Arama

Popüler aramalar

‘’Nefis başladı sıkıntılı bitti‘’

Fenerbahçe’nin 4-6-0’ı en üretken ilk 45 dakikasını oynadı. Goller bildik yoldan kenar ortalarından geldi ama merkezden bu oyunun vaat ettiği penetrasyonları da çok iyi yaptılar. Pelkas pası gösterip dalışlarında becerili, son şutlarda ise çok ama çok zayıftı. Yani Ertuğrul maçın en iyilerindendi. Öte yandan pozisyonlar çok net olsa da inanılmaz bir kurtarış da yapmadı.

Seviye yukarı çıkıyor

Bu oyunun temeli kuşkusuz dönen toplara yapılan pres. Zaman zaman geç kalmaktan kaynaklı pres kaçakları olsa da seviye geçtiğimiz haftaların üstündeydi. Kasımpaşa Caner’in bölgesini hızlı çıkışlar için kullandı. Tecrübeli oyuncu büyük bir hücum gücü ama savunma açıkları rakibin iştahını kabartıyor.

Kriz dakikaları sürüyor

Belözoğlu’nun 3 değişikliği orta sahadaki yorgunluğu gidermek için oldu. Bu olmadı. Gustavo sahada olmasına rağmen penaltıya yol açan önde yakalanma, skor 3-1’ken kabul edilebilir değil. Hem adam kaçırmak hem de ofsayt çizgisini ayarlayamamak bu tecrübede oyuncular için can sıkıcı. 3-2 sonrası 3 pas yapamayacak hale gelmek de geçen haftaki maç sonunu yaşattı. Kasımpaşa hem savunmada hem hücumda dağınık olmasına rağmen 15 dakika boyunca rakibini tedirgin etti. Sonuç olarak Fenerbahçe’de iyi oyun süresi uzadı ama hâlâ kriz dakikaları yaşanıyor.

26 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’İlk yarıda fark gelebilirdi‘’

Antalyaspor’un bildik savunma oyunu, dün Göztepe’nin içine düştüğü sıkıntıyı yaşadı. Galatasaray’ın hareketli ön 6’lısı üzerine yoğunlaştılar. 10 kişiyle kendi ceza sahaları önüne iki sıra dizildiler. En öndeki Orgill, Etebo’yla aynı uzaklıktaydı. Galatasaray’ın gerideki 4’lüsü baskı görmeden oyuna katıldı. 10. dakikadan itibaren savunma rakip yarı alana yerleşti ve oyun kurulumunda tüm oyuncular rol aldı. Antalya, Gökdeniz olmayınca bu tip bir oyunda hızlı tehditler üretmekte zorlanıyor.

Ve Galatasaray’ın asıl zorluk çektiği geriden oyun kurulumuna baskı konusunda da hiçbir şey yapamayınca yıldırıcı bir akın sürekliliği oluştu. Podolski çok dağınık, Orgill ve Amilton ise plansızdı. Nasıl çıkacaklarına dair bir şablonları yoktu. Galatasaray bundan çok iyi yararlandı ve Antalya’yı maç boyunca bunalttı. İlk yarıda direkten dönen ve karşı karşıyada kaçırılan topları geçtim, sadece 6 pas içinde ıskalanan toplardan bile fark gelebilirdi. Yani istatistiğe yansıyan 1.71 gol beklentisinden çok daha fazlası vardı.

Çok rahat baskı yaptı

Boffin iyiydi. Maç boyunca takım boyu hiç uzamadı. Çok rahat baskı yaptılar. Eksik kalan kanat oyuncularını çizgiye indirecek organizasyonlar oldu. Podolski’nin geç gelen kırmızısı ve Arda’yla Muhammed’in oyuna girişi sonrası bunları da yaptılar. Mohamed’in golünde Şener’in servisi bunu en iyi yaptıkları andı. Geç geldi ama işe yaradı. Çizgiye inerek yapılan akınlar, yerleşik derin savunmaların dikkat penceresini genişleten zorlayıcı işler oluyor.

