkaç sonrasında kıvrılıp güzel bir şutla golü attı. Aslında kazanılan penaltı da, Sosa’nın ve Perotti’nin harika golleri de, Ozan’ın sayısı da Fenerbahçe’nin kenarda üçgen kurduğu ve/veya çizgiye indiği akınlarla geldi. Fenerbahçe karambole orta yapmadığında Sosa’yı, Perotti’yi, Pelkas’ı kullanıyor. Bu olmadığında santrforlarını dahi kullanamıyor. Dün bu anlamda doğrular fazlaydı.

Gecenin sorusu

Erol Bulut, Karagümrük maçının en iyilerinden Ademi’yi kullanamadı. Haftaya da muhtemelen Lemos ve Novak’ı oynatmayacak. Bu kadroyu oyuncuları mutsuz etmeden idare etmek kolay değil. Bakalım başarabilecek mi?

Maçın starı

Perotti 2 gol attı. İyi oynayan başka oyunular da var. Ama Mert Hakan’ı ilk sıraya koyuyorum. Oyunun akışına itiraz eden, kafayı kaldırıp oynayan bir oyuncuydu. Reaksiyon gösterdi ve fark yarattı. Ama yetmez. Beklenti yüksek.

Maçın olayı

%72’lik bir kurtarış yüzdesine sahip Nortfeldt’in dün sıfır çekişi tahmin edilebilir bir durum değil. Fenerbahçeli oyuncuların da hakkını yememek lazım geri kalan 4 golün 3’ü yan ağlara direk dibine gitti.

Kısa mesaj

Fenerbahçe savunması 0-0’ı mükemmel oynuyordu. 1-0’da geçiş oyununda top kaybettiğinde sıkıntı yaşıyordu. Dün de böyle oldu ama 2-1’den sonra toparladılar. Önemli bir gelişme.

22 Kasım 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Plansızlık küme düşürdü‘’

4-4-2’ye yakın dizilişimizde hücum alanını genişletemedik. Rakip çok çaba sarf etmeden bizi durdurdu. Ceza sahasına nasıl ineceğimize dair karambole orta dışında bir plan ortaya koyamadık. Biz can havliyle saldırdık, onlar soğukkanlılıkla kazandılar.

Macaristan daha yeni Avrupa Şampiyonası katılım hakkını kazandı. Hem de masal gibi bir finalle. Hâlâ zafer sarhoşluğu yaşarken onlara yenilmiş olmamız hiç hoş değil. Karşımızdaki konsantre olması çok zor, psikolojik boşalma yaşamış ve hala kutlama yapan bir ekip. Bunun üzerinde durmamız lazım çünkü anlattığı sandığımızdan fazla.

Bu şartlarda bu yenilginin sebebi, onların ezberlenmiş şablonlarla oynama alışkanlığına sahip olmaları. Biz ise daha çok içgüdülerimize sahada oluyoruz.

Çaba sarfetmeden durdurdular

Dün 4-4-2’ye yakın dizilişimizde ortaya çıkan sorun, orta sahada oyuncularımızın fazlasıyla üst üste binmeleriydi. Hücum alanını genişletemedik. Böyle olunca rakip çok çaba sarf etmeden bizi durdurdu. Halbuki elinizde oyuna ve topa hakim olacak tempoyu ayarlayabilecek bir ekip var. Ama kabul edelim ki topa sahip olsak da ceza sahasına nasıl ineceğimize dair karambole orta dışında bir plan ortaya koyamadık. Bunun sonucu sadece üretememek değil. Macarların savunma yerleşimlerinin o kadar sarsamadık ki geçiş oyununda savunmaları etkili bir hücum şablonuna dönüştü. Yani Macalar'ı bozmak bir tarafa istedikleri hücum yerleşimlerini top bizdeyken yapabilmelerine müsaade ettik. Biz can havliyle saldırdık, onlar soğukkanlılıkla kazandılar.

19 Kasım 2020, Perşembe 08:07
YAZININ DEVAMI