Arama

Popüler aramalar

‘’Rekabet ve kararsızlık nerede belli!‘’

Şenol Hoca Dünya Kupası öncesi 3’lü savunma denemek istediğini ama buna zaman olmadığını söylüyordu. Dün Azerbaycan karşısında bunu denedi. Eğer 3’lü oynayacaksa ilk tercihi dünkü 3’lü olacak. Ancak bu oyunun ilerleyişini dün akam itibaryla tam test etmenin mümkün olmadığını da biliyor. Çünkü bu orta saha üçlüsüyle ve sahada Zeki olmadan tam bir sonuç olmak mümkün değil. Mahmut/Okay ve Ozan’la bu dizilişi denemek şart. Tabii bu orta sahayla Orkun’u da tam değerlendirmek de olası değil. Duran toplarda olağanüstüydü ancak akan alanların bir bilinmezin ve geniş alanların içinde eridi. Sonuç olarak ideal kadro dizildiğinde iyi bir İrfan Kahveci alternatifi olabilir. Burada kim kadro dışında kalır spekülasyonu yapmayacağım. Ama pozisyon bazında bakldığında rekabetin ve kararsızlığın nerede olabileceği belli gibi.

Pasla aşmakta zorlandık

Bu çerçevede 3’lü savunmayı yapamamaktan çok Azerbaycan’ın yaptığı baskıyı pasla aşmakta zorluk çektiğimizi söylemek lazım. Dolayısıyla yediğimiz gol sonrası oyunu almamızdaki kriter, 4’lü savunmaya dönüşümüzden mi yoksa rakibin oyunu geride kabul etmesinden mi bilmek zor.

Golcü mayası işe yarar

Bunun dışında... Cenk’in yokluğunda Halil’in golcü mayasının işe yarayacağını söyleyebiliriz. Kerem’in hareketliliği de önemli. Bu son hazırlık safhasında bu kadar gereksiz sertlik olmaz. O yüzden hazırlık maçlarının kendisini de kollayan başka hazırlananlarla oynamak daha doğru.

28 Mayıs 2021, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Bir başkaldırı hikayesi‘’

Mbappe, "Şampiyonluğu Lille kazanmadı, biz kaybettik" dese de, gerçek öyle değil. Bu sadece Fransa’da değil, Avrupa’da uzun süre unutulmayacak bir başkaldırı hikayesi. Ancak bu başarının sürekliliği olacağını sanmıyorum.

Her ne kadar PSG’nin yıldızı Kylian Mbappe, "Şampiyonluğu Lille kazanmadı, biz kaybettik" dese de, gerçek öyle değil. Çünkü Lille şampiyonluktaki 3 rakibine yenilmedi. Galtier’in öğrencilerinin yıl boyunca sağlam durmalarının üzerine söylenecek çok şey var. Lille bu şampiyonluğu bir tezle değil, bir antitezle kazandı. Rakiplerini inceleyerek adım adım zayıflıklarına çalıştı.. Ve harika bir masa çıktı ortaya.

Kayıplar olacak

Bu sadece Fransa’da değil, Avrupa futbolunda da uzun süre unutulmayacak bir başkaldırı hikayesi. Finansal zorluklara rağmen hem bu başarıları yakalamak hem de 3 sene üst üste her yıl 50 milyon Euro’dan fazla alım satım artısı vermek mükemmel. Peki bu başarı sürdürülebilir mi? Sanmıyorum. Campos’un ince ince dokuduğu kadro her sene büyük oyuncu satışları yapmaya programlanmış bir yapıydı. Kadrodan kayıplar, hocanın ayrılacak olması ve genç kaleci Maignan’ın Milan’a gidişiyle de bu durum sınırlı kalmayacak.

Bizimkilere gelince

Tabii ki yeni kadro planları yapılmış durumda ama bu tip yapılar her sene şampiyonluk adayı olmazlar. Hedef muhtemelen Şampiyonlar Ligi’ne tekrar katılım olacak. Zaten geçen sene de öyleydi. Bizimkilere gelince; Burak Türkiye’ye dönebilir. Zeki muhtemelen sınıf atlayacak.. Ve sanki Yusuf’un ‘en iyilerden’ olması için 1 seneye daha ihtiyacı var.

26 Mayıs 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Unutulmaz bir zafer‘’

Dünküne benzer kupa finallerinin kimyası da aritmetiği de pamuk ipliğine bağlı dengelere göre şekilleniyor. Misal, eminim Yanal, cumartesi akşamı Beşiktaş şampiyonluğu kaybetsin istemiştir. Ve misal Sergen Yalçın da Antalya’nın haftalar öncesinden rahatlamasını ve ligden soğumasını... Dün Sergen Yalçın’ın isteyeceği türden bir denge vardı. Eğer Beşiktaş şampiyonluğu kaybetse kupa teselli ikramiyesi bile olmayacaktı. Oyuna konsantre olmak olanaksızlaşacaktı. Ancak şampiyonluk sonrası, kutlama öncesi kupa en değerli haline geliyor. Duble kupayı çok manalı kılıyor. Ve rahatlamış, tüm güveni yerinde bir takımla bu manalı hedefe koşmak da daha kolay oluyor. Bu dengede Antalya açısındansa finale ulaşmak araç değil, ulaşılmış bir hedef oldu diyebiliriz.

Gol yemeden gelmek...

Hiç gol yemeden yarı finali geçmek başlı başına ulaşılmış bir hedefe dönüştü. Lig konsantrasyonu haftalar önce gevşedi. Ve maç ritmini oturtmadan finale hazırlanmak diye bir şey de olmuyor. Yani Beşiktaş maça

2-0 önde başladı neredeyse. Yanal’la savunmada standart yükseltip duvara dönüşen Antalya’nın dün gölgesi bile yoktu. Oyunun ritmini maç içinde can havliyle bulmaya çalıştılar. Neredeyse 45 dakika boşa gitti denebilir.

Bu sezon da duble

Hatay’dan 6 gol yedikten sonra 15 maç 1’den fazla gol yemeyip, yarı finale çıktıktan sonra 11 maçta sadece 2 maç kazanabilen bir ekip için final oynamak bu dengede zordu. Ne baskı ne savunma yapabildiler. Bu dağınıklıkta, 3 maçtır yaşadığı stresten kurtulan Beşiktaş’ın çok avantajlı olduğu kesindi. Şampiyon bunu vasat ama rahat bir oyunla değerlendirdi. Bu sezon da duble... Unutulmaz bir zafer oldu.

19 Mayıs 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Camianın, Fatih Terim'e borcu var!‘’

Beşiktaş’tan en az 3 sezonun futbolcusu adayı çıkar. Galatasaray’dan sezonun 11’ine oyuncu bulmak zor. Terim’in son Beşiktaş maçına çıkarken elinde iki şampiyonluk adayı 11 çıkarabileceği bir kadro vardı. Beşiktaş’ta kendi kariyer zirvesine çıkan 10’dan fazla oyuncu var. Galatasaray’da Taylan dışında vasatı tutturan oyuncu az. Hocanın formda olduğunu söylemek zor. Mutlu olduğunu da. 2 sezon üst üste öğrencilerine şampiyonluk kaybetti. Ama kolay pes etmeyecektir. Sanırım istediği güçlü tek bir başkanın aday olup, şimdiden çalışmaya başlaması. Bu demokratik ilkeler için doğru değil belki ama haksız da değil.

Yine zar atılacak

Kulüplerde seçimler Kasım ayında yapılmalı. Bir sonraki sezonun planlaması için en uygun tarih budur. Başka herhangi bir tarihteki seçim 1 değil 2 sezon kaybettiriyor. Sadece bu kadar değil. Sportif yönetimde de bir süreklilik şart. Alt yapıda, üst yapıda ve özellikle geçiş yaşlarında oyuncuların kariyer planlarını yaparken düşünecekleri şeyleri minimize etmek şart. Maalesef bizde durum bu değil. Her sene zar atılıyor. Ligin MVP’sinin belgelerinin kuryeyle son saniyede yetiştirilmesi bir başarı hikayesi olarak anlatılıyor. Bu seçim ne zaman yapılırsa yapılsın yeniden her anlamda bir zar atılacak. Dolayısıyla en azından bir sabit lazım. O da Fatih Terim.

Büyük handikaplar var

Bu zor bir soru ve bu plansızlıkta tek bir doğru cevabı da yok. Daha doğrusu tüm cevapların yaratacağı büyük handikaplar var. Benim dünya görüşüme uymamasına rağmen bu fors majör bir hal. Ve tek bir adayla seçime gidilmesine karar verip şimdiden çalışmaya başlamak sanırım en uygun yöntem.

Karar hemen verilirse...

4 konu belirsiz. Yönetim, kadro, sportif yönetim ve hoca. Galatasaray 4 zar mı atacak? Yoksa sabitleri artıracak mı? Tek adaylı kongre ve Terim kararı hemen verilirse bilinmezleri azaltmış olursunuz. Hoca öğrencilerine kaybettiği iki şampiyonluk sonrası son bir sınavı hak ediyor. Camianın ona bu borcu var.