Bu savunmalara karşı bunu daha fazla denemek şart. Galatasaray ikinci bölgeyi kendisine bırakan iki rakibine karşı iki çok iyi deplasman maçı oynadı. Dün skor daha iyi olmasa da Göztepe maçından daha yıpratıcıydılar.

25 Nisan 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Çifte kayıp‘’

Maçın son bölümüne önde giren Trabzonspor beraberlik golünü; Hugo, Flavio ve Uğurcan’ın zincirleme yaptığı hatadan dolayı kalesinde gördü. Galatasaray’a da bu tip bir şey lazımdı. İki takım için de kayıpla biten bir maç oldu.

Göztepe maçı performansı haftalardır süren kötü gidişten sonra Galatasaray’a umut vermişti. O plan üzerinden Babel-Halil değişikliğiyle gitmek hem mantıklı hem de kaçınılmazdı. Ancak iki konu önemliydi. Birincisi Trabzonspor çok daha dengeli ve topa sahip olmak isteyen bir takımdı. Orta sahayı Göztepe gibi ele almayacaktı. Baker’ın orta sahada görev alışı da bunu haber veriyordu. Diğer önemli konu ise bu sezon Galatasaray’daki en golcü 12 oyuncudan sadece ikisi sahadaydı. Bu durum zaten ilk isabetli şutun 81. dakikada gelmesi gibi bir sonuç yarattı. Avcı’nın Berat ve Baker’ı Bakesetas’la aralarında çok mesafe bırakmadan oynatma iradesi, bunun gerçekleştiği tüm bölümlerde Galatasaray’ı sıkıntıya soktu.

Feghouli çıkınca işler zorlaştı

Taylan, Emre, Gedson diğer Galatasaray merkezlerinden iyi bir ekip ama oyun ezberi ve organizasyon açısından geride kaldılar. Feghouli oyundan çıktıktan sonra işleri daha da zorlaştı. Trabzonspor adına iyi gitmeyen ise Nwakeme ve Ekuban’ın potansiyellerinin altından kalmaları oldu. Üstünlük sağlamlarına yetti ama maçı koparacak bildik işleri yapamadılar. Golden sonra oyunu soğutamayışları baskı yemelerine neden oldu ama çok net şanslar verdiklerini söyleyemeyiz. Beraberliği getiren golü Hugo, Flavio ve Uğurcan’ın zincirleme yaptığı hatadan yediler. Galatasaray’a da bu tip bir şey lazımdı. İki takım için de kayıpla biten bir maç oldu.

22 Nisan 2021, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kördüğüm açılamadı‘’

Siyah-Beyazlılar, Rıza Çalımbay’ın attığı kördüğümü açamadı. Ancak Sergen Yalçın için 1 puan, bu zor deplasman için aslında hiç de fena değildi. Yalçın, Çalımbay’ın beklediği ekstra riskleri almadı. Beraberlik bu deplasman için kötü değil. Ama psikolojiyi iyi yönetebilirseniz...

Rıza Çalımbay, Beşiktaş’ın iyi işleyen hücum planının hemen her yerine yüksek engeller koydu. 2. bölgeden itibaren açık pas kanalı bırakmadı ve yakın, temaslı bir karşılama yaptı. Atiba gibi kendisini kaybettirip bir anda parlayanlar dahil herkes sürekli kontroldeydi. Bu baskıyı kırmak için pas gösteren her Beşiktaşlı’yı da Sivaslı oyuncular temaslı bir şekilde takip etti. Alan-adam markajı dengesini iyi kurdular. Beşiktaşlı oyuncuları kalelerine döndürmediler. Savunma anlamında her şey istedikleri gibi gitti.

Negatif durum...

Hücum içinse aynı şeyi söyleyemeyiz. Beşiktaş’ın riski artmasını mı beklediler, yoksa istedikleri çıkışları mı yapamadılar. Bunu bilmek zor. Az sayıdaki şansı Erdoğan’ın penetrasyonlarından buldular ama o da son paslarda sakin kalamadı. Sergen Yalçın için 1 puan bu zor deplasman aslında hiç de fena değildi. Ama hafta sonu Ankaragücü karşısında kaybedilen 2 puan sonrası buradan alınacak 1 puanın hem takım-camia hem de rakipler nezdinde negatif bir durum yaratması da aşikardı. Bu tuzağa düşmedi.

Larin, zorlayıcı olamadı

Yalçın, 1 puanı cebinde tuttu ve Rıza Çalımbay’ın beklediği ekstra riskleri almadan oyunu tuttu. Aboubakar’ın devrede çıkışı sonrası bu savunma karşısında driplingli oyuncular dışında bir çaresi yoktu. Zira Larin, Sivas stoperleri için çok da zorlayıcı bir güç değildi. Ama istediği çabayı biraz N’Koudou dışında bulabildiğini söylemek zor. Çalımbay’ın attığı kördüğümünü açamadılar. 1 puan bu zor deplasman için kötü değil. Ama iyi psikolojiyi iyi yönetebilirseniz.

21 Nisan 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Avrupa-ABD kapışması‘’

Şu anda olup biten futbolun Amerikanizasyonu. Parayı paylaşmak istemiyorlar. İşin merkezinde Wall Street var. Bu aynı zamanda bir Avrupa Birliği-ABD savaşı. Plan gerçekleşirse, Avrupa için Brexit kadar büyük bir kayıp olacak.

Bu konu yeni değil. 90’ların sonundan itibaren konuşulan 2000’lerin başından itibaren hazırlanan bir organizasyon. Tabii şekil değiştirdi. Şu anda olup biten futbolun Amerikanizasyonu. Oyunu tek bir merkezde toplayıp geliri de merkezileştirmek. Parayı paylaşmak istemiyorlar. Pandemi sırasında yaşanan yüzde 40'lara varan büyük kayıp da bu işi hızlandırdı. Kapitalizmin yaşadığı büyük küresel krizden, daha da vahşi bir kapitalist modelle çıkmak istiyorlar. Yani özetle ‘kendilerince’ safraları atıyorlar. Barça ve Real dışında bütün kulüpler sahipli ve işin merkezinde de Wall Street var. Aman ne sürpriz! Bu dolayısıyla aynı zamanda bir Avrupa Birliği-ABD savaşı. Bu plan gerçekleşirse AB için Brexit kadar büyük bir kayıp olacak. O yüzden direneceklerdir.

Ele geçirme operasyonu

Bu aynı zamanda AB değerlerinin de ayaklar altına alınması demek. Tabii anlaşmayı yapanlar da bu durumu biliyor. Bu özetle Avrupa spor pazarını ele geçirme operasyonu. Buna Almanya’nın evet demesi olanaksız. Küçük Amerika yani İngiltere’de ise güçlü bir tepki ortaya çıkacak. Dolayısıyla hükümet her ne kadar arada olsa da kamuoyu baskısı onları etkileyecektir. Barça ve Real açgözlülükleriyle La Liga’nın seviyesini çok aşağı çektiler. Şimdi de parayı alıp göç ediyorlar. Perez’in, ‘Bu kulüplerin 99 şampiyonluğu var’ yukarıdan bakışı oyunu değiştirecek kuşkusuz. Ancak Perez’in bu kupayı hiç kazanmayan, 50 yıldır liginde şampiyon olamayan Tottenham’ın orada ne işi olduğunu da anlatması lazım. Dortmund ya da Marsilya, Ajax ya da Rubin Kazan yokken... 5 takımlık kontenjan Avrupa futbolunun ağırlığını kaldırmaz.

Peki şimdi ne olacak?

Bu plan bir, ‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ hamlesi olabilir. G14 kurulduğunda benzer bir tehditle şampiyon olmayanların da kupaya dahil edilmesi sağlanmıştı. Yani aslında ilk cephe orada kaybedilmişti. Dolayısıyla ‘kirli 12’ kılıç çekip daha fazla pay peşinde olabilir. Bu olursa zaten orta vadede istediklerini de alırlar.

Belki bu yazı yayınlandığında UEFA Şampiyonlar Ligi’ni askıya alıp imzacı olmayanlardan birini şampiyon ilan edecek. FIFA da bu lige katılan takımların oyuncularını da ulusal maçlarda kabul etmeyeceğini açıklayacak.. Ve belki böyle olursa ülke federasyonları da onları ulusal lige almayacak. Böyle olursa misal Arjantinli ya da Brezilyalı oyuncular vatan haini damgasına da hazır olmalı. Bu lig kurulursa dünya futbolunu, oyuncu ve teknik adam tercihlerini, doğacak krizi ise anlatmak zor. Ne olacağını bekleyip göreceğiz. Ama ne olmayacağını biliyoruz: Huzur.

20 Nisan 2021, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Dramdan çıktılar‘’

Başakşehir'in golü sonrası kurulan pas bağlantısı Fenerbahçe’yi öne taşıdı. Kaleci Harun’un yaptırdığı penaltıyı kurtarışı ise Kanarya'yı büyük bir dramdan çıkarıp, onun ev sahibini kazana atmasını sağladı.

Fenerbahçe geçen haftaki gibi 4-6-0’la sahadaydı. Başakşehir ise 4-3-2-1’le, Visca’yı daha içte kullandılar. İlk 25 dakika boyunca orta sahaya rağmen Başakşehir topu ve oyunu aldı. Fenerbahçe sadece rakip savunmayı oyun kurarken hataya ittiğinde ceza sahasına girebildi. Ev sahibi o baskıdan çıktığında çok kolay rakip alana geçip oyunu yönlendirdi. Sosa’ya yakın markaj yapılması da çıkışlardaki durumu zorlaştırdı. Başakşehir’in golü başka bir kötü alışkanlıktan...

Yine harika attılar

Kötü kullanılan bir kornerde Başakşehir topu kaptığında ceza sahası üzerinde topa sahip olan Visca, 10 Başakşehirli'nin en önde olanıydı. Buna rağmen kolaylıkla bütün sahayı paslaşarak geçip, Ömer Ali’yle ‘yine’ harika bir gol attılar. Fenerbahçe korner kazanınca oyun Rus Ruleti’ne dönüyor: Gol olacak ama hangi kaleye? Golden sonra Ozan ve İrfan’ın Sosa’yla kurdukları pas bağlantısı Fenerbahçe’yi öne taşıdı, akın sürekliliği sağlandı. Gollerin bir şekilde geleceği belli oldu.

Üzerinde durmak gerek

2-1’den sonra özellikle de kırmızı kart sonrası Başakşehir’in oyunu alması, net şanslar ve bir de penaltı bulabilmesinin üzerinde durmak gerekiyor. Gustavo da sahadayken bunun olmasının temel sebebi, savunmanın ayağa çıkmadaki başarısızlığı... Başakşehir pasla çıkarken, Fenerbahçe hep karambole vurunca sayısal üstünlük işe yaramadı. Harun’un yaptırdığı penaltıyı ‘her zamanki gibi’ kurtarışı ise Fenerbahçe’yi büyük dramdan çıkarıp, ev sahibini o kazana attı.

19 Nisan 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Orta sahada işi bitirdiler‘’

Diabate’nin olağanüstü golü sonrası Ünal Karaman muhtemelen planının artık çok daha iyi çalışacağını düşünmüştür. Hızlı kontrataklarla zaten takım boyu uzayacak Galatasaray’ı zor duruma sokacaktı. Kaleci İrfan Can’dan başlayarak hızla çıkmak istediler. Ve seferinde yakalandılar. İşler istediği gibi gitmedi. İki nedenle: 1- Savunma merkezindeki eksikler ve ağırlık, Kerem ile Halil’in dinamizm ve hareketliliği karşısında çöktü. 2- Galatasaray’da Emre Kılınç, Taylan ve Gedson bağlantıyı çok iyi oluşturup oyunu kurarken rakibe sayısal üstünlük sağladılar. İyi yayıldılar ve Göztepe baskıyı yapacak şans dahi bulmadı. Orta sahadaki pas istasyonu sayısı baskıya gelenlerden en az 2 kişi fazlaydı.

Kerem için mükemmel bir akşam

Böyle olunca takım boyu uzayan Göztepe, topa ve oyuna hakim olan Galatasaray oldu. Bir büyük takımdan puan almak istiyorsanız 2 ve 3. Bölgesinde mutlak rakipten kalabalık olmalısınız. Göztepe 2’de hep eksik kaldı. Bu durumda pozisyon üstünlüğü Galatasaray için kaçınılmazdı. İlk yarıda fark daha büyük olabilirdi. İkinci yarıya Ünal Karaman Ndiaye - Esiti değişikliği ile orta saha merkezinde sayısal eşitlik sağlayarak başladı. Bu Galatasaray hakimiyetini kesmedi ama daha zor 3’e geçmeye başladılar. Göztepe oyunu alamadı, hızlı da çıkamadı. Ünal Karaman planını geçtiğimiz haftanın Galatasaray’ına göre yapmıştı. Onu değişikliği beklemeye iten de erken gelen güzel gol oldu. Bir anlamda tuzağı bu oldu. Kerem için mükemmel bir akşamdı. Penaltı dahil ince vuruşlarla zor bir kaleciyi 3 kez geçti. İrfan Can’ın sahanın iyilerinden biri oluşu da Galatasaray’ın üstünlüğünü anlatıyor sanırım.

18 Nisan 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sakarlıklar çarpışması‘’

İki takımın da oyunu temelden etkileyen eksiklikleri nedeniyle maça sakarlıklar damga vurdu. İki kendi kalesine gol, iki gereksiz penaltı... Beşiktaş belli ki denge oyunu oturtamayacak. O zaman A planını mükemmelleştirmesi elzem.

İki kendi kalesine gol, iki gereksiz penaltı. Aslında oyuna sakarlıklar damga vurdu diyebiliriz. Bunun sebebi 2 takımda da oyunu temelden etkileyen eksiklikler. Aboubakar ve Cenk’in yokluğunda merkeze geçen Larin’in hem soldan destek santrfor rolü dolmadı hem de merkezde çok iyi yapamıyor. Buna Karaman da zorlayıcı bir tedbir ekledi. 5’li savunması kompakt hareket edince Larin sızacak bir aralık bulamadı. N’Koudou’nun kaçırdığı penaltıdan çok bu konuda Larin’e yardımcı olmayışı sorundu.

Beşiktaş üretemedi

Oğuzhan’ın erken sakatlığı, Mensah’ın ısınamayışı ve tabii Ghezzal’a alınan tedbirler de önemliydi. Ankaragücü savunmayı birinci bölgede kalabalık yapınca özellikle Borven’in yokluğu önde onları zorladı. Hem sayısal olarak eksik hem de hücum planı açısından fazlasıyla doğaçlama kaldılar. Beşiktaş’ın 2. bölgeye geçişi çok kolay oldu. Ama üretemediler. Ankaragücü de savunmasını çok iyi kapattı ama çıkmak için bir planları yok gibiydi. Gole uzak bir oyun oldu. Kulusic’in kendi kalesine attığı 2. gole kadar iki takım da planlarını değiştirmedi.

6 pasa kadar indiler

Sonra Karaman savunma dizilişini değiştirdi. Beşiktaş 2. bölgeye çekilip kontrol oyununa döndü. Ve her zaman olan oldu. Ankaragücü kapalı hatta zaman zaman gömülü savunmaya karşı rahat hücum etti. 2 penaltı golü bir yana Emre’nin Ersin’de kalan şutuyla biten atağa bakmalı. Beşiktaş tüm hatlarıyla savunma yaparken nasıl oluyor da bu kadar üst üste verkaçla rakibin neredeyse 6 pasa kadar inmesine izin veriyor? Anlamak zor. Sergen Yalçın bu gidişatı görmüş olacak ki orta sahada özellikle Mensah da dahil değişiklikler yaptı ama nafile. Beşiktaş belli ki bu yıl bir denge oyununu oturtamayacak. O zaman A planını mükemmelleştirmesi elzem...

17 Nisan 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI