‘’Boşa giden ilk 45‘’
Luyindama ve Mitroglou’nun tek antrenmanla takımın on birine yerleşmesi, Sergen Yalçın’ın takımına baskıyı çok doğru yaptırması, hakem Alper Ulusoy’un takımın beyni Belhanda’ya, Ceyhun Gülselam tarafından yapılan taktik faullere kayıtsız kalması, ilk yarıda oyunun sahibini Alanyaspor yaptı. Onyekuru’nun savunmaya hiç yardım etmemesi, Efecan ve Baiano, Galatasaray’ın sol kanadını düşürdü. Devre bittiğinde Alanyaspor 6’sı kaleyi bulan 9 şut atmış, Haydar yere yatmamış, Galatasaray ise sadece bir şutla rakip kaleyi yoklamıştı. Djalma’nın golü ise gerçekten çok ekstraydı. Belhanda’nın, Ceyhun’un prangasından kurtulması, ikinci yarıda Terim’in etkisiz eleman Mitroglou’yu çıkarıp, Sinan’ı alması görüntüyü değiştirdi. Belhanda’nın Feghouli’ye pası güzel, Feghouli’nin Haydar’ın pozisyon hatasını cezalandırarak attığı gol harikaydı. Sinan ve Onyekuru’nun, son pas tercihlerinde çok sayıda hata yapması Galatasaray’ın galip dönmesini engelledi. Marcao, Feghouli, Fernando çok iyi oynadılar.
Gecenin sorusu?
Taktik faulleri çözemeyen Alper Ulusoy, iki Alanyalı’nın çarpıştığı ve görmediği pozisyonda Alanya lehine faul çalarak FIFA kokartının neden alındığı sorusunun bir anlamda cevabını verdi. Sorum yok.
Maçın starı
Belhanda. O, oynamaz ya da oynatılmazken de gördük takımı, O, oynar ve oynatırken de gördük. Çok önemli bir oyuncu.
Maçın olayı
Galatasaray’ın şampiyonluk iddiası zayıfladı. Başakşehir bugün yenerse puan farkı 8, oynanacak maç sayısı 14. Yetişmek çok güç hale geliyor. Ama yakalarsa Galatasaray yakalar. O kadar transfer boşa yapılmadı.
Kısa mesaj
Ayağının ucuna gelen darbede kaval kemiğini tutarak yatmak dünyanın her yerinde ayıplanır Ozan Tufan.
‘’Büyük ikramiye‘’
Olağanüstü zor koşullarda çok değerli bir 3 puan kazandı Galatasaray, kaybedilirdi de! Göztepe bir penaltı kaçırdı, iki defa direğe takıldı. Muslera, ilk yarıda kötü top kontrolüyle bir gol yediriyordu. Son anda kurtardı. Ancak maçın kaderini değiştiren kurtarışı Mariano’nun göğsüyle kendisine bıraktığı topta yaptı. Top anormal hızlandı ve o golü büyük kaleciler kurtarır. Marcao, tekniği ve sürati ile uzun vadede çok fark yaratacak. Linnes, sol bekte de harika oynadı. Mariano ise maçı çözen adamdı. Selçuk, uzun zamandır ilk kez bu kadar iyi oynadı. Sol kanada yakın oynarken, Sinan ve Onyekuru’nun performansını çok arttırdı. Onyekuru’nun ise son pozisyonu ise çok net belli oldu ki sol kanat. Rodrigues gidip, o sol kanada geçtikten sonra sürekli fark yaratıyor. Pozisyon yakalıyor. Bir de gol vuruşuna da konsantre olabilse Galatasaray’ın onu önümüzdeki sene kiralama ihtimali yok. 81. dakikadaki pozisyonu gol yapmalıydı.
Gecenin sorusu
Ya VAR olmasaydı? Bu maçta doğru kullanıldı. VAR uyarıp penaltı kullanılmasaydı ve Galatasaray yine 1-0 kazansaydı ortalık yıkılıyordu. VAR’ı böyle doğru kullanmak lazım.
Maçın starı
Sinan. En iyi oynayan olduğundan değil Galatasaray’ın hanesine 3 puanı getiren golü altında Sinan’ın imzası bulunuyor. İlk yarıda Feghouli’ye al da at diye verdiği pas harikaydı.
Maçın olayı
Çimlere bakmak atomu parçalamaktan kolay olsa gerek, ayıptır! Yoksa biz yanlışmı biliyoruz?
Kısa mesaj
Yönetim stada girebilmek için santrfor alacak! Futbolcu kaliteli, maliyeti de normal olmalı!
‘’Çipe böyle istedi‘’
Galatasaray kupanın ilk ayağından aslarını dinlendirerek iyi bir skorla ayrılmayı bildi. Sadece maçı kazanmadı, İsmail Çipe’nin taraftarların güvendiği bir kaleci haline gelmesini de sağladı. İlk yarıda Mustafa’nın vuruşunda yaptığı kurtarış olağanüstüydü. Ayağı Muslera’dan iyi. Yan toplara çıkıyor. Ve artık kulübede bir soru işareti oturmuyor. Ozan Kabak’ı 11 milyon Euro’luk bir ihracat ürünü haline getiren Fatih Terim bu mücadelede de genç Gökay’a görev verdi. Fena da oynamadı. Ozan’ın ilk halinden daha güvenli duruyordu. Ancak Marcao, Maicon, Semih ve Ahmet varken hayat memat maçlarında görev verilmesi güç. Yunus Akgün standartı belli, yüksek potansiyelli. Celil ile birlikte böyle 6-7 genç daha var. Hazırlanmak için alt liglerdeki iddialı takımlara kiralanmalılar. Futbolcular antrenmanla değil resmi müsabakayla daha çok gelişirler. Pilot takımsa pilot takım, Galatasaray bunu düşünmeli. Bolu’da Akabueze mükemmel oynadı. Ve en önemlisi Fatih Terim’in cezası bu müsabakayla sonlandı.
Gecenin sorusu
Galatasaray bir ya da iki forvet daha alacak. Kart ve sakatlık durumunda ise taraftarlar, ‘Dert değil kulübede Sinan var’ diyemeyecek. Neden Sinan?
Maçın starı
Maç yazısında da belirttiğim gibi genç eldiven İsmail gecenin oyuncusu. Bir sonraki maçta da ilk yarıda yaptığı gibi kurtarış daha yaparsa defans oyuncuların gözü arkada kalmaz. Taraftar da endişeyle maç takip etmez.
Maçın olayı
Donk’la üçlü savunma denemesi. Kupa maçları durumu görmek için iyi bir fırsat. Galatasaray’ın Donk’u merkeze aldığı andan itibaren Bolu pozisyon üstüne pozisyon yakaladı. Donk’la üçlü olmaz.
Kısa mesaj
Direkt eleminasyon istiyorum. Türkiye Kupası yarı finale kadar direkt eleminasyonla, tek maçla oynanmalı. Nispeten güçsüz takımlara kendi tarihlerine altın bir sayfa yazma fırsatı tanınmalı. Kimi zaman bu maçlar angaryaya dönüyor.
‘’İlk yarının en değerli 3 puanı‘’
Başakşehir’in puan kaybı, cezalıların dönüşü, transfer sezonunun açılışı, Sivasspor maçını ilk yarının en önemli maçı haline getirmişti. Ve maç Galatasaray açısından en kötü senaryo ile başladı. Douglas, Robinho iş birliği Ali Sami Yen’i iyice gergin bir atmosfere büründürdü. Sonrasında ‘VAR’la gelen penaltı, takımı da taraftarı da hayata döndürdü. Taraftar tarafından en çok protesto edilen Eren’in, penaltıda büyük bir soğukkanlılık ile topun başına gelişi alkışa değerdi. Ndiaye, bu kez 2 harika çalım ve şahane bir pas attı. Feghouli için golü yapmak zor olmadı. Robinho’nun muhteşem bir diğer golüne Galatasaray, Fernando’nun harika pasında ve Eren’in ıskasında Onyekuru’nun ayağından çıkan 2 gol ile yanıt verdi ve yönetimin artık masal anlatmaktan başka işler yapması gerek. Bu takım ve Terim, kaliteli banko oyunculara ihtiyaç duyuyor.
Gecenin sorusu
Ya Onyekuru çıksaydı? Ben olsam ilk 20 dakikada aldığı 7 topun 6’sını kaybeden, takımına bir gol yediren Onyekuru’yu, hemen alır Rodrigues’i sokardım. Teknik heyet sabretti o da ikinci 45’te zaferi getirdi.
Maçın starı
Feghouli. Son maçların gözde oyuncusu, dün de sahanın en iyilerden biriydi. Çevresindeki kaliteli oyuncu sayısı arttıkça verimi de yükseliyor ve taraftar artık onu seviyor.
Maçın olayı
Mustafa Kapı’nın oyuna girişi. Karşılaşmanın uzatma anında genç yıldız adayı, oyuna girerken stadyum sevinçten, tezahürattan yıkılıyor gibiydi. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Yolu açık olsun. Sevgi ve para onu hiç şaşırtmasın.
Kısa mesaj
Ozan Kabak, ilk maçını oynadığında bana yetersiz gelmişti. Aradan 3 ay geçti. Ozan’sız Galatasaray defansını düşünemiyorum. Teknik direktörlerden rica ediyorum, genç oyunculara güvenin.
‘’İşte Göztepe'nin gücü‘’
Ankaragücü başkanı Mehmet Yiğiner'in İsmail Kartal'ı itibarsızlaştırmaya ayırdığı haftada ciddi anlamda bir konsantrasyon kaybı da yaşamış gibiydi. Takımın başına getirilen eski Göztepe Teknik Direktörü Bayram Bektaş maç önü ne kadar ümitli olsa da, Kemal Özdeş’in yönettiği Göztepe çok haklı bir 3 puan kazandı. Kemal Özdeş, rakibin direncini orta sahada kırdı. Orta sahadaki beşli mükemmel oynayınca Sarı-Kırmızılı takımın 4’lü savunması hata yapmadı, Beto 3-0’a kadar yere yatmadı!
Castro farkı
Borges sağda iyi, Halil solda mükemmel oynadı. Poko ilk yarıda topu kötü kullansa da top rakipteyken harikaydı. Borges oyunun iki yönünde de etkili, Castro, Halil ile birlikte en verimli isimlerden biriydi. 3 gol de hazırlanış açısından mükemmel, Jerome’nin attığı ilk gol bitiriliş açısından muhteşemdi. Castro, El Kabir’den kaptığı topu sürüp, Halil’in koşu yoluna harika bıraktı. Jerome, Halil’in pasında ön direkte buluştuğu topu tekte Ankaragücü kalesinin tavanına yolladı. İkinci gol bir başka güzel kontratak, üçüncü gol Castro’nun 10 numaraların atacağı güzellikte pasıyla geldi.
Altyapılara ders!
3 golü de altyapılarda ders diye gösterseler çocuklara katkı sağlar. 1 gol atıp attıran Halil ve 1 asist yapıp, diğer 2 golde de katkısı olan Castro yıldızlaştılar. Kemal Özdeş’in en büyük handikabı Diagne gibi bir golcüden Sonra jerome ile çalışmak olsa gerek. 1. sınıf bir santrfor transferi Göztepe’yi Avrupa kupalarına taşıyabilir. Bayram Bektaş zor bir kulüpte, maçlar Ankara’da oynanmaz, futbolcular paralarını almazsa mevcut puan yetmez!
‘’Altın puan‘’
Her iki takım için de kazanmak çok önemliydi. “Ama tam kazanamıyorsan kaybetme” maçıydı. Galatasaray, Porto maçının verdiği moralle, sinirine hakim olamayıp sorumsuzca kart gören bazı futbolcuların dönüşüyle daha iyi bir takım görüntüsü verdi. Öte yandan Fatih hoca, Porto maçında 3 ön libero ile oynayarak ilk 45 dakikayı boşa harcamıştı. Bu maçta iki ön libero Ndiaye ve Fernando’nun önüne bir sanatçıyı, Feghouli’yi koyunca oyun daha iyi gözüktü. Başakşehir bildiğimiz gibiydi. Sabırla pas yapan, etkili kanat oyuncuları ve set oyunları ile pozisyon arayan... Ortada Ndiaye’nin Emre’yi etkisiz hale getirmesi, ev sahibinin hücum zenginliğini öldürdü. Galatasaray’ın penaltı dışında iki pozisyonu vardı. Bir tanesi 51’de Ndiaye’nin getirdiği Eren’in tekte vurmadığı pozisyon. Diğeri 88’de Onyekuru’nun fotoğraf çektirerek atabileceği ve harcadığı pozisyon. Kalan tüm sürede oyun üstünlüğü de pozisyon üstünlüğü de Başakşehir’indi. Adebayor ve Elia’nın oyuna girişi, ibreyi ev sahibine döndürdü, onlar da gol pozisyonlarında cömertti. Galatasaray, yarışın içinde kaldı. Başakşehir, zirvede yalnızlığını sürdürüyor.
Gecenin sorusu
Neden vurmuyorsun Eren? Takımın en çok gol atanı ama en çok protesto edilenisin. Altışar, üçer maç ceza alanlara laf söylemiyorlar, sana söylüyorlar. Çünkü golcü, herkesten biraz daha önemlidir. Ndiaye’nin pasına, tekte vursan maçın kahramanı olacaksın. Hala kafan karışık.
Maçın starı
Feghouli. Başakşehir’in üstünlüğü ile geçen oyunda Galatasaray adına yaratıcı işlerin çoğunda alınan faullerde hep onun imzası var. İkinci yarıda aynı dili konuşan bir santrfor gelirse yaşadı.
Maçın olayı
Ümit Öztürk’in yönetimi. Her iki takıma da eşit mesafede etki altında kalmadan gördüğünü vermeye çalışan bir hakem yönetimi gördük. Ufak tefek hatalar olsa da maçın önüne geçmeyen hakeme hasret kalmışız.
Kısa mesaj
Başakşehir oynayanlarıyla, kulübede bekleyenleriyle, oyun disipliniyle, teknik heyeti ile ezberlediği sisteminde ligin şampiyonluktaki en büyük adayıdır. Onu zirveden indirecek takımın küçük çaplı bir futbol mucizesi gerçekleştirmesi lazım.
‘’İzmir'de sessiz gece‘’
İlk yarıda oyunun tek hakimi olan Yeşil-Beyazlılar Aytaç’ın orta sahaya dönmesiyle çok daha derli toplu bir görüntü verdi. Latovlevici ve Lima’nın etkili oyunuyla da gol bulmaya yaklaştı. Tecrübeli kaleci Beto, Saivet ve Lima’nın şutlarını harika kurtardı, Umut Nayir’in dokunamadığı topta ise Göztepe şanslıydı. Ertuğrul’un yedek kaldığı maçta kaptanlık bandını takan Barış, hücumda belki hiç gözükmedi ama ligin en golcü Türk oyuncusu Yasin’i görünmez adam haline getirdi. Ertuğrul belki üzülecek ama Vergini ve Chedjou uyumlu bir ikili olarak gözüktü. Muhammed Şengezer ise eğer çuvalla paraya kulüpten ayrılmazsa Okan ile birlikte Bursaspor kalesi 15 sene emin ellerde diye düşündürdü.
Göz Göz’de santrfor sorunu var
Kemal Özdeş’in ilk maçına çıktığı Göztepe’de ilk yarıda orta sahadaki Poko ve Castro etkisizdi. İkinci yarıda ikisi de oyuna dönünce Bursaspor etkinliğini kaybetti. Göztepe, Castro ile iki net pozisyon yakaladı, atamadılar. Alpaslan çok iyi bir futbolcu ancak sağ bek için ideal bir oyuncu değil. Yasin’in aksine Halil Akbunar etkiliydi. Ancak bir santrfor sorunu var. Jerome hava toplarında belki iyi ama konsantrasyonu gole dönük değil. Eğer iyi antrenman yaparsa dün gece son 10 dakikada oyuna girip 4 top kaybı yapmasına rağmen Cikalleshi oynar. Çünkü bütün hücreleriyle gol atmak istiyor. Mustafa Öğretmenoğlu ve ekibi harika maç yönetti. Maçın en güzel olayı ise Göztepeli taraftarların oyundan çıkan eski futbolcuları Umut Nayir’i alkışlamasıydı. İçim ısındı. Keşke, “Sabrımız taşıyor adam gibi oynayın” tezahüratı yapmasalardı. Tehditle verimlilik artmaz!
‘’Süper Antalya‘’
‘Küme düşer’ denildi, üst sıralara tırmandı. “Bu çıkış sürpriz, uzun sürmez” sanıldı, ancak Bülent Korkmaz ve öğrencileri Bursaspor’u deplasmanda 2-0 yenerek 26 puana ulaştı, 3. sıraya çıktı. Kritik maçta goller Serdar Özkan ve Mevlüt’ten geldi.
Antalyaspor’da Bülent Korkmaz’ın savunma resitali sürüyor. Sezon başında düşme adaylarından biri olarak görünen Antalyaspor, Samet Aybaba yönetiminde harika bir çıkış yakalayan Bursaspor’u deplasmanda net bir skorla devirdiği için alkışı hak ediyor.
Bursaspor topu aldı, cezaalanı çevresine kadar kullandı ama Diego, Salih ve Chico 2-0’a kadar Bursalı rakiplerine nefes aldırmadı.
İlk yarıda skora imza atan Mevlüt Erdinç, ikinci yarıda Boffin oldu.
Mevlüt, usta işi çalımıyla yalnız Ertuğrul’u değil tüm Bursaspor defansını çaresiz bıraktı ve penaltıyı aldı. İkinci golde yaptığı klas vuruşla da devreyi noktaladı.
İkinci yarıda Lima hamlesi Bursaspor’a pozisyonlar getirse de Boffin, Umut Nayir ve Umut Meraş’ın gollük şutlarını harika kurtararak takımın gerilmesini önledi.
Antalyaspor’da topu hep doğru yerden başlatan Hakan Özmert yalnız takımının değil sahanın en iyisiydi.
Bursaspor ise ortada Aytaç Kara’yı aradı.
Savunma sanatçısı
“Büyük ihtimalle düşer” denen Antalyaspor bu kadrosuyla Beşiktaş, Trabzon, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin üstündeyse Bülent Korkmaz’ı alkışlamalıyız.
“İyi savunma yapmak bir sanattır” ve oynarken bir savunma sanatçısı olan Bülent Korkmaz, takımını da bu anlamda çok geliştirdi.