17 Mayıs 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sergen: Çok güzel hikaye‘’

Kalitesini bilmem ama gerçekten herkes için kalp çarpıntısı bir hikaye oldu. Beşiktaş çok kötü başladı, fırtına gibi esti, neredeyse sekerek finali yaptı. Sergen Yalçın’ın gözyaşları bu hikayeyi ve daha fazlasını anlatıyor aslında. Kişisel hikayesini de. Gerçekten içten, gerçekten Sergen. Dünyanın en vurdumduymaz büyük yeteneklerinden biri olarak geçirdiği futbolculuk kariyeri sonrası, dar ama doğru yönettiği kadroyla yakaladığı şampiyonlukla, yıllardır hepimizden sakladığı, o içten, o gerçek Sergen’i de gördük böylece. Bizzat yanımda, televizyonda anlattığı ‘Bayern beğenmiş sonra sorup soruşturmuşlar ve transferden vazgeçmişler’ hikayesinde kendisiyle, futbolculuğuya dalga geçen şampiyonun savunma mekanizmasıymış meğer hepsi. Meğerse umursuyormuş, fazlasıyla. Bunu gördük.

Yılın oyuncusu...

Oyunun matematiği, taktiği tekniği üzerine bilgisi olduğu kesin. Ki büyük yeteneklerde winnerlar’da bu azdır. Yoksa bu ligi, bu dar kadroyla, Terim ve Bulut/Belözoğlu’nun elindeki iki 11 çıkaracak, arada yapılan transferlerle de kimyayı bozacak transferlere rağmen zirvede bitirmek kolay değil. Ama bu ligi bununla kazanmadı. Bu ligi süperstarlığını kadrodaki her bir oyuncuya geçirerek kazandı. Elindeki kadronun tamamı için kariyerlerinin zirvesini yakaladıklarını söyleyebiliriz. Ghezzal yılın oyuncusu, Atiba heykeli az sonra vs.

Ama en önemlisi şu: Ersin-Utku kalede, mutsuz Vida, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin reddettiği Souza, geçen yıl 66 dakika oynayan Aboubakar. Bu gerçekten büyük iş. Başında ve sonunda gerçekten sendeledi ama zaten hikaye, Beşiktaş için güzelleştiren de bu. Güzel hikaye, çok güzel hikaye...

16 Mayıs 2021, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’2002 modelini uygulamış‘’

Kadro seçimlerine itiraz her zaman olur. Güneş, 2002’de de uyguladığı klasik kadro hiyerarşisini uygulamış. Ben de, 'Emre Kılınç olsa, iyi olurdu' diyorum. Onun dışında olağanüstü oynayıp, çağrılmayan bir oyuncu görmüyorum .

Her Milli Takım seçimine itiraz gelir. Adı geçen oyunculardan sürekliliği olan başka bir performans yok. Cenk sakatlanmışken elde net güvenilir tek santrfor Burak iken beklenti olur. Bu normal. Adem Büyük gibi sürekliliği olan bir oyuncuya, 'Neden beklentin var?' diye sorulmaz. Ben de, 'Emre Kılınç olsa, iyi olurdu' diyorum. Ama olağanüstü bir performans gösterip çağrılmayan bir oyuncu da görmüyorum. Bunun dışında her taraftar da kendi takımından oyuncu çağrılsın ister. 'Caner yok' diye itiraz eden Beşiktaşlı yok, geçen sene düzenlense Fenerliler itiraz etmeyecekti. Şimdi gelelim Şenol Hoca’nın kadrosuna.

Kimya ile ilgili

Hoca 2002’de de uyguladığı klasik kadro hiyerarşisini uygulamış. O dönem sakatlığı olduğu için oynamayacağı belli olan oyuncu çağırıp, İspanya’da harika oynayan Tayfun Korkut’u çağırmamıştı. Bu içerideki kimya ile ilgili. Arzusu yüksek tecrübelilerin ateşleyeceği genç oyuncular. Terim’in 2008’de yakaladığı kimya gibi. Yıldıray ve Halil’i dışarıda bırakmıştı. Ben de itiraz ettim. Ama kazandı. Bunu gözetmeyince 2016’da seyircimiz Arda’yı ıslıkladı. Oraya vardı işler. Kimya, oyuncuların istekleri de önemli.

Kimler dışarıda kalır?

Hocanın kafasındaki oyuna göre de bir dengeyi sergiliyor. İki sorun görüyor: Ozan, İrfan orta sahası savunmada eksik kalıyor, dolayısıyla oraya Mahmut gerekli. O yoksa Okay. İkinci olarak da oyun temposunu, pas hızını artırdığında orta sahada bocalıyoruz. Dolayısıyla 1 ve 2’de yavaş, 3’te süratli oyun bekliyorum. Bir başka beklentim ise 3'lü savunma. Hoca hazırlık maçlarında bunu deneyecek. Olmazsa hemen vazgeçebilir ama istiyor. Son olarak kimler dışarıda kalır? Sakatlıkları ve kamp kimyasını görmeden bunu bilemeyiz. Öyle bir durum oluşur ki, dışarıdan adam çağırmak zorunda kalınabilir.

15 Mayıs 2021, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Savunmada kaybetti‘’

Emre Belözoğlu’nun çok orta sahalı oyunu, eldeki oyuncuların beceri ve form durumlarına bakıldığında mantıklı. Çünkü kanat hücumcularından (kullanamadığı Perotti) katkı alınamadı. Öte yandan bu oyun kullanışlı ama kırılgan. Gökhan ve Caner’i orta sahanın, hatta hücumun parçası yapma imkânı sağlıyor. Sivas gibi tehditkâr kanat hücumcularına karşı, bu oyuncular merkezden katkı alamadığındaysa sorun çıkıyor. Bu oyunda olmazsa olmaz; sabırlı pas ve az top kaybıyla akına genişlik kazandırmak. Bunu yapamadığında merkeze kilitleniyorlar.. Ve Sivas gibi çabuk çıkan takımlara karşı da sorun yaşıyorlar.

İrfan’ın çıkışı etkiledi

İrfan’ın erken çıkışı, soğukkanlı pas trafiğini sekteye uğratınca iş çok zorlaştı. Çıkmadan önce kaçırdığı iki gol de şanssızlığıydı. O çıktıktan sonra daha kolay top kaybedip Sivas’ın hızlı çıkışlarında sorun yaşadılar. Oyun hızlandığında Sosa’nın çapa oluşu sorun yaratıyor. Sorunun başa çıkılamaz hale gelişiyse, kale önünde yapılan zayıf vuruşlardan.

Fenerbahçe şut imkânı buldu. Golü yiyene kadar Mert Hakan, Ozan ve Pelkas’la kaçırılan net şanslar, kırılgan oyunu kötü etkiledi.

Sivas’a karşı yemeyeceksin

Emre Belözoğlu’nun oyuncu değişikliklerinin de takıma katkı verdiğini söylemek zor. Her hamle, savunma direncini düşürdü, hücumda ise katkı getirmedi. Evet, pozisyon buldular. 19 şut deneyip 7 isabet sağladılar. Ancak oyunu kaçırdıklarından değil, kaçırdıkları Sivaslı oyuncular sebebiyle verdiler.

Szalai ve Ozan’ın çıkışının bu duruma yardım ettiğini söylemek zor. Sivas gibi rakiplere karşı yediğinden fazlasını atarak değil, önce yemeyerek ayakta kalmak gerekir. Çünkü Sivas hemen her oyunu oynayabilen ve her oyuna karşılık verebilen bir takım.

12 Mayıs 2021, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En güçlü favori Beşiktaş‘’

YÜZDE 60 BEŞİKTAŞ

Beşiktaş'ın Galatasaray maçındaki kayıp kadar önemli bir sorunu var: Atiba’yı Karagümrük maçında kullanamayacak oluşları. Ön alan presinin en önemli unsurlarından biri o. Rakip, kaleciden başlayarak ısrarla pas yapıyor. Bunu bozmanın yolu da Beşiktaş’ın bildik ön alan baskısı. Atiba bu sene sadece orta saha değil bir forvet olarak da bu baskının en önemli unsuru. Bu maçı kazanırlarsa onlar son maçta 1 puan da yetecek. Ve hedefsiz Göztepe son maça ne kadar konsantre olabilir, bilmek zor. Beşiktaş hâlâ en güçlü favori.

YÜZDE 25 FENERBAHÇE

Sivas, her oyuna cevap verebilen bir ekip. 5.’ilk hedefleri var. Ankaragücü maçındaki ilk yarı dağınıklığını Sivas çok kolay cezalandırabilir. Sarı- Lacivertliler için 2.lik temel hedef, dolayısıyla kayıp sadece şampiyonluk olmayabilir. Emre Belözoğlu ilk yarıdaki yumuşaklığı tamir etmeli. Ozan merkeze gelecektir çünkü orada yüksek mücadele lazım. Yarın alınacak sonuçlar, Sarı-Lacivertliler'e son hafta rahatlamış bir Kayseri ile final yapma şansı getirebilir. Aksi halde o maç ölüm kalım maçı da olabilir.

YÜZDE 15 GALATASARAY

Denizli düştü. Son hafta Yeni Malatya’nın sıkıntılı olmasının tek yolu da yarın onların kaybetmesi ve Ankaragücü’nün kazanması. Hatay’dan alacakları 1 puan Yeni Malatya için ligi bitirir. Son hafta Yeni Malatya açısından bir ölüm kalım maçı olmazsa, kağıt üzerinde en rahat fikstür Galatasaray’ın. Beşiktaş maçında gösterilen direnç son 2 hafta için umut veriyor. Tabii aradaki 6 averajı kapatmak kolay değil. 2. lik için Fenerbahçe’ye göre kağıt üzerinde fikstür avantajına sahip oldukları da kesin.

10 Mayıs 2021, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI